Katalog

4A lO'nvn sorunlan benzefme/er/e tartışıldı NATO'NUN ÖNEMLİ BiR BUNALIM iÇiNDE OLMADIGINI ÖNE SÜREN GENEL SEKRETER LUNS TÜRKiYE'NiN ABD İLE BAZI SORUNLARI OLDUGUNU KABUL EDiYOR «Capital» dergisiyle yaptığı konuşmada, Luns, NATO'nun bir savunma örgütü olarak Varşova Paktı'nın silâhlama hızına ayak uydurmadığını belirtiyor ve üyelerin ekonomik katkısını yetersiz buluyor NATOulketeriniı«.örçfitun towjnmg butçatin* goyri ta fi uluıa ho«ılaları aranında kı kotlcıları (% elaralt ) Politikada sorunlar Kuvvet İndirimi ERGUN BALCI ört hafta önce ara verilen Orta Avrupa'da karşıhkh ve dengeli kuvvet indirimi gürüşmeleri dün Viyana'da yeniden başlamıştır. Bu toplantı, 30 ekim 1973 tarihinde başlayan kuvvet indirimi konferansının 67. toplantısı olmasına karşın, şimdiye değın olumlu bir gelişme kaydedilememiştir. Avrupa Güvenlik Konferansı fikri doğu blokundan gelmişti; oysa kuvvet indirimi konferansının toplanması önerisi NATO'dan geimiştir. İlk kez 1968'de Reykiavik toplantısında NATO ülkeleri tarafmdan ilen sürülen bu fıkır bir süre geri planda kalmış, 1971 yılında Birinci Sekreter Leonid Brejnev'in Tiflis konuşmasında övıerıyi görüşmeye hazır olduğıınu belirlemesi ile gündetıie girmiştır. Ancak konferansm açıhş tarihi olan 30 ekim 1973'ten bu vana tarafların görüşleri arasuıd3 uzlasma sağlama olanağı bulunamamıştır. Gönişmeler Orta Avrupa'daki kuvvetlerin indirilmesi konusundadır; NATO'nun kanat ülkeleri indirimin kapsamınm dışında kalmaktadır. Kuvi,etlerın ındiriminin ise karşılıklı ve dengeli olması gerekmektedir. Zaten konferansm adı «karşılıklı ve dengeli kuvvet indi nmi»dir. İşte tüm anlaşmazlıklar da buradan çıkmaktadır. Sovyetler kuvvel indiriminin sadece karşılıklı olmasını istemekte, dengeli indirime yanaşmamaktadırlar. Orta Avıupa'na NATO birliklerinin sayısı Varşova Paktı kuvvetlerine kıyasla daha az olduğundan NATO, indirimin aynı zamanda da «dengeli:> oîmasını istemektedir. Orta Avrupa'da halen 77ü bin NATO askerine karşı, 925 bin dolaylarında Varşova Paktı askeri bulunmaktadır. Tank sayısı ise NATO'da 6 bin, Varşova Paktmda 15 bindir. NATO bu durumda karşılıklı kuvvetlere bir ortak tavan saptanmasını ıstemektedir. Varşova Paktınm kuvvetleri daha fazla olriugundan, doğu blokunun NATO'ya kıyasla daha çok birliği Orta Avrupadan çekmesi gerekmektedir. Yani kuvvetlerde indirim sadere «karşılıklı» değil, aynı zamanda «dengeli» biçımde yapılmalı ve iki tarafın kuvvetleri sayı bakımından eşit duruma gelmelidır. NATO'nun cnerisine göre, kuvvet indiriminin ilk aşamasında Sovyetler Birliği ile ABD, Orta Avrupa'daki kara bırlik'.erini yuzde 15 oranmda azaltacaktır. İkinci aşamada ise NATO ile Varşova Paktı, askerlerinin sayısını karşılıklı olarak 7 ( bıne ÜJ indireceklerdir. So%ryetler Birliği ise soruna değişik açıdan bakmakta, her iki tarafın da kuvvetlerinde eşit miktarda indirim yapmasım önermektedir. Söz gelişi iki tümen NATO'dan. iki tümen de Varşova Paktından. Bu durumda Varşova Paktının sayı üstünlüğü devam edeceğınden, NATO Mosko\'a'nın önerısinı kabul tmemektedir. Varşova Paktı ayrıca indirimin kapsamına kara kuvvetlerinin yanı sıra, uçaklarla taktik nükleer silâhlann da girmesini istemektedir. Varşova Paktının önerisine göre indirim üç aşamada gerçekleştirilecek ve her iki taraf da birliklerıni eşit miktarda azaltacaktır. Böylece üçüncü aşamanın sonunda iki blokun kuvvetlerinde % 18 dolaylarında bir indirim yapılmış olacaktır. Plana göre, ilk kez bu yıl bir kuvvet indirimi yapılacak ve her iki tarafın kuvvetleri 20 bin kişi azaltılacaktır. Bu indirim ilgili tüm ülkelerin mevcudunu etkıleyecektir. İkinci aşama ise 1976 yılında kuvvetlerden % 5 oranmda bir indirim yapılmasını öngörmektedir. Nihayet 1977 yılında gerçeicleştirılmesi öngörülen Üçüncü aşamada *« 10 dolaylannda indi" rim yapılacaktır. Görüldüğü gibi Varşova Paktının planı, «dengeli» değil sadece «karşılıklı» indirimi öngörmektedir. Varşova Paktının tutumunda ilginç bir nokta. kuvvet mdiriminin anlaşmaya âayanarak yapılmasını istediği izleniminı vermesidir. Başka bir deyimle Moskova şimdiye değm APD'nın Avrupa'daki birliklerini tek taraflı olarak çekmesini istememı? ve Amerikan Kongresinin bu yöndeki eğilimini açıkça destekıemekten kaçmmıştır. Zira ABD kuvvetleri Avrupa'dan tek taraflı olarak çekildikleri takdirde hem Federal Almanya bu birliklerin yerini doldurmak için silâhlı kuvvetlerinin sayısını artrırabilir, hem de paniğe kapılan yaşlı Kıta nükleer silâhlanma voluna yönelebilir. Böyle bir şey ise Sovyetler Birliğinin işine selmez. Moskova bu nedenle kuvvet indiriminin anlaşma yolu Tle gerçekleşmesini istemektedir. Ancak tarafların farklı tutumları bu anlaşmaya ulaşmanın kolay olmayacagını jcosterraekt^dir. ÜLKE Lüksembug Danimarka İtalya Belçika Fransa Hollanda Norveç B.AImanya Türkiye Yunanistan Ingiltere Portekiz AVRUPA TOPLAM Kanada Amerika NATO TOPLAM 1970 I972 1974 0.9 2,8 3,0 3.3 4,7 3,8 4,1 3.7 4,7 5,6 5,6 7,9 4,2 2,8 8,7 6,7 1.0 2,8 3,4 3,1 4,2 3.8 3,9 3,9 4,7 5.2 5,9 80 4,3 2,5 7,3 5,9 0,9 2.6 3,0 3,1 D UNS, ATO YELERİNİN ELLERINİ CEPLERÎNE TMALARI GEREKTİĞI KANISINDÂ NATO Gcnel Sekreteri Joseph Luııs (Dı* Haberler Serrtsi) îral Almanya'da biiyük iş erinin resmi olmayan sö?.iurumundaki CAPÎTAL der ı muhabiri, NATO Genel eri Joseph Luns ile örgüincel sorunları konusunda tu. ıpa'nın askeri güvenliği ve ya üye ülkelerin savunma nalan ile örgütün diğer so ının ilginç benzetmelerle Idığı görüşmeyi okurlarımı luyoruz: :ü Sayın Luns. savunma I NATO büyük bir bunalım AP Bu tanımlama abarolmuyor mu? SORU Hayır, çünkü örgütiinüze üye ülkelerin yatınm istekleri, artan ekonomik eylem olanaklanna rağmen azalıyor. Üretim dıye tanımlayabüeceğımiz güvenliğin bu gelişmeden zararlı çıkması kaçmılmaz değil mi? CEVAP Öncelikle gözönünde bulundurmanız gereken husus, NATO'nun bir ekonomik kuruluş olmayıp 15 üyeden olıışan bir savunma örgütü oldu ğudur. SORU Diyelim ki NATO yıllık yatınm mıktarı 300 milyar mark olan bir firma olsun. Siz de bir ekonomi öğretmeni... Bu savunma tröstüne hangi notu verirdiniz? CEVAP 15 firmanın tümlinün de hâlâ kredi verilebileceıc dunımda olduklarım söylerdim. SORU Öyleyse Fransa, Yunanistan ve Türkiye gibi firma ların durumlarma ne demeli? CEVAP Ne gibi? SORU NATO içınde ilk çozü'.me belirtileri 1966 yılında Fran sanın örgütten çekılraesiyle bas lamıştı... CEVAP Fransa eskiden olduğu gibi, şimdi de NATO üyesi. Ancak askeri konularda diğer üyelere oranla örgütle farklı bir ilişki içinde. SORU Ya NATO'nun güney doğu kanadmda stratejik açıdan önemli bir konumda olan Yunanistan'a ne demeli? CEVAP Yunanistan da NA TO ile Fransa gibi bir ilişki içinde olmak istiyor. Bu konuyu enine boyuna görüşecegiz. SORU Türkiye için de aynı durum söz konusu mu? CEVAP Türkiye'nin NATO dan daha çok Amerika Birleşik Devletleri ile olan ikili ilişkilerinde bazı sorunlan var. SORU Pekiyi sayın Dr. Luns, örgütle her hangi bir üye arasında, ya da üyelerin kencii aralarında bu denli gerilimler meydana geidiğinde. bu gelişme lerin Toplulugun politik ve mali çıkarlarmı olumsuz yönde etkilememesi mümkün raii? 3,8 3,8 3.8 4,1 4.1 5.0 5.8 6.4 4.1 2,4 6.6 5.3 CEVAP NATO'nun kunıldugu yıl olan 1949dan bu yana diinya politikasında köklü değişiklikler oldu ve NATO da bu geüşmeler karşısında değişti. Başlangıçta örgüt yalnızca askeri birliği amaçlıyordu. Bugün ıse NATO. siyasal askeri bir ör güttür. Dünyanm herhangi bir yerinde bir gerilım meydana gel diğinde konuya ilişkin tüm sorunlar üyeler arasında tarnşüır. Orgütümüz Doğu ile Batı arasın da yumuşama politikasının başarıyla sürdürülmesinden yanadır. Savunma harcamaları SORU Gerçekte bir çok NA TO üyesi ülkeyı. savunma har Olüm, ünlü savaş fotoğrafçısını barışın yaklaştığı günlerde buldu 28 YAŞINDAKİ GENÇ FOTO MUHABİRİ 1971'DE BANGLADEŞTE VAHŞETÎ SERGİLEYEN FOTOĞRAF LARIYLA ÜNLÜ PULİTZER ÖDÜLÜNÜ KAZANMIŞTI Genç fotoğr&fçıys Pulitzer ödülünii kazandıran fotoğraflardan blrl 28 Nisan'da Vietnam Savaşının son günlerini ızleiken ölen 128 yaşındaki) Fransız totoğruîçısı Michel Laurent kuşkusuz çağımızın en yürekiı ye usta foto muhabirleri arasıntiaydı. Göreri uğruna en tehlikelı yerıere gözü nü kırpmadan giden bu °wıç adam Vietnam'da tia çatışnıaların en şıddetli oirîuğu bölgevc gıtmiş ve resim çekerken ikı ta rafm kurşunları ırasınua kalarak can vermiştir. Yumuşak sesli ve gayet nazik bir insan olarak tanırıin Miche! Laurent'in Leica marka makinası ile Kıbrıs'tan Prag'a. Vietnam' dan Bangladeş'e kadar çeşitli buhran bölgelerinde çektiği fotograflar dünyanm en unlu der gilerinde yayınlanmiştır. Laurent'in şimdiye Jeğin nasıl vurulmadığı ise dostları arasında merak konu^u ıdi. Arka daşlarından biri bu konuda şöyle bır espri yapmıştı: «Laurent o kadar zâyıf kı, kurşunlara hedef olmuyor.» Ne yazık ki, bu zayıl îakat yiirekli genç adam sonurıda karşun lara hedef olmuştur. Laurent'in ölümü ile Çin Hm dinde şimdiye degin ölen gazetecilerin sayısı 39'a çıkmıştır ı2. Dünya Savaşında ölerüerden bır fazla). Laurent öldüğü sırada Nevvsweek dergisi hesabına fotograf çekiyordu. Bien Hoa üssü yakın larında arabası bir bomba ile parçalanmıs, ancak büylık şsns eseri Laurent'a birşcy ounamıştır. Laurent parçalanan arabasm dan çıkarak savaşan birlıklere yaklaşmış ve resim çekmeye başlamıştır. Ne var ki, taiın bu noktada genç adamı terketmiştır. İki tarafın kurşunları arasında ta'an Laurent oracıkta can vermiştir. 28 yaşmdaki Laurent geçen yı! evlenmişti. Genç adam evlendikten sonra artık eskısı kadar tehiikeli görevlere gitmek ıstemedlgini belirtmişti. Eşıne şoyıe demişti: «Bundan sonra en büyük arzum ailemin resimlerini çekmek.» Ne var ki çalıştığı ajansın Say gondaki muhabiri yaralandiğın dan, onu Vietnam a göndermışlerdir. Eşi, Laurent'in Vietnam'a isteksiz gittigini söyleıruştir. Laurent'in tekniğı de çok. dogişikti. Özellikle savaç sarıneıerıni en canlı bir şekilde sapıamaya çalısırdı. Bunun için de çatışma bölgelerine gider ve en iyi resmi çekebilmek için uzun süre beklerdi. Bölgeyi, ancak hoşuna gi den bir resmi çektıkten sonra terkederdi. Oysa dığer foıogra;çılar, gözlerinın önünde ne varsa çekerler ve beklemeden yöreyı terkederlerdi. Laurent ou teknığinden ötürü dünya basınında olay yaratan ve kimsenin çekeıne digi resimler çekmiştı. Laurent'in özellikle 1973 jilında Ortadoğu savaşında çektigi fotoğraflar genç adamı büyuk une kavuşturmuştu. 1971 yılında ise Bangladeş'te Dakka'da bulunan Laurent, tınn ya'oancı gazeteciler üikeden kovulduklan halde, yetkililerin gozünden kaçmayı becermiş, ve Bangladeş'te Pakistan ordus'jnun yaptığı tahribatı tüm dünyanm gözleri önüne sermişti. Laurent kısa süre sonra yaka lanarak, Kalkiita'ya gonderiinn^ tir. Ancak genç adam öurada ' 2la kalmamış ve bir yolunu buia rak teKrar Bangladeş'e doıımuştür. Burada Dakka kentinde Ear.u ladeş'li gerillalar taraiından Pa kistan ordusu ile işbırlığı yupanlann süngülenişıni gösteren fotoğ rafı ise yılın fotoğrafı seçümiş ve kendisine dünyanm en oüyiık ga! zetecilik ödüllerinden Pulitzer Ö' dülü verilmiştir. camalannda kısmtı yapmaya yönelten neden. bu yumuşama politikası değil mi? CEVAP Tabii, dediğiniz doğ ru. Bazı demokratik ülkelerde adeta «yumuşama modası» ege mense de, örgütümüze üye ülkelenn çoğunluğu NATO'nun kendileri için gerekJi olduğu inancındalar. SORU Sizin bu izleniminiz, üye ülkelerin NATO'nun savunma bütçesine yaptıklan katkıda kısıntıya gittikleri gerçeğiyle çelişki içinde olmuyor mu? CEVAP İşte bu noktada haklısınız. Bu konuda bizi uzun uzun düşündüren bazı belirtiler var. Gerçi NATO'ya üye ülkelerin savunma nedeniyle örgiite 'idedikleri miktarlar sürekli artmakta, ancak bu miktarlar ülkelerin gayrı safi ulusal hasılalanyla karşılaştırıldığında, yüz denin azalmakta oldugu göriilüyor. Buna karşılık Varşova Paktı ise sürekli olarak silâhlanmakta. Kavrarcamız gereken sorun. NATO'nun kendi savunması için yeterli silâhlara sahip olmadıkça, yumuşama politikasının da olanaksızlığıdır. Yeterli değil mi? SORU O halde yumuşama politikası Avrupa'da askeri bakımdan yeterince sağlanamamış oluyor. CEVAP îsterseniz şöyle diyelim... Ülkeler örgiite ödedikleri miktarlan önemli deni lebilecek oranda arttırmadıkça, Avrupa'nın savunması gerçek bir savunma olmayacaktır. SORU Ülkelerin ödeyecekle ri miktarın enflasyonu dengeleyecek oranda olmasıru istiyor sunuz anlaşüan. CEVAP Aslmda prensip olarak bütün üye ülkeler Danimarka ve Hollanda gibi davran mış olsalardı, tabii çok iyi olurdu. Bu iki ülke enflasyonu göz önünde tutarak. ani bir karar aldılar ve ödedikleri miktarı arttırdılar. SORU Sayın Luns, NATO' yu tekrar bir ıirma olarak ele alalım ve bu firmanın tüm ortaklarından zorunlu olarak borç isteminde bulunması olasıhğmı düşünelün. 1968 mayıs olaylarının lideri Cohn Bendit'e hâlâ Fransa'ya giriş izni verilmiyor BONN 22 mart 19Ö8 Paris öğrenci olaylarının önderlerinden «Kızıl Dany» adıyla anüan Daııicl Cohn Bendit, Fransa'ya giriş yasağının kaldırılması için geçen yıl, Cumhurbaşkanı Giscard d'Estaing ve İçişleri Bakanı Michel Poniatowsky'ye başvurmuş, ancak bugüne dek mektuplanna cevap alamamıştır. Bugün Frankfurt'ta yasayan Cohn Bendit, «Kapalıçarşı» (Le Grand Bazar) adıyla yayınıadığı kitabında, devrimci yaşammı anlatmaktadır. Yaymevi, Cohn • Bendit'in, hiç olmazsa kıtabıru sunmak üzere, geçicı bir süıe için Fransa'ya girebilmesı voiunda bir girişimde bulunmuş, ou girişim Fransız ikinci televizyon kanalı tarafmdan da desteklenmiş tir. Ancak, İçişleri Bakanı, Cohn Bendit'in Fransa'ya girme yasafı nın yürürlükte olduğunu yayınevine büdirmiştir. Europe1 radyosuna Fransturt' ta verdiği bir demeçte, bu Kararın kendisini çok üzdüğüm) belirten Cohn Bendu, Fransa "va dönme isteğinın «derin ve gerçek» olduğunu bildırmış, ve «yargılanmak pahasına da olsa». Fran sa'ya dönmesine izın verılmesıni istemiştir. Ünlü öğrenci lideri Almanya'da da hareketli bir yaşam surdürmektedir. Cohn Bendit, örneğın 1973 yılında, yakıt sıkıntısı nedeniyle otomobil kuüanmanın vasak oldugu ilk halta sonu, arfcadaşlarıyla Frankfurt'un en Düyuk meydanında bir futbol maço tertiplemiş, ancak maç, manKe'r.erle sona errmştır. Maçı «durduran» polıs memurları, ou ilginç Rıjılık sanıbı devrimcmın o günku tu tumunu şöyle tanımlamaktaclırlar: «Inanılacak şey değil: 30 yasında olmasına karşın, o gün bır çocuk gibi gülüyor, takiaıaı atı\(ir, eğleniyor, çocuk oyuniarı, amısian tertipliyordu.» (Dış Haberler Ser^isi) O kadar kötü değil CEVAP Hayır, durum gerçekten o denli kötü değil. Ame rika katkısını önemli oranda arttırdı. Danimarka, Belçika ve Hollanda da gerekeni yaptılar. Ayrıca Federal Almanya'nın o I lumlu tavrıru gözönünde tuta j cak olursak ki bu ülke Ame '. rika ve Sovyetler Birliğinden j sonra dünyada atom silâhlanna sahip olan üçüncü büyük güç I durumun kötü olmadığı ortaya çıkar. SORU O halde Amerika ve Federal Almanya NATO'ya kanat geren iki ülke oluyor. CEVAP Hayır. Örnegin İngiltere de dünyada üçüncü büyük donanmaya sahip. Fransa'nm da büyük askeri potansiyeli j var. SORU Ve bütün bu anlattık lannıza rağmen NATO ve Varşova Paktı arasındaki güç dağılımı NATO aleyhine bir geliş I me mi gösterdi? CEVAP Evet. Çünkü Sov yetler Birliği hızla silâhlanmak ta. Ancak Sovyetler Birliği'nin saldırgan planiarı var demek istemiyorum, beni yanlış anlama ym. SORU O halde yukandaki uyaruuz hangi amaca yönelik? CEVAP Bugünkü durum her zaman içm değişebilir. Biz 1938'de bunun benzerini yaşadık. O yıl İngiltere Başbakam Chamberlain ve Hitler, Çekoslovakya için banşçıl bir i alaşmayı kabul ettiler. Sonra bir baktık, aradan on bir ay geçme den savaş başlamış. SORU O halde NATO zaman yitirrneden «güvenlik yatı rımı» yapmalı. CEVAP Kuşkusuz. Ancak NATO sayesinde 26 yıldan beri ge çekleşen banş, yüıe de ülkelerin elleriTi ceplerine sokmalanru sağlayamadı. SORU Belki de küçük bir askeri bunalım onlan bu konuda dürtebilir. CEVAP Bu sorunuzu ciddiye aldığımı her halde düşün LAURENT VE LEİCA'SI DIPLOMASIDE KULİS ATİNA'DA BAHAR ÜmitGÜRTUNA riyorlar. Dünya jandarmasma karşı yoğun bir kin duydukları hemen anlaşılıyor. Hatta bu duygu öyle bır yörüngeye oturmuş ki, sanki Kıbrıs'a Türkler müdahalede bulunmamış da Amerikan askerleri çıkmış ada'ya gibi bir izlenime kapüıyorsunuz. Kiminle tanıssak. son derece yakınlık gösteriyor. Türk olduğumuzu öğrenince. anlaşmazlık konularma yakın olanlar, iki ülke arasında yeniden dostluk kurulması için iki temel koşul olduğunu söylüyorlar. Birincisi, Kıbrıs'taki Rum mülteciler sorununun çözümlenmesi, diğeriyse Ege'deki petrol arama işine bir şekıl verilmesi. İlginçtir, Ege sorununu yalnızca bir petrol kavgası "larak göstermeye çalışıyorlar. Hemen herkes, Ege'deıti sürtü» menin doğ^tıdan petrol sorunuyla ilgili olduğtınu belirtiyor. Kendilerine Ege'deki sürtüşmenin sadece petrol kavgası olmayıp, temelinden egemenlik haklarına dayandığını söylediğimiz zaman anlamazhktan gelir bir davranışa giriyorlar. Atina'daki bahar havasını gazetelerden tam anlamıyla bugünlerde izlemek olanağı yok. Üç gazete dışında tüm gazetecüer greve gitmiş durumda. Greve katılmayan gazetecüer ise. aşırı sol ile aşırı sağm organları. Bu gazetelerde çalışanlar grev denilen hakkı kabul etmedıklerini belirterek uygulamaya katılmamışlar. Bu durum Yunan meslektaşlan pek üzmemiş. Onlan üzen konu başka. Bunu bir rapor halinde uluslararası gazeteciler federasyonuna da sundular. Koyu Karamanlis t aftan olanlar bile radyo televizyonun tutumundan şikâyetçi. Muhalefetin en ufak bir yararlanma hakkı yok sözlü basından. doğrudan hüklimetin kontrolu altında. Bir de silâhlı kuvvetlere bağlı televizyon var. O da sürekli kahramanhk üzerine film seyrettiriyor Yunanlılara. Hükümet ona kanşmıyor ama, diğer sözlü basını istediği gibi kullanıyor. Yunan meslektaşlann raporunu okurken. Allan selâmet versin, Cephe liderleri aklımıza geldi. Kulaklan çınlamıştır herhalde... Evlilikte erkekler kadınlarda güzellik, kadınlarda erkeklerde bağhhk arıyor FRANKFITIT Erkekler için kadmın cinsel bakımdan çekicı olmasmın önem taşıdığı, kadınların, erkeklerde aradıklan en önemli niteliğin ise. kendilerine «sadü:» kalmalan olduğu yapı lan bir inceleme sonucunda ortaya çıkmıştır. Almanya'da binlerce kadın ve erkek arasında yapılan anket sonucuna göre kadınlarrn yüzde 62'si, her şeyden önce «sadık kocaj> aradıklarını belirtmişler. yüzde 51*1 «ateşli erkeklerden» hoşlandıklarını ıfade ederken, cinsel bakımdan çekiciliğin kendileri için önemli olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 45'i geçmemiştir. Erkeklerin jiizde 65'i ise, kadında cinsel çekiciliğin kendileri için en fada önem taşıdığını belirtmiştir. Sadakatin yüzde 54 ile ikinci sırada yer aldığmı söylemişlerdir. Erkekler için kadmın tutumlu ve sade olması üçüncü (yüzde 53). temizliği ise dördüncü (yüzde 49) derecede önemlidir. Kamuoyu yoklamasım gerçekleştiren «Allensbach Enstitüsü» 1964'den önceki dönemde özellik le kadınlardn aranan kocasım destekleme, tutumluluk, düzenlilik, temizlik gibi niteliklerin, 1970'den sonraki dönemde gi^ tikçe değerlerini kaybettiklerini, , anket sonuçlan ile ilgili açıkla i F luslararası Gazetecüer Federasyonu 'FİJı yönetim kurulu çalışmaları nedeniyle Atinadayız. Bu toplantının 1967 yılı mayısmda Atına'da yapılması öngörülmüstür. Ancak 1967 »anında meydana gelen darbe üzerine, o zamanki toplantı îsıbul'a alınmış ve yıllar sonra gene bir mayıs günü uluslararagazeteciler îederasyonu »FİJv yönetim kurulu Atina'da çahşı olanağını bulmustur. Yüzlerce gazetecinin hapislerde çürüdügü, işkencenin çeşitli gulamalarına alet edildiği ve hepsinden acısı yazma olanağıı elinden alındığı günler artık geride kalmış. Ama o günlerde devam eden eğlence tutkusu Yunanüların ilginç yanlarından •isi. Atina'nın ünlü eğlence mahaîlesi Plaka'da her yer doiu. ızukilerin eşliğinde sirtakilere devam ediliyor. Genç, yaşlı, tüm ınanlılar şişelerle uzo ve metaksas> tüketıyorlar. Çılgınca dans iyorlar. •"iraz güriiltülü de olsa kabul etmek gerekir ki. eğlenme v lendirme konularında Rumlann üstünde bir ırk bulmak güç. irkiye ile Yunanistan arasında savaş çıkmasının an meselesi iuğu günlerde dahi Yunanlılar eğlencelerinden pek vazgeçmeişler. Ama inanılması olanaksız bazı uyduruk sözler kısa bir re Yunanlüarın eve kapanmasına ve stok yapmasına yolaçmı çtiğimiz günlerde. Ancak uzun sürmüyormuş eve kapanmalar. mra yine, sirtaki, uzo. metaksas... JACÛUELiNE, ONASiS SOYADINI. KENNEDY'YE YEG TUTUYOR NEW VOKK Eski Başkan Kennedy ıje Yunanlı mılyaröer Onassis'in du) eşı Japqueline'mn, venıden Kennedv soyaüını alma yacağı ve Onassıs soyadım KUIlanmaya devam edeeefı anıkatı tarafmdan New Vork'ta açıklanmıştır. Londra ga7etesi. Jacqtıeline' mn, Onassıs'ın ölümünden sonra. mahkemeve başvuraraK veniden Kennedy soyadım almafc için dava açacağını yazmıştı. Savaş çılgınhk Gazetecisinden. politikacısına kadar kimle sohbet ettiysek, mse Türkiye ile savaş niyetinde olduğunu söylemedi. Tam terıe, iki ülke arasında çıkacak bir savaşın çılgınhk olacağını ve mdan başta Amerika olmak üzere gelişmiş ülkelerin yararlanagını belirtiyorlar. Amerika'dan söz ederlerken, ellerindeki oncagı alıp baskasına vermiş bir büyüğü anlatır bir havaya gi