28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 14 Mayıs 1975 D niversîteîerlmizin Rektörlerl, bir mekfupla Başbakana başvurmuşlar. Başbakan, Rektörlerin hepsini bir toplantıya çafırmış. «Iş •emeği» lle birlikte, saatlerce oturup konuşmuşar. Başbakan Yardımcılariyle. Bakanlardan da ablanlar olmuş toplantıya. Görüşülen konulan, Rektörler, kamuoyuna la, Ünlversitelerine de, bugüne dek açıklamadıar. Bu konuda «açıklamalan», Başbakan yaptt. Jazetelere göre, Başbakan toplantıdan önce şöyB demiş: «Üniversitelerimizln birçok meselelert ardır. Bu meseleler üzerinde fikir te&tisinde buunacağız. Ancak öğretim ve eğitim güvenliğinl İniversitelerimizin baş meselesi olmaktan çıkaacağız.» Toplantıdan sonra da şnnları söylemi? iaşbakan: «Öğretim ve öğrenim güvenliğini sağjyacafc her tedbiri almaya kararlıjTz. ÜniversiB Rektörlerimiz öğretim ve öğrenim güvenliğiıln ünlversitelerle devletin diğer organlarının beaberce çalışarak alınmasında mtittefiktirler.» !ir gün geçince, Başbakanın gazetecilere söyleikleri arasında şunlar da vardı: «On üç Univeritemizta bir ikisi müstesna hemen hepsinde buün öfrenim giivenliği yürürlüktedır. Bir ikisine de meydana gelen ufak tefek hâdiseler ds Eale edilecekrir.» OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 4 4 CANOSSA,, MI? Seha L. MERAY ds MHFH yı.netlcfler, bu gösleri üpton Slnclalrt •nsnsatır. Sinclair, faşist ttalya*yı, Nazi Almanya*yı gördükten sonra şöyle demiş: «Bizde de naziler, faşistler var ama, böyle olduklannın farkında değiller. Talnız ltalya'da, Almanya'da, yalma başka ülkelerde bulunur sanıyorlar böyleleri. Kendilerinin de böyle olduklan söylenince, btr ahmyorlar, bir kızıyorlar ki!» ıKadı Ola Dâvacı...» Ünlversitelerimizde olup bitenler, Rektörlerl, özerk» Universitelerin tarihinde böyle bir giriimde lîk kez bulunmağa itecek boyuHarda mı? 'oksa, Başbakanın dediği gibi, «Bir ikl üniveritede ufak tefek hâdiseler» mi söz kornısu? Bıleıiyonız. Asıl sorun, Rektörlertn, üniversitede öğrenim » öğretim özgürlüğünün sa£lanmasını nasıl bir ükümetten istediklerinde düğümlenmekte. «öerk olmayan», siyasal iktidann doğrudan atadıı. ya da «iyasal iktidanr seçtiğl kurullarca atanıış aralannda «homongolos avcısı» da bulunanörevlilerl kapsayan «Rektörler topluluğu», nasıl ir htikümetle «isbirliği» lçlne girmis olduğunu üşündü mU? Siyasal partllerlmizden dördU, bir «MilliyetI Cephe» ortaklığlyle, sanM bir «Hükümet Konîderasyonu» kurmuş durumdalar. Her birl, fırît bu fırsat deyip, kendl «beyligl» Içinde kendl alesinl peklştirme yolunda «icraat» gösterme eveslerlnde: «tcraat HUkümeti» olduklarını söysmeleri de bundan olsa gerek. Yalnız siyasalımı bir nltellkleri de olabilecek müsteşarlan değil, ilksek kademe orta kademe demeden, bütün önetlcllerl siyasal ölçülerle deferlendirmekte lüktimet. tBenden yana olmayan tarafsıa da, lglll de, becerikll de olsa bana fcarşıdır» anlaTŞI, böyle bir anlayışıa dolu dizgln uygulanısı. devlet yapısında ne y&ralar agar, «martarmda mı? Bakm hflkthnetl kuran partiler*, hele Baskanlan Rektörler toplaatısm» katılmışlftra: 14beral ekonoml yanlısı, yabana sermay* lle • ne getirip ne götürdüğüne aldırmaksızm lçli dışlı olmada sakınca görmeyen, ortaklarmı ilk seçtav de tabanda erltme hesaplannda bir AP vanında kimler yok! AP'yl din sflmtirüsttnde çoktan yay» bırakmış bir MSP, Anayasanıızın çağdas llkelerlnl. bir «Ummetçi» anlayıs içinde yok etmek lster. MSP* nin gönül verdlği düzen, Binbir Gece Masallan artığı bir avuç Arap şeyhiyle, o hiç sevmeı g&ründükleri «gâvurlar»ın elindeki sermayeye BÖmürü alanı olmus, petrolltl çöllerde bile aransa zor bulunur. AP1i yöneticiler, Atatürk devrimlerini pek umursamasalar da, hiç olmazsa Atatllrk' tin adma ve anısma saygı gösterisindeler. MSP* lilerden duydunuz mu küçücük bir övgll Atatürk'e, Atatürk devrimlerine? Onlara göre, ülkemizl çağdas uygarlık düzeyıne ulastırmağa kalkışma «günahı» işlemiş, hele hele «layik» düzeni getirmiş Atatürk'ün adını bile almazlar ağızlarına. övündüğümüs ne yaptıysa Atatürk, hepsine karşı değil ml MSP? Oysa, Rektörlerimizin temsil ettikleri üniversltenln kapısında Atatürk* ün sözleri yazılı: «Hayatta en hakikl mürsit flinv dir!» Bir de, vurkırla gücürrO gOstenae serdastnda, Başbuğ (Almancaya çeviriraeniz, cFUhrer») yönetiminde, mllliyetçitopluıncu (Bab dlllerine aktanrsanız. «nasyonalsosyalist») bir MHP de «Cephe» ortaklarmdan. «Kokusmuş» saydıgı «özgürlükçü, çoğulcu demokrasi» yerine, çelik disiplinli, tepeden aldığı buyruğu göa kırpmadan yerine getiren, karşı düşünceye yaşam hakkı tanımaz bir toplum yaratm» öıleminde. Ar» nra, «Faşizm* de karsıyu» demek »orunhıjumı dujraa (Devlet, Benim!» Müliyetçi Cephe partilerl. lâflanna bakıhrsa, «komünizme» re hemen hızlı bir genellemeyle «her çeşit sola» karşı birleşmekteler. «Sol» dedikleri de, öyle ince eleyip stfc doktımak bir yana, kendileri gibi olmayan herkes! Başkalanna vermedikleri «talkm» yok da, kendl «s&lkım» lannı kimseler görmesin isterler. Hükümet, bir «Cephe» HUkümeti deffl mi? Peki, yurt içinde, bans döneminde, demofcratik bir düzende, «siyasal huzur» ararken, «cephe» olur mu? Hep solculara çatarken. Başbakanın sağlamak ister göründüğü «öğretim ve öğrenim güvenliğinni bozan «sağ» zorbalan da açıkça yerid bir söa duydunu» mu «Cephe» HUkUmetinden? Başbakan Yardımcılanndan biri, eli silahlı kendinden yana örgütleri, «Hukuk devletinde böyle şey nasıl olur?» demek yerine, «Devlet güvenlilc kuvvetlerine yardıma» saymadı mı, hera de Mecliı kürsUsünden? Rektörler, o toplanbda, «Devlet organlan» arasında, bu «gönUUU yarduncüanı» bulunup bulunmadığım da sordular mı o bükUmet üyesine? Devlet gücüne güven T» saygıyla, vurttaşlar arası eşitllkle bu sozleri nasıl bağdaştırdığını öğrenmek istemediler miT Bir başka Başbakan Yardımcısı, kendl ölçüle rtne göre, csolcu» sayacaklan öğretmenlerin «pen çeetaden» nasıl kurtulamayacaklarmı, övünerek Eangl yasaian uygulayacaklannt MUrtmeden, ytne kendl Olçtllerine göre .solcu» diye damgalayacaklannı, Unlversitelerden atacak larmı «müjdeleyebiliyor» kendinden yana olanla ra! «Gençliğin gerçek temsilcisi» olarak, yalnız kendilertne bağlı gençlerimizi gösterebiliyor, «bö lüculuk» jrapmaması gerekenlerin başında gelen bu Başbakan Yardımcısı! Bir de, «gençlerimia derslerinden başka bir seyle ugraşmasınlar. kay gısında görünüyor! Sordular mı Rektörlertmlı, e toplantıda, Baf bakanla Yardımcılanna: «Peki, gençlü kollannıa nerede, nlye kurdunuz? Üıüversiteli genç yok mu parttnizin gençlik kollannda? Hem, hükümet prog ramında, seçmen yaşmı 18'e indireceğinizi açıklamadınız mı? Kaba kuvvete başvurmaksızın, yurt sorunlanyle de ngilensinler Istemiyor musunuz gençlerimiz?» Hükümete böyle bir mektupla başvurmadan önee, hukümetin, öğretim ve öğrenim özgürlüğünü gerçekten sağlamayı içtenlikle istediğinin somut kanıtlanm görmeliydi Rektörlerimiz. Hükümet, «sağcı. olsun, «solcu» olsun, kaba kuvvete basvuranlara, işi zorbalığa dökenlere, yasalar içinde aynı biçimde davranmakla gösterebilir içtenliğini. Böyle mi davranmakta «Cephe HukUme ti»? «Bizimkiler» ise, caierin, iyi yapmışlar, elleri var olsun!» deyip »rt sıvazlayacaklarsa, bir olay mı çıktı neyin nesi lncelemeden hemen, «yine öta kilerin marifeti!» önyargısını bırakmayacaklarsa, Rektörler, nasıl bir kapı çalmıs oluyorlar, bilmez ler mi? Bilirlerse, en iyisi, mektup filân yazmak yeri ne, gerekll görüyorlarsa bir basın toplantısında ya da kamuoyunda bir açıklamayla cephelere bulasmadan sorumlulan uyarmak, yetkilüerinin görevlerinl gereği gibi yerine getirmelerini istemek, «özerk» üniversitelerimizin temsilcilerine çok daha yarasırdı. Şah'ın Hazineleri İ Aydınlara Düşen Böyle bir ortamda, «aydın» sayılanlanmıza, ya da kendilerini böyle sayanlara düşen yüce bir görev var: SUSMAMAK! Susmak, suç değil kuşkusuz; ama, «Aydınlann Onur Yasası.nda, aydın lanmız için, hele böyle gtinlerde susmak, hiç bir genel affın silemeyeceği btr ayıp, bir kara leke olur. Hiç bir çıkarın, hiç bir kaygınm, hiç bir kor kunun haklı gösteremeyeceği bir ayıp, bir leke. Şairin. şairler için dediğini tum aydınlar içln isit meliyiz: Unutma U, «avdınlan» haykrnnayan bir millet, Sevenleri toprak olmus, ökcus çocuk gibidlr. (Devanaff.Savfada) ran, petrol kaynaklan ve ftreüml baknmndaa dnrdüncn gırayı tutmaktadtr. Geçen vıl petrolden aafl»nan bütçe felirl bizim paramızla 275 milyar Uradır. Dünya tabil gaz kaynaklannın yüzde 13'fl tran'da buhmmaktadır. Kisi başına düşen ulusal çelir 1.500 dolara tırmanmaktadır. Bütçe 60 mUyar Ura fazlalık vermektedlr. Sözön kıaası, tran eline eeçen petrol gelirüü ne yapacağuu bUeme» durumdadır. Ax t«li»mlş filkelertn, topraklannd» bnhman petrota • • • hlp çıkma evlemlert, İran gibi bir dlıl ülke yarattı. Suudl Arabistan ve Basra Körfezi ŞeyhJikleri bunlardandır: Tols«ul bir halk. geri bir yönetlm ve nereye harcanacaSı bllij»meı milyarlarca dolar .. tran Şahı kendl açısından tutarh v« atoUı olduğundan. elindeki paralan 880*11111 çok nltMİn kumpanralanna ortaklıkta kullanıyor; Krupp, ya da Pan Americanda söz sahibi olmayı yeçliyor. Bn tercihin Dd amacı van Birinclsl tran'dakl lermave egemenllğinl Batı kapttallzmiTİe butünleştirmek; Udndsl, vannöburpün tran'da feodal kaüntılarm son verecek, comhnriyetle demokrasijıe yönelecek blr eytemle tahtını yitlrtrse. Batı'da paraaal larallîk koltuklannı tıanr buhındnrmak... Bn tür vatınmlann yanısıra tran, büyük bir tüketim hununasına yakalanmıştır. Herşeyi ithal ediyor: Et, rumurta. meyva, şeker, hatta tacir... Bn yıl 10 milyar dolar Ithalât yapacak komşnmnz .. Bu rakam bizinı tüm bötçemiıle eşdeğerlldir. 1980 vüında tran'ın Ithalâtı 45 milyar dolar olacakmı»; Anflmdzdeld 1« yıl tran beyaz peynir) dışardan satın âlacakmış; Kanada'dan yumurta çetirtlyormnş yemek Içln; ve Amerika'da yattnm yapıvormuş... Petd. bn arada Tfirtdyc Ue UlfUlert nasü? Bir atasozftmfize Romçuda plşer, Mze de duşer. Ne var kj tran'da piçen biae diişmflyor. ÇflnkB Tahran, ellne ırrçen büyflk poUnsiveli rahat tlcaret, va da gfivenH »nlaşm» yapüabUecek filkelerle paylaşıyor. ABD, Sovyetler. Batı Almanya, Fransa plbl .. Knşkusnı kendl açısından haklıdır ama; bu durum bizim sermayecllerimizi çok fizüyor. Birkaç nedenl var bo üzüntünün: Blr kez tran OrtartoSn'mnı en karanlık rejimlerinden birine sahlp. Şah'ın dlktam, petrol dolarlanyla yüriitülüyor. özjfürlnkçfl tran (tençlerl tçta sıksık darağaçlan Iraralnyor. Bnylpsine slyah bir ülkenin sermare smıfıyla bfitfinle?mek, Türkiye'deld hızlı §ennayeci adına bir dış destek bulmak demelrtlr. Arap fllkelerirtde de petrol dolan var ama, ne de olsa çVHlerde devrimcl rtzçârlar esiyor. Blr Irak, va da bir LJbva Oe yakınlaşma. nın çeşitli «akıncalan doğabilir. Bir sarip mkmtı lçine düşmfişfla caten .. Ruzeyimlse baksan Sovyetler*. Avrnpa'ya yönelsen komünist ve sosyaUst partileriyle haşırneçir filkrler güntr* dönseo Baaaçtlarla kurtulu; Brgfltlerl .. Yesll dolan ve siyah rejhnlyte komşumtn iran, bizim tntuculara en sevimli gelen ülke bo(un... Ne yank M onda da haytr yok; çfinkfl tran'ın otıdea tetedigi: Trabzon ve tskendenm llmanlanm büjütün; kara ve demir yollaruu jenişietln; Batı Ue tran'ın aiaşımını kolavUştırm; blae et, tüt, yumurta, bestn ürünlerl satın... Blzlmldlerm İse dertM başka: Vaktlyle tran'dan Akdenlz'e petrol taşıvacak bir born hattı projest sörkonusuydn. O proje yattı. Şlmdl tran'ın günevlndeld doğalgazı bomlarla tskenderun'a taşıdıktan sonra sıviiastınp (remilere yükleyecek bir tasan var. Ama $ah do$algax konusunda Amerikan El Paso kumpanyasıyla anlaşmif, arada Belçikalilar da bulunuyor BÜTÜ* patron El Paso. Basra KSrfezl ve Sövey?'ten tankerlerle taşımavı düjiinüyor tran dogalgazmı... Hele KissingFr Sflveysi ırüvenliğe bagladı mı, İş daha tatlı oluyor. Sah da MısırTa vakmlasmavı SBvey; hatınna ?ojhmlaştınyor. Çajhmtz ticaretinde boruya bajh kalmaktansa, kanala bağlanmak daha kârlı sa^ıhyor, ve Türklye'ntn isteklerine yüx vermiyor Tahran... Ve iste boyle blr ortamda Cumhurbaşkaıumıs Korutflrk*On tran gezlsi düzenlenmektedir. Blr de tncillz kaynaklı haberlere rore ÇaflayangH, Iranla PaldsUn'a birer ğlzU mektup yazarak işbirllğl önerisinde bohınmuş. Çatlayangfl, yazmış mı yazmanuş mı? önemU defO. Nasıl olsa Cephe dıs politikasuun kokusu yakmda duyolur. ,.,„.. , rARÎHt sORUMLULUK IKTAY AKBAL Evet Hayır GÜNÜN KlTAPLARI nn BÜTÜN DÜNVAOA OKUNAN ROMAN YİJCEL YAYIfMLARI • stanbul Milll Eğitim MUdürlüğünün on İM mUdür yardımI cısı bakın ne diyorlar: «BUindiği gibi Istanbıü M.E. Müdurü Halis Kurtça hiçbir gerekçe gösterilmedan görevinaı alınmıstır. Bu yasal olmayan eylemle gösterüen güvenIzliğin yalnız Kurtça'ya karşı değil onunla birlikte çalışan e onun gibi düşünerek, demokrasiyi, özgür düşünceyi ve ağdas eğitimi Eavunan biz yardımcılarını da kapsadığına ıanıyoruz... Görülen odur ki, küit noktalarında gerçek milyetçilik anlayısıyle çalısanlar görevlerinden almmakta, yerleme öğretmen kiyımıyle un yapmış kişiler getirilmektedir. ireysel çalışma ve direnmelerle balk yararına başanlı işler apma zamanı çoktan geçmiştir. Bılinçh ve inançlı olarak adro çalısmalarına (fereksinme duyulan bir çağdayız... Kurts'nm alınmasıyle bir yıldır çağdas eğitimi Atatürk ve Anaasa ilkelerinl ödun vermeden savunup yasa ve yönetmelikıri herkes» eşlt olarak uygulamak İçin çalışan bizler bundan öyto M.E. MUdür yardımcılan olarak aynı dögrultuda çalisıa olanagı kaimadıguu gördugümUs için förevisrimİHien ayüıyoruz.» Milll Cephe adındakl TUrk haliını geriye, kötüye, yanusa, mtlu azmlık yaranna, çoğunluk Earanna yönetmekle görevll ığcı partıler ortaklığı, yaslan otuzotus beş arasında bulunan enç eğitüncilerin bu İnançlı seslenişlerinden hiç hoşlanmayaak! Benim kanım odur ki, bu genç öğretmenler çağımızın isanlan, aydınlan olmanın bilinclndedirler. Yalnızca bir maam, bir gösteris heveslisi değüdirler. Toplum yaranna iş göîbilmek, Atatürk'ün önerdiği ilerici atılımlan vapabilmek ncak bir kadronun oluşturulmasına, bu kadronun birbirine lanarak çalışmasına bağlıdır. Bir masa adamı, gelene pasam idene ağam diyen bir kjşı olmamaktır Kemalist devrimin ert lmak... On iki müdür yardımcısinın öğretmenliğe dönme 1taan böyle bir inancın Urünüdür. Erden Kanat, Güler Erkan, Hüseyin Erkan, Ferit Dinçer, Lidvan Vural, Doğan Oğuzer, Şerif tken, Tahsin Çayır, Mehıet Taskın, Suphi Kalafatoğlu, Rkri Ertuğrul, Metin Erkuş. 'anran bu topluma en iyi şeyleri getireceğine inanmıs genç ğretmenlerimiz. Bu yanru, beklemek değil, yaratmak geregiıe inanmıslar. Bireysel çalışmalarla değü toplu eylemlerle Dplu kararlarla, toplu vuruşlarla olacak bu... Halis Kurtçam aynlması Eğitim dünyamızda bir çok şeyin değişeceğini österiyor. Yalnız Kurtça mı? Bakanlık yüksek görevlileri rasında yapılan değişiklikler de bunu açıkça belirliyor. Gerek eğitimciyi, ileriye açık, yan tutmayan, eğitim ve öğretim kelerinin gereğini yapan aydın kişüeri kilit görevlerten uzaklaştır, yerlerine MCnin güvendiği kişileri getir! Buna ek tek karşı çıkümaz, ancak toplu bir direniş, toplu bir karı koymadır kamuoyu önünde yapılması gereken... Çünkü MC ım egemenllği gecicidir. Yüzen. kayan, koşan, ordan buraa atılan, çıkar rüzgarlanna göre yön değiştiren oylarla, kuuluvermis bir iktidardır karşımızdaki. Temelsizdir, guçsüslUr, bu yüzden de sert, taraflı, partizan bir tutum içindedir. rıkılışa da onu bu gücsüzlüşü götürecektir. Hem de en kısa amanda... Yarın, gerçek milliyetçilerin, gerçek yurtseverlerinUr. Atatürk"ün çizdiği yolda yürüyenler yakm yannlarda ak Jınla yentden görevlerine döneceklerdir. Halis Kurtça'nın Gazetecıler Sendikasında yaptığı basm oplantısında bulundum. Değerli eğitim adamının sözlerinl linlerken önce bir acı duydıım, ama sonra bu acı güvene, lnaıa dönüştü. Ürüü şarkıdaki gibi «yannlar bızim»di, bizim yanl ıalkın, ulusun, Uerici yolda, aydınlık yolda yürüyenlerin... Türk milletinin elindeki meşale müspet ılimdir» diyordu bü• k kurtarıcı. Şinıdi o «meşale»yi söndürmek istiyorlar. Ama ü iurtça'lar, Kurtça'nın çevresinde toplanan genç eğitimciler, PÖBDER gibi üerici kuruluşlarda bütünleşen bir eğitim orlıısu, onları destekleyen yığmlar oidukça boşunadır. «Sönnez ümidi bu mületin Boşuna gayretin mezarcı..» «Devrimci bir atılımla çözümleyebileceğimiz bır yığın îğitim sorununa geriye dönük bir ortaçağ anlayışı ile yaklaşnak toplumumuzu bir süre daha yerinde saydırmaktan başka 'JIT işe yaramaz. ÇıkarlarırHn tutsağı olanlar kilit noktalan »erçek milliyetçilerin elinden almaya devam edeceklerdir. •lalkımızm bılinçlenmesiııden, öğretmenin örgütlenerek halkla jütunleşmesinden korkanlar, çağdas ve özgür düşünceyi savulanları görevlerinden almakla ulusumuzun hızlı uyanışını en;elley3ceklerini sanmaktadırlar. Oysa bu tutumla kıtlelerin lenye dönük demokratik toplumcu rnUoadeleleri durdurulamayacaktır. Çünku Türk öğretmeni tarihî sorumluluğunu çok ,yi bilmekte ve değerlendirmektedir..» Kurtçanm bu sözleri umutlu yannların habercisidir. Tarihî sorumluluğunu bilen öğretmenler, aydınlar, bilinçli haüt yığınian aydınlıkla karanlığın savaşında etkin birer güçtür. rürkiye'nin üerici atılınum yürüyüşünü durdurmak olanak5izdır. Böyle bır şey hem doğa yasalarına hem de bilim illielerine aykındır. Halka, bılince, yannlara inananlar, mutlu azınlığa, safsataya, geçmışe bağlı çıkarcıları her zaman yenmişlerdir, yeneceklerdir. akadir • DÜNYA HALK VE DEMOKRASİ ŞÜRLERÎ • BUGÜNÜN DİIİYLE TEVFtK FÎKRET • MUTLU OLMAK VARKEN • HALKIN EKME£t • VtETNAMŞtÎRÎ • FÎLtSTÎN ŞfiRİ • PORTEKİZ SÖMÜRGELERÎ ŞtÎRÎ P.K. 58 • Beyazıt, Istanbul Oromandlzislnde ^ sunar: alpterin türküsü keşif kolu WI5JAM HÜOîES KOZA ».YW\aA KİTAP BAnUAN HR ! •oıCnıvı SAMIİ Oağıtım v* i>d«m«ll ittam» odresi: . GÜNEY TkM YAYINLARI •aknağacı cad.2 Bayoğlu İSTANBUC . GE.DA yılmaz güney TUrteş YARININ BÜYÜKLERİNIN DUYGU VE BİLGİ YÖNLERİYLE GEÜSMİS, YASAMA BAGU VE YABANCILASMAMIS. GÜCLÜ BİREYLER OLMALARI İCİN Mehmed Kemal SOL KAVGASI Ecevit Demirel Erbakan Feyzioğlu Türkeş ve tüm politikacılarla yazarlar SOL KAVGASI'nda E YAYINLARI,GENELDİZİ: 12S,ROMAN,3O LiRA. ESI YAYINLARI •• • • • • • • • • • • * »••••••••••a ÖMER SEYFETTİN YETIŞMEDİZİSİ 9'14YAŞ ARASI EN GÜZEL HİKAYELER 144 SAYFA 10 TL. •« • ^• • • • • • • • v ^• •« • • • • • • • •* JACK LONDON CHP içinde SOL KAVGASI CHP ile SOL KAVGASI CHP dışında SOL KAVGASI Behice Boran Mihri Belli Ahmet Kaçmaz Doğu Perincek Oya Baydar M. Ali Aybar Sadun Aren Kemal Türkler Kemal Sülker Halil Tunç Kenan Somer Doğan Avcıoğlu Şaban Yıldız Doğan Özgüden SOL KAV GASI'nda... VAHŞETİN ÇAĞRISI 140 SAYFA 10 U. ULUSAL KUKTULÜŞ SAVAŞLARJ f £ UVıUilvıU İIIJİ LJUKDV A.ISKENDERO\ eULÜSAL KURTTJLÜŞ HAREKETLERİ VE ÇAĞ1MIZ eüLÜBAL KÜRTULÜŞ DEVRİMLERİNtN İTİCt GÜÇLERİ •ÇAGDAŞ SÖMlİRGECtLtK •EKONOMÖC BAĞIMSIZLIK SORÜNU •808TAL DÖNÜŞÜMLERİN GEREKLİLİĞt »HANOt YOLU SEÇMELİ eULUSAL KURTULUŞ HAREKETLERİNtN İDEOLOJtK SORUNLARIeULUSAI. / "KURTULUŞ SAVAŞI VE BİLİMSEL SOSYALİZM. çagımızda RK.694 KARAKOYİSTANBUL "GENEL DAGlTIM •• GEDA yılın şiir kîtabı HİLMİ YAVUZ VVERNER | J | Ruh çagrma,rfipnotixrna ParapskotofJetepati ve Falohğn karankk dunya^ sma girmek için gerekli VSK KİTAP! BEDREDDİN ÜZERİNE ŞİİRLER SOL KAVGASI Gazeteci yazar MEHMED KEMAL'in adı geçenlerle yaptığı konuşmalar ve tartışmalara ışık tutacak belgeler MAY Y A Y I N L A R I Cağaloğlu, Istanbul £ KOZA YAYINLARI'NDA! KONUK YAYINLARI PK.749 ISTANBUL m
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle