18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
mart CUMHURİYET 2 Şubat 1975 AŞK DA GEZER 47 Blr gece öncs lçtîklerl lokantay* gidiyorlardı. Beş on ad;m sonra yinelendi öfkesi: Lokantadaysa görür o... Haluk sordu: Kavga mı edeceksin? Bakalım, önceden belli orrna», kaifil»şmca anlaşüır ne edecegim.. Lokantadakl masalan bir gece öncekinden daha kalabalık olduğu halde Ergun yoktu ortalarda. Sahir, Leylâ, thsan, Yalçın, Sencer'den baska, Site Tiyatrosu'r.dan Omit ile kansı Ayten, Uyanı? Tiyatrosu'ndan Coşkun İle karısı Selma vardı masada. Dedikodulu kan kocaları yanyana görünce Belkm yaklaşırlarken: Hoşlanmadım ben bu masadan, dedl. HaJuk yavaşça: Geldık arök, diy» karçılıl w d l . Biraı oturur kalkarız. Maşallah papaz masası gibl. GUnah çıkartıp dargınları banştıracağız anlasılan... Ne olur ses çıkarma.. Blr araya gelince sanlıp öpüşrüler masadakilerie. Gorünüşe bakıiırsa buluşmalarından sevinmiş sanılırlardı. Be'.kıs, Saim ile thsan arasına düştü oturunca. Leylâ Haluk'u sağına aldı. Konu ne oiursa olsun herkes dargın çiftleri koiluyordu yan gözle. Ayten pek renk vermiyordu. Öteden beri her zaman Ümitie mutlu oiduklan görünüşü vermeğe çalışırdı çevresindekilere. Konuştuklarına ne yapar eder yokluğunda Ümit'ten söz açar, söz gelişi Ümit':n çok ça'ıştıgını çok yorulduğunu araya sıkıştırır, bir eleştiricinin haksız daiTamşını yerer, biraz şikâyet süsü vererek arkadaşlanna yakınlanna düşkünlüğıinü, elinin açıklığını anlatır, kısacası övünür ya da korurdu kocasını. Birlikte oiduklan yerlerde da kocasınm agzının içine bakar «Ümitçiğim» diye öter dururdu «Ümitç:ğim hiç bir şey yemiyorsun. Ümitçiğim çok cigara içiyorsun ..» Bu gece de öyleydi kocasiyle. «Cmitçiğim, en sevdiğin arkadaşlann gelrii. Gözün aydm» dıye karşıladı onlan. Selma ile Coşkun, yan yana otururken sırt sırfa dönük gibiydiler. Bir ip gerilmiştl sanki aralarınia. P?k seyrek olarak bir iki kelimelik tümcelerle konuşuyorlardı birbirlerine bir şey söyiemeleri gerekirse. «Peynir ister misin?» «Biraz .» Yarım saat kadar sonra Yener'in lokantaya gelmesiyle daha da gerginleşti durumlan. Yener bir yerlerde arkası arkasına iki üç kadeh atmış olmahydı. Biraz da Seîma'ya içti*inden daha sarhoş görünmeye çalışıyordu. İki masa öte'.erinde oturan değişik tiyatrolardan bekâr aktörlerin arasına karıştı. Yüzü Selma'ya dönük oturd'j. Coşkun, ikinei kadehinden henüz bir yudum almıştı o geldiğinde. Yener geldik^en sonra bir daha dudaklarma değdirmedi kadehini. Elinden geidiği kadar soğukkanhlıkia karısı ile Yener'in davranışlarını kolluvordu. Büfün masa onlarla llgiliydi artık. Konuşmalar kopmuştu. Kesik kesik tümcelerin arasmdd sessizlikler gittikçe uzuyor, havadaki gprilim artıyordu. Çok geçmeden Coşkun, kansı ile Yener'i bakısırlarken yakaladı. Eğildi, dişleri arasından karısına dogru fısıldadı: Kalk, arkadaşını yalna bırakma.Se'ma sarardı: Ne münasebet? Onu sen benden lyi bllirsln. DEGlŞExN DÜNYA ve TÜRKİYE Doğan AVCIOĞLU Yazan: Necati CUMALI 7 ç Öyleyse edebinle otur oturdu|un yerde. Selma'nm gözleri birden doluyerdi: Ben otele dönmek istlyorum. Ben dönünce dönersln. Sahir «Çocuklar, çocuklar, bırakın t«rtı*mayı» dedi. Yalçın'ı çagırdı yanma «S«n Yener'l alıp götürsen lyi olur» diye fısıldadı kula#ına. Ama geç kalmıştı. Coşkun, Yener'ln gözlerini kansından ayınnsdıgını görünce daha fazia rutamadı kendini. Masadan kalkfa. Tenert çagırdı karşıdan: Bir dakika gelir misin buraya. Patronuydu Yener'in. Biraı akıllı davranr\ Yener olaysız atlatabilirdi bu duromu. Oturdugu yerden kafa tutmaya kalktı: Tiyatroda defiliz. öyle mi? Coşkun masalarına dojfnı yürüdü Yener1lerin. Saim, Yaîçın, Ümit arkasından firladılar, durdurmak istediler. Bir el devir.imiyle Uçünü de gerisinde durdurdu: «Lütfen!». Yener'e yaklaştı: Sen kendi gönlünle kalkıp gider migin bu lokantadan? Yener hâla yerinden k;mıldamıjordu: Ne O.UT kalkıp gitmezsem? Birden elinin tersiyle müthıj bir tokat indırdi Yener'in suratına. Gidecek mi?in gitmeyecek misin? Yener, sailandı sonra doğrulrfu yerinde: Ben size el kaldırmam. Kaldırsana. Niye kaldırmıyorsun? Büyüğümsün.. Kes hadi! Bas glt... Yakışmaz «ize bu hareket Köpek!... Ben küfretmfyorum. Edemezsln ki! Benden biraz boylu, blr»z gençsin diye ne gelir eiinden sanıyorsunî Nerde o yürek sende? Kalleçin, nankörün tekisin sen! Aklını baçma al, adam ol yoksa yarın tiyatroya da sokmam seni... Sonur.da Sahir'le Haluk kançtıler i|e. Xglların» gırip Coçkun'u masaya dönrfurauler.' Yalçın'la birlikte oturdugu arkadaçlan Terfe'rT" alıp götürd'ü. Selma iyice surat «sıyordu Coçkun yanına oturriugunda; Kalkıp gitsek iyl olur blı d«... Coşkun duymazhktan geldl. Gidelim diyorum. Yemek yiyorum henüı. Bu hakaretinden sonra... Basını döndürdü bir $ey demeden baktı karısına. Bana hakaretti bu yaptıgın. Kapatır mısın lutfen. Evet, hakaret. Herkesin içlnde. Kaniins saygısı olan bir erkek yapmaz senin yaptıjını. Davranışın düpedüz kabalık. Kabasın. Hem de çok kaba... Ya sen nesin? Açıfta dökülmöstü kavgalan. Bundan 8teye her türiü ıöz çıkabilirdi agızlanndan. Sahir yin» araya girdi: Çocuklar! Çocuklar... Coslrun t«n anUyıjlı oL (DEVAMI VAR) "Ekonomık bunalımm nedeni petrol zammı değildir,, Ekonomik gerileme, işslzlik r« Cift rakamlı enflasyon, kapitallzmin kendi iç çelişkilerinin »onucuydu. Fakat petrol fiyatındaki bırkaç kat artış, kaprtalizmin ekonomik güçlüklerinden sorum lu tutuldu. Fransa'nın devlete ait lstatistik Enstitüsü'nün yaptıgı hesaplara göre, petrol zammı mekanik olarak yansıtıldıgı takdirde, genel fiyat düzeyindeki artış, jüzde 3,2 oranında olacaktı. Oysa enflasyon oranları. yüzde 10' un çok üstündeydi. Öte yandan enflasyonıst polıtikalar izlenmeseydi, petrol zamm; maliyetiere yansıdıktan sonra. yeni bir zamma gîdilnıediğıne gnre. fiyat artışlarınm durmas: gerekirdi. Hat tâ petrol fanırasındaki artış, enflasyonist degil, deflasyonist nitelikte bir cins yergi sayılabilirdi. Ekonomik gerilemenin kaynagı da, petrol zammı degildi ve zamnun yarattığı odeme güçlükleri yenilebilirdi. Türkiyede de uzun süre çalışmış olan Dünya Bankası'nın ünlü iktisatçısı Chenery'ye göre, gelişmiş kapitalist ekonomiler, geiecek yıldan itibaren eşkisi gibi yüzde S bir bü>rilme hızı gerçekleştirdiklerl taic dirde, petrol zammı yüzünden lan 300 milyar dolan kolaylıkla yüzde 5 gerçek faizle geri ödeyebileceklerdır. Yıllık borç odeme miktarı, en yüksek düzeye 1980' de erişecekti. Fakat bu miktar, gelişmiş kapitaiist üikelerin miili gelirlerinin ancak yitzde 1.8'inden ve ihracatlarının yüzde 9.2'sin den ibaret kalacaktı. Oysa bugün birçok fakir Üçüncü Dünya ülkesi, milli gelirinin yüzde 3 ilâ 4'ünü, ihracatının yüzde 2tı25'ını borç ödemeye harcıyordu. Ve gelişmJş kapitalist ülkeler bunu çok doğal karşılıyorlardı... Economist'in genel yayın yönetmeni A. Knight da, Xewsweek'e verdiği demeçte, Batı ekonomilerinin hastalığında petrolün etkismi küçümsüyordu: «Petrol bunalımının yarattığı gerçek kaynak ve servet transferi, başh başına büyük bir miktar değildir ve bu, yönelmij bulundugumuz cinsten bir ekonomik gerilemenin nedeni olamaz.» Kısaoası, Batıtıın «felâketinden» petrol üreticisi ülkeler so PETROLSORUNU VE 3 DÜNYANIN UYANIŞI rumlu tutulamazlar. Fakat geli?mış kapitalist ülkeler, «tüketim toplumu modeli»ni Üçüncü Dünya ülkelerinin petrol ve ham madde kaynaklarım sınırsız yagma ve somürüye dayanarak kurduklan ıçin. îeni duruma alışmn'îtn srüclük cekivorlar Cezayir'in Öncülüğü Üçüncü Uünya iilKelerı, uzun yıllardır hammadde ka>naklarmı uruz fiyatlarla elden çıkarıp karşıhgında Bat. mallarını devamlı artan yüksek fiyatlarla satın almaktan yakımyorlar, bu durumu değiştirmek için mücadele veriyorlardı. örneğin Arap petrolUnün fiyatı 1970 yılında, 1350 yılı düzeyin: asmıyordu. Üstelik yedl dev «çok uluslu» şirketi bir araya getiren Petrol Karteli, üretirüer? öder.en petrol fiyatını 19S9 yılında indirdiler. Petrol Üreticisi Ülkeler örgütü (OPEC), 1960 ytlmda bu fiyat indirimine bir tepki olarak kuruldu. Ne r a r ' Ö r örgüt, 'uaın yıllar hiçbir «r»nMk gösteremedi. Üçüncü Dünya ülkelerl güçsüzdü ve güçsüz üikelerin istekleri, gelişmiş kapitali:. üîkeler yöneticileri tarafmdan ciddiye alınmayarak geçiştiriliyordu. örneğin, üçüncü Dünya ülkelerinin güçsüzlüğüne inanan ABD yöneticilerinden G. Ball. 29 mart 1962 tarihli Life dergisinde şöyle yazıyordu: «önümözdehi 2030 yıl larfında. fakir ulusların hoşnutsuzlnçu dünvayj tehdit edemez. Kuskıısuz ditnya nöfusnnnn öçte ikisinin fakir, üçt« blrinln ise kuşaklar boru zenfin yajamasi utanç verlcidJr. Ama bu dunın» adaletsiz de olsa, fakir filkeleria gürü jmırlıdırj» AŞj.5 4^p(TOe bpıstenak Birleşmiş Milletler'in yeni ekonomik haklar yasası toplantıda. ekonomik Dağımsızlık yolunda Kararlar alındı. FCararlar, şöyle özetlenebilir: Üçüncü Dünya ülkelerl, ken di zengınliklerinden kendileri yararianmalıdırlar Devletler:n dogal Raynaklan r.a sahip olmalan onları millileştirmelen haklarıdır. Özgürce seçtıkleri bir kalkınma sistemı çerçevesmde dogal kamaklannı halklan varanna degerlendırmelidirler. Dünya sorunlarımn, özellikle uluslararası para ve tiearet sorunlarımn çözümüne, Üçüncü Dünya ülkeleri eşit koşullarla katılmalıdır. Petrol fiyatlarına zam ve Suudi Arabistan. Kuveyt gibi ülkelerin dahi petrol kaynakJarını millîleştirmeye yönelmeleri, Cezayir Konferansındaki kararlardan sonra geldi. 1974 yılı sonlarında Cezayir'in yıllardır öncülüğünü yaptığı «petrole tek ftvat» sistemi kabul edildi. keler Konferansı toplandı. Bu ların millilefltirilmesi düşünülemezdi bile. Dünya kuvvet denge sindeki değişiklik, Üçüncü Dünya ülkelerinin ekonomik bağımsızhk çabalarını gerçekleştirmeye olanak sağlamakUdır. DiŞi BOND CARVl'M KLJCÜtC 2 O OAICIKA AEAP Uzun yıllar kapitalist ülkeler yöneticileri tarafmdan ciddiye alınmayan OPEC örgütü sonunda ekonomik bağımsızlık yolunda önemli kararlar aldı Fakir ülkeler, güçsüzlüklerine rağmen, mücadeleyi sürdürdüler ve aralarındaki dayanışmayı geliştirmeye çalıştılar. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferanslarında ısrarla hammadde fiyatlarının vükseltilmesini ve sanayi mamullerinin 5'ükselen fiyatlanyla bağlantılı olarak istikrara kavuşturulmasım istediler. Gelişmiş kapitalist ülkeîer ve özelîikle ABD, hammadde fiyatlarının istikrara kavuşturulması isteğine devamlı karşı çıktılar. Üçüncü Dünya ülkeleri dayanışmasının öncülügünü yapan devletlerden Cezayir. 1960'lardan sonıa yeni bir petrol görüşü geliştirdi. Cezayir'e göre, siyah altın yalnız döviz kaynağı olarak kalmamalı, azgelişmiş üikelerin sanayüeşme ve kalkınma davalarmın hizme'ine konulmalıydı. Bu amaçla Cezayir, yabancı şirketlerin elindekı petrol kay nakîanm millileştirmeye koyuldu. Libya ve Irak gibi ilerici Arap ülkeleri, Cezayir'in yolunu izlediler. Eylül 1973'te Cezayir'de 75 ülfcenin katıldığı Bağlantısız Ül FiFFANY JONES 1974. Birleşmiş Müleüer'de bir cCezayir Yılı» oldu. Cezayir'in gi rişimiyle, Birleşmiş Milletler çerçe vesinde toplanan Dünya Hammad de Konferansı. Bağlantısızlar Kon feransı'nın görüş'erini benimsedi. Cezayir'in başkanhğında çalış malarını sürdüren Birleşmiş Mil letler Genel Kurulu, cdevletlerin ekonomik hak ve ödevleri» yasa sını onayladı. ABD, Batı Almanya ve İngiltere gibi üikelerin karşı çıktığı yasa, «her devletin kendi ekonomik. politik, sosyal ve kültürel sistemini serbestçe seçme hakkını. vazgeçilmez egemenlik hakkı. ilân ediyor ve devletlerin doğal kaynakları üzerindeki tam eeemenliğini belirtiyordu. Bu ortam içinde, hammadde flreticisi ülkeler kaynaklanna sahip çıkmaya ve hammadde fiyatlan nı >ükseltmeye yöneldiler. Moritanya demir ka\"naklannı. Fas pet rol dağıtım şirketlerini millileştirdi. Ekvatör. petrol kaynaklarını kendi kalkınmasında kullanacağmı açıkladı. Fas, fosfat fiyatını dört kat artırdı. Bakır üreticl ülkeler. bakır fiyatlarındaki düsüşü önlemek için bakır üretimini kısmayı kararlaştırdılar. Boksit üreticileri ve kahve üreticile ri. a\nı amaçla birleştiler. Çin ve Meksika. bir pamuk üreticileri karteli planladıklannı beürttiler. Zengin petrol kaynaklarma sahip bulunan Venezüella, demir madenlerini millileştirdi ve Üçün cü Dünya'nın kaynaklanna sahip çıkma savaşında aktif rol oynay» cağmı açıkladı. Venezüella, ABD'nin 3'eni ticaret yasasını Üçüncü Dünya'ya karşı bir «ekonomik saldın» ilan etti. Güney Amerika'yı ve petrol üreticilerini mücadeleye çağırdı. Gerçekten yeni ABD yasası, .ham madde üretimini kontrol için anla şan ve abartmalı biçimde hammad de fiyatlarmı yükselten, ABD mal ve yatırımlannı kamulaştıran • Üçüncü Dünya ülkelerinin ABD ye ihracatmı kısıtlamayı ve misillemelere girişmeyi öngörmekteydi. Bu baskdar, direnişi körük !<>mekte. Henüz sonu alınmış olmayan petrol savaşında üretici ülkelere karşı bir silah olarak kurulan Enerji Ajansına üye olmakla Türkiye yerini yanlış seçmiştir. Sovyetler Birliği'nl ABD'den farksız bıçımde cemperyalist süper devlet» sayan Çin lse, dünya politikasında ağıriığj henüz sınırlı kalmakla birlikte, Üçüncü Dünya ülke.erinin safında yer almaktadır. Üçüncü Dünya ülkeleri ile emperyalizm »rasındakl çelişkiy] bas çelişki sayan Çin, Arap ülkelerinin petrolü silâh olarak kullanmasını. «yol gösterici blr tarihsel eylem» diye selâmlamakta ve Birlesmls Milletler'de Üçüncü Dünyanın tezlerine tam destek getirmektedir Çin Başbakan Yardımcısı. «Yagı blten ISmbanın sönmeve hazırlanısı eibl, eylem» diye selâmlamakta va hegemonvava davalı eski dünya düzenı yıkılmak üzeredir» demektedlr Kısaca. Üçünca Dünyı artık emperyalizmin rahatç» sömürüüSü bir alan olmaktan çıkma yolundadır Nitekim Bülent Ecevit de Yeni Yıl Mesajında, bu önemli gelijmeye su sözlerle rtikkati çekmektedir: «Bir bakıma bağımsızlık sa•aşlannın yeni bir aşamasındadır dünya. Hammadde üreten az eelişmi? ülkeler eelişmis üikelerin ekonomik baskisından kurtulma çabasındadırlar Sömürceciükten, eüçlü devletlerin siyasal egemenliğlnden kurtulan ülkeler. $!mdi o devletlerin ekonomik sömürüsünden de kurtulmanın ve dünyada ajırlıklannı geregince duyurabilmenin mücadelesinl vermektedirler.» dan yakınmalan ve tedlılr aran'a ;arı son bulmuştur (.ieilbn.ı^, K.a pıtalıst dünya üzermde ABD'nın lıderlıgı, petroı Dunalımj sayesınde guçlenmışür Bununia Dirlıkte. ABD pınrol fiyatuıın daha tazla artıjı>.a «a'şıdır ve öujTik oır olası.'kıa c:r miktar d'.ışmesınciec yanadır Yon: bır potroı aınourgosu ola.ıagını peş:nen önlenıe kararındadır. Bu amayla ouain geıışııııj kap'.talıst üikelerin petrol aıe".ciieıine .îarşı tek cephe nalırde ÇIKmalarını, peîrol tÜKetmılPrırJ bu miktar kısmalanru istemente ve böylece petrol uretıcıJeri cepnesını parçalama çaDü«ını sur dürmektedır. Ford ve Kjssınger, açıkça behrtmedıklen belh durumlarda kı bu petroı aınbaıgosu gibi, petrol fiyatlaıınır yenıden büyük oîçüde yukfeitıımesi de olabiiir ABD'nin ıskerı müdahalede bulunanılecegınl fr.'e ııon sürmektedırler Iş buraya kadar gitmese bile, ABD. Fransa' nm ıtırazlannı da bıı Mçüde yumuşatarak, zengin kapıtalıst ülkeleri blr «ekonomik sava? cepJıesi»nde toplama nlyetindedir. Bu amaçla, OECD çerçevesinde, ABD hegemonyasmda «üluslararası Enerji Ajansı»nı kurdurmuştur. Ajansın yeni enerjı kaynaklan bulmak İçin araştırmalar yapmasımn yanı sıra, bell] başİJ iki gorevi şudur: Arz ve talep Konulannda petrol şirketleriyle bağlantı kurmak. Bir Uye ülkenm petrol tüketımı. normal tüketımmın yüzde 7 altma aüşerse, ötekı üyelerin ona petrol vermelerinı saglayacak bir «petrol paylaşma plan1 .TJ harekete epçırmek Türkiye yerini yanlış seçti Pransa ve Vunanlstan Ener Ji Ajansı'na katılmayı reddetmişlerdır. Türkive ise, Ecevit Hükümeti'nin son (fünlennde AJansa kat'.lmıştır. Aians'ta ABD'nın 151 oy üzerinden 51, Türkıve'nin ise 4 ovu vardır. Üretıcı Utkeler. nzen?in kapiralistlera ceDhesine karşı çütmışlardır. Cai:ud. Türfcye gezisinde, «Enerji Ajansı'na Türldve'nin nye nlmasına çelince, ben bunun cevabını faal Türk gençlijrine ve ulusuna bırakıyorum» diyerek, Türk Hükümetı'nin karannda n duyduklan no$nutsuslugu belirtmıştır Türklye'nın Ener.H A.lansı'na katılmaktan btr yarar saglayaCRgı çok kuskuludur Fakat hiç akla gelmeyen zararlara ugrayabilir. Tutucu f.î.ddle East dergisi Ooak 1975 savısmda bu zarar'ardan birinı belırtmektedır: Her an çıkabtlecek bir İsrail Arap savaşında. îsrail vanlısl ABD've karşı Araplar bir petrol ambargosu uvşrulaysbürler Nitekim Libva. ABD've karşı ambargovu daha veni kaldırmıştır. Ambargo üzerine ABD bir iki üyeyi daha vanına kstmca, 6teki pek çok ülke alsyhte oy verse bile. «netro! paylaşma plani» nın uygnlanmasını ssJlayabilir. Böylece ABD've plan gereği petrol saflavan ülke:er dahi. ister istemez AraDlann petrol ambarposuna hedef olurlar. Araplarla dostluk poütikasma. Eneri Aiansı'na katılısımızın ne kadar ters Petrol üreticileri ve tüketicUeri savaşı Üçüncü dünya, artık büyük bir güçtür Kuskusuz, Üçüncü Dünya Ülkeleri türdeş olmaktan çok uzaktır. Bloklar dışı bağlantısız poliüka izleyen ülkeler dahi komünist Yu goslavya'dan başlayıp, Cezayir, Libya, Irak gibi ilerici Arap devletlerinden geçerek emperyalizmin işbirlikçisi yan feodal devlet lere kadar uzanmaktadır. Petrol üreticilerinin en zenginleri, ABD nin silâhlandırdığı ve özel ilişki ler sürdürdüğü Suudl Arabistan ve îran'dır. Bu büyük aynlıklar tutarlı bir ortak politika izlemeyi ve dayanışmayı zorlaştırmakta dır. Fakat ortak çıkarlan savun makta Üçüncü Dünya ülkelerinin, petrol sorununda göriildüğü üze re, önemli bir yol aldıkları açık tır. Bu eğilim. giderek güçleneceğe benzemektedir. Bu güçlenişte, dünya dengesin deki değiçiklikler önemli rol oy namaktadır. Kapiialist Blok karşısında Sosyalist Blok büyük bir kuvvet haline gelmese ve Sovyet ler Birliği Ortadoğu'da ağırlığını duyuracak güçte olmssa. petrol fiyatlarının artırılması vs kayna> GARTH ÜAPEK.&T... 1 / (CizıMl TOPRJ TA K Vi M 0UMPAM LSENlM S E N OLAAALIVIM 2 !?VBAT 1975 7.09 1.44 Güneş 12.28 7.02 ögle 1.5.09 944 îkindl 17.27 I2.no Akşam 19.00 1.34 YaUı Imsak 5.30 12.03 Bu mücadelede önemli bir dönüm noktası teşkil eden petrol savajı, henü» bit. mis değildir. ABD bır yandan petrol Ureticller.ne karşı sert bir rutum •a.ıanırken, ote yarıdan kapitalist dünya UzerindekJ egenıenligini Geiecek yazı: güçlendirmek için petrol buııaıı1929 bunalımı mından yararlanmaktadır. Kabul etmek gerekir ki, petrol zam tekrarlanabilir mi? mı. asıl ABD ekonomisiyle şiddetli bir rekabet tçinde bulunMi Avrupa ve Japonya ekoromtlerl için daha zararlı olmuşur. fetrol zammı, tamamen dışa t#ağ»ı bu ekonomilerin rekabet gtirücü azaltmıştır. Çoğu ABD kökenil dev petrol şirketlen, kârlan trJyük ölçüde artacağmdan, petrol mılesekkil cec3;e ntrnm «*•»»ambargosu ve fivat zammı grtinm)2, trir teitfinia trnttuitHr. lerinde. ürefici ülkelerle işbi'l'gı iııt'f i.'nı »e unırı rauawdK ıçın a»n tır ucrıl ılmmsı" cmaze yapmıştır. Bu bmük kârlar ABD' ıslfrinı ısletmeraız öftuhle ed«f de yeni enerji kaynaklarını seHş id gurılfrimiı pavla;:^;. tirmekte kullanılacakMr. Öz kay naklann geliştiriimesi ise. petrol fiyatınjn yüksek olmasjnı geİSLİM CEMAZE IŞLERI rektirmektedir. Belli bir cvanna N07 Bulun mLjameleliî: Jsîeîmcye petrol fiyatının artışı. ABP'nin asl clmak uzere i\ı:\ ;çı. yur cf• 51, yararınadır ve politiks«'na uvgundur Aynca petrol anraıı, fa turalan dolarla odendipinden, Av rupa ve Japonya'yı dolara muhtaç bırakmıştır Bunlanp ellerinde aşırı ölçüde biriken dolarlarCenajans/107.v 610 VEFATLAR İCİN Tel.: 47 20 06
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle