18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
' ernuş blr hışımla glrdi Ne sel&m, ne sabah Koşedekı ha»ır iskemleye çoıctu Peri1 şandı. Butun dıkkatı üe çalıştığım tabloya bakıyordu. Ama ne bcnl gorüyordu, ne tabİoyu Huvunu bıldığlm için ustelemedıır. Zaten benim de pek konuşacak halım yok Üç aydır üstunde çahştığım tabloyu kuşa çevırmiştim. M£RNUŞ bu tablonun rfoguşunu, gelişmesıni büıyordu. Bana ayda bır lkı defa uğrardı Ama şu anda ustunde terlediğim tablonun, onun bıldiği tablo olduğunu kestırmesi imkânsızdı Hiç ses çıkarmadan, yanm saat öylece kasıldı kaldı. Sonra... Geçen sefer gorduğum tablo ne oldu? Bu ısîe Atıvorsun' Vallahı bu işte. Yani onu bozdun bunu mu yaptın? Evet. îyl halt ettin Bır de ağaç kesenlere, kör pe fidanları çakı ıle kazanlara kızarsın. Ne hak k n var. olmjş bıvniş bır ışı kbkunden kazıms.a? Keşke alsaydım o resmi elınden Hay A'.lah. Keske alsaydın elimden. Hem ben kurtulurdum, hem resim!... Mernuş bu' Kendı telâşını çoktan unutmuş, bemm derdıme katılmıştı Aslanım benım' Adam dedığın boyle olur ışte Senin derdın kaç gram? 100 gram dıyelım, ama yanıbaşırdakının derdi 150 gram Sen unutacaksın kendi derdinı oğul Onun dertfine çare arıyacaksın Ama butun bunlar hesap kıtap ışi. Nasıl M'eeeksın onun derdinın senin derdinden belâlı olduğunu.' Ölçeceksın ışte. lnsanlık, kultur, sanat, ır.anat. hepsl bu dlçunun ıçinde Adamsan ölçeceksın, bir gram daha fazla mı onun drrdi? Bıleceks:n Bılemedın mı, hapı yuttuğunun re^mıdır. Ne dostun kahr, ne duşmanın. Yanı çop gıbı sılınır kahrsın, yok olur gıdersın. Ben. bır canına okud'uğum tabloya bır de Mernus'a haktım Ölçtum, bıçtım Anladım ki, Mernus'un derdi benlmklnderı zıyade, Mernuş allak bullak, Mernuş perışan. Ben, tohumunu yıllarca aradığım, elımle diktığım, uç aylık bir fıeUrı, vıne kendı elımle yok etmişt;m Be:vm %aptığım rezalettl, ukalâlıktı, fazla kpnri.nı beğenmektı. Daha iyisini yapabilinm fa lan fılân derken. sıfıra duşmustum. Durumum bozuktu. Ama, Mernuş'un durumu bemmkinden daha berbattı Dırseklerime kadar bo>a içıideydım, gıdıp ellerlmı vıkadım, elim değmiş ken ıkı su bardağmı da guzelce yıkadım, ıkısıne de baut gıbi bır ıçkı doldurdum. Mevsım, gun, saat du=urkmeden Mernuş'a barctağı sundum. Oturduğumuz yerden bahçedekı at kestaneslnın ust dallarını gorünuyordu. At kestanesi yedi yapraklı Bu zıkkımı icen de haklı içmeyen de baklı Benım sevçilimin parmakları snracıkta saklı Optum Mernuş'u. Bir de baktım kı, bızitn kinde ıkı jnz ıkı cesme. Ulan KITMtR haklı imlşsin, bu herıf sen den riertH. Sonra. onun ağlamasını seyrettim Tatlı tatlı Cas^al': vıvolonsel çalar, yaz yağmuru yağar, Kal?mıs ıskele<=ınm ıki yanmda koca KEFALLAR dülanır ve Mernu? ağlar. Ağlir ya . Iniano£lu bu' Keriılerın. kopeklerln. atların, kaîırlarm kertenkelelerın ajiadıgını hıç gördunuz ır.u.' Ama ağlamak ayıptır. Gulmek uyıp desıldır Gu!en adama, eger hlç patırtı yapmıvorsa hıç kım^e kızmaz. Ama ağlayana. sessız sedasız ağlayana herkes Içerler, hatta acırlar ona Sıne Olaylarve VUR ONU KEMENÇEYE Bedri Rahmi EYÜBOĞLU a, tfyatrolarda gülraelı ayıp deglldİT Ama ağlamak.. hâşa!... Mernus kana kana ağladı. Sonra, verchğım lçkıyı bır yudumda sonuna kadar ıçtı. Vay canına' dedi Ben bugun karar ver. dım ki, bende hıç, ama, hıç ls yok. Mayrola ne oldu? Ne olacak, otuz yıldır çalıştığım fabrikada, ama domuzuna çalıştığım bu yerde. bir tek arkadaşım yok. Otuz yıl bu be! Herkes benım işimı seve seve yaptığımı bılıyor ama, hiçbir kul tutmuyor benl. Hıç kımse. Ama dur, bir tek kısi var. Şoyle doya doya gözunun lçıne baktığım bir tek kışi. Ama aksl gibı, yüzde yuı benım mesleğımden değil Aramızrîa candan bır sevgl var, kabul Ama sevgılerimiz bır arava gelmce ıse yarar sovdan değil Fabrıkanın korıdorlarında rasladığım zaman yuzümü guldüren bir tek o var. Gel gor kı, onunla asıl anlaşmamız tabrikanın dı c ında. Beraber yiyip içıyor, beraber gezıyoruz dısarda Ama fabnkada bu anlasma hıç bir ışe yaramıvor. Asıl benim kırk yıllık meslekdaslarım, onlarla anlasmamız îmkânsız Hepsi kendı hava'inda. herkes kendırl bir şey sanıyor, şöyle el ele verıp bır is duzenlemek imkânsız Toplanıyoruz, resml, yan resmi konuşuyoruz Har.i rp demisler; hayvanlar koklasa koklaşa, ın;anlar koıjşa konuşa değıl mi? Hayır! Bız konu«tukça anlasacak yerde bîr kat daha uıaklaşıyoruz bırbinmizden. On beş yirmi kişi konuşuyoruz, ortada bir kilim var dıyelim Amacınvz. bu kılımin daha temiz, daha parlak, daha işe yarar oluşu Bu konuyu ele alıyoruz, başlıyoruz konuşmaya Konuştukça na olu\or bılıyor rausun' Konuştukça kilim temizlenecek yerde Umik ılmık, puskul, puskul, lıme lıme parçalamyor. Hepimizın ehnde kilimden bPİır<;iz, bıçımsiz. renksız bır parça kalıyor Her konusma jonunda bırbırımize bır parça daha sokulacak yerde, bır o kadar uzaklaşıyoruz. Re7alet değıl ml b u ' Hani insanlar konuşa konuşa idi? Lâf! Konuştukça bİTbirimize yaklaşacak yerde, blrbinroızden nefret ediyoruı. E sonra7 Sonrası, vur onu kemençeye. O ne deımek? Sen, üstünde üç ay çalışüğm o güzel resmi bozdun, kuşa çevırdin, değil mı? Evet ama. büe bile, ısteye ısteye bordum onu Yani tesadüflerın e«iri olmak istemedim, tesadüfun yaptığmı bıle büe yapmak lstedım, olmadı uçtu gıttı resım. Uçup gittıği muhakkak. Peki simdi ne olacak? Biraz daha zorlayacaksın, sonra kemençeye vuracaksm onu Hepimizın yaptığı gibi. Yanı kendi çöplüğüne kendi imkânlarına dö neceksın. Ne demis Bomanyah romaneı: Hiç kimse kendi kıçının üstünden yeîlenemez. Bak ne duydum bızım hemşerıierden Trabzon un, Maçka üçesınm. Zanoy koyünden geimışler Zanoy'u onbeş yaşvmda gördüm. Udurus diye bir çeşmesı vardı. Ormanuı ortasında, çam kütüklermden, bilek kalmlığında günil gurul akan bır suydu Uduruş. İşte bu kovde vurmuşlar ke mençeye Cumhurıyetım»zın Onuncu Vıi Marşı' nı Bak nasıl olmuş: Sene 1933. Cumhurıyetımınn onuncu yılı Ataturk sağ. Halkevlert yurdun en ücra köselenne kadar ışlemış. Halkevlerı yoluyla, butün köylere olduğu gıbi bızım Zanoy'a da Onuncu Yıl Marşı'm ve notalarını göndermişler. Köy öğretmenı mar?ı okumuş okumasma; Çıktık açık almla on yılda her savajtanl diye başlıyormus, Fakat ış bu kadarla bitmiyormuş. Zamanın buyukleri, butun koylulerımızın bu marşı notaya göre söylemelerıni şart koşuyorlarmış. Yanı kdy öğretmenleri köyluyü bir meydana toplayacak, keman, piyano, fülut. mandolin yardımıyle. Onuncu Yü Marşı notada olduğu gibı koyluye belletılecek. Notadan vaz geçtık, o yıllarda Maçka köylerinde okuma yaz ma bilenler parmakla gdsterilirdi. Herhalde ?imdi her çeşit notayı. rotayı, kotayı öğrenmıslerdir. Ama 33 yılı^da Zanoy'da marj notasıne kelime? Koyün ı gelenleri ootalan evirmisler, çevirmışleı bakmışlaı olacak gibi değü, çıktık açık almla Cumhuriyet bayramında söylenmezse, büyükier köye kem gözle bakacaklar, köjün ağası emektar kemençeciyi çağırmı?: Ula Hasan' demij. Vur oni kemençeye. Hasan vurmuj Onuncu Yıl Marjı'nı kemençeye: Çiktuk açık alınla on yüda on savasdas oy! On yılda onbeş milyon genç yarattık her yaşdan! Tam horon havasına uydurmuşlar marjı! Alan razı, veren raıı! Gul gıbi kutlamışlar onuncu yılı. Senin anlayacağın reis; ben fabrikadaki durumumu kemençeye vuruyorum! Allem edıp kallem edıp butun istekleri kendı gücume gbre karşdıyonjro. Eminim ki sen de bir giin ıçinden çıkarnadığıa bu tabloyu kemençeye vuracaksın. Mernuş, perişan olmasına perisandı, mma ne istedığıni pekâlâ büiyordu. Bir suç ortağı arıyordu kendine sevgıli dostum .. Otuı yıldır çalıştığı yerde bır tek arkadaş edinememıjtı, ka bahatı boyuna başkalarına yüklemış, otuz yü boyunca bır tek gun: Pekı.. bunların hepsi canavar.. aralarına nasılsa karışmış bır tek ınsan var.. o da benBu işte bir b..luk bir bozukluk var.. demişti. Kendine verılen gorevi b.erkesten daha iyi yaptığını hepimiz biliyorduk. Hepimizden öne« kendi de biliyordu bunu. Ama onun görevi. Taneydi bu ama tektı Kocaman salkımın ıçınde enyıp gıdı>ordu Tanecık.. Aksı gıbı salkımın adı da «Küflü>ye. «Bozuk.a çıkmıştı. Bundan böyle bızimkı ağzıyle kuj rutsa, korkunç, fedakârbklan gbze aisa nafile... Atı alan Üsküdarı asmış.. ömür çizgısı tepenın aşağılanna inmiştı. Mernuş'un bardağını ikincı ke» agzına kadar doldurdum Içkıyle başıhoı; olmadığmı biliyordum. ama konumuı îçkısiz yenır yutulur soydan değüdı. tkimiz de, sonuna kadar gerılmış ikı saz teluıe dbnmüştuk. îçkiden önce geiecek bir sakar söz, yersiz bir tek kelitne, gergın teli koparmak söyle dursun, sazımın, sozümüzü, kökünden dınamiUeyebUirdi Kemençeden vazgeç Mernu). dedım. Konuyu kemençeye değil de ıçkiye vuralım.. 1933 yılında Zanoylu hemşerilerim nota bilmedıklen ıçın vurdular onu kemençeye.. Bız, bıle bile. Yok öyle }ey Yağma yok kardeş. tkimiı d« hiç bır zaman işın kolayından hoşlanmadık. Kolaycüardan her zaman ığrendik, tiksındık. tkimız de Doğa Ana'nm, bir tohumu fıdan, bir fidanı ağaç yapabilmek içm ne çileler çektığınl gördük. Bir çırpıda, bir çızgjde, bİT ımzada. bin ler, on bınler. mılyonlar kazananlardan bucak bucak kaçtık, maytaba aldık tümünü. Sen nasıl olur da kolayına kaçalım dersin? Ben kolayına kaçalım demedim. Onuncu Yıl Marsı'nı kemençeye vuranlar isın kolayına kaçmadılar ki . Nota oğrenmelerine imkân yok tu kı.. Süregelmiş. ahşılagelrmş başka kolayına gelmek başka. Herıfçioğlu on beş saat çalışıyor, gundeliğı on bes Hrayı yandakı meyhanede on beş dakkada tuketıyor. Bunlardan bm alışkanlık. oteki kolayına kaçma. Valla ben bu resmi kemençeye vurmayacam. Sonuna kadar renk kapısını zorlayacam. Biçimden medet ummadan, yepyeni renklerle cebeUeşecem, horoz sesi değmemiş bir çıft renk bulabilirsem ne mutlu.. Bulamadım mı, cart diye, herkesin fip diye peşine duşeceği bir çızgi, bir jest, bir nutuk, bir kılıç çekmiyecem. Ya dıledığun, özledığim renkler gırecek bu çevre içine, ya da tam bir boşluk.. Ya görülmemiî renkler, ya hiç.. tHiç yoktan iyi» deyimini iyi ki ben icat etmedim, dedi Mernuş; sonra kendi kendine ko nuşurcasma: Çevre senin sultanım.. Astığın astık, keatiğin kestik.. Aslmı ararsan herkes kendi çevresıni bir sanatçı gibı benimsemeli. Senin çevren şu tablo, benımkı çalıştığım yer. Aramızdaki fark ne kadar korkunç olursa olsun. büthn sorun çevreden sorurnlu olmak. Ben otuz yıldır ça hştığım yerde çevremi değıl, çevremin bir tek çızgisıni. KEND1Mİ görmuşüm. Ömür billâh bu çızgıyı hizaya geürmeğe çahşmışım. Benım çııgım tertemız,. ama çevre çığırından çıkmış Kım ıpler benim pırlanta çızgimı.. Kabahatın yansJ değıl, çoğu benım Ben tek başıma kaç para ederım.. Ah.. vaktim olsa ilk sungeri kendime çeker, beraber çalıştığım insanlan değerlendirir, allem eder, kallem eder onlan kazanvr, onlann yardımıyle çevreme çeki düzen venrdun. Atatürk'ü düşün... o yanıbaşındakilerı değerlendırmeseydi. haluniz nıce olurdu . Kimdı yanıbaşm dakiler?. Tamdık hepsını bır bır. bızımkıler.. Ataturk bunlarla kurtarmamış mı topumuzu Ama Reis.. Ataturk bir dâhıydi . Elbette O koskoca bir milleti kurtardı. biı de hıç olmazsa beş on kışıyi kurtarırdık. Fe na mı ederdik? çalıştığı saikım ıçmae oır L K ı r n e m. C ^ , .w... Vitrin ve Ardı S on uçak kazası çok can yak'ı. Basınımız tepküeri sert başlıklarla yansıtıyor. Hep blrhkte dovunüjoruz: Olmaı bbyle $ey... Bu kadarı rezalettir... Cınayettir . tlkel toplumlarda, ya da toplumlann llkel keslmlerlnde, ölumler büyuk gosterüerle algılanır Profesyonel ağlamacılar tutulur Bağniır, çağrılır, ddvücülur. Ayılmalar, bayılmalar ızler blrbirinl . Blr «boşalma»dır bu... Kısa bır »üre sonra her şey unutulur. ölen, belkl hastane. belld ilâç, belkı hekim yetersizliginden ölmüştur. Bilim dışında yaşamanın bedelı ödenmlstir belk) de... Ama kimse n»denleriyle ugraştnaz olayın... Türklye'dekl toplu ölümlerin çogunda, davr«nıçımıx başka ceşıt degıldir Blr süre bağırır caâırlr; »onra IUsar, otururuz Bugün «olmaz böyle şey» diye yazan blx gazeteeiler de yann kuzu kuzu hava mevdanlarının yolunu tutup, Ankara Istanbul arasında mekik dokuyacaİ\z\ eskl hamamda eski taslarla su dökünmeye devam ederiz... • Şimdi Amerika'da bulunsn finlü kardlyoloğumuı Ümlt Aker bır gun demişti ki Gelişmemiş toplumlarda mllyonerler de Blüme kar«ı savunmasız yaşarlar Büvükada zenginler «ayflyesidlr ama, orada birine kalp krizl g ^ s e . yapacak bir şey yoktur. Çünkü Uk yardim'n kosullan bile sağlanmamıştır. Adamı bır motora koyup Havdarpa«a'va geçirmeye kalksan, zaten yo!da çider. Bızfm zenginlerimlzin Amerikan zencisi kadar sağhk güvenügi yok Bır bakıma dogrudur bu sözler... Tıp billmi de toplumsaldır Kadro, lâboratuvar, araç, ve Bteki kurumsal olanakiar saglanmadan; öze! ve blreysel yollardan. eld« edllecek araçlar sımrlıdır. Urfa'nın toprak ağası ne denll zengin olsa da, çevre«)ıln llkelliğlne bağ'ıdır; ve bagımlıdır va?a*ıgi koşullara .. Her kurumun blr vitrlni vardır; blr de vitrlnln ardı . Bazı yerlerde vitrln parlak jröriinür Manav elmalan tük' rükleyip parlatarak d5zer mostrava: ama sattıgı meyvalaı pls ve çürüktür. Magazanın camekânındg renkli neor ışıklan altında guzel görünen givllerin taponlugu, satıı ahndıktan sonra anla?ılır. Büvükada'nın cennet görünüşı ardında, ilkel b)r dünva vatmaktadır BaSdad caddesinlı alımh ve Eorkemli apartman ve maSazaları. lük« otomo bill»ri. renkli kalabalıft: ınsanı etkllevehilir Ama bı 7engin!ik ve cüa ardın^a yatan nedır? KanalııaSvon«uz susuz bir ılkel mahalle .. Beledlve kamyonlan her güı lüks apartmanlann bok çukurlarını temlzlemek lçin dc lasır. Avrupa fayansll batıvolann musluklan tısîar .. Büvük kent1erim1?in butlklerin.de ve nnda lüks esyalar sergılenir Aravıp da bulamıyacagmı ?ey yoktur buralarda . Kacak ticsret saycsinde uvgarlı gın ve teknoloıinin «es ve elektronık ke^fmlndekl son bv luşlan bile vitrirlerimizde satılıktır MülHmflyonerler mlzln evlerinde tekniîin son dcileri <;(>rgil(»nlr. Alaturk ve alafranga şarkıcılarımız, son model mlkrofonlu s< düzenlerinl Avrupa'dan getlrtıp. sarhos kafalarda yar tacaklan titresımlerle gazıno sahtplerinin banka hesapla nna «aSdan sıfırlar katmava çabalarlar .. Ama Istanbul kenfinln hava llmanında doğrudüru' bir jeneratör bulunmaa*ığı an'aşılmıştır. •*• Herkes Roman Yazabilir! OKTAY AKBAL Evet Hayır GUNUN KITAPLARI BÜTÜN ÖĞRENCİLER SİZE SESLENtYORUZ H f erkes roman yazabilir. Evet. Niye şaştınız? Siz de yazabılırsınız. Alm koca bır defter başlayın hemen. Bir bgretmensenız, bir koyde, bir kasabada, ya da bir kenttes.nız. Her gün bir takım olaylara tanık oluyorsunuz. Okul çevresı, öğretmen arkadaşlar, öğrenciler, veliler. Yaşam sıkıntısı, muîettış baskısı, geçim zorluMan. Hele bir de bir «ıhbar mektubu»na dayanılarak tutarlar da başka bir kente surduler mı, tamamdır. Konu hazır İşte. Olaylar «ürültlevici, tıpler cpnlı. etkıleyıcı... B r memursanız, dıyelim ki Maliye Şubesinde gCrevliysenız, oradakı yaşamı olduğu gibi aktarın kağıt üstıine. Gelenler gıdenler konuşmalar... Bır emeklıysenız gDnünüzün kahvede P3sıl aeç'ığjnı .. Bır k.aptansanız vapurdakı .yaşam kesıtini... H»]p vuksek gorevde bulunmuş, diyelim Dışışlennde çalışmış, j i tia s^v?=a ka^ılmıs bir subaysanız anlatacaklannız daha rer.kh. daha çeMci olabilir . Sayılamayacak kadar çok iş meslek, sanat var Aynı gorevde bulunanlar bile kendi kişiliklerine gür». k»ndı açılarından anlatacak pek çok şey bulabılirler. Kşıler bırbımıe bsnzemez. Her ınsarnn bzel bir dünyası vardır, kendine vergı bzlemlen, duyarlıklan. Otur 7az işte, sana bır roman' . Son hafralarda bır sürü roman okudum. Bunlar yayınlantramı^ romar.lar. Bır yarışmaya gonderılen yüzlerce musvpc"de ara«;;r.dan secılmısler. ÇoŞunun yazannı tanımıyorum. Eplkı ılk kez roman yszmış taçıler de var içlennde. On on ıl.i kıtap oKudum. Eleştırıcı bır gozle okumama ragmen bel:rlı tır d.ıze;;n üstunde gördum hepsını Bu şaşırttı önce benı. r.asıl ulu>or da ılk kez kalemı elıne alan, ya da kısa bu vazarlık deneyı olan kişıler bır roman dunyası kurabilnrşler Da=anv:e ovı dunyayı sunabı'.mışler okuyanlara. Şu sonuca vardım ardından, herkes roman yazabilir, belirli bır duiya şorusu sağlam bır dil ve anlatım, gerçeklen hem yalın olarak, hem de dennlığıne gorme gücü yeter romaneı olmaya .. Bır zarranlar en az yazılan. yayımlanan turdü roman Ör.ce kalem denejUrı vapmak, kuçtok oykuler yazmak gerekırmıs. sonra büyuk vapıta geçmeiıvmıs! Hep böyle yazarlardı; hıkâveden romana geçtı. şnrı bıraKip roman yazmaya başladı. Şımdı bıkr.orum do*rudan doğruya romancı olarak ortaya ç:kı>or genç vazarlar. Hatta genıs soluklu. vüzlerce sayfalık rornanlar vazıvor vayımlıyoriar, en hoşu da okutturuyorlar y«dıi.larını . Beiırh bır başan duzeyır.e erışıyorlar. Edebı"ya'ımız bakımından bu onerrlı bır aşamddır. Bol roman yazılıyor, yayımlanıyor. okıınuyor. Yakın zamana dek Turk roırianı behılı kışılerın elındeydi, roman deyınce akla gelen yapılann sajısı da sınırlıydı. Gunden güne roman edebıvatımız zersıple"<!ivor. Turk msanının değışık açılardan ele alınması. Tur.< topraçmın dennhgme mcelenmesı, gelenek ve göreneklenraızm toplum katlannm. kısacası ınsan'arımızın gerçek vaşamı butun boyutlanvle ele alınıyor. gozıer onune senlıyor Bu coşkulu çalışmanm. emeğm. verımhlıgın sonucu edebjyatirrız gerçek değerde romanlara kavuşacahtır. Bu roman yarışmasında son eıemeve fcalan romanlarm hansısinı beğenecefımı şasırdım En azından beş altı roman var uzenr.de durmak gereken. Kımı Doğu Anadolu insanını >asamını ele almış, kımı bır çocuk dünyasımn gızlennı ışlerrr.ş. kımı ısçı sorunlarmı, kımı son on beş yıllık toplumsal geksmemız ıçmde bır aydmın yaşam serüvemnı. kımi üçkâguçüıkla eeçımını sagiayan kışılen.. Inandıncı mtelıkte çoğu. D.;. orsunuz kı, bunlar olur, olmuştur Hepımiîin gözii onunde geçıp âurmaktadır bu olaylar, yaşamaktadır bu msanlar .. E\e+ herkes roman yazabilir. Hepınız roman yazabilırsınız. Edebıyat denen şey nedir bilıyorsanız, yazma, anlatma gücunuz \arsa, kendmıze ozguyse deyişmız, toplum ve insanı ılgılendıren sorjrlan hıç degılse b:nm gereğı gıbi bilıyorsanız, sanat yapıtında bıçımm onemını, ozle biçımın kajnıaştınlrr.asım oğrenmıssenız. dunya romanlanmn en guzeHerıni en başarılılarını bır sınava gırecekmiş gıbi okuyup ıncelemişsenız .. En sonra da rorr.ancı doğmuşsanız . O zaman hepınız roman vazabılırsımz. Dıyeceksmız kı o kadar çok şey istıyorsjn kı nerde kalıyor ışın kolaylığı, herkesin bu ışin Ustesınden gelebileceğı'. Kım dedı sıze kolaylığmı0 En zor edebıyat turudur roman. Yalnız yetenek jetmez, yalnız yazma gucu, gorme gucu. duyma gücu, biçım nedır, oz nedır bılmek de yetmez. Hepsi bırden olacak, bundan başka bır şey daha gereklı. kımseye benzememek, kendmız olabılmek... O zaman oturun yazın romanımzı. Başa.rüar'. . Blr JeneratSr nedlr ki? V'irlne konamaz b!r jeneratBı Fabnkalar, maden ocakları, santraller, atom merkezleı bilım kurumları, lâboratuvarlar saglık lstasyonlan. ha taneler, kanalizasvon düzenlerl, egltim yuvalan, lhtlya lara özgü evler. kreşler, sosyal (rüvetJik yasalan lüks m ğazaların ve «lüküs hayaUın vitrinlne çıkamaı Bunı içlndir ki çagdas sosyal düzenlere «ahip ülkelere gidenl rımiz, losyalist toplumlara yaptıkları gezilerden dSnenl rimlz: Haydi canım oralarda hayat yok; giyecek doğı dürüst bir çorap yok; ilâç bile Sdl kâgıda sanlıp satı yor... diye garip yargılar taşırlar ülkemlze .. Ve Türklyemiz, büyük kentlenn cicıli biclM vıtrtnU ardında, kokuşmus, çürük, çağdışı blr düzenin Jçinde yaşı Milyoner köpeklerlnln mamasına dövlz ayınp. ha meydanlarındakl jeneratbrlere doviz harcıvamıvan bİT ı kede, pisipisine hayatımızı yftirmek tehlikestvle V8şa\ cağız elbet.. Sevgıli ölülerimize dövünüp ağlar ve göz; şı (İökerken, bu gerçe|T^!nutmıvalım. OKÜL ANILARI SÎZİN KİTABINIZDIR Bütün kitapçılarda 15 Lıra Katalog lsteyinlz Siparış adresi : İKİMCİ SAYlSf BtR SANAT VE KULTÜR OLAViOIR K YAYINLARI P.K. 1264 tSTANBUL # AHMED ARJF'in Şi!ri ve Kendfs»Vîe & ş • YAŞAR KEMAL, A2İ2 NESIN, SEKiH YiLDîE'tr va?îf<m # Demo*raîrk Vîetnam CüsîihurSyeti'nde Sanot ve Küttör • GfiHCO ERKALIo Devrimci Tryalrenun Sorurla.t Östüne Sİr Konuşma P K SS3 JST dtahm«taker 12 mart dön«minde DDKO DAVA DOSYASI dağıtım: K O M A L îzmir cad. 7/9 Ankara DEVRÎMCİ DOĞU KÜLTÜR OCAKLARI 3$£ koral yaymlan dısa bağımlı tekellesme sander yayınları ıstenbul ı* I.IR \ çıktı İÇERDEKİLERve DIŞARDAKİLER m.eminbpzarslan | Gayri Menkul Satı | îlânı | Usküdar Sulh Huku \ Hakimlığmden Oosya No: 974/21 S Suttnye Kazdal, Mustala Nebıl, Osman Fahrl, Ahı Tahsın, Klara ve Nesım vesaırenın bissedar bulunduk Üsküdar Alturuzade mahallesı GUmUşyolu mevkıınde palta, 1 ada, 2 parsel sayıh 11254 M2. m&tannda 5 < 9 73440 bjssesı mUlk olup dığer hıssesı Abdullah Ağa V fından mukatalı tarlanm tussedarlar arasında taksıml bıl olmadıgından Şuyuun Izalesıne karar verllmıs ve karann kesınleşmesı üz«rıne açık arttırmaya çıkanlnu Mahammen kıytneti: Bilirkişl taralından verilen pora göre gayrimenkulün tarnamı 1.725.400 üra lcıyr mUtehammil olduğu açuclanımştır. Ualiiıazır durumu: Yine bılirkişi taralından verilen porda guyrımenjnııün arsa nalinde olduğu bildınlnıişti] lmar durumu: Üsküdar Beledıye Başkanlığından nan 11.5.1974 tarıhil cevabi yazıda gayrimenkulün clva ait plânların nazıriıklan Hazıran devresıne Beledlye J Usl toplantılarına gönderilmeye çaiışılmakta ve tmaı tskan Bakanlıgırun tasdikındeo sonra tatblkata geçtle bUdırilmektedir. Birinci açık srttmnast: S^.1975 Pazartesi gttnü 14.00'ten 14.30'a kadar yapılıp muhammen feıymetir 75"^ buldugu takdırde o gün kat'ı ıhalesı lcra Kılma< tır Aksı halde en çok arttıranm taahhüdü baki kaiıp tışın on gün müddetle uzatılarak ıkıncl açık arttırms 13J.1975 Perşembe günü saat 14.00'ten 14.30'a kadar j lıp o (rjln en çc* arttırana kat'i üıalesı icra kılınaca îşbu gayrimenkul üzerındeki ıpotekli alacaklılar. c aJâkadarlann faiz, masraf ve hususıle alacaklanna ait gelerinı 15 gün zarfmda bıldirmelerl, aksı halde tapv cılı ile haklan sabıt olmadıkça satış bedellnın paylaşt masından hariç bırsktlacaklardır Bınkmiş vergıler h d&rlara, tapu narcı, ıhale pulu, tellâliye resmi ve tavi deli müşterive aittir. Satış peşın para ile îcra tnas nunu ve tapu kaydı mucibınce yapılır. Şartnams ıl&n hinder itibaıen herkesin kolayca görüp okuyabilı mahkeme koridonmdakj hususi tahtaya asılmıştır. S narne ömeginden almak isteyenlenn 250 kuru? damga lu, 200 kuruş posta pulu göndeTdiklerinde kendılenn* örneğı göndenlecektır. Îşbu gaynmenkulU almış olar lep ettigi takdirde satış bedelinı yatınnak üzere 20 mehıl verilir. Fazla bılşı almak isteyenlenn 974/21 s satış dosyasını tetkik edebılırler Taliplilerin yazılı gtl saatte °'o 10 teminatla bırlıkte satışın yapılacağı Üsk Sulh Hukuk Mahkemesi Kalemınde hazır bulunra ilân Olunur. 27.1.1975 (Basın 791 ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••< • 630 sayfa (büyük boy) 37 lira Istanbul dağıtım: Alibaba Türbe Sokak Kırklar Han No. I I S T A NB UL 12 Mart rejimi'nin doğudaki uygulamalan 15üra teteme Adresi: PK. 907 btanbul Bertrand RUSSELL'ın şimdiye kadar kasten dılimize çevrilmemiş IMOBEL kazanan büyük eseri INSANIİ6IN GEIİCEĞI ^ 10 1 ^ Yılın bütün edebiyatvekültür olayları ve yorumlan şiirler hikâyeler soruşturmalar v.b. Varlık Yaymevi736 say»30L • • • • • • • • • • • • • • • •• • • •••••••••••••••»••< A. Ü. HUKUK FAKÜLTESi DEKANL:ĞINDAN FaknM?^!/ Mericni H'iKUk Kür5ü«unrt" açık bulunan 1. dere^eien DII atlet profesorluk kadrosuna Profeiör tavir, prhier°*ır Istekhlerin 17." 1975 tarihı mesai «onuna JACK LONDON DEMİRYOLU SERSERİLERİ «.t'tl^DM'.ITIM SELKAN YAMNLARI ı .IK.II<<Û>U Nuı juKiııanl>« C a d . N o J^ K J I JACK ÜONDON'un DELİKANLILIK YILLARI a T.C. Devlet Demiryolh ARARAT YAYINEVI Posıa Kutusu : 819 Sirkeci İSTANBUL SETER Emanet Heyc Reisliğinden 147 900 adet trıfon 21/2/1975 güru saat 15 00 te Sİr dekı Reıslığımuöen kapalı narf usulu üe satın caktır. Teklıflerın en geç mezkur saate kadar K yona venlms ve,a gelnnış olması şarttır 2 Geçıcı temınat. tEtihf ed'ılen bedelın vuzde oeşi şartnameler Reısîıkten bedelsiz alınabllır 3 TCDD ıhaleyı yapıp yapmamakta veya kısmen makta ve tercıh eltıği talibe yapmakta tamameı besttır. AV1)ISS\MI Kı>cabeyoRİuPaeaJı VfcblP ATAl^\Y Kıtap Sirajı Genel Dağıtım: İNAN DAĞITIM İstanbul Îzmir Dağıtım: ORHAN ÖZŞİŞMAN Ankara Dağıtım: Yusuf ÎNAL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle