23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUmURİYET 24 Aralık 1975 ÛMUW VE^KE İfâli İBDtHCâNBAZ VATAN DEDİLER Talip APAYDIN 19rdi evet. * ğlık olsun. Üzülmeyin, girdikleri gibl fene çıkarlar. Eir ur giderler. şallah komutamm. Sayende . •pimizin sayesinde. Birlikte kıırtarsrapr vatanı. inde gezindi. Hepsinin yüzüne nyrı ayn baktı. Silahla[lerini gözden geçirdi. ıpinizin atı var öyle mi? r komutamm. tsıl atlarınız? ışı cevap verdi: yıf efendim. Bakımsız... • \e elbet. Kendileri de zayıf baksana. Ama çakı jrfbi bunlar. Her biri ayn yıgittir. Ben kendimden çok bun;nirim. Vatanı bunlarla kurtaracagız. aşınm yüzüne baktı, uzun uzun kafasını salladı. •ndiliklerinden kosup gelmişler bak, ne demektir bu? hafu" islerde çalıştırahm, birkaç gunde düzelirler. Atyi bakm olmaz mı? Bol yem verin. ışüstüne.. nut kımıldandı, bir adım ilerl çıktı: smutanım, dedi. Biz köyde bir çete kurmustuk. Kuvayi etesi. Binbaşı Kâmıl Beyle birlikte Alaşehir baskmma ret, biliyorum. Siz de var mıydınız orada? ırdık. Elimize bir yerden para geçti. At silâh aldık. Kaburaya getirdik. On dört altın. Az emme belki bir işiır, buyurun... ıyı masarun üstüne boşalttı. ımm... Aferin. Nerden geçti ellnize bu para? ;y ettik efendim. nut nasıl sbyleyeceğini düşündü, terledi. ızim orada Kuvayi Milliye düşıqanı bir ağa vardı, onu i ettiniz. aferin! aha çoktu ama çete baskanımız, Kemal Pasaya yolladı. ılan bu kadar. «Boğazımızdan geçmeyecek, vatan içın ağız> diye yemin ettik. utanın yüzü buğulandı. Yüzbaşıya baktı uzun uzun. iacia gezındi. Birden durup sordu: ete başkanınız kimdi? izim köylü Ibrahirn bey. 0 Akşehir tarafına glttl. Bizim [eldığimizden haberi yok. ;ki. Alın bu parayı kasaya koyun. Bir de makbuz verin İşte budur bizim halkımız!. boğuldu, fazla konuşamadı. zım subayını çagırdılar. Altsnlan sayıp teslira aldı. iu arkadaşlan üçüncü bolüğe verin. Birkaç gün ije çıı, dinlensinler. Atlanna baksınlar. aşüstüne. :endinize gelin biraz. Çok güçlük çekmişsiniz. belli. Zaımiz güçlükler içindeyiz. Geceyi gündüze kattık çalışı"atansever halkımızın yardımlarıyle ınşallah düşmamn ın geleceğiz. Bu hepimizin kavgası. inki güleç yüzü yavaş yavaş kasümıştı. Sert yüzlü bir ı olmuştu şimdi. ler şeye katlanacağız. her şeyi göze alacağız. Gönüllü iye kaytarmak yok. ok komutamm, çalışmaya geldik biz. amam. Siz eski askersiniz. askerliği bilirsiniz. Hadi badi bölüğünüze. Götür bunlan çavuş! ;i birden selâm verip çıktılar. ıcü bölüğün komutanı yedek teğmen çocuk yüzlü bir Asıl mesleği öğretmenlıkti. lakat hiç bğretmenlik yap. Okuldan mezun olunca birkaç arkadaşı ile birlikte askere almmıştı. Kendisinden yaslı erlerle akşamlara Şraşıp dııruyordu. Hem onlara bir şeyler öğretiyor, hem ı bir şeyleı öğreniyordu. Üç ay içinde zayıflamıs, yüzü :ara olmuştu. şısmda beş yeni askeri görünce şaşırdı, re diyeceğini i. 'eki, hoş geldinlz. Nasüsuıızî ğ îahat edin. Nerelisiniz? Jşakhyız komutanım. îımm. hemşeriyiz. Ben de Eskişehirliyim. zundu. Eğitimden yeni gelmişlerdi. Duvar diblne oturu3u sılâhlar falan kendınizin mi? ımut kısaca anlattı. yi bf, aferin. erden çok sivile benziyordu. O havayı atamamıştı henüz. 'eki. hayırlı olsun. Bölüğe gidin. Abdullah çavuşu bulun, leştırsin. Atlannızı ahıra çekin. Başüstüne komutamm. rdugu yerden selâm aldı. Yakası bagrı açıktı. Şapkasını tip almnı kaşıdı. Alnının üst tarafı bembeyazdı. Yeni sarışın bıyıklarıyle arkalarından gülümsedi. bcşı Kadri Bey eski çizmelerinl çıkarıp attı kapının yanına. ı terliydi. Uzun uzun oynatıp dinlendirdi. Pencerenin ki portatif karyolaya uzandı. Kafasında bir sürü iş, bir uun vardı. Hangi b'irini yola koyacaktı. Koşum. çivi. nal, n... Erlerin urbası. Ankara'dan gelecek olan cephane, tüngii, mattra... Yeni yapılacak binaya keresw. kavak tahDüşündükçe ıçi kanşıyor, deli olası geliyordu. Yukarıya trlaraf çekiyor, çoğuna «Mahallen temini. » diye cevap rdu. Ye;erli para yoktu, olsa bile aradığını bulamıyordun. (0EVAM1 VAR) TARİHTE, KÖYDE, KENTTE TÜRK KADINI M. Rauf İNAN FETHI IZLEYEN ASIRLAR KADINI KÖLE DÜZEYİNE GETIRMIŞTİ E Marco Polo anılarında 650 yıl önceB sinin Türk kadınını anlatırken onun, erkeğin yanında rahatlıkla yer alan, hattâ yabancıların resmî ziyaretlerini bile kabul eden bir düzeyde olduğunu belirtiyordu. ximle uzun uzadıy» konu?tu. H v fızımız Kur'an okuyunca çok b ^ gendi, kımız hazırlanmasını bı»yurdu, getirilince Kraliçe gibi, o da bardağı bana eliyle verdi. Sonra yanmdan çıktık. ılçuncü Hatun: Adı Beyelun'dur. Istanbul Kra. lı Teklurun kızıdır. Yanına girdigimızde, ayaklan gümüşten, altın ve değerli taşlarla süslü bir tahtta oturuyordu. önünde 100 kadar Rum ve Türk kızın kiml ayakta. kirni oturuyordu. Arkasında genç hizmetçiler önünde enıir erlerı vardı. Nasü ve ne zaman geldiğimiri, yurtlarımızın uzaklığını sordu, yufka yürekliiiğinden ağladı, elindekı mendılle yüzünü sildi. Yemek hazırlanmasın buyurdu. önünde biz yemek yerken, o da M ze bakıyordu. Dönecegimix zaman: « Eizden büsbütün aynlmayın, bize gelin ve ne gereksin meieriniz olursa bize bildirin» dedi. Yitksek ruhluluk gösterıp, bize birçok ekmek, koyun, yağ, para, birer kat çok iyi geysi v» tlçü cins olmak üzere, onüç at gönderdi. Sonradan Istanbul'a y» pacafım yolculuk bu bayan ile olmuştu. Bizansın saray yaşamı tüm özelliğiyle kendini Osmanlılara benimsetmiş, kadın saray vc : konaklarda hareme kapatılmıştır • Her ulusun güçlüğü, ysşam gücü aile sağlamlığına goredıı. «Erkckler ahkâmı, kadmlar alılakın temellerini atarlar» diyor oır kadın düşünür. Madam de Str.ei, (17661817J. Aileyi kuran gerçekte, kadm olduğu gibi, aile uyumunu, aile sağiamlığını kuran cia kadmdır. Atalanmızın, bugünkü yurdumuza, Anadolu'ya yerleşüği çağlarda Türk kadınının nasü bir kişiliği olduğunu ve nasü güçlü, sağlam bir aile yuvası kurduğunu (Dede Korkut)ta okuyoruz. Bir «Deli Dumrul» öyküsü yalnız başma bunu yeterince açıklar. Yabancılar neler diyorlar? O çağ'.arda Çin'der.. Moğoîistan'dan. Türkistan'a dek giden tanınmLs gezmen (seyyah) Venedikli Marco Polo (12541323) şunu söylüyor: «Türk kadınlarınrtan daha rok akpak, daha çok arısili ve eşine daha çok bağlı ve değerli kadın yoktıır.» Gerçek şu ki, o çağlarda Türkleri dünyada en başarılı ulus yapan kadınının bu niteliğidir. 650 jal kadar önce, Orhan Gazi zamanındaki Türk kadınırun kişiliğini, toplumdaki yerini. ta Fas ülkesinden kalkıp Anadolu' ya gelen, Kınm'a, Türkistan a dek giden, gittiği yerlerde Türk kadınlarım gören, beylerin sultanlann eşlerinı ziyaret eden Tanca'lı ünlü gezmen İbni Batuta'dan (13041378) öğreniyoruz. İşte onun gezi anılarından bir bölüm: «Kayseri, Irak sultanmın yönetimi altmdadır, Rum ik:ıminin büyük kentlerir.den biridir. Orada Irak ahalisinden asker buîunduğu gibi, önce adı geçen Bey Alâeddin Ertena'nın haturuanndar; biri de oturur, ve en üstün ruhlu, ertemli bir hatundur. Irak Beyi ile hısımlıgı vardır. Kendisine (Ağa) denilir kı, (büyük i anlamma gelir. Sultanla yakınlığı bulunan herkese bu san verilir. Adı <Ağa HaturOdur. Y'anıııa girdiğimiz zaman ajağa MARCO POLO'NUN 650 YIL KADAR ÖNCEKi TÜRK KADINI İLE iLGiü iZLENiMLERi BiZE ÖNEMU BilGiLER AKTARIYOR. kalktı, bizi gtizelce selâmladı ve bizimle konuştu. Yemek hazırlanmasım emretti. Yemekten sonra dönüşümüzde bize kölelerinden biri ile eğeri ve gemi yetkin (mükemmel) bir at, giyecek ve para gönderdi..» Orhan Gaıinin esiyle ilpli irlenimleri de şöyledîr: «îznik'te Sultanın uşaklanndan pek azı oturur. Sultanın eşi 'Beyelun hatun) orada kahr, çok iyilikçi ve ertemlidir. Bu kentte bizi Imam Hacı Alieddin Sultanönü konukladı... Benimle birlikte (Beyelun Harun) un konutuna gitti. Beyelun hatun bizi ağırladı, şölen çıkardı... Bi zim gelişimizden bir kaç gün sonra Sultan ıOrhan Bey) Kente geldi .. Oradan yola çıktık. Önümüzde bir Türk kadım ata binmiş olduğu ve yanuıda uşağı bulundugu halde (Yenice s kentine gitmekte idi. Biz de ona katıldık. Kadın ıSakaryaı demlen ve Allah bizi korusun, sankl (sakar) cemek olan büyük bir ırmağa vardığmda suyu geçmeıc istedı, ne var ki. ortasına varınca. hayvanı ile birlikte boğulmasına az kaldığından hayıan onu sırtından attı. Uşağı onu kurtar nıaya çalıştı ise de su ikisini de alıp götürdü. Irmağın kıyısında bulur.anlar hcmen suya atılıp yüzerek arkaları sıra gittiler, kadın iie uşağı çıkardıîar..» Anadolu'nnn yöresel grlenekleri uyarınca bir gcnç kız gelin gidiyor. gördlim. O da Türklerin yanında kadınların çok sayfi ve ululanma < tazim görmelendır. Kadınların orunu ve aşaması erkeklerin üstündedir. Beylerin kadınlarına ge lince: Birincisini Kuım'dan çıktıgım zaman gördüm. Beyin eşı hatuna rasladım. Bindigi araba mavi renkli kumaşla örtülü. pencere ve kapılan açık olarak önünde güzet yüz ve olgunlukla, güzel ve ince giysilerle süslü dört kız vardı. Arkasından buyruğun daki kızlan taşıyan arabalar gidiyordu. Hanım, beyin bulundugu yere yaklaşınca arabadan indi. Kendisiyle birlikte 32 kız da inerek eteklerini yerden kaldırdı lar. Giysisinin ilikleri olduğundan her kız bir ilikten tutuyordu. Kendisi yürüyerek beyin yanma geldigi zaman, o da ayaga. kalktı, kadına selâm verdi. yanına oturttu. Kızlar hatunun çevre sini sardılar. Sonra (kımızı tulumlan geldi. Bayan bundan bir bardak doldurdu, beye sundıı. Bey içtikten sonra. onun kardeşine sundu. Bey de bayana kımız sundu. Yemek hazırlandı. ikısi birlikte yemek yediler. Bey ona bir kat güzel giysi verdikten sonra kadın geldigi biçünde geri dön dü. dın da pazara koyun ve süt getirip, güzel kokulu şeyler karşılıgında satıyordu. Çok kez kadınlar erkekleriyle biriikte bul'jnurlar. L'lu Hakan Muhammet Özbek Han: Düııyanın en büyük ve en ulu yedi hakanından biridir... Geleneklerinden olarak cuma günü namazı kıldıktan sonra (Altın Kubbe) denilen süslü ve güzel bir dairede oturur. Bu daire altın yapraklarla örtülü çubuklardan yapılmıştır, ortasında ağaçtan yapılmış ve altın kapü, ayaklan som gümüşten. baş yanlan değerli taşlarla süslü bir taht konmuştur. Sultan tahta oturunca sağmda (Taytuğlu) hatun, bunun a!: yanında (Kepek) hatun, solunda 'Beyelun) hatun, onun alt yanında da (Orducu) hatun otıırjr. 1 Tahtm sağ alt yanında ıTinbey . sol yanında (Canbey1 durur. Kızı '*:küçükı de önünde oturur. Bayanlardan her biri geldikçe Haksn ayaga kalkar, elinden tutar. tahta oturtur. Kraliçe olan ve yanında hepsınden çok saysı göre:ı ve ağırlanan ıTaytuğlu) »el diği zaman. dairenin kapısmdan karşılar, selâm verir, elini tutar, o. tahta çıkıp oturunca. Sultan kendisi de oturur. Yüz örtme o'.madığından bıınların hepsi Türklerin gözleri önünde ?eçer... Ikindi naraazından sonra Kraliçe gider, öteki bavanlar kalkıp onu dairesine dek ujurlarlar. Her biri arabtsına binip kendi kor.utuna gider. Bayanlardan her birınin yanında aşağı yukan 50 tane kız bulunur. Büyük Hatun: Kraliçedir, Hakan'm Canbey ve Tinbey adlarındaki iki oglunun annesidir. Adı Taytuğlu'dur. Ulu Sultanla göruşmemin ertesi günü Büyük Hatun un yanına gir dik. 10 tane yaşlı kadının arasırıda oturuyordu. önünde 50 kadar küçük kız, altın ve gümüş kaplar içinde kiraz ayıkhjorlardı. Bayanın önünde de kiraz dolu bir sini vardı, o da onlan ayıklıyordu. Selâm verdik. Arkadaşl&rım arasında güzel sesli, Mısır yöntemuıde iyi Kur'an okuyan bir hafız vardı. Kur'an okudu. Büyük Hanım (Kımız) getirilmesini buyurdu. İnce ve yüngül (hafif) bardaklar içinde kımız hazırlanınca, Büyük Hanım bardağı alıp bana sundu. Onlarca bu, olağanüstü ağırlama anlamına gelir. Ben daha önce kımız içmemıştira. Kabulden başka çıkar yoi olmadığından tattım, bir tat bulamadığım için bir arkada. şıma verdım. Büyük Katun yolculugumuz konusunda bana bir çok sorular sordu. Bunlara gereken yanıtları verdikten sonra yanından çıktık. Sultan yanında en çok saygı görmesi nedeniyle ilkin onu görmeye gittik. İkinci Halur: Adı (KepekMir... Sultan Hanım la görüştüUten bir gün sonra ou Hanımın yanına girdik. Bır mindere oturmuş Kur'an okumakta idi. Önünde İ kadar yaşlı kadın U kumaş üzerine işleme yapıyorlardı. 20 kadar da kız vardı. Kendisine selâm verdik. güzel bir biçimde selâmımızı aldı ve bi: Ara ut'LER) Dördiincü Halun: . Adı (Orduca) dır. Ordud» doğ duğu için böyle denmiştir; Ulusbeyi tsa adlı büyük beyin kızıdır. Ulusbeyi, Beylerbeyi demekur. Bu dördüncü bayan, ötekl bayanlaruı en erdemlisi hepsinden çok ell açık ve sevecen (şefkatli) dir. Yukanda anlattıfım gibi, or dudan geçerken tepe üzerinde ça dınmı göriip bana adam gönderen bu natundur. Yanına girdiği mirde yüksek ruhluluğu ve kay ralı (lutuflu) davranışı ile, gördüğümüz ilginin ve yakınlığın daha üstünü anlatılamaz. Yemek buyurdugu içın yanında yemek yedik. Arkadaşlarun kımız içtiler. Sorulanna gereken yanıtları verdik. Bu dördüncü bayanın ba cısı, başkan Ali Bey'in esidır, onu da görmeye gittik. Büyük Hakan Ozlnğ'in ktzı: Adı İtküççük'tür; (küçük köpek) demektir. Türkler de Arap lar gibi fal ile ad korlar. Babasının karargâhından söyle Döyle 6 mil uzakta yapayalnız bir yerde oturan bu hanımın da yanına gittik. Bilginlerin, hukukçulann, yargıçların. Seyvit Şeri£ İbnı A'o dülhamid'in. Öğrenci Örgütü Baskanlannın, vaşlıların ve şeylı lerin çağırümalannı buyurdu. Eşi İsa Bey de bu toplantıda bulunduğundan ikısı birlikte bır tahtta oturdular... Sultanın kızı olan bu hanundan gördüğümüz" yüksek ve güzel davranış hiç bir yerde göriilemez. Bize büyük ar mağantarla çok güler yüzlülük gösterdi.... (Bu bilgin Arap gezmeninin Türk kadınlarından aldıgı izlenımleri açıklayan övgüler, bır İn giiiz elçisinin eşinin aşağıda vereceğimiz 350 yıl sonraki iz lenimleriyle hemen hemen birbirınin tıpkısıdır.) Günümüzde degil yabancı 111er den. kendi ülkemızden. tanınmıs bir efcitim. bılim ya da bir sanst adamının eirri'i verde vaiintn ha nımını böyle riyaret etmest düşünüiebilir mi?. Daha yakınlara 260 yıl kadar öncelerine dönelim, Bu da bir İngiiiz bayanınm, bir Lady"nın gördükleri ve düşündükleriüır. Adı Lady Mont«gue'dür. Ingiiiz elçisinin esi olarak yurdumuza celmiştir. Çiçek aşısını bizde namamlarda kadınların cnruklara yaptıklannı gö(Devaraı 9. Savfad») Satıcılar ile çarşı esr.afınm kadınlarına gelince, bunlan da gördüm. Birisi tek atlı bir arabaya bmmışîi. Başında ıBuğtak) deIbni Batuta Kırımdan Türkis nilen, değerli taşlarla süslü. üstan'a giderken Koma> ırmaği tünde tavus tüyü bulunan bır ho üzenndeki (Macarı kentınde gör toz vardı. Arabanın pencereleri dükleri karşısında şunu anlatı açıktı. Türk kadınları ytizlerir.i ortmedikierinden, kadının yüzil vor: • Burada şaşılacak bir durum de görünüyordu. Başka bir ka VTH 8E.N ŞfMDİ THAMES Si' E.LEÜTRAVA SENİN 9U oyuivJCASlMl DA LAVIM. BEtCf LİSA'Yİ 2 DiŞl BOND AMA BU RABA NF. SANA NE DE ZATCJJ ı DA ANlATAB!jinSlN)|Z.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle