18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ı eıevızyonda sansür ve yasaklamalar hızlandı!.. Televizyonda sansür ve yasaklamalar aniden hızlandı. TV'de, sinemada gösterilen «Yasak Sokaklar» filnıinin plaj sahneleri, bikinili kadınlar olduğu gerekçesi ile kesilirken, îzmir'in hazırladıgı «Bizim Gazino» kuşa çevrildi. Oryantal dansöz Nesrin Topkapı'mn şovu programdan çıkanıldı. Şemsi İnkaya'nın günümüzün boş sahne şöhretlerini hicveden parodisi de kesilip atıldı. Bir programcı «TRT kraldan fazla kralcılar tarafından yönetıüyor. Üstelik ortada kural da yok. B:r yerli film içinde en değersız ve gereksiz göbek sahnesi dakikalar boyu yer ahyor. Televizyon yapımcısı, şovuna, Türldye'nin artık Batıda sembolü haline gelen oryar'tal dansı koydu mu, derhal mskasa sanlıyorlar. Espri, hiciv konusundaki toleranssızlık ise artık son haddinde» dedi. Hamburg'da yapılan çocuk oyunları şenligi'nde Türkiye'yi temsıl eden Keloğlan adlı müzikli çocuk oyununun TV'den gösterilmesi de yasaklandı. Keloğlan'a güncel bir yorum geîiren oyun, TV yetkilileri tarafından fazla ileri bulundu. YAPIMCI ERDOGAN ERSEVER: "TV YAZARLIĞI TEŞVİK EDİLMELİDİR,, ERSEVER KiMDiR? Radyo TV TRT'DE PANİK HAVASI VARL HER KAFADAN ÇIKAN SÖZLER DÖNÜP DOLAŞIP AYNI CÖMLEDE BiRLEJiYOR. «JABAN KARATA5, NEVZAT YALÇINTAyiN YAPAMADIĞI TEMiZLiöi YAPMAYA SÖZ VERDiĞi iÇiN MC TARAFINDAN GENEL MÜDÜRIÜGE GETiRiLiYORMUJ. Hafta sonunda Profesör Şaban Karataş'm TRT Genel Müdürlüğu'ne atanacagı haberleri yoğunlaşırken, TRT kulislerinde göze çarpan şey panik havası oldu. Hemen her kafadan bir ses çıkıyor, ancak sözler dönüp dolasıp aynı cümlede birleşiyordu: «Şaban Karataş, Nevzat Yalçıntaş*ın yapamadığı temizliği yapmaya söz verdiği için MiUi Cephe tarafından Genel Müdürlüğe getiriliyormuş.> Ardmdan da işten çıkarmalar, yer değlştirmeler ve atamalar konusunda tahminler geliyordu. özellikle program kesiminde genel hava tam bir panikti. Masasını toplamağa başlayanlar bile dikkatl çekiyordu. TRT Danışmanlarından biri Cumhuriyet Muhabirine «Nevzat Yalçmtas gelirken de bu hava rardı. O zaman «Fekleyin yanıldığımzı göreceksiniz» demiştim. Çünkü Yalçmtaş'ı tanıyordum. Zaman beni haklı çıkardı. Bakalım. Şaban Karataş hakkındaki peşin hükürnlerin yüzde kaçı gerçekleşecek» dedi. Bu, Karataş hakkındaki tek iyimser yorumdu. OCAK, BEDEL VE ÖLDÜRDÜĞÜM ADAM.. TVTJE BüGÜNE KADAR DÎKKATİ EN ÇOK ÇEKEN, ÜZERÎNDE EN ÇOK KONUŞULAN OYUNLARDAN ÜÇÜ.. ÜÇÜXtİN DE ÜZERÎNDE AYNI ÎMZA VAR: ERDOĞAN ERSEVER. ERSEVER, 1959TJA AMATÖR OLARAK TİYATRO OYUNCULUĞUNA BAŞLADI. ÜN'İVERStTE VE HALKEVİ TİYATROLARINDA. OYXADI. YÖNETMENLİK YAPTI. 1964'DE KENTERLER'DE 3 KURüŞLCK OPERA İLE PROFESYONEI, OLDU. DAHA SONRA ŞEHİR TIYATROLARINA GEÇTÎ. ANCAK YÖNETİM ÎLE FİKtR UYUŞıMAZLIĞINA DÜŞÜP, KENTERLER'E DÖNDÜ. HAMLET'TEN, FARELER VE ÎNSANLAR'A DEK ÇEŞİTLÎ OYUNLARDA YER ALDI. İÇERDEKİT.KRT3E BAŞ ROLÜ OYNADI. BU ARADA İSTANBUL KONSERVATUARI TlYATRO BÖLÜMÜNDEN, İKt KEZ SINIF ATLAYARAK MEZUN OLDU. ŞAN BÖLÜMÜNE DE DEVAM ETTİ. YEŞİLÇAMTJA REJÎ ASİSTANLIGI YAPTI. TRT'NİN AÇTlGl SINAVI KAZANIP, TVYE YAPIMCI OLARAK GÎRDl. ERSEVER. CUMHURİYETİN SORULARINI YANITLADI: Oyun, oyuncu, araç, gereç ve yetkili sorunu yönünden büyük güçlük çekiliyor,, Devlet Tiyatrosu yöneticilerlnin keyfi davranışı yüzünden zor durumda kalıyoruz, HINCAL ULUÇ ŞABAN KARATAŞ Erdofan Ersever, Kenterler'de, Fare ler ve lnsanlar'da oynarken... SORU Genellikle TV oyunlannı nasü buluyorsunuz0 YANIT Geçenlerde bir eleştirmen «Televizyonumuzun en zayıf ve yetersiz bölümlerinden biri TV oyunlannı kapsar. Bugüne dek her mevsim basında TV oyunîan ile ilgili çeşitli açıklamalar yapılır, ama hiçbiri uygulanmaz» diyordu. Görünüşte haklı bir eleştiri. Ama ister misiniz. şu sınavı biraz kaldınp, içeriye bakalım. Bir TV oyunu için neler gerek. Hemen sıralayalım. Ya "Forum,, neleri ortaya çıkardı? Mahmut T. ÖNGÖREN Geçcn haft», TRT Televizyonundaki «Forumı programının Türk Sinemasına ayrılan ikinci bölümündp de sinemamızın sorunları tartısıldı. «Forumıun bu ikinci bölümü de, yanılmıyorsam, incelikle ve ustalikla kesilip biçilmişti. Sinema sansürünün tartışıldığı birinci bölümde de Atao! Behramoğlu'nun kcnuşmajının tümü çıkarılmıştı. İkinci bölümde de bir iki yer kesilmiş. Ama yine de konuşmacılardan birinin program ın sunucusundan konusma iınıni aldıktsn sonra, konvşma hakkını Yeşilçam'ın bir lürlü yeterli film yapmayan çevresindekilerden birine vermesine, bu şekilde söz sahibi olan kişinin de terbiye kurallarını hiçe sayarak AJİIIa Oorsay'a sataşmasına ve Yeşilçam'ın cıkarcı csvrelerinin programda halkı lemjil edenler tarafından ağır bir riilla suçlanmalarına tanıklık edebildik. Fakat gercekte önemii elan nokta, Yeşilçam'ın gerçek sorununun apaçık ortaya çıkmasıydı «F'orum»da. Bu nedenle, iki bölümünü sinemamıza ayıran cPorum» programının yerinde bir hiımpt yaparsk kamuoyunu aydınlattığını scyleyebiliriz. Yeşilçam'ın, bu programda sergilenen, gerç»k sorununa değinmeden önce TRT ile ilgili bir başka nokta uzcrinde durmanın yararı vardır. nuyor. TRT denetimcileri mi bu celiskilerden kendilerinl kurtaracaklar? Ama hiç olmazsa esen rüzgâra göre eğilmemeyl öğrenebilirler. Geçen haftaki cForum» programında bugüne dek Türk Sinemasına olumlu bir katkıda bulunmamış biri kalktı ve sinema alanının düzenlenmesi için bir yasa hazırladıklarını, bugüne dek scmürülmüş olan sinema emekçilerinin her türlü iıaklarını savunacaklarını, ithalat rejİTiimizrieki aksaklıklarHan ötürü film piyasası yolu ile kaybedilen dövizi kurtaracakiarını V Î sinemamızın seks furyaıtndan çıkarılması grrektiği görüsünü ileriye sürdü. Bu durum da yine bugün Türkiye'de oynanan oyunların yarattığı bir başka celişkidir. Çünkü sinemamızın endüstriyel temelini ve ülkemizdeki kapitalist düzene karsın »inema sermayesini bir türlü oluşturmayanlar, sinemamızın iç pazarını kurmasını önleyenl«r ve gercek yapınıcıların, yönetmenlerin ve oyuncuların tefeci • dağıtımcı isletmeci üçlüsü elinde oyuncak oluşuna göz yumanlar, seyirciyi yıllardan beri yalan ve yanlıs film düşleri ile uyutnlar acaba kimlerdi? ıForumıu izleyenler, progranv daki konuşmalarında birtakım olumlu gbrünüme sahip önerilerle ortaya çıkan bazı Yeşilçamcılara, yine YesiKam'ın içindeki gercek filmcilerin verdikleri yanıtlardan kimin sömürücü ve kimin sömürüye karşı olduğunu anlamışlardır herhalde. Kısacası, Yeşilçam'ın çelişkisi de şuydu: Sinemamızdaki sorunların en büyüğü, «Forum»daki halktan birinin dediği gibi, Yeşilçam'ın icjndckl belli bir çıkarcı. topluluğunun bizzal kcndisidir. Çünkü bu topluluk isteyerek ve bilerek hem somürü düzenini yaratıyor, hem kurtarıcı görünümda «rtaya çıkıyor. Televizyonda ocak ayının filmleri Televizyonun ocak ayında gösterecegi filmler belli oldu. 9 filmden beşi yabancı. dö'rdü yerli. Yabancı filmler içinde, ilk kez, Amerika dışı bir füm, Fransa'dan geliyor. Liste şöyle: HÜZÜNLÜ PARİS (Paris Blues 1961) Martin Ritt'in yönettiği film. dört oyuncusunun ustalığı ile başarıya ulaştı. Paris'e gelen iki caz muzisyeni Paul Newman ile Sydney Poiter'in, iki Parisli kız Joanne Woodward ve Diahann Caroll ile aşklan, caz melodileri ile süslendi. (3 ocak!. BİRLEŞEN YOLLAR (1970) TRT Geneî Müdürlük Danışmanı Yücel Çakmaklı'nın Anadolu'da büyük iş yapan fılmınde başrolleri Türkân Şoray ve Izzet Günay oynadılar. Filmin senaryosu, Şule Yüksel Şenler'in bir yapıtından alındı. (6 ocak). VİKİN'GLER (Vikings 1958) Vikingler'in îngiltere'yi istilâsını konu edinen Richard Fletcher'in filmi, ünlü oyuncuları ile reklâmını yaptı. Kirk Douglas, Tony Curtis ve Janet Leigh bunlarm sadece üçü. Filmin sa\aş sahneleri ve Norveç fıyordlan arasında çekilen bölümleri eleştirmenlerce beğenilmişti. (10 ocak). AVARE MUSTAFA (1961) Avare salgını arasında çekilen bu filml Memduh Cn yönetti. Başrollerini Ayhan Işık ve Fatrna Girik oynadılar. (13 ocak). BİR GECEDE OLDU (It Happenea One Night 1934) Televizyonda bir Frank Capra filmi daha. Sosyete kızı Claudette Colbert, babasından kaçar ve Amerika'yı btr baştan öteye aşan bir otobüse atlar. Burada tanıştığı gazeteci Clark Gable'e âşık olur. Oldukça eğlenceli bir film. (17 ocak). REYHAN (1969) Metin Erksan'm Filiz Akın ve Kartal Tibetle çevirdiği film. (20 ocak). SUSUZLUK GEÇENE DEK (Jusqu'a plus soif) Fransız sinemasından. pek tanmmamış bir ömek. Yönetmen: Maurice Labro. Oyuncular: Pierre Michel ve Juliette Mayniel. (24 ocak). BUZLAR ÇÖZÜLMEDEN (1965) Cevat Fehmi Başkufun ünlü oyununun sinema uyarlamasmı Nejat Saydam yapmış. başrolleri de Fikret Hakan ve Selda Alkor oynamışlardı. (27 ocak). ÇAVUŞ YORK (Sergant York 1941) H o ward Hawks'm bu zevkle izleyeceğiniz savaş filmir.deki başanlı oyunu ile Gary Cooper, Oscar kazanmış ve bütün dünyanın dikkatini çekmişri. Birinci Dünya Savaşı'nın tek başma yüzlerce Almanı esir alan cavuşu rolünde oynayan Cooper, anlatılan efsanelere hiç uymayan, sade, esprili, hatta sa\ıaşı pek sevmeyen yorumu ile sevişmişti. (31 ocak). TRT'DE DENETiM TRT'nin yayımdan önce programları dcnelleme hakkınn elbette »aygımız olmalıdır. Yasalara aykırı sözler, procırama katılan ya da katılmayan kişiler İçin yapılmış gereksiz açıklamalar; yanıtlanamayan gerçek dısı savlar v.b. programlardan çıkarılmalıdır. Ayrıca, Türkiye'deki bugünkü düzen sürüp gittiği sürece loplumumuzun temelinde yatan ekononıik, sosyal ve siyatal gerçeklere de TRT radyolarında ve leleviıyonutıda değinilmesini, ne yazık ki, bugiınkü sorumlulardan bekleyenıeyiz. İşte bu nedenle de AJaol Behramoğlu'nun konusması «Forum.un sinemamızla ilgili birinci bolümünden çıkarılmıştır. Fakat yine de TRT'de program denetiminden sorıımlu görevlilerden ve zaman zaman onlarm üzerinde baskı kuran TRT yöneticilerinden beklediğimiz bir nok1a var. Kendilerinden beklediğimiz ne olgunluk, ne anlayış, ne de kültürel bir temele sahip olmaları. Radyo ve TV projjramlarının denetiminde bir olçü getirsinler, yeter. TV'DEN NE BEKLiYORLAR? Yeşilçam'daki bu belli topluluk meğer Türkiye'de ancak sekiz yıllık bir geçmişi olan televizyonumuzdan da yardım beklermiş. «Forum»da bu noktaya da değinlldi. Olumlu konuşmasında Vedat Türkali'nin de belirttiği gibi TRT Televizyonunun sinemamıza elbette yerinde katkıları olabilir. Fakat bu kalkılar cıkarcı Yeşilçam topluluğunun istediği çizgide geiişlirilmcmeii ve öniimüzdeki günlerde TRT Yönetim Kuruluna ve TRT Film Danışmanlığına bu çıkarcı ve sömürücü topluluktan kişiler ataımamalıdır. Ayrıca, giderek sözü her gün edilmeye başlayan renkli TV ve ikinci TV kanalı gercekleştirileceği ve öğleden sonra da TV yay:mın, gecileceği zamana dek, sinemamızın içindeki sorunlara çözüm yolları getirilemezse, Türk Sineması çok daha ciddi bir durumla karşılasabilir. Üstelik önümüzdeki yıllarda TRT eskisinden çok daha bilinçii bir özerklik uygulamasına yeni yasalarla kavuşturulursa ve televizyon dünya sinemasmın en olumlu örneklerini, sinema sansürü allayarak, ama yine de olgun yayım ve denetim ilkelerine uyarak sergilerse, sinemamızı salt çıkarcılık görüşüyle yönetenler v» halka filmlerde aldatıcı düşler verenler çok daha güç durumlara sürükleneceklerdir. TRT'DE SiNEMA SANSÜRÜ Sinema sansürünün tartışıldığı «Forum« programına katılan bir konuşmacı, bu programın yayımlandığı akşam TRT2'de seks filmleri konusundaki bir radyo programında da konusmak üzere çağrılmışlı. Bu konuşmacı radyo programında ıDevletin sinemamızın önüne sansür denilen korkunç bir engelle çıktığını, ama bugün bu sansürün s«ks filmlerine izin verdiğini, öte yanda da aynı sansürün toplumsal konuları isleyen gerçekçi filmleri yasakladığınıı belirtti. Radyo programını denetleyen sorumlular, konuşmacmın bu sözlerini TRT2'deki yayımdan çıkarmıslardı. Ama bu radyo programı ile aynı tarihte ve yaklaşık olarak aynı saatlerde yayımlanan cForumtda aynı konuşmacı aynı noklayı aynı sözcüklerle belirtti ve bu konusma fForuımda yayımlandı. Üstelik bu konuşmacı iki yıl önce yine radyoda sinema sansürü ile ilgili bir açık oturuma çağrılmıs ve cbu sansürün Türkiye'de eçjemen olan güçlerin amacjarına uygun bir anlayışla uygulandığını» da belirtmi; ve konusması yayımda kesilmemişti. Bu açık oturum Zcimanında TRT'de başka yöneticiler vardı. Bugün başka yöneticiler var. Ama TRT'nin dünku ve bugünkü program denetim politik^sında bir değişiklik qori'lmüyor. Üstflik dünkü denetimcilerle bugünkü denetimciler de aynı kişiler. O halde aralarında belli bir denetim blçusııne sship olmaları gerekmiyor mu? Gerekiyor ama, diin de bugün dc bu olanaksızdı. Çünkü ekonomlk ve sosyal koşullar Türkiye'yi genel anlamda büyük çeliskiler içine itmis bulu SONUÇ Yeşilçam'ın çıkarcı çevrelerl, gerçıkierl dile getirerek Türk Sinemasına yıllardan beri hizmet eden Atilla Dorsay gibi yazarlara milyonlarca kişi önünde sataşmaktan kendilerini alamayacaklar, sansürü savunmaktan başka çare bulamayacaklar ve bugünkü düzenin sinemada da sürdürülmesini sağlayacaklardır. Fakat bu arada da yine Dorsay gibi yazarlar, kişiliklerini yitirmeden, Türk Sinemasmın gerçeklerini anlatmayı sürdürecekler ve Yılmaz Güney'in bu kokusmuş Yeşilçam düzeni içinde başlattığı devrim kendisi ve onun gibiler tarafından geliştirilecektir. Eğer bu arada TRT de, kendi içindeki bunalıma karşın, sinemamızm sorunlarını ve kişilerini «Forum»da olduğu gib! sergilemeye devam ederse ve gelecekte de Devlet sinemamızın önündekl sansür, vergileme ve ithalat rejimi yetersizlikleri gibi engelleri ortadan kaldırır ve bu alanın yaratıcı özgürlüğünc karışmadan ona yönetim bakım'ndan kolaylıklar getirirse, gcrçek filmcilerimiz de Türk Sinemasını kurtaracaklardır. TELEVİZYONDA Sinema sanatmın kendine özgii bir «dili» vardır. Sinemanın bir endüstri, bir ticaret. bir sanat, bir kitle haberleşme aracı, bir toplumsal etken olduğu stkça yinelenir de, bir «dil» oldugu nedense genellikle unutulur. Bu dilin gelişmesi kolay olmamıştır. Kamera (özne) ile filme aldığı (nesne) arasındaki ilişkiler, çeşitll açılardan incelenmiş, sinemada «zaman» ögesinin yeri düşünülmüş ve tartışılmış, sinema dilinin, örneğin edebiyattan, tiyatrodan veya resimden ayrılıklan incelenmiştir. Sinemanın bir dil, bir anlatım biçimi olarak gelişmesine katkıda bulunan kişiler, Griffith'lerden, Von Stroheim'lardan başlayarak, günümüzde Alain Resnaislere, Godard'lara, Jean • Marie Straublara dek gelmiştır. Bu serüvenin en ilginç aşamalarından birini ise, 1941'deki «Yurttaş Kane» filmi ve ondan sonrası ile. kuşkusuz Amerikalı sinema dahisi Orson Welles oluşturur. «Yurttaş Kaneade, sinemaya, bilinen teknik ögeleri ve buluşlan yepyeni biçimde kullanarak, «çekim derinliği»nı getirecek, olağanüstü bir ışıklancurmaya başvurarak ve filmini bir «puzzlem andınr bir kurgu ile bütünleyerek yepyeni bir tad geürmişti Welles.. Welles'in bugün yaşayan en büyük sinema ustalarından biri olduğu kabul olunur. Cumartesi gecesi işte bu ustanın 1948 yapımı bir diğer ünlü filmini, «Şangaylı Kadın»ı göreceğiz. # 1948'de Hollywood'da bir basın toplantısı yapıhyordu. «Yurttaş Kane»den beri sinema dünyasınm en büyüls ısımlerinden sayılan «dahi» Welles, gazetecilere yeni evlendiğı kansı ile birlikte poz veriyordu. Kadın, birkaç yıl önce «Şey tanın Kızı Gilda» ile büyük une kavuşmuş bu lunan Rita Haywortn'dan başkası değildı. «Deha» ve «güzellik» birbırleriyie poz verıyorlar ve bi BİR BÂŞESER: "ŞANGAYLI KADIN TV'de Sinema zar, oyuncular, yönetmen, çahşma yeri, çeklm ri, dekor, kostüm, ışık ve ses.. SORi; Yazar sorununu. daha önce bu fada konuşan Şube Müdürünüz Gürol Gökçe ortaya atmıştı? YANIT Daha da çok atılır bu gidişle. tin bir TV oytınun en gerekli unsurudur. Ba HAFTADAN çok kötü bir oyun, yönetmenin ve oyuncuların şarısı ile seyredilir hale gelir, ama çok kötü olsa. dramatik bir metin esastır. lyi TV oy\ SEÇMELER yönetmene ve oyunculara yaratma payı bırak lıdır. Okurken bize baş yapıt gibi gelen nice 05 bütün çabalara rağmen başarısız kalmışsa, bu dendir. TV yazarı, TV tekniğini bilen kişidlr. sa bugün ülkemizde bir tek TV yazarı yok. S sı pek az oyun yazarlanmız, ne sinema tek biliyorlar. ne de televizyon. Bu konuda gc TRT'ye düşer. TV yazarlıgını ödüllendirmeli. Samııel L. Clemens adım dünya vik etmelidir. Aksi takdirde bugün olduğu gibi ppfc tanımaz. Ama yazüarma tiyatro oyununu aynen, ya da yönetmenin y aüığı imzayı. Mark Tıra'm'i negi ve imkanları içinde oyunlaştırıp TV"ye dııymayan pek jjoktur. Televizyon tarmaktan başka yol yoktur. Kaldı ki tiyatro bu hafta. Ttcain'in en tevilen pıtlarını da TV'ye aktarmamız kolay olmu: öykulerinden birmi. BBC klatikleri Yazarlar TV'nin verdiği telif hakkını az bu dizi.'i içınde aetirıynr. Bu gece saai 20.35'de ckran başında olmağa izin vermiyorlar. Yapımcı olarak ilk ve en yük güçlüğün oyun bulmakta çekiyoruz. Bulrj bakın. Toplum ve para i/i.«fci/eri larımızm bir kısmı da gerl çevrüince, dum üzer\ne kuruitı bu eğlenceli hicvi siz düşunün artık. severek izleyeceksiniz. Konu SORU Oyuncu konusunda da TV için özetle snyle: İki yaşh ve zengin özellik anyor musunuz? Ingiliz kardeş biraz da can YANIT Tıpkı metin yazannda oldugu f sıkmtısmdan bir iddiaya girışirler. Pencerelerinin önünden oeçen iifc TV oyuncusunun da özel ustalığı olması teka adama 1 milıton sterlinUk bir çek biimesi gerekir. Dışarda bunun okulları var. ! verecekler ve sor.ra oıııı de yok. Oyuncu deyince tek kaynağımız tiya tzleycceklerdir. Iddia. Darantn lar. Ancak onlarla çahşmamız da güçlüklerle namuslu bir adam elinde neler lu. örneğin Arthıır Miller'in Bedel'ini Devlet uapaeağı sorusu iizerine yatrosu'nun en büyük dört oyuncusunu oynatt kuntlmuştur. Kardeşlerden biri 2 ay bizimle çalıştılar. Verdiğimiz ücret 2500 adamın parayı a!ıp kaçacağım olabildi. TRT'nin imkanları diyeceksiniz.. I ileri sürerkeh. ötekinin iddiast ya, dısanya ısmarlanan filmlere verilen bü: ••.Vomusia bir adamm bu paradan ücretler? TRT'nin kendi yapımının baş oyur faydalanması için harcamaya Miyacı yoktur. Çekin varhğı onun suna verdiği ücreti, dısarı ısmarlanan filmlı figuranlar alıyor. Bu durumda oyuncu seçimiı bir hayat kurmasına yeter> baş rolü, dostiuklar, hatırlar oynuyor. Haür i şeklinde olur. Kapımn önünden gelen kışiden de disipline uytnasını nasıl is aeçen, işsiz güçsiiz ve beş porasız siniz? Üstelik adamın kendi tiyatrosunda oyı Henry Adams olur ve macera var. Biz TRT olarak dizilerde seslendirme göı ba.jlar. veriyoruz. Kaça bölünsün sanatçı. Bunun üsti bir de Devlet Tiyatrosu'nun koymağa çalıştığı sak var. Devlet Tiyatrosu yöneticileri diledik: kişiye TRT'de çalışma olanağı versinler, isteı diklerini kızağa çeksinler diye, biz müşkül du ma düşüyoruz. Örneğin, öldürdüğüm Adam iki genç rolü, Devlet Tiyatrosu stajyerlerine \ miştim. Çekip aldılar. Lise öğrencisi bir genç zı iki ay çalıştınp baş role çıkardım. SORU Çalışma dediniz, sanınz çalışma şullarından da büyük şikayet var? TANIT TV oyununun herşeyidir çelı öncesi çahşmalar ve TRT'nin bir prova odası j tur. Bu adda bir yer var, ikinci bodrumda. Giı görün lütfen. TV oyunu tiyatro oyunu gibi 1 yerde çalışılmaz. ölçekli, marke dekor gerel Oyuncu nerde duracak, ışık nerde yanacak, rr rofon nereye konacak kamera nerde hareket e cek? Bunlar bilinmeden çalışma olur mu? SORU Ya yönetmen?.. İ'ANIT Bizde TV oyun yönetmeni, hiç j kisi olmayan, ama çok şey istenen kişidir. 1 çalışma programı yapamaz. Çünkü sanatçı onun emrinde değildir. Bir yığın sanatçırun l OZAY GONLOI vakitlerini arayıp bulmak. birleştirmek z:orunda( Y'ardımcısı yoktur. Örneğin, tüm yaptığım oy Perşftnbe fünü ekranlarımızdj larda, hem yönetmen, hem yapımcı. yönetmen ; dımcısı, gerektiğinde suflörlük, oyuncular s mediginde dublörlük, hattâ hamallık yaptım. I hası var, ama size abartma gelir diye kesiyoru Insan bir oyunu bitinnce, savaştan dönmüs asl Rahmi Sönmezocak (pazartesi) ve İsmet fiedim (çarşamba) gibi oluyor. Ya karşılığı?.. Aynı ışi yapan Tl haftanm alaturka solistieri. Özay dışmdaki bir yönetmene ödenenin yüzde birt. Gönlüm (perşembe) türküler SORC Bir de çekimden söz edelim; sti söyleyecek. Salı gefesi arşivden yoya girelim, isterseniz? bir de Yurttan Sesler korosu YANIT Binadan başlamak isterim. Yönet: bor,dı çıkaruacak. Cuma giinii nin kendi başına çalışıp düşüneceği odası yoktı Ayhan Önal'ın gençler tarafındaı Y'olgeçen hanı odalarda sekiî on kişı bir ara ilai ile izlenen programı var: oturur. Prova odası yoktur. Stüdyo olarak kul Siz'm Seçtik'.eriniz. Cumartesinm nılan yer olanaksızlıklarla doludur ve bu stüd Tatil Gecesi ikinci fmıi bir çor. size, sadece çekim günü verilir. Bu günde dek Pazara Soprano Remzijıe Alver, kurar. ses ışık ayarlan yapar, soğuk ve sıc Verdi'den üç arya söyleyecek. provalara geçersiniz. Çünkü TRT'nin elinde : dece 2 stüdyo vardır ve Ankaranm bütün prı ramları bu iki stüdyoda çekilir. Yardımcı mal; me için bir oda yoktur. Depo bulunmaz, sahne giyilen elbiseleri düzeltmek. onarmak, ütülem için oda yoktur. Dekor atelyesi stüdyonun alt: dadır. Çıkardığı gürültü çekime karıştığı için \ atelye çalışır, ya stüdyo. TV oyununun en etk Avrupa Konseyi, 2375'i Minarî Miras Yılı Uân etmiş. TRT bumı, unsurlarından bir ışık, çok yetersizdir, en ba; 19T5'in bitmesine tam yedi pün aygıtlar bile bulunmaz. kala hattrlamt*. Ama sorun sadece SORU îlk sorumuza dönelim mi? Oyunla 19T5"m sorunu değil. Türk'vjc'ıieki nasıl buluyorsunuz demistik.. tarih yaâmacıhğı. ya da kira YANIT TVde çalışma koşullarının tümüı getirmeyen eski evlerin. örneğin anlatamadım daha size. Ama TV'ye emek verı kasten yakıhp yerme aryarttnanlar program ve teknik elemanlanmn ne denli iyi r irtşa edilmesi. kolay bitecek yet ve çaba ile bu olanaksızhklar: aşmaya ç şey mi? Emel Uygur, salı gecesi, lıştıklarını birazcık gösterebildim sanırım. Büti e.'fci evlerimizin savtmuculuğun'i bunlardan sonra. gerçakleşmesı zaten mucize b yapacak, televizyonda. . oyunu nasıl eleştirebilirim? Mark Twain'le Tanısma!.. Müzik Mimari Miras YılıL VVoyzeckL Georg Büchner'in ünlü tek perdelik oyunu. haftamn aöriümepe değer olaylarmdan biri. Toplum. loplumun ezdiği birey... Ama bu bireyin de ezehildiği aüctüzler var. ücretli asker XÇoyzeck'in drammda Bozkurt Kurııç. Olca;ı Poyraz, Zafer Ergin. llyas Avct ve Ertan Savaşcı basrcUeri pay'aştılc: Perşembe günü izleyin. TRT, Kojak /f satın aldı /y dizisini Orson VVelles ve Rita Hayvtorth, «Şangaylı Kadın» filminin ünlü aynalı salon sahnesi ndr... raz sonra. We!les, eline aldığı makasla Rita'nın uzun saçlarını kesiyor ve bunun, bırîıkte çevirmeye başlayacakları «Şangayiı Kadınu filminin geregi olduğunu söylüyordu. • Böyleslne bir rekl&m kampanya«ıyla ba* bölümünün bir Atillâ latılan film, ne yazık ki sinema tarihinin en büyük raali fiyaskolanndan biriyle sonuçlandı. Welles'ın filmini pek az kimse anlamış ve sevıruşti. Aslında Welles de, «konuyu pek iyi anla(Devamı 9. uvtada) \\ Signor Bruschino? Bu hafta bir de sürpriz opera var. severleri >ç:n. Cumartesi siat UMO'de Rnsini'nin ll Signor Brusehino'su. ttalyan yapımı olarak ekrana gelıyor. DORSAY Geçen yıl Amerika ve İngiltere'de «Yılın T levizyon Olayı» seçilen Kojak adlı dizinin TR tarafından satın aünması ile ilgili tormaliteler tı mamlandı ve yapılan anlaşma uyannca, bir gn, Kojak filmi TRT'ye geldi ve Film Seslendirn Şubesi'ne teslim edildi. Koiak'ın pazar gecesi oynaması düşünülüyo Bu konuda iki fikir var. Ya Columbo bitükte sonra başlayacak. ya da. 15 günde bir Columt ile dönerek gösterilecek. Columbo'nun eldel stoklan fıazirana kadar devam etmesini saglays cak sayıda. Oysa Kojak'm gelecek sezona kalmj sı da ıstenmiyor. Bir polisiye dizl olan Kojak'ta basrolü Tell Savalas oynuyor. 5ubat ortalarında bitecek Sihirbaz'ın yerin gene Amerikan yapımı iki poüsiye dizi, 13 günd (Devamı 9. sayfada
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle