23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İİ K CUNHUSlm 13 ârılık 1975 ayram, sevir.ç demektir. Bunun tersl, matemdir, yastır. Ister dinsel, ist«r ulusal nitelikte olsun. bütiin bayram günlerinde Insan, çocukluktan kalma bir alışkanlıkla, kendisini hafifleten, sanki bulutlara uçuran bir sevinç rüzgannı ruhunda duymak ister. Bunu duymayan en iyimser kişi bile, sevinemez, gülemez; kimse i!e bayramlaşma gelmez içinden. İşte bugünkü kurban bayramında ben böyle bir ruh hâleti içmdeyim. Oysa kurban bayramlarında daha çok sevinmelidir insanlar. Çünkü Osmanlıcada «iydi adha» denüen kurban bayrarr.ı. insanlann zaman zaman Tannlara kurban edilmesi göreneğini kaldırmış, onun yerine, eti yoksullara dağıtılmak üzere, hayvan kurban edilmesi yöntemini koymuştur. Demek ki biz insanlar tannlara adak olmak üzere boğazlanmaktan kurtulmuş olmanın bayramını yapıyoruz, yılın belirli gürüerinde ve bunun için birbirimizi kutluyoruz. B OLAYLAR VE GÖRÜŞLER suna benzeten ve buna kar?ı cVatan Cephes!» lru ran başbakanlar da çıktı bu memlekette: Vaktinde uyanlmadı mı bunlar? Çok uyanldı. Ne var H, kendilerini uyaranlan dinleyecek yerde cezalandırdılar. Partl liderlerinden kimisini mapushaneye bile attüar. Ne oldu sonra? Herkes biliyor sonunu. Eğer o dönemde yönetici kadro, demokrasiye yürekten inanmış olsaydı. ülkemiz bugünkü duruma düşmezdi şimdi. Bu durum böyle sürerse. yirmi yıl sonraki yazarlar da bugünkü yöneticiler için yukanki satırların tıpkısım yazacaklar. Benim siyasal kısır döngü dediğim şey işte budur. İşçiler... ir yazı blttikten sonra bashğım saptamak, cörenektir. Ne var ki ben bazan, bufün yaptığım gibi, önce haşl> üğını koyar, sonra fıkraya başlarun. Nitekim «işçiler...» sözcüğünü başlığa oturttuktan sonra beyaz kâğıda bakarak düşünceye daldun: Kimbllir bu konuda kaçuıcı kez yazıyordum; ve kimbilir ülkemizde bu konu kaçıncı kez yazılıyordu? Sözgelişi, 1912'de yaymlanan «İstirak» dereisinin 3'üncü sayısmdaki «Sosyalistliğin Atisi» başlıklı şu yazıdan şimdi benim fıkramı dizecek ve tertipliyecek emebçilerin haberleri var mıydı: «Ey en kıymetlı metaı beşer olan. günleri hunıfat sandukalan başmda geçen mürettipler!. Hakikatleri siz Mürettibin Cemiyeti vapmak teşebbüsü sırasında aniamadmız mı? Ey tramvaycılar, size ittihatlanniz, kıyamlanmz zarar mı veriyordu? Ey Anadolu Simendiferleri memurları, bir işareti teyakkuzunuz Hügnen'ü derakap yıımuşatmadı mı? Birleşiniz, elele veriniz, artık kâfi... Artık çahşan fıkaranın da gülmesi lâzımdır.n 63 yıl geçmiş bu yazının yayınlanmasından bu yana... O zaman Osmanlı ülkesinde Işçilerin yoRunlaştığı tüm şirketler, yabancı kumpanyalarmış. lştirakçi Hilminin sosyaHst eylemieri. emekçlleri uyandırmaya. birleştirmeye çabalıyormuş. Zaman çeçmiş; çelmişiz 1975'e... Ve yine, esld adıyla «hakikatler» yenl adıyla «gerçekleri» emekçi yığmlarının benimsemesine bağlı kıjrtuluş vollan... Ama artık ülkemizde 1,5 milyon sİKortalı işçi var; işçl sendikalan var; sosyalist partileri var; sosyal demokrat parti var... KURBAN YASI Hıfzı Veldet VELiDEDEOĞLU mO yoksa? Biz devlet miyiz, kan davası güden aşiret miyiz? Kanlı bıçaklı kabile kavgası mı, yoksa demokrasi ve fikir kavgası mı yapıyoruz? Eğer kabile kavgası ise, MC Hükümeti bir bildiri yayınlasın, «herkes sılâhlanıp başmm çaresine baksın ve kendini korusun» diye. Yok eğer özgürlükçü Batı demokrasisini yerleştirmek için düşün kavgası yapıyorsak. batılı bir demokraside düşüncenin elbet sağı da olacak solu da. Bu düşünceleri taşıyanlar birbirine insanca bir hoşgörü ile katlanmadıkça, önce anarşi, sonra dikta, diktanın ardmdan yine anarşi gelir. İçinden çıkılmaz siyasal bir kısır döngüdür bu. Ülkeyi bu kısır döngüye sokmamak partilere, özellikle bunların yönetici ve liderlerine düsen bir vatanseverlik görevidir. 9 aralık 1975 günlü gazeteler, AP lideri ve Hükümet başkanı Demirel'in Anadolu Ajansı aracılıgıyle verilmiş bir demecini yaymladı. Şöyle diyordu: «Biz kendi kavgamızı yapmak için siyasi kadrolarda yer almış değiliz. Biz milletin mücadelesini vapmak için siyasi kadrolarda yer almışız. Aramızdaki kırgınlıklar. darpınlıklar şayet milletin davasını yapmaktan bizi alıkorsa. o zaman davayı yitiririz. Türkiye'de hürriyetçi demokrasi yaşayacaktır. Türkiye'de hürriyetçi drmokrasinin vaşayacağından hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Şartlar ne olursa olsun. hürriyetçi demokra»iyi yüce milletimiz yaşatmaya mnktedirdir. TürIdye Cumhuriyeti. Türk devleti. Türkiye'de heın Anayasasmı. hem kanunlarını hakim kılmaya muktedirdir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.» Güzel sözler bunlar. Ne var ki. saym Demirel'in 1965 yılından beri izledigi iç politikaya ve özgürlükleri smırlama girişimlerine. şimdi de, sırf iktidarda kalabilmek için, totaliter zihniyetleri 1971 martmdan beri kanıtlanmış olan kimi liderlerin siyasal ortaklıklanna katlanışına bakıyoruz da, «güzel> olarak nitelediğimiz yukarki sözlerine inanasımız gelmiyor. Hangi kırgınlık ve dargınlıklardan söz ediyor Sayın Demirel? îktidar ortaklan arasındakilerden mi, yoksa muhaleletle kendi arasındakilerden mi? v Hangi özgürlükçü demokrasiyi savunuyor Saym Demirel? Sadece MC özgürlüğüne dayanan demokrasiyi mi, voksa sağlı sollu bütün düşünsel yelpazeyi içeren batı demokrasisi özgürlüklerini mi? Eğer böyleyse. o zaman kendi kabinesindeki bakanların bu düşünceye ters düşen davranışlarına nasıl katlanıyor? Politikacı liderler içtenlikli olmah, «herkesi kör. alemi sersem» sanmamalıdırlar. «Benden sonra tufan» sözünü söylemiş olan 14. Louis yönetiminde Fransa. en parlak çağını yaşadığı halde bile, Fransız halkı onun tabutunun arkasından lânet yağdırmıştır. B Anarşi Nasıl Körüklenir? Günümüz cepheci bir adalet bakanı fhem de hukukçu) çıkıyor: «Gerçekte bugün Türkiye'de bir sajj sol çatışması raevcut değildir. Yapılan mücade'e. Türk devletine. Türk milletine musallat olan ve onu kirli emelleri usruna yıkmaya çalışan vatan hainleri ile. memleketin varlığını korumava azimii memleket severlerin mücadelesidir» diyebiliyor. Bu sözler, yıllarca önce cumhurbaşkam Cevdet Sunay'ın muhalefet lideri îsmet İnönü'ye söylediği sözlerin biraz daha ayrıntılı yinelenmesinden başka birşey değil. Bir toplum durup dururken gelmez bugünkü duruma, işte böyle böyle gelir. Yetkilf kişiler bu konuşmalanyle, kendilerini «Türk» defil, «TUrkiyeli» olarak niteledikleri söy lenen bölücü ve ayrıhkçıları kasdediyorlarsa. bunıı açıkça bildirmelidirler. Yoksa bütün Türk gençlerini düşman iki kampa ayrılmış gibi göstermek ve bunlardan birini, yan tutmaması gereken devlet güçleriyle desteklemek, bu vatanın gelecegine karşı işlenebilecek en korkunç bir cinayettir. Yukarıda belirttiğim gibi, gençlerin sağcısı da, solcusu da Türktür, bu vatanın çocuğudur. 10 15 yıl sonra bu ülkeyi onlar yöneteceklerdir. Bugün onlardan bir kısmmm sokaklarda kıırban edilmesine ortam hazırlayanlardan hayatta kalanlar utanmayacaklar mı o zaman? Kime Kurban Ediyoruz? Ne yazık ki, Türkiye'de yeniden insanlan, hem de gencecik yavrulanmızı kurban etmeğe başladık bir süreden beri. Kime. kimlere kurban ediyonız onlan? Eski çaglardaki gibi, Tannlara rru, Tannçalara mı? Ne münasebet! Sağcılık, solculuk denllen ideolojilere mi? Görünüşte öyle. Belki acımasız kurşunun tetiğini çekenlerden, ya da öldürücü hançeri saplayanlardan bir takım «saf« kişiler, bu cinayetleriyle «vatanı kurtarma» misyonunu yerine getirdiklerine inanıyordur! Sağcısı solcuyu, solcusu sağcıyı kahpece öldürmekle kendini bir kahraman samyordur. Düpedüz bir katil, bir cani oldugunu; Türkiye'nin kanşmasını, çözülmesini, yok olmasını isteyen bir takım karanlık çevrelere ve Türk düşmanlarına hizmet ettiğini bilmiyordur. Çünkü kafaiarı yıkanmıştır böylelerinin. Gözleri kararmış fanatiklerdir bunlar. Ama düşünmeli ki. ölen de, öldüren de bu vatarun çocuğu ve halkm deyimiyle ana baba evlâdıdır. Evlât sahibi oimayan kişi. ne denli üzülse ve anlasa da. yüreğinde duymaz evlât acısının r.e demek olduğunu. Politika meydanında kurban danası gibi salına salına tur atan bir takım kişiler, sözleriyle, davranışlarıyle, kalemleriyle malzeme gönderiyorlar, bu insan kurbanlan mezbahasma. Yok solcuların kökü kazınmah imiş, yok solculuk bir kansermiş, yok solculuk vatan hainliği imiş! Çelişki ve Tarihin Yargısi Hem Türkiye'nin bağsız koşulsuz bağımsızhğını isteyen gerçek milliyetçi. Atatürkçü ya da sosyalist yazarları, çizerleri, düşün adamlannı, genç öğrencileri kovjştur. işkenceden geçir, as, kes; hem yabancı sermayeden yana ol. Ulkenin ulusal servet kaynaklarmm sömürülmesine göz yıım. hatta bunu kolaylaştır; hem Türk gençliğir.i «vatansever», «vatan haini» diye iki cepheye ayır ve bunlardan bir bölümünü kendi cephende, bir bölümünü ise yok edilmesi gereken karşı cephede sayan ve öyle ilan eden bakanlara arka ol; bütün bunlardan sonra. özgürlükçü demokrasîden söz et ve •mill:» ya da «milliyetçi" nitelemesini kimseye bırakma. îşte o zaman «milliyetçilik» iğreti bir giysi gibi dökülür insanın üstünden. Tarih acımasızdır: Kimlerin vatansever, kimlerin gafil, kimlerin vatan haini olduklarmı, çok geçmeden yazacaktır. Ve bir takım kişilerin alnına hainlik damgasını bir is karası gibi vuracaktır; kendi ailelerini kuşaklar boyu utandırasıya. Muhalefeti kannca gibi ezmekten söz eden partizan cumhurbaşkanları, ya da Haçlılar ordu Dikkat! Türkiye'miz için bayram günü değil, yas günüdür bu gün. Kurban yasıdır, insanlann bir takım safsatalar uğruna kurban edildiği barbarlık çağına dönüşün yasıdır bu. Ama. efsane tanrılan uğruna değil, bir takım kişilerin sîyasal ihtirasları. ya da kirli çıkarlan uğruna toprağa yollanan kurbanlarm yası. Bütün namuslu vatandaşlar bu gerçegi bilmeli ve bütün vatansever, Atatürkçü, devrimci gençler çok dikkatli olmalı, kurbanlık koyun avcılannm tuzağma düşmemelidirler. Hangi Özgürlük? Sonra da bunlan söyleyen, yazan efendiler milliyetçi, demokrasici, özgürlükçü! Neyin milliyetçiliği, neyin demokrasiciliği, neyin insanhgı ve neyin özgürlüğü? Bunlar vatan çocuklannı birbirine kırdırarak insan kurban etmenin özgürlüğü Var ama. şaşılasi bir durumu da görmezlikten yiz. Bugün ülkemizin en büyük demiyeyim en kalabalık işçi konfedfrasyonu lideri. parlamentoda Cumhıır bas kanı Senatörüdür. Bir tuhaflık seımiyor musunuz bu işte? Gcliniz birlikte düşünelim. Türktş Genel Başkanı Halil Tnnç, Cumhurbaşkanlıfı Kontenjan Senatörleri arasında. işçi nnıfı ideolojisine kökünden karşı politikacılar arasında yerini alnuştır. Halil Tnnç, keskin zekâsıyla bunun ne demek olduğunu pekâlâ bilir. Oturduğu sırada, sağma baksa bir tutııcu; solıjna baksa bir sağcı frörecektir. Peki, ne Işi var bunlann arasında Tunç'nn? Türktş'in ternel politikası «partilerüstü sendikacılık» olduğuna göre, Tunç'un kontenjan senatörfi olmasında bir çelişki yok ıribl görünfir Ok b*. kışta... Ama parlamentoya giren işçi önderi «siyaset» yap»cak demektir. Ne siyaseti yapar işçi mebusu? Batı demokrasi lerinde bu Işi vapmak İçin. işçi önderlerl. İşçi sınıfınm çıkarlannt gözeten sol partflere pirerler, seçimlere katılırlar, oradan da parlamento sıralarma ıreçerek emekçi d»Talannı savunurlar. N'e var ki Türktş, hem partileriistfi rörfinüp politik» dışında kalmak iddiasındadır; hem de Genel Başkanı parlamentoda siyaset yapmaktadır? Hem de nasıl siyuet? Bugtin Türkiye'de bllinç ısığından biraz nastplenen İŞÇİ; Cephe Hükümetinin emekçiler aleyhine hir iktidar sürdürmeye çabaladığını biliyor. Bu Cephe iktidan öyleslne İşçl düşmanı ki, ulkenin her yanında komandolar marifetiyle ve kışkırtıcı ajanlar eliyle kanlı olaylar çıkarıp, faşrzan bir yönetimi geçerli kilmak için calısıyor. Ophe'nin asın sermayeci iktidar olduğunu Halil Tunç bilmez mi? Bilir eibet .. Türkiye'de demokratik sol parti otan CHP'nin emekçiden yana bir politikayı benimsediğinide bilir Tunç... CHP ile Türkİş ve DtSK'in eylem blrlifinde bnluştukları gün; Cephe faşizminin gerileyeceğinl; faşizan iktidarın «jümbür jtümbür yıkılacağını: demokraslnin UerleyeceğinJ de bilir... Ama idare etmeye çalışır durumu.. Gerçekte İşçl eylemi. Türklş'l aşmıştır. Am» Türktş, bugün Türkiye'de işçi uyanışını durdurma işlevlnl sürdürüyor. Bu işlev bir yere dek ceçerlidir. Halil Tunç, kontenjan senatörlüğü koltuğunda ve partilerüstünde kalacagım dcrken, sola kayan sendikalann altında ezilecek... ZeM adamdır; bir an önce kendisini toparlamazsa, defteri kötü1 kapatacağuu görmüyor mu? + KURBAN ÖYLE ÇOK Kİ! OKTAV AKBAL Evet Hayır Halkın Sabrı Tükenmek Üzere M emleketin bugünkü genel durumu, yurttaşlara ferahhk verici nitelikten çok uzak! Kamuoyu bir karamsarlığın ezıkliği içinde günlerini sürdürmektedir. 1 Kasım 1975, Büyük Millet Meclisi'nin yasama yılına giraıji tarihin başlangıç noktasıdır. Bir kasımda Cumhuriyet Senatosu ile Millet Meclisi'nin Başkar.lık Divanlarını seçerek çahşmalara başlamalan Anayasa buyrugudur. Üzüntü verici kurnazlıklar, Meclislerin çaişmasırp âüAfiîstfr!* ^' Günler, böyiesme bir unuırsamazlık içinde geçip giderken millette beliren ve sessizliğe bürü nen sabır tükenmekte; çözüm bekleyen sorunların halledilmemesinin, ve geciktirilmesindekı sorumsuzluğun hesabını sonna eğilimlerinin kabarmakta olduğu görülmektedir. CHP'nin mUletvekili sayısının öbür siyasi partilere nazaran fazla olması gerçefi karş:sında centilmenlik anlaşmasına uyul3 rak, Meclis Başkanlıgının CHP" ye verilmesinin, Senato Başkanlı ğının da MC Hükümetine bıra kılmasuıın doğal olacağma «evei» diyememek, MC Hükümeti Saym Başbakanı Süleyman Demırel'ın dojTnak bilmez hırsının garip Dir niteliğidir. Hal böyleyken. Sayın Adalet Partisi Genel Başkanmın heı kesçe bilinen, başarısızlıklarının utandıncı suçlarını CHP'ye yükIeme taktiği bir başka gülünç ör nek halinde gazetelere yansınuştır. Sayın Demirel suçluluğunu, iktidardaki iktidarsızlığını kapat. mak için, bakın neler söylemiş tir: «Ana muhalefet partisi CHP. meclisleri çalıştırmamak için planlar tertiplemiştir», «CHP Türkiye'deki huzursuzluğun kay nağıdır», «Her türlü kanunsuzluğun şemsiyesidir.». Isnat ve iftira millete hizmet yemini etmiş yüksek makamlar da oturan kimselere hiç biı ja man güç katmamış, bilâkis güç KARAB0R5A, MAYEKiN PiYASAYI ICARABASAN GiBi 5ARMIŞTIR. SER ZAM iSTEKLERiYSE [OCUKLARINI BAKANIAR KURULU'NUN KAPIDA OKULENDiŞEYLE BEKLEMEKTE.. IJTE ujrün Kurban Bayramı... Ister istemez bir sevinç duymak istcği beliriyor içimizde. Geçmiş yıllardaki mutlu günleri hatırlamak, bir çocukluk anısına dönmek, duyjulanmak, kışacası bir bayram havasım duymak... B SINDAKİ KUYRUKTA DAN DONECEK BEKLEMEKTE. ANABABALAR ÜlKENiN N A ü ! Ama MC iktidartnda böyle şeylere yer yoktur. Acı, çirkin, iiziiciı. umut kırıcı bir ortamda sevinç duymak, mırtluluk araniak olanak dışıdır. Bir aldatmaca olur, bile bile kandırmak kendimizi... Baksanıza, yaşamda tek bir başarıh evlemleri görülmemis politikacılar kalabalığı bizi yönetmek, hiç yakamızı bırakmamak hevesinde. Hem seçim de kazanmamıçlar. ulusun oyianlîm yansını ~bitt atamanuşfar... fedyleyken •devlet biflz» demekte0 ti MHP lideri Bay Türkeş'i alın, 27 Mayıs'tan önce ırkçı turancı eyleme kanşmış, hem de ordunun bir subayı iken, tutuklanmış, yarcılanmış, hapis yatmış. sonra yine kanşmış gizli öreütlere. bu kcz dc Zi Mayıs dfvrimcisi olarak çıkmış karşımıza, yine rahat durmamış, 14'ler eylemiyle yönetimi eline geçirmek istemiş, başaramamış, bu kez sürgüne gönderilmiş, orada da fauzur hilmemiş, büyük düşler RÖrijp. hayaller kurup bir iki yıl sonra yurda dönmüş, küçük bir partiyi ele geçirip, başkan seçilmiş. scçimlere girmiş, tek başına milletvekili seçilmiş, yine örgütler kıırmuş. kamplaıda gençleri eğitmiş, vurucu güçler kurmuş, üç milletvekiliyie MC Hükümetine ortak olmuş, iki bakanlık elde etmiş, biraz rahat etse ya, etmez, ille de «sıkı» yönetim olmalı, Bay Turkes tek haşına olmasa bile. dolaylı yollardan yönetime «el» koymalı, karşı koyanlan, CHP mi, Ecevit mi, devrimci, Atatürkçü güçler, yazarlar, aydınlar mı, hepsini içeri atmaljl... Bırakın Demirel'i, Erbakan'ı, Feyzlofelu'yu. seçmensiz kalmı.ş COP'yi. Demirel'in izinde şaşkına dönmüş AP'vi, bölündü bölünecek MSP'yi, Bay Türkeş'in MC'ye egemen» durumda olmasa, iklde bir ortalıjn karıştırmak istemesi, iri lâflar etmesi $u bayram gününü zehir etmeye yeter... Üç milletvekiline sahip, yüzde üç buçuk oy alan bir partiden, bin kez denenmiş, bin kez başarısız kalmış bir politikacıdan ne var çekinecek demeyin, baksanıza neler diyor Elim Ecevit'in vakasmda olacak, Ecevit izin almadan nasıl vurt dışına gider> daha neler neler!... Kendini devlet.in ta kendisi sanıyor, sahibi. bekçisi! Nerden almış hu yetkiyi, bu çücü. orası bilinmez. Yüzde kırk dört oya dayanan bir partiniıı lideri çağdışı bir dernekler yasası»nın islenıesi olanaksız maddeleriyle eli koln ba&lı. 'Ş yanamaz hale gctirilecek... Böyle bir şe>1 düşünen, uyırulatmaya kalkışan bir kişi bugünkü MC Hükümetinin en sorumlu bir koltuğunda oturduğu sürece yurtsever. sağduyulu. Atatürk ilkelerine bsğlı. barışçı Türk halkına ne bayram vardır, ne sevinç. ne mutlulnk'... İşie kurhanlar, MC tktidarının kurbanlan... Bu Kurban Bayramında nnları lıatırlatmak istiyorum bir kez daha... Bay Tıirkesin ajır loplarınriaıı biri oldıığu MC tktidarında Türkiyp'cir ıltı <iç;rptmrn oldürülmüş (tabii katilleri bulunamamış), onriort öğrctmen ağır yaralanmış. oıı oğretmen tutuklanmış, altmısvpdi oğretmen o^leriııılon. ailelerindrn kopartıhp başka illcre siircün edilmis. elliüç öğretmenin gnrrvine son verilmlş, ya da Bakantık emrine alınmış, bcş bin ögrctmenin de yerleri değiştirilnıiştir... Rirkaç ay içinde olup bitmiştir bütün bunlar... Bu öğretmenlerin yerlerlni ise ülkiiciı ya da .komando» adını verebileccğimis kişiler almıştır Okullarda durmaksızın bmşgösteren olaylar, kavgalar. çatışmalar, boykotlar, yürüyüşler hep bu partizanca işlerin sonuçlarıdır. Buçiin bayram. hadi gelin de sevinin!.. Kurban kanları ortalıkta, ama bu kanlar koç kanı değil, sokaklarda, kapı önlerinde, okul bahçelerinde vurulan genç öğrencilerin, öğretmtnlerin kanlan... Gözyaşları, acılar, sıkıntılar, umutsuzluklar yarımtnız ne olacak» düşünceleri. korkulırı arasında bir bayram:.. Her >eye rağmen yine de mutlu, güzel, aydınlık günler bekleyerek... Resat OĞUZ ANTALYA SENATÖRÜ kıncı ve itibar tüketici olmuştur. Vicdan muhasebesini yapmasını bilenler kuşku yok ki, daım* yücelirler. Bu jüceliğe layik olmak her kişmin harcı değildir Îktidar koltuğunu bırakmamanın, üzerine tapusunu tescil ettirmenin siyasi manevralannı sürdüren Sayın Demirel, üniversite ve yüksek okul öğrencisi gençlerin birbirinl kırmasım görmezlikten gelmiş, akan gençligin kanlannı, dügün şerbetine ve kurşun seslerini de, zafer şenliklerinin havaya atılan fişekleıine benzetmiş olacak ki, «vurduro duymazlığın» rehavet koltuğuna kendisini teslim etmiş görünmektedir. Bugün yurtta, faşizmi memlekete sokrnağa çahşan, tavam oluşturan faşizan hareketleri, tabana yaymaya çalışan Sayın Türkeş'in komandolan ile, bu baskıya «Hayır» diyen, özgürlükçü öğrenci toplumunun kavgası, kör gözlere parmağını sokacak hale gelmiştir. îstanbul'da Siyasal Binmlet Yüksek Okulu günlerdir. Ker.dilerine öğrenci süsü reıen koman dolar tarafından işgal sdilnr.iş »e bu işgal'e boykot görtnüırl verı) mek istenümiştir. OxıMun hai bozması kapısına gelen, okunvk istiyen öğrencilerin etipııruen ım zalı kâgıtîar ahnmamıştır. Bu komandolara polis nezaret etm'ş okul müdürünün Viıâyet maka mına müracaatı da cevsp*ız kal himayesinde zafere uiaşacagtri' ummak, Türk gençlıjınt tdnımamak ve özgür düşüncenin rahat ve emin bir yaşantı ile öğrenimi ni sürdürmek istiyen gençiıği ve sağ duyuyu, hesaba karmamai olur. Ankara'da Gazi Eğitim Ensti tüsündeki işgale, hükümet neden dur diyememektedir' D'ikülen kanlarm bir gün hejibınm soru lacağını düşünememek, hir çej'.t iktidar cinnetinden başk» tir şey değildir. mıştır. Bu kabil oyunlanr poh» is^ekleri, Bakanlar Kurulu odası rım kapısında kıayru'.ita otkıemektedir. Aracıya ve sermayeye soyulm» mak için kendi teşe'oMlsü i'.e trak tör getirecek Kö'yKooperatıfleri Birliği. isteklerine 90 plr.dür cevap alamamış, dövız taekleri ds reddedilmiş, Ticaret B»kanlığının kapısında taşlara oturvıak hik ^alebi içinde olan Kövlüler «eııci lerini ateşli ve öfkeli b'.r .nmuduna teslim Bir yandan bir ayı t^ktan aşan başkanlannı seçemed:jü için çalı şamayan MecHsler bir yandan Türk ulusunun ümüğür.ü sifemafc ta olan pahalılık, bir yandan can emniyetinden yoksUiUUV, bir van dan Türkeş'in memlekeci kar.a b'j lamaya hazrr faşizm .Tatercisı tto mandolan, bir tarafin djş siva settekl iflasın vüz kızarLRn sur.u cu ve bunların yaratafı buhranlar içinde, Sayın Detrireî'in hâlâ Başbakanlık kolfı»una cedon bu kadar hırsla ve in^tla ssnlmakta olduğuna saşmamak elden gelmiyor. Temel Fen Eğitimi ile ÜNİVERSİTEYE HAZIRLAMA 7DEVRE:17ARALIK 8DEVRE: 22 ARALIK Bugün Meclis aritme'iginde Adalet Partisinin tes btşır.a îktidar olma şansı mevırit defılaır. Meclis çatısı altırda h*ysiyetıerin Öğrenci hareketlert, iktıdann ihaleye çıkarılma ded'kodusu 'g1n umursamadığı çok acı obyıarde, bu yüksek çatıda alışveriş dır. Üniversite ve Yüksek Okuî borsası yaratılması ur.uövjj arlardan ögretmen oku'ianr.a. li«ie lere, ortaokullara sıçrayan DU .ıa tık bel bağlamamak gerekiı. reketleri yönetenler, çatış.iıalan Zira milletin gözü günden gütahrik edenler bilmplidirier ki, ne daha iyi açılmıs ve bilincj de ateşle oynamaktadırlar. Yangır.kılıç sırtı pınltısı çrbi %3z talar yurt çapmda felâketler jranı maştîncı olmuştur tır. Biz parlamenterler. oynanan cyunlann maalesef My.rcisi olaBüyük buhranın eî<gind<»oir Ul ke.. Sorumlular uyanın. Ne anı rak Meclise geliyor VP çalıçacak bir gerçektir ki, öğret.r.en iryınM, zemin bulamıyoruz. Seçmer.ı^rimizin yüzlerine baKnrak ce*areth!ç bir dönemde görülnıe<iik jeten yoksun yaşaman:r •ıtancını kilde öç alma azgınlıj n? keydırıl mış bulunmaktadır. MC'nin arm artık duyalım ve bu gidise fiur cına hizmet etmeyen polisler sü demesini bilelim. Ga/.rt uytaisun da mıyız? rülmekte, bu kış gününde çocuklan yoksulluğa '.tl Atalarımız «Sabırıa koruk aelva olur» demişlerdir. Türk anası, Türk nibası OOCUKlannı gönül rahatliğı ile okiııa Aman. dikkat edelitr, bu s*jir gönderememelctedirlfti hclvası da vagmalanrnakta, knpi şılıp yok ediimeıttediT. Karaborsa piyasayı karabasnn gibi sarmışür. Sermaverin ram Ru kndar sabır yetmeı mi? 284848 (Motif: 235/10008) M A ARIF DUVAR SAATLİ TAKVİMI Aziz ve muhterem okuyucularının Türkiye Ziraî Donatım Kurumu Samsun Bölge Müdürlüğünce Nakliyot Yaptırılacaktır '?. KURUKAHVECİ MEHMET EFENDİ MAHDUMURI SAYIN DOST ve MÜŞTERİLERÎNÎN KURBAN BAYRAMINI EN tYÎ Kurban Bayramını tebrik eder, saadetler diler. ÜNİVERSİTEYE GİRECEKLERE 1.1.1976 llâ 1.1.1977 tarihleri arasında Samsun Sinop • Fatsa Ordu limanlarına gelecek tahminen 120.000 ton, aynca Samscn Azot Sanayii Pabrikasından alınacak tahminen 2U0.U00 ton kimyevı gübre muhtelil mahallere sevk ettirilecektir. Şartnamesi böl?emizden temln edllebilir. Kapalı tekliflerin 24.12.1975 Çarşamba günü saat 10.00'a feadar Samsun Bölge Müdürlüğümüze verilmiş olması şarttır. Kurumumuz lhaleyi yapıp yapmamakta veya İ?1 dilediğine vermekte serbesttir. (Basın: 28002/10013) DtLEKLERtYLE TEBRtK EDER ISTANBUL MAARİF KİTAPHANESİ ve MATBAASI AS. Cağaloğlu yokuşu No. 38 İST. Telefon : 22 00 49 (llâncılık: 4202/10006) (And rekiam: 446/10007) TÜRKİYE ÇOCUK HİR6EME KURUMU I I MERKEZi BAYRAMINIZI KUTIAR. KTJRBAN 76 KURBAN DERİSİ BAGlŞLARlNIZDA, HEK SENE ÜLDUGU GtBİ UOST ve ÇEVRENİZLE BİRLİK. BİZLERE YARDIMO OLMAN1ZI RİCA EDERİZ. TCKKIVK SAKATLAR UKKNEGİ İSI !jEHREMl?<ît DIIRAK AKKAS1 21 88 82 !$B. yu\alanmızdaki yavrularımızı ziyaretlerinizle sevindirmenizi diler. BEKLEMELİ: 19 aralık 5 ocak 15 ocak Merkez BEYA2ITİST; DERSANESİ LİSE SOIM: 2O aralık 3 ocak iKABATAŞİST. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Uygulamalı Endüstri Sanatları Yüksek Okulu Müdürlüğünden: Okulumuz Endüstri Tasarımı Bölümüne sınavla sözleşmeli bir Full Time (Cumhuriyet: 10023) SEVGİLİ ÇOCUKLAR! Kısa Pantalon Karikatür Sergisi 18 Aralık !975 Perşembe günü saat 17.00'de Cağaloğlu, îstanbul Reklâm San'at Galerisinde açılıyor. Haberiniz olsun... T.Ç.E.K. t t MERKEZİ (Cumuurlvet: 10U22J (Cumhuriyet: 10029) Asistan Alınacaktır Isteklilerin engeç 22. Aralık. 1975 Pazartesi günü saat 17.00'ye kadar dilençe ile okula müracaatlan duyurulur. Smav 23. Aralık. 1975 günü saat a.OOda iapılacaktır. CBuın: 10U7V) 10O18 Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanlığından Fakültemiz Farmakoloji Kürsüsünde açıK üir te!:275132 f 'tel.49 2833 (Cumhuriyet: 10019) Doçentlik kadrosu vardır Isteklilerin 23 Araük 1975 Salı günü saat 17.30'a K*dar Dekanl:ğımıza müracaatlan. (Basınr 28098) 10Üİ7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle