Katalog

ıv ae üayram: Radyo TV BAŞKALDIRISXNI DA ANLATIR,, KAFTANCIOGLU KiMDiR? 1535 yıhnda, Kars'ta doğöu Garip Taiar.. tçinden değü. Har.ak llçesinin Saskara köyündcn. Cdavuz K'oy Enslitüsiinü bitndi önce.. Sonra da Xecaübey Ejiîirı Ensiitüsüne fltrip Edebiyat bölümünden diplcrma aldt. Uk ve orta okullarda öğreimenlik yaparken. TRT sıvaıir.ı kazand:. Mes'ekle birlıkte ad da degiştirdi Vmit Kajiancıoğlu yaptı, Garip arfını.. 23 yıl program yarAı tsloribul rcdyomna.. Ama r edeb'.yattnr. da kopm". '.\ cDönevıeç* ile TRT büyiik ödülünü kazanfc. Sonra Hakullah röportajı ile. F.crccart Armağam'nı aldı. Dönemeç. Yelatan. Tüfekliler, Tek Atlı Tekin Olmaz. Köroğiu Koîiarı ve Haîk Des'anlan'nı yazıv yayınladt.. Son yapıtı Çnrpana.. tstanbul Radyosuna yapUğı Yıırdun Dort Biicağt ve D'.lden Dile programları büyük ilpi topladt. Kvrr'ın Hcnak Hçesinin Saskara Köyünden Garip Tctar. ya rfa Vmit Kaftancıcâ'u. Cumhuriyet'm .'cruianm yanıl'arken 'Bu progranüan televizy"na yapsan, liiinuaya satard;kt dedi. Ute sorduklanmız ve işte, yamilan.. HINCAL ULUÇ SUN ÖNAL KÂMURAN AKKOR Yann geceki şov proframında izleyecefiz» Curban Bayramı bugün başüyor. Dort gün :ek. Tatil içın bir yere gumeyenlerin en büeğiencesi gene TV o!acak. Ne var ki, Teleınun Kurban Bayramı için öyle bir hazırlığı Hafta Sonu ve TeleSpor kendiliklerinden ıceye dönük bölümlerini arttırdılar. Ankastanbul ve İzmir'in hazırladıklan aylık şov ramları ria bir araya getirilip. gecelere yer•ildi. Bir tane de arşivlerden çıkarıldı, yayılındı. O!du Kurban Bayramı.. îamazan'da Arapça Kuran okuyacak kadar ırlaşan TV, bu kez artık gelenekleşen Diya:şleri Başkam ile. bayramın anlamı hakkmda iohbete bile gerek görmedi. Ya Yalçıntaş gi! Rıdvan Çongur gözden düştü, ya da TRT'ayiklik anlayışı değişti. tMİT KAFTANCIOGLU SORU (Vnc* şu çok dinltndiği s5vlen*n DtLDEN DtLE ve YVRDCN DÖRT Bt'CAGl programlan üstüne konuşalım. Gerçekten çok dinlendifini kanıtlayabilir misiniz? Eğer böyle ise neden gtnlş bir kitlevi bağlayabildiniz? YANIT Hiç çekinmeden söyleyebilirim ki, TRT radyolannda DÎLDEN DİLE öiçüsünde dinleyici bulmuş bir başka programdan söz edemey;z. Bunu gelen mektuplarla kanıtîayacagım gibi, telgraflarla da kar.ıtiamam olanagı var. SORL' Neden bunca dinleyict bnlmnş olabilir? YANIT Öncehkle dinleyici kitlesinı iyi tanıdıfımı söyleyebilirim. TRT radyolarının dmleyıcisi her türlü eğlenceden yoksun, geçmişe baglı, folkloru geniş, töresel baflarını henüz yıtirmemiş bir toplumdur. Sosyal olaylan insan macerası, insan \ar!ıgı üstünde yaşamak isteyen bir toplum. İkinci bir etken. bu programlarda hiç bir eğitim görmemiş halk ozanları. TRT mikrofonlarına, pîak piyasasına düşmemış, etkiîenmemiş. bozulmamıs enhalk ozanlanyla çalıştım. En uzak yerlere, en ücra köşelere gittim. Duyulmamış sesler, duvulmamış destanlar dinleyici kitlesinı çaouk toparladı. bafladı. Ayrıca KÖROöLU halkın başkaldırısıdır. Programların yüzde yetmişbeşini Köroğiu kolları oluşturdu. Köroğlu, merttir, yiğittir, baskıya. ezgıye başkaldıran halk anıtıdır. Dinleyici Köroğiu kişiiiğınde kendini buldu, kendini yaşadı. Denebilir ki dünkü Köroğiu çagdaş Köroğiu biçimıne girdi. TRT'de çok değerli, benim hazırladıgım ve sözünü ettiğim programlardan çok daha üstünleri vardır. Yazık ki, dinleyici bulmaz bunlar. Çünkü halkla ilişkisi. bağlantısı yoktur. Bana kalırsa önce dinleyicimizi tanımak. onunla ilişki kurmak, bagiantı kurmak diyalog kurmak gerekiyor. Bizim en büyük noksanlıgımız budur. Hazırlanan programların birinci ilkesi «TRT katlarında, yakın çevremizde bize not kazandırmayı amaçliS'or. «Bu amaç yanlıştu, Dinleyici İlk ve en önemli amaç olmalı. Ben böyle caltşt'.m. i ocak 1976'da son haikasmı yayınlay;p bitıreceğim programlanmın başlangıcı 1 ocak 1974" tür. 104 bölümlük program!anm tek bir dinleyici kaybetmeden canlılığını. dinlenirliligini sürdürdü. Sanıyorum daha iki yıl sürse dinleyici azalmaz, bıkmaz. Ancak çok olan her şey değerini yitirebilir diye düşunerek kesiyorum. SORU Destanlar eskire bafh, feleireksel bir tör. Bununla dinleyiciye ne verebilirsiniz? YANIT ilk bakışta herkese öyle geliyor. 12 Mart dönemi içinde yayına girecek oldu program. Der.etim şu öneriyi ileri sürdü: sKöroğlu bîr soyguncudur. Anka Bezirgânı soyar. Eee, durmadan banka soyanlar, buna özenip benzin istasyonu soyarsa sorumlusu Kim?» dendı. ertelendi. Ancak İsmail Cem'in gelişiyle, denetımdeki arkadaşlann yardımıyla, o günlerde şube müdürlüğünü yürüten Nacı Yıîmaz'ın diretmesiyle yayına girdi. Üç önemli gerçegi ortaya koymak istedim. 11 Halk denen kitlenin yaratıcı, yaşatıcı gücünü, 2) Halkı TRT mikrofonlarına bağlamanın yollarını, 3) Halk edebiyatından yararlanarak, haikın söz, saz varlığını, öykü, destan yaratma ölçülerini ortaya koyarak bu Konuda gözü kapalı olanlara ışık tutmak, halk destanlan üstüne eğilecek olanlara yardımcı olmak, kaynak, ip ucu vermek, Köroğlu'nun kırk bölümlük destanlanndan toplayabildiklerimi ortaya koymak. Sevinçliyim ki, bu işin bir bölümunü başardım. TRT'de yayınladığun des tanları kitap olarak da ortaya koyduk, yayınladık... SORD Bn çalışmalan nasıl rürütHinüz? GOçlükleriniz ne oldu? Böyle bir çalışma daha yapmak isteseniz nelerin sağlanmasını Utersintz? YANIT Bugünkü olaylar için de geniş bir arama tarama yaptım. Artvın, üçesi ve Köylerı, GUmüshane. Erzurum, Erzinean. Sıvas. Trabzon, Kars, Ağrı, Çanakkale, Antalya, Mersın, Torosıar, Sovvet sım/mdaki köyler Konya, Bayburt, Şiran, Yusufeli. burada saymayı gere&li oulmadıgım bölgeler. köyler. Çogu koye yaya gittim. At çıkrnaysn yerler bile vardı. SORU Proçramlannız yurt djşınfian dinlenijor mu? Istek oldu mu? YANIT Batı tomş'jlarımız çok dinliyor. Gelen mektuplarm dörtte biri Yunanistan. Bulganstan, Yugoslavya, Romanya'dan. Ayrıca Almanya'daki işcilerimiz bu programı çok iyi dinüyorlar. Gecelejin vayıniarımızı dınlediklerim anladım. Türk.venin sesı programıan arasma alınmasını istediler. Bu konuda bana yazılan mektupların nemen nepsi duruyor. Dış yayınlara bir kopyasını verdim Droavamlann, yavuıa koyup toymadîklannı bilmıvo rum. Ayrıca İran TVsi programla çok ılgılend.. Benden oir TV'. program önensı aldılar, Bu programlann İran raüyulannda tran TV'sinde yayınlanmasını istiyorlardı. Yaüında olumlu olumsuz bir karşılık gelecek. SORL' Bu proçTamlan TVde uygulama olanağı var mı? Böyle bir şey diişünüyor musunuz? YANIT Şunu söyleyim ki herkesin çalışmasına saygım var. Ancak yarırn yamalak çalışmalarla halk ozanlarını, halk ürünlerir.i tanımak tanıtmak çok sakıncalı. Ben TV bu Drogramların görüntülenmesini çok gerekli görüyorum. Ancak TV bizden başka herkesien yararlanmayı düşünuyor bizim çalışmalarımızı görmezlikten geliyor. Oysa har şeyı nazır bir seri program ki dünya çapmda ılgi bulabilir. Sadece görüntüleri çekilecek, ilginç bir seri TV programı oluşacak, yapılacak. Umarıın düşündüğümüz gerçskleşir. Sesler hazır. müzik hanr Rırt trnriinffi isrivnr Ril. HAFTADAN SEÇMELER Prens ve Dilenci Mark Tııain'ın ün]ü çccuk Va *iği Prens ve Dî'pnn'^i sah pecesi çizpi fi'.m olarak izieıv.eği unutmayvn. Gerç> ad< çocuklar için ama. btı toplumta! taMarr.ayı niiyükler de zevkte ve ha:< ders'.er alarak iz'eyecek'er. samnz. "FORUM,, VE MAHMUT T. ÖN'GÖREN SİNEMAMIZ vekilini harcayacak bir ysrgıya vardığımır sanılmamalıdır. Çünkü bu son derece dcğal ve yerinde bir tulumla ve «naııl olsa bir başkası atanacak» düşuncesiyle işin tum sorumluluguna sahip çıkmayabilirler. Ama iste bu gibi donemlerde daha alt düzeydeki yöneticilerin bazıları ya sorumluluklarını gevşetirler ya da diğerleri çok sıkı ve gereksiz bir sertliklt konulara eğilebilirler. İşte «Forum»un sinema sansürü ve tinemamızın sorunlan gibi son derece büyük ve ıtrt tarttsmalara yol acab:lecek knnulan TRT'nin böyle bir donçminde ele alması da bu programın önüne çıkan bir başka güçjük olmustur 1AFTA SONU! Jayram dolayısı ile. 15.00 yerine 13.30'da başsı planlandı Hafta Sonu'nun. Seyhan Tiitün, LUent Yasun, Aynur Gürkan, Kadr: Sarman, lan Damcıoğlu, ümit Tokcan. İnci Çay.rlı ve ı İrem programın müzik bolümünü oluştur. Eğlencede Uğur Böcekleri, Deve Kuşu Kanin Forum Parodisi: Boşanma, Levent Kırüs Fosforoglu'nun Siz Olsaydırr.z Ne Yaparı: Kız İsteme ve Bay Şeşi Beş Var. Söz prog oiarak sadece Yemei; Pişirme ve Kurban eri'nin bağışlan lıakkır.da Türs Hava Kuruk'etkilileri ile bir konuşma yer alıyor. Spor Stüdyosu Bu progra<m haznlayant.arı, *o Ivk'.u yayın'.ar ortaua çıkarmadık?nn içın çok e'eştirrtik. Ama yü sonunda öu'.e soluklu bir Vn'ın Sporcusu h'tesi oriaya çıkardüar k'.. alkışlamamak e'de deği). Fut hnlun alria'maca ba^anlarıri aldanmadan ve Jiateye lek futbolcu almadar. açıkladik'.arı Hsle, belki de ilk kez. çerçek cn'.amda bir <Yu:n Sporcusu* seçimine yol açacak. TRT'nin sekz ndaır.ndnn birine oy vermeği t'ima! elmeı/.n. G5 niil ister ki. pazariesi aecesi. kiiçük bir program yapı'.sin ve bizdekl basın ve yay.n anlayışı yüziinden pek çoğvr.u. ;><?'; çoğumuzun adınt dahi duymadığt bu perçek adaylar tan;t>\sm: Bilâ] Tahur, Vasil Aleksantiridis. Erdal Poyrazoâlu. yîehv.et Suvnr. Mehmet Yurdadön. Ekrem Özdnmar. Sıırullah Candan ve Cemal Kamacı. Geçen perşembe akşamı TRT Televlzyenu «Forum» programında büyük bir cevaretle sinema sınsürü konuıunu *l« aldı. Televizyonun cesareti suradan geliyor: Önce böyle bir !<>• nuya cieğinnıek ko!ay olmasa gerek. Çünkü bugünkü siyasal iktidar, yıllarca önce de goruldugu gibi, sanata karşı açıkça »avaş açmış durumda. Tiyatrolar kapatılıyor, tiyatro oyunlarında metin dışına <;ıkı!dığı zaman sorumluların tııtuklanabileceği açıklanıyor, radyo ve TV isgal yoluyla eie geçiriliyor ve sinemamızda da toplumsal içerikli filmler dün de bugün de gecerli olan bir sansür uygulaması yoluyla önleniyor. Devlet i korumak, seyirciye larar verilmesini enlemek bahanMiyle czellikle sinema sanatının karsısında yer alımyor. İşte böyle bir oriamda cForumı programının bu konuyu ele alması h^rı cck yerinde bir davramştır, hem de bugunkü siyasal iktidaım tanatla ilgili tutumu karsısında kolay değildir. Sansür gerekli mi? «Forum» ne çıkardı ortaya? Bu gibi programların başantı programlara konusmscı olarak cağrıîanların seçimine, çok yeterli konuşmacıların çcşitli nedenlerle programa katılıp katılmamalarına, tartısnıanın iyi ycnetilmesine ve tartışmacıların iyi konusup konuşmamalarına bağhdır, Daha açıkcası, bu gibi programların başarıya ulaşmasında daha çok program hazırlayıcılarının dışındaki etkenler rol oynar. Geçen aksaınki «Forumîda bu görüşe uygun bir çizgiyi irleverek sansür Vonusunu ortaya koydu. Acaba prograiıı iıle/enler slnemanıızda sansürün gerekli olduğuna mı, yoksa sansürün kaldırılması gerektiğine mi insndılar? Bu konuda birbirinden değişik düşünceler lleriye sürüldü. Yeşilçam'ın bir kesimi sansürü savundu. Çünkü toplumu yozlaştırıcı konuları kapsayan filmlerini sansürden geçirdiler mi, sinemayı salt bir ticaret aracı olarak görenler, bu görsel ürun lerini güvence alfına alıyorlar. «Forum»a katılmayan barı y « şilçamcılar da aynı görüşte. Kendi aralarındaki diğer konularda ayrı görüşte olabilirler, ama onlar da «Forunua katı!»nar gibi sansürün kalkmamasın aynı amaçla isliyorlar. Ote yanda, yine Ycsilcam'dan gelen, ama loplumsal içerikli filmler yapan gene filmciler ve sinema urmanları ise sansüfün tamamen kaldırılmasının ve mevcut yasaıarın (bazı madrieleıin değiştirilmesi koşu!uyla) ııygulanmasmın gerektiğini belirttiler. Yeşilçam çevresine karşın Gslocek hafta «Forum» programı konunun ikinci bölümiins de yer verecek sanırıı. Çünkü tSansür» konusunun işlendiğı birinci cForumı programırın kaydedildiği gün, aynı programdfki ikinci konu da ayrı bir görüntü şeridi üzerinde saptandı. • Forum» programınm önümüzdeki hafta yayımlanması bekıenen ikinci bclümünde de ısinemamızın sorunları» tartısılmaktadır. Her iki konuya değinmenin «Forum»cular için bir cesaret konusu olmasının öteki nedeni de şu: Geçen akşam görüldüğü gibi sinemamızın sorunlarını tartışmak üzere programa Yeşilcam'dan bazı filmciler, basın mensııpları, sinema uzmanları, bilim adamları ve halktan temsilciler çağrılmıştı. En önenıii nokta Yeşiiçam çevresinden kimlerin çağrılacağmı saptamaktaki güçlüktü. Çünkü bugün Yeşilçam kendi kinde çcşitli boliimlcre ayrılmıştır. Bir böiümde çıkarcılar topluluğu var. Yıllardan beri seyirciye uyutucu ve aldatıcı konuları kaptayan filmler veren bu topluluk da kendi içinde ikiye ayrılmış bulunuyor. Bu ayrılığın başlıca nedeni çıkarların çatışmasıdır. Yesilçam'ın öteki böliimleri içinde elbettt sinemamızın yalnız !icaretlrif yapmakla yeiinmeyip, seyfrciye sanat yönü a^ır basan filmler de vermek isfeyen kişiler yer alıyor. Bir de filmciler var. Bunlar Yeşilçam'ın içinde olrrakla btraber, ktndilerini tamamen toplumsal içerikli filmlerin yapımına adamışlardır. İşte «Forum»cuların önüne çıkan bir başka güclük de, Su denli çok bölünmüş ve birbirinden bu denti kopuk kişilerin hulunduğu Yesilçam'dan kimleri ekran önünde tartışmaya cağırmak için karar vermekti. Programın kayıt edildiği sırada *>t lirtildiğine göre Yeşilçam'ın her bölümündeki kişiler bu programa çağrılmışlardı. Bunların arasında Yeşilçam'da yıllardsn beri sömürülen set işcileri de vardı. Fakat her iki tartısma/a da Yeşilçam cevresinin belli bolümlerini lemsil eden kişilerin gelmedikleri görüldü. EIESPORL ;ğer sizlere «FenerbahçeGalatasaray maçı ın verilecek» deseydik, gerçek bayramı yapar belki. Ama bu maçın verilmesi TRTde kim umurunda değü. Usulen ve komik fiyatlar i klüple bir görüşme, sonra da suçu. klüplei teşkilâta yıkma. Sonra da Güneş Tecelli'ye saa'.lik TeleSpor'u doldur. emrini verme. li «Visnows'dan spor dıye ne çıkarsa vereı, başka çarem yok» dedi. Bayram özel Teor'u için. Müzik oiarak, Mustafa Sağyaşar, er, Selim Sam, Jean François Michael var. ıce bölümü kalabalık. Bayramhk bir özel ıe Panter'den sonra, Temel Reis'i izleyeceBizden de Domates. Güzeli ile bir röportaj, lyamk, Deve Kuşu Kabare'den bir skeç var. Ya bilim adamları? Bilim adamlarının görüşlerl de Urbirinden nyrıydt. Btzıları sansüre karşı olduklarını ileriye sürdüler. Diğerleri ise sinemadan oldukça çekiniyorlardı aniaşılan. Çünkü Devlet'in korunması için sinema sanatının önüne sansürle çıkılmasını savundular. Acaba bugüne dek sanat dallarının hangisi yeryüzündeki bir devletin yıkılmasında baş rolü oynamıştı? Hele gecmişi daha henüz 100 yılı doldurmamış olan sinema hangi siyasal devrimde kullanılmış, hangi rejimi yıkmıştı? Ama «Forum» programındaki bazı bilim adamları sinemanın kesinlikle sansür edilmesini ve Devlet'in de böylece korunmasında ısrar ettiltr. VE GEÇİDLER!. layramm ilk şovu bu gece. tzmir'in Bizim lo'sunda, as solist Taner Şener. Aylin BurNil Burak, Özcan özger. Esmeray ve Funtan Anapa'nm yanında bir de onental danvar gazino'nun bu gece: Nesrin Topkapı. 'arm geceki şov İstanbui'dan geliyor. Fecri jğlu, Stüdyo İstanbul'u Bayram İstekleri adı la sunuyor. Ekrana gelecek sanatçılar, Ralagöz, Füsun Önal. Kâmuran Akkor, Tanju , Adnan Şenses, Serap Mutlu, Nigar Uluerer :vim Deran. azartesi'nin şovu arşivden çık'ı. Itır Esen'ınuculuk yaptığı iki şovdan ilki yayınlanmış, net kopunca ikincisi arşhe atılmıştı. Bayiçin bu programdan. Itır Esen'in görüntüleakaslandı. Oldu Bayram Özel Solistler Geçiıra üe Deniz İzgi, Eia Altm, Işık Yavuz, Mu: Uludağ. Nusret Ersöz, Nurten İnnap, Serüğur Akdora, Zühal Meral İkiüsi geçecekiayramm son gecesi (Sah) bu kez Ankara nı bir alaturka solistler geçidi var. SanatçıZekâi Tunca, Fikret Kozinoglu. Ali Şenozan, • Göksel, Necdet Tokatlıoğlu ve Nevin Deiven. Mevlana!.. 1" arahk. M?r(cna'nm Öliim Yüdönümü TV. Serpil Akılhoğlu'nun baz:r\ad:ğ\ proçramla amyor. Alal hoğhı «Mevlâna'ya caödn' bir yorum petirmek. onu m'tstik değü. realist ı:e hümanist. kardeşlikci anlatmck. Yımus Emre ı'Je arasındnki paralelliâi aunmak istedim* dedi. Çarşamba aecesi izieyeceğ'.z Ev Sahibi Kiracı Programm yap'.mcır,. Yavuz Tarakçjoğlu. kirac;. Pronravu âa i>; raz kiracı bakış açısmdan haz:rlar.â'. Tarakçıoğlıı. köyde ve kentte konut sorununa aörüntülerle airdi. Bir de skeç ekledi: Levent Kırca ve Toio Karaca oynadılar. TRT'nin durumu «Forum» gibi pek çok önemli konunun tartmldığı radyo ve TV programlarınm önüne bugün çıkan güçlükler arasında TRT'nin şimdiki durumu da var. Bilindiği gibi bugün TRT'nin bir genel müdürü yok. TRT Genel Müdürlük makamı şimdi vekâleten yönetiliyor. Bugüne dek gözlemciler TRT'nin tarihini incelerkcn, baştaki genel müdürün adını anarak cŞunun döntminde su oldu, bu oldu» diye yorum yapmışlardı. Şimdi TRT'de arada sırada görüldüğü gibi bir başka bassız dönem baîlamış bulunuyor. Bunu belirtirken bugün TRT'nin genel müdiir Iki ayrı görüş «Forum»a katılan halk da İkiye ayrılmışrı. Aydmlar rün kalkmasını, diğerleri ise kalması görüsünü savundular. Programc^a, bazı filmcilerin dışıııda, herkesin üzerinde birleştiği nokta bugün sinemalarımızı kaplayan seks filmcilcrinin engellenmesiydi. En ağır sansür kurallarının uygulandıği Türkiye'de bu seks filmlerinin nasıl olup da sincmalarda gösterildiği açıkça ortaya çıkmadı geçen akşamki t Forum »da. Öniimüzdeki hafta aynı programın, sinemamızın sorunlarının tartışıldığı ikinci böliimü de televUyondan yayımlanırsa bu konulara yine dönmek gerekecek. İTEKilER!. 'azartesi günü yazmıçtık. Tekrar hatırlataBu gece TV'de Sinemada Şetıre Dönüşii, ya)ir de T\r filmi var. MerakSı Hemşireler. Oa seveceksiniz. îlgiyle izlediğLnvz Kuzen Bet, ımm üçüncü günü bitiyor. Dalgınlığınıza gel ı. Yaşayan Edebiyat İLGİNÇ BİR KİTAP ÜSTÜNE.. ilgilenenîer için son denli Uginç... • Ancak kitabın asıl ilginç yönü. TV olgusuna değinen bölüm... Bu böiümde, Tuğruı, yalnızca TV olayının çağdaş toplumlardaki yerini. işlevini ve önemini geniş biçimde ve ilginç örneklerle açıklamakla kalmıyor... Son yıllann sh'asal oluşumları içinde fazlasıyla yüceHilen ve bu yüzden, gerekli bir eleştirı süzgecinden geçirilmeyen olgıjlara da bu eleştirileri yöneltiyor. TRT'de Adnan Öztrak, Musa Ögün dönemleri oldugu gibi, genellikle eleştiriden uzak kalmış olan Cem dönemi de enine boyuna ele almıyor. Tuğrul, bu dönemin parlaK girişimleri ardmda yaptıgı yanlışlıklan da ortaya dökmeye çalışıyor. Yer yer, engin deney birikiminden yararlanılmamış. ihmal edilmiş bir uzman acılıfı sezilmiyor değü, uslubunda... Ama, bu küçük parantezin dışmda, bu kitabı, TRT ve TV olayıyla ilgili çok ilginç gözlemleri nedeniyle. konuyla uzaktan yakmdan iigili herkesin ckumasında yarar oldugu kuşkusuz... • Haftanın filmleri önemsiz... Sah akşamı, Memduh Ün'iin yönettiği «Arslan Fençesi» var (196fi). Hakkmda yeîerli bilgimiz bulunmayan bu serüven filminde Ayhan Işık, Sevinç Pekin. Kuzey V'argın oynuyorlar. Senaryo Ün/H. Refiğ ikiüsinin. görünti; ise Melih Sertesen'in. Hafta sonuna ise bir western var. Önemsiz bir yönetmenin. Kenry Levin'in bir yapımı: «Kolorado'dan Gelen Adam.» Kaba güç yanlısı bir federal varşncın, bir Amerikan kasabasında yarattıgı olaylan öyküleyen filmden, kimbüir, belki de güncel bir mesaj çıkarmak olanağı bulunur!. Glenn Ford, William Holden, Ray Collins'in oynadıklan filmin yapım yılı 1948. lepinize iji bayramlar!. elevizyonda üç yasakiand! V'nin yeni yayın dönemi başladığından bu üç oyun progrema alındığı halde, son gün dan çıkarıldı ve bu konuda seyirciye herı bir açıkiama yapma gereğı de duyulmad!. Mİ KALDIRILAN OYUHIAR 'ayından kaldırılan oyuclardan ikisi TV yaılarından YUSJI Kurçenli'nin biri kendi se>su ıle diğeri Yavuz Özkan'dan çektiği ya, Vardıya ve H?kkı. üçüncüsü ise, Cahit ın Menekşe Hamıt iydi. Isianbul Yapi'm prcgramda pfrşembe gecesi Oktay Akbal. MehATiLLÂ DORSAY met Kaplan ve Cemil Meriç'in kaUldıkları \'obel Edebiyat ÖdiUleri kcmulu b:r lartışma var. Daha sonra Reşat Nuri Güntek'n lanıtt• Yaşadığımız günlerin blrbirini hızla izleyen hyor. Ardmdan Tahsin Yücel okurolaylan genellikle, gerektiği ölçüde ları ile sahbet edecek. degerlendirmeden, üsttlnde durulmadan ve belgelenmeden geçip gıdiyor. Böyleükle bu olaylar gerçek boyutlannda kavranamadığı gibi, gelecek kuşaklara da yeterli aydınlatıcı ve açıklayıcı belge bırakılmamış oluyor. Ne var ki, Tiirkjye'de yaygm olmayan bu «belgelema» türündeki yayırnlar, son günlerde sevindiricı bir artış gösterdı. örneğin ANKA AJansının, Geçen haHaki <Sinema> Forum' içinde bulunduğumuz iktidar dönemıne ait tınun devamı. Bu kez komı. Ttirk Sinemast'mn sorunlan. Ancak ko yolsuzlukları tüm belgeleriyle birlikte nuşmacüar bu böiümde zaman za toparlayıp açıklıj'an dizisi, gelecegin tarihçilerinın gazete koleksiyonlannda büj'ük çaba man nezaket kuraUanmn dışina harcamalarmı önleyecek olumlu bir girişira. cık'.ıkiarı için. yayrnlanması ya da Aynı biçimde, kamuoyunu yakmdan kesilip yaı/ınlanma.?? knnusunda kesin bir karar terilmed'.. Yayın ılgilendirmesine karşm. TRT'deki son yıllan kapsayan gelişmelerin boyutlu bir eleştirisi de lanırsa, perşembe gecesi kaçırmayapılmadı. Türkıye'nın önde gelen radyo, TV ytn. Sinemanın Sorunlan TV'de Sinema L CEM DÖKEMi "ardıya, îsmr.ü Cem devrir.de çekilmiş, deıden geçmiş. ancak yayından önce oynnu ;n Tarcan Gönenç. «Bu oyunu oynatmak henüz erken» dıyerek, arşıve kaldırılmasını ıişti. Vardıya'da bir maden işçisinin yaşaan kesıtler getiriUyordu. j | j ; İmece!.. Köy için haztrlanıp. kevt'.Uer'm de sevgilisi olan Hanife Hala, cuma günü 19.00 da, bu kez köye muhtar seçilmis olarak dönüyor. Beyhan Hürol'un yanmda. Ekmel Huroi. Yalın Toloa ve Erol Kardeseci de oynuyorlar. \\ YALÇİHTAŞ DÖNEMİ j 'alçıntaş dönemir.de Vardiya'mn arşivden ! ılıp yayma alınması isîenmişti. Oyun deneen geçtiği içın, tekrar denetlenmemiş, anr\r Müdürü Ertan Karasu iîe Tiyatro Şube irü Gürol Gökçe'nin seyretmeleri istenmişu ikî yetkilinin karan, «Başarısız bir çekim. 3en ele almmalı, revizyondan geçirilmeli, bu ile ekrana çıkamaz> oldu. Müzik ve sinema yazarlanndan Semıh Tuğrul'un elimize ulasan bir bitabı. «Türkiye'de TV ve Radyo Olaylan., bu konularda ilginç bir belgeler, gorüşler, anılar toplamını getiriyor. • Semih Tuğrul'un kitabı, Türkiye'de radyo olayınm geçmişine ve aelişımine değiniyor önee, bu konudaki çeşitli dönemlerdeki girişimleri. olumlıı ve olumsuz yanlarıyla vurguluyor. Bu fcölümde sıradan bir radyo dinieyicisinin merab ettiğ: bir çok soruna yanıtlar bulması olanağı var. Ömegin, radyolanmızın ses gücünün ve kalitesinin neden bu denli zayıf oldugu. sayısız yavnm kesilmelerinin nedenleri, bu işin teknik yönüyle t SOYUT BULUNMUŞTU iöydeki sizli işsizlik ve köyden kente göçen anlının yaşamını genren Hakkı'nm yayınkaldırılma sebebi gene çekimdeki başarısız>larak beürlendı. L'stelik oyun fazla soyut nmuştu. E «MENEKŞE HAMiT» smail Cem'in •Içir.de argo var. Yayınlamadiye bızzat yasaklatnğı, gecekondu sorunuşleysn Menekşe Hamit de Yalçıntaş televiznda programa alındı ve açıklandı. Ancak yetkılileri oyunu gene yayından bir gün 6n Türk Hafif Müziğ'mi sanatç: bu lamaymca, haftada birden 15'ie bire sndiren Te'.evnyon bu hajta onu da bulamadı. Bir yanda Mü Sezon başmda TV ile 20 bölümlük bir dizi için î:fc Dairesi. bir yanda Denetiv: anlaşma imzaladıktan sonra ortalarda pek Kuruhı. önlerıne geleni bıçiııce. görünmeyen Tekin Akmansoy, Kaynanalar tek başına korıser dolduracak s.ı t'ilmi sinemaiarda haftalarca gösterildikten ve natçı kalmadı. Bu hailanm proara Tiyatro Şubesi Müdürü Gürol Gökçe, «Artık mı boş. Türk Sana'. Mite'.ğinrie. biz bu diziyi yapmayız» diye açıkiama yaptıkçarşamba gecesi Ismel Yazar. Haîk Müziâinde verşembe günü tan sonra ortaya çıktı ve TRT'ye beş senaryo Ülkü Bsşgül. Çok Sesli Müzikie teslim etti. pazar günü TV orkestrası var. Cumartesi gecesi de Fecri Ebcioç Akmansoy filmle ilgili olarak da şu açıklamayı yaptı: «Bu tılmü niye çekildiğıni bana değil, lu'nun sunduğu Stvayo hlanbvl. Eğer eski şarkıları i'e ekrana çik İsmail Cem'e sorun. Geçen yıl durmadan kamlannı asınrlırrîiTn. rtpvam pdivor mmTj?. et Tekin Akmansoy, ortaya çıktı vele yaptım. Ondan sonra bana «Gel devam et« dsdiler. Geldım ama, attığım imza karşılığı fiîmi de çertrdim. Bu film işte o film» dedi. Bir Tiyatro Şubesi yetkilisi ise, «Geçmişteki olavda Akmansoy haklı olabilir. Ama bu yıl yaptığı. tam filmin reklâm prodüktörlüğüydü. Bizimle anlaşma yapıp ortadan kaybolunca gazete ve dergiler «Kaynanalar nerde?» diye yayınlara başladılar. Tam bu sırada «Bekledıpiniz Kaynanalar sinemalarda» diye reklâmlar basladı. Film sinemaiarda ntzını aldıktan sonra simdi TRT've riöndü. «Havdi bakalım» lorndo'dan HOLDEN «KnORIFII Adam» da