25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÎKİ CUMHURÎYET 5 Kasun ısrra tHün ülke sallanıyor şehirier Daba önce de gitmiştim Ahatlar'a. Yazm, doğal güzellikleriyle ünlii güney şehrimize lnince bir daha uğradım. Merkeze oldukça yakın, daha ilerdeki köylere giden yolun sagında, son yıllarda büyümüş bir köy. daha doğrusu büyümüş bir şehir rn&haUesi. tlk bakışta, bakımsız Anadolu köylerini ya da Ankara'nın gecekondu mahaUeleri içinde en savsaklanmışını düşündürüyor. Esklden çok çok küçükmüş. beş on ev. Söylendiğine göre bir Vakıf toprağının kıyısmda ya da üstündeymiş. Büyümüş de büyümüş şimdi... Türkiye'de .Marshall Planı» başladıktan sonra birden gelen traktörlerin, içerde monte edilen biçerdöğerlerin, yaygınlaşan karayoilarının, boîlaşan taşıtların etkisıyle köyün geleneksel yapısı çatladı. Bunur: sonucu soküldli kırsal nüfus. Durumu iyi olanlar, kötü olanlar göçüp göçüp şehırlerin çevrelerine aktılar. En beğeamediğin ev, aparnman dairesı şu para. Üç yüz metrekareük arsa bu para. Bulduklan boş topraga konutlarını yapmağa basladıiar. Zabnalar basıp sekizer onar sefer yıktılar, gene yaptılar, yapıp içme girdiler. Sonra şehirden uygıtn bir iş aradılar. Iş olsun ne olursa olsun. .Her işi yaparız, yeter ki bir is!» diyorlardı durmadan. Sıkışan düşüncenm patlaması gibi sıkışan insan da patlar. Olmayacak işleri başarmıştır dünyada yoksullar. Politi'.acılan, yör.eticüeri gevşetmişler, Meclıs' lerden yasa çıkartmışlar, yıkıla yıkıla yapılan gecekondularmı tapuya bağlatıp asla yıkümayacak dunıma getirmışlerdir. Şimdi hastanelerin, pcstaneîerin, lokantaların, oVculların, apammanların tünı hızmetini oniar görür. Pazarcı onlar, hıztrrı, sıvacı. silici onlar. Fabıikada işçi onlar, belediyede çöpçü onlardır. Bıraz ayaklan yere bastı ya, çocuklar okula verilmış. kızlar kursa katılmış, delikanhlar sanata fokulmuşlardır. Onlar işletirler dolmuşları, onlar işletîrler otobüslori. ininibüsleri. Onlar yakarlar fırmlan, onlar yoğururlar, pişirîrler harr.urlan. B OLAYLAR VE GÖKÜSLER ŞEHİRLER BÜYÜRKEN ÜYÜ Fakir BAYKURT Ama her seçimden önce bu yapımlar hızlanrmş, gündüzlerı de yapıhr oimuş. seçimler bitince de tapuları verilmiştir. Hemen arkasmdan devletin kollan kıpırdamıştır: Gecekondulara yol, geeekondulara elektrik, gecekondulara su. Sonra okul, sonra verem dispanseri. karakol... Bilmeyen küçümser, epey paradır bir gecekondu. Köyde ne var ne yok satıp savarsın. Temez giymeî biriktınr, geçersin başına. Ker.di gücün yetmez. adam bulup çalıştınrsın. Biriket, çivi. çimento, krremit, çerçeve. kapı, biraz da ağaç ciüveç alırsın. Usta oulursun. Funlann çoğu, kârcı tüccardar. uçüncü, dördüncü elden, karaborsadan sağîandığı için kazık mı kazıkhr. Başımızclaki devîet reyin devletidir ?caha? Üniversitelerin. planlaman. her şeyin var. görüp durursun ki Türkıye a!dı başını şehirleşiyor. Bakmadığm tedirgin köyler akıyor akıyor sehirlere. Ahatlar'ın bağlı bulunduğu şehir 1950' lerde 25 binmi.ş, lPTd'te 96 bin olmuş. Bugün 130 bin sanıhyor. Türkiye'nin bütünür.e bakalım asıl: 19J0'de '' 18.4 olr.n şehirleşme oranı 1370' te < 36'ya çıkmış. 1987'de ''^ 62. 1995'te "• 75 " olacağı ayna dürbün gıbi biliniyor. Simdi 40 milyonuz, o zaman bj milyon olacagız. 5n rnilyonumuz sehirlprde. doğru yanhş. ancak 35 milyonumuz köylerde bannacak (C.O. Tütenpl, Kırsal Türkiye'nin Yapısı ve Sonınları. 1P7?>, Hey ak'.llım, planlasan ya şehirlerin çe\Te.=ini! Yeni yerleşme alanıarım çağdaş öîçülerle, hem de istersen parasıyle versen ya yeni gelen nü{usa! Malzemesıni bir elden saglasan, yapımır.a yardımcı olsan. suyunu, elektriğini, yolunu, okulunu baçtan düşünsen ya: O zaman daha az harcarna yaparsın. göçüp gelen nüfus daha sağlıklı nıahar.eler kurar, hem de ueuza kurar. Bu ikisi arasında o kadar büyük ayıırr v»rdır ki, bunu bilmek isteroeyene anlatınaK 7ordur. Eiri. başıbozuk kapitalizmin derm>» çatma. fıem de rasgele yonetimidir. öteki ancak • « , >• yalızmin br>.şarabilecesri. araştırmah. öıv^eden görüşlü. hesaplı, planh bir yönetim. Heın âe bir disiphni olan... Bugünkünün ne oldufunu bilmek ve aniarrmk istemeyenler gidip Ahatlar'ı görmeli Gelişigüzel. kavga döğüş. kapış kapış büyiimüş bir gecekondu köyü. Devletin yaptığı okul bıle karikatür gibi dıınyor bir vpnında. Kanılara nurnara çakmış hükümet. Ben numaracv.'n zatpn der gibi. Ne sokak var. ne düzgii'; vcl. Çanıur. su birikintileri. Çamaşın yujup lejenlf.l boşalhyorlar gecekondulann sağma soluna. Sir güzelleştirme derneği var ama, Ankara'daVi V?.kıf davatıyormuş ki: .Konduğunuz top.fk'sr benim'. Mahkeme açacakmış, sürüp çıka>ca:îmış. Tedirginük icinde. gene de ağaç 1ikır e.ie, çiçek sokmaga, duvar sıvamağa. boyamaga • phıyorlar. Derken gelmiî Vakıf. bakrnış iş ıs:eı: o kadar geçmiş ki. sdam yıllardan beri iyiop yp'leşmiş oraya. Madem demiş, şuradan şuradakı Kapitalist aşamanın iki yü7,lü politikacısı d'sarda neyse içerde de o. Vöneticisi de kendine göre. Masamn başırıria olmaz olrnaz demiş, sonra seçilip gelen politikacıya kuzu kuzu yol göstermişîir. Gecekonduyu nasıl tanımlar okumuşlar? <Şehir!erde güneş batınca yapımı baslayıp sabah olunca bitirilen kaçak ev diye degil mı? ler kalsm buradakfler çektlsin. Bir duvar ç*kmis kalan toprağının ve o çekıisvn dedığı evlerin çevresine. Takviyelı harçla, güzeüm fcırma taşlarla yükseltmiş uuvarını V i söıü ços ediletı c, Berlin'dekl «utanç duvan» yantnda sıfcj fcalır. tkide bir )»ndarma gelip bakıyor, dofcunuyoTlar mı Vakfın duvanna. Yakmda seçimler een» geliyor. acaba o zaman ne yapacaklar? Gecekondulann nedenini. Türkiye'nin 1leriye dogru değişmesı ve yenileşmesi konusnr.da'sl önemini kavramayan az kültürlü yöneticUer. bu dpmago.ü iklırmmifi sankı olacak sibi, durdurmaği çalısırıar gecekondu yapımını. Güya r.er.dilerine okul falan da gösterdik. Yapılacni? iş durdurma.n defil. düzenlemektir. Toplum oln\lannı genclenn, öğretmenlenn. yazarların kışkırtması sonucu sayanlar. yapılmasi serekli ev rimJere vaktınde yol vermezlerse. rorunlu olarak gelen devTimlerin altında eTilirler. Taril) bu. Gecekonduyu durdıırmak için şehre s"<;'j durdurmak gerekir. Bunun ıçin, yapılmış rollan bozacaksm. Taşıtları uçuracaksın Mo'orlrn. traktörlen sen alncaksın. Var mı elinde böyle bir olanak. yetki? Diizenleyemedikleri için halkm sefillitirıe yol açıyorlar. Son nüfus sayımvnda bizım Sönmez'e cle görev verdiler. Bir rün önceden gidip çatı?: bölseye baktık Baymn yüzünde kocaman mahalleler olmus o pski kondular. tonlarca ^tliötn sonra. Beî alrı yıl önce kurulanlar hâlâ b»t?5n icindeler. Buralarda oturanlar önc^kl fiprekorri ı mahpllelenne sosyete. diyorlar. Aradık »T^.IV: bulrmndık başka bir sayımemın ı>oka*ım Kanal:7nsvon'.ar aç'.k'a. kimisi de pniarrnş £ İCİ Sernmeleri'nin başına kndar cıktım. Hi Gazi efekİPri dolmus. îvedik volıı zaren rlcifu Dikmen'ir srdı Konya'va doğru gid:vor. Yimii yıl sonra bPS milyona yak'asan ba?kpnt <*r.\y>s ner^ye sıiacak? Açıkgöz yöneticilerimizin vjtarlan. üerde değer'enecek topraklan ucu? ncız almayı biliyor simdi Halkin temel isteklerini lcarsılasın. sorurılannı çö^iın divp bunra ayhk. bv.r.ra yollııK odediklerimiz. on dakikada vpni yssalar çıkanr. Serdi avlıkhırını 28 bine vükseltiyorlar. Halic.n j%leri ssvsaklanıyor. Hiç bunca haksırlık rurtıiur mu? Bunun içindir ki durdurulamaz bir uvar.m». baslamıstır. Bumın içindir ki. artacak ve »rç&'i'e varacaktır o uvanma. Bizler yazisını \ Babalar ve Çocuklar 1»«'larm ilk yıllarında Cumhuriyefin yazı İşleri müdürO Cevat Fehmi Başlcul tu. Uıun yılların deneylerini kişiliğind» Szümsemiş yetenckli b i gazeteciydi Cevat Fchmi; aynı zamanda yazarların bağımsır.ığına alabildiğine dikkatliydi Birlıkte çalıştığımır dönemde yalnız bir tek yazıma takılmıştır. O gunlerd» İran Şahı Rıza Pehlevi, resmi bir gezi nedeniyle ülkemiıde bulunuyordu. Ben doğu komşumuıda geçerli karanlık dü'ene llişkin bir fıkra yazmış, Şah'ı sert bir dille elestirmistim. Cevat Fehmi kiğıtları eline alıp başlığı göriince gözlüklerinin ardından kuskulu bir bakı$ fırlattı. Yarım saat sonra da sanki bir suÇ !*• termişçesint yavas ve yumusak bir sesle: Ilhan, dedi, Cumhuriyet'in kurulusundan beri uyguladıgı bir gorenek vardır. Türkiye'ye resmen gelen yabancı devlei ba%kanlarına misafirllk günlerinde hücum edilmez. Istersen bu gör» neği bozmıyalım. Şah gitlikten sonra yayınlıyaiım bu yaııyı... Şimdi benim hstırım için bir baska sey yazar mısın? Bazı olaylar Insanm belleğine ^yarıcı dersler gibi kazılıyor. Geçen hafta iran Şahı Ankaa'd» iken neler dü>iindüm? Baskent sosyetesi hop oturup hop kalkıyordu. Koskoca Türkiye'nir radyosu, tetevizyonu haber verirken dedikodu yazarları yöntemini kullanıyor, Farah Diba'nın kollan ve yakasr kürklü bej rengl bir giysiyle çok jık olduğunu belirVıyordu. Şah ile Farah'ır Avrupa jet sosyelesinden farksız göriinümleri vardı. Milyarlarlj oynayan bir saltanat çifli karsmnda bizımkiler de qörkemli törenler yapmaya cabalıyorlardt. Avrupa'ya dönük Ortadoğu'nur yeni sosyeteleri, Iran'la Türkiye'nin yoksul halkları şerefine ka deh kaldınyorlardı. Şa!ı ile Farah; ilginç bir görünüm olusturu yorlardı. Görkemli yasam bğretiiori içinde bulunan bu çiftin bir kuşak önceki geçmisin* göz «tmakta acaba bizim iç,in uya rıcı dersler yok mudur? Beş Binlık Yanlışlık ! OKTAY AKBAL Evet Hayır GÜNÜN KİTAPLARİ CAVIT ORHAN TÜTENGIL BugünkO Sah Pehlevi'nin babası Rıza Han, Yirmincl Yüzyılın başlarında Kacar Hanedanı İran'da egemenken bir zaptiye onbaşısı idi. Birinci Dünya Savası erJesinin kargasasmda tahtl ele geçirdi. Halktan gelme bir adamdı. Atatürk'e hayrandı. Türkiye, tarihin ilk ulusal kurtulu» savajını başanya vılastırıp Cumhuriyet devletini kıırduklan s«nr» iran'la iyl ilişkiler kuruldu. Tatıran'ın yeni Şahı, Olkesinde reformlar yapmak istiyordu. Türkiye'nin alılımlarmı sirmek için Trabzon Samsun yoluyla 1933 yılında Ankara'ya geldi. O günlerin anılarını yayınlayan Ataturk'ün sofracısı, ilginç iılenimler yansıtıyor bu geziden... «VTka^ı ve kollan kürklü he] elbise gıyen. rlilf.yanın en büyük rtıüre\herlerine Rahip oldugı; halrle deSerü iki küpedcn b^şka bir^oy takmıvnn fförBülii. hil^ili Fa^ah Dîî>a»nın kayın babnsmı tanıtması bakımından bazı noktaları vurgulayalım: Baba Şah Rıza Han Hatretleri, geleneklerlne bağlı oldugu lçln paçalı don giyermiş. Dolmabahce Sarayı'nda kendisine Atatürk'ün yattığı odayı vermijler. Ama Şah Hatretleri, karyolada yatmaya alısmarlıftı için kendi yer yatagını beraberinde getirmiş. Bu yatak hallaca attırılmıs, üzerine cibinlik konmus. Şah Hazretleri ağzına hayatmda Içki koymamış ama Atatiirk'ün hatın için btr kadeh konyak Içince, hoslanmıs; bir daha, bir daha, derken yemekte de şarabt fazla kaçırınca sofrayı yarıda kesip kendlsinl yatağına ugurlamak zorunluğu do<h mus... O sırada bugünkü Şah. Isviçre'de Sğretim görüyormus, Alattirk emlr verip, isviçre'deki oğluyla telefonla gorüstürtince, dünyalar kadar »«vinmis, baba Şah... Evei, böyleymi> simHiki Sah'm babası. Gerçekte paçalı don giyip yer yatağında yatmak, bir halk adamı için ayıp değil; doğaldır. Bir mazlum ülkenin dısa bağımlı termay< •gemenltri, bir kusakla paçalı dondan ve yer yatagından «urtulup, uluslararası jet sosyeleya allayıvarirler. Ama asıl ayıplar o zaman baslar. Bugün iran zındanlarında eMİ bin siyasal tutuklu; ve zındanların dehüzlerinde aydınlara uygulanan C1A markalı i>kence aygıtları var. Türktya'nin strmaye egemenleri de petrol zengini Şah'tan «ne ko^arırssk kârdır» politikasının çuknrundalar. Sakın İran Şahı'nın 1975'teki ziyaretini babasının 1933 teki ziyaretiyle esdeğerli tutmaya, Atatürk'e öykünmeye çabalamıyalım. Bugünku Şah ın babası «ıriHZİ'im iilkelerın lideri Türki>e» ye birseyler gormeye, öğrenmeye gelmis bir reformcuydu. Şimdi Ortadoğu'nun kırarlık gericiliğinde petrol zenginliğini yoksul halklar aleyhın* kullanmatını bilen bir Şah'ın iitkemize tepeden bakıslarını izliyoruz. Evet, nereden nereye geldik? İyl komşuluk iliskilerl içinde paçalı dondan uluslararası ı>t sosyeteye; bağımsızlık doruğu•»nurtından, baSmttrtık uyduluğunun çukuruna... ^ ^ s\c^ N e güıel değil mi? Senatör v t Mill«W«kill«rimiz bundan ayda beç bin lira daha çok aylık alacaklar! B«n şaşırdrm »•yıyı, siz hatırlarjanız tıtnplayın, loplamı ne edıyor? Zenginin malı, parası yoksulun çenesini yorar, derler, biraz ona benıiyor durum. Beş bir daha ahınlar, on bin daha! Madem ki bu ulus bu y j r t için yararlı 1} görüyorlar, »Isınlsr, alsır.lar. Ama tnerde o yararlı i;ler?> diye soranlarınız var galiba. Nerde mi? Hani yeni moria bir şarkı var, tnerde orda burda $urda» diye. Ara da bul yirarlı i}l, bulabilirsen!.. TEMEI.DKKÎ CAİLAK 238 s., 15 Lira <ÇAĞDAŞ YAYIVU1RI) ... Aynco. M>jrksi7m Leninizmi incelerVen.. esos mcîzertıe olîrak Sovfcttet Birligi KofflünM Panüi (Bo^erMar) Toritıt. Kon Derj fcuHon.ımolırtır Bu kîtop. son yııi y!lİ!K.4<ptııüııîs( tereketin cii v{: sen:j. ve 5;eîı. tec'ı %i Pîo'jğî bsTicvtirmcnin on iy. cr ıteğ.. tmeun« kodor ypzılmış tek gpraş. kopsomlı ömekiır • MAO 2EDUNG pnceieme Torzimızı venttien du2en'eveHm. Mbytfi T^4i Yeni slanan konterjan ıcnatörlerinden biri bakmı$ ki bir yınlışlık var. En yüsek devlct msmuru bir kişi bu, « k i Ankara Valisi bay Tüten... Eline geçen ilk senatörlük aylığım az ve eksik eörüp, Danı^lay'a başvurmus. Bakın i|le >ize yararlı bir davranış! Kendine, ve arkada;larma yararlı! Olsun, onlar da ulujtan bir parça dcğiller mi? Yanlışltğı kabul edilmiş. Bu aydan itibaren parlamonterlerimiı beşer bin lira bir zam görmüs oluyorlar böylece!... Dahası da var: 1974 martından bu yana verilm^yen bss bin liralar da toplan ödenecek, yani her senatör ve mitletvekili 14O'ar bin lira dahd alacaklar... CCP'lî Millelvekii; Tosyalı bakın ne diyor: tAvrupa'da <n az maaş alan parlamentcr biıiı», İra/ı, İzlanda milletvekilleri bile daha kazançlı durutndaymış. Ne ürticü bir durum! Hiç isler miyit en yoksul parlamenterler biıde «Inint Uiutal <murıtmeı incitftr sonra. Kırk milyonluk Türkiye'nin parlamenlerleri bunlar. On beş yırmi bin lira aylık nedir ki? Bir yasa tasarısı hazırlayıp, bu sayıyı bir kat arttırmalılar, ayda otuzkırk bin almadan koskoca bir p»rlamenter nasıl yaşam sürebilir? Her^ey ate? pahası, bir olomobil en aı.ından yüz bin, bir kahn kirası üçbeş bin. bir arkadasla gidip iyice meyhanede k?fa cektin mi en azından bt% öltı yüz lira vereceksin. Bir de seçmenleri ağırlamak var, seçimlcrde bir kaç yüz bin lirayı oriaya dökmek var. Kolay değil bütün bunlar. Ntyse, Ikide bir zam yapıyorlar, derken bir yanlıslık deyip düzelliyerlar durumu, sonra iclerinden biri yeni bir buluyor, derken bir zam daha... Böyle durumlar «ulusaUdır, üstiudür. Hiç bir kontıda anlajamayan partilerin üyeleri yapılmuj yanii}lık «parHler bu zam ATATÜHK'U ANLAMAK VE TAMAMLAMAK 230 s., 15 Lira (VARLIK TATINEVİ) KIRSAL T( RKIYü'NİN YAPJSlVEbORUNLAHl 255 s., 20 Lira <GERÇEK YAYINEVt) (Bot9«vik> SOSYAL BI.LİMLKUDE ARAŞTIRMA VE METOD 3. baskı «Yakında Çıkıyor» (t. Ü. ÎKTtSAT FAKt'LTESt YAY1M) kt*ntxj| TAftNLAKI MctKkK Sok ( 6 ' 4 K.rıUy K«l(>ni C»d 6.ii<Jurolı lih.lr l 2 No: 208 CJ4IIOQ!.J Yoku>u. SjJdcl Khan, Kat: 4 Ns: 40S 35 TL TODOR JIVKOV Eserleri: Banş ve İsbirliği Seçmeler HABORA KiTABEVi P. K. 6 Bevazıt lstanbul Ç I K T I !... ÇIKTM... Alanında İlk Kıtap! 512 s. kararlarına, böyle yanlıjlıklarm düzeltilmesi durufnlarına karşı tam bir isbirliği ruhu içindedirler. 1950'tl»n önce DP'M Köprülü'nün <Biz aleyhte oy verir, ama yine de zammı alırız» söziinü bile söyleyen yok. Hepsl olumlu oy veriyorlar böyle durumlarda... Daha içlen, daha dürüst davranıyorlar Benlm anlayamadığım bir nokta var, milletvekilleri ve tenatörlerimiz bu denli «az kazanclı» bir isi niye y?parlar? Kimso onları zorlamıyor ki, «aman n'olur sayın politikacı, gel senalor ol, gel millei vekili» ol diye. Kendileri aday oluyorlar, hem de coşkuyla, sevinçle, heyecanla. Billyorlar ki bu görevde çok para yoktur, bu bir yurt ve ulus görevidlr. Daha çok kazanç isieyenler gider iicaret yapar, başka kârlı işlere »tılır, Toto oynar, bilmem ne yapar. Ama, milletvekili olmak için didin, uğrns, ulus önünde her turlü gosleriyi yap, sonra bir keı seçilince nbu parayla geçinilmez» demeye başla, fırsRİmı buHun mu zam yasv, ıonra yanlışltklar birbirini kovalatın, dolayısıyle zamlar... Hiç bir politikacı, hiç bir parti liderl su yapacagım önariya katılmaı ki! Havaya gidecek bir öneri büiyorum, ama yazmadan edemiyorum: Milletvekilleri ve Senatörler Meclis'la katıldıkları olurumlar için bclirli bfr odenek aKınlar. Bu ödenek yas«m koşulUrına göre ayarlansın. Zalen milletvekillerinin, senatörlerin kendi ifleri var, avukat, dokior, profssor, iıçi, tüccar, komisyoncu, t u bu. Kendi işlerini bırakmıyorlar milletvekiti olduk diye... Sayıları pek az, ama onları da düjünelim, bir devlet memuru parlamenloya seçilince kendi aylığım almaya devam elsin, bir de oturum başma odenek alsın... Ne derıiniı. Gerçekten yurt va ulus görevi boyle olmamalı mı? Bu önerim şaka değildir. Eninde, sonunda bu çizgiye gelinecek. Milletvekllliği, senatörlük kaıançlı bir iş olmaktan çıkacak... Yurdunu, ulusunu seven insanların cpara icin değil», bir «hizmet» ola* rak benimsedikleri onurlu bir görev olacak... O zaman ulus seçtiği temsilcilere daha çok saygı duyar, onları daha çok sever, benimser. Böyle kişilerden kurulmuş bir parlamento daha da başarılı iş görür... Ne dersiniz sayın liderler, geleceğin parlamenter adayları, ha ne dersiniz?.. 1 Yılın Kılavuzu 7475 YAMAN AKBAYAR HER AYDINA. HERKESE... 35 L. GtN'LER. YILDONt MI.ER. HAFTA'LAR. BAYRAMTAR, SENLIK'IER. F I J A R ' L A R ™ İNSANUK LCRUNA B. Polevoy • Roman HABORA KiTABEVi P. K. • 6 Beyazıt • lstanbul günümüz türk hikâyelerı ve masallar türkiye'de çocuk edebiyatı, sovyetler birliginde çocuk /kapitalist toplumda çocuk] sömürülen ülkelerde çocuk ADRES: Bayır SokaK 58 « Tesvıkiye ÎSTANBUL 55 yazar, karikaturcü ve fotoğrafçının hiç bir yerde yayımlanmamış ürünleriyle büyük boy208 sayfa 4 renkkapak/20 tl. toplu isteklerde • 2 5 indirim/p.k.118 sirkeci . , DİLYAYINLARI emnıanııel rc*fes ÖZGÜRLÜGÜN BEDELS ( MON T Hvij j KAYA OZTAS FRANSIZCATÜRKÇE DEYİMLER SÖZLÜĞÜ DICT1ONNAIRE Türkiye Demir ve Çelik îşletmeleri İskenderun Demir ve Çelik Fabrikaları Müessese Müdürlüğünden Yeni üretım« geçen tabrikamız tirünlerinden aşagıda belirtılenler, 3 Kasım 1975 tarihınden ' M V < ' satışa arzedilmiş olacaktır. FRANÇAISTURC DESLOCUTlONS COURANTES D€ LA LANGUE FRANÇAISE citli5Otl. .KAYA OZTAS AMONYUM SÜLFAT HAM FENOL SAF BENZOL TOLUOL FRANSIZCA YAREKMCl DERS KÎT^BI Kse: 1 2 3 : HAYAT KÜÇÜK ANSİKLOPEDİ ilk ve orta dereceli okul öğrencilerinin en büyük yardımcısıdır Konu ve maddeler renkli,siyahbeyaz resimierle açıklanmış,. fen ve sosyal bilgiler öğretim programtna uygun olarak verilmiştir. HAYAT KÜÇÜK ANSİKLOPEDİ öğrencilerin bütün sorularının en doğru cevaplarını bulacaklan başarı anahtarıdır. 1230 sayfa.tek cilt dağıtım:BATEŞ KSiLOL 1QtL,.10tL 12,50. KAYA OZTAS SOLVENTLER Sipariş ve üaha geniş bılşi lçln fabrikamız MUesses» Müaürlüğü ve Sanş Müdürlüğüne müracaaı edıirnesıni rıca ederız. îlân olunur. Teleton : 1«81. 27S4. 3142 / 2U1202 Müessese Mürtürü Telefon : idHl. 2VM I 2HI Satış Müdürü Satış Müd. Muavinleri Telelon : 1881, 2194 / 241 İSOKMtR İSKKNDKRÜN TELGRAF ADRFSİ İSDEMİR 6813li TELEX ADRESI (Basın: 25617 8642) FRANSBCADA BÜTÜPi FÜLERtfil • ÇEKM 2 O t l . ••" 13 Ocak1969 tarthindeyayınTofı8i15S7sayt1ı «Ttbliğler Dtrgisî» dılyayıojarı pk 66 ulus ank
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle