Katalog

Mi vAfcı OLDuKJ^O&OTAD^Arl \ ÎHlANLAfaN frufcEVLf&iNÎ pAyi^T.Uİ* / / ÂBDULCANSAZ V G 0 0 HMTA TİİMÜNÛ VÜKLtNDiLEJİ».'. ı K ^ M L ^ ı^ı'2 uutSÛZ A^ALAKKAI)ıLf\fc, VAî'AMALrVP'lMlN AMLAMj v A / BİflLE ÛLÖU VE TUM ^ l £D£N BcNİM. KÂİNAIA^N K f £ K 0UİM.Uİ BfiflıM. , HöfcuM VERtN ÜtNİM. BtriıM. i BİLEM BcNîM. ... 3,7 MAN O liı ü o o ! ü£fi t ı^ Jüyük Jsturalar Şakir BALKI 40 Haydl hayırhsı, diye konuştu, yine buyur etti flceve Fınldak: Hasan Basan'ın karısı Sükse Dürdaneye gün dogdu arkaır. ee böyîe işte. Ne ekerseniz onu biçersiniz. Alın başınıza ı olan bitenleri... Ramazan Efendiye koydu bu sözler ki, üzüntülü üzüntülil: Yahu. dedi, gün gördük yıl eskittik. Nedir bu olanlar •".. Biz bu adamı allayıp pullayıp da iln başına sarmad:lc Yine buralarda dolaşıp duruyormuş Zampik Bey.. Bizim flı şahsı kaderi olsa bu olan biten deyyusluklar? Kaç gün önefeci Eeşir gelmişti? Hoop ard:ndan da Zampik Zeynel buetti ilçeye. Ülen ne kötü jazgımız varmış bizim?.. Biz erkek z yani? îampik Zeynel ilçenin ana caddesinde bir iki kez boy gösikten sonra, Kül İbrahim beyin o eski konagının yolunu ı. îski demir kapı aralandı. îonağın üzerinde kötü bir hava esiyordu son zamanlarda. riizden de Dudu'nun keyfi yerinde degildi. Zampik Zeynel'i nce, sevindi: Ah Zeynel Bey, sizl hangi iyi yeller attı bizim konagımıza? geldiniz, buyrun oturun... 3u sırada Sıdıka da girdi konuk odasma. tçinde bir korku ı, sanki ona göre, Zeynel konağa kötü bir haber getirmisti. lel davrandı: Nasılsınız Sıdıka Hanını?.. dedi. isteksizce: Teşekkür ederlm... Aklından hep Pelvan Niyazi geçiyordu Sıdıka'nın. Dudu. kızı Sürmegöz Sıdıka ya «biraz öbür odaya jreç!» derie bakıyordu. Sıdıka durumu anladı, bir işl bahane ederek «müsaadenıziiyerek odadan ayrıldı. .i ..'.'"'. . ,[>3<ln yanma gelip oturdu Zampik Zeynel'in. " • Haberiniz var mı acaba, dedi Dudu, Pelvan yanasmıyor. Doğru mu acaba? Zampik : Doğru mu, yanlış mı bllmiyorum ama benim de kulajıbazı fısıltılar geldi. Asağı yukarı ilçeye bunun için geldim .ır, siz hiç merak etmeyin, Dudu Hanını! Sıdıka'nın durunasıl Pelvan'a karşı?. Onemli olan bu bana kalsa... Yallahi bana kalsa Sıdıka âşık. Deli gibi Pelvan'ı seviNe yapacağımı şaşırdım ben... Hayırlısı olsun, Zeynel hayırlısı. Hayırlı ise olsun canım. bıktım gayri. Kendibir şey yapacagından o kadar korkuyorum kı. size anlaırrt! Aşk bu, ferman mı dinler, ben de rahmetli HancıKül İbrahim beyi böyle delice sevip evlenmiştim.. Nekaldı o günler?.. Bir yel gibi esip de geçti. Dudu bunları söylerken, Zeynel de kafasından neler geliyordu «Mebus Hicrani'nin işi tamam... Voltasını alıp gie meydan bize kalacak, eee böylece ilçede iki azılı rakip ;ordu. Pelvan Niyazi, Hasan Basan Pey.. Benim için HaBasa'nın mebusluğu daha önemlice! Karısı Dürdane onun nın etini yemiyor mu? Yavaş yavaş Pelvanı yemek lazım ı kalsa. Aksine de mület onun ardmdan taban tepiyor, ne bu Pelvan'da'' Önce şu everme işini yoluna sokmak gei. gerisi ilerisi yok bunun. Ben kendi dalgamı düsünürüm. •an kopuğu su koyuvermiş: Eveet...» Dudu hâlâ konuşuyordu: Ah Zeynel Bey, Sıdıka tıpkı anası gibi?.. Ben de çok ık âşık oluverirdım gençligımde. Bu Pelvan'ın hamurunJU, suyunda mı bir şey var, vallahi ben bile yakınlık duya başladım! Al benden de o kadar, ne biçim adammıs bu Pelvan?. Bu iş olacaksa olsun diyorum ben. Zeynel Bey. Dogrusu sizin dediğiniz gibi, ne var ki siz de Sıdıka'kulağını biraz bükün Dudu Hanımefendi. Ne gibi''.. Bu Pelvan kadın kız yüzü görmüş adam değildir. B«ljen onu alıp konağa getiririm. Sıdıka buzdolabı gibi durın. Sıdıka onu göriince usulen biraz açılıp saçılsın, bam ne yapacak bizim dangalak Pelvan? Bak gör hemen arlaşır.. Özür dilerim böyle konuştugum için Dudu Hanım, ia yapacak nemiz kaldı?. Ah ne güzel söylüyorsunıız ne kadar akıllı adamsınızT i ben Sıdıka'nın kulağına birşeyler üfüriirüm! C'ok teşekkür ederim. Vatan memleket işi görmek komı? Pelvan başgöz edilsin ki, milletimize yararlı olsun, il mi? Memleket sahipsiz mi bu kadar, Dudu Hanım? Sağolun!.. Dudu Hanım, sizden müsaade rica edebilir miyim? şu Pelvan Niyazi'yi görmek istiyorum da... Hay hay. ne demek efendim, müsaade sizin.. Rica ed«... Bir araba çağırsam.'. Zahnıet olmaz mı size?.. Böyle söylemeyin Zeynel Bey, zahmet de ne demekrir?.. Araba Kül îbrahim beyin konagının önünde durdu. ZamZeynel atladı arabaya, doğru ilçeye geldi. Zampik Zeynel'in arabadan indiğini gören yurttaşlar arı takıldüar. Şehir Kulübüne yürüdu. Yukarı çıktı.. Oturoturmadı Pelvan Niyazi'ye habcr saldı. Pelvan ne sonra f«lSüklüm pükliim yanına sokuldu: Hoş gördüm Zeynel Bey, kusurumu bagışla, çok ijlm iı. Gırgır geçercesine güldü: Canım ne kusıır ettin ki. bağışlaya^m seni Pelvan: e yamacıma otur da iki laf edelim seninle memleket vaüzerine.. (DEVAM1 VAR) DÜNYA SPORUNDA SİYAH İKTİDAR JACK JOHNSON'ÜN YAŞAM ÖYKÜSÜ 31 mart 187S tarihinde Texas'ın Galveston kentinde doğan re 63 yıllık tantanalı bir yaşamdan sonra. 10 hariran 194» tarihinde, Raleıgh yakınlarında bir araba kazasında ölen John Arthur Johnson. nem dünya agır siklef boks samoiyonlufu ünvanının ilk •siyah sahibi. hem de ırkçı ön • yargılarını fizlemey» henü> gerek dvnmayan Beyaz Amerika'nın nefret simgesıydı. Fransa'da yayınladığı fiîgeçmişinde (Mes Combats Mücadelelenm> bu konuya deSinümemekle birlikte, Jack Johnson'un babasmın İç Savas öncesinde ABD'nin güney eyaletlerindn yaşayar. 4H8 bın özgur zenciden biri olduğu sanılıyor. Finis Farr' ın Sivah Şampivon adlı kitabında belirttigine göre, Johnson'un ailesi ve kökenleri konusunda kesinlikle bilinebılen telı sey. kenılilen de siyah köle sahibi olan dört bin kadar renei araS'.nda Johnson vın oabasmm bulunmadığıdır. tşte. Jack Johnsoi bu kökenlerden yoıa çıktı, sokak aralannda ve ringlerde rtoğilşerek yaşamını kurdu, beyazların tekelindeki ağır siklet doks şampiyonlııf.ı ünvanına adım adım tırmandı ve nihayet, Schulberg'in sö7İeriyle, «ak derilere batan kara bir diken, il'.e de siyah bir şampiyon bulunacaksa onun hiç değilse ayak altmda dolaşmamasını ve başınm sürgit efik olrnasını lsteyen bcyas eğemen sınıflann ünvanından yoksun bıraktıklan bir kârabasan» dunımuna geldl. t1nlü sporcuların yasam öykiilerine haktıgınızda her ne dense. bunlarm çok alçakgönüllü olduKların; v? kesıs vasamı siirdürdüklerini görürsünüz: her nedense bıızün anlatıl dıklan biçimde eski şampiyonlar. bljyiiyen ve kişilikleri yeni oîusan küçtlk coctıklara «rirnek» olabilecek nı'elık'edır Nered» «Vallahi jansım yardım etti de öyle şampivop oldum» dıve ba sanlannı sürgit küçülten o eskı a!çak eönüllii samDivonlar. nerede esasen herkesin bildigini b:r kere daha srivlemefcten kaçınmayan Muhammed AlHerin kussSı? t^t» Jafk Johnson bu yeni kuşağın ilk habercisi. dünyaya eelecek zamanı vanlıs seçmis bir yenikuşak sampiyonuydu: yaşamını (lilejfinre sür dürdü. siyah ve beyaz ırtan kökleşmiş dejer varsı!anna ksrçı çıktı. Burns ve Jeffries gibi önüne rtikilen Biirük Bevaz Dmut' ları dili ve yumrufclarıyla dövdü. yıüar süren havyarlı, şampan yalı v« kadmlı sürgün yıllanndan «onr» da 37 vajındsvken genc Jess Willard'a Unvamnı kaptırdı. Johnson'un bnndan sonraki otuz yılı görkemden yoksulluga vönelişin rtyküsüdiir. t'çü de beyaz olan üç evlilik vaptı, çadır tiyatrolanyla Amerikayı ve Doç. Dr. Kurthan FiŞEK m^pVksiT olarak Arrupa'n dolaytı Alda operasında H?be$t tanl' Bir generalı oynadı. ömrünün son vıllannda ds bevı toplum ve beya? adale'ın elinden çektıklennı kendisınden bi eİ7İemet ısrerresıne ışı jaklabanlıga döktü. Cok eenlerdp f. lan altın vıllarında hoks ringi, onun için ırk ıliskileri kon ^und» ükel divalnglsnn sürdürti!dü*ii r>ir verdı Chsa. ou hılinçîtiî diya]oy,ı girmekle no dpnli sert ırkçı te küer ohısturdugunun ^ile farkında drgilriı. Schulbers sövi«( v zıyor: «Sıı yan avdm diyebilecağimiz b'.ıtninkü düşünce ortami! da bile, Be>a? Amerika'nın. şarnpiyonluga ve Kadınlarına Saı çalınmasım nasıl karçıladıgını anlamfik güc olabilir a Johnso' biıtıin bunları. olabilecek on »üç biçimrip. «irsiin ve haoisl» « rendi. ^Tsnn Yasası nlarak bilir.en ve «ahlâkrtı^ı nmaclarl» b kartiiiın »yalet smırlarından jreçirilmesi» eyl<«mini va«tki«va nükiimleri bir farriseyle çignedigi eerekçesivle üstelik de e! tutnl'ir yanı olnıayan düzmece kamtlarla. hir yıl hapis ceyasır carptınldı ama itst mahkernelere başvurahilmesi için kefalet bırakıldı Ertesi eun Avruoa'ya kaçtı ve aSır siklet boks samc vonlu*u iinvar.ını fia hırlikte söfürdü 1S1:> vılmda Havana'c beyaz ıımmlorın sonuncusu Jess Will(irri'a ünvanını kaptırdıgınc 37 yasınöaydı. Othello'nun hatası ünvanı cebine, Desdemona'yı da yatağına koymasıydı... Dtinya afır siklet boks şampiyonluğu Unvanının ilk «siyah» sahibi John Arthur Johnson, «8 yıllık gürültülü yaşamı süresince iki büyük hat SchulJ>erg'in sözleriyle. « ünvanı cebine, Desd yatağına atmıştı; beyaz lago elbette bunlarm ocünü almaya kararhydı». Soyutlamalardan hoşlanmayanlar İçin bu sözleri açarsak, boks tarihinin ilk siyah şampiyonundan Beyaz Amerika'nın neden nefret ettiğini, onun yakasını bir türlü neden bırakmadıgını daha iyi anlıyoruz. Bir kere, ksrşısına çıkartılan bütün Büyük Feyaz Umut'lan, sırasıyle T o m m i e Burns, Stanley Ketchell ve James Jacob Jeffries'i iğneleyici dili ve sert yumruklanyla perişan ederek beyazların tekelindeki bir ünvana el kojTnuştu. îkinci olarak, yalnız beyaz kadınlarla yatmaya değil. onlarla ortalık yerde görülmeye de özel bir tutkusu vardı; ömrü süresince üçü de beyar olan Etta Terry Duryea, Lucille Cameron ve Irene Pineau yla evlenmişti. Amerika, Johnson'un ak • pak bir sampiyonluğ* ve zambaklar gibi beyar üç kadına kara çalmasım hiç affetmedi. Yirminci yüzyıla dönüldügü günlerin uzlaşmacı zenci önderi Booker T. Washington, Detroit kentinde G«nç Hıristiyanlar Birliği üyelerine yaptığı bir konuşmada, ilk siyah şampiyon hakkında sunlan şöylüyor: «Jack Johnson ırkına yarardan çok zarar vermistir. Sizlerin önünde su noktayı en kesin biçimde belirtmek isterim ki, Johnson'un rutum ve davranışlannı hiç bir zaman onaylamıyorum, renkli ırktan olan kimsenin de onayladığını sanmıyorum.» Öte yandan, romancı Budd Schulberg, Johnson'un çilesini şöyle anlatıyor: «Johnson'un tek başına başİattıgı, sürdürdüğü ve bitirdiği baskaldırma hareketi, son tahlilde. baflanUacak örgütlü bir siyah hareketin. akderili yandaş ve destekçilerin, Ulke ve kitle riesteğinin bulunmadığı bir dönemin öıelliklerini yansıtmaktadır. Siyah iktidarı temsil eden sikılmıj yumruklar. kalkmıs kollar yoktur.. Jack Johnson yapayalnızdır. Beyaz adama kafa tutarken, onunla alay edip kurailanna nanik yaparken, hızlı hir jasam sürdüriip hızlı arabaların, akderili kadmların ve ithal • mah şampanyalann hakkmdan gelirken jrapayalnız... Ama. Jack London'un Büyük Maç hakkındaki yazısını «Beyaz ırkın seçilO GÜNLERDE StYAH İKTİDARI TEMStL EDEN SIKILM1Ş YUMRUKLAR YOKTU. JACK JOHNSON YAPAYALNIZDI. BEYAZ ADAMA KAFA TUTARKEN, HIZLI BİR HIZLI ARABAUkRIŞ.  VE İTHAL MALI N' HAKKINDAN GELİRKEN YAPAYALNIZDI. BEYAZ AMERİKA NIN KÜRALLARINA KARŞI ÇIKAN JACK JOHNSON'A KITÎULU DÜZEN BOKS RÎNGİNDE YAPAMADIÖINI RtNGIN DIŞINDA YAPTI. ÖNCE «CAFE DE CHAMPtON» ADLI B.\RI KA, PAT1LD1. ARDINDAN DA BEYAZ KADIN TİCARBTt İDDtASIYLA BİR YIL HAPSE MAHKÛM EDİLDİ.. JOHNSON 7 YII. SttREYLE AMERÎKA DI Ş1NDA YAŞADI, AP VAADt tLE DÖNDÜC.İf YURDUNDA ONU HAPSE ATTILAR. SİYAH ŞAMPİYON YAŞADIĞI GİBt HIZLI OIJ3Ü. SPOR OTOMOBİI.İYLE TIRMAN DIĞI BİR ELEKTRİK DİREGİNDE SPOR TARİHİ.NÎN İLK IRK SAVAŞI ,NQKTALANIYORDU.. mlş temsilcisini Johnson bir kere daha yenilgiye yolladı» diye başlattığı bir dönemde kendi kaderine sahip çıkmak. kendi hayatını yasamak yürekliligini gösterebilmiştir.» Başka bakımlardan olmasa bile Beyaz Amerikan;n yerleşmiş kurallanna karsı çıktığı ölçüde günümüzün Ali'sine benzeyen Jack Johnson'a, kurulu düzen. boks ringinde yapamadığını ringin dışında yaptı. Önce Cafr de Champion adlı barının işletme belgesini elinden aldılar. sonra da beyaz kadın ticaretini önlemek için çıkanlmıs Mann Yasası'na dayandınlan düzmece iddialarla bir yıl hapis cezasına çarptırdılar. yacak. aynı ramanda, «ahlâk • dısı amaçlarla kadırüarm bir eyaletten diferine geçmeleri» de durdurulacaktı. 1910 yılı haziran ayında ABD Kongresl oybirlığine yakın bir çoğunlukia tasarıyı yasalaştırdı. Kuşkunuz olmasın: Firseyt yasakladınız mı, ksrsınıza, «r gürlüklerini çigneyecek boyutlara ulastıklarını öne sürüyorlardı. Finıs Farr. Siyah Şamplyon adlı kitabında. bütün bu gelismelerle Jack Johnson'un yasam öyküsü arasındaki baglantıyı şoyle laıruyor: «ü sırada belki Jeffriesie yapacagı büyük maça hanrlprnvordiı «ma. Jonhson «Ahlâk» ve Mann Üstün* 1910ların Pirlesik Amerika'sına bakıldığında. Genç Erkekler Hıristiyan Birligi, Genç Kızlar Hıristîvan Birligi, Moody încil Enstltüsü, Kus ve Erkek lzciler Örgütü, Hıristiyan Misyonerler Yetiştirme Okulu. Hıristivan Kadmlar llim Birliği ve tçkl Düsmanları Dernefi gibi «kamu ahlâkı» olarak adlandırdıklan bir şeyin korunmasmı kendüerine görev sayan. eskilerin deyimiyle «keramet ve selahiyetl kendinden menkül» çok sayıda kuruluşun at oynattıği görillür. İllinois eyaletinden ABD Kong resine seçilen Temsilci James Robert Mann de kamu ahlâkının yorulmak bilmeyen bekçilerinden biriydi. Yaptıjjı işleri çok önemseyen ve Beyaz Saray'a dört yü süreyle konuk olacagı günleri sürgit düşleyen Mann, çoğu Amerikalı küçük • burjuva gibi, beyaz kadın ticaretinin önemli bir ulusal ve uluslararası sorun durumuna geldiğini düsiinüyor. büyük kentlers çöreklenmis çetelerin binlerce genç kadına zorla fahişelik yaptırdıklarını sanıyordu. Bu inanıştan çıkan Temsilci Mann. ileride kendi adıyla anılacak olan ünlü yasa tasansını kaleme aldı; bu tasanya göre. yalnızca Ulkeler ve eyaletler arasmdaki beyaz kadın ticareti önlenmekle kalma BEYAZ AMERİKA İLK SİYAH ŞAMPİYONDAN ÖMRÜ BOYUNCA NEFRET ETTİ g«ç. kaçak biçimiyle. üstclik en bayağı, örgütsüz v« insanlık • dışı biçimiyle çıkacaktır. Uygulama sonuçlannm böyle olacagını görmesine görenler vardı, ama, bunlar Amerika'da doludizgin başlatılan «ahlâk. saldırısınm önünde savruluyorlardı. Örnekse, ABD Yüksek Mahke mesi, tüm davalarda kadınm •masum kurban» olmadıgını ve her özel durumun buna göre deferlendirilmesi gerektljtlni karara baflıyor; aralannda Kongre üyelerinin de bulundugu bazı ünlü kisiler, kendüerini «kamu ahlâkının bekçisi> sayan kisilerin Amerika'yı «arıtma» çabalarının en temel insan hak ve özkamuoyundaki tartışmalan izlemekle iyi ederdi. Temsilciler Meclısi üyeleri Adamson. Richardson ve Barlett'a göre, Kongre, polis zoruyla, ahlâkın düzeltilmesi ve kötülüklerin bastınlması bahanesine sığınarak yurttasları cezalandıramazdı. Johnson bu tartıçmalara kulak verseydi, herhalde. anılan temsilcilere de hak verirdi.» ayında Marvin Hart'ı yenen Kanadalı Tommie Burns dünya agir siklet oosk samp'vonu oldu. Burns ünvanını daha önce defalarra yendiftı döküntülere karşı korurken. Jack Johnson da karşısına çıkanlan devirivor ve bır türlü fferçekleşmeven «ünvan maçı» tçin Burns'ü 8dım adım diinyanın dört yanında izlıyordu. Nihayet. iki vıllık bir bekleyisten sonra, \wx vılı Noel'inde, Johnson Burns'ü Avustralya'da kıstınp rinse »oktu. OndHrdilncü raunda «eldiginde. «Benım gibi o da bevardır: elbette beyaı adamın kazanmasını isterim» diye ırkçılıjhn daniskasını yapan Jack l.ondon'un sesı soİugu kesilmış. maç süresince 'Tommie. teslim bayrajh gibi beyazsm» diye laf vetiştiren Johnson bile susmus. gözler verde ytgıh vatan eski şampivonla onun tepesinde dikill duran ilk siyah şampiyona çiviienmişti. SessirlljH bozan tek şey. London'un ring kenanndan duvulan daktilosuydu. 1ondon söyle vazıyordu: • Bevaz ırkın seçilmis temsilcisini Johnson bir kere daha yenilriye volladı... Artık tek birçey kalıyor. Jeffnes çekildiSi yulaf çiftlfftinden çıkmalı. Johnson'un vüzündeki o alayrı SİllUşU «silmeH... !s sana kaldı artık, JeH.» Püvük Bevaz Umut* ların ilki olan James Jaoob Jeffries, yenilmeden ayrtldıSı ringlere 4 temmuz \QV> tarihinde Renn Kenîinde döndü. On • beşinci raundda ak umutlann b'.ı en büyiigü de yıkıldı. Bevaz Amerika'nın Johnson'a rinslerde vapamadıffının rins dı«ında vapılması icin carklar. iste. bundan sonra dfinmeve basladı. 7 kasım 1912 eünü. ileride «dını \ine srtrecegimiz YareıC K. M. Landis'in vönettigi bir otiırumda. Federal Jüri. sivah sampiyon Jack Johnson hakkında Mann Yasası hükümleri eeregince dava açılmasım kararlastırdı. Yönetilen suçlama, Belle Schreiber adındaki profesyonel bir fahisenln 1310 vıhnda Pittsbureh'dan Chicago'ya götürülmesivdi: oys« Johnson o siralarda Belle'le birlikte olmamış. daha önceden tanıdığı bu kadına Chl cago'daki otel borçlarını ödı bılmesı için vufka vüreklili] den 75 dolar eöndermisU Kı ki. eyaletlerarası eidts e?liı meslekten hir fahişe için do dı. Her nevse. bütün mktı tekrarlarına ve rıic birsev K a lamayan kanıtlanna rajtmen deral sorujtunnacııara »0111 saheseri» eibı e^ninen 'rM'f me. Johnson'u fuhşa teşvtk. sa dısı rınseı ıliski. bastan karma ve «doğaya karsi s <ne demekse'ı islmekle su dı: Federal Jüri de bu snr pavlasınca. vargıç. Johnson'ı vıl ve 1 eün hapse mahkum tlk siyah samDivon ertesi Avrupa'ya giden bir « m i v e t yor. dünva aftir »ikl't hoks * piyonlugu ünvanını da blrl götürüvordu. Bir Başkaldırmanm Acı Sonu Dünvadskf otuz • yedlnd lını bitirerek hem en güzel 1 lerıni. hem de hlçbir boks yanına vanastırmavan Ustün teneklerini çok eerllerde bı mıs bir Jack Jnhnson. 5 n 191S tarihinde. Klibn'mn twsl ti Havsna'da. bevaz Jess lard'a 26 raımd davanab bövleoe. agır siklet şamtrivo 6u. nllarrlan sonra flpva7 A rika'va döniivordu Bir 1dd göre. şamriîvonlutu bıral takdirde. Johnsrm'a. AmeTİ ya dönme İTTII verileeegi ve lemis vasına dai'anılarak rt ce7f»<;ının affedilı»rp§j sövlen: ti flk sivah samoivnn Jsrk . 1 1 son. «af» konusunda kesin aldıktan sonra. "2" temmu» tarihinde vpdi vıllık sıinrfin bitirdi ve Fpripral vetkili ^îeksika sınınnda feslim c Ne var ki. remsı bir vıllıl. cijrpsi dı. Hanisten cökmüs olarak kan Johnson. 10 nariran p'inü. vasadı*i sihi hızlı 1 Saatte 1M kilometrp hızls Ieish vakinlanndaki hir Plek dlreftine tırmanan Lincoln r ka hir araba. spor tarihinin bfivük ırk savasını nnk'ali dıi. Jeffries Maçı ve Eeyaz Kadmlar Ringlere döndügünde Büyük Beyaz ümut olarak karşılanacak olan James Jacob Jeffries, 1965 yılı subatmda, boksu yenilmeden bıraktı ve 1906 yıh kasım VARIN: BiLL ARTH İUTir^ıOJ <Zotc SİNİR MA İMASJiyOOUM ^MATB4LI KDE 3ASAN CESİM EGEJ2 BİR. Ş OLUOSA 3ANATELEH5N TiFFANY JONES (SAB.TU A D A M D I B CDC XUJM V B KStt BlClMSANDKÎ