19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
üvnilir ve er'ir?n'!m?z mahl<»r>ipler »yrımı getırerek Türk adaletinin butunlugünü parçalayan ve yargı birligi ilkesıni bozan 12 Mart döneminın yasalanndan birı daha iptal edilmıştır. Devlet Guvenlık Mahkemeleri Kuruiuş Yasasının Anayasaya aykın olarak çıkarıldıgı hususu Yüksek Mahkerr.ece saptanmış ve bu Yasamn iptali hakkındaki karar 11 ekım 1975 günlü Eesmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüfe girmiştir. G OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Hiç kuşkusuz bu. sevindiricl bir olaydır. Bu iptal kararı ile; yargı bırliğini. kişi güvenlıfin ve yargımn bagırhsızlığım ortadan kaldıran uygulamalara son verme yoiu açılmıştır. Türk adaletmm ustünden uuyuk bır baskı kalkmıştır. Gerçekten 12 Mart ortamır.m doğ\;rdıığ'J olağanüstü merci niteliğındeki Devlet Güvenlik Mahkemeleri, toplum katlannda onulmaz \aralar açmış. Türk yargıçları ve hukuk adamlan için üzüntü kaynagı olmuştur. Bilindiği gibî 20 mart »973 tarihinde yurürlüge gıren 1699 sa'.ilı lürkiye Cumhuriyeti Anayasasının bazı maddelerim değıştıren Yasanın 136. maddesi ıle bu olaganüstii mahkemeler kurulmuştu. Gerek Anarasanın değiştirilmesi sırasında, gerekse dejıştikten sonra Türk huJnjkçuları ve Türk ayciınları bu mahkemelerin karşısında olduklannı her fırsattan yararlanarak yazmışlar ve söylemişleriı. Çünkü DGM (Devlet Güvenîik Mahkemeleri), ıargı görevimn bagımsızlıgma. demokratik hukuk ievleîi kavramına. tabii hâkim kuralma ve «Ola »anüstü mercilenn kurulamıyacaâını. açıkça beirten Anayasamuın 32. maddesine tam anlamıye aykın düsmekteydi. GUvenüir ve güvenılmez •nahkemeler ayrımı yarattıgı için de Türk adaletınin bütünlüğünü zedeliyor, yargı birliği ıjkeîini bozuyordu. Zamanın siyasal iktidan yalnız Anavasayı d=ğiştirmekle kalmamıştı. Bu degişiklifın he•nen arKasından 26.6.1973 tarihınde yürürlüte gı•en 1773 sayılı Yasa ıle DGMni de kurmuştu. Bu ıasa çıkmadan önce Kontenjan Senatörü sayın 3zer Derbi) ve 33 senatör arkadası 18.S.1973 ta•ıhinde. DGMni getiren Anayasamn 136. madiesini de kapsıyan Anayasa değişikliklennin «Bi ;im ve esas yonlerinden bozulması» için dava ıçrtu» bulunuyordu. DGM Kurulus Yasası jru•ürlüj» girdikten sonra da CHP, bu Yasanın jazı maddelerinin Anaypsaya avionî'Sıni i l f i «ı'ierek agustos 1973 tarihinde Anayasa Mahkemeane gitmışti. Yüksek Mahkerr.enm son. icunrı )U ıkı başvurmanın dışırdaciır. Ve Dıvarbpkır 3 G. Mahkemesin;n isteml üzerine verilmiştir. Josja Anayasa Mahkemesine 12.8.1974 tarihlı bır Beklenen Bir Karar Daha M. îskender ÖZTURANLI kararla gönderilmişhr. Görüldüğü pibi Yüksek Mahkeme aynı nitehkte bulunan daha öncekı dosyalan bır yana bnakarak bu son başvurmayı ele almış, DGM Kurulus Yasasım biçim yönünden ipta) etmıştir. Ve bu kararın bir yıl sonra yürurlüğe gireceğini de karara bağlamıştır. Bugün için gundemde olan sorun şudur: Anayasa Mahkemesinin behrttiği bu bır yülık süre içınde DGMlen çalışmalarını sürdürerek her türlü karan alabileces midir? Sorun çok ciddî ve çok önemlidir. Diyarbskır DGM'si, bakmakta olduğu davayı Anayasa Mahkemesine gönderirken. «Anayasa Mahkemesinee verilecek bir karara kadar davanır. gerı bırakı'masım» da hüküm altma airmştır. 12 ağustos 1974 tanhır.de, bakamıyacağını belirttigı bir davaja, acaba iptal kararından sonra baLtpbilecek midır? Yoksa davayı bir yıl daha askıda mı tutacakür? Öteki maiikemeler bu karar karşıstnda ne yapacaklardır? Bırakınız iptal kararından sonraki bir yıllık süre içindeki uygulamayı. bu mahkemelerce verilen daha öncfkı kararların bıle tartışma konusu olabileceği bır durum çıkmıştır ortaya. Ve yıllardan beri Türk hukukçulan jfünün birinde böyle bir durumun ortaya çıkacagmı söyleyip durmuşlardır. Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Anayasaya aykın oîdugu tur.ı çıplaklıg;vle belh o'.m'istur artık. Türk ulu.tu adına karar vermeye yetkili olmadıklan anlaşıtmıstır. İptal kararmın bir yıl sonra yürurlüğe girmesi DGMIerini Anayasal bir kurulus haline f*Hr«m«z. Yasal olmayan bir kuruluşun yasal olduğu savunulamaz kolay kolay. iptal karannaan sor.ra da bu mahkemelerin yargısal gbrevlerini sürdürebileceklerini ve her türlü kararlan alabileceklerini ileri sürjr.ek, hukuk devletı kuralı ve hukukun üstünlü| ü kavramına açıkça aykın düşer. Böyle bir anlayış çsğdaj hukukun temel ilkesıyle bağdaşamaz. Bu durum karsısında en olumlu davranış, siyasal iktidann DGM'lerini hemen tasfiye etmesidir. Ama Danıstay kararlarını uygulamayan ve Anayasa Mahkemesinden hoşnut olrr.adıgını Tannnın günü yenileyen bir iktidardan böylesine bir davranısı bekleyemeyiz. Bu iktidar ancak bir yıllık süre içinde yenı bir yasa çıkarmaya yönelebilir. Çünkü her ne kadar DGM Kurulus Yasası ıptal edildiyse de. Anayasamızın 136. maddesi henüz yürürlüktedir. Ama unutulmasra kı Anayasa Mahkemesinin yürürlük için tanıdıjjı süre. siyasal iktidan n salt yeni bır yasa çıkarmasını sağlamak biçiminde yorumlanamaz h'.çbir zaman. Yüksek Mahkeme, kendi kurulus vasasımn 50. maddesıne göre «tptal kararı ile meydana gelecek boşlugu. kamu düzenini tehdit edecek nitelikte» gördüğü için böyla bir süre tanımak gereğinl duymustur. Ne var ki yeni baştan çıkanlmak istenec«k bir kunılu* yasasının, kamu düzenini daha çok sarsarrağı da gün gıb: ortadadır. Fu nedenle siyasal iktidann tek görpvi bu mahkemeîeri vaicit jeçirmeden tasfiye etmek olmalıdır. ?iya.sal iktidar Bunu yapmayac«K oıursa, Devlet Güvenlik Mahkemeleri goıevsizlik kararlan vermek zorunda kalacaklardır. Bu suretle güvenilir ve güvenilmeı mahkemeler ayrımı kendiliğınden sona erecek ve Türk adaleti büyük bir yükten kurtulmuş olacaktır. Bu arada karşımıza çıkan en önemli sorun, sayın özer Derbil ve arkadaşlannın iki buçuk yıl önce açtığı davanın sonuçlandırılmasıdır. CHP tarafından açılan iptal davasının karara bağlanmasma artık gerek kalmamıstır. Çünkü bir başka başvurma nedeniyle DGM'lerı iptal edilmiştir. Ama ne var kı DGM sözeügü Anayasamızm 136. maddesınde yazılı durmaktadır. ünun ıçindir ki bu karar bir an önce verilmelidir. Verilmelidir ki Türk avdını, Türk düşünJrü. Türk hukukçusu ve Türk Insanı ne yapacağını bilsin. Nasıl bir yönteml» hangi yönde yürüyeceğini saptayabils.n. 12 Mart döneminin »iyasal iktidan, Anayasa Mahkemesinin varlığı karşi'îinda yasalarla getiremedigi antidemokratik kuruluslan ve vapamadısı şeylerı ancak Anavasayı degi'tirerek yapabümişti. Bu arada Anayasamızın 147. maddesini de defcistirerek «Anayasa Mahkemesinin Anayasa degişiküklerini sekil yönünden denetleyebilecegi» hükmünü eetirmişti. Bu hükme karşın siyasal iktidar aleyhine .Demokratik hukuk ve hukukun genel ılkelerine aykın anayasal degişiklikler yapamavacaSı» gerekçesiyle dava açılmıştı. Bxı dava iki buçuk yıldan beri karar beklemektedir. Bu karar biçim ya da esas bakımından iptal kararı olabilir. Belki de olmayabilir. Kararın olumlu ya da ohımsuz olması büyük fin^m tasımakta ise de, asıl önemli olan davanın bir an bnce karara baflanmasıdır. Karar olumlu olduğu takdırde. Türk adaleti ve Anayasa hukuku için anlamsız olan Devlet Güvenlik Mahkemeleri deyimi bır daha geri jelmemek ünere Anayasamızdan çıkanlacak ve siyasal iktidar yeni bir kurulus yasası cıkarma çabası Içine giremij'ecektir. Böylece Türk hukukçusu rahst hir nefes alacak ve 1973 günlerinin tartısmalı ortamı yeniden dogmayscaktır. Ohımsuz oldutu takdirde ise Türk ulusu. siyasal iktidan rorlayarak parlamento kanalı Ile bu maddenin Anayasadan çıkarılmasının savasmı verecektir Bu nertenledir kt Yüksek Mahneme daha fazla gecikmeden bır karar vermelidir. DGM Kurultıs Yasasının iptalinden sonra Türk ulusu ve özellikle Türk hukukçusu bu ikinci karan dört gözle beklemektedir. Bir avuç yurt toprağı T oplumlarda bazı yasaklar yasalardan olıışmaz; yasaları da afan egemenlerin korkıısundan oluşur. Nâzım Hikmet'in şiirlerini yayınlamak bir jamanlar yasnktı Türkiye'de; ama, bu yasak yasalardan gelmiyordu; Iktidara l ( * gibi oKırmııs **rmaye »gemenliği, biiyuk ozanı aforcz cfmişti. Nâzım Hikmet, 1»*1 yılı 11 eyUilünde Doğu Berlin'de yazdıcı özyaşanımüa der ki: Yazüarun otU7 iki dıide basılı Türkiyem'de Türkçıîmle ya^ak.. O günlerde Hâzım'm siirinl her kim basmaya yenelirıe, basına belilardan bdâ sarmış demektl. Toplomun çesitli cevrelerind* Nâzııtı «valan hainl» bllinlyordu. Kimbitir ne isler yapmıslı bu vatan haini? Kimbilir nelfr yazmıs'ı? Karanlığın bilinmezüğinde egemenlfrin yarçtları qecerliydi. Bu karailık yırtıisa, Nazım Hikmet'in kim olduğunu, na*ıl yasadığını, neler yazdığını loolurn öğrense; vatan hairrliği bir yana, ne yurtsever ki}i olduğu meydana çıkacaktı. tf Mayı* 1»M dtvrimi; İktidan lök gibi oturmus lermaye • Oemenliğinin perdesini yırtmıs, az da olsa özgı:rlüğ;in ısıkları jerpilmlîlt Tiırkiyeye... Sol» acıîışın vasal lemellsri 1M1 Anayasa^ıyla bir ölçiide alılabilmisü. 0 donemin kosull»rmda Yön dergisini yöneten Doğan Avcıoğ'.ı bir giın derii \f.\: NJzım Hikmet'in «.iirlerini yayınlayalım... Durak»adı«5ımı hatırUrım bu önerl karsuında... Simdi Nâzım'ın kitaplarını yayınlamak Nâzırp'm kilaplannı okumak y i ne bir Stçüdc doğal »ayılıyor. 1M4'iin koşullarında böyle bir şey çok iirkülücü bir Isti: büyük rizikoları almak gerekiyordu göze... Am» Yön derçııji c... \ â / ı i ı Hıkmcfın mrmlckp'çi şıırlerinı y«ym!amskla. ayd!nlanmi7i ııtanç verifı bir riıırumrtan kurtardıftı ve Türk Külturürıe hi7met c'.tıîi inanc; ile güzelim siirleri birbir sunmaya basladı. Bıınlar Türk rlii'nin, toprağının, tarihinin, kurtulus ve özourliık uğrasının öylesine çarpıcı anılarıydı ki, allakbullak oldu okuyanlar... Coâuntukla kafaları şartlanTin kişiler, «iirlori okudukça birbirlerine soruyorlardı: < Vatan Haini Nâzım Hikmet» bunlan yazan adam mıydı? kulisinden büyük sirkcflerin yonetim kıırtıliarına, sosyete lalonlarından üniversite kantinlerin», gecekondulardan okuliara dek her vanda bir ;as!<ınlık vardı. Karanlık dclinmiş, perde yırtılmiftı. Yön Yayınları srasında çıkan «Kı rtulus Savaşı De^tanu üstütte ba<:kılar yapıyor ve tükenlyordu. «Otuz iki d'i'jp >a7ilar; h" = :İTn» Nâzım Hikmet'in Törkiye'de Türkçeyle yayınlanması yasağı yıkılmıs, iilkerniz bu kara ayıbı a'nından lilebilmişli. Bir açıdan büyük bir asamaydı bu; ama acı ve utanç vericl bir asamaydı aynı zamanda... O günden bugüne on yıl gecml?tlr. TürWy«'n!n egemenleri Nâzım'ı riitsman bellemekte direnmlşler, sol kesimden siyasıl ya>amda soz sahibi olanlar da b« fcomry» IH*m«mtkU yarar görmü^lerdir. Ama ilk kez, baskentimizin Beledıye Baskanı Vedat Oalokay, Moskova'ya yaptısı bir resmi ziyarette Türk Şairi Nâzım Hikmtt'in mezarını ziyaret edtrek, götürdüğü bir avuç yurt toprtgını mezanna »erpmiştir. Tüm dvnyanın en büyük Türk ozanı ssvdtiı kisiye gostarilen bu u y g ı Vcdal Dalokay'ın uygarca cetaretini d» simgelameklMiir,., Dalekay d«miştir k i : •* •ae* « o » ' Millî Eğitim'e fhanet Resat OĞUZ Antalja Senatörü ve C. Senatosu M. Eğitim Komisyonu Üyesı illî E|itim Bakanının, Millet Meclis. albümünde Aoğum tarihi 1937. Shasete (tenç yaşta atümış olacak: 27 Mavıa' tan sonra I.. II. ve III. dönem milletrekilliklerinde bulunnuş. Bu arada Sanayi ve Çahsma BakanlıkUrı da yapmıs. rtemleketini seven her ki?i Ribi onun da bu bakanlıklarda iyi sler >apmaya eayret ettiğioe. belleklerde, iyi izlenimler bıakmanın mutluluğnna ermeye uğrastıiına inanmayı doğal mlurum. Eskl Mr efltimri olarak MC Hükümetinin listesinde Millî "fitim Bakanı olarak Erdem'in ycr aldığını RÖrdüğüm zaman çim lıurkulmuştu. Çünkü uzaktan yakından Milli Eğitim lonulariyle flfrisl ve Hîsiçj olmadığını biiiyordum. Milli Etitfm Bakanüfuım. öbür Bakanlıklardan çok ayn :örevlcrl vardı ve Tfirk Ulusunun yarınlarının miman olmak nevkiinde bulunnıanın ağır sorumluluklan bulunuyordu. Bu, *ır olduğu kadar çok şeretli ıcürevi basarı ile yürütüp yürüemeyecrjri endi^esi içinde «Bakalım, bekleyelim, görelim» denekten kendimi alamadını. Öjftfc,**, BaloMtftk tecrübesi vardı, dç d8nemdir MUletve;iH*tdt.'¥a«k kl tyl niyetimiz boşunaymış. Saym Erdem'in, Milli EğiHm Bakanlığındaki cörevl süre1nce. memlekete hizmette i>i bir nam bırakması mümkıin ken, icraatını gördükçe, Millî Kgilimimiıin terihine bir karalasan fibl çBktüğünfln farkına varılmakta frcikmedi. Hükürıet proframına olsun, sadakat süsterseydi! Kısa zamanda Bakanhk teskilâtını allak bııllak etti. Koal*yon ortaklannı memnun etmek ııjcruna, Türkiye Cumhuriveinin Milli Eğitimini rayından çıkardı. BakanlıkU İ9birli|i yapmak igtediği klsllcri seçmek bir >akıma hakkı sayılabiilr, bunu her bakan yapar. Ama Erlem, Atatürk düsmanlıjn ile kötü bir şöhretin çukuruna düşnüş kfsileri, seriat devleti kurmanın özlemlerini glzlemenin anbazlığında maharet sahibi olmıı? fikir sakatiannı, dostahlap kayırmanm relece^e bağli ikbal avcılanm. Milli Eğitime liunet verbie, partizanlıg* hiztnet serdengeçtilerini bir anda trafma toplayırerdi. öğTetmenlik meslefinin soylu öıverisinl ruhunda, iliklerinle duymamış, daha çiçeği burnunda, bıyığı yeni terlemis, nillî heyeoanın barraklasan olçunluğunu hayatlannda tatmanış tecröbeslz. idareclliktcn habersiz trişileri genel müdüriiklrre ottırturken. hiç dösünmedl. Bu kendisi için ebedlyen ;ötü anılma nedrni olacaktır Bakanlıkta ve ulus belleğinde. Bakanltk teşkilâtımn rüzlerce elemanını bir lâstik top gibl »ğa sola. hem de meslek serpf ve değerlerini hesaba katnadan fırlatmak!. Zulüm ve tabribat bu! I ç bin mevrutln liftelerin otoriie sahibi. miili rjtitime ş*efle. hizmet inancı içinde olan lise müdürlerini ücra yerlere, ;öv orta okullanna veristc Bakanhk açırhğı görmüvonız. Saın Bakana kiiçiik bir tavsiyedc bulunmak isterim: Adaiet artiülnin tek başına hiikümet olduğu zamanların Milli Eğitim Sakanlarının icratına. alçak jöniillülük yaparak. şöyle bir %öz tsanız. Türk Maarifine hizmet etmek söyle dursun, partinie hizmet etmiş olurdunuz.. Sa>ın Bakan bu ne gaflet?... Bir sol teranesi tutturmus gidhorsunuz. Sol düşünce ile ;omünizmi ayırma yeteneği olmayanın. bilmem ki, politik yaamda yeri olmalı mı? Siz, memlekete değil. mayalannın öziinleki zehri henüz keşfetmediğiniz Atatürk düsmanlarına, milivetçiliği tekellerinde görmek saşkınlıfına clü?müş, karanlık lüşüncelerinin gerçekleşmesine millî eğilimi âlet etmek isteenlere hizmet etme dnrumuna düşürülü>orsunuz. Ne zaman ıvanacaksınız? Sizin iktidannız, vatandasları avutmak uyutnak taktiği içinde, memleket sorunlannın dışına kaymısttr. Adaletin huzurunda mahkum olmamış. alnında yurdunu evrae ışığı RÖZ kamaştıran Türk öğretmeninden şüphe etme:e, sizin deeü. kimsenin hakkı yoktur. Sa.vın Bakan, öğretnenler diişünen kafalardır, düşünen kafaları düşfinmeyen iktiiarlar düşmeye malıkumUurlar. Bakanlığınızın içinde kişisel kaprislerini yürütenlerin. Itatürk düsmaıılarının, şeriatçıların, faşistlerin at oynatmasına eyirci kalriığınız sürece Türk Milli Eğitimine yazık oiuyor... Milli Eğitim ordusunun on binleri, vüx binleri, iki yüz •inleri ve bilinçli kamuoyu sizi Türk Milli Eğitimine ihanet •tmiş bir Bakan olarak anacak, asla affetmiyecek. GÜNÜN KITAPLARI DİLVAYIN1ARI enımanuelrobtes• ÖZGURLÜGUN BEDELİ ••.«; r: ORTAOKULLAR İÇLN PRATIR INGiLiZCE DiLBiLGiSi VE SORU ÇÖZÜMLERi 10 TL. Isteme Adresi: P.K ı w Aksaray Istanbul Toplu ısteklerde % X) ın• dırım yapılır I « N'âzım Hikmet ülkemin Cumhuriyet'ten beri jr?!rr.iş ceçm'? en bi:>ük çaıridır. 0 nın nıpzanna vatanımın bir avac toprağını kovmak bfnım için şeref'ir..> N* var M, Adaiet Bakanı Umail Hakkı Maftüoglu'nun tallmatı üıerine Ankara DGM Savcılıgı Belediy* Baskanı için kovusturma acmıştır. Bu kovufturmanın hanai «cıdan yürütüldüjünü bilmlyoruz ama; yurt tooraktarını Amerika'nın çıkarları ugruna babatının m«lı qibl kııllanan »ırmay* eflemenlerl düzeninde, Türkiye nin en büyük «.airine bir avuç vatan topraJını çok görcnltrin yiMdttdarını da bildiğimlzdan, sa,mıyoruı Müftüoğlu'nun davranışına... Bir ulusu ulus yapan birincil öge dildir. TUrkçeyl Nazım Hikmet'in siirinden özümsemek, bir Türk için Türklüğünün bilincinde yoğunlaşmak demektir. Uluslar, büyük fairlerini duyarak, anlayarak, benliklerine sindirerek uluslasırlar. Nâzım'a bir avuç yurt toprağı götürmek bir şükran düvranısıdır. Ama gerçekte, Türkiyc'nin dağı, taşı, deresi, ormanı Nânrr.'ın >iiridir. Tüm Türkiye'nin toprağı böyie bir oıan yeıijtirmlf, hıngi yasak Nâzım'ı Türk dillnden. Turk dllini Nâzımdan koparabiıir ki... '..:'! ,';..:' 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. SEVDALI BULUT / Nâzım Hikmet 15 FORSA / Ömer Seyfettin 15 KUĞULAR / Tolstoy 10 BEYAZ YELE / Rene Guülot 15 KÜÇÜK İ2O MİZO / Angel Koraollcev 20 KÜÇÜK KARA BALIK / Samed Behrengi 10 DEDEM KORKUT / Erdal Öz 20 MARANGOZUN KÖPEĞİ / Çehov 10 BİR ŞEFTAÜ BİN ŞEFTALİ / S. Behrengi 10 SEFİLLER / Victor Hugo 20 KİBRİTÇİ KIZ / Andersen 15 ELLERİNDEN ÖPERİM / A. Karaaücev 20 PÜSKÜLLÜ DEVE / Samed Behrengi 10 ŞİŞKOLARLA SISKALAR / Andre Maurois 15 PULLAR SAVAŞI / Ülkü Tamer 15 KÜÇÜK KAPTAN / Paul Biege! 15 KÜCÜK PRENS / Saint Exupery 20 BU YURDU BİZE VERENLER / Aziz Nesin 15 KORKUSUZ KAHRAMAN / W. Scott 15 NASRETTİN HOCA / Kemal Özer 15 KIRMIZI BALON / Lamorisse 15 ÇOCUKLAR YÖNETİMDE / Gormander 15 FARELER CUMHURİYETİ / Erol Toy 15 UZUNÇORAP / Astrid Lindgren 20 GÜLİBİK / Cetin öner 15 KEL GÜVERCİNCİ / Samed Behrengi 10 ŞEYTAN UÇURTMASl / ihma! Amca 15 lira lira lira lira lira lira lira lira lira lira lira lira lira lira lira lira lira üra lira lira lira lira lira lira lira lira lira KAYA^OZTAS FRANS1ZCATÜRKÇE DLY.MLFR SO^LUGU a.kadir dünyo holk ve dempkrosl şikleri İngilız, Alman. Ç«k. Macar V r.K itUrnri.lıf+ml DICTIONNAIRE FRANÇAISTURC CÜtli50tL KAYA OZTAŞ , , ; 0£Si.ocuTıo^e COURANTES DCLALANGUE FRANÇ4ISE ve italyan şiiri İkinci kitap çıkf 20 lira A FRANSI^İA YARDIMa DERS Türk Hukukunda Toplu İş Sözleşmesinden yararlanma Dr. EROL AKI Isteme adresı: Karşıyaka 2020 Sokak 4>1 Imür Fıyatı 3 0 . T.L. Tüm kitapçüarda bulumır lenın €Böyle bir işe girişmek ve bunu sonuna kadar gotürmek için Lenin'in amaca yönelik muazzam genlimi Bereküydi. Lenin yayın kirişjni, yomlmak bümpkaizin, en son noktastna kadar geriyor ve a.unı zamanda da. eğilecek mi, kopacak mı d<ye parmağı ile usul usul yokluyordu. Bu yay bu kadar gerUmcye dayanamaz, kınhr diye bağırvjorlardı dört bir yandan. Kınlmayacak diye cevaphyordu usta okçu. Yayımız kınlmayan bu proleter maddeden yapılmıştır. Partin'm kirişine gelince. onu alabüdiğine germek gerek, çünkü ağır oku çok uzaklara /ıriofmofc zonmdoı/K». Türkçesi: Orhan Suda 80 TL. « KİTABI lişei 12^3 K)tf. 100. 12,5tJ. ARKADAŞ KİTAPLAR Birinci hamur kâğıt, çok renkli ofset baskı Ankara Caddesi 40 Cağaloğlu TOPLU İSTEKLERDE % 25 İNDİRİM YAPILIR FRANSECADA BÜTÜN FÜUEIÎİN CEKİMİ 200. nlanok 66ulus ank Şeker Hastalıgı Doçent Dr. MHAI BOSTANO ŞEKER HASTALıG1NıN BÜTUN SORÜNLARıNı AÇıK BıR DIL ıLE ANLATAN KITAP, FrYATl 60 LlRADIR. BÜTUN KITAFÇILARDA BULÜNUR. Odemeli isteme: P.K. 57 Fatih tstanbnl Oajıtım : Iıtanbui : SERHHAD ve r,EDA îrrair : ÜATIÇ OzgUıiük K.<\SIM SAYISINDA • HAKKÂRÎ OLATLAR1 • MtLLt MESELE 3. BÖLÜM Sosyal Şövenizm ve Millıyetçilik • DOGUDA YATIRIMLARIN DURUMU • LÜBNANT5A K.\NLI OLAYLAR OYÜNLAR? İSFANYA ve EMPERYAT tTMtV I8tanbulİzmir dağıtım:GEDA K 1 !İrk«ci TARİH BOYUNCA kışkrtmalan HALKIN SESİ 30 VE • KOCAYAN FAŞÎZM Sanlı Han, 105/314, Kızılay ANKARA L E R , A M L £ R VE raöVOKASYONLAR. KİTAP SATLAN HER YERDE! MÜHENDİSLERE. TEKNİK ÜNÎVERSİTE VE DEVLET MÜHENDtSLİK, MtMARLIK OKULU ÖĞREKCtLERtNE: günümüz türk hikâyeleri ve masalları türkiye'de çocuk edebiyatı, sovyetler birliginde çocuk /kapitalist topiumda çocuk sömürülen iilkelerde çocuk Karayolu Tekniği Cilt I. Y. Mühendis TÜRHAN SONÜÇ TRAFÎK ÜÜZKHGkti • YOL RANTABtLİTESÎ YATAY VE DÜŞEY tSARETLEME KAVŞAKLAR TOPRAK ÎŞLKRI YOL PROJKLERİ DÜZENLENMESİ 3?6 savta • 139 sekil • 45 tahlo FUtı: îl TL. Ödemelı ısteme adresı : Turnan Sonuç. P. K. 6. Küçükyalı İSTANBUL Kitapçılar : Cağaloğlıı: An Aml Ünlverslte tnkılap. Beslktas: LJIuğ Beyofln: Alman. ABD empen'alistleri de. Moskova'daki yeni çarlar da, Doğu Akdeniz'deki hegemonya plâniarım Türk Yunan düşmanlıjfı üzerine kurmuçlardır. îkı süper devlet, iki ülke arasındaki çeşitlı anlaşmazlıklan kördkleyerek hakimiyetlerinl genışletmeye çalışıvorlar. ABD. Yunanistan'ın arkasına geçtigi zaman, Yeni Çarlar Türkiye'nin destekçisi rolunîl oenimsiyor. Veya tersi oluvor. Her iki süper devletin de, daha fazla yayılmak, daha fazla sömürmekten başka ilkeleri yoktur. Her Ikisi de milletlerin haklarını. ulkelerin bağımsızlıklannı hiçe sayıyorlar ve bunun içm ülkeleri birbinne diişürmeye çaliîiyorlar. Bugün vangmı köriikleyen, özelükle Sovyet sosyal emperyalistleridjr. BÜTÜN BAYtLERDE Î5fl KÜRUŞ Yazışma adresi : P.K. 1112, Sirkeci tSTANBL'L Islanbul dıjıtım : FUAT BlTfc Türkiye dağıtım: Hürriyet Gazete Dağıtım A Ş. SOSYAL ŞİZOFKKNİ VE ATATÜRKÇÜLÜK ÜZERİNDEKİ BASK1SI Mustafa Coşturoglu Kitapta, Türkiye'dekı «Ypbancılaşma» olgusunun tpplumsal kbkenlerı aydıniatılıyor. Çağdışı düşünfp suıtasının sizofrenık düşünce karakterı olu'jturduğu vurgulanıyoı. ISTANBUL : TEKÎN yaymevı. ANKARA: ANKARA ÜAGlTIM ve bütün kitapçüarda. SiiRDE ve HALK DİLİNDE ATASÖZLERI VE 55 yazar, karikatürcu ve fotoğrafçınm hiç bır yerde yayımlanmamış ürunloriyle büyük b o y 2 0 8 sayfa 4 renk kapak / 20 tl. toplu isîeklerde r 2 5 indirim/p.k.118 Sİrkeci DEYIMLER E. KEMAL EYUBOCiLfMJM UZUN (;ALI$MAI.AKIM.N ÜKUMJ 2 Büyük Cilt 2»(l Lira BATKŞ Uağıtıyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle