Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
>anra sorunu nyol sahrası sorunu gideîzaylr ile Fas arasında bır aya dönüşmektedir. Niteezayir tarafından dün yaıçıklamada, Faslı yürüyüşı İspanyol Sahrası sınınıneleri halinde savaşa haınduğu bildirilmiştir. .nyoi Sahrasına ilişkin olaezayir ve Faa'm karşılıkiı ın ise özetle şöyle oluş •I 1 «*. ;atışmasına dönüşme yolunda • Cezayir, Faslı yürüyüşçülerin îspanyol Sahrası sınınm geçmeleri halinde, savaşa hazır olduğımu açıkladı. [ Ankara Ankara . . . Ajıkara Anlcara Ankara Neden Ajuca CUMHURİYET SENATOSUNDA İLGİNÇ SAHNELER YAŞANDl Cumhuriyet Senatosunu politika muzesine benzetirler öteden beri: Eski politikacüar, es ki cumhurbaşkanlan, eski başbakanlar, eski komutanlar. eski ihtilâlcıler, gerçekten bır müze niteliğini taçır. Bu eski yüzler arasında eskimemeyi, kürsüde taze kan hissettirmeyi cok az kişi başarır. Bu dönern eski Demokratlar da katıldı bu müzeye. Politika sahnesinden onbeş yıl önce. Ulus'teki eski Meclis binasından çekilenler yeniden yasama sörevini yükienirken biraz heyecanhydılar. Vemin için önce Barta Akşit çıktı kürsüye. sonra Hayrettin Erkmen. en sonra da Sıtkı Yırcalı. Tekirdafe Senatörü Orhan Öztrak da var bu dönem. Eski Demokratlar da CHP'de bıraktıkiarı Öztrakı vanlarmda ouldular şimdi.. Yeni AP'li vemin ederken bir ses duynldj: Sadece öirkaç sün AP'li, sonra partısıne doniiyor. Ama CGP de AP'ye uzak degil nasıl olsa!. ...?.• görevden alınmak isteniyor? Diyanet İşlerı Başkanı Liirfl Dogan'ın görevınden almmasıyle ılgili naber geniş vankılar yaptı Başkent çevrelerinde Herkes merak ıcınde. soruyor: Çankaya bu kararnameyi çevirecek mi, çevirmevecele mi:' Lütfi Doğan Cumhurlyetle müslümanlıgı ıyi bagdaştıran bir din adamı MSP'nin bovle bir ınsanı deSısiırmek için sadece Danıştay karanna dayanmasj da geçersiz. Çünkü bu valnız danışma nıteliSinde bır karar. Ovsa Mıllıvetçı Cephe Hükümetinin Danıştay kararlarına aldırdıgı vok.. Divanpt lşleri Başkanının Cumhuriyet Bayramı nedeniyle yaptığı konuçmada «Atatürk' ün rufrn sadolsun» demesınden sonra CumhurbaşKdnma ronrttilen karsrnarne daha da anlamlı Böriililyor r: tnyol Sahrası sonınu Fas sanya arasında bir çatışma : ortava sürüldüğünden bu Cezayir'in konu ile ilgisi çebasın organlanndaki polerden öteye resmi bir anlam maıtuMi. 'tan Cezayir'e yönelen 'Uc esmt çıkış İstiklâl Partisi alk Güçleri Sosyalist Birrgütlerinin, Cezayir'i İspans ittifak kurraakla suçlaysn rtak bildirileriyle başladı. ayir'in bu saldınlar karşıhareketsizliği, Fastaki ba1 muhalefet Razetelerınde :o aleyhtarı militanlann ida icarşı suskun kaimakla suç»sı sonucu bozuldu. Kral n'ın Sahra'ya dogru yürügeçen Faalılann İspanyol leriyle çatışmaya girmeyeri. aneak bir Ucüncü ülicemüdahale olursa kendilerini lacaklarım bildirmesi ve Ratokaklanndaki gosterilerde il Bumedyen» sloganlarımn ı duyulması Cezayir'in tepini sertlestirdi. saytr üe Fas'ın, Tinduf sırur CEZAYİR'E GÖRE FAS; AFRIKA'DA SOSYALİST GELIŞMELERİ ÖNLEME CABASINDA bölpesi hakkında 1972 haziranmda imzalamış oldukiarı, ane&k henüz onaylanmayan anlaşmadan bu yana böylesine gerfrinleşen bir sürtüşmeye girmis olmalan Kuzey Afrika'da daha geniş boyutlu bir bunahmm habercisi olarak yorumlanmaktadır. Batı Sahra'yj tartısmasız ken Türk İran ilişkileri ve platonik düzey îran Şahı ve Şahbanu Dıba, Türkiye'den iyi izlenimlerle ayrılmış oiacaklar. Önce başkent, arkadan İzmir, Çeşme'de başkenth işadamlarmdan Dündar Özey'in kctrasıyla yapılan mavi yolcııluk, FCes'de geçmiş yüzynUara dönüşle hayli etkilendikleri söyleni yor. Şahbanu Izmir'den doğru Ta'nran'a uçarken. Ankara'da uçak değiştirdi. Esenboğa'daki ayrılık da protokol kuraUarını aştı biraz. İran Kraliçesi Bayan Korutürk'ün elinı sıkmakla yetinmedi: Ben sızı öpmek istiyomm, diyerek saray protokol unu gerilerde bıraktı. Şah'm başkenMeki yalnız gecesi de Çankaya Köş kü'nde piyanist Ayşesül Sanca'yı dinlpyerek g^çti. Soaristti. Srhumann. ülvi Cen.al Erkin, Foret vc Kabnîsınino(f'dan oluşan Drogrpm: Ircn Salıı Bayan Korutürk Ue birlikte izledi. Değerli piyanisti can'îan kutİ3dı. Konserden önce Çankaya Köşkünde küçük bir yemek vardı. Eski Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ve eşi ds Tahran anılannı tazelediler bu yemekte. Cteki konuklar İran ve Türkiye'nin Türk Dışısleri Bakanları, Tahran ve Ankara Elçüeriydi. İran Sahı Türkiye'nin essi ve yeni Cumhurba$kanları arasında nası! bir a>nlık saptadı acaba, diye merak (denler var. Sayın Korjtürk'ün iki ülke arasındaki ilişkileri platonik düzevden gerçekci işbirliğine yöneltmenin sevincini duydugu söyleniyor ama. teknisyenler iyimserlikte acelc etmiyor, önprojelerin uygulanmasm] bekliyorlar. Ceıayir Devlet Başkam Buraedyen Sahra nın bağımsızlığını mı istiyor? lemeler yapmak için baharda böl geye gelen Birleşmiş Milletler Heyetini oiumsuz yönde etki'.eyen, Ulusiararası Adalet Divar.ında Fas tezine karşı çıkan hep Cezayir'dir. Yine Rabat sözcülerine göre. bagımsızlık gerekçesi altmda Madrid'in destegindeki Cezayir sayesinde kunılacak bir «kukla devlet» fosfat yataklarının yaratacağı zenginliklerden çok şev borçlu oldukları Cezayir'i i e y3rarlandıracaktır. Fas. Cezayir'in ikinci amacı olarak da. Atlantik'e bıı yolla açılarak Tinduftaki demır madenlerinin üretimini daha kolay ve Z8hmetsiz nakletmek istemesini gösterrr.oktedir. di toprağı kabul eden Fas bu alandaki haklarım elde etme çabalannda Cezayir den sürekli olarak engeilemeler gördüğünü öne sürmektedir. Rabafa göre, bölgenin bagımsızlıgı için savaşan POLİSARİO Cephesini süâhlandıran ve destek leven Cezavir'dir: verinde ince Yırcalı'nın yeminini g Q saC aîlerde Senatoya gelen Cumhurbaşkam da izledi. Kürsüniin tam karşısında tabii senatörler otunıyor. sessizce izliyorlardı yemııı edenleri. Alkışlamaktan da geri kalmıyorlardı. Onbeş yıl önce bir mayıs günü, bir gün böyie aynı oa'ı altında buluşacaklannı iki vandakiler de düsünmüşler mıydi acaba? AP Genel Başkanı Süleyman Demirel de eski Demokratlann yeminini izledi.. Yanında aenel sekreter Nahit Menteşa Devlet Bakanı Sejfi ÖztürK ol dtıgu halde. ö:ıce arka sıralar da oturdu. Sonra Sıtriı Yırcalı ile Hayrettin Erkmen ın vam na Reçti Demirel. Derken ko^a reis Sadettin Bügiç de geîdi. AP sıralarında bir bütünlejme o!du. Sadettin Bilgiç AP'liler ve eski Demokratlardan sonra !;imin yanma oturdu bilivor m\ısunuz? Eski Cumhurbaşkanı Sunay'ın ^nına. m h a önce AP Senatörü Mehmet Ünaldı :!s konvışuyordu Sunay. Ünnldı. yemin etmeye kalkmca Büjriç ile sohbete daldı. AP ile bütünleşenler arasında Lniversite kürsüsiinflen parlamentoya gelenler Senatodakı yemin töreninJ izieyenler arasında Siyasal BilKiler Fakiiltesî ögretim üyelerınden Prof. Ru«en Keles de vardı. Son aylan vurt dışında geCirmis. Moskova'ya, Acapulca' ya gitmış. ızlenımlerinı anlatıyor Bır vandan da Sivasal Biîgtler Fakültesinden Meclis kilrsüsüne gelenlerı sevreriıvordu. önce Feyzioğlu, somra Turan Güneş, Haluk Ülman. Dcnız Paykal. bu İcer de Besım Üstünel... Besim Üsttlnei hayll heyecanlıvdı vemıri ederken. On» • en çok oy alan senatör» diyordu locadakiler Bir aralık Tiıran üünes de geldı basın locasına. Keles tle selamlaştılar. Profesör Keles, Taran Günes'1 çok zayıflamıs buldu. Bıri şöyle dedi: Son günierde çok çalıştı. Yaa. nerde? Kuliste... Cezayir'e göre Cezayir ise sorun üzerinde daha temel ve geniş çerçeveli düşünmektedir. Fas.1i komşularının kendi sosyalist deneyler: • hakkmdaki olumsuz tutumlarmı çok ıyi bilen Cezayiriiler karşı tarafın girişimlerini «sosyalist» Eelişmelerin Kuzey Afrika'da daha fazla yaygınlık kazanmasım engelleme ve kendilerini tecrit etme çabalannın bir parçası olarak çörüyorlar. Cezayir Devlet Başkanı Bunied yen, geçen haziranda yaptıgı bir konuşmada Fas ve Tunus'un Ceznyir devrimine yaptıkları katkıyı ölçülü ve abartmasız bir dilİe beHrttikten sonra şöyle devam ediyordu: «Cezayır ha'kının. karde.ş halkların bafımsızlığını çabuklaştıran dev fedakarlıklarını tarih dogrvılayacaktır.» (Dış Haberler Servisi) Ressam Peker'in bir tablosu sergiden çalındı ama açıiış günü Alman kütüphanesinden Uğur Aslaroglu'nun «Ben bu resme tutuldum» dive satın aldıgı tabio gitti gider. Cğur Aslanoğlu çok üzgtin. sevdiği bir resmi Ressam bu sanatsever hır elde edememek bir yana. o sızbğa ınanamadı önce. Bir resim çalıştığı bir yerde çalındost müzipliği ve şakası sandı, dı... Hırsızlıklar yeni boytıtlara ulaşıyor ülkemizde. Ressanı Orhan Peker'in Alman kütiiphanesinde açtı&ı sergıden güzel bir tablosunu çaldılar. Hazırlayan : Müşerref HEKiMOĞLÜ Fas halkına •Yeşil Yürüyüs» ne jetirecck? Jin'e en düşman gözlemçiler bile ilkedeki gelişmeyi teslim ediyorlar ÇİN GERCEĞİ Michcl GORDEY (L'Express muhabiri) FRANSA DISİŞLERİ BAKANI, K1RD1ĞI POTLARLA ÜN SALDI Kosta DAPONTE PARtS Fiziği bir îngiliz Lordu ile Alman asılzadesine benziyen Fransa Dışiçleri Bakanı Jean Sauvagnargues, Fransız diplomasisinin eski okulundan geliyor. Gözlerini korku ve hayranlıkla A'.manya'ya dikmiş îcuşakların çocugu. Babası Birinci Dünya Savaşında Alman cephesınde ölmüşlü. Kendisini yetiştıren annesi, oğlunun sanki «Alman işlerı uzmanı» olmasını istemişti. «Bu iş bu kadaria da kalmayacak. Almanlardan daha çok çekeceğimiz var... Almancayı öfrenmek çok isabetli olur» diyenlerdendı. Bir Fransız yazarına göre, iki dünya savaşı arasında Almanca ögrenen tüm Fransızlar çogunlukla böyle düşünürdü.. Silâh kullanmasını ögrenir gibi, Almanca öğreniyorlardı. İkinci Dünya Savaşında Jean Sauvagnargues Almanlara tutsak düşer. Ancak ana dili gibi konuştugıı Almancası ile kaçmayı da başanr. 1943" de Cezayirde General De Gaulle ile buluşur. Kurtuluştan sonra da, Sauvagnargues'in «müzakereci.v yanını gören De Gaulle, genç diplomatı özel kalemine alır ve Aimanya sorunları ile görevlendlrir. Sauvagnargues böylece «İlk metresine, ilk düşmanına ve ilk göz ağrısı olan Almanya'ya yeniden kavuşur.» 1955 yılına kadar «Alman işlerinde» uzmanüğın doruğuna erişen Sauvagnargues, Adenauer'in Al i I manya'yı Fransa ve dünya ile barıştıran Şansolye olmasında büyük kattada bulunmuştu. Fransa Dışişleri Bakanlığında (Quai d'Orsay) Aimanya ve Avrupa işlerini «en iyi bilen uzman» olmuştu. O günlerde kerdisini Richelieu ve Talleyrand'a benzetenler bile çıkmıştı. lan Giscard yönetiminin Dışişleri Bakanı olan altmış yaşındaki Jpan Sauvagnargues, eski mod& bıyığı ve yaptığı «küçük gaflarla» Chirac hükürnetinin eleştirilen bakanlanndan bin... Bır ziyafette ünlü piyanıst Arthur Rubinstein'i, birkaç yıl önce ölmüş, ünlU orkestra şefi Arturo Toscanini ile karıştırarak ve de dil sürçmesi ile de oiacak «nasılsınız. mösyö Toscanini?» o«'.ıesl meşhurdur .. Filistinli LicSer Yaser Arafafla candan bir şekilde el sıkışmasım eleştirenlere de «Eh ne yapalıın, bana elini uzatmıştı» diyecekti... 800 milyonluk halkın besienip giyindiği, ev bulduğu, eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlandığı bir gerçek Fabrika, atölye, köy hatta askerî birliklerin üretim durumları Çin'de en çok konuşulan ve tartışılan bir konu • . ; : ı FRAVSIZ L"EXPRB:SS DERGtSÎ, MfHABtRt MÎCHEL GORDEY'İN BİR SÜRE ÖNCE YAPT1Ğ1 ÇtN GEZİSt İZLENİMLERINt YAYIMLADI. BUGÜNKÜ ÇİN HAKKINDA İLGİNÇ GOZLEMLER TAŞ1YAN BU YAZ1 DİZİSINİ ÖZBT OLARAK SUMJVORUZ: Çin gerçeğini daha yakından kavrayabilmek için iki veriyi heıaba katmak gerek. Birinci veri: Çin'de yırmı altı yıllık. komünist •önetim tarafından gerçekleştirilen ilerlemelerı hiç künse inkâr Kiemez. En düşmanca tavırlı gözlemcüer bile, daha kısa süre önca sçlıkla, salgın hastalıklarla uğraşan 800 mılyonluk bu halkın besendifini, gıyindigini, ev buldugunu ve genel bir eğitimle seilık îismetlennden yararlanabildiğini kabul ediyorlar. İkinci veri: İster gazeteci, ister diplomat, ister sanayici, isler :urist olsun, her «yabancı dost» Çin'de ancak kendisini konuk eden S'etkililerin seçokleri şeyleri gönir. Ben de Çin'de kimirüe konustuysam yanımda hep en az iki ;epirmen bulundu. Bu görüşmelere iki ya da üç de «Parti kadrosu» iatUıyor ve not tutan yalnız ben olmuyordum. Çin'de, 1871'deki ilk gezime kıyasla gördügüm Uk değişiklik Pekin havaalaru görevlüerinin bu kez İngilizce bilenlerden oluşması; ancak iç hatlardaki uçak seferierinde sürekli gecikmeler Çin'in siYil havacüık çağuıa uiaşamamış olduğu kamsına hak vercıriyor. Pekin Oteline \annca büyük bir şaşkınlık: İçiyle de dışıyla da Amerika'dakileri aratmayan bu otel «yabancı dostlar> için. Otelin altındaki büyük holde, yaldızlı çerçeve içinde kırmızı fon üzerine Ingıüzc* ve Çince bir yazı: •Dünyanın her yerinde dostlanmız var!. Ancak oteün bir de eski boUlmü var. bununla tam bir çelişki jaratan. Her iki bölüm de gecegündüz silâhlı nöbetçilerle korunuyor. Olağan Çinlileri «yabancı dostlar>dan apran göriinmez perde de ot«lden başüyor: Özel izni olmayan hiç bir Çinli otele giremiyor. Sürgün... Daha sonra ise Sauvagnargues'ın parlak başlayan bu kariyerinde bir parantez açılacaktı. Tunus'ta Büyükelçi olarak geçırdiği sekiz yıl onun için bir «sürgün» de olacaktı. Habib Burgiba 1964 de topraklan millileştirmeyi kararlaştırmıştı. Bu beklenmedik karar Paris Hükümetini şaşırtmış, olup bitti karşısında bırakmıştı. Büyükelçi Jean Sauvagnargues, Tunus'un lideri Burgiba'nın bu niyetlerini önceden kestırememiş, Paris'i uyaramamıştı. General De Gaulle bu ihmali affetmeyecek ve Dışişleri Bakanı Couve de Murville de Sauvagnargues'i daha uzun bir süre Tunus'ta «cezalı» bırakacaktı. Bugün ise Jean Sauvagnargues, kaderin ve tarihin garip eiivesiyle, Fransız basınında «Couve de Giscard» diye anüıyor. Sauvagnarguas, l!H4'te beklemediği bir anda Dışişleri Bakanı olarak Sen Nehri kıyısındaki Quai d'Orsay'e taşınmadan önce, yeniden Alır,.anya'ya dönebilmiş ve Ren kıyısında tam dört yıl B'.iyiıkelçilik yapmak îırsanm bulmuştu. 1971'de ABD, Fransa, İngiltere ve Sovyetler Birliği'nin, Berlin'le ilgili anlaşmalannm müzakerelerinde Sauvagnargues önemli bir rol oynayacak, Almanlar'ın sevgi ve takdirini toplayacaktı. De Gaulle ve Pompidou'dan daha «Atlantikçi» olan yeni Cumhurbaşkanı Valerj Gıscard d'Estaing bundan beş yüz gün kadar önce işbaşına gelirken, kendisine Almanlarla işbirliğinde yardımcı olabilecek yetenekli bir teknisyen, nüanslı bir diplomat anyordu. Her türlü sürtüşmeden sıynlabilecek, esnek bir diplomat. Fransız meslektaşlanmızdan Claude Boniean'ın da dediği gibi, hem öış politikadaki görüş aynlıklanna rağmen hükürnet kadrosu ;çindeki birliği korumak, hem de Federal Aimanya yöneticilerini kaçırmamak istiyor du. Ömeğin Jean Sauvagnargues'ın bir Henry Kissinger ile kavga etmekten kaçmacak bır diplomat olduğunu biliyordu. VVashington'u kızdırmayacak, Aimanya yı «idare edecek» ve aynı zamanda hüicümet içindeki birliği sağlayabilecek nüanslı bir diplomat. süplesli bır «tüy siklet» aranmış ve bulunmuştu... Sauvagnargues, Rubinstein'i öimüş olan Toscanini ile karıştırıp, Nasılsınız, mösyö Toscanini?,rt demişti Aile yaşamı.. MAO VE ÇU EN LAÎ İKÎLİSt Bazı büyük kentlerin mahalle komitelerinde parti kadrolannm yönetiminde yapılan toplantüarda «tartışma ve ikna» yoluyla doğum yapacak genç kadmların sayısının saptandıgı da bazı gözlemçiler tarafından bana aktanldı. Sauvagnargues, Kudüs'teki bir toplantıda d* sanki İsrail'de tedhişçi örgütlerinin bulunmayışından üzüntüsünü belirtmek isterroiş gibi «Ne yazık ki..» demesi de hatırlarda... Sauvagnargues'ların Hobby'si, dekorasyon. Fransa'run gerek Tunus, gerekse Bonn'daki Büyükelçilik ve Rezidanslannm salonlannı kendi zevkleriyle modern stilde döşemişler, kankoca kendi çizdikleri krokilerle salonlannı süslemişler. Duvarlarına da Hartung, Manessier gibi çağdaş sanatçıların resimlerini asmışlar. Oğullarından ikîsi Pariste okuyan hızlı derrimci gençler, kuları ise Bonn'da Aiman okullarmda okumaya devam ediyor, ailenin geleneğini süraüıüyorlar. Özel ulaşun îşçiler ve konutlan Işçiler, fabrikalannm hemen yamndaki toplu konutlarda otunı yorlar. Konutlarm tümü de iki oda ve 2325 metrekare büyüklüğünöe. Tuvalet ve mut£ağı ise üç hane ortak kuüanıyor. Görüştüğüm bütün Çinliler bana içten bir konukseverlik gösterdiler. Tanıştığım Çinli ailelerin tümü de kentli Çinlinin beş zenginlik ve bolluk belirtisine sahipti: Eir bisiklet, bir dikiş makinesi, bir radyo, bir ya da birkaç çalar saat, bir ya da iki kol saati. Çin sokaklarında ilk dikkati çeken şey bisikletlilerin sayısı oluyor. 4 milyon nüîuslu Pekin'de bir milyondan çok, 3.7 milyon nufus'iU Şangay'da ise 2 milyon kadar bisiklet olduğu söyleniyor. Sokaklardaki trafiğe de bisületliler egemen, seyrek otonıobillere dilerlerse j'ol veriyorlar. Otobüs, troleybüs ve metro gibi taşıma araçlan ise tıkabasa dolu oluyor. Çinli yetkililerin bu konudaki kaygılan. «bu yığılma ve zaman kaybetmelerin fabrikaların üretimine zararlı olduğu» biçiminde. Fabrika. atölye, köy, hatta askeri birliklerin üretim durumlan, Çin'de en çok konuşulan, en çok anlatılan konu. Eger mihmandarım yurttaşlarmın spora da böyle canlı bir ilgi duyduklannı söylenıeseydi, Çin'de konuşulan başka bir konu olup olmadıgını ben oniara soracaktım. Çin'de evlilik için öğütlenen ya.ş erkeklerde 28, kadmlarda 25. Gerekçesi: Bu yaştan önce tüm fizik ensrjisinir. ulusal ekonominin gelişmesine verilmesi. Otuz yaşında bir sürü delikanlı hâlâ ailelerirun yanında ya da fabrikalann «bekâr yatakhanelerinde» kalıyorlar. Kırsal bölgelerde bu kuralın aynı kaUlıkta uygulanamadığım sanıyorum. Ancak Şangay nhtunlarında görülen çiftlerin sayısı da irvsan dogasının ideolojik engeller karşısında pek tınmadıgını ortajn koyuyor. Aslmda sorun. Çin'in korkunç bir hızla artan nüfusunu biraz olsun disginleyebilmek. A ile planlaması komısunda Çinli kadnılar sUrsili olaTak egitiliyor, dofum komrol hapları dağttılıyor, hatt» Çinli doktorlann ayda bir kullanılan bir iğne bularak bu alanda büjük atılım yaptıklaımdan da söz edildi. Huntse'nin mutluluğu Bay Yen Huntse tekstil tabrikasında ustabaşı, 42 yaşında. Ayda 82,50 yuan kazanıyor (yaklaşık 800 Türk lirası\, karısı da isçı ve aylık ücreti 70,60 yuan. Bu fabrikada yirmi dört yıldır çalışıyorlar. Aylık kiraları her şey dahil (su, elektrik ve fabrikaya ait iki yatak, iki masa, iki tabure"ı 3.70 yuan. Yukarda saydığım beş zenginlik belirtisine onlar da sahip. «Ücretleriniz yeterli mi?» soruma şu karşılığı aldım: «Tabii. Bütün ihtiyaçîanmızı karşılıyor. Karımın da benim de ücretlerimiz, fabrika ortalamasının üstünde. Kültür Devriminden beri fabrikamızdaki ücretler konusunda tartışmalar yapıyoruz. Yüksek ve düşük ücretler arasındaki farklılıklann azaltılması gerektifini düşünüyoruz. Eskiden atölye şeflen ve kadrolar ayda 90100 yuan alırlardı. Artık bu ücreti yalnız en eski işçiler alabiliyor. Siyasal eğitimim sırasmda ücretimin hiç de düşük olmadıgını, tam tersine yüksek olduğunu kavradım ..» Çin'de aylık işçi ücretlerl ^5lOü yuan arasında değişen sekiz kategoride belirleniyor. Kadrolar için ise yirmi altı ücret kategorisi var. > Kentte yaşayan ÇinJi ailenin zenginlik belirtileri: Bisiklet, dikiş makinesi, radyo, çalar saat ve kol saati ' Doğum yapacak genç kadınlann sayısı, tartışma ve ikna yoluyla saptanıyot Ren kıvilarından Evlilik ve nüfus planlaması Pot kırmak.. Fransa'da bugüne dek işbaşına gelrniş tüm rejimlerden en prezidansiyel (başkanhtt) rejim sajıJean Sauvagnargues Aynı zanıanda iyi hir müzakereci.. YARIN: Çin'in So^etlere karşı hazulığı