25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
• Sahibı: Cumburlyet Matbaacüık va Gazetedlik T.A.3. edına NAUtR NAUı • GeneJ Yayın Müdürü OKTAT KLRTBÖKI • Sorumlu Yazı îşlerı Müdürü: Bİ LENT UIKMENER • Basan ve Yayan. CLMHLRtYCT Matbametlık ** GazetecUik T.A.Ş. Cagaloglu. Halkevı Sok. No: 39 4) TtUiRAI1 ve MEKTÜF adreaı: CUMHIJRİYET ISTANBüt Posta Kutusu: lstanbul No: 246 Telefonlar: 22 42 90 32 4? 96 22 42 97 22 42 98 22 42 »9 BASTN AHLÂK YASASTVA UYMAY1 TAAHHtT EDEB * • BÜROLAR: Ankara, Atatürk Bulvan îenet Apt. j . Yenlsehlr, Tel: 177477 2557U1 • tZMÎR Hallt Zıya Bulvan No. 6S, Kat 3, Tel: 31231) 24709 • GÜNEY * tUeri: Atatürk Cad. ügurlu PasaJ, Tel: 14550 1B731 ABONE «• A71AR: 12 6 3 1 Yurtlçl 540 270 135 45 Yurtdısı 810 4U5 203 ""/.60 Ülke eruplanna ve agırlıSın» Före. uçak farta okuyııcu tarafından ayrıca ödenu 4, a «. Sayta (Santımi) „. ... 12ü öltlm Mevlıa Teşekkür (5 Santlml) »KJ Nışsn NiKhh Evlenme Dojruro 225 Yavın Hayatı (KELIMESÎ) . » « . « . . Kayıp iKELİMESh ... „ ». BasüJı (MAKTTJ) . . » . 3 ~ 3 ve ı Sayfa (Santtml) »0 Urt »40 Denktaş bağımsızlık sle almanın zamanı geldigini anatan Denktaş, «Yıne ilerde ou nüstakil durumda elimizı uzaır, müşterek Dir hükümet «urna yonıine gıderiz. Bunlar öeum görüşlerimdir» şeklinde *.o ]u*muştur. Yenı bır aşamaya gellndigini e ılerısı ıçın atılacak adımiarın le olacağının saptanması gerekıftını oeürten Denktas, eazete:üerın Dir sorusu üzerine «Beum düşundügürn gıbı, nüKümet, ıyn devlet ilânı gerekli nu, deîil mı konusunda hiç şüphe yokur ki, Türkiye kendi açısından. ıcendi dış temasları açısından. tendi üst çıkarlan açısınaan deîerlendirmesini yapacaktır» demiştir. Denktaş bir gazetecinin «Baİımsızlık ilân ederseniz, yeniden Sörüşmelerin başiamasındaki am ç ne olacaktır?» sorusu Üzenne. «Yine merkezi bir ıdare Jcurulmasına gidilebilir. Ayn devlet ilân etsek dahi, federal ve konfederal bir sisteme gidilemlır ve gidilmesi akıl harcıdır. Sis temler açısından bir gelişme olabilir. Eşit şartlar altında oturmuş olacağız. Eşit oturüajtumuzu Makarios'un görmesi ortaya cıkmış olacak» cevabını vermişür. Bir gazetecinin «O zaman, top lumlararası förüşmelerin Rumlar tarafından başlatılacağı ınancını taşıyor rnusunuı?» sorusuna da su cevabı vermiştir: «Ben henüz bu inançta değilim, bu şartlar içerisinde. Fatat biî 'am eşitlitimizi ortaya koyup bir devlet haline gelirsek o zaman baska çaresi kalmadığttn Rum toplumu anlayabilir. Ve Makarios'un kurtancı olmadığmı, kendilenni mahveden bir lider olduğunu görmüş olurlar. Pakat bunlar hep düşüncelerdir. ortaya Konulmuştur ve benım görevim mıll! bir davada gerekli duyduic(B«Ur»fı l Navfada» lanmı ortaya koymaktır. Degerlendirmek ve bize yesil ışık yak mak, bizi desteklemek anavatanın işidir. O da kendi degerlendirmesidir, ona karışmayız.» OLAYLARIN «ARDINDAKİ BAŞKENT NOTLARI (Basurafı (. Sarfad») sorular boyleydi. Yaman meraklanıyor îstanbul, Ankara'da olup bitenlere kimüeri de vanu, başkanlan neden seçmiyorsunuz?» diyor. Sanki ben MC iktidarıyım. İşimiz yazmak oldugu kadar sorulan da kimi zaman «Şifahi» olarak cevaplamak oldugundan biidiklerimizi, duyduklanmızı anlatarak meraklan gıderraeye çalıştım. Ankara, dunyanın en kirli nav% lı kenti.. Üç kirli havalı kentin başında geliyor Türkiye'nin kal bi Ankara.. Tüm bozukluklar bu havadan mı yoksa? Telenzyona şöyle bir bakarken, çocuk ağladıgı zaman kendi kendine sallanan beşik yapan. bunun da ihtira beratini almak üzere olduğunu açıklayan bir şarkıcı bay. hemen yeni bir buluşunu açıkladı. sankı sallanan beşikten da ha önemsizmiş gibi, bu yeni bu luşu da tüm kirli havayı temız lemek.. Şimdilik sır olduğu için bunu nasıl yapacak açıklamadı... A be kardeşim, ölüyoruz tüm kent halkı, dil, din, ırk, mezhep, cins [arkı tanınmadan, emekçi, lüpçü. politıkacı, öğret men, öfrenci, kapıcı, müdür; bakan Başbakan, Cumhurbsşkanı. parti yönetim kurulu, zengin. fakir, yollu yolsuz hiç fark tanınmadan gün gün ölüyor bu kentin insanları.. Beşik sallama nm, ceviz oynamanın, şarkı söy lemenin sırası mı? Madenı ki. kirli havayı apak edeceksin Bu işin hediyesi neyse şıp diye verelim, etme eyleroe, arüaşıldı ki, son umudumuz sensin. Hani benden rica etmesi.. Bizim gazete, işçilerine «kirli hava zammı» veren tek iş yeri.. Zammı sana devıedeyim, oldu mu? lular ortaya çıkarılmazsa. bu «tddia ve yakıştırma» resmen üzerinize kaıacaktır.. Hele hele bay Türkeş, ülkücü gençlerinin katillerini ortaya çıkartamazsan en çok vebal de senin üzerinde olaoak... Titre ve kendine dön, katiler bulunamazsa hükümetten çekileceğinı millete apaçık ilân et... m 6ERÇEK D«fflir«Tin a^ıklamısı Çanakkale'de karaya oturan Amerikan şilebini kuriarma çalışmaları başladı Turhan NAftlER CANAKKALE Sovyet Rusya'nın Novnosiski limanına 47 hın ton buğday getirdigi sırada, Geliboiu açıklannda Lübnan ban dıralı Karin gemisiyle çarpışarak karaya oturan Ot'erseas Joyce admdaki Amerikan şilebinin kurtarma çaUşmalanna dün başlanmıçtır. Geliboiu Liman Başkanı Turput Ege'nin verdiği 'bilgîye göre, dün sabah olay yerine gelen Alemdar kurtarma gemisi Amerikan şüebmi yüzdürme çalışmalarına bajiamıştır. Çarpışma anın da iskele tarafından derin bir yara alan Amerikan gemisinin kayaUk bolümde karaya oturması ve yüklü bulunmasırun kurtar ma çalışmalannı güçleştireceğini sfiyliyen Geliboiu Iaman Başkanı, burun kısmından yaralı olan Lübnan gemisi Karin'in de olay yerinde bulunduğunu bildir miştir. Öte yandan Bandırma'dan Ispanyaya maden götürdügü sırada önceki gün kötü hava şartlan yuzünden Çanakkale önlerinde karaya oturan Yunan bandıralı Aghios Spyridon gemisi de dün sabah esen şiddetli lodos İ\T tınası sırasuıda kendılıginden yüz müştür. Çanakkale Liman Baçkanı Vedat özkan Yunan gemisinin liman» getirildigini ve su altı kontrolü yapıldıktan sonra yoluna devam edeceğini haber vermiştir. «Financial Times»e göre, Türk Hükümeti, devlet sektörünü genişletiyor ANKARA (ANKA) Financial Tünes gazetesind» TUTK hülcümetinin devlet sektöriir.ü genişleteceği konusunda b'r /?.zı yayınlamış, hükümetır 100 milyon Sterlin sermayeli dört ayn devlet şirketi kuracagı najTi uzerinde uzun bir biçunoe durulmuştur. Yazıda, kuruluşiann " n e r birinin büyük endüstn>?l projeleri üstleneceği ve dizel :notorlar: ve taşıma elektroTiskanik aletler mekanik ale*!er. ve elektronik aletîerin üretirr.inde bulu nacağı bildirilmiştii". Sanayi ve Teknoloji Bakanhğının kuruluşlarla ilriH hazırlıklarınm. bu yıl sonuna kadar tamam lanmasmın beklendiği bildirilen yazıda projelerm yapımına önümüzdeki yıl içinde geçileceği belirtilmiştir. Kuruluşlardan Tümos,an'ın ben zin ve dizel motorlan. dışuler ve mil yapımında, Taksan'ın, agır tezgahlann ve me'^aııık aletlerin yapımında T;sta;ın Silâhlı Kuvvetler ve difer kamu kuruluşlan için, elektronİK cihaz ve makinelerin yapınr.r.cîa, Temsan'm ise, ağır elsk'ıo mekanik alet'.erin yapımmda bulunaoagı bildirilmiştir. Başbakan Süleyman Pernirel'in sağ kanat koaiisyonurun. ıki yatınm bankasınm kunıimasina ka rar verdiği de yazıda kavdedilmiştir. Yazıda ayrıca T'iri'ye'nin dunyanın sayıiı haşhaş üreten ülkeleri arasında otdugj ancak bu yıl ithalâtçı durumura geldiğine işaret edilmiştir. Toprak Mahsüüeri Oîisince bu yj 10U0 kg. saf sodem. 2 bin ki.ogram kodein fosfat ve bın k; osram diodin ithal edilmış o'.dnğunun açıklandığı yazıda, Ti.rkıye'nin hu yıl 900 bin ton olan çmento ihracatınıp. gelecek y:1. 3 milyon tona çıkacağı ilade edilrrı^tir. BaşbaKan Demirel de daha sonra yaptıgı açıklamada, BM ka rarının bir değerlendirmesini yap mış, BM^ye Rumların bir karar almak için gittiklerini, Türk Sı lâhlı Kuvvetlerini Kıbns'ta ısgal kuvveti olarak görmediklerini, BM'ran yeni aldığı kararır. 3212 sayıiı karardan farklı bir karar olmadığını belirterek «Aslında BM'nin kararlarına iştirak edip, icaplanm yerine getirmeme gıbı bir duruma düşmektense, icabı yerine getirilmeyecekse o karara katılmamayı daha açık bulduk. Türkiye, yalnız kalmış gibi, kopanlan bir fırtınaya da çok fazla itibar ettneye imkân yoktur Kıbns meselesinde dunyanın tav n dün ne ise, bugün de od ır. Bizim aleyhünize değişen bir şey yoktur, dunyanın tavnnda. bizim lehimizde degişen bir şey yoktur. BM karanndan Türkiye'nin birşey kaybettıği, veya birşey kaybettiği gibi iddialara çfiK miyük ağırlık venniyorum. Knyoet tiğimiz bir şey olmadığmı ıfade ediyorum» demiştir. Kıbns'ta bir fiili durum o!dugunu, bir de Kıbrıs'ın milletlçr arası öurumu bulunduğunu sın latan Demirel, «Fiili durum m milletlerarası durum halen inti bek halinde degildir» konuşmuştur 1974 Temmını Kıbrıs'ın kuzeytnde Türklerin yerleştiğinı ve onlarır. sılâhlı kuvvetler tarafından ntmaye edildığini, bu fiili durunvıi gcrmek gerektiğini behrten Başbakan,. hiçbir şey olmarms çibı 1!74 temmu7 bncesine dönülmesınin mümkün olmayacagını SJV ltmiş. Kıbns'ın siyasi cözümünü bulmak için hükümetin loınücıı.' gu günden beri gayretler sarfettitini. bu gayreMerin hükümet programında yazıldığı »ekilrle sarfedüdiğlni bildirmiş, «riükü rret programının çizgüeri:.!, çer cevesıni aşan bir gayret soz korusu degildir. Ama bu (jayretlerden bu zamana kadar bir rietico alamadık. Siyasi çözüm kaısılıklı uzlaşmayı, anlaşmayı gerekt'.rir. Rumîar sadece 'îürk kesiminden parca koparmak heve sınde olmuşlar ve eski haip dör.nıenin vollarını aramışlar, oür.yanın bizim üsrumüzde basKisı.a kullanftrak Kıbrıs'ı sski h?.line fötürmek istemişlerdir. Hal böyle olunca da bir neticeye varmak imkânı olmamıştır. Fiili durumu hiç bir zaman kabul eder görunmemişlerdır. Siyasi çözüm esasen o kadar kolay t** degildir, çok mujlak bir nıeseledir» demiştir. Demirel. Makarios meseler.in içinde oldugu sürece Kıbns sorununa siyasi solüsyon bu'.mantn güç ve imkânsnlığındarı söz etmiş, bir gazetecinin sorusu üzerine baska ülkelerin oylannın yorumunu yapamayacagını söyle miş. E>enktaş'ın bağımsızlık üan isteğini dinlediğini belirterek şöyle konuşmuştur: «Mesele fevkalâde incelikleri olan fevkalâde bnemli bir konudur. Bizim hükümetimizin Kıbns politikası programında yazıldı*ı şekildedir. Sayın Denktaş' ın söylediği seyler yeni bir değerlendirmeye tabi tutulabilir. Ama çok çabuk karar verilmesi kolay olan seyler degildir.» 6ücü Demlrel, BM barış gücünün Türk Federe Devletinden çıkarümalan konusunda bir şey söylemeyecegini bildirmiş, Kıbrıs sorununun Kıbns'taki toplumlar ve onu aşan çerçeve içerisinde Türkiye ile Yunanistan arasında çözumünün daha kolay olacagını anlatmış, o zeminin dışına çıkıldığı ölçüde Kıbrıs sorununun siyasi çözüme ulaştınlmasının güçleştiğini açık lamıştır. Cumhurbaşkanı'ıun Gezjlezi (BaşUrarı 1. Saytada) Türlcly» Cumhuriyeti An«yiM>ında Cumhurbaşkanının tarafıız ol duj'i ydiılıdır. 17. maddcyt &ir*, Sayın Korutürk «O«vletın b a f d ı r ı V* «Milletin birllğlni temtil «4*r.> Tutum *t davranıflarında »u «aya bu partinin «cya c«pnenin Içın* girraemck dıkkat va aranı Cum^ıırbaskam xa4 v«va sol hcrhangi bir siyasal akımdan dcğil, Anayasa'dan yanadır. Kuv kusuz bu tarafıızlık, dcvletin hem içe donük hem de dt»a döniik yajantıtında geçerlidir. İ^ie sayın CumhurbaşkanHnııın dış gezilerini de bu aniama gar* değerlendirmek gerekiyor. Eğ«r bu dış geziler belırli bir liyasal akımın dış politikasını oluşturmak ym.eüşi içine girmeye başlarıa, üitünde diişünmek gerekir. Hiç kuskusuz Atalürk'ün cYurtta barıj, dünyada barış» ilkeşine gere hem komsularımızla, hem de uzak dünya devlelleriyle iyi ilişkikr sağlamak ve iç rejimleri ne olursa elsun, cesith devletlerle ulusal çıkarlarımızın ongordüğu tema>ları yap mak gerekli bir görevdir. Bu allnda hiç bir smır düşünülemez. Buna rağmen Cumhurbaşkanımıtın son gezileriyle Ortadoğu'da çiıilmeye başlanan gelişim, belirli bir politikaya doğru eğilimin izlenimlerini yansılmaktadır. Bu poütika, adına milliyetçi cephe dediğimir partiler koalisyonu doğrultusundadır. Şu günlerde Türkiye'ye şilâh ambargosu uygulayan ABD'nin Ortadoğu'da kurmak istediği dürenin temelleri once Bağdal Paktı'yla aiılmıştı. Aradan 20 yıl geçmiştir; vc şimdi ABD, Ortadoğu'da bu yıpranmış ve eski politikayı canlandırmak ve dunyanın yeni gellsimlerine ters düşen bir siyaseti ayakta tutmak istemektedir. Ceph* iktidarı da bu çerçevenin içindedir. Türkiye Parlamentosundaki muhalefet ise, zaman asımına uğramış bu tür çabalarm boş olduğunu; cok yanlı ve dinamik yeni bir politikaya açıtışta ulusal yararlar bulunduğunu ileri sürmektedir. Sayın Cumhurbaskammızın, Alatürkçü görenekler içinde yetistiğl bilinmektedir. Bu bakımdan »on dıs gezilerinin bir bilançosunu yapacağı kuskusuzdur. Türkiye'nin Oevlet Başkanı, geriye dönük, asın mış, yıpranmış iliskiler çerçevetlnde dış gcziler programıyla yatinmemtlidir. 1150'lerde, hıtta 11M larda Iran, Pakistan ve Türkiye bir başka dünyada yaşıyortardı; şimdi bir başka dünyada yaşıyorlar. Eğer yeniden canlandırılmau Ittenen Iliskiter, yenf dunyanın kosullannaTıyufiilu v» denk çlzgîteTf t * sımıyorlarsa, umulan sonuçlar elde «dilemeyecektir. Cumhurbaskammızın gczilerini bu anlamın kapsamında değerlendirmek zorundayız. Çünkü kişilikler ne denli değerli olursa olsun, çağın gldişi ve kofullanyla uyumlu ve orantılı oldukça olumlu tonuçların sağlanması olaııdır. Çivikıran'ın (Ba»Unfı I S«Tf»da) TRT Genel (Basurafi 1. S»yfad») Ecevif Denkfiî Öte yandan Kıbns Türk Federe Devleti Başkanı. saat 18'de ise, CHP Geneî Başkanı Bülent Ecevitle bir görüşme yapmıştır. Ecevit, görüşmeden önce basın men suplanna, «Türk milletinin ağırlıgını yanına alacak aktif bir politika ile Kıbns sorununun kolaylıkla çözülebileceğini, Kıbns Ulusal Türk toplumunun umutlarma uygun bir şekilde çözülebilecegi kamsındayım. Bu konudaki kanımı, umudumu koruyorum ve her zaman koruyacağun)» demiştir. Ecevit Denktaş göriişmesi. 1.5 saat sürmüştür. Denktaş, bir basın mensubunun adada bagım sızlık ilânı konusunda Demirel Hükümetiyle arüaşmış olunup olunmadığı yolundaki bir soru üzerine, açık cevap vermekten ksçınmış, «Ben sayın başbakanla görüştükten sonra bir konuşma yaptım. Eminim sayın başbakan da basın mensuplarına bir açıklama yapmışlardır» yanıtını vermiştir. CHP Genel Başkanı Ecevit de, Denktaş'ın BM'de karşılaştıkları durumla ilgili olarak ayrıntılı izahat verdiğini soylemiş, «Kıbrıs sorununa çözüm gittikçe güçleşmiş bulunuyor» demiştir. Ecevit. şunları söylemiştir: «Dış politika bir bütündür. Bel li çözümler o bütünün içine yer leştirilerek geçerlik kazanır. Biz Ana Muhalefet Partisi olarak dış politikayı saptayan ve yürüten parti durumunda değiliz. Belli bir adım önerdiğimiz zaman, onun gereği olan diğer adımları atma olanagımız yok. Her şeyden önce hükümetin bu konudaki tutumunu açıklığa kavuşturması ge rektir» Bunun üzerine dün sabah TRT Genel Müdürlügündeki çalışmalarına hiç bir şey yokmuş gibi devam eden ve bu arada bolge radyoian müdürleriyle daha önceden planlanmış olan toplantıya katılan Yalçıntaş öğleyin Başbakanla yeni bir görüşme yaptıktan sonra Demirel'in bu konuda açıklama japma vaadini tutmadığmı saptamış ve öğleden sonra genel müdürlüğe gelerek eşyalarını toplamıştır. Bu arada bölge müdürleri toplantısı devam etmekteyken Yalçıntaş'ın bu toplantıya katılmaması ve çeşitli yorumlara uğraması üzerine, TRT Genel Müdür lügünden bir yetkili, radyo müdürlerine özel olarak «Genel müdür galiba istifa ediyor, eşyalannı topladı» demiştir. Yıda etti Yalçıntaş'ın mesai arkadaşları na veda etmesi saat 18 sıralaruıda olmuştur. TRT Genel Müdürü bazı daire başkanlarını toplayarak, genel müdürlükten ayrıldığını bildirmiş, ayrıldığı zamana kadarki ortak çalışmalanndan dolayı teşekkür etmiştir. Daha sonra babasmın İskitler caddesindeki evine pidip bavulunu hazırlayan Yalçıntaş daha önce özel kalem müdürü Ömer Masti aracılığıyla ayırttığı yatak lı vagon kompartmanındaki yerini almak üzere istasyona hareket etmiştir. Yalçıntaş'ı istasyonda sadece Ömer Masti uğurlamıştır. Yataklı ekspresin altıncı vagonundaki yerinde Yalçıntaşın kompartman komşusu Türk İş İcra Kurulu heyetinden Ethem Ezgü, kendisine istifasımn hikâyesini sormuş, ancak Yalçıntaş, bu konudaki sorulan bir haftadan beri gazetecilere karşı yaptıgı gibi, konusma konusunu başka yönlere çevirerek geçiştirmiştir. Yalçıntaj'tan sonra Yalçıntaş'ın istifasımn gerçekleşmesınden sonra hükümette ye ni genel müdür saptanması çalışmaları gece başlamıştır. Koalisyon partilerinin liderleri arasında yapılan görüşmelerde CX5P kanadı Basın Yaym Genel Müdür Vekilı Dogan Kasaroğlu ile eski CGP Milletvekillerinden Ali İhsan Göğüş'ün adlarmı ortaya atmıştır. MHP kanadı ise TRT Yönetim Kurulu üyesi Prof. $aban Karataş'ın adaylığını öne sürmüştür. Demirel ve Erbakan konuda olumlu ya da olumsuz bir tutum takmmamışlardır. TRT Genel Müdür adayı üzerin de koalisyon görüşmelerinin busün de de\ram etmesi beklenmektedir. Makarios'un sözleri Başpiskopos Makarios da' dün Leflcoşe'de yaptıgı konuşmada, BM Güvenlik Konseyi tarafından son benimsenen karara uygun koşullar içinde toplumlararası görüşmelere yeniden başlamaya hazır o'dugunu söylemiştir. a a' nm haberine göre. Makarios, BM Genel Kurulu'nca son benimsenen kararm. Kıbrıs sorununa hangi çerçeve içinde bir çözüm aranması gerektiŞini belirlediğini de öne sürmüştür. le İstanbul'd» topraga verilmiştir. Ankara'da Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu dün sabah komandolarca işgal edilmiştir. Dışardan geldıgi bildirilen bir grup komando, öğrencilere İstanbul'da ölen öğrencinin anısı için forum düzenleneceğini açıklamış lardır. Bu arada devrimci ögrencüer komandolarm davranışını protesto etmişlerse de, protes to eden öğrencilerden ikisi orada bulunan polis tarafından gözaltına alınmışlardır. Bunun üzerine devrimci öğrencilerden 700 800 kişilik bir grup, Milli Eğitim Bakanhğı'nın önüne giderek Bakanın istifasını istemişlerdir. Bunun gibi, Veteriner Fakültesini işgal eden komandolar, derslerin yapümasını önlemişlerdir. Derslere girmek istediklerini bildiren öfrenciler, polislerin işgalcilere engel olmadığmı söylenuşlerdir. Nifde Öğrenci Yurdunda üslen miş bulunan komandolar, Kurtuluş Lisesini de işgalleri altına «imışlardır. Bu nedenle ders yapmak isteyen öğrenciler zor kullanılarak okula sokulmamışlardır. Bu arada olay yerine gelen polise komandolardan birinin taKanlı günler... banca çektifi. ancak bu komandonun arkadaşlan tarafından kalstanbul dükalıgında bır relâş çınldığı bildirilmiştir. var.. Balıkesir yöresinden çıkAnkara Hukuk Fakültesi öğren mış haber... Bır hareket yapıia cileri de, akademikdemokr«tik cakmış önümüzdeki aylarda. ya bazı haklarını alabilmek için üç km bir lamanda.. Bu ögrencı ha gün süreyle bir uyarı boykotureketlen bunun provası tmış.. na başlamışlardır. Solu geçin, sovana bulasmışlar Adana Mühendislik Yüksek bıle kıtır kıtır kesilecekmis. Mı Okulunda komandolar dün sabah sır'da oturan bir Ahmed var olay çıkartmışlardır. Taş, sopa mış, Osmanlı hanedamndan son ve zincirlerle ocaklı olmayan bır kalıntı Ahmed'miş bu Ah gençlere saldıran komandolar, med.. Epey de parası vartmş ve kendilerinden olmayanları okulde desteklıyormuş bu hareketı.. dan kcvdukıan sonra tüm binayı Kanlı şeyden sonra, bu Osmanlı ışgal etmişlerdir. Olaylar sırasınkalıntısı Ahmed tahta çıkacak da k.omandoların tabancalarını mış.. Yönetim îngiltere'dekı gi ateşledıkleri. bazı oârencilerin bi olacakmış.. «Peki. dedim, taş. sopa ve zincirlerle yaralan• kesilenlerin yerine kimler ge dığı görülmüştür. lecek? Hazırmış.. lrak Türkleri, Malatya Mustafa Kemal Egitim tran Türkleri. Türkistan Türicleri. Kırgız Türkleri, yani dışar Enstitüsünde okuyan komandoda ne kadar Türk varsa, kesilen lar ile bunlan dışardan desteklelerin yerine bunlar getirilecek yen bir grup, İstanbul'da öldümiş.. Çok kanlı olacakmıj bu iş, rülen arkadaşlarının katillerinin ama çok kanlı.. Herşey hazırmış, bulunmasmı isteyerek boykota kesileceklerin listeleri, bölgeleri bEşladıklarını ileri sürerek okuneyim.. Evet. ne yapalım, elle ee lu isgal ermişlerdir. len düğtin dernek.. Mamafi bu İsianbul'da iş arada ne ohır ne olmaz deyip lstanbul Üniversitesine bağlı Hz sevgili okurlanma wzı veda edeyirn pesin peşin. hakımzı vn~ Fen ve Edetayat Fakülteleri bi^â^ eöİn.: tsirT şakası yoTt. *H»ı rml t ı dün sabah komandolar taarada Kızılay'a da bir öneride rafıhtlan" X$gSt edilmiştir. Ptallsin bulunayım. kanlan ziyan etme herhangi bir müdahalesiyle karsinler. doldursunlar sişelere gün şılaşmayan komandolar, okul içm de bulunan ve okula geimekte ohır gerekir... olan öğrencileri silâh zoru ile dükatılmaya tyi lokantaya gidip bıftek is zenledikleri foruma tediniz mi sorarlar, nası; pişsin, zorlamışlardır. kanlı mı olsiın diye... Bu da öyGelen ögrencilerin üstlerini de le, kanlı olması plan^anmış ol arayan komandolar. daha sonra du olacak isim babaii da ben gelenlere okulu terketmelerinı, olayım, «biftek harekâtı » Ülkü Ocakh İsmail Tıglı için bir günlük boykot ilân ettiklerini • 1970 öncesinde BaşDHkan De söylemişlerdir. Komandolar, bu mirel ile bir yılbaşı çrcesi Baş arada, kendılerıne karşı koyduğu bakanlıkta «vaki dav<>tj üzerine belirtilen asistan Müfit Giresunsöyleşirken, öldürülen çençler lu'yu döverek yaralamışlardır. den, katillerinin buiıınmayışınCenaze löreni dan yakınmıştım. Demırel üzüldügünü bildirmiş, eklemışti: «Bir Silâhtarağa'da kaldığı evde baotobüs kazası oluyor vırmibeş, şına sert bır cisimle vurularak otuz kişi ölüyor» *«lan ^emişti. öıdürülen Işletme Fakültesi ögSiyasal cinayetleri, o'oLrtis ka rencisi İsmail Çivikıran'ın cenazası olarak, görünen »a da gö zesi dün devrimci ögrencilerin lstanbul Üniversitesi merkez birünmeyen kaza olaraK ele alan Demirel, katilleri yir.» bulun nasmda düzenledikleri törenden mayan. bulunamayan vıt<n ev sonra Kozlu mezarlıgında topralâtlarının bu son ter<i nayatlan ğa verilmiştir. Genç Sosyalistler Birliği üyesi için acaba şimdi lira çok çoğaldı «bir uçak Kazası o.uyor. Çivikıran'ın cenazesi Adlî Taiki>üz, üçyüz insan ölüyor» mü bıblikten arkadaşları tai"atından almdıktan sonra, yan kapımn kidiyecek? Bunu da yaman merak lanıyorum.,. «Ben polis miyim liti kırılarak merkez binaya gebeyler, yoksa savcı mıyım? Mem tirilmiştir. Devrimci öğrenciler, cenaze töleketin polisi vaaa, savcılan vaaa mahkemeleri vaa» mı diyecek? reninden önce İktisat Fakültesi Yok yok tüm suç, Erbakan haz anfisinde bir forum düzenleyeretlerinde .. Adamı ranat çalış rek, son olaylann ve polıs komando işbirliğinin, silâhlı saldıtırmıyor kaprisleriyle Hani pirıların deferlendirilmesini yapyasada yapıştıncı dartıjı var ya, mışlar. daha sonra kalabalık bir işte bu darlık hükümtftten çıkı grup halinde üniversitedeki töyor... Tüm yapıştıncıtor hüküme rene katılmışlardır. ti yapıştırmak için kullanılıyor Cenazenin merkez binaya getiAnkara'da... Yani tamir var hü rildiği sırada işgalci komandolar kümette. dökülüyordu da her bir polisin aldığı tedbir arasında üni yanından... versiteden çıkmışlardır. Bu araBaşkanlar seçimi bu rıafta çö da üç el silâh atıldığı duyulmuş zümlenecekmiş, haydi nayırlısı.. tur. Bu sırada devrimci öğrenciler Hele başkanlar oir seçilsin, komisyonlar neyim... St'yreyleyin «Bağımsız Türkiye». «Kahroisun cümbüşü Meclislerde... Bakarsı faşistler», ve «Muharremler ÖlBeyazıt nız ana muhalefet kıs jvkusımu mez» diye bağınrken; meydanında toplanan komandoterkeder, etmeli de... lar «Kahroisun komünistler!» DP Genel Başkanı Bozbeyli ne güzel soylemiş, «MC Hükümeti ve «Asiltürk istifa:» şeklinde gös tedbir getirmek şöyle duısun, şa terilerde bulunmuşlardır. Muharrem Çivikıran'ın Atatürk hadet bile getiremeden çekip gidecek . » Anlaşılan Osmanlı Ah anıtı önündeki cenazesi önünde med öyküsünü Bozbeyi: ae duy saygı duruşunda bulunulduktan sonra, cenaze Aksaray Valde Camuş... miine götürüimüştür. Cenaze töHaaa, Franco da nih*yet terki renine, Çivikıran'm üvey babası. hayat eyledi... Tüm y;ıu yandaş annesi ve dört kardeşi de hazır larına başsağlıgı ailer, scılarına bulunmuştur. katılmadığımı bildirİTim Cenaze. daha sonra Saraçhane. Bin kere sorduk, soracagız bu Fatih ve Edirnekapı yoluyla Koz gidişle, sağcıydı, solcuydu öldü lu'da topraga verilmiştir. rülen gençlerin katilleri kimlerSorusturma dır; bunlar neden bulunamazlar? Türkiye'nin koliuk kuvvetleri bu Morg raporuna göre, Çivikıkadar becerıksız midir; bulamı ran'ın kafatası arkadan vurulan yor bu katil ya da katilleri, ci sert bir cisimle parçalanmış ve nayetler gözler önünde işlenme dişleri de yine sert bir cisimle sıne karşın... kırılmıştır. Polis, olayla ilgili Eğer varsa yetkililerden soru olarak, öldürülen öğrencinin oda yoruz apaçık ortalıkta acaip söy arkadaşı Rıfat Coşkun ile Ve'a lentüer dolaşıyor. Deniliyor ki Inceler'i gözaltına alınmıştır. Bu (Bu gençleri özellikie sağ kanat arada adı açıklanmayan bir üçün taki gençleri madem ki solcular cü öğrencinin de arandığı bildiöldürüyor polıs bunları solcu ol rilmiştir. masına rağmen her zaman olduİTÜ öğrencisi îsmail Tığlı'nın gu gibi neden yakalamıyor? Genç öldürülmesiyle ilpili olarak da ler, bazı görevli kışkırtıcılar ta tlhan Kırıt, Hüseyin Şen ve Errafından öldürülmektedir, onun hat Bitlisli'nin zanlı olarak göziçin yakalanmıyorlar. Ülkede bir altına alındığı bildirilmiştir. kargaşalık çıkanlmak isteniyor, bu öldürmeler bu ortamı daha iyi hazırlamak ıçindir, görevli ajan kışkırtıcılar ve öldüriicüler bu uygulamaya daha da devam edecek... tşte bu nedenle katiller bir türlü bulunamıyor). Hükümete soruyorur, bu iddialar içuj ne diyorsunuz? Eğeı suç (Basiaraft L Savfada) ve Kredi Bankası Bu.var Şubesl Fen Kurulu Şefl V««dat ı/lm ile yardımcısı Süleyman Tekecık'e inceletmıştir. îkl uzmsn verdıkleri «Kıymet Takdir» rap.runda, arsanın metrekaresi:<in 30 liradan, tamamının 1 nr.'yon 158 bin lira edecegini Utlircmişlerdir. Raporun «Değer» hölürnü aynen şöyledır: «Ver tapu «enoduıe ftcre taş ocagı ve kulübesl oıan M«rladır. Arazi yapısı rmkımınaan meyılli olup, arka tarafı oukıirdıı Kıs men deniz mansaraııaıt. Hemen civannda halen faaııvettr olan taş ocakları vardır. Etfktrik, yoı ve su sibi boiediye *jı»ı>euerinden yoksundur Manaı.ırrtf Sü mer Sıtesı adı ile curulrpus Dir şantiye varsa da vspılmı» hiçbir ınşaat voktur. îstanbul Belediyest lni' MUdürlügünün i0.10.19~5 ?ün ve 4619 sayıh ımar durumuna îC*« gay rimenkulün ıskân sarnsı dısı oldugu üzerine r . o ;rı"ir»> vük >> sekliginde en çok <0 metre derinlifinde ön oahçeden. vanıardan ve arka oepheden en ai 5'şer metre çekilmek suretr.le ayrık n:zam ve vüzae a oır.s sahası emsalıne göre roplam sarası 25li metrekareyı geçmeyen PU telj bma yapılaoilecegı anlHşıınıaktadir. İmar durumu müvacehesınde, kıymet takdirı aı«;j edılen 388 ada 26 parsel 3. > • metre 8 •> < ! kare oımasına rağmen 'î"az edil meyecegı gıbı oaş<iı,a o:ı lesıs yapılmaya Oa ımkân t'uinur.» lstanbul Bölge Istihbarat Müdürü Tugsal Bakanay ve Müdür Yardımcısı Yılmaz Aitındal. elde ettikleri bılgilere dayanarak Türkıye Halk Bankası Genel Müdürlügüne gönderdiklen «Gizlidir» başhklı sekız sayfalık raporda, Nebil Hayfavı'ye kredi verilmesinın dogru olmayacaüını bildirmişlerdir. Raporun sonuç bölümü aynen şöyledir: «Spekülâtif tarzda çalışan ve fınanse edilmek temayülünde olan şahıs ve ortagı olan firmalann durumu kredi verenler yönünden riskli. emniyet mariı düşük. mali vönden geleceei belirsiz fförünmektedir. Müdürlügümüzce vanlan kanaate före. buradaki ıstihbarat sonuçlan muvacehesinde Nebil Hayfavi'nın 7 8 milyon liralık borca şahsen ve ortagı oldugu şirketleri temsilen müşterek borç lu ve müteselsil kefıl olarak ımza koyması va da taahhütte bulunması vererlı görülmemiştir.» Türkiye Halk Bankası Teftiş Kurulu Başkanı Mustafa Çakırdogan, müfetüş Osman Nuri Ertug. Recep Sıray. Necdet Tor. Nebil Hayfavi'nin karşılıksız çek kullandıguıı da saptamıslardır. ÇakırdoiSan. Ertui. Siray ve Tor. Nebil Hayfavi'nin kullandıgı 2(Hi bın liralık karşıhksıı çeki. Mersin subesini denetlerken bulmuşlardır. Uluslararası Endüstrı ve Ticaret Bankası nezdinde 50864 numaralı nesabına dayanarak 7.8.1975 tarihle Nebil Hayfavi'nın imzaladıgı 11*791 â sayıiı çek karşılıksız çıkmıştır. Ancak bu Dara çekın verildiği Fahrı Gürani tarafından Halk Bankasından tahsil edilmiştir. Böylece Hayfavı bankaya 200 bin lira borçlu duruma glrmistir. Müfettişler. Mersin $ubesı Müdür Muavini K. Erol Erofelu ile üç memura isten elçektirmışlerdir. Müfettısler learşılıgı olmarlıjSı halde Fahrı GUranı've faız. aecıkme zamlan dahil olmak üzere 14 mılyon lira ödendiğinı de ortaya çıkarmışlardır. Bu paranın büvük bır bölümünü Gürani ve umuml vekili Adil Ovacık'ın banka müdür muavini ile anlaşarak karşılıjı olmsdıfci halde aldıkları delillerı ile saptanmıştır. Müfettişler bu konuda tanzım ettikleri raporda. durumun Savcılıfca intikal ettirilmesini istemiş lerdir. Müfetttsler. Mersin subesinde cereyan eden karşılıksız çok olavına dolandıncılık eözil ile bakılması görüsünc» birleşmışlerdir. Bu konu ile ilgili olarak tan zim edüen raDorun son bölümü aynen şövledir: «Türkiye Buyük Millet Meclisinin 17.1.1929 eün ve 471 sa\nh tefsir karanyla. karşılıksız çek keşide edenlerin Ceza Kanununun 503. maddesinde ver alan «Dolandıncılık» suçu eerefinre cezalandınlmalanmn açıklanmış bulundufu. bu itibarla Fahri Gürani. Adil Ovacık ve Nebil Hayfavi'nin vukarda belirtilen tet sir karan. Yargıtay Ceza Umuml Heyetinin 23.1.1967 «rün 6/2313 savılı karan ve Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 25.3.1969 ffün 1724/1RR4 sayıiı kararıyla «Keside edildfi anda, çek keşide edenin karsıhk eksikligini veya mevrtıt bulunma dıgını bilmesi. dolandıncılık suçunun tekevvünü için veterüdir) kararlan muvacehesinde 'Dolan dıncılık» suclan sabitlestiiri. dolavisivle Türk Oeza Kan'intınun S13. ma^dosi uvannra rerriveleri eerektiii kanaatine varılmıştır.» Sfimer sitesinde CHP PARTÎ (Baştarmfı 1. Sayfada) Çok ağır ıfadeler taşıyan CHP Parti Meelisi bildirisinde, Dışişleri Bakanımn «büyük bir sorumsuzlukla Birlesmiş Milietler toplantısından kaçtığı» ileri sürülmüştür. CHP Parti Meelisi. bu bildirisinde Devlet Güvenlik Mahkemelerine karşı olduğunu da açıklamaktadır. CHP Parti Meelisi bildirisinde özetle şöyle denilmektedir: Mdafi çağn «• ClfP'nin 12 e^un 1975 seçimlerinde kazandığı büyük başa n, baza çıkar çevrelerini teöirgin etmiştir. Bu çevrelerden destek gören Cephe partileri, demok ratik solun önümüzdeki genel seçimlerde te^ basına iktidara afl mesini önlemek hevesiyie, şımdi. demokratik süreci kesintıye uğrtı tacak kadar ileri gidebilmeKte ve halkın özlemlerinin baskıyıa sindirilebileceği bir dikta rejimine çağn çıkarmaktadırlar. Bu amaç la. hükümet olan&klannı kötüye kullanarak. silâhlı zorbaiarını ve niden sokağa sürmektedırler Tür kiye'de kardeş kavgası bunun için yeniden başlamıştır, Türkıye'ne gençler bunun için yeniden ölmek tedirle. Anar;i kıjkırtıcılığı • 12 ekim 1975 seçımleri yalnız çıkar çe\Telerini tedirgm etmekle kalmamış, ayni zamanoa hükümeti oluşturan partilerin arasındaki çelişkileri de bü'ün açıklığıyla ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle Demirel hükümeti. arf.k kendi içinde çözülme noktasma varmış, hiçbir alanda bir politika saptayamaz. ülkenın ve haıkı mızın ivedi çözüm bekleyen hıçbır iç ve dış sorununa el aamHz duruma gclmıstır. Hüküme'ı oluş turan partilerin üzerinde anla*abıldiklen konular. anarsı koru\iJ culuğu, hatta kışkırtıcıl'.ğı. demf.k rafik hak ve özgürlüklerin Ki!1ması, yurtsever devlet görevliierine bu arada kendi partızanra isteklerine araç olmayan ığretmenlerle polislerin yurdun r>ir ncundan öteki ucuna sürülmesidir. • Cephe Hükümetinin yönetiminde Türk ekonomisi yeni ve tehlikeli bir dar boğaza süriiklenmektedir. Yatırım'ar du'aKUmıştır. Dış ticaret açığımız rekor düzcye çıkmış. döviz rezervlerimiz pahalı dış borçlanmalarla ayakta tutvılahüir hale »elmiştir. Bu duruma düşmü? Wr hUWlmet artık görev başuıda kaıamaz. Bunu herkes gördüğü için, kamuoyu her an hükümetin çok mesini beklemektedir. Cephe hil kümetinuı çökmesiyle, bu hükümetin işbaşında kalmasından dogan bunalım ağırlaşmamış, tam tersme hafiflemiş olacaktır. CHP Parti Meelisi. bu hükümetin çöküşünden sonra, başta hükümet sorunu olmak üzere, aylardır askıda kalan ve agırlaşan bütün yrırt sorunlanna daha geçerli çözüm yollarının ajılacağına inanmaktadır.» ABD üsleri (Baştarafı 1. Savfada> melerin konusu, üslerln yeniden çalışmaya baslaması değil, anlasmanın 20. maddesine göre ABD'nin üslerde bulunan araç ve gereçlerinin tasfiyesinden ibaret olabilir. Oysa k), hükümet anlasmanır feshini gerektiren durum sürdiiğü halde, üslerin yeniden faaliyete geçmesi ko»ullarınm saptanması amacıyla ABD'yi görüşmelere çağırmıjtır. Bu görüşmelerde hükümetin üslerin yeniden çalıştırılması için ileri sürdüğü koşulların neler olduğu Türk kamuoyunca billnmemektedir. Ancak ABD Dışişleri Bakanı Henry Klsslnger'in geten hafta sonunda yaptığt resmi bir aç:klamada Amerikan üslerinin yeniden çalışmaya baslaması için hükümetin bir buçuk milyar tutarında bir tazminat ödenmesini istediği anlaşılmaktadır. Aynı açıklamada bu itteğin Ameriksn hükümetince uygun görülmediği de belirtilmektedir. ABD'nin kendi çıkarları açısından Türkiyedeki üslerinin karsılığı olarak tazminat ödemeyi uygun görmemesi iç ve dıs politikasını ilgilendiren bir tutumdur. Türkiye açısından ise, hükümetin böyle bir öneride bulunmaya yetkili olup olmadığı üzerinde önemle durulması gereken bir torun olusturmaktadır. Bağımsız bir ülkenin foprakları üzerinde yabancı bir devletin askerl vartığı iki biçimde ortaya çıkar: Savas yoluyla isgal ederek veya ittifak andlasması gereğinc* yardımda bulunarak. Ulkemizde ABD askeri varlıjı NATO ittifakına dayandırılmıştır. Gerçekten NATO andlaşmasının 3. maddesine göre yapılan ikill anlasmalarla ortak savunmanın sağlanması amacıyla Türkiye'da ABD üsleri kurulmuş, 1969 onces!ne kadarki dönemde bu üsler için tahsis edilen toprak 35 milyon metrekareyi bulmuştur. Bu topraklar üzerinde eğemenlik hakkı biçimsel olarak Türkiye'ye ait bulunmakta ise de de facto ABD'ye bırakılmıştır. Bu toprakların kesinlikl» ABD nin denetiminde olduğu ve buralardaki silâh stokuyla hava ülkesindeki uçuş faaliyetlnden Türk hükümetinin haberi olmadığı gerçeğl H5J Lübnan, 1%0 U2 casus uçağı ve 1K5'de Karaçtcniz'de düsurulen uçak olayıyla ortaya çıkmıstır. İttifak andlasmatına dayanan bu barıs yoluyla işgal hukuksal dayanağın ortadan kalkmasından son ra simdi MC hükümetince tazminat karşılığına bağlanmak istenmektedir. Böyte bir sözleşme ise, uluslararası hukukta eğemenlik hakkının kara ve hava ülkesinde kira karsılığı yabancı bir devleta devredilmesi biçiminde nitelenir. Malta'nın Ingiltere'ye, Ispanyanın ABD'ye üs kiralaması gibi. Türkiye'de ise yasalar hükümtte böyle bir yetkiyi vermemektedir. Aksine deniz ve hava ülkesinl de kapsamak üzere devlet topraklırının bir karısını bile yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya yönelik eylem ve islemler Türk Ceza Yasasının 125. maddesinde yazılı suçu oluşturur. MC'nin bu sorumsuz girişiminin hesabı mutlaka »orulmalıdır. • • D15U yalnıılık 0 Dışarıda ise, Türkiye tam bir yalmzlığa itilmiş, Amerikan ambargosuyla ortaya çıkan güvenlik boşluguna hâlâ bir çözüm bulunamamıştır. Kıbrıs sorunu çıkmaza sokulmustur. Türkiye'nin bu ulusal davası F;rle«miş Mületlerde eörüşme ve oylama konusu olurken, Türk Dışişleri Bakanı, büyük bir sorumsuzlukla Birlesmiş Milietler toplTifısından kacmıstır. Ücret dondurmast 4 Ülketnte 'Vafnte ekonorhik yönden değil. çahşma hayatının sorunları yönünden de sancılı bir dönem yaşamaktadır. Sağ görüşlü hükümetler işbaşında iken. ortaya çıkan işçi ücretlerini dondurma politikası Cephe Hükümetine benimsetilmeye çalışılmaktadır, hajat pahalılığı alabildigiDP artarken ve gelir dagılımmdaki dengesizlik sürerken, işçilerin alın terinin karsılığı olan ücretlerin artmasını önlemeye çalışmak sosyal hukuk devleti anlayışını, anayasayı ve çahşma hayatıyla ilgili yasalan hiçe saymaktır. CHP bir kısım iş çevrelerı ile Cephe Hükümetinin bu tutumunun sonun kadar kar^ısında olacaktır. Referandum hakkı 0 197B yılı büyük ış kollanndaki toplu ış sözleşmelerinin imzalanması yılıdır. Toplu iş sözleşmesinin imzalanmasında yetkili sendikanın saptanması geçtiğimiz dönemde mahkemelerin vermiş olduğu referandum karan voluvla saŞlanmakta idi. bu kez Yargıtay'ın bu yolu kapay^n karan. yeni bir yasa düzenlemesini kaçınılmaz hale sokmuştu. Ijçi memur ayırımı • 12 sajnlı kararnamenin şetirdiği yeniliklerin kabulünden bu yana hükümetin gerekli çalışmalan yapmamış olması nedeniyle işçi memur ayınmında mesafe ahnamamış, işçilerin memur kabul edilecekleri hıısusunda kuşkuları artmıştır. İşçiler arasında bu nedenle doğan huzursuzluğu gidermek gerekir. CHP. işçimemur ayrımını demokratik işçi haklannın kapssımmı daraltmak için bir bahane olarak kullanma yolundaki «rlrişimlere bütün gücüyle karşı çıkacaktır. Korutürk (Baştarafı l. Sayfada) nunluk duyduğunu ve bu ziyaretın son derece verimli geçtiğini söylemiştir. Pakistan'lı yöneticilerin Türkiye'ye karşı büyük bir anlayış içersinde bulunduklannı Deünen Cumhurbaşkanı Korutürk, «Bunların bizi anlamaları. bizim kendileriyle anlaşmamız, zannediyorum ki. zaman zaman hissetmiş olduğumuz yalnızlıktan bizi. çok kuvvetle çıkartacak sebepler olmuştur» demiştir. Cumhurbaşkanı Korutürk, Tür kiye'nin sadece ve sadece materyalist bir felsefe ile idare odilen bir devlet olmadığını da kaydederek, «Biz aynı zamanda. manevi ölçülere kıymet veren bir milletiz. Bu itibarla, dış ülkelerde bize karşı gösterilmiş olan bu manevi sevgi tezahürünü son derece kıymetli buldum» şeklinde konuşmuştur. (Dün yaymlanan Türk Pakistan ortak bildirisi 5 sayfamızda). Devlet Güvenlik Mahkemeleri Istanbul'da yağmur hayatı felce uğrattı lstanbul ve doUîlar'Ma 8nceki "günden beri yaijan vx gece şiddetini arttırarat djva.n eden yağmur, dün şehir *çi trafiğini büyük ölçüde etkilemışlir. v Caddelerde yer yer .ir;kcn sular araçların haekftleriTiı yavaşlatmış. birçok yerlrTda tıafik tıkanıklığı meyrlıuu gelıı.iştir. Bu arada şehrin çıkur bcnıt lerinde birçok yere yağmur suları dolmuştur. Yeşilköy MeteorDİoji istaiyo» nu yetkililerinin verdiği bil^ıye göre son 24 saat içınrts Istaiıbuida metrekareye li.î kıİL<granj j'ağmur düşmüştür. Yir:e /euılilerin verdiği oi'pıye gure, önümüzdeki ^ünle.Mö Matmaıa bölgesinde önemli ı.>ı düşrrcsi beklenmektedir. BÜ arp.cia s'lrekli yağmurların ?,aman îaman şiddetini arttıraca<".ı". Öııoeki gece Istanbul'da en diış'i* ısı 6 bulunan birinin çevredeki evierden birine girmek isterken durderece olmuştur. (a a) KENDİ UÇAĞINI KENDİN YAP (Baştarafı I. Sarfada) Sekreteri Büyükelçi Sükrii Elekdağ'a söylemiştir. Görüşırıelerde, ABD heyetine ayrıca ABD'den gelen üç uzma.ı iıe kara, hava ve deniz subayUrı katılmıştîr. Türk heyetinde de bir tuğgeneral, bir tüm çeneral ve bir korgeneral ile uzmanlar yer almıştır. Dışışlen Bakanlıgı EnformâSyon Genel Müdürlüğü saat 10'da başlayan ve 10.45'de biten görüşme ile ilgili olarak şu açıklamavı yapmıştır: «Türk ve ABD heyet başkanlan bu münasebetle ön göriismelerini izah ederek müzakereleruı mümkün olan süratle sonuçlandırılması hususundakı karaı'u(Bastarafi I SavTarts) lıklarmı önemle belirtmişlerdir. Avnıpa Konsevı Gfnel SekreHeyet başkanları müzakereleterı Kahn Ackermsnn'ın rla îarir. kısa zan.anda sonuçlandınıtıldıfı bu konferansta Konsev ması amacıyla gerektiğinde, göüyesi ülkelerin Içıslen Bakanırüşmelerin aynı zamanda diğer nın ilk kez bir araya geldikleri çslışma Uüzeylerinde de devsrn hatırlatılmıştır. ettirilmesini kararlaştırmışlarToplantıva (tatılan Ulkplerden d'.r.» I3'ü Bakanlanni eonfiprmtsler Dışışlen Bakanlıgınm açıkladir. diger vabanrı varf)ımn<sıyle masından sr>nra ıki aey^t baştemsil edilmiştir Kıbns Rum kanlan arasında sozlü bir görii?v vöııetiminden Makarios'un tçiş rr;enin yapı!dı*ı anlaşılmış, avnleri Bakanı Hnstndutoe katılc£ bundan snnraki çahşmalarda mıştır Üve olmavan i'orıei'zli askerl ve teknık heyetler arasınBakan tse, gözlema olarak gel dr da grirüşmelerin olacagı kamiştir. nısı belirmiştır. • Devlet Güvenlik Mahkemelerinin. Anayasa ve hukuk sisromimizin demokratik ükelerine ters düşen, evrensel yargılamn kurallirıyla çelişen kuruluşlar ol duğunu. CHP daima ileri süre gelmiştir. Simdi Anayasa MahkRmesi. Devlet Güvenlik Mahkemeleri kanununu iotâl etmek kararı almıştır. CHP vargı sisı»rnimizi zorlayıcı veni girisimler olursa bunlara karşı da yine etkin bir biçimde mücadeie verecektir. • Kendi içinde çözülme noktasına varan, çalı«wmaz, onem'i konularda karar alamaz durun.a selen cephe hükümeti. şimdi par lampntonun da çahsmasırtı e:ıgelleme gereğini duvmaktadır. flmerika Büyükelçi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle