25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SORUNLAR Gençliğin Fikirsel Evrimi Dr. Erdoğan AYDOĞAN Nöro Psikiyatrist ençlflc; politflc, ekonomlk, töresel, kültürel ve sportif yaşamımızda, çok önemll bir rol oynamaktadır. Buna karsın çoğuBtUB sakal ve saçlan, taşkınlık ve güldUrüIen y& da derelerl, giysilert ile ilgileniriz. Fikirsel oluşum ve gelişimlerini ikinci planda tutarız. TUrlü yan faktörlerle bu gelişim isteklertmizin dışına doğru yöneldiyse onu suçlar ve cezalandınnz. Tüzyılımızda, gençleri fikirsel evrim açısından da psikolojik açıdan incelemek zorunluğu doğmuştur. Bu onu ve bağlı olduğu toplumu korumak ve yaşatmak anlamına gelmektedir. Bu tür inceleme gençliğin politikacı dostlanndan çok, psikolojik ve sosyolojik kuruluşlann görevidir. Araştırmacı, gençlerin bugünkü değişik şekillere bürününceye kadar hangi fikirsel evrimden geçtiğini saptamaya çalışmalıdır. Politik akunların onunla olan ilişki ve karşıtlıklannı aydınlatmalıdır. Elde ettiği bulgulann yardımıyle iyi ya da kötü olarak tammlanan ilişkilerin kurallannı gün ışığında ortaya dökmelidir. Aynca, gençlerin değişik yöntemlerle ilginç bir düzeyde gelişen ruh yapılan araştınlmahdır. Sosyal yaşamlanm sağlayan oluşum süreçleri tanıtlanmalıdır. Onu şu ya da bu fikir akırruna götüren kisisel kontrol mekanizması nasıl oluşturulmuştur? Gençliğin fikirsel özü nedlr? Kaynaklar neler olmaktadır? Gençliği yöneten unsurlar onu mu yoksa kendi çıkarlannı mı düşünmektedir? Bu unsurlarla gençliğin fikirsel evrimi arasında ne gıbi üişkiler olmaktadır? Bütün bunlar ve dahası araştırmacmın cevap bulmaya çalıştığı ve çoğunlukla doğru cevabı bulmakta güçlük çektiği binlerce sonından birkaçıdur. Oj'sa, gençliğin fikirsel evrimi yalmz ait olduğu toplum taraiından belirlenmemektedir. ÇeşitU dış etkenler, ömeğin: Dünya basını, türlü toplumlardaki karşı koyuşlar, çözülmeler, haksızhklar, savaşlar, açlıklar. göçler incelenmelidir. Bütün bunlardan gençlik sürekli olarak bilgi alır, ancak bunun yorumlanması fikirsel evrimi düzeyinde olmaktadır. G Politika gençlikten bestenme kayr.ağı olarak faydalanır. Kendi fikirlerini ona aşılayarak sürekliliğini sağlar. Ancak gençlige bunun dışında kendiliginden bir görev düşmektedir. O da yüzyılın kuralları ışığında toplumunu sürüklemek ve etküemektir. O halde toplum hem politikacısının yönünde, hem de gençliğinin yönünde olmak zorunluğundadır. Gençlik politikayı, politika gençligi etkiler. Anlaşmazlıklar, topluma ve politikaya ters düşmeler şeklinde ortaya çıkabilir. Bir çoklan politik eksen hiç bir zaman gençlikten dısan çıkarılmamalıdır der. O zaman politikanın ve gençliğin fikirsel evriminin bir yerde aynı düzeyde gelîştiği görülür. Ancak fikirsel evrim, politik alanda sürekli etkilenirse aynı tür tartışmalar gene gelışebüir Ayrıntılı açılar: Gençlerin fikirseı evriminde iki yön vardır. Bireysel fikirli evrim diğeri töplumsal ftktrli evrim. Ikisi de doğalüır. Ikisi Tbîrtfen ya'da teR^fek ortaya çıkabilirler. Aricak tarih geneilikle bireysel gelişim: önce buna karşı da toplumsal gelişimi sonra jröstermektedir. Bu da dofaldır. O halde ikisi de bir toplum yazgısmda rol oynamakta, genç liğini beraberinde gbtürmektedir. Kişüer ya ia türlü yöntemler her ikisinde de etkindir. Bı reysel evrim çağın düşünce ve davranışlarına yeterli erişimde olmayabilir. Ancak varlığı doğal oldugu için çağdışı olarak gösterümemelıdir. Bireysel gelişim kalıpsal fikirlerle çemberlenmişt'ir. îlerleme ya\aş olabilir. Bu da dogaldır. Ancak toplumsal fikirli evrim dünya düşünse; gelişimine tamamen açıktır. Tartışma ve fıkirler istenilenle yapılan için en yeni ve doğru olmak zorunluğu ile... Temel organlar: Gençlik düşünsel evriminin bu iki ömeğinde üç temel organ ile gelişir ve yüriir. Bunlar, geçmiş yüzyılların koşullan gün cel akımlar ve verileri, bağlı olunan toplumun politik eksenidir. Gençlik, yaşadığı çağın koşullanm geçen ve bunları uygulayan, güncel akım ve veriler ile oluşan değişken bir yapı olarak tammlamr. Bu tanım her tür gençlik için varsayılmaktadır. Aradaki fark temel organların kullanış şekliR dedir. Ucu küt dengesiz politik eksenler uzerin de kahplı düşüncelerle bes'.enen gençliğin evri mi görülmüstür ki, bireysel fikirli evrim şeklindedir. Bunda, güncel akımlar ve venler ?ert planda kullanılır. Gençlik yeterli ya da yetersiz olarak hem toplumunun politik eksenine, hem geçmiş asırlara, hem de güncel akımlara bağıı dır Bunlar arastnda denge araması gereJdl görülmektedir. Gençlik, y&şama ve gelişme süresl oldukça kısa ve kısıtlı olan bir zamandır. Göz açıp kmpayana kadar geçlp gider bu değertı zaman. Ba zı toplumlarda bu kısacık sürede gençliğin dıkey, toplumsal gelişimi engellenebilir. Bunun sorumlusu güncel akım ve verilerini kapsayan temel organın iyl benimsenmeyişi sonucudur. Böylece gençlik düsünsel evrimine tutucu bir güçle bağlanır. îlert yaşlann psikoloji bireyciliği ve kişiliği görülür. Baa toplumlar ıse gençliğin düşünsel evrlmini, temel organlardan en önemlı olarak benimsenen güncel atılımlara açık bırakmıştır Düşünüşte özgürdürler. Toplum, gençliğin fikiı sel gelişmesinde kendisini geçmesini ister. Ancak istenmeyen şiddet eylemleridir. İki tür gençlik de ayrı fikirsel bir evrimde olsalar bile toplumları yaranna çalıştıklan inan cındadırlar. Bu inançtır ki, onlan bazan kar?' karşıya getirmekte ve genç yaşta ölerek evrenin katılığına dör.üştürmektedirler. Gençlerin düşünsel evrimi flkokul çağında başlar. Şehirlerde ve kırsal bölgelerde 1819 yaşında olgunluk dönemine gelir. Bu ara icinde sürekli bir değisim ve ilerleme vardır. Öyle ki bugün bir yönde gelişmis ve inançlarmı koruyacak diizeye gelmiş olarak benimsenen bir genç. her an değişik bir şekle dönüşebilir. Bu da dogaldır. Çünkü, evrim safhaları boyunca sürekli olarak degişen ve denge arayan bir düşünüşle başbasadır. Bugürı boykot geçerliği için söylev veren biri, yann boykotun zararları üzerinde saatlerce tartışabilir. Bunda genç haklıdır. Çünkü çevresinde politik etkenler sürekli bir değişim göstermektedir. Yeni bir fikir onu bulunduğu düşünuşten kclayca dışan çıkarabilmektedir. Evrimin ük anlannda eskl çağlara ait (aşırı istek) konfli geçerlidir. Hemen hepsi tartışmasız kendilerini bu fiklr içinde bulurlar. Bu eğer bir politik eksenle biçimlendirilmişse uzun süre gencin fikirsel gelişimi bunun peşinden sürüklenir. Sonra yukanda açıklanan sürekli gelişim ile güncel sorunlar Ön plana geçebilir. Tarüşılmaz fikirler açık fikirlilik gerekçesiyle ortaya çıkar. Kişisel görüşle dünya görüşü kişide çatışır ve bir fikir dengesi ortaya çıkar. Bu toplumsal gelişime, ilkel modelden atılan ilk adımdır. Gençlik evrimi çok yönlülükten yalmlığa, belirsizlikten belirginliğe yönelir. Yalnız gençliğin tümü ayni tempo ile gelişmez, gelişim süreci temel organlara göre bir yön izler. Bu durum «farklı evrim prensibini» doğurur. Bu deyimle. çeşitli gmplara ait gençlerin farkh taraflannın gelişimidir. Sonunda ulaşılan gelişim düzeyleri de farkhdır. Ve çeşitli fikirde gençlik oluşur. Bugün fikirsel evriminin bütün safhalarına ait gençlik dizilerine rastlamanız bu yüzden olağan görülmelidir. Niçin gençlik ayni fikirde değildir sorusunun cevabı budur. Göriilüyor kl günümüzün gençligi tek şekil olmaktan çıkmıştır. Bunu yadırgamadıgımız an, sorunlar daha taötsekilde çözâmlene bilir. EsM çevTesiyle ve Jreiıi"âÛnyasıyle kurulan genis ilişkiler sonucS l!M?ıt fikirier dogmuştur. Fikirsel atılganlığı bazen lasıtlanmış, fakat fikir arkadaşlan çpğalmıştır. Toplumu bir yerde geçmiş yaygın farklılaşma göstermiş. Hatta istenmeyen bir sonuç olarak bir yerde politikaya karşı çıkmıştır. Fikirsel evrimde kendüiğinden ortaya çıkan karşıt gruplar birbirlnı yok etme güdüsüne kapılırsa. evrim ilkellige dönüşür. Ancak, fikirsel evrimin en güzel yönü, kısa bir süre sonra zorbalığa karsı barışçı güç fikrınin her iki tarafta üstünlük kazanmasıdır. Böylece yok edici fikirler anlamsızlığa bürünmekte, şiddet gene kendiliginden heyecamnı yitirmektedir. Gençlik denge sonucu öldürme yerine, karşıt fikirde de olsa yaşatma fikrine kavuşmaktadır. Dünya gelişim süreci hakkmda en son bilgi budur. Politikacılar gençlige uzanan yalana yol olarak nitelendiriliyor. Çünkü gençler, rahatlıkla kendi yollannı bulabilirler. Her iki tür gençlik de ayni toplumun maiıdır. Biribirine dönüşümleri için alternatif aramalannı bilimsel çizgide tutmak sosyologlann görevidir. Politikacılann bu çizgiyi aşıcı rol oynayabilecegi düsünülebilir. Bu da gençlik ve toplumu için şüphesiz sakıncalıdır. ölmeden fikirler tartışılamaz mı? sorusu bugünun dünya gençliğini düşündürmektedir. Çünkü «tarih boyunca fikri insandan, insanı fikirden zorla ayırmak olanağı yürütülememiştir> savında artık birleşilmiştir. TürkiyeIrak petrol boru hattı yapımındaki 800 işçi direnişe geçti ANKARA, (AKKA) TürkiyeIrak petrol boru hattı ve tabii gaz boru hattı projesinde çalışan 800 işçi dün sabahtan itibaren direnişe geçmişlerdir. tşçiler adına Baysen İş Sendikasınca yapılan açıklamada, «Yabancı patronlann baskı ve tahakkümlerine ve ulus onurumuza karşı yönelttikleri açık küfürlere artık tahammülümüz kalmadı» denilmektedir. Işçiler mahkeme kararıyla yapılan referandum sonucu DİSK'e bağlanmak istediklerinı ancak bugüne kadar sendika şubesınin açılmasının engellendiğini belirt mişler, karann derhal uygulanmasını bildirmişlerdir. Açıklamada şöyle denilmektedir: «275 sayılı toplu İş sözleşmesi yasasına göre azami (15) günde seri yargılama usulüyle tesbit edümesi gereken gerçek sendikamız, (6) ayhk bir süre geçmesine rağmen halen tesbit edilmedi. Üçkâğıtçı korsan sendikalar zorla ışyerlerimize sokulmak isteniyor. Yukanda saydığımız yabancı petronların katmerli sömürüsünü sağlamak amacıyla. Anayasadan doğan toplu sözleşme yapma hakkımız elimizden alınmak isteniyor. Direnişimiz Anayasadan dogan haklanmız uygulanıncaya kadar de\"am edecek » Îstanbul Bölre İmar Planlarınuı 11.5 yılı aşkın süre Ankara'da tut ulması, kentte çarpık gelişmeji ve arsa spekülasyonuno arttınyor. (Fotoğraf: Tülay DİVİTÇIOĞLU) ÎSTANBUL BÖLGE PLANLARI L5YILDIR İMAR BAKANLIĞINDA BEKLETILIYOR Aykut SAĞANAK Istanbul'da tüm yapı işlerini ve kentleşme gelişimini düzenleyen bölge imar planlan, onay için yollandığı İmar ve İskân Bakanlıgmdan 1,5 yılı aşkın bir süredir geri gelmediğinden, kentte arsa spekülasyonu ve kaçak ınşaat yapımı büyük ölçüde ar!> mıştır. Istanbul'da yapıların biçim ve vüksekliklerini. vol ve iskân sahalannı beürleyen bölge Dianıan, Belediye İmar Müdürlüğünün uzun çalışmaları sonucunda belirlenerek, İmar Komisyonunda ve Belediye Meclisinde incelenip tartışıldıktan sonra kesinlik kazanmakta. onaylanması İçin îmar ve îskân Bakanlığına yollanmak tadır. ve Kuzguncuk bölge planı, 26 agustos 1974 günü imar ve iskân Bakanlığına yollanmış, fakat söz konusu bölge planı aradan 15 ay geçmesine karşın onaylanarak Istanbul'a geri yollanmamıştır. Aynı şekilde Kadıköy 4. Etap olarak adlandınlan Erenköy Bostancı kesiminın bölge planlan da 5 eylül 1974 güntl 2992 sayılı yazı ile Bakanlığa yollanmı? ve bugür.e kadar geri gelmemistir. îstanbul'un en yoğun İnşaat »lam haline gelen Mecidiyeköy'ün bölge planı da bir yıldır İmar ve İskân Bakanlığmda bekleülmeltte, böylece kentin çirkin ve plan sız biçimde yapılan inşaatlarla dolmasına yol açılmaktadır. nizin Üstünde» ve Necıtı Çumalı' îstanbul Belediye ügililert eV nın «Karakolda» isimlı usun şiir lerinde eski bölge planlan olduleri. ğundan, inşaatlan etkin biçimde denetleyemediklerini ve inşaat Talât Halman, özel sayıya ruhsatı içüı başvuranlara hangi «Türk Edebiyatı: Yenileşme TUrkoşullara pöre ruhsat verileceğileri» başlıklı bir önsöz yazmışni saptamakta kararsızlıga düştır. düklerini belirtmektedirler. Amerikanm en eski ve önemli Aynca ilgililer, Istanbul'un en uluslararası edebiyat dergilerinçok gelişmekte olan yörelerinin den biri olan Literature East and bölge planlanmn bakanlıkta tuWest1n bu ftzel sayısı. tngilizce tularak, îstanbul Belediyesine geolarak yayınlanan en genış Türk ri vollanmamasmın da özel bir edebiyatı antolojilerinden biri olanlamı olabüeceğine dikkati çek muştur. mektedirler. Bölge planlan uzun süre bakanlıkta bekletüen ve belediyeye geri yollanmayan setntler, son yıllarda arsa üyatlan büyük ölçüde yükselen semtlerdir. Aynca, Erenköy, Bostancı, Mecidiyeköy ve Üsküdar semtleri, Istanbul'da en yüksek yapıların ortaya çıktığı bölgeler haline Eelmiştir. özellikle, güzelliği ve temlz havası ile bir süre öncesine kadar Istanbul'un sayfiye semtl olarak bilinen Erenköy ve Bostancı, bu tür spekülasyonlar ve düzensiz gelişme sonucunda 15 • 20 katlı yapılann yükseldiği yerier halini almış ve Istanbul"un Marmara kıyılarmdaki görüntüsünU bozmuştur. Bostancı re Erenköy serntSulukule ve Şişli İETT garajm lerinde bugüne kadar bahçe fçinda esrar satan üç kişiyı polis yade ve bir iki katlı yapılar bulukalamış, on kilo esrar'a el koy ! nurken, birdenbire çogalan Rökmuştur.. Polisin yaptığı açıkladelen örnegi yapılar, tüm düzemaya göre, Narkotik şube detekni ve kentin görüntusünü değiştifleri önce Sulukulede bir evi tirmiştir. basmışlardır.. Sabıkalı esrar kaBeleiıye yettîüileri bölge plan çakçılarından Alı Zengin'in son lannın İmar ve İskân Bakanlıgünlerde özellikle geceleri, Suğında bekletilmesinin belediyelukulede kadın oynatan evlere nin yeni yollan açmasıru, kanapiderek esrar âlemleri düzenledi j lizasyonlan yapmasını ve parsefei saptanmıştır.. Çevrede gözet l lasyon. ifraz gibi belediye hizlemeye geçen detektifler önceki \ metlerini yerine getirmesini eogece saat 24 sıralannda kadın el | Fellediğini de belirtmektedir. bisesi giymiş, başmda başörtü ' İlgililer aynca, planlann uzun bulunan kaçakçı Ali Zengin'i 6 sürede geri gelmemesinin, artan kilo esrarla yakalamıştır. arsa fiyatlan nedeniyle üerde Şişli'deki İETT garajında çabelediyeye büyük istimlâk harlışan işçilere u\oışturucu mad [ camalarına malolacağmı, bugün de satan Hakkı Tolunay ve Ka i elde onaylanmış bölge planlan dir Yeşilbay da Narkotik Büro olmadıgından. belediyentn kamu detektiflerince gözaltına alınmış j yaranna açılacak sahalan istim lardır. Sanıklann Gültepedeki lâk edemediğmi, buna karşılık e^inde yapılan aramada 4 kilo gereksiz bazı yerleri tstimlâk et toz esrar bulunmuştur. I tiğinl de öne sürmektedirler. Milliyetçi Cephe Hükümetinin. îstanbul Belediyesi üzerindeki yeni bir enpelleme ve baskı eirişimi olarak nıtelendirilen çecıkme sonucunda. Istanbul'da va pılarm düzensizüği teşvık edılmiş olmakta ve özellikle arsa spekülasyonunun büyük ölçüda artmasma yol açılmaktadır. îstanbul Belediye Meclisinin 334 sayılı karan ile 6 agustos 1974 günü kabul edilen Üsküdar Bir Amerikan dergisi Türk Edebiyatı özel sayısı yayınladı Literarure East and West adlı Amerikan edebiyat dergisi, yeni sayısmı çağdaş Türk edebiyatına ayırmıştır. özel sayınm konuk editörlüğünü Princeton Üniversitesi Türk dili ve edebiyatı profesörü olan Talât Sait Halman yapmıştır. 130 sayfa tutan özel sayıda şu seçmeler yer almaktadır: Orhan Kemal. Sait Faik, Samim Kocagöz, Aziz Nesin ve Kemal Tahir'den birer hikâye, Yaşar Kemal'den bir roman bölümü: Mah mut Makal'uı «Bizim Koy»ünden parçalar; Nazım Hikmevten 9. Fazıl Hüsnü Dağlarca'dan 17, Orhan Veli Kanık'tan 12, Oktay Rifat'tan 3, Edip Cansever, İlhan Berk, Salâh Birsel, Asaf Halet Çelebi. Ahmet Muhip Dranas, Me rin Eloğlu, Atillâ Ilhan. 3etıçet Necatigil, Ümit Yaşar O*uzcan Cemal Süreya. Ülkü Tame r Cshit Sıtkı Tarancı, Nev7« Üstün, Turgut Uyar'dan birer 3ür. Melih Cevdet Anday*ın «CHtbe De Petroİlş Sendikası BP ile anlaştı, Mobil işyerlerinde grev kararı aldı ADANA (Camhuriyet Gflner îlleri Bürosu) Altı aydanberi toplu sözleşme görüşmeleri sürdürülen Petroltş Sendikası ile yabancı petrol şirketlerinden BP ile anlaşmaya varılmış, Mobil Chl ile işe üç maddede uyuş " mazlık çıktt§m<ten semHIrac» top lam bu. ^yjte^g .ty^pi işyerı ıçuı 'İrev karan âlmrnıştır. Adana'da bir açıklama yapan Petrolİş Genel Başkanı İsmail Topkar, BP ile imzalanan sözleşmeye göre, işçi ücretlerine birinci yıl için 52, ikinci yıl için 56 lira zam yapıldığını, birinci yıl için 6.5, ikinci yıl için 7 maaş ikramiye sağlandığım söylemiş ve verilen diğer sosyal haklar yanında kıdem tazminatının 30 günden 60 gune çıkarıldığını, 24 yıllık top lam kıdem tazminatının da 750 bin liraya yükseltildiğini bildirmistir. Topkar, MobilOil işvereni ile anlaşmazlık çıkması yüzünden bu şirkete bağlı depolama, pazarlama, dolum istasyonlan, satış mağazalan ile Genel Müdürluk binasında olmak üzere toplam 31 işyerinde grev karan alındığını, greve yann sabahtan itibaren başlanacağını da bildirmiştir. Petroltş Genel Başkanı MobilOil ile «Ücret zamlan, ikramiye ve sosyal haklar» konularında anlaşmazlık çıktığım soylemiştir. Diğer taraftan Türkiye Selülozİş Sendikası, Adana'da kurulu Kâğıt Torba Sanayü iş verin de iki yıl süreli bir toplu sözleş me anlaşması imzalamıştır. Bu sözleşme ile 130 sendika üyesinin saat ücretlerine ilk yıl için 350 kuruş, ikinci yıl için de 350 kuruş olmak üzere toplam 700 kuruş zam yapılmıştır. Belediye Zabıtası memurlarının her türlü sosyal güvenceden yoksun bulundukları açiklartidı ANKARA Zabıta Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Ferit Bıyıkoğlu. dün «Belediye zabıta memurlarının her türlü sosyal güvenceden yoksun bulunduklannı» öne sürmüştür. Bıyıkoğlu, «Belediye hizmetlerinin halka götürülmesinde, Belediye zabıtalannın yeri ve öneminin bilindiğini» aelirttikten sonra, fizptle şnyie devsm etmiştır: «Kırkbeş yıllık bir belediye yasası ve ondan çok daha eski bir belediye cezaları yasası ile belediye zabıtaları görev yapmaktadırlar. Bu nedenle, belediye halk ilişkilerinin kaçınümaz aracı ve bağlı olarak da, yasalardan gelen tüm aksaklıklann, halka yansıyan konuların tek sorumlusu olarak belediye zabıtalan gösterilmekte ve hor görülmektedir. 1975'lerin anlayışı içinde hizmet bekleyen ve 1930ların yasalan geregi bunu bulamayan halk, aradığını bulamamanın tüm hıncmı belediye zabıtasmdan çıkarmakta ve sorumlu olarak da belediye zabıtasını görmektedir.» Sulukule ve Şişli'de 10 kilo esrara el konuldu Sigara kaçakçısı Atillâ Gürün'ün bir hafta içinde cezaevine konulması gerekiyor Sigara kaçakçılığından m?hkum olan Güriin Han'ın sahib: Yusuf Gürün'ün oğlu Atillâ Gürün'ün ikinci kez Haydarpişa Nümune hastanesinden aldı^ı raporun bir hafta içinde sona erecegi, raporun bitiminden son ra da Atillâ Gürün'ün yeniden cezaevine konulması gerektigi il gililerce belirtilmiştir. Ancak yurt dışma çıktığı ve Almanya'nm Münih şehrinde göruldüğü yolunda ihbarlar sürdürülmektedir. Atillâ Gürün'ün babası Yusuf Gürün, «Oğlum Atillâ hava değişimi alarak cezaevinden çıktı. Şu anda bazı nedenlerle İzmir'de bulunmaktadır. Almanya'ya giden Atillâ degildir. Ben, gelinim ve büyük oğlum Turgutla birlikte kısa bir süre için Almanya'ya gidip geldik. Bütün bu dedikodular bu nedenle ortaya atıldı. Atillâ rahatsızdır. Raporlar da normal verildi> demiştir. ÇAĞDAŞ YAYINLARI OKUYUCU MEKTUPLARI Bu inşaat kaçak mı, değil mi? Üsküdar, Çengelköy Üzümözü ve Hamam Arkası sokagın da cephesi olan 832 ada 1 parsel sayılı yerin sahıbı bulunuyorum. Bitişik 832 ada 2.3.4.5. parsel sayılı yere 13.9.74 ^"293 sayılı imar durumu ve 23.9.74.'88S1 sayılı inşaat, İmar Müdürlüğünün 3254 sayı ve 259.75 tarihli yazısından anlaşılacağı üz«re, bitişik nizamda vapiîmaya başlandı. Yeni inşaat bizden müsaade almadan parselimın üzerinde Danıştay kararı ile mevcut bulunan büıanıın üzertne pencere ve balkon açtı. Usulsuz açıldığına ve mağduriyetime sebep olacajına inandıgım bu durumu Üsküdar Belediyesine bildirerek pencere ve balkonların kapa'ilmasını istedirn. Üsküdar Bl Şb Md.lüğü dilekçenıe 13934 say: 14.8.75 tarihli yazısiyle vcrdiğı cevapta. ınşaatın ruhsatsız olduğıınu. projenin tasdikli olduğunu ve inşaatı mühürlediklerinı bildirdiler. İnşaat mühürlendiği halde, içerden devam ettiâı ıç : a b'.ı şefer dilekçeyle îstanbul Belediyesme müracaat ettım. 23.9.75 gün 3254 sayılı yazı cevap olarak bana gnnderıldı. Yazıda yapılan bınanın heı P.HM: ıse yoldan cephe aldığı VE ÜÇ :ephesıııe de pencere ve baıkor. açılabilpceği bildirildi. İnşaat yermde bılırkışilerce yapılacak tetkikte yeni ve eski binalann durumu daha sıhhatli ortaya çıkacaktır. Bir de Belediye Başkanı ile görüşüp durumu ona arzetmek istediğimde, görüsemedim. İstimlâk planı ratbik edilmeden bınamın üzerine şimdiden açılan pencere ve balkonların kapatılması hususunda yetkililerin ilgisini bekliyorum. Mehmet ERDINE Üzümözü Sk. No: 10 Çengelköy İSTANBUL Lastikiş Pimaş'la uzlaştırma kuruluna başvurdu ÇIKTI Sosyaliıst Bir Dünya Melih Gev'det Anday Fiyatı: 20 Lira İsteme adresi: ÇAĞDAŞ '* YAYINLARI İSTANBUL Cağaloğlu Halkevi Sok. no: 39 Adaîar'a son vapur Kış mevsiminin gelmesiy.e Denızcilik Bankası Şehir Hatlan İşletmeleri yolcu vapuru tarıfelerı de değişmeye başladı. Ama bu seferki tarifeler çok uygunsuz. Kış mevsiminde Istan bul'dan Adaîar'a gidip gelmek yeni uygulanan tarife ile başlıbaşına bir müşkülât olacaktır. Yöneticıler bu kadar senedir Ada sakinlerinin ihtiyacı olan sefer saatlerini bir türlü saptayamanuşlar herhalde... saati değiştirilmeli lara kaîkan 22.30 vapuru ile olur. Geçen sene de tarifede boy le bir eksiklik görülmüş, fakat hemen yapılan yerinde uyan ile 22.30 seferi konmuştu. Diğer bir örnek, Adalardan Köprü'ye son seferin 17.45 gibi çok erken bir saatte olmasıdır. Acil bir olayda Istanbul'a gitmek zorunda kalan vatandaş ne yapacaktır. Aynca tarifede Bostancı'dan Adalara 2145 seferi göze çarpıyor. Yarın kış Taritedeki eksiklik son sefer başladığında hemen hemen her saatlerinde gözüküyor. Örnegin, gün lodosta Bostancı iskelesinin elverişsiz ve ulaşıma kapaKöprüden Adalara son vapur lı olacağı herhalde düşünüle21.05'tedir. Bu seferden sonra bir memiş olacak. vapur olmayışı Ada sakinleri Işte bu kış tarifesinde biz için başlı başına bir problemdır. Çünkü bugün için Ada Ada sakinleri geçen seneler gilar'da geçimini sağlayan gece bi yine yukanda belirttiğimia mesai isçisi, gündüz çalışıp ge bir problemle karşı karşıya kalce öğrenim gören gece Ticaret dık. Deniz Yolları Ugililerinden Lisesi ve gece öğrenimi yapan ricamız bu Inlçük ve elzem ihüniversite öğrencüeri sayısı tiyacımızm en kısa zamanda pek çoktur. Ve bütün bu kişi düzeltılmesi ve bizleri Adalarler her sene kış tarifesinin da yüzüstü bırakmamaları olason seferlni yapan vapurla evcaktır. lerine dönerler, bu sefer saati Adalar sakinleri adına: de eskiden beri Köprüden AdaAltay ÜNUR IZMIT DİSK'e bağlı Türki ye Lastiklş Sendikası ile Gebze'de kurulu bulunan Pimaş fab rikası arasında devam eden toplu iş sözleşmesi anlaşmasında ücret ve sosyal yardımlarla ilgili konularda anlaşma sağlanamaması üzerine bir uzlaştırma kuruluna gidilmişür. Verilen bilgiye göre uzlaştırma kurulunun karan taraflarca KATIP Nüfus hüviyetimi benimsendiği takdirde anlaşma j kaybettim. Hükümsüzdür. imzalanacaktır. Taraflardan biri Saffet AKGttN karara uymazsa grev veya lokavt' karan almabilecektir. (a.a.) i (Cumhuriyet 9315) ÖLÜM Merzifon eşrafmdan Zilelizade merhum îbrahim Efendi ve Nuriye Hanımoğiu, Kabataş ve Saint Benoit Erkek. Lisesi emekli coğrafya ögretmeni Fahriye İpek'in eşi, kolorist tüccar Zeki Yekta îpek ve İktisat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Merih îpek'in babası Rıza îpek ve Nevriye Üçer'in kardeşi, Deniz İpeb'in kaympederi Esra, Gem İpek ve Kerem Teziç'in dedesi emekli Top. Albay Mahir îzgin'in kuzeni, İpek, tzgin, Altuğ ve Patrona ailelerinin değerli varlığı Abdullah İPEK 24.11.1975 tarihinde vefat etmiştir. Cenazesi 25.11.1975 salı (Bugün) Şişli Camiinde kılmacak öğîe namazından sonra Zincirlikuyu'da toprağa verilecektir. Eşi: Fahriye İPEK NOT: Çelenk göndermek lsteyenlerin Türk Eğitım Vakfına öafışta bulunmalan rica olunur. Cumhuriyet 9318
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle