Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURlrîT 23 Kasım 1975 BEŞ MEVLIT Kıymetli varlığımız, insanlık timsali, Trabıon Milletvekili H oc a GÜROBASI KÖYÜNDE ÇOCUKLAR, ANALAR, BABALAR GECE GÜNDÜZ TAŞ KIRARAK YAŞAMLARINI SÜRDÜRÜYORLAR Mebus musun beyî Mebus'um dedim. Ellerini açıp gösterdl. Avuçlan kuru bir toprak glbi çatlamış, kavrulmustu. Gel çaüşugınuz yeri gör beyim. Görüriim. Besbelli bu karşılık orru lnandır mamıştı. Politikacı ağzıydı söylediklerim düpedüz. Kimbilir kaç mebusa bu ditekte bulunmuş ayru karsılığı almıştı. Yanıma daha çok sokuldu. Gelmelisin. Kalabalıktı içerisi. îlçe başkanının dükkanıydı. Geldigımızı par till arkadaşlara bildirmek için dışarı çıkmışu. Raflarcia otomobi] lastikleri, ycrde üst iiste yığı h tırtıllı, traktör lastikleri vardı. Genç adam aklına koymuştu bir kez. Beni tezinden götürmek iştiyordu. Akşama iki saat kalmıştı. Kente geri dönecektik. Uzak mıydı gidecegimiz yer? Hem nereye gidecektik. Ilçe başkaru, bir çok partiliyle içeri girdi. Hepsinin elini ayrı ayrı sıktık. Kahve mi, çay mı içmeliydik. Ilçe başkanımn dükkânı acı lâstik kokuyordu. Çaylar geldi. Genç adam kımıldamıyordu. Beni alıp götürecek, nerede çaIıştıgını kesin kes gösterecekti. Kendisine sonı sorrnayı istemiyordum. 12 sayüı karamameyle ilgisi yoktu adamın. Bezmiştim 12 sayılı kararnameden. 36. madde, ek geçici 2. madde, 43. madde. Maddelerin dışında yaşıyordu adam. Yasam kavgası. besbelli maddelerin uzağında kalmıştı. Elleri iri iri çatlamış, çatlaklar siyah fizgıler haline gelmişti. Ne kadar uzakta çalıştığın yer? Çok yakın. 15 dakika. Çadırlar. Beyaz çadırLar. Gelirken yol üstünde gördüklerimiz. Başını salladı genç adam. O çadırlarda yaşıyoruz. Taş kınyoruz. İkiyüz elü kisı çoluk Taş çocuk. Mehmet Aslantürk'ün topr&ğa verilişinin 40. gününe rastlayan 23 kasım 1975 pazar jünü öğle narnamndan sonra Ankara Maltepe Camiinde ruhuna oktıtulacak Mevlıdi Şerife tüm akraba, dost ve din kardeslerimia davetlidir. EŞİ ve ÇOCLKLARI Cumhuriyet 9261 VEFAT nus ı ZARA'ıun KancahiMr köyünden eşim ve sevgili baba AHMET SEMİZ 20 kasım 1975 günü Istanbul'da vefat etmistir. Merhum 23 kasım 1975 pazar günü (bugün) ikindi namazından sonra Stsli camünden alınarak Zincirlikuyu'daki ebedi istirahatgihına tevdi e<lilecektir. Tanndan rahmet dileriz E«l: Havrtye, Evlâtlan: lbrahlm, Mahl, Hüseyin, Mustafa, Adem, Raalt, Altun, Hüsniye. (ER: 5001) 9273 Kachnlar da clrdi resmin iciae. Kaynastık. DEVLET GÜZEL SANATLAR AKADEMiSi BAŞKANLIÛINDÂN: AKADEMİMİZ ÖĞRETÎM tJYELERİNDEN Prof. Ayhan Aytöre 21 Kasım 1975 rünil vefat etmiştir. Merhumun naaşı, 1A Kasun 1975 Pazartesi günü saat 10.30'da Akademimizde yapılacak törcni müteakip Teşvikiye Camiinde kılua«c«k cenaze namazmöan sonra Zincirlikuyu Kabristanındaki aile mezarlıgma defnedilecektir. Akaclemi ailesine teessürle duyurulur. (Basın: 2«946) 9253 ÖLU M Malkara ejrafından rahmetli Mustaia beyin ve ülfet hanımın oflu, MUşerref Görson'un sevgili eşi, Sazinur, Sema Öztürk'ün kıymetli babası, Fedai Öztürk'ün kayınpederi, Müeyyet ve lbrahim Sezer'in enişteleri, Sennur, Aynur ve Özkan'ın cici babalan, Fatma Üyeyıldu'ın ağabeyi, Ali Ulvi Üveyıldız'm kaymbiraderi, Erol, Erdoğan ve Emel'in dayılan, Kasımpasa esnafınm «Rasim Baba>sı T E R Zt cehpnneminin en genç adayı. Çncakbır, katbnlar, yaşlılar taş kırmak için yasıyorlar taş cehenneminde... Vidiltr, fif doluydu Hepimiz tas kınyoruz. Çadırlann gerisinde vadi tas dolu. Kayalar. Kınyoruz. Elini hırsla uzatıp ellrrü kapar gibi jakaladı. Avuoimu çevirdi, baktı ve kaldınp atmak istercesine bıraktı. Avuçlanmın içi bembeyaadi. Utandım. « Partililer ne karşılık verecegimi bekUyor gibiydiler. Genç adam kendi yaşamına göre bir devrimci düşün içine girmişti. Avuçlan çatlak olmayana hınç duyuyordu besbelli. Genç, küçücük, körpe bir adamdı. Gözlerinde jarım kalan bir ışıltıyla yüzüme bakıyordu. îlçe başkanının dükkânı lâstik kokuyordu. Taş kırrnam olanaksız. Ben tas kınnca sen kırmaktan.J^rtulacak mısın? Varsayalim kurtuldun. Ama taşın sömüıüsü kalkar mı ortadan. Yer değiştirmiş oluyoruz. Benim yerime senia ya da senin yerine benim somürülmem savını gütmtiş oluruz. Oysa düzenl degiştirmek, sömürülmeden emeğin karşılığını almak demek, emeği ortadan kaldırmak degil. Ne zaman geleceksin çalıstıgımız yere. Hemen şimdi. Arabalara bindik. Yeşil bir vadinin gerisinde uçsuz bucaksız bir kayaiar ülkesiydi gittigimiz yer. tnsanlar, siyah urbalanyla küçücük karıncalar gibi göninüyordu kayalar arasında. Taşlan kırıyorlar, ufalıyorlar, kemiriyorlardı sanki. Küçükler vardı aralanrda. çok RASİM GÖRSON 21.11.1975 euma gtinü Hakkın Tann rahmet eyleye. rahmetin« kavusmuştur. A 1L ESt Cumhuriyet 9266 KÖYLÜNÜN 23 LİRADAN KIRDIĞI TAŞI PATRON 70 LİRAYA SATIYOR Analar, yeni doğmuş çocuklarmı beşikte kayaların yanına getirmiş, taş kırıyor ve taş kırmayı bırakıyordu bazen. Çocuğunu emzirmek "kırıy0rdu«$ küçükler, yaşlılar vardı. Bir tes cehennemiydi. Atlar, çadırlar ve insanlar. Kayaiarla boguşan bir yaşam vardı burada. Irkilip kaldım. Bejikleki çccuklar sinde çavuş bize bakıyor. Ne ko Hiç biri sigortalı değil. Taş kırar nuşuyoruz tcl burada toplanmıken çoğu sakat kalıyor. Gözü kör şız. Eller havaya kalkıyor. Sacda pişmiş yufkanm burukluguolanlar var içlerinde. Hemen far nu duyuyorum içimde. Yufka yürekliyim ben. kediyorum öteki gözü dünyaya hâGece de çalıjıyorlar lâ umutla baktyor. Güleç. Çadırlan geride • bıraJuyoruz kalım. Kıralım taşlan. Böyle düşünüyordü artık Gürobası kö'ylüleri. Üç posta taş kınyorlardı. Alleler. tümüyle taş karmakla yükümlüydü. Taş kırma nöbeti ken dilerine gelinceye dek, çadırda kalanlar yemek pişirrneli. su taşı malı. Su taşıma genç kızlann, ye ni yetmelerindi. Küçükler, daha küçükler çalı çırpı taşıyordu. Ağaç yoktu. Taş vardı sadece. Çalı çırpı, kuru ot ya da at pisligi. Tezek. Hiç Jdmse küçük defildi. Herkes büyüktti burda. Görev bölümü tamdı. Aksamazdı. Yasa gibi.. Çağlar gerisinde kalan yıllan yasıyordu burada taş kıran insan İar. Demiryolun gerisinde kalan vadide taş cehennemi 250 kişiyi yutmuş, Türkiyeden çekip almış1 tı. Türklj » unutmuştu bu yaşıyanlan. Mart sonunda gelip kasun başına kadar taş kıran bu insanlar, ne yiyor ne içiyor ne düşUnüyordu acaba. Kimin için yaşıyor, kimin için ölüyorlardı. Beni buraya getiren genç adam askerden dönüp gelmese kimse sormıyacaktı bu soruyu. Ama işte soruyorlardı artık. Çevrelemişlerdi beni. Kuşatmışlar, aralanna almışlardı. OnIardan biri bir parçalan idim artık. Aynı sorularm cevabını anyorduk bir bakıma. Bir adam yaklaşıyor yanıma. Ilk kez mebus görüyor. Yü£üme derin derin bakıyor. Gerçekten mebus muyum ben. Yoksa onlar gibi taş kıran biri miyim. Ha>nr mebus değilim. Taş kıran biriyim. Elim, avucum, birden bire çatlamış kavrulmuş gibi sızlıyor. Yüreğimin derinliklerinde taş kınyorlar sanki. Koynundan bir kâğıt çıkarmaya çahşıyor yaş lı adam. Avurtlan çökmüş. Aranı yor. Kâ*ıt. koynunda defterin arasında, bulamıyor. Koynundaki defterin arasından kâğıt çıkaran binlerce adam tanınm. Umutlan bu kâğıtda gizlidir. Atamaz. Dev letten gelecek yazıyı bu kâğıt par çası kanıtlar. Kaybolursa nice AÇIK İŞ Kanada Buyukeleiliğl 1976 ocak ayından ftibaren lşe başIamak Uzera bır Enforrnasyon (Kamu tllçkileri) yarduncısı aramaktadır. Evvelce benzer işlerde çalışmış ve askerliğini yapmış olrnası ?«rttır. Türkçe, Ingihzce ve Fransızca'yı yeterli derecede bilmesi ve yâzı makinasi kullanabilmesi gereklidir. BasınYayın alanında veya efitim kurumlannda tecriibe sahibi olması tercih sebebidir. MUracaat tormu almak lçin Ankara; Gaziosmanpaşa, Nenehatun Caddesi 75 numaraya gelinmesi, ya da 27 58 03 numraya telefoo edilmesl rica olunur. Müracaatlar 3 aralık 19T5 tanhine kadar lcabul edilir. (Poyrazlar: 3921) 9270 VEFAT '"" Merhum M. îzzet Olçum'un ve Merhume Hatice Olçum'un oglu, Merhum Kemal Olçum'un kardesi, Elfi, Elvira Olçum'un eşi, t. izzet Olçum'un biricik Babası H. Sadi OLÇUM Anl bir lcalp kriri sonucu 21.11.1975 günü vefat etmiştir. Cenazesi 23.11.1975 Pa»r giinü öğle namazım müteakip Şişli Camiinden alınarak Silivrikapı Aile Mezarlığına defnedilecektir. OLÇUM AİLESİ Analar yeni dogmu? çocuklan nı beşikte kayaların yanına getir miş, taş kırıyor ve tas kırmayı bırakıyordu bazan. Çocuğunu em zirmek için. Sonra tekrar başlıyordu taş'3a ananın boğuşu. Çocuklar da tas kırmahydı. Büyüklerin balyoılan büyük, çocuklann balyorian küçüktü. Taş ların başlanna iniyordu balyoziar. KUçücük kollarla, bazan kocaman kollarla. Bir zamanlar devletin balyozlan inmişti bazılanmn başlarına. Kocaman balyozlar. Malatya'nın Doğansehir Giirobası köyünden idi, buraya taş kırmak için gelenler. Bunlar. bu gelenler, şimdi çadırlar içinde sekizer sekizer yatanlar. taş kıranlar. tüm Türkiye'yi taş kırmak için dolaşıyorlar. O denli çok taş varki ülkemizde kırmakla tükenmiyor, bîtmiyor. Gürobası köyü, taş göçebelerl. Nerede taş bulurlarsa konaklıyorlar orada. çadırlanyla, atlanyla, yük leriyle. Taş kırıyorlar. Selelere doldurup atlarla en uygun düzluğe yıgıyorlar. Biriktiriyorlar. Kocaman dağlar düzlüğe iniyor böylece, ufak kırık taşlar halinde. tşte karşıki dağ böyle bitip tükendi. Bu küçücük avuçlar yapıyor bu işi. Bıkmadan, yorulmadan. Para alıyorlar karşılığında. Van aç yan tok yasamak için. Çavuştan alıyorlar parayı. Çavuş da patrondan alıyor. Patron da devletten. Ij} kırarken doğuyorlar Cumhuriyet 9267 Malatya'nm Doğansehir Gurobası köyünün kaderi böyle yazılmış. Taş kıracak. Dağlan ktil ufak etmeyi "«ş kıımayı biliyorlar. Dünyalan bu. Taş kırarken dofuyorlar. Taş kırarken analannın ak memelerinden süt emi vorlar. tlk ayags kalkıp dünysya düşey baktıkları zaman taş kırmayı görüyorlar. Yasamian taş kırmak. Bu işi bellemişler bir kez. Bellediklerini yapıyorlar. Suçlan bu onların. En hasından en temizinden yapıyorlar bu işi. 12 sayılı kararnameden maaş almıyorlar. Çavuş ödüyor parayı. Ne kadar ödüyor. Bilmiyorlardı. Çavuş ödüyordu sadece. lyi yiirekli mer hametli çavuş. Aç kalmalanna da enffel oluvordu çavuş. Kentden erzak getiriyor, tuz, bulgur, soğan. Dağıtıyordu taş kıranlara. Paralarından kesiyordu, ama iyi yurekliydi çavuş. iyilik için yapıyordu bu İşi. Yapmasa aç 1talırdı, taş kıran Gürobası köylüleri. Beni buraya getiren genç adam, askerden döndüğü zaman çavuşun tüm iyl yürekli olmadığı anlaşıldı birdenbire. Eskiden iyl de, şimdi mi kötü olmuştu çavuş? Dağın tepesine oturup akşama dek, taş kıranlan seyrediyor biitün gün. Biz oradayken de seyrediyordu. Kannca gibi küçiicük görüyordu bizl. Genç adam eliyle gösterdi. tşte bu çavuş. Taş kıranlann tümü çavuşu gösterdi elleriyle. Kızarak, korkarak, içlerinin tüm acısıyla. Balyozlar havaya kalktı. Yere taşların üstüne inmedi bir süre. Havaya takılı kalmış gibi. Çavuşu gösterdl balyozlar. Askerden dönen genç adam gelirgelmez, kötü kişi oluvermişti çavuş. Aynı köydendi. î ş buluyordu her yıl Gürobası köylülerv ne. ülkenin dört bir yanına taş kıranlan koltuğunun altında korumak için gidiyordu. Askerden dönen genç adam soru sormaya başlamıştı. Patron kaç ljradan alıyor taş kırma işini. Patron ne kaıanır! Patron hesap vermekle zorunlu mu? Büyük adam patron. Güçlü adam. Ne kadardan alırsa alır. Bize ne. Biz işimize ba BÜYÜK KAYBIMIZ VEFAT StRKETlMlZİN İDARICİSÎ, Ankara eşrafmdan Mehmet Beyzade merhum Ismail Bey ve merhume ZUhre Hanımın oğlu, Hadiye Taşkın'ın sevgili eşi, tsmaii Taskın, Gökçin Taşkın ve ZUhre tndirkaş'ın sevgili babalan, Salp Taşkın, Ahmet Taşkın ve merhum Muhsin Taşkm'ın muhterem ağaoeyiert, Kınacı, Sümter, Çulha, Kaptanoğlu, Okman ailelerinin muhterem teyzezadelerl, Nebahat Taşkın, $ahinde Taşkın ve Muzaffer Taşkm'ın kajnnbiraderleri, Emtne Taşkın ve Tayfun tndirkaş'ın kayınpederleri, Yalçınkaya, Puyan ailelerinin enlşteleri, Ayşim, Murat ve Ugur'un dedeleri, Ziya, Sıdıka, Mehmet, Fatma ve Zeynep'in amcaları Taşkın aileslnin muhterem bUyüğü, mümtaz insan, H. Sadi OLÇUM An! bir kalp krizi sonucu 31.11.1975 günü vefat etmiştir. Cenazesi 23.11.1975 Pazar jjünü öğle namazım müteakip Şişli Camiinden alınarak Silivrikapj Aile Kabristaruna defnedilecektir. KOZA FİLM Süleyman Sırrı TAŞKIN 221M97S gilnu ant olarak vefat etmiştir. Ceoazesi 23U.197S pazar gttnü öfie namazım nrUteakıp Hacı Bayram Camiinden ualdmlıp Cebea Asri MezarlığındakJ aile kabristaruna dettıedılecektır. Mevla rahmet eyleye. A 1 L ESI Cumhuriyet 9268 (And Reklâm: 4212) 9269 bu kez. Yamacı tırmanan yehileri geliyor. Genç kızlar bunlar. haklar, emekler kaybolur çünkll. Çadırda kalıp çalışma nöbetinı devralmarmş olanlar. Biraz sonBizim devletimiz kâğıt devletidir. ra çalışanlar bırakacak, bunlar Buluyor ihtiyar adam, kâgıt parçalışacak. Gece de taş kırıyor çasıru: lar. Ya ay ışığında ya da gemi Işte, diyor. ci fenerlcrinin solgun beyazında. Bir PTT makbuzu bu. Umut dolu. Bir gün cevap gelecefinl Yere düşen gölgelerini doğurukanıtlayan kâğıt parçası. Sosyal yorlar sanki. Gelenlerin blrt kucağında koSigortalar Kurumuna gönderilmiş dilekçenin yanıtı. Turan To caman beşik taşıyor. Bir bebe pal adamın adı. Ayagına kaya var içinde. Anası tas lnrarken parçası düşmuş. Kendisi taşı kı beşikte uyuyacak. Yazacağım gördüklerimi. Ya racagı yerde, taş ayağmı kırmış adamın. Sigortaya kayıtlı ise a}1» zabilmesem bîle. gını onarmah devlet. Çaiiış ne Genç adama soruyorum. diyor: Patron hepinizi sigorta et Kaç metreküp taş kırıyor tirdi. Sigorta ettirmese taş kır bir aile? ma parasından soğan, bulgur Biz beyim alfı kişiyif. (rtin borcu, sigorta parası da kesilir de sekiz metreküp taş kınyomi? Sigortalıyız öyleyse. ruz. Genç adam söze kanşıyor. O halde gunde alüfctşl18(i Parayı kesiyorlar ama sigor lira. ta ettirmedller blzi.. Kendi kendime düşünüyorum. Dogru söylüyor genç adam. Hiç Kaç lira alıyor bu insanlar. Patbiri sigortalı degil. Taş kırarken ron kaç lira kazanıyor. Asgarı çoğu sakat kahyor. Gözü kör o ücret düzeyinde aldıkları para. lanlar var içlerinde. Hemen fark 6 ay çalışıp bir yıl geçinecekler. ediyorum. öteki gözü dücyaya Ama çavuş 17 lira alıyor her hâlâ umutla bakıyor. Güleç. metreküp taş kınlmasından. Yüz bin metreküp taş birikiyor altı (adırdaki yjjam ayda. İki miiyon lira alıyor pal Ankara'ya dönünce bizi yaz, ron, elini kolunu sallamadan. diyorlar çevremi alanlar. Gazeîşletme Müdürü kesin kes yateye yaz. Kolay mı burada tanık pacaktır bu hesabı. Yaparsa göolduklararu yazmak. Yaşamadıkrecektir Gürobası köylülerinin tan, taş kumadıktan ve çadırlanasıl sömürüldügünü ve havarın önünde sac'da kızaran yufdan taş ağasına kaç miiyon lira kadan yemedikten sonra n?«ü yazabilirdira. Karşıdakl çadırla ödendiğini. O zaman Gürobası köylülerini gelip görecek: «Taş ra bakıyoram. Oraya gideceğim kırma işini doğnıdan doğruya diyorum. Mutlak sac'da yufka pişiriyordur. Koşuyonım çadır size veriyorum. Siz alm parayı» lara doğru. Arkamdan geliyor diyecektir. Emeginizin karşılıSını siz alın. Kimse almasın sizlar. Dik yamacı tırmamyoruz. den. Atlar var kayaların arasında ot kemirmeye çalışıyorlar. Taş ta Gürobası köylülerinin taş ceşıyan atlar. Ne yer bu atlar. henneminde bir güzel yaşamları Kuyruklarını bacaklarına vuru var. Sömürüldükleri, kahır çekyor atın biri. Yanından geçiyo tikleri halde gözlerinin içi gülüruz. Çadınn önünde saç var. Ta yor. Fotoğıaf çektirmek için çev uzaktan duydum kokusunu. Ta remizi kuşattılar yeniden. \rana asılı hevenklerde anamm Olmaz dedim kadınlar da kış için yığdığı yufka pişiyor. gelsin. Eğilip çömeliyorum. Alıyorum Hınzırca bir düşünce gelip sapj'ufkayı izin almadan. Yiyorum. landı içime. Denemek istiyorYazacağım taş kıranlan. Kim dum. Tekrar denemek istiyorse okumasa bile. Herhalde Sı dum. Tutucu muydu kırsal alan vas Demir Yolları İşletme Mü insanı. Mutaassıp mıydı. Kadm dürü okur. Okuduktan sonra taş erkek ilişkileri MSP'nin özlemın ile bu insanlar arasina neden deki gibi mi. Planlama Teşkilâpatron denen yabancıyı koydu tındaki takunyalı uzmanlar geldı gözümün önüne. Atandıklan zağunu kendi kendine sorar belki perdeler de Böyle sorarsa kendi kendine man odalarına tahta çözümünU de bulur elbet. Fikret koydurmuşlardı. Kız sekreterAyvaz'ı ya da Seyit Kalaycı'yı leri görüp de günaha girmemp.c çağınr odasına. Besbelii tasın için. Sadece erkeklerin ellerini metrekübünü 70 liraya benim S'.kıyorlar ve boylece karşı cinsdairemden alıyorsun taş kıranla den hiç kimsenin yüzüne bakmara nasıl da 40 liraya devrediyor dıkları için cennetde kendilerine sun diye sorar belki. O zaman en kusursuz köşeyı ayırtetmeyı bir iş« yarar yazdıklarım. 40 li sağlamış oluyorlardı. Acaba Gürraya çavuşa devrediyor. Çavuşta obası köyltUcri. taş cehennemin23 liraya Gürobası köylülerine. den kurtulup cennete gitmeyl isÇıkar bu gerçek ortaya. Düsünür temiyorlar mı. Sormam gerek. İşletme Müdürü. Kesin kes dü Aramızda Kadm olmadan şünür. resim çefctirmem. Kadınlar çevremizi aldı. 70 lira nerde 23 lira nerde. Devlet kimi zengin ediyor. Ha Güzel olana sarılır öyle reradan para ödflyor aracıya. Ne sim çekfirirlm dedim. yapıyor aracı. Sigorta mı ettirVe kadınlar da girdi resmin reiş Gürobası köylülerini. Onla içine. Güzel olanın boynuna bın çadırdan mı kurtarmış. Taş raktjm lcoiumu. çeken atlann yemini mi vermiş. Sanl dedi GUrobasj köylüBöyle düşünür gibime Reliyor leri. Btz fıepimiz seniniz. Sen da İşletme Müdürü. O halde yaz öirfm. malıyım. SftmürUlen insanlar ne kadar Yazarım diyorum. düriist oluyor. Ellerini haıava kaldırıyor herBirh'Jctp Büifişfük. Kaynaştık kes. Genç adam elini boynuma Gtlrohası fcöylUlerlyle. doluyor. Kaynaşiyoruz. Empkten TUrkivpVi kimsenin gertye g«yana olmak ne kolay. Ama tste «iremivpregini kanjtlıyordu ~bu ne denli olanaksız. Dağın tepe kaynaşma.