19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Ekonomi Ekonomi ... Ekonomi Ekonomi Ekonomi Ekonomi Ekonomi EKonomi Ekonomi Ekonomi ••. İTHAIİT KARSJLlGl TUTULAN DEPOZiTOLAR iLE AKREDiTiF KAR5JLIKLARINDA SON iKi HAFÎADIR PEJPEJE ÖNEMLi ARTI5L&R İZLENİYOR. Merkez Bankası Haftalık Durumu ( M İ L Y O N TL. REZERVLER, MİLYON DOLAR) A K T 1F 28.3.1*75 (MC HükümeH) 31.10.1975 (Ceçen Hafta) 1S.2S5 31.834 İ.433 14.819 33.170 1H.741 7.11.1*75 (Son Hafta) 17.3» W.7»3 İ.342 14.(51 38.402 1H.593 Özel kesimin, tüketim sanayilerinde büyüme sınırının sonuna yaklaştığı saptandı TÜKETiM ARAÇURI SANAYii NDE OZEl KESiM; 1950 1963 YILLARI ARASINDA YILDA ORTALAMA YUZDE 6.20 1«50 1963 1»*3 1 « 7 1M7 H73 Tüketim kamu 4.30 t.3S 1.00 Araçlan ötel 6.» 3.85 »25 DÖVİZ REZERVLERİ ERİRKEN, rRANSFER GÜÇLÜKLERİ BAŞLADI m ayının ilk haftası içinde öviz rezervleri 60,5 milyon ızalırken, net döviz rezerv:de867,7 milyon dolar seıe inmiştir. Döviz rezervletıem ekim ayı sonunda ve e kasım ayı ilk haftasında ı bu gelişimle birlikte. özel ikkati çeken bır dogal s>eie ithalat karşılığı tutulan tolar ile Akreditif karşııda son iki haftadır izleişpeşe önemli artışlar ollır. ızitolar ve Akreditif karsıhesapları, yatınm ve tükealı ithali için dbviz transfer etmede karşılık tutulan hesaplardır. Bu hesaplardan ithalat Depozıtoları ekim ayı başında 85.4 milyon dolar ıken kasım ayı başında 100.1 milyon dolara çıkmış ve Akreditif karşıhkları tutulan hesapta yıne ekim başın da 15,4 milyon dolardan, kasım başında 41,3 milyon dolar olmuş tur. Bu gelişme. döviz rezervlerindeki gerileme ile birlikte. transfer zorluklannın başladıgı ve Türk lirası karşıhkları Merkez Bankasına yatınldıgı halde döviz tahsısi yapılm&sında gecikme ler olduğunu göstermektedir. Allın + Döviz U.54» Kamu kredileri ».M2 Oıel sektör kredileri 1.735 Tarım kredileri 15.441 Oiğer akttfler 12.005 TOPLAM AKTİFLER 85.347 P A S İ F Emisyon 22.055 Döviz 227 M. B. Mevduıtı 3.7M Mevduat mun. karşılık 22.142 26.142 Oiğer pasifler Briit reıervler 1.322.0 Net rezervler + 70.0 imalât Sanayi Yıllık Ortalama Artış Hızları (İSTİHDAM Sanayii loplam 5.35 4*5 4.85 HACMİNE GÖRE) Aracları özel •55 11.15 14.75 Sanayii teplam 7.40 1.65 11.75 İmalât kamu 4.S0 ».05 3.65 Sanayii özel 7.30 6.10 10.45 Toplamı toplam İ.10 «.45 7.75 Üretim kamu 5.45 5.(0 t85 42.753 SW 6.113 2(910 40.31» 1.179.3 826.4 42.K9 Mi 5191 27.312 39.915 1.118.8 M7.7 ORANINDA 6ÜYÜRKEN; BiRıNCi PLAN DONEMiNDE BU HIZ; YÜZDE 3.85 E DÜJTÜ; iKiNCi P U N DONEMİNDE İSE YÜZDE 6.25'E YÜKSELDi Tabloda özetlenen Merkez Ban kasının 7 kasım 1975 tarihlı Bilanço durumuna göre. döviz rezervlerindeki azalmanın vanında. son hafta içinde tarım ve özel tce sim kredileri geriierken, kamu kesimıne açılan krediler. yalnız Kazineye 759 milyon liralık kısa vadeli avans somıcu, artmıştır. Son halta içinde Hazineye açılan bu miktar ile kısa vadeli avans 17,1 milyar liraya çıkmıştır. Bu şekilde Hazine avansı. vıl içinde REMO Plan ve Bütçeve eklenen 5 milyar lira sonucu. 113.4 mılyara çıkan Revize Bütçenin Kanunla verilen yüzde 15 oranına erişmiş bulunmaktadır. lmalat sanayiinin alt pruplaKasım ayının ilk haftasında rında kamu ve özel kesıme ait azalan döviz rezervlerine ve •ia büyüme hızları, tüketim araçiaraltılan M. Bankası kredılerine rı sanayilerinde özel kesimin gerağmen emisyon 116 milyon lira nişleme sınırının sonuna yaklaşartmıştır. tıgmı ortaya koymaktadır. îstatistikier son yıllarda özel kesim Bu hafta emisyon artışı geçtüketim sanav.lerinin büyümesımiş haftalann aksine. Aktıl fienin ancak Kamu kesimınin genişsaptakı azalmaya rafcmen. pasıf lemesinin durdurulmasıyla saghesapta gerek resmi mevduat. lanabildiginı gnstermektedir. maas ödemek için. 323 milvon lira çevresinde. azaltılması ve Siyasal Bilgiler Pakültesi ögre gerekse DÇM karşılıgı olarak tu tim Üyesı Doç. DT. Ufeur Konım. tulan muhtelif döviz hesabı ve Devlet Istatistık E^ıstitüsü'nün sair hesaplann 600 milyon lira sayımlanna dayanarak çeşitli vılkadar azalması sonucunda ortalar için kamu ve özel kesim ima va çıkmıştır. lat sanavundeki istihdam düzev minde ise yüzde 6^5'e çıkmıslerini hesaplamıştır. Bu bilgilere tır Ancak bu çıkış. kamu kesıgöre, hazırlanan artıs hızları. rümı tüketim sanayilerinın genisleketim ve üretim araçlan sanavileri gruplanna aynlarak bır tab tılmesinin durduruiması ile saâlanabilmiştir. lo haline getirilmiştir. Birinci Beş Yıllık Plan döneTabloda göıülen j'ilhk ortalaminde yılda ortalama yüzde 6.35 ma artış hızları, işgücü verimlihızı i!e büvüyen kamu kesimi liğinde önemlı oır farklılasmanın tüketim sanayilerinin biiyüsöz konusu olmadığı bir durumda. çeşitli alt gruplardaki üre rae hızının İkinci Beş Yıllık Plan döneminde yılda ortalama tim artış hızlarını vermektedir. yüzde bıre indirilmesi. özel 1teTablodaki bilgiler. özel kesim sim tüketim sanayilerinin büyütüketim sanayilerinın genısleme mesi için gerekli olmuştur. hızlannın giderek düştüğünü aös termektedir. Tüketim araçlan sa Nedeni na>ninde özel kesim. 195U1963 vıl ları arasında yılda ortalama vüz Tüketiwı sanayiindftki 8M1 Kede 6,20 oranında büyürken bu bü simin genişleme hızının vavaslayıime hızı Birinci Bes Yıllık Plan ması. mevcut gelir bölüşümündöneminde yüzde 3.85'e düşmüşde üretilen mallartn alıcılann tür. tkinci Beş Yıllık Pian Oöne hızla artırılamamasından ileri ?elmektedir. Tüketim sanaviinds özel Kesimin Karşılaştığı bu sorun. bır yandan. vavgın nır re<lâm kamrjanyas; ile taksitli satışlan gelistirme oolinkalarma öncelık verîlmesıne yo! açmaktadır. DiSer vandan da. tüketim sa nayı alanında kamu kesiminin genıslemesi durdurularak. 'üketim sanavileri büHjnüvle özel ke sime bırakılmaktadır. Ancak bütün bu önlemlere ra* men üretilen tüketım araçlanna azar bulmak snnikçe daha »or bir hale geldiği için talan tüketim sanaviın genısleme nızı gıde rek vavaslamaktadır. Bu durum karşısında özel sanayi. üretim araçlan kollanna el atmak zorunluluftunu du\rmaktadır. Ancak üretim araçlan sanayileri. dana biiTOk finansm^n kavnaklan eerektirmenin vanında, dış pazarlarda daha kücüc rekabet sansına sahip bulunmak tedır. Türkiye'de tüketim mallan talebinın. gelir bölüşümünün ıvıleştınlmesı nedeniyle, hızıı bır biçimde selıştırılpmemesı ve bu vüzden üretim aracları sanavüne geçme zorunluluSu. sanavıı ve sıvasal vasammı büyük hır buna lımla karşı karşıva eetirmihtır. Bu giiçlükler nedeniyle. sanaviın büyüme nızı 1970 yüına do6ru hızla azalarak 1970 vılında vüzde 3'ten az olmuştur. Ancak sanivıin karşılastıgı bu bunalımia ji'likte gelen 12 Mart döneminin oastn reüminde varatılan olanaRlar üretim aracları sanaviinde fabloda görülen sıcramanm ortaya çıkmasına yol açmıştır. 76 yıh tçe )gramı n nel ıminler 3ilamıyor USURARASI PARA INUNDAN BiR •YETiN BU HAFTA IRKiYE'YE GELEREK UiYE BAKANLIĞI • GÖRÜŞMEIERE IJLAYKA&I UHRiliYOR bütçesinln Meclis'e sunulçin çok az bir zaman kalmasma rağmen gerek bütve gerekse bütçeye dayaan 1976 yıh programırun büyüklerinin henüz sapJığı ögrenilmiştir. Devlet :ik Enstitüsü, 1975 Ulusal ile ilgili son tahminlerini, îenel Dengeyi ve Hazine Müdürlüğü de ödemeler i tahminlerini yapmaktan ıektedir. yandan bu hafta içinde Vrası Para Fonundan bir ı Türkiye'ye gelerek Malicanlığı yetkilUeri ile görüş ı başlayacağı HüdirilmekMaliye Bakanlığı, bu göerin «Normal bir danışiteliğinde olduğunu ileri ttedir. 1976 yılına ait tesngelerin kurulamaması ve rarası Para Fonu heyetiirkiye"ye gelmesi, MC Hüinin kendi iç sorunlannı â halinde, önemli ekonoırarlar alacağı şeklinde de ürilmektedir. YORUM Yalçm KOÇOK KINA VE KUR'AN CUMHURBASKANI Korrjlürl.'tcn Snce bir U adamları kurulu Pakiitan'a flitti. Hazırlanan raper, Koruturk'e, Pakistan'a hareketinden önce ulaşlırıldı. Rapor, iki ülke arasındaki ekonomik bağların güçlendirilmeji ve bunun yolları üzerinde duruyor. Ekonomik bağları güçlendirmek karşıhklı mal alifverişi İle olacak. Raporda bu tür mallar »ıraSanıyor. Bu sıralamada Türkıye'nin Pakistan'dan kına alıp, bu ülkeye Kur'an ihraç edebileceği de yer alıyor. Kına alıp Kur'an ihraç edilerek Bağdat Paktından cıevrik CENTO'nun iki ülKesi arasındaki bağlar güçlendirilecek. BİR iükecir daha çok, kına yakılıp, öteki ülkede ise daha çok Kur'an okunarak iki ülke arasındaki bağları güflendirmek mümkun değil. Bunu is adamları da biliyor. Bu yüzden iki ülke arasındaki bağtarı kuvvetlendirmede ağırlık başka yerde. Türkiye, buzdolabt, çamaşır makinası, binek aracı gibi dayanıklı tüketim araçlarının satısına öncelik veriyor. Içerde satmakta güçlüklerle karşılastığı tüketim araçlarının bir bölümüne Pakistan'da pazar bulabileceğini diısünüyor. Bunun için elinden gelenl yapmaya haıır. Pakistan'a her türlü yardım ve kabul ederlerse montaj türünden yabancı sermaye götürebilecek. Rapor, Türkiye'nin montajcılık yoluyla yabancı sermayecilikte uzmanlaştığını bu uzmanlıktan başka ülkeleri de yararlandırabilecek duruma geldiğinl ortaya koyuyor. T Ü R K İ Y E ' D E son yıllarda hazırlanan planlar sanayi kesiminl, Türkiye ekonomisinin csürükleyici» sektörü olarak niteliyor. Şimdi sanayi keliminin sürükleyicilik niteliği, ekonomiyi çoktan astı. Artık sanayi Kesimi, yaıMZca ekon6miyr dejll Ttirktye'nln dıs polifikasını rfk fürüklcytci bir düzeye ulaıtı. Bu dttrum, bugün çok daha açık. Açıklıkta yarar var. Sadece bugün için dcğil, Pakistan v* daha önctki I r ı n raporları, Türkiye'nin bugunüne olduğu kadar geçmisine de açıklık g«tiriyor. Türkiyt'nin yakın geçmisinde batı kapitalizmiyle bütünlesmelir bölüşümü ile sınırli satın alma gücü dayanıklı tüketim araçlan sine ısık tutuyor. Türkiye'nin batı kapitalizmi ile siyasal ittifaklar üretiminir hızlı bir biçimde gelismesini önlüyor. Eşitsiz gelişme yasakurmasında ekonominin ve iş adamlarının öncülük yaphğmı hatırlası bir kez daha kendisini gosteriyor. Tüketim aracları sanayileri patıyor. zar arıyor. Pazar, ıhracat kapılarında aranıyor. Türkiye'de sermaye sıkıntısından dertli özel sanayf, ihraç kapılarında pazar bulabilmefc SANAYİ, Türkiyt'nin süriiklcyici kesimi. yalnızca kalkınma ve dış poiçin sermaye ihracına da razı. Eşitsiz gelişme yasası işliyor. Pakislitika girisimlerinde değil. Aynı zamanda ve bunlardan çok daha faztan'da montaj sanayii kurma önerisi biçiminde ortaya çıkıyor. Bu la bunalımlarda. Sanayi kesimi, Türkiye'yi bir bunalımdan başka bir öneriyi çekici yapabilmek için kına ithal edilecek, Kur'an ihraç edibunalıma sürüklüyor. Türkiye'yi 12 M a r f a , sanayinin mevcut üretim lecek. iliskileri İçinde çözülemeyen sorunları sürükledi. 12 Mart'tan hemen önce asıl bunalım sanayii kesiminde ortaya çıktı. Sanayinin büyüme BUGÜN Türlriye'd* hangi bunahma el atarsanız atın, altından sanayi hızı, 1970 yılında, son yıllardaki en düşük düzeyine düştü, yüzde üçün çıkıyor. Türkiye'de enflasyon, mevcut sanayinin doğal ürünü. Türkialtında indi. Sanayii, bu düşük düzeyden 12 Mart'ın şiddeti mi çıkardı. ye sanayii, ülke ekonomisinin bütününden çok daha büyük ölçülerde Geçici bir süre için. borçla kuruluyor: Borçla yaşıyor. Borç, kredi: Kredi de enflasyon SİYASAL iktisatın cecerliliğıni hıçbir zaman kaybetmeyen, kendisini demek. Türkiye'de enflasyonu durdurmak, sanayii durdurmak demek her gün doğrulayan bir yasası var: Kapitalizmin esit olmayan gelisTürkiye'de sanayi ekonominin bütününden çok daha büyük ölçülerme yasasına göre kapitalizmde, çtsitli ülkelerin gelisme hızları birbide dövizle yaşıyor. Sanayi, ekonominin bütünündert çok daha büyük rine esit olamıyor. Bir süre ingiltere, bir süre Amerika, bir süre Alölçüde dışa bağımlı. Sanayi üretmek için ithal etmek zorunda. İthal manya veya bir süre de Japonya daha hızlanıyor. Eşitsizlik uluslaretmek için de döviz bulmak zorunda. Türkiye'de döviz sıkınlılarıarası öiçekte bunalım yaratıyor. Bir ülke içinde üretimin artış hızı nın arkasında sanayiinin yapısı yatıyor. Türkiye'd» döviz sıkıntısını ile satın alma gücünün genişleme hızı arasında eşitlik sağlanamıyor. yenmek için ithalatı kısmak, sansyii kısmak demek. Bir ülke İçinde bunalım ortaya çıkıyor. Bir ekonomide kesimler arası büyüme hızlarında eşitsizlik görülüyor. Bazı sanayi kesimleri hiç ge T Ü R K İ Y E sanayii, bugün Türkiye'nin sorunu. Türkiye'nin butün bunalişemezken, bazı sanayi malları ülke boyutlarını aşacak düzeylerde lımlarının önünde sanayii ve mevcut sanayiin yapısı var. Bunalımüretiliyor. Bu eşitsizlik de ayrı bir bunalıma yol açıyor. Mal ihracı dan kurtulmak için bu soruna çöıüm bulmak, sanayiin mevcut yapıve mal ihracını gerçekleştirmek için sermaye ihracı zorunlu oluyor. şını değistirmek gerek. Bunun için ilfrl, tutarlı bir porgram ortava koymak gerek. Eğer Türkiye'de, sanayi için İleri bir program ortaya ÜLKEt>E, buz dolaH,, çamasîr makinası türünden fukefim arâçfarıîıa konmaua, bu program etra^mda kütltUr hazırlanmaısa, faştunin tav kavuşturulamamıs büyük bir kitle var. Türkiyt'de tüketim araçları nayii programına yeşil ışık yakılmış olacak. Bu durumda da bazılarısanayilerinde çal;şan çok n y ı d a firma var. Bu firmalar kirlarını arna kına yakmak, bazılarına da Kur'an okumak düşecek. tırmak İçin üretimlerini çoğaltmak zorundadır. Ama Türkiye'de, ge Ekonomik sorular • 1950 VE 1973 YILLARI ARASINDA iMAIİT SANAYiiNDE KAMU KESiMiNiN PAYI YÜZDE 51'DEN YÜZDE 37'YE iNDi imalât sanayiinde kamu kesiminin payı (ÜRETİM HACMİNE GÖRE YÜZDE) TÜKETİM ARACLARI ÜRETİM ARACLARI ARA MALLARI YATIRIM MALLARI T O P L A M 1950 52.1 4S.İ 71.» 19(3 31.7 52.1 (0.9 33.9 44.1 1967 41.7 45.2 58.2 23.7 47.8 1973 33.0 39.5 52.5 • .KAMU KESiMi PAYININ EN ÇOK AZALMA KAYDETTiGi SANAYiLER; TÜKETİM ARACLARI İLE YATIRIM MALLARINA AiT • BiRiNCi BE5 YILLIK PLAN DÖNEMİNDE KAMU KESiMiNiN İMALÂT SANAYiiNDEKi PAYININ ARTTIĞI BU ARADA SAPTANDI 1M 1(.( N.f 3İ.7 İMALÂT SANAYtİNDE KAMU KESİMİNİN PAYI HIZLA AZALIYOR Türkiye'de çeşitli hükümetlerin görev yaptığı son 23 yıl için de imalât sanayiinde kamu kesiminin payının hızla azaldığı sap tanmıştır. 1950 ve 1973 yıllan arasında imalât sanayiinde kamu kesimin payı yüzde 51'den yüzde 37'ye inmiştir. Böylece kamu kesiminin imalât sanayiini yönlendirme olanakları büyük ölçüde azalmıştır. İmalât sanayiinde kamu kesiminin payının azalmasının en çok tüketim araçlan ve yatınm mallan sanayinde ortaya çıktığı saptanmıştır. 1950 yılında yüzde 32 olan tüketim araçlan sanayiinde kamu kesimi payı, 1973 yı lında yüzde 33'e düşmüştür. Yatınm mallan sanayiinde ise söz konusu oran yüzde 73.6'dan yüzde 16,6'ya inmiştir. istatistiklerin gruplarna ve ölçüt leri değiştirilerek düzenlenmiştir. Korum'un çalışması ve tablo, yalnızca 10 ve daha fazla işçi çalıştıran işletmeleri içermektedir. Ortaya çıkan tablo, bir eğilim olarak imalât sanayii içinde kamu kesiminin payının azalmasımn yanında çeşith hükümetlerin izlediği politikalara da ışık rutmaktadır. îlk döneme giren 13 yılın çok büyük bir bölümünde Demokrat Parti hükümet etmiş ve bu dönemde iraalât sanayiinin toplamında ve tüketim araçlan sanayinde kamu kesimi payı hızla azalmıştır. Buna karşılık 27 Mayıs'tan son ra hazırlanan ve ancak yansından az bir zaman süresinde AP nin tek başına yürüttüğü Birinci Beş Yıllık Plan döneminde, imalât sanayiinin toplamında ve tüketim araçlan sanayiinde kamu kesiminin payı artmıştır. AP ve 12 Mart Hükümetlerinin uyguladığı tkinci Beş Yıllık Plan döneminde ise imalât sanayiinin bütün gruplannda ve dolayısıyla da toplamında kamu kesiminin payı önemli ölçüde azalmıştır. Talep yetersizliği, sanayide geri teknolojilerin kullanılmasına yol açıyor Kimya Mühendisleri Odası ta rafından düzenlenen Sanayi Kongresi'ne teknoloji transleri ve seçimi konulu bir rapor sunan Türk Sanayicileri ve tş Adamlan Derneği (TÜSİAD) uzmanlanndan Berk Koçer, sanayıleşme ve teknoloji sorununun çözülmesi için bir sanayi plamnm yapılması gerektiğini söylemiştir. îş Adamlan Demefti uamanı mevcut planları «partı program lanna» benzetmış ve ımalat sanayiinde talep yetersızlıgının küçük işletmelerin kurulması ve geri teknolojilerin seçilmesi sonucunu dogurdugunu üeri sürmüştür. Ankara'da düzenlenen Sanayi Konpresi'nde TÜSİAD uzrr.anlarmdan Berk Koçer, «Teknoloji S«çimi ve Transferi» konulu bil dirisinde, teknoloji seçiminin yapüması için her şeyden önce «ciddi, sektör ve mal bazında da ha aynntılı bir sanayi planına eerek vardır» demiştir. TÜSİAD' ın da görüşlerini yansıtan bildiride mevcut planlar çok genel ola rak nitelenmiş ve «bizim planlar parti proeramlan eibidir. Genel, aksini kesinlikle sövleyemeyeceSimiz vecizelerle doludur» denilmiştir. , Hisse senedi ve tahvil ihracı özel firmalar, her saman bankalardan kredi almazlar. Kredi öa sermayelerinın dısmda küçük ve orta büyiiklüktekl tasarruf sahiplerinin tasarruflannı kullanmayı denerler. Bunun yolu, hisse senedi ve tahvil ihraç etmek. Buradaki «üıraç» sözü yurt dışma bir mai satma anlamına gelmiyor. Firmanın dısına. bir borç senedi çıkanp satma anlamına geliyor. Her ikisi de borç senedi niteliğinde. Yalnız arada bir önemli farlt var. Hisse senedi çıkarıldıgında, özel firmaya ortaklık söz konusu. Senedi alan, payı oramnda, firmaya ortak oluyor. Tahvilda ise, sadece bir borçlanma var. Belli süre tçin belli laizlerle borçlanma. Hisse senedinde tse yıllık kârdan belli oranda pay alınıyor. Pirmalar, tahvil çıkarmayı tercih ederler. Ancak hisse senedine de pek iöraz etmezler. Hisse senedini çıkarmanın bir de «halk kapitalizmi» veya «halka açılma» gibi propaganda değeri oluyor. Böylece mülluyetin yaygınlaştığı ileri sürülüyor. Aslında ise hisse senedi ne kadar çok dagıhrsa, belli bir sermaye gTUbunun kontrol olanaklan o kadar artıyor. Bu gün Amerika'da milyarlık işletmeler hisse senedinin yüzde onbeşini elinde bulunduran bir sermaye grubu tarafnıdan kontrol edilebiliyor. Çünkü geriye kalan dağınık hisse senedi sahiplerini bir araya getirmek mümkün olmuyor. Hisse senedi çıkanldığında mülkiyete bir ortaklık nedeni Ue daha küçük kSr oranlanna razı olunuyor. Buna karşılık tahvilde ise resml faiz oram yüzde 18'e kadar çıkıyor. Ancak hızlı enflasyon zamanlannda bir yılda almacak falz. tahviün ana parasınm degerinin erimesi nedeniyle, ortadan kalkıyor. Yüz liraya 18 lira faız alınırken, bir yılda yüzde yirmi enflasyon varsa, yüz liralık ana para, yıl sonunda seksen liraya inlyor. Hisse senedi ve tahviH ancak güçlü firmalar İhraç edebiüyor. Çünkü tasarrul sahibi. ancak Bliçlü flrmalara güvenlyor. Bu vüzden Türkiye'de tahvil ve hisse senedi piyasasının düzenlenmesi yalnızca bUyük firmalan Ugilendirtyor. Orta ve ktîçük Ormalann, böyle bir sorunu yok. Onlar, alabilirlerse, bankalardan borç alıyorlar. Enflasyonun durmasıvla btrlikte de ilk önce kilçük ve orta firmalar rahatsız olu yor. tflaslar, orada başlıyor. Böylec« küçük ve orta flrmalann büyük firmalann ellne geçmesi sürecl de hızlanıvor. Bir gerekçe et Istatistik Enstitüsü, her 5im ayınm 15'inde saptausal gelir geçici ikinci tah yapmamıştır. DÎE yetkigecikmenin nüfus sayımı»pılmasından ileri geldiğilemektedirler. Ancab bu e, fazla inandırıcı görülctedir. cü MC Hükümetinin Talıda ve Ha^'ancılık Baiorkut özal, sık sık verdiıeçlerde 1975 yıh tarım hadan kesinlikle söz etmekAynca 1976 bütçesi için kuruluşlarmın üretim, sa! stok bilgileri yeni bütçe yle derlenmiştir. iki kalem, ulusal gelir tah inin en önemlı bölümlerişturmaktadır. Bunun dıgeriye imalât sanayii özel üretim tahminleri kalmakDİE, bu tahminleri kolay,e rutin bir iş olarak yapdır. Türkiye Pakistan'a, dayanıklı tüketim malı ile "Kur'an,, ihraç edebilecek PAKİSTAN'A GİDEN iJADAMURI HEYETiNiN CUMHURBAJKANINA SUNDUKLARI RAPORA GÖRE, TÜRKİYE'NİN İHRAÇ EDEBİLECEĞİ ÜRÜNLER: BUZDOLABI, CAMAJIR MAKİNASI, BiNEK TAJITI, BASIU KiTAP. İSADAMLARI RAPORUNDA AYRICA; BUTTO REJiMiNiN PAKiSTAN'DA GiRiJTiĞi DEVLETLEJTiRME İŞLEMLERİ SONUCUNDA, PAKiSTAN SANAYİİNDE VERiMiN DÜS.TÖĞÜ DE KAYDEDiLMEKTEDiR. Ara mailirmda Son 23 yıl içinde kamu kesimi payı yüzde 36,2'den yüzde 52,5'e çıkmıştır. Bu çıkış kamu işletmeciliğinden en çok kimlerin yararlandığmı ortaya koyan bir gösterge olmaktadır. Üretim araçlan sanayii içinde yatınm mallan, doğrudan doğruya kullanıcılara satümaktadır. Bu işletmelerin çogunluğunun sahipliği özel kesime geçmiştir. Böylece özel kesim, diğer imalât sanayii kollarına göre kâr oram düşük ara mallan sanajilerini kamu kesimine bırakarak bu sanayilerde üretilen ara mallannm maliyetinîn altında kendisine devredilmesini sağlamaktadır. Çeşitli imalât sanayii grup lan arasında kamu kesimi pay lannm göstertiiği farklılık, söz konusu mekanizmayı açık bir biçimde ortaya koymaktadır. Teşvrk fMfbirlerf Yasalann aksine ır yandan DPT. her yıl kayı başında 1976 bütçesinin > dengesini hütçe hazırlagörevli Maliye Bakanlığııdermektedir. Ancak bu yıl Maliye Bakanlığına hiç bir göndermemiştir. Bu yüzlaliye Bakanlığmca hazırlave aralık başında Meclise ıcak olan yeni bütçe, yasagerektirdiğinin aksine, 1976 ımma dayanmayacaktır. lya çıkan bu aurum DPT nin açıkça ihlâl edilmesi ıina gelmektedir. Çünkü kuruluş yasasının 15 inci esine göre «yıllık programlütçeler ile iş programlai evvel hazırlanır. Bütçeler programlannın hazırlanma' Planlama Teşkilâtınm yıljrogramları ile kabul edilfsaslara uyulur» Bütçenin se sunulmasına 10 gün kal1 Dlmasına rağmen DPT ve ;k Planlama Kurulu henuz programımn tskeleü üzerin Cumhurbaşkanı Korutürk'ün Pakistan seyahatinden önce Pakistan'a giderek inceleme ve temaslar yapan işadamları heyeti. yapmış olduklan incelemelerin sonuçlarını özetleyen raporlarını Cumhurbaşkanı Korutürk'e sunmuşlardır. îşadamjarmın, Cumhurbaşkanının Pakistan'a hareketinden önce sundukları raporda, Türkiye'nin Pakistan'a buzdolabı, çamaşır maKinesi, binek taşıtı ile «Basılı kitaplar, özellikle Kur'an» ihraç edebileceği açıklanmaktadır. îşadamlarımn raporunda, aynca, Butto rejiminin Pakistan'da giriştiği devletleştirme .şiemleri sonucunda Pakis'in sanayiinde verimin düştügü tavâedilmektedir. Raporda Pakistan hüküınetınin yabancı bankalan devletleştirmediği, yabancı bankalann da işletmeleri devletleştirilen işverenlere kredi vererek bunların yeni işletmeler feurmasma lagladıkları ifade edtlmrktedir. t««rlamlarımrı hKZirlavaraJc Pft Yeni bir çalışma Siyasal Bilgiler Fakültesi istatistik doçentlerinden Dr. Uğur Korum, «The Structure and Interdependence of The Fublic and Private Sactors in The Turkisth Manufacturing Industry. adlı yeni bir çalışma hazıı lamıştıı. Bu çalışmada 1950. 1963, 1967 ve 1973' sanayi sayımlanna göre İmalât • ! sanayiinin yapısı ortaya konmuş j tur. Yukandaki tablo Doç. Dr. I"»ıır Knnım'ıın rnhnrBasındaki I kistan riyaretinden Önce Cumhurbaşkanı Korutürk'e sundukları raporda, bu seyahatin «Pakistan ve Türk Hükümet yetkililerince uygun gönildügü» belirtilmektedir. «Pakisun Raporu»nda Pakistan'daki iki ticaret müşavirliginin de boş tutulduguna değinilmekte ve bu kadrolann daha da genişletilerek «En dinamık elemanlann» bu görevlere atanması ısteıımektedir. Hazırlanan raporun 6 ve 7'inci sayfalan Pakistan'daki devle^ leştirmelere aynlımştır. Burada, yapılan devletleştirmelerin sonuç larının önceden tahmin edilenden daha da «kötün oldugu ileri sürülmektedir. Raporda bu konuda şöyle denilmiştir: «Pakistan'da devletleştirilen sanayi kuruluşlarında üç yıllık taaliyet döneminde genellikle verim düşükJiiğü, ürünlerrte kalıte borukluğu ve maliyet «nıjı ortaya çıkmıştır. Bunun bulıca na> danl. t«ıiılerln ekonumik öleü ler dışında bürokratlarla birer hükümet kuruluşu «eklinde yönetimidir. Daha önce verilen bilEilerin tersine dsvietleştirilen kuruluşların sahipierı ve yüksek kademe yöneticiler iş başında bırakılmamış, tam tarsine tesislere girmeleri yasaklanmıştır.» tşadamlannın raporında devletleştirme lşlemlerı konusunda şu ek bilgiler veriimeKtedir: «Bilındiği gibi yabancı sermaye iştiraki bulunan »eya vabancı ser maye ile kurulan mai tesisler ve bankalar devleneşvirme dışı bırakılmışlardır. Yabancı sermayeli bankalar ile yabancı bankalann şubelerl, smai tesisleri devletleştirilen müteşebbislere hemen kredi tekliünde bulunmuşlnrdır. Çünkü bu st'füer bankaların «müteşebbıslis» gücüne sahip sayılı müşterilerlni teşkil etmektedir. Işte avnı ıcşiler. baska kajtıaklannı ve cmriKaların bu imk&nlannı kullansırsk yeni sıEiri&mektedirlar.» Aynı bildiride. özel kesime yön vermek için kullamlan tesvilc tedbirleri de eleştirilmiştir. TÜSlAD'ın uzmanı mevcut teşvik tedbirleri uygulamasını «süb jektif» bularak sunlan söylemiş I tir: > «özel kesime yön vermeye ca , tşadamlannın nazırlayarak hşan başlıca unsurlardan teşvik j Cumhurbaşkanına sunduklan ra politikaları da çok geneldir. He men her şey aynı oranda tesvik porda Türkiye'nin fakistan'dan ÇördügU İçin sonuçta gene sübithal edebileceği ve Hakistan'a üı İektiî deSerlendirmeler gecerli raç edebileceği nrmüar konusun olmaktadır. DPT'nin bu konuda da yapılan inceleraenın sonuçla önleyici çalısmalan. daha somut tablolar hazırlama girişimleri he rı da açıklanmaktadır. İtha] edi nuz sonuç vermemiştir. Belki da lebilecek mallar arasında paslan ha az madde ve sektör için ama maz çelik, otomotiv sanayü par çok daha kesin. kredi teşvikleri Eibi kâgıt üzerinde kalmayan da çalan, dişli kutusu ve bilyalı rulman, askeri ateşü silâhlar. ha etkta teşvik unsurlanna ge i rek oldugu açıktır». ] hint yağı ve kına seı •»lmaktaSanayi Kongresi'ne sunulan tek dır. thraç edebüeceijı mallar a noloii seçimi bildirisinin son bö rasında da buzdoiahı. çamaşır lümü talep haemi ile teknoioti , makinası, Murat binek taşıtı, arasındaki tlişki Üzerinde durcam, ampul, matbaa mi'reltkebi, maktadır. Bu bölümde azpelis > miş ülkelerde talep vetersiz!i«ti. kagıt. «Basılı kitaplar. özellikle nin tcüçük fşletmelere ve dolavı I Kur'an» sayılmakradır. sıvla da geri teknoloiilere vol aç ı tıgı belirtilmektedir. Bildiride ci Ancak, işadamıannın hazırladıîilen şemaya göre, talep vetersi7! ğı rapordaki bilgilers göre, tş , ligi Işçiyogun ve küctik kauasite ' adamlannın bazı mnl ttiriertnde | li tşletmelerin Surulmasını zor; lamakta, bunlar d^. vüksek maihracatın ötesinde vtnanm yap ' liyetli. bozuk standartlı ve veter msvı da planladıkian slz kallreli mal Uretimine sebep , olmaktadır. t. tadır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle