25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
URİYET 19 Kasım 1973 TEDÎ SP Senatörü Ergin, Çankaya ikümet tabibliğinde olay çıkardı ARA (ANKA) Millî !t Partisi Yozgat Senatöüleyman Ergin Çankaya ıet Tabibllginde olay çı, lddiaya göre, tutanak ısını ısteven doktorlara t ederek bu arada 9 aylık bir fcadını kolundan tuklemlştlr. imet Tabipliğinde görevsrların ifadesina gpre, dün ! ;e gelen Süleyman Er ! iz benim vatandaşıma 1 • para vediriyorsunuz di ı a luk çıkanyormuşsunuz» I ve doktorlann bu işleri i gereği olarak yaptıklarını, ı ^andasın sağlık raporu alerektiğini belirtmeleri ü«Kanun ne demek, onu :anyoruz» demiştir. Dok ı olaydan sonra tuttukla nakta, 9 aylık hamile bir kolundan iteleyerek ken yol açtıgı ve gazetecilerin »ğını duyunca Hükümet ğini terkettiği ileri sürülir. Tutanakta şöyle denil ir: .1975 tsrihinde saat 11.00 kaya Hükümet Tabipliğin ve Millî Selamet Partiitörü oldufunu beyan eleyman Ergin, Sağlık Bamn 20.10.1975 tarihli ve yıh hacca gideceklere uyak tamim'e itiraz etmiş torlara bu işlemleri gelen ışlara mecbur tutulmaBakamn emri olduğunu bildirmiş, daha sonra arın itirazı Uzerine tşi hakarete dökerek daire amiri Dr. Semiha özen'i yerinden kaldırarak yerine oturmuş, masaya yumruk vurarak odadaki dok torlara ve diğer şahıslara hakaret eder tarzda konuşmuş, kendisinin odadan çıkmasına mar.i olunduğu zanmyle etrafa hamleler yaparak ellerini sallamıştır. Sizin gibi doktorlann raporlanna ihtiyacımız yok diye bagırarak odayı terk etmiş ve kapıda bulunan 9 aylık hamile hsnımı iteleyerek kendisine yol açmış, daha sonra kapıda kendisine gitmemeleri için hitap eden bir per sonelimizin yüzüne kapıyı vurarak itmiş ve kaymakamlığımızı terk etmiştir. İş bu tutanak btitün sahiöerin önünde yazılmış, okunarak irnza edilmiştir. Dr. A. Cevdet Bener Çankaya Hükümet Tabibi Dr. Ümit Ercelen Çankaya Hükümet Tb. Dr. Semihe Özen Çankaya Hükümet Tb. Birsen Ogün Ayhan Kır» TARTIŞMA OGRETMEN KIY1MI özünde faşist olan fakat kendisine milliyetçi nitelemesini takan Cephe Hükümetinin göreve başlamasıyla birlikte özellikle öğretmen toplumu üzerinde ötedenberi varolan baskılann arttığı bir gerçektir. Gün geçmiyor ki gazetelerde kıyım ve sürgün listeleri yaymlanmasın. Bu listelerin hazırlanmasında hiç kuşkusuz bazı faşist örgütlerin (ÜLKÜBÎR gibi) ve halk düşmanı çıkarcı kişilerin etkinlikleri yadsınamaz. Bunun bazı örneklerini Cumhuriyet Gazetesi kamuoyuna açıkladı. Aynca yine Cumhuriyet'te Uğur Mumcu da elinde bulunan sayısız belgelerden bazüarmı yazdı. Bu çıkarcı kişilerin ve onlann iktidarlannın öğretmenleri sürekli olarak tedirgin etmeleri, sürmeleri ve giderek öldürmeleri yeni defüdir. Çok öncelert de halk düşmanlan yöneticiler aynı yola başvurmuşlardı. Eskiden de vardı öğ retmen kıyımlan. Emekçi halkımızın düşmanlannın öğretmenlere kötü gözle bakmalan, onlara baskı yapmalan nedensiz değildir. Hepimizin bildiği gibi devrimci öğretmenler halkımızı tammakta, onlann sorunlannı ve çözüm yollannı bilmektedirler. Bu nedenle onlardan aynlmamaktadırlar. Mücadelelerini emekçi halkımızm kurtuluş mücadelesi ile birleştirmişlerdir. Halkın kurtuluşunun kendilerinin kurtuluşu olacağını bilmektedirler. Bu nedenle de toplumda kendisine düşen görevi yapmak tadır devrimci öğretmen. Yani yıllarca uyutulmuş, unutulmuş, geri bıraktırılmış halkımızı uyandırmakta, aydınlatmakta ve bilinçlendirmektedir. Bozuk düzenin acunasızlığını, gerçek yiızünü, sınıfsal çelişkileri, sömürüyü, çıkarcılan, satılmışlan bir bir anlatmaktadır. Devrim için, akça bir düzen için eğitim yapmaktadır. İşte bunlar ve benzerleri için kıyılmakta r sürülmekte, öldürülmektedir öğretmen. Faşistler, sömürucüler, bir avuç azınlık ve onlann iktidarları halkımızın, emekçilerin, işçilerin. köylülerin uyanmasına karşıdırlar. ÇünkU halkımız uyanırsa. sınıfsal çelişkileri bilecek, sömürücüleri tanıya cak ve böylece bu kara düzene hayır diyecek. Eşitsizliğe, özgürlüğüne göz koyanlara, her tuflü basltılara soo diyecek. Halk düşmanı yonetimlere karşı direnecek. Hakkını isteyecek. Özgürlük isteyecek, mutlu bir dünya, aydmlık bir dünya için savaşacak. Kurtuluş için, barış için savaşacak. îşte bütün bunlann olmaması için halkınnzın uyanmasmı istemezler. Şimdiki hükümet devrimci öğretmen kıyımmda yasalan ve her türlü kuralları dinlememek tedir. İşine geldiği gibi kıyun yapmaktadır. Eşlerin herbirini bir yere atabilmektedir. Tarafsız kalabilmişleri bile kıymakta, sürmekte bir sakınca görmemektedir. Bu konuda çok ilginç bir örnek vermekle yetineceğim: Bir erkek ilköğret men okulunda ondört yıl görev yapan ve çeşitli dönemlerde başanlı görülerek on dokuza yakm ödüller alan bir okul müdürü, Kayseri'nin bir kasabasına ortaokul Türkçe öğretmeni olarak sürüldü. Aynı okulda uzun yıllar başanlı görev yapan okul müdür başyardımcısı da sürülmekle ödüllendi. Aynı okulun diğer yurtsever ve başanlı yöneticileri de yurdun çeşitli yerlerine sürülmeji bekliyorlar. Bunlara karşıhk ajTiı okulda görev yapan ve öğrencüeri birbirlerine karşı kışkırtan, olaylar çıkartan iki faşist öğretmenden biri bir ile lise müdürü, diğeri de bir erkek ilköğretmen okulu müdürü oldular. Bu ömekler de faşist Cephe Hükümetinin öğretmenlere karşı olan düşmanca tutumunu belgelemektedir. Fakat biz bu ve benzeri örneklere şaşmıyoruz. Faşist hükümetin halktan yana olmasmı beklemiyoruz. Tam tersi ve buşkusuz ki halktan yana olanlara baskılar yapacakrır. Ama ne yazık ki kendi mezarlannı kazıyorlar. Hergün biraz daha sonlanna yaklaşıyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde halk düşmanlannm. bir avuç azınlığın, sömürücülerin, ezenlerüı ve özgürlük düşmanlarının yönetim leri uzun yaşamlı olmamıştır. Er ya da geç yıkılmaya yargılı dırlar. Tarih bunun örnekleriyle doludur. Dünyanın her yerinde, faşizmin kaleleri sayüan ülkelerde bile faşist yönetimler devrilmekte, yerlerine halk iktidarlan kurulmaktadır. Dünya halklarının, emekçi sınıflann bağım sızlık, ulusal kurtuluş, özgürlük ve sosyalizm savaşları hergün başarılar kazanmaKtadır. Türkiye faşistleri de tanhin karanlığına gömülecekler, gelecekte de lânetle, nefretle anılacaklardır. Yerlerini emekçi halkımıza ve devrimci yönetimlere bırakacaklardır. öğretmenlerin. yurtseverlerin, emekçilerin kıyılmadıklan, sürülmedikleri, ezilmedikleri özgür, demokratik, bağımsız ve giderek sosyalist Türkiye'ye kavuşmamız yakındır. Devrimci savaşımız başanya ulaşacaktır. Hüseyin UMÜT Lice Soyutlanamaz Lice için yüreklerimiz sızladı. Dogru. Bir yazar yalnız vürek sızlamalannı duyurabiliyorsa o yazarda iş yok demektır. iş de, enerji demek oldu» ğuna 2öre bu tür yazarlar gericı niteliktedir. Gür.ümüz sanatçüan tarafsız olamıyorlar artık. Diyalektik gelışımın etkisi Türkiye'de de ortacı sanatçüan «ben bir burjuva hizmetkârıyım» diyecek kisiliksizUğe, terbiyesizliğe itmiştir. Kesin tavrını her zaman ortaya koyan «ben çalışaniann sanatçısıyım» diyen kişilikli yazarlar. sanatçılar Türkiye'nın demokratik halk iktidannı yaklaştırmak tadır. Çağ üışı bir nedenle İstenilen yer ve zamanda yakalanan bir devrimci. Atatürkçü arkadaşımızm sırtına inen kamçılar; aynı zamanda LiceliJerin de sır tına ınmektedir. Yazımın tam bu aşamasında; bazı gözlerin «lumlu oîarak fal taşı örnegı açıldıgım. bu organik bapın nereden geldieini merak ettiğini hissediyorum. Yalnız Lıcelilerin degil tüm T ü r t o e halkımn aydmlanmasını, birfeç lenmesini istiyen, onlardan kop mavan. halkın içinde, halk olan Ataturk'çü. devrimci herkestir. Licenin cografyası için sorumluluk duyanlar çok önceleri bu böl^enin kayma gösterdiğini, ilerisi için önlemler almması gerektiğini bildirmişlerdi. Şimdilere dek mületten yana (!) olan hükümetler: kendüerini ahlamalar için, vahlamalar için yapay bir şekilde, antrenmanlara tabi tutmuşlardır. Dogu Anadolu'yu yoksul bırakanlann kimler olduğunu, hangi bozuk düzenler olduğunu yalnız ilericüer açıklamışlardır. Nerelerde mi? Polis ar&balannda, karakollarda, dört, beş kişinin çullandığı sanık sandalyelerinde, eözaltında re içerüerda. İlericiler işkence ç«ken bir devrimciden kendilerini soyutlayamazlar. Burdan giderek söylemeliyim ki Lice'de olacaklardan da. olanlardan da sovutlayamazlar. Insanm aklına nereden gellr, Amerika'da bir adam ondördüncil villasını görmeğe giderken; aynı anda Kamboçya'da bir tüfeğin soğuk namlusu altmışlık ihtiyar bir annenin $akaklannı dürtüyordu. A.E.T. parlamenter taktiklerle yeni toplantılar düzenlerken. avına düşürecek yeni Ulkeler ararken: bilmem hangl memlekette açlıktan günde parmakla sayılaraıyacak kadar insan Ölmektedir. MiUiyetci (!) ÇtN'eîe selcte, dokuz general birbirlerlyle açık poker oynarken; Ispanya'da bir dtizineye yakın slyasal suçlu, devrim militanlftn nlüme mahkum edilmişlerdir. Hem de Frankonannın faşistçe parmak işaretivle. Türkive halkının sevilen U ce'nin evlâtlan biner. ikibiner, ücbiner ölürlerken vakmda: neredeyse sinemalarda izleyebilecegimiz «kereste yolsuzluSu", «mobilya yolsuzluğu» filmleri vizyona girecektir. Gala recpsinde de. filmlerin yönetmeni ve tnrpilli oyunculan, halkın karşısına çıkacaklardır. tzzet HAZNEDAR DOf,U'DA BİR TUNCELİ VARD1R Tunceli sarp dağUra yaslanmış, geri bırafcılmı? ülkemizin geri bırakılmış bir kentidir. Tunceli tarih bovunca yönetenler tarafından ihmal fdilmis. hâlâ da ihmal edilmektedir Ortaasyada göcebe hayatını yaşayan bazı Türk boyları, Anadolu'ya seldikierinde Islâmlıgı kabul ctnıişlerdir. Ancak, Iktidarda olanlann mezhebinl değil de; özgür yasamaya alışık olduklan için, özgür düşünceve daha açık olan, evrentn oluşumunu, insanlar arası tlişkileri yani sosyal gelişmeleri ilmin ışığında, tnsan aklının araştıncı ve yaraticı metoduna göre çözmeyi amaçlsyan; insan kişiliğine saygılı, insana bütün varlıklar üzerinde dpğer tanıyan Caferi meıhebini kabul etmişlerdir. Tuncplililer. bu felsefenin insanlan olarak, kula kulluğu tanhin hiç bir devrinde kabul etmemişler, haksızlığa ki kimden gelirse gelsin zülme boyun eğmemişlerdir. Bunnn Içindir ki çağlar boyu bu yöreye hapsedilmişlerdir. Görünuşle dinî inançlanndan doiayı başlanna çrlmedik kalmamıştır. tşin kökrnini biraz irdelfdifimirde, karsimıza şu çerçpk çıkmaktadır: Bu felsefenin insanlan sırf dinî fnanışlanndan doiayı değil de, egemen sımfiann çıkarlanna karşı koyduklan, yani sömürfiye, tefeciliğe ve zülme karşı uğras verdiklerl için, fnsan aklının alamavacası iftiralara maruz kalmışlardır. tşte bin üçyüz seneden berl ayni dinin mensuplan arasındaki kanlı çarpışmalann ferçek nedeni, çaça eöre çeşitli şekil ve ad altında karşımıza çıkan, sınıflar arası ekonomik çıkar kavgasıdır. Tunceliliier bunun rezasını bugün dahi çekmektedirler. Bunu kanıtlamak için Tuncelililerin en acil sorunlannı sıralamakla yetineceğim: Batı bölgelerinin kasaba, hattâ köy yollan asraltlanmışken, giineyi doğuva bağlavan Tıınceli'nin ana yolu hâlâ asfaltsızdır. Kasaba yollan ise topraktır. Bir yağmur veya kar yaganda ulaşun imkânsızlaşır. Bir devlet hastanesi vardır ama doktoru yoktur. SafIık evleri yetersiz de olsa vardır, yeterince sağlık memunı yoktur. En önemli geçim ka>Tiapı hayvancılıktır. Havvan ürünlerinl değerlendlrecek bir süt fahrikası, bir et kombinası yoktur. İnsanlan okuma>a âşık lken, bir yüksek okul yoktur. Karasuyun üzerinde kurulmakta olan ve büyük bir ulaşun sorununu karşılayacak Demirkapı köprösfi, yapım süresi bittiği halde yıUardır bir türlü bJzmete acılmamaktadır. Vasıta (ridemediği için, bu yörenin hastalan iki günlük yolda ya at ya da fnsan sırtında taşınmaktadır. (Kabuyel nahiyesi • Demirkapı arası) Bir Tuncelili olarak yaluı ferçeklerl ortaya koydıım. İljrili kişilerin, siyasi. dinî ve felserî Inanıslarma bakmaksızın. bu insancıl sorunlara ejrileceklerlne inancım \'ardır. Zira bu hizmet, görevlerin en kutsabdır. Süleyman ATEŞ Küçükesat Murat Mah. Birlik Bak. No: 110 ANKARA Deniz Harp Okulunun kuruluş yıldönümü kutlandı Ü'DE ÎENCİ ANLIĞI ULDU L , (Cumhuriyet Bürom) A >'de öğrenci sorunlan ile ıek üzere bir ögrenci dekurulmuş ve bu göreve rhan Yaşar getirilmiştir. ıci Dekanlığı dün yaptığı lada ODTÜ'de 19751976 öğ yılı için ögrenci temsilci;iminin 24 Kasım pazarlü yapılacağını bildirmişılık, bu seçimler sırasmda ün bütün basma açık ola da açıklamasında belirtDenlz Harp Okulu'nun 202. kuruiuş yıldönümü dün Heybeliada'da düzenlenen törenlerle kutlannuştır. Deniz Harp Okulundao mezun olaa tüm subaylann katıldığı törende çesitli gösteriler yapılmıs, emekll subaylar anılarım tazelemlşierdir. Törende hazır bulunan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Hiimi Fırat günün öneminl bellrten bir konuşma yapmış ve tören kıtasını denetlemiştir. Fotofrafta Oramiral Htlmi Fırat saygı duruşunda görülüyor. (Fotoğraf: tbrahim KÖSEOGLU) CHPBulgar Vatan Cephesi Kıbrıs konusunda görüşbirliğine vardı ANKARA, (Cumhnriyet Bnrosu) Bulgaristan Vatan Cephesi Mil11 Şurası Başkaru Penco Kubadinski'nin başkanhğındaki heyetin, CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in çağnlısı olarak yurdumuza yaptığı ziyaretten sonra yayınlanan ortak demeçte çeşitli sorunlara değinümiş, Kıbns konusunda da t»m bir rörüs birliğine vanldığı açıkianrmştır. Ortak demeçte Türk ve Bulgar dostiuğumın ve Işbirliğinin hfern Yayınlanan ortak demeçte en olumlu çözümü ancak Kıbns îürklerıyle, Kıbns Rumlarının kendi aralarında bulabilecekleri belirfiliyor. Iki tilke halkının karşılıklı yaran hem de Balkanlar bölgesindeki banşın korunması ve pekiştirılmesi açısından çok önemli bir etken olduğu yer almakta ve özetle şöyle devarn edilmektedir: «Cumhuriyet Halk Partisi ve Vatan Cephesi yöneticileri, Türk ve Bulgar hükümetlerine bu konuda yardımcı olmak için ellerindeki bütün olanakları kullanacaklarını belirtmişlerdir. Bu amaçla, İM ülke arasmda yapılabilrçek ekonomik ve ticari iştirUği için uzun dprieîMr ortak araştırma *e'TSîârtlama çafişnîalarma başlamayı kararlaştırmışlardır. Kıbns konusunda ise. Kıbns' m bağımsızlığını, egemenligini, toprak bütünlüğünün ve bağlantısızlık politikasmın devamını sağ layacak ve Kıbns Türkleri ve Kıbrıs Rumlarının barış içtnde yanyana yaşamalannı güvenceye bağlayacak sürekli bir anlaşmaya bıran önce varılması için her çabanın gösterilmesi dileğinde bulunmuşlar ve en olumiu çözümü ancak, Kıbrıs Türkleriyle Kıbrıs Rumlarmın kendi aralarında bulabilecekleri görüşünu paylaştıklarını saptamışlardır.» öte yandan CHP Genel Başka nı Ecevit, Bulgaristan Vatan Cephesi Milli Şurası Başkanı Penco Kubadinski tarafından Bulgaristana davet edilmiş, Ecevit de bu daveti memnuniyetle kabul ettiğini açıklamıştır. Komandolardan Artarsa Evet, koskoca Bakanlığı işgallerınde bulunduran Komandolara ayrılan milyonlardan artarsa.. Kadıköy Maarif Koleii için gerekli öğretmen kadrosu ile, araç ve gereçler sağlanabilecek.. ve o zaman da. sınavı kazandıklan halde, yeni binanın öğretime açılmasını bekleyen 110 ögrenci, haklannı elde etmis olacak... Ne edelim ki, Bakanlık bütçesi yapılırken, «Komando» de nen eîleri zincirli uluma uzmanlarının. Bakanlığı işgal edecekleri ve her birine on bin lerin ödeneceği akla gelmemiş!. Gerçek şu ki: 1975 Türkiyesinde Milli Eğitim Bakanlığı. bir eğitim kunüuşu olmaktan çıkmış; içinde kıyım planlarının düzenlendigi, seçim hesaplannın görüldtlğü bir oarti merkezine dönüşmüştür!. 1933 vıhnda Jean Jacqtıes Rousseau Enstitüsü Müdtirü Mösyö BOVE, TürkiyeVe eelmişti. îzmir'de bir konuşmasına tanık olmuştum. Diyordu ki BOVE; «Her devletin Millî Eğitim Bakanlıgı, karakter üre ten birer kurulustur.. Bu Bakanlık binalannın vamndan ?e çen her aydın. binava bakarak şapkasını çıkarmahdır..» Bugün bizim Bakanlığın bir kilometre uzağından geçenler dahi. partizanlıeın sarmısak gibi, çevreye saldığı kokudan tedirgin olmadıklannı söyleyemezler... Bu talihsizlik, bu Bakanlı ğa «Eğitim»in E'sinden habersiz bir kişinin getirilişiyle baş lamıştır!.. Bakanm eSitimoi olması elbette sart degildir. Ama, hizmetinde bulunduŞu kitleye saygılı olması şarttır.. Gereklidir... Düşmanın denlze döküldüğü günlerde, îzmir'de îstanbul gazetecileriyle görüşen Başkumandan Mustafa Kemal, bundan sonra vatan hizmetinl Mil li Eîitim Bakanı olarak sürdürecegini açıklamıştı.. Ve ku». kusuz. bu dileğinde samimt idi.. Çünkü. iki vıl sonra, «Mü letleri kurtaranlar, yalnız ve ancak öğretmenlerdir..» diyecektir . Ve bugün Atatürk"ün oturmayı özlediği. Mustafa Necati'lerin, Hasan Ali Yücel'lerin onur verdiği koltukta; devrimci öğretmenleri fcitle halinde sürme «e sünindürme gibi marifetlerin kahramanı kişilerin oturduğu düşünülürse.. Osman TÜNGER Kızıltoprak . Sehlrkâhva Sokaçı No: 33 Radıköv/lstanbnl ınbul Nazım PJan bürosunda çalışan nik eleman ve işçiler greve başladılar ve îskân Bakanlığına îtanbul Nazım Plan büro;alışan 45 işçi dün sabahbaren greve başlamışlarda çalişan işçiler ve tekmanlan kapsıyan grev kaveren durumundaki İmâr & Bakanlığının toplu iş n ıesi görüşmelerini engelve işçilerin bağlı olduğu İş Sendikasmın iki toplantı çağnsına uyulmaması üzerine alınmıştır. İşyerine sadece memurlann girmesine izin veren işçilerin kapılara astıklan dövizler arasında «50 işçiye 70 bin, bir yabancı uzmana 135 bin lira ücret» yazısı dikkati çekmiştir. Öte yandan yine tstanbul Nâzım Plan Bürosunda çalışan sözleşmeli uzmanlardan, sözleşme süresi dolduğu halde yenilenmiyenlerin durumu da bir sorun ha üne gelmiştir. Birer yıllık sözleşmelerle çalışan uzmanların sözleşme süreleri dolduğu halde, diğer bakanlıklarla çıkan görüş aynlığı nedeni ile sözleşme 1er henüz uzatılamamış, uzmanlaruı durumu ortada kalmıştır. Bakanlıktan henüz bir haber gel mediğinden söz konusu uzmanlann göreve devam edip etmeyecekleri, ya da ücret alıp a!amıyacakları bilinmemektedir. 1976 yılında yapılacak ziyaretin kesin tarihinin daha sonra saptanacağı ortak demeçte belirtilmiştir. Kimya Kitapları Sergisi açıldı Kimya Mühendisleri Odası, kimya mühendisliği ile ilgili bir kitap sergisi düzenlemiştir. 1730 kasım tarihleri arasında, Kimya Mühendisleri Odası İstan bul Şubesinin Şehit Muhtar Bey caddesi 11/2 nolu merkezinde açık olacak kitap sergisinde, yabancı yayınlardan gelen kitaplar sergilenecektir. Ankara Devlet Mühendislik Mimarlık Akademisi Başkanlığından Akaöemimize aşağıda smıf ve dereceleri gösterilen boş kadrolara 657 sayılı Kanunun 48'nci maddesindeki genel şartlar ile aşağıda belirtilen özel şartları taşıyan istekliler arasında. yeterlik ve yanşma sınavı ile yeniden veya naklen memur alınacaktır. İsteklilerin Akademiden alacaklan iş isteme formlan ve istenilen belgelerle en geç 28.11.1975 cuma günü mesai bitimine kadar Akademi Genel Sekreterliğin« şahsen müracaatlan gerekmektediı. Yeterlik ve yarışma sınavı (Yazılı) 2.12.1975 günü saat 10.00 da Akademide yapılacak, yazılı sınavda belirli bir ölçünün üstünde başan gösterenler 4.12.1975 günü saat 14.00 de müiâkata alınacaktır. Daha önce yeterlik smavını kazanmış olanlarla başka kurumlardan naklen gelecek olanlar, belirtilen günlerde yalnızca müiâkata tabi tutulacak, müracaat fazla oldufu takdirde yarışma sır.avı ve müiâkata aiınacaktır. Hukuk Müşavirliği raportörlüğüne atanacaklarm Hukuk Fakültesi mezunu olmaUın şarttır. Adaylann askerliğini yapmış olmalan, yabancı dil bilmeleri, daktilo bilmeleri, Özlük îşleri ile Ayniyat ve Muhasebe ışlerinde tecrübeli olmalan tercih sebebi sayılacaktır. ALTNACAK MEMURUN: ınıfı sn. İd. Hız. Derccesi 6 OKUYUCU MEKTUPLARI Emeklıler için sağlık sorunu sürüyor Arkadaşım Necatı Çalüıran, 45 yıl aralıbsız, öğretmeniıttten sonra, yasai yaşını doldurduğundan 1967 yılında emekli olmuştur. Şimdi İstanbul'da Kjzıltoprak'ta oturmaktadır. Günlerdir süre pelen bedensel bitkinlik. kırgınlık, ateş, özel bakım, muayene ve doktor tedavileri ile önlenemez, olumiu sonuç aunamaz. Çaldıran; Haydarpaşa Göğüs Hastanesine başvurur. Saat 9'da konteman dolduğu İçin, o eün muayene edilemez. Hafta, bavram taUlleri nedenleri ile ancak 10 gün sonra. 4 kasım 1976 de. muayene sırasımn gelebileceğın) sövler hastanenin ÜBili me muru. Yoksul, hasta tnsanlann tek dostu umuttur. Onlar. bunun ia yaşamlarını stirdürürler. Caldıran da umudunu vitirmez, bir başka hastanenin yolunu tutar. Milli Eğitim Bakanlığı Koşuyohı Validebağ Sanatoryum Prevantoryumun* gide'. Poliklinik koşullannı (emekli öğretmenlerin de muayene edildiklerini, sıra yazımına saat 8'de başlandığını) öğrenir. Çaldıran; 18 ekim 975 günü saat 7^0'da Validebağ Hastanesindedir. Saatler ilerler. 9. 9.30 olur. dönüp bakan yoktur 73 vaşındaki emekli, hasta ögretmene. Saat 10'da bir İlgili; polikliniğin Mustafa Necati pavyonunda vapıldığını söyler. Hasta hemen oraya koşar ama bir süre sonra vine bir başka ilgili getdiği vere dönmesini bildirir. Çaldıran buvruğa uyar hemen döner Uk beklediği pavyona. Ne vax ki vine aldıran, dönüp bakan yoktur koca bast&nede Hasta: Başhekimı arar, bulamaz. Başhekim vardımcısı eüler vüz eösterir. fakat etküi olamaz. Nihayet saat 11.30'a gelir. İleili ve yetkili dokton çıinşır, «Bugün, Cumhurivet Bayramt olduğunu bilmiyor musun?» der ve de güzel bir ders verır ömrünü bu yolda tüketen ögretmene. Üst Koridorda, merdiven başında ayakta duran Bashekım vardımcısının vüzüne anlamlı. an bakışlarla hastaneden avnlır. yorgun. bttkin. üzgün, ve ne umutsuz evine döner 73 vasmdaki emekll. hasta öğretmen. Simd) Nereye. kime oaşvursun Çaldıran? Onun gıbı tıastane kapı ve koridorlarında saat^ lerce bekleşen. sürünen ınleven voksul hastalar bakacak hekim başhekim. vetkili üstler n^rpcte? Onlara bir ke? daha seslenivoruz: Çaldıran'a, onun gibi olanla ra bir hastane eöstersinler sl horlanmaktan. sürünmekten, ıco\oilmaktan kurtulsunlar çlleli emekliler, tüm voksul hastalar. thsan BAYKAL Bağdat Cadrtest 225/4 Selâmiçeşme Kadıköy tSTANBUL Emeklilerin fark çekleri neden gönderilmiyor 1922 sayıü Kanun 3.7.1975 tarihınde Kabui edlldiçine göre, emeklilertn ?österge tablosunclakl derecelerle İlgili yan katiemelerin vükselmesi nettcesinde meydana eelen fark çekleri ile 10 aytık maas tutarlan ar8> dan dört ay eeçmesine raSrnen nenu? üeili bankalara eöndertlmemiştir öğrendigimlze göre, Intibaklan vacılmış venl emekll çekleri eöndpniıyor EskilerinM göndenlmıvor. Bu durum yeniden » mekliler arasuıda lkllik varatrnak'a ve lşi eeciktlrmektedlr. Yııkarda sözünü ettiğimlz kanunun Intibaklarla bir ügisl voktur. Şu halde intibakları henüz yaDilmamış olsa da. esld emeklilere ait fark çpKlerının de avınm vaomaöan ve bekletiimeden bir an önee ilgili bankalara gönderümesini dilemekteyiz. revfllt TARCAN K A D1 K ö Y Ünvanı Şe* AUKun 4 Aranan Öğrenim Şarü Yüksek öğrenim 1 Ik. Ticari llimler Ak. 2 Hukuk Fakültesi (Bulunmadığı takdirde lise veya Ticaret Lis. Mezunu) » s » » » » » * » » » » » » » » » » » » » ek. Hız. Sın. » » » 1} » 7 8 9 10 Memur Memur » » 11 13 5 8 Memur Atelye Şefi Tek. Res. Teknisyen Laborant » t l l s 1 5 2 2 l 2 1 » )> » a » ar. Hiz Sın. 9 10 11 12 15 3 » » » » Lise ve Ticaret Llsesi Mezunu » > » » » » Teknik Yüksek Öğrenim (Bulunmadığı takdirde Sanat Okulu Mezunu) Sanat Okulu Mezunu » » » I » » » » » Gece bekçisi Ortaokul Mezunu (Basın: 26454/9116)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle