26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ve billnçsız baglanışlarla, çıkar çevrelerının somurgen hesaplara dayalı yandaşlık süreci de işleme'^e başlamıştır. Her ikı sapıncın tehhkelerinı j ansızlastırmak üzere, kavramın saptanımı zorunludur. îşte termmolojık yonden başlandığında bugünkü uç terımjn analizı, yararlı sonuç vereceğe benzemektedır Nasyonalizm ve mlllıyetçılık deSimîerıne uygun duşmesı \e kavramı dejımlerresı bakımından, ulusçuluk jerıne uJusaicılık sozcağuıü kullanrranm yerınde olacağına değınerekten ar.aimk açıklamamıza geçellm tlk ıkisimn jabanoı koken'ı Oıusuna bakarak bunlan ıçtensızlıkle suçlamak kuşkusuz kı sofıstık bır davranış olur Her ıkısı de, kendı doğrultusunda bır emeşrasyonun fbutunleşmenın) yansınımıdır Gerçekten de bojle bir entegrasyon sözkonusudur. Her ulus, girdıği bır uygarlık çevresı ıle bUUinleşme.c dururr<undadn\ Bu ise o çevrenın ortaklaşa değer'en gıbı sozcuklerının de kabullenımıni içenr. Butün sonın dolayısıyle de çözüm bütünleşme çevresınde dugumlenmelctedır. önca buna karşı çıkan şovımzmın \e emperyalızm fobısmın jenndesızhğını ortaya koyalım Sovmızm, aşağılık kompleksının ıçınde yeraldıgı savlanan bır üsîunluk dujgusunun, bır kendinı be>enmışlığın urunudur. Denıldığı gıbı, kötli komşuluga dayamr. Ker ne kadar burada da, hegemonjaya dayalı, b:r çeşıt entegrasjon \ar gıbl gelırse de, geıçekte bj bır elegeçırmedır ve zaten genelhkle elegeçırılenle bır yabancılaşım süre.dihk: le korunmava çalışılır. Henüz enteçrasyonun baslamadıgı donemlere karsı bır hayranlık beslenır ! ve •kendme dor > slogamvle, ınsanlasım yolundaki butun kulturel gelişımlere kapılar sımsıkı kapalı tutulur. Unutulan nokta, ulusun fonksıyonel varlıgının, ınsanlığı oluşturmak üzere ortaklaşa bır ışın yuklemmi oldugıı ve bunun ulusal yarar yonunden de kaçınılmaz bulunduğudur Metafızık bir ulus ve buna bağlı blr ulusal yarar anlayışından devinen $ovınlzm, meta/lzik donema bzgu bir duşünce bıçımı olup bugun ıçın ancak patolojık kafalarca savunulabılmektedır. Emperyalizm fobisl bakımından da flurum pek aynk degildır. Bu da, ksenofibıye (yabancı korkusuna) tutulu bır ruhsal durumun urünıidur. Bunlar, kendılence yaklaşan herkesın, zarar vermejı amaçladığı stnısı ıçındedırler Gerçi pex de haksız sayılmazlar. Ve hele ulusiararas ılışkılerde, iyüık yapmak üzere yakınlık kurmalar» manmak gıbı saflıklara hıç yer yoktıır Na *ar kı bu normal ıhşılerde ılı«;k lerı kesmeje değıl fakat zarar gorme>ecek bıçımde sürdunneye goturmekteyken, emperyalızm fobısıne tutkulu ka falarda bır ozguvensızlık varataak maddesr! ve anlamsal değerlere ambargo ujgulamaya ıtelemektedir. Bu arada unutulana gelınce, emperyalizmin, sömürll temeline dayandığıdır. Elbet blr ulus, maddesel ve anlamsal gelışmesuü sağlamak OLAYLAR VE GÖRÜSLER nO«k«n: fttacilenle, 5ny»rr ve mplantılara da yaiı inançlar amaç yapılmakU y» d* bunlann irısanlıtla bzdeslestirilmeleıi yoluna sapılmakta dır. Panislamızm, Pancermanızm, Pankomünizm fibi. Sonuçlayacak olursak, önce nasyonalizm, lnsanhğa ve dolavısıyle de öbür uluslara yabancıIaşmaya götüren sapık bır ideoloii değıldir ve bu bakımdan da ırkçı (rasist) ve şovtn temelli her çeşit segregasvonizmi dısanr «M'.lletlmi «evmek suç ımı'ı gıbisfnden sovlu perekceler arkasında. uluslararaaı ilıskileri ve ulus birevlerlni insandıs bıçımle'e burundurme eğılımmdekı psıkorjatlıgın nas\onalızm ile bır ahp vereeefi voktur Bütün normal sosyo politık du«1m akımlan gıbı nasj.onalızm de, fnsanlıgın maddesel ve anlamsal patrimuamm Eengınlestirmeyi amaç'.ama durumundadır. Entemasyonalizm ve kozrnopolitızm bu amacı uhısu vadsıvan bır t'itum icmda gerçeklestırmek isterken nasvonalızm, ulusu ınsansal vaşanımm bır aslî realitesi saymakta ve dolavısıvle de merkez vaDmaktadır Dojallık'a bu ınsanlıgın patrımuanından aslan pavını almavı da içermez değıidır Ne var kı bu, soz konusu patrımuana vapıian katkıyla orantılı olup bunun içln de gasp ve aldatıva dajalı davranışlardaki gıbi meşrusuzluk taşımamaktadır. Aniaşılmı? olmak gerektir ki nasvonahzm. meşru ve me$ru oldugu kadar da «ovlu bır anlayıstır. tnsanlık altnmdaki rüm maddesel ve anlamsal deferlerden yararlanarak ulusur vaşam dÜMyınl vükseltmekte, vadsınç (merduO bir yön düstlnülemez. Bu bakımdandır ki nas\onalizm. emperyaltım fobisı ve külturün ulusalhğı manisl dofmltusundaki sofistik tezlerden anndırılmalı ve uluslararası maddesel ve anlamsal ahşvertşlerin maksimumluguna dayalı gerçek temeline oturtulmalıdır. Yıneleyelim ki çıkarcı olmayan, normal vetenek ve gorev bütncine sahıp yöneticilerce yürütülmesi. bu alışveriîlerde ulusun, bliyük kazançlar sağlaması için yeterhdir. Kişisel çıkar hesaplariyle devinen y* da \e*eneksiz ve görev bılincinden yoksun «avalhlaın yönetıminde sözkonusu iliskilerin ulusa getirdlgı kötülükler esasa bagıllanmamalı; meydan, nasyonaHztni mesnıluk perdesi vaparaktan savısıa o!diıru!er iş!eme}e susamış oldurgenlerin dıismanlık tohumu atmalarma bırakılmamahdır Işte gerçek nasvonalızm budur Ulusu. insanhfı oluşturma mısyonurta sahtp gören bir dıs va ha'kı bu mı<:\onun gerçekleştırimıne göre eğiten ve örgutleyen bir ıç politıka' Zaten hukukçu mesru^ıık, ancak boyle normal davram? bıçimlerıne tanınabıhr, ezme ve kana su«amı? hasta runların veri ise, hapıs ve tecrit evlendır Kısisel eylemlerınde buralara tıkılan kimselere, ıktıdar yollannı açan polıtik söz ve örgvltlenme hakkı tanımakta bır mantık va kuşkusuz ki gızll hesaplara dajanmayan bır anlam duîünulemez. Şartlanmış Kafalar MİLLİYETÇİLİK ÜZERİNE Prof. Dr. Tank ÖZBiLGEN BT. HUKCK FAKÜLTESt ÖĞRT. ÜYESÎ Uzere diğer Uluslarla blr takım llışkıler ıçinde bulunacak ve bu ılışkılerını de maksımurn duzeyde tutacak hattâ somuru temelli emperyalist el uzatmaıardan bıle vararlanma jokına gıdecektlr. Eğer yon^tmenler, kışısel çıkariarını on planda tutan juzde oncular değıl de kendılerlni ulusa adamış olmasalar bıle gorev bıhncıne sahıp veteneklı kırnseler ıse ortada korkulacak bir durum varolmavıp kuşkusuz belırlı kosullara gorelıkle kuıulacak her iliskı, kurulmayan her ilışkıden daha jararlı olacaktır. Gorulduğü uzere, şovınızm ve empervalizm foblsı ıle uluslararası ılışkılen lcotuleştırmek, onaylanacak bır tufum degıldır Ancak, gdzden kaçınlmaması gerekenı, bu ılı«kılerın, ınsanlığı oluşturmava dor.ukl ıgudur Her ne kadar süreklıkle soz ettığımız uzeıe uîu^ın maddesel ve anlamsal gehşımını sağlama gıbı bır amaç da soz konusuvsa da, ortada bır çelıskı bulunmayıp bj IKISI arasında bır tersle«ım j'oktur Görülen ters leşımler kımlemesım \apmakta oldugumuz yanlıs nasvonahzm anlavışlanndan ılen gelmektedir. Gerçek nasvonahzmın belırlenımine geçmeden once bır noktava daha değınrnek gerekır kl bu da kultur emperjalızmının varsiîlığıdır Tıokı teknık emperyalızmınden soz edılemeyeceğı çıbl! Soz edılebılenı, teknık ve kultür »racılıgıyle politık ve ekonomık emperjaLzmlerin yürtltUîme sıdır Teknık gıbı kultur de e\renseldır Her ulus, dığeılennın buluşlanndan \ararlanaraktan buldugu anlamsal değerlerı enternasvonal alana sunarak msanlığın anlamsal patnmuanını oluşturma durumundadır E\et ınsanlıjı temsıl eden anlams?I degerlenn degış toku«:ıj' ve bunun empervalızmlo ılgilı hc bır vonu joktur Taa kı dedığımız gıbı, pohtık \e e'conomık empervalıznılere araç kı'ınmı? ola' KııHur îçlenimmde (ıthalinde> dıkkat edılecek olan no<ta teknıkteki gfbi gerçpk degerleri tem«ıl etme>en duşun ve yapıtlann gırmesınl eneellejıcı bır seleksıyonu olanaklı kılrnaktır. Bu noktada külturün evrensellıtı ve dolayıs:yla da kültür emperyahzmımn varsızlıgınk en guncel bır kanıt olarak, antıemperva'ızmın ayırıcı karakterlermden bınnı bıçımledıgı Ataurkçulugun nasjonalızm \e KÜltur anlavışma değınmek ıster.z Atatürkçü nasyonalızm, ulusun insansallaçtırımı eregıne donük, gerçek nasyonalızmd:r Bu balımdandır ki Ataturk Tıirk toplumunu uzun vüzyıllar bağlı kaldıjh Ummet durumundan ulusa cevirme çabasında anakronizme fçağdışlı^a) düsmemis; örneğın ırtyırn ve tüze (hukuk) dei rimlerınde lslâm önces* Türk Jfaşantısına degı! Batılı uygar standartlara uygun bir yol izlemıs'ır. Eger dıicflık konunında aynk bır tutum alırmışsa, bunun sözkonusn mantaliteye ters dıiştuğü kabullenilmell ve özdes dogrulfjda nasyonalist bir dil devriminl gerçekleçtırme yoluna gıdılmelidır. îşte böylece gerçek milliyetçilıgin kimlemes'ni yapmış olmaktavıa sanırım. Bu, ınsanlığın o'ıuşturumu yolundakı maddesel ve anlamsal değerler alı$verisınde, olanak ölçUsünde büyük *ir ulusal pava sahıp bulunma anlayısı ile devlnmektir. Sartre'ın praksis tammlamasmdakl gibi, olusturmak ve oluştururken de oluşmak" Katkılarda bulunarak Insanlığı olusturmak ve bunu olanaklı kılmak üzere de kendını olu?turmak va1 nı oluşmak Bır entegrasvondur bu Ama, goruldııgil çıbı gelişıgüzel bır entegrasvon olmayıp ınsariığt mevdana getiren maddese! ve anlam'îal degerlenn ürunlenımıre dhnüklükîe belirlı bir entegrmsyon! Kuşkusuı ki bu, insanlığın oluşumunu aşamalıkla saâlavan kesımsel entegrasvonlan dışarmaz Fakat ınsanlıgın oluşumunu engellevıcı karakterdekı kesımsel entegrs^on çabalannın nasvonalızme ters du^tufü de kuşku kaldırma». ölçüt (krıter) basıt olup birincılerde Insanhk amaç, kesımsel entegrasyonlarsa bu amaca vanştaki konaklamalar biçıminde bngörül A nzak, Blrincl Dunya Saftifinda Ingıliı Ordıııundı çırpışan Avustralyalı ve Yeni Zelandalı «skerin adıdır. Çanakkile e«hennemınd* Turklerle kar^ı karjıya gelmışlerdı Anuklar... O gunlerin kanlı anılarından gunumuze yansıyan baıı golg«ler, hâlâ canlıl'ğını kommaktadır. Gazetelerimiıde ars sıra }una benzer haberleri okuruz «Bınna Duma Sa\a=;nda Ingıhz Ordusu saflarında Çanakkale Savaşlarına katılan Anzaklardan bır grup, diinkü uçakla vurdumuıa gelmışlerdır ÇanakkaJe'ye de gıderek Meçhul Asker Anıtına çelenk kovacaklarını soylejen Anzakiar, Türk askcnnin kahratıanlıffmflan soz açrrış Mehme'rı»ı ovmCşlerdır > insanı luhaf dusuncelere surukler boyle haberler... Avusfralya nereıl, Çanakkale neresl? Avustıılyılı askerln Ingilil ordutunda Isl neydi? Empervalltmln hiımetlnde ölumO g5ze aldığını, Londra borsasında dunya piyasasını duzenleyen para babalarının muhafıılığını vaptığını bılıyor muydu? Denız aşırı blr ulkede mazlutn Turk'e karşı savasmatı hangi ka(a jartlanmatından doğuyordu? Yer yuziınde rastlanıyor bövle olaylara... Orta Asyah Törkler, cAk P»dij»h» dediklerl Çsr'm ordusuna gonüllü yazılır, eger yararlılık gosterırlerse goğuslerlne sıra sıra nlşan va madalya dlzlllrdı. Hlnt birlıklerı vardı Ingiiiz Imparatorlug'u «rdusunda... 1 Bugunkü Vganda Devl' Baskam Idı Amin, vaktiyle Brltanya kuvvetlerinda favuştu Demekkl sömürgecılik dediğimiz dtizen, blkenin yerallı ve yerustu servellerım yutmakla ve mazlumların alın terinl sağmakla kalmıyor; yoksul ınsanlarm beyinlerinl de somuruyor. Zaten beyınlerı somuru duzenınde şartlanmayan Insanlarm u'kesî da somürulemez. Ulusal Kurtulus Savasımıza iliskln blr tarlhse! gerçeğl daha önct bu kSjed» ele almısiım Konunun yinelenmatlnd* yarar 01 gorduğum ıçin bir daha vai'V '"'" Ulusal Kurtulu* Savası'nın baslangıeında Mustafa Kemal Pasa blr durum muhakemesi yaparak bütun Kolordu Kumandanlarına yolladı. O gunlerde Ingllızler Iran'dan sarl;arak Kafkasva da Gurcıı, Ermeni, Azerbeycan Devletleri kurma çabasında Idller. Muslafa Kemal Paşa, bu tylema Kafk»» Seddınl oluşturma adını veriyordu. ingılizlerin hesabma göre, Kafka» Seddl oluşunca, Bolşeviklerla Anadolu'dakl Milllcılerin llışkllarl kesılecek, Turk Kuriulus Hartkatl arkadan çevrllecek, hiç blr yandan destek ve yardım olanağı kalmayacaklı. Ingılızler, Yunanhlar, Fransızlar, Italyanlar kıskaca almiflardı Anadoluyu... Turklerın sırtmı dayayacağı tek yer Kuzey Doğu, yanl Kafkasya Idi. Oyle ise bu bolgede duvar çakllmeslni engellemek, fngillz kuklası tözde m.ili devletleri yıkmak gerektı. Eğer Kafkas Saddl yıkılmaısa Anarielunun kurtuluşu lehllkaye düserdi. Mustaf» Kemal'ln bu konuda bir büyuk kaygısı daha vardı kl, onu da durum muhakemesınde açıkça belırtıyordu: Turk Ulusal Kurtulus Harekefl d8rt blr yandan çevrlllp boğulursa, empervalıstler Anadolu köylulerinl vığc yığm sılahlandırarak komunlzme karşı sava» İçln Rusya Içlerlne yollayacaklardır. Tarlhlmlzln 8n»mll blr dSnemlna ısık serpen bu belga, gOnDmüzun anlamını da vurgular. Bajımsız Cumhuriyctlmltln kuruluıundan 30 yıl geçtlkten tonra Demokrat Paıil iklidarı Anadolu koylusüniı komünlıml» savasmak uzere tâ Asya'nın öte ucundakl Kore'ye yollamıjtır. Böylece Batılılar, Kurtulus Savafmda yapamadıklarını, daha sonra iilkemize dost maskrsiylc glrtrek yapablldiler ve amaçlarına ulaştılar. Insanlarda bir kez kafa sartlandı mı, sasılası Islere yönellr. ABD ıle Turkıye arasındakl iliskilerl »ermaye polıtikacıları tam somuru sartlanması içınde ele almıvorlar m ı ' Washington sılâh ambargosu koymus, bizi dlze getırmeye çalısıyor; bız hila VVashington'a bağl» değll miyiz? Gaıetemlzde Sovyetlerln ulkemlıe silah salmak Istediğl haberl yayınlandı. ABD Dı^lşlerl Bakanlığından cevreler olayı beğenmemlsler: Turkler Sovyetler'dan ıllih almsmalı, blz bunu Ijtemeyiz, dlye konuşmuşlar. Pekl, Sovyetler'den petrol raflnerlsl veya demlrçellk fabrlkası alan Turkıye. neden tilâh almasın? Anlasılan Amerıka, bize sılâh ambargosu koymakla kalmayacak. Turktye'nln baskalarından sılâh alnıasına da ambargo koyacak . Ne yağlı ballı lliskl beyle? VVashıngton, Ankara dakl şartlanmış kafalarla Turkıye harıtası uzerınde bılardo oynamaya kalkışıyor... KitapDüşmanlığı Bitsin Artık! OKTAY AKBAL Evet Hayır Beslenmenin Dışa Bağımlılığ engeli beslenme. en basit tanımıjla canlmm gunluk besınlerının bir olçude yeterlı olmasıdır Bugıin gelışmiş ülkelerde beslenme bır teknığe gore bılımsel olarak yapılmaktadır Bu yonüyle; dengelt beslenme, yalnuca b« sın almak yerıne bılımsel »çıdan }eterlı proteın, şekerli madde (karbonhıdrat>, yağ vitamın, su v b ana unsurlan yeterli oranda alabılmektır Dengelı beslenmede besinlerin yeterli ve uygun olması yanısıra hayvansal kokenli protemlenn (et. sut, yumurta »»b») yeterli mıktarda almmasıyla oluşmaktadır , Organizmada senterl yapılamıyan ve kesınlıkle dışardan alınmalan zorunlu bulunan yapı taslan (exogen amıno asıtlen) ozel lıkle; gelışme çagmda yavrunun gunlfik protein tükftiminin en u yarıstnı kapsamalıdır. Alınamaması veya noksan ahnması durumlannda, gelışım bozukluklan ve hastalıklara karşı direnç soksanhğı (dizpozısjon) ve çalışmada verün düsüklugu şekıUenmektedır. Gelısmış ınsanlarda günlük proteuı tüketımi Kg 'a ortalama 1 5 gram olarak hesaplanmakta, bunun da üçte binnln hayvansal p»otem olması gerekli bulunmak tadır. ömeguı 70 Kg lık bır uısanın güniuk ortalama 100 gram proteın tuketmesı bu mıkta.rın da en az 35 gntmının hayvansal proteın olması gerekmektedır. Gelışmiş Insanlarda yeterli hayvansal proteın alınamaması sonu doku tamır güçluklen, çabuk hastalanma ve çalışmada venm düşukluğü gorülmektedır. D «... mlzah edeblyatı adı altınrta reva memleket gerçek. lerini aksettirdikleri iddlası ile yaMinlanan, fakat gerçekt* milü terbfyemlze ayian, ahlâk, »ıle, hatU cemiyet değerlerünizt yıkmays nutuf kitaplar...» MllH Eğitlm Mıisteîannm jn sözlerlni dikkade oknyunaı «..İddlası ile yayımlanan..» ue demek? «Yazılan» demek isthor herhalde. Bir kitap once yazüır, sonra vayunlanır! Bir şevl yıkmak ya da yapmak saviyle yarnnlanmaz kitaplar. Çiınkü yayıncüann Ufisl yoktur kitopta ver alan konularla. öyleyse, «yazan» demek gerekirdi. Bu blrınci yanlış!.. Sonra « . ahlâk, aile, hatla cemiyet deferlerimizi yıkmava matuf...» De demek? Kirne gore ahlâk, hanp çajhn ahlitn, cemiyet değer. lerl? Türkçe düşraanı bay müsteşar «toptum» dıyemiyor, ama «değer» dıyebüijor! Mizah dıje, gerçekçılık dı>e dı>e bif takım yerlesmiş değerleri yıkacakmış bn kitaplar! Yıkıp da ne olacak? Belki daha lyisi kurulacak. Bır takım «değer.lerın yanlışlığı, defersizlıği goze batar hale gelmışse, niye korujn»U o çurumus, bozulmuş zararlı «defer»leri? Milli Eğltim Bakmnügımn MC'ci müstesan Bay rilhat Akaj'ı tanır mısırnz bilmem. Eskiden AP'den mllletvekiljydi. sonra Hacettepe Iniversltesiııde Türkçe öğretmenliğl yaptı. Oradald «değerleıi yıkmay» matuı» çabalannı hatırlatmalı nu şımdj? 12 Mart fırtınasının gemi azıya aldığı gunlerde Bay Akay bu ünlversitenin Türkçe Bölumıi Baskanı Emin özdemirl bir takun «makam»lara «değerli bır kışı» dıje ihbar etmis, bolutnun başuıdan uzaklastınp >erine kendisı geçmi^tl. Özdemir'le birlıkte gerçekten deferli öğretmenler de (temizlendıler). Suçlan bujuktu? Ne japmışlardı, Baykurt, Montaigne, Eyüboğlu, Yctkin, Akbal gibi yazarlann kitaplarını, yazılarıru okutmuşlardı derslerinde. Bay Akay'ın özdemır'le arkadaslarına karşı giriştiğ) eylem o kadarla kalmadj, müste?ar olur olmaz hepsini Gazi Eğitim Enstitusundeki göre\lerindcn de uzaklaştırdı, ortaokul oğretmenliğıne atadı . Bay müsteşar, yayınladığı genelgede okul kıtaplıklannın zararlı kitaplardan temizlenmesini istuor \e diyor Id: «Bn kitaplarm, gayeleri kurulu duzeni vıkmak olan istikametı belll bazı yazarlara aıt oluşu da dikkatten kaçmamaktdır.» Kim acaba bu yazarlar? Mizah dedjğine gore Aziz Nesin'den söz ediliyor herhalde. Memleket gerçeklerini yansıtan \azarlara gelınce... Hançi yazar buna yapmıyor kı! ¥aşar Kemal'den Fakır Bajkurta, Abbas Sajar'dan Oğuz Atay'a dek tüm çağdas yazarlanmız romanlannda, ö}kulerınde «Memleket gerçeklenni» jansıtnorlar. Kendilenne çorc, kendi sanat anlayışları Içinde... Ama hepsı memleket gerçeklerini yazı>or, bu ulke Insanlarının gerçeklerini Başka ne yazacaklar? Baska ülkeleri, mi, başka uluslan mı? Elbette bızi, bizlen Amaçlan kurulu duzeni değıştırmek isteyen yazarlar da vsrmış içlerinde, onlar tehlıkelijmiş!.. Bir şey soylemek isterim bay musteşara, yurt gerçeklerini her yazan kışı bozukduzenin, kotu gidışın, vanlış tuturann değişmesını, daha iyiye, daha guzelc doğru yurünmesını ıster. Kohne, çurük yapılar yıkılacak ki yerıne yemsi, daha \ararlısı yapılabıisin «Kurulu duzen» iyı değilse, nne değıştirmemeli? Ataturk de bunu yaptı, duzeni temeiınden çatısuıa kadar değiştirdi, hem de «benim yarım bıraktıklanmı siz tamamlayın» anlamına gelen «yaptıklanmızı asla yeterli goremevız» dedl. Bay musteşara kaba Ataturk de kurulu düzenl değiştirmis zararlı bir kişldır! Osmanb duzeni bıle değışıyordu, değişmeyen ne var? Gaüba bay musteşann kafası . Kıtaplarla, yazarlarla uğraşmak lyi değüdir. Yazarlar, hele edebı\atçı jazarlar, şairler, romancılar «tekin» değıldlrler, çarparlar kendileri\le gereğmden çok ugraşanlan . Yerle bir olmerir bovlelerı. Hem de çok kolavdır kultar duşmanı, edebnat du>manı kîşilerin vıkılması. Altındaki sandalyeyl çektin mı tamamdır isı! Sıvasal iktıdarlar çağuı tanmmıs yazarlarım karşılaruıa almak istemezler. 4zız Nesin, laşar Kemal, F»kir Bajkurt. Melıh Cevdet, Necati Cumalı v b. vazarlar «ikinci bir hukumet» gıbıdırler. Yalnız bızde değil dunyanın her \erinde boUedır. bitasal ıktldar geçer gıder, müsteşarlar değışir, adları unutulur, ama onlar kalırlar. Hatta gerçek işl edebiyat oğretmenlığı olan müsteşarlar derslerınde o yazarlann yapıtlarını okut.ırlar, va da erçeç okutmak zorunda kalırlar. Kısacası geçımiennın, var olmalaruıın nedeni yazarlardır. Bav .Nilıat Akav da çeçip gidecek. Çok kalmadı. tktidardaki partınin akiı başmda kışıleri de bu gerıci, bağnaz, yanlıs, çagdışı tutumun varar saglamadığım anla\acak yakında. Hem, siz ne denli istemeseniz de «duzen» değişivor, daha da degisecek. Yer, avaklannızın altından kavıvor. Siz de birlikte gidıjorsunuz. Ne denli yerinizde sa>dığınızı sansanız, sanmak istesenız de!.. ÜLKEMıZDE BESıN ÜRETıM KAYNAKLARININ, OZELLıKLE YAĞ, ŞEKER ENDÜSTRiSi VE ANA PROTEİN KAYNAKLARININ DIŞA BAĞIMLI SERMAYE ELlNDE OLMAMASI GEREKU ' lı sermaye ve çok uluslu şirketler tarafından kontrol altında tutula bılmektedır Bu gıbı ulkeler ıçten bloke edi lemlmekte \e dışsal sermajenm ısteklerıne gore yoneltılebılmektedır. Bu yonüyle de; bu tip blokajlar silah ambargosundan aaha etkın ve daha da aınsı olarak olusabılmektedır. Memleketimizin coğrafl dururmı •n dogal Uretımi, üzerinde yaşayan canlılara yeterli va uygun besın maddelerinm en iyisinı v»> rebılecek durumdadır. Fakat, • 3'e yaklaşan nüfus ar« ' tışı, egıtım noksanlıgı. Kojıyv* ye . terı kadar onem venlmernaeı VB < en onemlısi sıstemlı olarak dışa bağımlı sermayemn Konuyu gozle mesı ve etkılemesı sonu, gıderek nıifus artışımıza paralel besın ure tim artışı oluşamamakta ve dengelı baslenmemız gerektıği gıbi yapılamamaktadır. Kokltl tedbirlenn alınm» » manı gelmış ve geçmektedır. A. Yavuz ARSLAN VET. HEKtM, IST. BELEDÎYESt, KARAAGAÇ KURUM MÜD. keiin jibl) açhktaı» ölttm oranı gıderek artış gostermektedır. mizde fert baçına düşsn et Bıl)cta n (Vet Hekım D»rgısı) 1938'de 2W ^g^im^ ISA. A8ii8da 12 4, 1972'de 15.4 Kg. olarak bildirümek*edır. Bu yonuyle de memleketımız bır çelışkı ıçındedır. Zıra toplum beslenmesınde boş kalorılı gıda tuketımı artmaktadır. Orelhkie bu durum kırsal alanlarda gıderek belirgınleşmektedır. Konu etkm ve çok yonludür; mılli bir gbrüşü, tutumu, davranı $ı ve kuruluşlar tincinni gerekUrmektedır. Yeryuzunde niç bir gell«miş ül ke yoktur ki, memleketın olanak lan oranmda beslenme sorununu halletmemış olsun. Açlık tehlıkesıyle karsı karsıytı bulunan toplumlar sinirli, telâslı ve huzursuzdurlar. Bır toplumun sınıTlan arasında farklı şekılde beslenme görülurse, sınıfsal çekışmeler hızlanacaktır. örnegin, aç olan sıml, ıyı beslenene ortak olmak içın saldıracak ve onlan da huzursuz hale sokacaktır. Bu nedenledir ki, kitlelerin «dengeli beslenme»sı. insanlığın onemlı sorunu olarak ortaya atü maktadır. Bır yanda aç olan lnsan toplumlan, bır yanda her yenı yavrunun ortak oldugu yetersız bır Uretuo gıderek seitülenmektedır. Ülkemizde besin üretirn kaynaklanmız, ozellıkle yağ ve şeker endustnsi, et ve marnulleri, «u ürunlen, sütçüluk, peynircılik va buna benzer ana proteuı kaynaklannm tamamen mıllî sermayenın elinde bulunması zorunlu gö rülmektedir. Zıra, geri kalmıs ve ya gelişmekte olan ülkelerae bzel lıkle besm kaynafclan dışa bagırn Sonuç Biz de ıbretle seyredıyoruz. Ulusal Beslenme Pîflîtîfeasj Gunümuzde lnsan topluluklannın beslenmesi artan dunya nüfusu karşısında giderek onem kazanmaktadiT. Beslenme sorununun Birleşmiş Mılletiert» ele ahnması sorunlu hale gelmıştir üluslann gelecegi ve çağdas duzeye erışmesı saglıkh ve eğitilraıs kusaklarla müm kündür. Toplumlann bedensel, akılsal ve sosyal şekıllenmeleri tüketebil dıklen besm degerlenne gore oluşmaktadır. Toplumun sağlığı, Is gUcU ve fizelllkle gelecegi beslenme sorunu nun içınde yatmaktadır. Kalılsal olarak en üstün düzeyde bulunan canlılann dahi denge lı beslenemedıkleri zaman soysuz laştıklan ve verim kabılıyetlerinın düştugıl bir gerçektır. Toplumun sağlıgı ve soyun de•amı dengeli beslenme ile mümkundtır. Aç olan toplumlarda soyun devamı fazla üreme ıle sürdU rulmeğe zorlanır Böyle toplumla nn fertleri de gıderek soysuzlasmaktadır. Ornegın geri kalmış toplumlar da genellıkle nüfus artışı veya dogurganlık oranı ıleri toplumlara gore yuksek bulunmaktadır. Bu jonujle, ılen toplumlann bır beslenme polıtıkası mevcuttur. Bu konuda dikkatll ve tıtız davrarulmaktadır. Şundan öturü: Çagımızda yalnızca kann doyurma'nın yeterli bır beslenme şekli olmadıgı saptanmıs bulunmaktadır. Istatıstıklere göre memlekeü SATILIK TAKSi ÇOK TEMtZ 1953 MODEL PLEYMUTH SAHtBÎNDEN ACELE SATILIKTIR.. Müracaat: 23 79 75 (Cumhuriyet: B534) V E F A T Merhum Mlralay Paik bey ve merhume Sıdıka hanımın kıa, merhum VehM Gömuçun kıymetli eşl, YUk. Mimar Ergin Gdmüç'Un annesi, Melâhat Gomuç'ün kaym\aldesi îçım, Seluı, Gömüç'ün sevgili babaannelert, merhum Behıce Gonenç'in kız kardeşı, Suat, Nusret Gonenç'in teyzelen; REFİKA GÖMÜÇ HANIMEFENDÎ K) eklm 1975 perşemt» gunü vefat etmiştir. Cenazest 1 kasım 1975 eumsrtesl (BUGUN), ögle namazını müteakıp Kadıkoy Osmanaga Camıınden kaldırılarak Karacaahmet mezarlıgına defnedılecektır. Mevlâ rahmet eylesıa. OĞ L ü TtK. MÎMAR ERGİN GÖMt'Ç Beslenme Bozukluklan (Karans Hastalıkları) Bu grup hastahklar dengell beslenemejen toplumlarda yaygın olarak gorulmektedır. Canlı organızmalarda sentez edılemeyen pro teınler başta olmak Uzere, enerjetık besmler (karbonhıdratlar ve yaglı maddeler)ın noksanlıgı yanısıra vıtamınlerın noksanlıklan sonu şekıllenen vitamlnsizlıkler (antammozlar) ile bazı mineral maddelenn noksan alınıçı ve}« (Sonuç: 1281/8547) V E F A T ÇtRKETÎMİZ ORTAICLARINTJIAN YÜK. MÎMAR ERGÎN GÖMÜÇ'ÜN KTYMETLt ANNESİ; EKSİK FAKTÖR Protein Kalori ADEK. (yagda erıyen vitaminler) EKSİK BESiNLER Et, Süt, Yumurta, Buğday , Pırmç, Bezelye, Fasulye v.b. Karbonhıdrat, yağ Yeşü sebzeler, havuç domates, sut, yaglar, yumurta, karacıger, guneş ısıgı vb. Hububat, et, süt, yumurta, karacıger (en çok\ narencıje, yeşıl gebze v b. Sut, balık, iyotlu tua, et, karacıger, yumurta, erik, be zelye buğday, ıspanak v.b. Adale SONUÇLAR erlraesi açlık ödeml Enerjisizlik, büyüyememe (3 ay etklsız) Gorme bozukluklan, geca korlüğü, Rahıtış, Osteoporoz, OsteomaUsl, kanamabır vb. Benberi, Polinevnt, goz bozukluklan, Pellegra, Dermatıd, Skorbüt kapiller zayıflık, Anemi v.b. Kemik, dis bozukluklan guatr, gelışme bozukluklan, kansızlık. REFİKA GÖMÜÇ HANIMEFENDÎ 30 eklm 1975 persemb* jünU vefat etmiştir. Cenazesi 1 kasım 1975 eumartesi (BUGÜN), öğle namazını müteakip Kadokoy Osmanaga Camiinden kaidınlaralc K«r«ca«hınet mezarlıgına deinedılecektir. Mevlâ rahmet eylesm. KORAY MİMARLIK İNŞAAT ve TİCARET A^. B. Kompleks, C. Ekstraensek faktor (suda enyen ntamınler) (Ca I Fe) Kalsium. îyot • Demir (Sonuç: 1280/85«) ANISI YOLUMUZA IŞIK TUTSUN 24 ekım 1975 günü Kızılcahamam yakınlannda geçirdıgl trafık kazası sonucu, Ali Akyolcu'yu (Tarsuslu) ritırdık. Tum dostlannın bası sağolsun bize her türlü yardımı gos'eren KiZilcahamam Savcısı Sajın M. Çetın Mer{an'a ve dostlara teşekkur ederız. AKYOLCU AİLESt Cumhurıvet 8541 vucutta emılememesi sonu genel H ı m ı ımıııııımıııııııııııııııııımııııııııııııııııııııııııııııııııııııiü lıkle beslenme bozukluklan • fca rans hastalıkları adı altında bır veya bırkaç maddenin noksan TEŞEKKUR | almmasına bağlı olarak çoğun | lukla çok yonlU (multipl) boKızım GÜLDEREN *RC*"nın hamileliginıSe hastaneve = zukluklar şekıllemr Beslenme bo = 5 zukluklannı yukarıdakı çızelge =: yatırılmasında ve doğıımunda Insanca yardımlannı esırgeE meyen Zeynep Kamil Hastanesi. = de gorulmektedır Tek yonlu beslenme bozukluk Başhekiro Muv. = ları en belırguı olarak «açlıkta» yani kalon noksanlığmda gozle Dr. KEMAL LÂKAY'a l gorulur bır haldedır. Deneylerde | tam dmlenme halınde ergın bır Dr. NURHAN KAPTANOĞLU'na I insanm 20 gunde açlıktan olecegı 1 saptanmıştır. Genellıkle canlılann °o 25 • 40 canlj ağırlıjın kay teşekarlerımızı sunarız. bı sonu koma halınde açlıktan Babası HALİT DERİNGÖR r oldugu gorulmektedır. Özellıkle, yerjuzımde geri kalmıs tODİumlarda (bazı Afrılca lil VEFAT ŞÎRKETÎMİZ ORTAKLARINDAN YÜK. MIMAR EBOÎN GÖMÜÇ tJN KTYMETLÎ ANNESİ; REFİKA GÖMÜÇ HANIMEPENDÎ W ekteı 1975 persembe gunü vefat etmiştir Cenazesi 1 kasım 1975 eumsrtesl (BUGTJK) oğle namazırı mü+eakıp Kadıkoy Osmanaga Camıınden Kaldırüarak Karacaahmet mezarlıgına defnedılecektır. Mevlâ rahmet evlesın. KORAT MtAIİRIIK Î\^»VT ve TİC4RET A.Ş. M E N S II P L \ R I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle