Katalog

• Sahibi: Cumhuriyet Matbaacüık re Gazetecılik T.A.Ş. •dına NADtK NAııt • Genel Yayın Müdürü OKTAY KURTBÖKE • Sorumlu Yazı Işlert Müdürtl: ÇETtN ÖZBAYRAK • Basan ve Vayan: CUMHUHIYET Matbaacdık vt GazetecUJk T.A.Ş. Cagaioğlu, Halkevı Sok. No: 3» il TELGRAF ve MEKTUP adresr ClTMHl'RtTET ISTANBUL Posta Kutusu: Istanbul No: 245 Telefonlar: 22 42 90 22 42 95 22 42 97 22 42 98 22 4İ 99 BA8IN AHLAK YASASINA LTMAY1 TAAHHtT EDER • BÜBOLAR: Ankara, Atatürk BuJvan Yeneı Apt. Yenisenir, Tel: 177477 255701 • ÎZMÎR Halit Zıya Bulvan No. 65, Kat 3, Tel: 31230 24709 • GÜNEY îlleri: Atatürk Cad. Uğurlu Pasaj, Tel: 14550 19731 ABONE ve tlJLN AYLAR: 12 6 3 1 Yurtiçı 540 270 135 45 Yurtdısı 810 405 202 «7.50 Clke gruplarına ve ağırhÇına göre, uçafc farkı oKuyııcu tarafıfldan avnca ödemr... BasliK (MAKTTJ) . 2 3 ve 7 Ssyîa (SantimJ) . 4, 6. 8. Sayfa (Santitru) ... ^. Ölüm, MevUd. Teşekkür (S SanUmi) Nişan. Nikâh. Evlenme. Doğunj „. . Yayın Hayatı ' K E L İ M E S D .„ . Kayıp (KELİMESl) „ rs 850 Ur» i4u ıa» * Mm 225 4.3. T A K V 1M 11 EKIM 1975 tkmdı Oğle Güneş 7.11 12.59 16.03 tmsak AKşam Yatsı 18.27 19.57 5.30 ' (Ba^tarsfi 1. sa<rf«da) transferinin «üçü, beşi geçmeyeceği» kanısında olduğunu bildirirken, son olarak AP'ye geeen bazı bağımsız miiletvekillerinin durumuna da dikkati çelcerek, bu üyelerin «bağımsızlar gruöu» içinde yer almadıklanna işaret etmiştir. TBMM'deki bağımsızlar dan yalnız onüçünün, ortak davranmayı taahhüt ederek bir grup oluşturduklarım hatırlatan Arsan, AP'ye katılanlarm bu grubun dışındaki bağımsızlar oldufeunu soylemiş, «Bizden hiçbır kişi, hiçbir siyasal partıye girmedi. Onüç üyemiz de sapasagl»m duruyor» demiştir. Arsan, bağımsızlar grubu baş kanı Sadettin Bilgıç'in, MC hüktuneti yürümediği takdirde, ba ğımsızlar olarak, CHP DP koalisyonuna da destek olabilecekle rinı ifade ettiğı son demeoinl oe nimsediğini bildirmiş. bu demeçte dile getirilen göriişü kendi aralarında tartışacaklarını söz lerine eklemiştir. MC hükümetinin kaderinin kendilerine bağh olduğunu, zira, ortakhğa katılan dört siyasal par tlnin sayısal durumunun 219'da kaldığını belirten Arsan, devam la şunları söylemiştir: • 219 oyla Türkiye'de hükümet edilmez. Biz kendimizi, sayın Cumhurbaşkanının öne sürdiiğü gibi yüzen ve gezen oylar olarak d8 kabul etmiyoruz. îçtüzüğe uygun olarak bir grup kurduk ve hükümetin güvenoyu almasını sağladık. Hükümetin kurulus me suliyetinden kaçamazdık bağım sızlar olarak.. Ancak şımdi şöy le bır durum var: Ya biz bu hü kümettn her türlü icraatmdan mesulüz diyeceğiz, ya da bu hü kümeti berrimsemeyeceğiz.. VUcut verdiğimiz halde. bağımsırlar olarak bu hükümetin hiçbir icraatında fonksiyonumuz olmadı. Bir mesuliyetin ya ortak lığı olur. ya olmaz. İkisinin ortası, sayın Erbakanın söylediği gibi renksizüktir...» Mehmet Ali Arsan, Türkiye'de «Kaypak politika devrinin geçtiğini» de söyledikten sonra, MC yi desteklemek veya destekleme mek biçiminde beliren iki eğilimı grupiannda görüşeceklerini açıklamış, hükümetin uygulama sorumluluğuna katılabilmeleri için bir takım ıormüller bulunabilecegini. ömeklerinin Batıda göriildüğünü, gerektiğinde koalis yonun ortak yönlerini bulup yürütecek ayn bir kurul oluşturulabileceğini anlatarak, kendilerinın de boyle bir kurulda yer ala büeceklerlni ima etmiştir. Türkıye'de bugün artık 226 sayısına dayanarak bile hükümet etmenin güçleştifini ksydeden Arsan. «Onun için. bağımsızlar olarak biı ortaya çıkıp, bu hükümeti destekliyoruz veya desteklemi BAĞİMSIZLAR yoruz demeüyız» şeklinde konuşmuştur. Arsan, Grup Başkanı Bilgiçin son demecıne «aynen katıldığını» yineledikten sonra, şunları eklemiştir: «Arkadaşlar hükümeti desteklediler, ama hükümetin icraatında ıştirakleri yok. Yeniden tiüşünsünler, ya mesuliyet vardır. ya da yoktur. Oturup müzakere edelim şu bes aylık MC Hükümeti dönemini, başanlı mı olmuştur. başansız mıdır?. Arkadaşlar desteklemeğe devam edelim derlerse, ben de çıkıp onlara şunu söyleyecegim: O takdirde kamuoyu bnüne çıkıp, bu hükümetin tüm icraatının sorumluluğuna da ortak oiduğumuzu sövleyin. Gerçekten de. o takdirde, kamuoyu önüne çıkıp bunu üân etmemiz Rerekir.» (Bastarafı I. Sarfada) buns karşı çıkması halinde Türk toplumuna bagımsızlığını ilân etmekten başka bir çıkar yol kal mayacagını beürtmiştir. Makarios "MÜFTERÎ,, (Bastarafı 1. Sayfada) tein firmasıdır. Sahibi Liech tenstein'daki Peter Ritter'dir. Bu konuda tahkikat yapüabilecek kaynak Liechtenstein resmi kayıtlandır. (İS ekim) 3 Biz: Comamar diye bir firma ihracatın yapıldığı sırada ne İsviçre'de, ne de Liechtenstein'da kayıtlıdır. (12 temmuz ve daha sonra) Yılmaz Ergenekon: İsviçre'de kayıtlıdır (10 eylül) Yahya Demirel: Comamar. Londra"ya ka yıtlı bir tngiliz firmasıdır (16 ekim) fYalnız bugün bu lsimde firmanm, olayların gazetele re yansımasmdan sonra. İs viçrede kurulduğuna dair bir haber var. Yani lhracat sırasında yokken, ihracatın tamamlanmasından on ay sonra var olmuş.. Bu da ay n bir soru konusu ama, «imdilik bırakalım, her hal ve kârda Yahya Demirel tarafından yalanlanan Jcişi, biz değiliz, Maliye Bakanı.) 4 Biz: Etablissement Mopar firması adına imza atıp adres veren zat K. Arden adını kuüanmaktadır. Bu adresfe ise Kirkor Arden Şellefyan oturuyor. Yani Mopar'ın arkasında bir Şellefyan'uı bulunduğu anlaşılıyor. Bu Şellefyan ise Mıgırdiç Sellefyan'm oglu. Nitekim Mıgırdiç Şellefyan'la Arden Şellefyan aynı adreste oturuyor. (31 ağustos ve daha sonra) Yılmaz Ergenekon: Şellefyan diye bir kişi bulunmamaktadır... Adreste şu çıktı, bu çıktı iddialarının karşılığı ve resmi makamların belgeleri burada... (10 eylül) Yahya Demirel: K.Arden. Etablissement Mopar'ın yetkiü müdürlerindendir. kimin oğlu olduğunu merak eden, nüfus kütüklerinden tetkik ederek sorduğunun cevabını bulabilir. (Biz de zaten sorup cevabını bulmuştuk: Kirkor Arden Şellefyan (tstanbul 23 eylül 1951 doğumlu..) babasının adı: Mıgırdiç Şellefyan (tstanbul 20 eylül 1914 doğumlu.) Annesinin adı Velkonik Tahtaburunyan (2 kasım 1922 doğumlu.) Böylece Maliye Bakanı Yılmaz Ergenekon'un 10 eylül günkü basın toplantısır.da söyledikleri ve gazetelere tekzip diye gönderdikleri, bizzat Yahya Demirel tarafmdan yalanlanmış olmaktadır. Yahya Demirel'e teşekkür ederiz! Ergenekon'a gelince... Onun o basın toplantısmda söylediklerinin dogru olan bir bölümü vardır. O bolümü buraya aynen alıyoruz: «... Efer haysiyetli kisi iseniı, yalana tenezzül etmezsiniz. Söylediğiniz şey doğru ise ispat edersiniz. Aksi halde müfteri olursunuz.» 00 eylül ) Not: Sorduğumuz sorularda, Yahya Demirel'in açıklamasından sonra da bir degişfklik olmadı, gene hatırlatahm: 1 Comamar? (Şimdi nedir? Gerçekten Londra' da mı° Öyleyse îsviçre'de ihracattan on ay sonra kurulan şirket, aynı şirket mi?) 2 Şellefyan? (Bakan hâlâ «yoktur» diye israr ediyor mu?) 3 Hauptstrasse 539? (Nerede) 4 Karadeniz Ereglisi? 5 Liman kayıtlan? (Türkiye'den çıkış değil, Kîbrıs'a. Libya'ya. îtalya'ya vans kayıtlan"1) 6 Teftiş kurulu atamaları? 7 Ticaret müsavir ve ataşeleri atamaları? 8 Miisteşann Diyarbakır'a nakli? 9 Bunun adı taralsız tahkikat mı? OLAYLARIN ARDINDAKİ Seçim sonrasına (Baatarafi 1. de bekieyen buzdolabı ile 7 aydır yüzde 25 fıyat arttırımı tate.ji in celenen binek lâstiğinin izleiec«gi belirtilmektedir. Fiyat Kontroi Komitesıne bir malın malij'etlerınde meydana gelen belgeleri gösterir dosyayla yapılacak zam talebine, komiıenin iki ay içinde cevap vermesi gerekmektedir. Belirtilen süre içınde bir cevap verılmedığı tak dırde zam tstemı Kendilıfeınden kabul gormüş sayılmakta ve meş ruluk kazanmaktadır. Ancak bir cevap niteliği ta$ımasa danl ko mitenin zam talebmde bulunandan yeni bılgn ıstemesı dahl iki aylık sürenin uzatüması içm yeterli sayılmaktadır. İngiliz üsleri GERÇEK Biraz Ciddiyet.. (Bastarafı I. Sayfada) diyetle efilecek çevreier vok raudur? Ya da bu çevrelerin sesleri hiç çıkmaz mı? Havdl devletin radyoüu ve televizyonn da, iktidarın orcanı nitelicine indlrfenmfjtir: ama bu tozda ve dumanda söTlenen tam sözlerln gerçekte bir değer taşımadığını bilmek için çok mu akıllı olmak gerek? J2 Eldm seçimlerinde venflefre uSrayan ve bir haylj oy vitiren MSP Cenel Başkanı. basandnn söz açıyor: komandolann başbupu Devlet Bakanı Türkeş fle başan Meladıjinı Iddia edivnr. Bunlar yetmezmiş fibl. Cephe Hükümetine ortak olarak ırlrdikten snnra bulanık sularda kay nayan C(iP <^npl Raskanı Turhan Fevziojlu da secimlerdcn snnra koalisrnn hnkiimetinln rüclenclliinl ileri sfirrrse. politfka havatımız bir rüldüriiye dSn ıtiM ml? Dört sivasal partinin tnırdufu bir ortakhkia. MHP verin» zarzor koruyor seçimlerde: MSP ke sln bir tertleme iclndMİIr: C<ÎP ynk olııvor. Bu ne bfçfm ortak Iıktır ki. nrtaklardan biri.«) Iflâs etmistlr. blrlsf »iır zarar Içlndedfr. hir ba^kası durumu knrtaraMlmistir ama nrtaklik r8çlenmîştfr? Yurt(a<tın mantığı ve sairtDTOsuvla alav edrn bir tu tum içinde buiunmak kn»li«von ortaklırına ne kazandıracaktır? Bo trayıi clddl tutamnn faın> ra^ını fldemenin zamanı gelecelrtir nnümö/cipM (tünlprdr.. Oileriz ki. tüm ülke hrsahına cnk arır bedellere mahkum olmavalırn. Otomobil MC Hükiımetının ta.ro lisfesinde aynca otomobil fiyatları yer aimaktadır, Hükümet ortaktan arasındaKl aniaşmazük yüzünden Benault otomobılleııne yspılan zammın erken açıklanmasına Karşın Murat ve Anadol zamıan seçim soorasına erteienebılmıştır. Şımdı bu tirmalar da rakiplenne yapılan zammın benzennı alabılmek ıçm taJeplerını yenılemekteuırler. Ote yandan motorlu araçların zorunlu parçası olan Duıeic lâstığı üe zamını oeklenen ve traktor, Duzaolauı, otomoDil zam taleplerıne olduğu gibi kısa yazışmalarla seçim sonrasına ert«i9nenler arasuıda yer aimaktadır. Bınek lâstıkierı ıçın Fıyat Kontruı Komıtesmden maiiyet anışia rı gereüçesıyie ıstenen zam talebı yuzde 35 orar.ındaaır. DP bekliyor Parlamentodaki bağımsızlar gruöu, MC Hükümetinın kurjlmasına olanak vermekle giriştikleri siyasal eylemin sonuçlarını degerlendirmek ve Demirel' den bir bilânço istemek eğilimi içindedirler. Arsanın açıklamalarından anlaşıldıgı Ribi, bağımsızlar grubu, hükümeti düşürmege kalkışmak gibi bir da>ranışın içinde olmamakla beraber, desteğinin devamı için MC den ciddi ödünler istemektedir. Ancak bu kez. destegin devamı halinde. MC'nin her türlü uygulamasının sorumlulufeunun sırtlaralması gerektieinin de kamuoyuna açıkça bildirilmesi zorunlulugımdan söz edilmektedir. Bağımsızlar grubunda bu gelişmeler yol alırken, DP bekleyiş içindedir. DP Genel Başkanı Ferruh Bozbeyli. dün yaptıgımız kısa görüşmede. 12 ekimden sonra özellikle parlamento içinde ne gibi siyasal gelişmeler beklenebileceğini sordugumuzda $unları söylemiştir: «Bu konuda bir sey söylemek için vakit henilz erken, gelismelerin nasıl bir istikamet göstereceğini bilmıyorum. Mevcut hükümet devam ediyor. Hükümetin bozulması için nerhangi bir davramşa girmemek gereic. E*er kendi içinde bozulursa. o zaman gereğini düşünürüz.» Bozbeyli partisine yönelebilecek yeni bölme girişimleriyle ilgili sorumuz üzerine de, «DP'nin geçirdigi en zor günler degil bunlar. Bundan daha zor günler geçirdik. Önümüzdeki günlerde de muhtemel rorluklar çıkabilir» demekle yetinmiştir. Kıbrıslı Rumların lideri Baspiskopos Makarios, Türk tarafınm somut öneriler getırmesı nalinde toplumlararası görüşmelerin tekrar başlayabileceğini soylemişrir. lîalya'nın Rum Hükümeti nezdindeki yeni büyükelçisi Romano Rossetti'nin güven mektubunu sunması dolayısiyle düzenlenen törende konusan Makarios, s'örüşmelerden şimdıye dek hiçbir sonuç ahnamadıgını kaydettikten sonra Kıbrıs Türk Toplumunun, temel sorunlara esas te$kil edebilecek yeni öneıilerle or taya çıkması halinde mesafe katedümesinin mümkün olduğunu belirtmiştir. Traktör Buna uygun olarak geçtiğimiz mayıs ayı içinde traktör üretıcıs: firmalar. Fiyat Kontroi Komıtesine başvurarak mali.vetlerinin arttığını göstenr belgelerle zam talebinde bulunmuşlardır. Anrak seçimler öncesı traktöre zammı sakıncalt gören MC Hükümeti, çeşitli vazışmalarla ıkı aylık süreyi uzatmava çalışmıstır. Son oiarak üretîcı firmalann ısrarh tutumu karsısında Maliye. Ticaret ve Sanayı ve Teknoloil Bakanlıklanndan temsilcilerin bui'jndugu bir heyet geçtiğımız tem muz avı içinde traktör fabrikalannın malıvetlerini incelemeve baslamıslar ve 20 temmuz 1973 tarihini tasıyan raporlanvla 45 bevpir gticündekı traktörler ıçın vüzde 12.5; 55 beveir eücündeki traktörler tçfn de vüzde 15 oranında bir zam vapılmasının uygun bulundugunu bildirmişlerdır. Ancak MC Hükümeti vine zam uygulamasınuı seçimler öncesi baslamasını engellemek üzere iki aylık süre bitmeden 9 aSustos 1975 eünü venı bır tamamiayıcı heyet löndermeyı uyeun ou! muştur. Bu tarihten sonrs venıden iki av uzayan zam uygu'aması 9 ekim günü vani 12 ekım Senato seçimlerinden önce sona ermiş. ancak bu kez de Sanayi ve Teknolofı Bakanlı^ı devreve jrırerek 3003 sayılı vasanın kendısıne fiyat tesbit etme vetkisı tanıdığını ilerı sürerek zam uyjrulamasını bir süre için daha ertelemistir. öfrenildiğine göre, seçimlenn sona ermesinden sonra sanavicıler taıeplennı MC Hükümeti üzerinde yeniden vogunlastırmıslardır. Zam gtreti halen resml tiyatı 80 bin Ura olan 45 bevgır sücündeki traktör kısa süre sonra resmi satıs olarak 90 bin tıraya ulasacak HM.400 lira etiketlı .15 beygir elicündekl traktör ise 120 bin liraya vükselecektir. Denktaş öte yandan. Kıbrıs Türk Toplumu lideri Rauf Denktaş, dört günlük resmi bir gezi ıgın geldiği Ravalpindi'de basına verdıgi demeçte Kıbrıs'ın sorununa tek çözüm yolunun Türk ve Rum iki bölgeli bir federasyon olduğunu sövlemiş, Rumların bir tederasyon pörüşüne karşı çlkmaları karşısında Türk Toplumunun tam bağımsızhğını ilân etme zorunda kalabileceğini belirtmiştir. Rauf Denktaş. Başpiskopos Ma karios'un anlaşrnazlıgı sürüncemede bırakmak ve uluslararası niteüge sokmak volundaki çabalarını yermiş, Birleşmiş Milletlerin Türk toplumunu Makarios' un insafina bırakacak bir karar alması halinde, bu toplum un da «erekli tedbirleri alacagı uyansında bulıunmuştur. Yeni zamlar konusunda doğan görüş ayrıiıklarının koalisyonu sarsıcı nitelikte olduğu büdiriliyor ANKARA, (ANKA) Milliyetç; Cephe Hükümeti içinde «Zam» konusunda doğan kesin göruş ayrıiıklarının koalisyonda çatiama meydana getırdiği bildıriımektedir. Hükümetin Ekonomik Kurul Başkanı MSP Genei Başkanı Nec mettin Erbakan, zam yapılacagını söylerken. Başbakan Süleyman Demirel, zam olmayacağını ve fiyat istikra rının devam edeceğim bildirmiştir. Başbakan Yardımcısı ve Ekonomik Kurul Başkanı Necmettin Erbakan, zamlar konusunda hükümet karan olmadığmı, rtyat Kontroi Komıtesi'nin çalışugını soylemiş, «Herşey uınumi denseyi takip edecek ve kademe kademe önemine göre uygulanacaktır. Kimse zam istemez. ama oir de hakikat vardır» demiştir. Erbakan, geçen yı] bir buçuk liıaya ithal edilen bir mahn şimdi üçbuçuk liraja getirildiğini. imalâtçılara bile bile zarar etmelerinin söylenemeyeceğini de söîlerine ek lemiştir. Buna karşılık Başbakan Demirel, dün Cumhurbaşkanı Korutürk ile görüştükten sonra gazetecilerin sorulannı yanıtlarken, koalisyonun büyük zorluklan olmadığmı bildirerek, şunları söyle miştir: «Fiyat istikrarı devam ediyor, edecek de. Gayet açık söylüyorum. TUrk %atandaşının fjüniük ve hayati ihtiyacı bulunan her madde ile ben şahsen alâkadarım. Bu istikrarı devam ettireceğiz. Türkiye'de endüstri, dıs ülkelere rekabet gücüne haiz olacak. Türk tüketicisini ezen bir endüstri ve dış pi>"asalarla rekabet edemeyen bir endüstri ekonomi değildir.» o Halkçı Parti ve üsler MSP ne yapıyor 12 ekimden sonra dikkatlerl üzerinde toplayan bir diger parti, MSP'de de «durum deferlendirmesi» yapılmaktadır. Erbakan'ın partisi, aynı zamanda hükümetin ikinci Düyük ortagı oldugu için, 12 ekim sonrası siyasal denge içinde durumunu korumaga çalışırken, stratejisini hükümet içindeki tutumuyla da belli bir paralellik içine sokma zorundadır. Nitekim, MSP'nin pazar günü toplanacak genel ida re kurulunda, Kıbns sorunuyla ilgili çözüzn olanaklan karşısında takınılacak tutumun belirlenmesi, son seçim sonuçları ve bunun ortaya çıkardıgı yeni den genin deferlendirilmesinden de önce görüsülecek gündem konusudur. Tanm Bakanı Korkut özal'ın sessiz muhalefeti, AP'nin, DP'de daha önce uyguladığı bölme operasyonunu bu kez bu partide denemeğe hazırlandıgı yolundaki yaygın söylenti ve kanılara rağmen MSP'nin bölünmeden. eskisi gibi varlığını sürdüreeeği görüsünde olan siyasal çevreier de vardır. Bu çevrelerin kanılannı güçîendiren belli başlı bir olgu, MSP nin bafı illerinde tam bir çöküş gbstermesine karşın. 12 Ekim'in de kanıtladığı gibi. dogu illerinde gücünü korumakta oluşudur. Gerçekten de MSP, Senato yenileme seçimlerinin yapıldığı Bin göl'de birinci parti olmayı hem de oylarını yüzde 73'e oranla bü yük ölçüde arttırarak ba$armıştır. Elâzığ'da da yine oylarını arttırarak gücünü sürdürmüş, ay nı başarıyı Urfa ve Gümüşhane' de de göstermıştir. Krbakan'ın kişiliği ile parti içinde topladıfı söylenen antıpati hangi ölçüde olursa olsun, seçim sonuçlan, partinin bolünmesine neden olacak ölçüde büyük bir yenilgiyi belgelernemelttedir. KaJdı ki, MSP'nin statik tabanı nm ve parti yönetimini etkileyen belli tarikat çevrelertnın, partinin kaderini seçim sonuç larına göre değerlendirme alış kanlığında olmadığı da bir ger çektir. Izmir <Ba*urarı 1. Sayfada) Ankara Barosu avukatlarmâan Emcet Olcayto'nun savunucuiugunu yaptıjtı Amerikan Kültür Dernefrini ta«lama olayı sanıkiarının duruşması sırasında «erdijj dilekçede, gerekçeler şoyle sıralanmaktadır: cAnayasa Mahkemesi 1773 sayılı yasanın 1. ve 6. maddelerini biçim yönünden Anayasanın ¥5. ve 92 maddelerine aykın bulmuş ve 1773 sayılı kanunun ötekl mad delerinin de (44 sayılı kanunun 28. maddesinin 2. (ıkrasıyla tanınan yetkiye dayanarak) iptali Iterektigı sonucuna vararak kanunun tUmünün iptaline karar vermiştir. Mahkeme Bynca Anayasanın değişik 152. maddesinin 2. [ıkrası uvarınca ıptai aükmU niin, karann R«smi Gazetede ya ymlandıgı günden başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesinl de kararlaştırmı; bulunmaktadır. Böylece de halli gereken önemlı bir hukuki sorun ortaya çıkmı«tır. Buna göre, Devlet Güven lik Mahkemelerin« vücut veren 1773 sayilı yasa tümüyle iptal edümiştir. Ve bu iptal karan 1 yıl sonra ıriirürlüğe girecektir. An cak bu bir yıllık süre içerisinde Devlet Güvenlik Mahkemeleri, bakmakta olduklan davaian sür dürebilecekler midir? ve hüküm verebilecekler midir? Keza Dev let Güvenlik Mahkemelerinin verecekleri hükümler tnfaz edilebilecek midir? Bilindigi gibi Der let Güvenlik Mahkemelerinin yet kileri ölüm cezası vermeye kadar gitmektedir. Soruna. hukukun genel pren«ipleri açısından baktığımızda durum şudur: Adalet ve onun uygulayıcısı olan mahkemeler verdikleri hükümlerle toplumu tatmin etmek zorundadırlar. Bu sebeple adalet dağıttıgı ileri sürülen bir organın meşrulugu konusunda toplumda hiçbir tereddüt bulunmaması asıldır. Böyle olduğu içindir ki bizim Anayasamızda da gerek temel haklar ve ödevler bolümünde gerekse yargı bolümünde mahkemelerin bagımsızlığı ilkesi, tabü nâkim ıSkesı, hâkımlerın teminatı, mah kemelerin kuruluş ve işleyişi ile buna benzer hükümlere yer verilerek yargı görevini yerine getirecek mahkemeler üzerinde hiçbir kuşku dogmamasma çalışılmıştır. Bugün Devlet Güvenlik Mahkemeleri, toplum nazarmda «mahkeme» niteliğini kaybetmiştir. Bu mahkemelerin verecegi hükümler, hiçbir zaman ciddî telâkki edilmeyecektir. Bu, bizzat Devlet Güvenlik Mahkemesi üyelerinin de paylaştığı bir görüştür. Meselâ: Adana Devlet Güvenlik Mahkemesi üyelerinden, halcim albay HajTettin Uğrasız bu konuda aynen şöyle demektedir: (... Anayasa Mahkemesince iptal konusunda, yasal boşluk meydana gelmemesi için berutv ri ksrariarda da doga) olarak verilen süre karannın olayımızda uygulanma yeteneginin olmaması gerekir. Zira mahkemeye varlık veren kanunun iptali bahis konusudur. Sakatlıfı şu veya bu nedenle saptanmıs bir mahkemenin yeni yasası çıkıncaya kadar hüktim vermeye devam etmesi şeklen oianakh olsa da işin brelligı nedeniyie özii bakımınlan sakıncası bulundugu apaçıkUr..» Kıbns'ta veni kurulan muhalif Halkçı Parti, Ada'daki îngiliz üslerinin resmen Amerika Bırleşik Devletlerine devredilmekye olduğunu öne sürmüş ve bu üslerin Kıbns'tan kaldınlmasmı istemiştir. Yayınlanan bildiri şöyledir: «Halkçı Parti, bagımsız, baflan tısız İnsnliz ve Amerikan üslerinden armmış. cogTaf! temele dayalı iki böigeii bir federal devlet kurulmasını, Kıbm'ın bansa ulaşmasının ön kosulu saymaktadır. Halkçı Parti Kıbns'ta bulunan ve resmen Birleşik Amerika'ya drvredilmekte olan İngiliz askeri üslerini: • Nükleer bir savasta. Ada halkını toptan ımhaya götürecek bir neden. • Emperyalizmin Ortadogu'daki sömürü ve çıkarlarını koruma amacına yönelik bir araç, • Barış harekatı sırasında da görüldüğii gibi Türkiye'nin ve Türk toplumunun savunma ve ulusal çıkarlarını koruma gereklerine bir engel, • Kıbns'ta barışı sağlama Çftbalarını önleyici bir çıban başı, • Kaıdes Arap ülkelerine karşı bir tehdit ve saldın unsuru olarak görmektedir. Halkçı Parti program ve llkeleri uyannca ve Kurultay kararı dogrultusunda, tngiliz »e Amerikan üslerinin Kıbns'tan sökülüp atiıması yolunda surekli ve ısrarlı bir mücadele içinde olacaktır.» • •• İTÜde (BMtarafi I. Savfada) komandolar ellerındekı bıcaklar, zıncirlerle öğrencilerin üzerine saldırmışlardır. Devrimcj ögrenciler de saldınya karşılık vermisler ve çıkan çatısmada öğrencilerin bildirdiklerine göre bir öğrenci bıçakla bacağmdan. bir öğrenct boynundan ve bir ögrenci de satıra ben zer sert bir cisimle kafasmdan yaralanmı^tır. Çatışma sonunda komandolar okulun ana kapısından dışan püskürtülmüşlerdir. Olayın görgü tanıkları ve saldırıya uğrayan oğrenciler. kendilerine saldıran komandolann biT bölümünün İTÜ ögrencisi, çogun luğunun yahancı olduğunu b e l i ^ mişlerdir. Ö*renciler aynca kendilerine ssJdıran komandolann tümünün de üzerlerinde pardesü ve parka bulundugunu, ellerinde eldivenler olduğunu, bu arada bir ikisinin belinde asılı sekilde kasaturalar gördüklerini iddia etmişlerdir. Bu arada öğrenciler, olaylann başlamasiyle. fTÜ kapısında bulunan dört polise durumu bildirdiklerini, ancak bu polislerin olayın daha da büyümesinden çekinerek hiçbir müdahalede bulunmadıklarım, Toplum Polisinın de olay yerine tam bir saat sonra, ancak 11.00'de gelebildigıni. bu nedenle de komandolann kaç ma fırsatı bulduklannı ileri sürmüşJerdir. BAŞKENT NOTLARI (Bastarafı l. SarUda) solsa, millet, bu sefer Demirel' in de aklını kaçırtacak türden solu istediğini ispatlamadı mı CHP'nin oylannı alabildiğine arttırarak? Yani «Aydınlıga». Erbakan hazretleri de milyonlara seslenen televizyonda yine kendi şey etti.. Milli görüşe yıgılacakmış oylar, paılama olacakrnıs? Evet bir patlama oldu olmaya, Milliyetçi Hareket Partisinin patlaması gibi, yalnız sesi «Fıs» diye çıkıverdi.. Artık f?erisini Milli Selâmetçiler düşünsün, günde bes vakit şey söyleyen Erbakan'ı niderler, hiç mi hiç ilgilendirmez bendenizi.. MC bfrlesti sola karsı. demsdiklerini, yazmadıklarını komadılar.. Bu solun zaferi değil. komünizm umacılıgı yapanların kahroiurcasına hezimetidir, gerisi boş. Mahkeme başkanıyken, k?ndini haşa, sümme haşa Tanrı sanan, Demirel biraderlerin volsuzluklanna çatan, Adalet Partisine çatan, demedigini komayan, bunlann hepsi de mahkeme dosyalarında bulunan emesli psşa Ali Elverdi. «Benim yerim iste bu AP'dir. benim Tannm Demirel'dir» dercesine AP'ye girmis ve pazar eünü de Bursa'dan, AP'yi temsil etmek hakkını almıs tır bir kesim Bıırsalıdan.. Asıl bizim saygımız vardır milletın karanna. Onun için diyonız ki, «Ey Bursa'nın bir kesimi, Elverdi "nin verdifcini tutunuz, hayırlı ve uSrurlu olsun.» tzliyorum, sonucu açıklayacağım. Yahya Demirel'in bajflı olduğu askerlik şubesı sorumlu ve yetkililerini de tenzih ederim aynı söylentiler için. 13 ekim 1975 tarih ve 15382 sayılı Resmi Gazetenm 5. sayfasında. üçlü bir kararname yaymlandı. . ..o. Aynen alalım: «Ticaret Bakan)ı'gındanr" ' 1 " " Karar sayıs: 153«ü 1 Açık bulunan 2 nci derece kadrolu Bakanlık müsavırliğine, Diyanet İşleri Baskanhğı memurlarından Mustafa Maden'in 657 sayılı kanunun 5». 60 ve 74 üncü maddelerı ujTirınca naklen tayini uygun görülmüstür. 29,9/1975 Başbakan Ticaret Bükanı S. Demirel H. Başol Cumhurbaskanı Fahri S. Korutürk 2 Bu karan Ticaret Bakanı yürutür.» Şimdi, TBMM albümü 1970 basımının 15. sayfasmda bulunan Ankara milletvekilleri bölümüne bir göz atalım: «Mustala Maden Ankara (AP) Kızılcahamam • 1931 • llk • Arapça Evli, 7 çocuk Diyanetişleri Ankara Dın Görevhleri Yardımlaşma Dernegi Başkaru». Sayın Mustafa Maden, nicamiz gibi dinı bütün bir yurttaştır. Sanırım 1970 yılında bir Ramazan piinü şom ağızlı bazı gazeteci ve fotoğrafçılar bir baskına katılmışiardı, sayın Maden sabaha karşı bir bayanla mı ne oırlikteymiş. Sayın Maden bunu ınkârdan gelmedi, gelecek durum yoktu. «Ben bu bayana sahur yemeğe gelmiştim. birlikte Kur'an okuduk» diye demeç vermışti. sonra ne oldu, kimse durmadı üzerınde. Böyle talihsiz bir iş de geçmişti başından, hep densiz gazetecilerin, komşulann yüzünden.. 1973 seçimlerinde milletveküliğini bıraktı. Bay Maden, llkokul mezunudur. Yasalann gereğince şimdı ikinci dereceden Ticaret Basanlığı Müşavirliğine atanmıştır, yüce Türk ulusuna iç ve dış pa.?arlara ufturlu ve hayırlı olsun. Ne var. neyi müşavere edecek, ne alıp ne satacak? Asıl meslegi dincilik olduğuna, elhak bu atama yerindedir, keferelere din satacağız anlaşılan, verine de mobilya ithal edeceğiz. Zira buradaki tüm mobilyalar dışan ihraç edildi de.. Buzdolabı Aynı uygulama buzdolabı üzerinde de gerçeklestirilmiştır Buz dolabı üreticileri de yine geçtiğimiz mayıs ayı içinde yüzde 15 oranında bir zam falebiyle Fiyat Kontroi Komıtesine başvurmuşlardır. Ancak bu alanda da MC Hükümeti zammı seçimler öncesl yapmayı sakıncaiı bulduğun dan sllrekli olarak kısa yazışma larla süreyi uzatmıştır. Bu yazış maların hiçbirinde zam talehi reddedilmemistır. Zammın talep edildiği yekilde ftnümüzdeki eiinlerde imzalanacağı İleri surülmektedir. Karamanlis'in sözlerî Yunanistan Başbakam Konstantin Karamanlis, Kıbns sorununun çözümlenmesi halinde, Yunanistan'ın NATO'nun askeri kanadından çekilme karanndan vazgecebilecegini söylemiştir. Parlamento'da hükümetinın dış politika sonmları konusunda bir konuşma yapan Karamanlis, Yunanistan'ın NATO'nun askeri ka nadından çekilme karannı Kıbrıs sorununun ortaya çıkması üzerine aldığını belirterek. Kıbn s sorunu çözümleninceye kadar bu karan uygulayacağını bıldirmiştir. Kıbns taki olayların geçen yıIın temmuz ayında yönetimde bu lunan askeri cunta tarafından baslatıldığmı bildiren Karamanlis, o sırada Türkiye'ye savaş açılmasınm düşünüldüğünü de söylemiştir. Karamanlis, Yunanistan'da hal kın seçtiği bir hükümetin işbaşına gelmesine rağmen Türkiye'nin tutumunda değişiklik yapmamasını eleştirerek, şöyle konuşmuştur: «Türk hükümetinin öne sürdüğü nedenler, artık ortadan kalkmıştır. Amerika'nm uyguladıgı ambargo gevşetilmiş ve 12 ekim seçimlerinin sonuçlan ahnmıştır. Bütün bunlara rağmen Türkiye, sorunu çözümlemek yerine, adadaki mevcudiyetini arttırma çalışmalan içindedir.» Yunanistan Başbakam, Yunan topraklan üzerinde bazı Amerikan üslerinin kapanacağını, bazılarının faaliyetlerinin kısılıp personel sayısının azaltılacağını. faaliyete devam edecek olan üslerin ise, tamamen Yunanistan'ın kontrolü altma alınacağını da sözlerine eklemiştir. Keraal Güven (BasUrarı 1. Sarfada) gulanan ilke degişmi? olacaktır. Meclislerde başkan seçilmeden gündemdekl konular bile görüşlilememektedfr. Adalet Partisf'nin APİİ başkan adayı göstererek bunalıma yolaçabiîeceği belirtilmektedir. AP'nin Meclis açılınca yapacağı translerlerle Meclis'te CHP'nin sayısına ulasarak adayını gösterebileceği de başka bir görüs olarak öne sürülmektedir. Millet Meclisinin geçen dönemdeki CHP'li Başkanı Kemal Güven'in adaylığını koîrmama kararmdan sonra, Si\as Milletvekill Ahmet Durakoğlu'nun başkan adayı olacağ? ögrenilmistir. AP'den Zonguldak milletvekili eski DP Bakanlanndan Sebati Ataman'ın adav gftsterilecegi bildirilmektedir. Ancak Sebati Ataman da hasta bulunmaktadır. Bilgiç grubunun adayı olan Kemal Ziya Öztürk'ün başkanlık seçimm de daha şanslı olduğu da bildirilmektedir. Ancak. bu adayhk Kemal Ziya öztürk'ün AP'ye ginnesi kosuluna baglı görülmektedir. Demirel 1. Savfada) aralarındaki fikir beraberliği ne idiyse bugün de odur» şeklinde konuşmuştur. Bir gazeteci, bir gün önce AP Genel Başkan yardımcılanndan Cevheri'nin «Kendine güvenen varsa seçim önergesi verir» biçimindeki sözlerini hatırlarmca Demirel, şu cevabı vermiştir. «Hayır bir karar yok. Sayın Cevheri'nin soyledıği gsyet açık. Cevheri'nin sözlerinin arkasında başka bir cümle de var, CHP gibi seçim önergesi getirip de önerge görüşülebileceği zarnan 26 tane milletvekilini Meclise getirmemek gibi bir oyuna kalkmamak şartıyla...» MSP'nin arzu etmesi halinde erken seçıme gidilip gidilmeyeceğini soran bir gazeteciye de Demirel, «Erken seçim Millet Meclisinin bileceği iştir. Hiç bir partinin arzusuna tabi değildîr. Türkiye'de hükümetin arzusuna da tabi değildir. Millet Meclısinin iradesine tekaddüm etmek de mümkün değildir» demiştir. Yüriiyüş yaptılar Öte yandan, olayların yatışmasından sonra Teknik Üniversite öğrencileri olayı protesto etmek için saat 13 sulannda Gümüşsuyundan Taksim'e yürümüşleıdir. Olayın Teknik Cniversite'nın tüm bölümlerinde duyulmasından sonra. Maçka'dan, Taskışla' dan pelen devrimci oğrenciler, Gümüşsuyu'na inmişler ve buradaki büyük grupla birleşerek çeşitli sloganlarla Taksim'e doğru yürüyüşe geçmişlerdir. Yürüyüş sırasında polis. devrimci öğrencilere sert davranmaktan kaçınmış; ancak «slogan bagırmayın. j'olu tıkıyorsunuz, trafiği engelliyorsunuz. Hemen dağılın» şeklinde ihtarlarda bulunmuştur. Ancak sayıları 3 4 bin kişiyi bulan devrimci öğrenciler dağılmamışlar ve Taksim'e değin yürüyüşlerini sürdürmüşlerdır. Oğrenciler Taksim'de düzenli gruplar halinde dağılmışlar ve herhanfi bir olaya neden olmamışlardır. Gülhane ve Yahya... Süleyman Menderes Demirel'in Maliye Bakanı Doç. Dr. Yılmaz Ergenekon, ^atan »örevini yapmamış bir vatandaştır. Sa*hksızmış da, rapor almışmış da askerliğini yapmamış, evet sağlıksız olduğundan askerlik görevini bu vatan borcunu yapamayacak kadar sağlıksız olan bu zat, batık oîan maliyeyi yönetmektedir şimdi. . Yani sağlıksız kişinin yönettiği bu makamdan hayır beklemek pek mi sağlıklı bir iş olur dersiniz? Şimdi, aynı yoldan gidenlere bir çift sözüm var. Örneğin büyük ihracatcı, mobilya ihracatçısı Yahya Demirel Bey kardeşim, askerlifi ertelemenin en kesfirme yönü askerlik şubesidir. Buradan erteleme olanağı varken, sağlık raporlan peşinden koşmak. adamı eninde sonunda askerîik yapmamış bir Maliye Bakanı edebilir ama, bu dünyanın da bir gün hesabını bizden isterler... Gülhane Hastanesi sorumlularını «acaip rapor»lardan tekmi! «tenzih» ederim. Ama söylentileri de duymalanru istemem, üzülürler, biliyorum, çoğu da kahrolur bu söylentilerden... Evet, söylentileri bir yana bırakıp, bekleyelim, Yahya Demirel'in raporu nasıl çıkacak. nasıl sonuçlanacak?. Senato Başkanlığı Senato Başkanlığı İçin Tekln Arıburun ve îhsan Sabri Ça*layanıdrin adavlıgmdan söz edilmektedir. ÇaSiavangiI'in Dısişîeri Bakanlıfı ?firevi Içfn kendisini yaşlı hissettiği ve bu görevi CGP Genel Başkanı Turhan Feyzio^luna bîrakacağı belirtilmektedir. Ancak Senato Başkanlıgına seçilme şansmı güçlendirirse Dışişlerinden aynlacaktır. Başkanlık seçimi için yine eski demokratlar tarafından Sıtkı Yırcah'nın adı da söylenmektedir. Yırcalı'nın seçilme $ansı az görülmektedir. öte yandan, CHP çevreleri, parlamentoda başkanlık için uygulanan centilmenük anlaşmasınin bozulması halinde Senato Başkanının da giiç seçlleceğini, AP dışındaki ovlarla şeçtmin engelleneceğini söylemekte, parlamentonun hemen çalısabilmesi lçin simdiye kadar uygulanan ilkenin değişmemesinf ve baskanlann bir an önce seçllmesini öngörrnektedirler. Maliye Bakanı (Bastarafı I. Sayfada) kanlığımn 8.7.1975 tarih, 328i*4 sayılı yazılarma istinaden, gerekli işlemin yapılabilmesini temınen îstanbul kambiyo şubemize 12 temmuz 1974 tarih ve 13055 sayılı yazımızla talimat verilmiştir.» Gazetemiz, 4J.1975 tarihinde 374 sayılı yazısıyla, kadrolu elemanlarımızdan olan Paris muhabirimiz Kosta Daponte'nin her ay tahakkuk eden ücretine karşılık 1500 Fransız Franklık transfer müsaadesine ait sürenin doldugunu. eylül 1975 ayından itibaren aylık ücretlerine karşılık olmak üzere 150 Pransız Franklık transfer müsaadesinin yeniden verilmesini istemiştir. Ancak Malıye Bakanlığımn, Bakan Yılmaz Ergenekon yerine Müsteşar Sabahattin Alpat imzasıyla gazetemize 10 ekim 1975 ve 5935840704/137 sayıyla gönderilen yazıda söyle denilmektedir: «Gazetenizin Paris muhabiri olan Kosta Daponte'nin muhabirlik süresinin uzatıimasına ilişkin olarak Türkiye'de tahakkuk eden ücretine karşılık her ay F. F. 1500,'nin transferi konusundaki talebiniz incelenmiş oluo. uygun ?örülmemiştir. Bilgi edinılmesi rica olunur..» Türkiye'yi yakmdan ilgilendiren dış olaylann izlenmesi konusunda uazetemizin ieösterdiği titizliâe karşılık Maliye Bakanı Yıl maz Erpenekon'un bu tavn, «yeni bir partizanl'.K örneği» ve ilerici ve obiektif basın organnnna karşı ginçilen bir «baskı» girisimi olarak nitelenmektedır. Kıbns sorunu Pazartesi günü yapılacak Milli Güvenlik Kurulu toplantısından sonra Kıbns sorununa barışçı bir çözüm yolu bulunması konusunda ne gibi gelişmeler olacağını soran bir gazeteciye Ba?bakan Demirel şu cevabı vermiş tir: «Kıbns meselesinin siyasl çözümü aranıyor. Fiili durumu var Kıbns'm... Ne kadar erken siyasi çözüm bulunabilirse o kadar iyi... Ama mesele gayet muğlak bir meseledir. Öyle 56 saat konuşmakla, zaten bizimle başlayan bizimle biten bir mesele de değildir. Kendi aramızdî» konuşarak Kıbns'ın siyasi çözümünü bulamayız. Başkalanyla konuşarak bulacağız. Siyasi çözüm bulma meseleleri böyle saat meselesi, gün meselesi defildir. Gönül ister ki, öyle olsun, ama öyle değildir.» Türkeş demeç verdi ö t e yandan, MHP'nin seçim ön cesi 89 senatörlük ve bir millet vekilüği bekieyen Genel Başka nı Türkeş, seçim sonuçlannı değerlendiren bir demeç vermlştir. Türkeş, partisinin millet ıradesine saygılı olduğunu öne sürmüş, geliştiklerini söylemiş, «Aralannda çok sevdikleri arkadaşlannın bulundugunu» bildirdigi MSP ve DP'nin gerileme nedeni olarak, birincisinin CHP ila koalisyon yapmış olmasını, ikincisinin MC'ye katılmamasım göstermiştir. Comamar (Bastarah 1. Sarfada) ne avukat Beaverd'e ait olduğu belirtilen «Rue de Mont Blanc 3»tür. Bundan bir yıl önce adına Yahya Demirel tarafından mobilya ihraç edilen ve bu işlemden aylar sonra iki ay önce kunıian Comamar şirketinin sermayesi 50 bin tsviçre frangı olarak gös terilmiştir. Cenevre Ticaret sicilindeki kayıtlara göre, biner franklık 50 hisseye bölünmüş bu sermayenin kimlere ait olduğu aynca belirtilmemiştir. Şirketin iş alanı olarak Isviçre dışındaki firmalann iştiraklerinin sevk ve idaresi ile her türlü malî ve ticari işlemlerdır. SPD lideri (Bastanrı l. Sayfada) SPD lideri Willy Brandt, CHP Genel Başkanı Bülent Ecevıt'in geçtiğimiz mart ayı içinde Baa Aunanya'ya yaptığı ziyaret sırasında Türkiye'ye davet edilmiîtı. Ecevıt'ın bu zıyaretı İse SPD'nin daveti üzerine gerçekleşmışti. Bu ziyaret sırasmda CHP ile SPD arasında ışbirliğı yapılması ve bu ışbirlığinin ilkelerinın sap tanması için görüşmelere başlan ması kabul edilmiştl. Öte yandan SPD iıderi Brandt, Bonn'da yabancı basın mensupia rı ile yaptığı sohbet toplantısuıda, lspanya'da yeraltmda taalıyet gösteren îspanyol Sosyalıst Partisine maddi yardim yaptığıru açıklamıştır. Brandt bu arada, kendısınin • CİA ajanı. olduğu yolunda yönel tüen suçlamaları da cevapıamış ve «benim bir Amerikan ajanj ol duğum şeklindeki iddialar kasıtlı ve uydurma« demiştir. SPD'nn CİA'dan para aldığı yolundaKi söylentilerı de kesinlikle yaianlayan Brandt, «Partimin bu üç hari li örgütle bic bır üiskisj yolt» demiştir. Bozbeyli'nin açıklaması DP Genel Başkanı Ferruh Bozbeyli de dün ayrı bir açıklama yaparalc. îçel Milletvekili Nazım Baş'ın, DP ile MHP'nin birleşme sini öneren önceki günkü demecini eleştirmiştir. Baş'ın demecinde bir DP'li glbi ifadeler kullandıfına dikkati çeken Bozbeyli, îçel Milletveküinin bir süre önce parti tüzüğüne, parti prensiplenne ve parti disiplinine uymayan davranışları nedeniyie DP'den ihraç edilmiş olduğunu arumsamıstır. ABD'den (BaşUrari 1. Savfada) nesî. dün öğleden sonra İspanya ve İtalya hava hattı üe Eskışehir'e gelmiştir. 6 fantom uçağı, Eskişehir 1. Ana Jet Üssünde saat 16.15'de düzenlenen törende 133. fiioya teslim edilmiştir. 1. Taktik Hava Kuvvet Komutanı Korgeneral Tahsin Şahinkaya yaptığı konuşmada «Zamanımızın havacılık endüstrisinin en son yenüiğıni ihtiva eden bu silâh sistemi, Kara Kuvvetlerimizin gücünü hatın sajalır derecede arttırmış olacaktır> demiştir. 1. Fantom filosunda bulunan 16 fantom uçağı ile birlikte yeni gelen 6 fantom bu s a ı m 22'ye BAŞSAÛLIĞI Kıymetli arkadaşımiT, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörlüğü'nden EskJ ögrencilerin 197S 1976 ders yılı birlncl dönem kayıtları 27 ekim 1975 4 kasım 1975 tarihJerı arasında (resml caUJ günJen hSriç) yapılacaktır. Öğrencilerimize önemte duyurulur. (basın: 24B17) 81» SAADET GÜÇLÜ'yü Aladağlara çıkarken kaybetmiş bulunuyoruz. Kederli ailesıne bassağlığı dileriz. T t M ARKADAŞLARI