Katalog

• Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılı k ve Gazetecılık l'.A.Ş. adına NAZİME 1SADİ • Genel Yayın Müdürü: OKTAY KLRTBÖKE • Sorumlu Yazı lşleri Müdürü : ÇETİN ÖZBAYRAK • Basan ve Yayan: CUMHL'RİYET Matbaacılık ve Gazetecilik T. A. $. Cağaloğlu, Halkevi Sk. No. 3941 TELGRAK ve MKKTTJP adresi: CUMHt'RlVET ISTANBDL Posta Kutusu : Istanbal No.: 246 Telefonlar: 22 42 90 22 42 1* 22 42 97 22 42 U8 22 42 99 BASıN AHı.AK UYMA\I TAAHHUI KUHK ABONE ve İLÂN Xnrt ıçl * u r t dışı BOKOLAH: ANKAHA Atatürk B u l v a n Yeneı Apt. Yenışehir. Tel.: 17747? 255701 • Î/.MTK H* ' ' ı v a B u l v a r l N o 65. Kat 3, T e l . : 31230 2 4 7 0 9 • U Ü N E Y U l e r i : A t a t ü r k Cad. U ğ u r l u P a s a j , T e L : 1455019731 12 Aylık 6 » 3 » 1 » <S6U. 180. 90. 30. 63u.315. 157.50 52.30 a.n ( Ma.vUJ 2 ~ i ve ı Sayfa ıSannnın .. ... i4ı 4., a.. 0 sayta tbanıımi) ... t2*J Ö l ü m Mevlıd l'eşeküür (5 S a n n m ) ux Nısan Nıkan Kvlenme Uofrunj a* Yayın Hayatı . K e t ı m e s l ) ... 4. Kayıp ( K e l ı m e s i ) „ ... ... 3. SAYIS1 100 RURUŞ (Baştarafı 1. sayfada) 10'da Ledra Paias Otelınde yapı lacaJc oian geiecek topianuda sap tanacağını» da belırtmiş, gazetecılenn konu üzertnae daha tazia yorurnda bulunma tsteklenni r«odederek, «Söyleyecefclerimiz bun uar ıJaıet» demıştır DENKTAŞ hazırlıyorum. O raporu da ayrv ca bugünlerde hükümete sunacagım» demiştir. Ecevit, görüşmede Kıbns gezisi, iç siyasal gelişmeler ve Libya Başbakanı Callud ile vanlan anlasmalar konusunda Başbakan tarafmdan aydınlaücı bilgi aldığını belirtmiştir. OLAYLARIN ARDINDAKt Ecevit siyasi hayatmı (Baştarafı 1. sayfada) «Paşaya söyle... Senin yerine beni koysun...» demlş... falar... Ecevit, Metin Toker'in Bne sürdüğü böyle bir olayı hiç hatırlamıyor.. «Türkiye'ye döndüğüm sırada» diyor, «Mtlletvekiliiği aklımdan geçmiyordu. Yazarhktan kopmak istemediğim için özellikle aktif politikaya geçmek istemiyordum. Pakat bunu bir görev olarak yapmam gerektiği ko nusunda bana ısrar edlldi. Biraz dlrendim sonra kabul ettim... CHP'nin 1957 seçimlerindeki Ankara aday listesine kontenjandan gösterilerek giren Ece\'it, o seçim kampanyasına daha çok yazar olarak katılmış, ama Ankara'mn bazı merkezlerinde siyasi konuşmalar da yap mıştır. Bunlar ilk siyasi konuşması olarak hatırladığı Gaziantep'teki konuşmas'.ndan sonra yaptığı, tabii daha siyasi konuşmalardır. «İlk seçim konuşmamı, sanırım, Samanpazarı'nda bir kahvede yapmıstım» diyor. «Ondan sonraki konuşmalarım da, bana daha çok Elmadag ve Kayaş yö resinde dolaşma görevi verilmis ti, o yörenin koylerinde yaptığım konuşmalardır. Tabii, içine kapanık bir inşan olduğum için, başlangıçta halkla ilişki kurmakta çok güçlük çektim. Bu, çekingenliğimden ileri geliyordu. Zamanla o çekin genligi yenmeye kendimi alıstırdım. Konuşmalanmda halkla diyalog kurmaktaki güçlügü, halkla temasım arttıkça yenebüdim. halkla diyalog kurmanın üslubunu kısa sürede bulabildim.» bırini hiç benimseyemem. Bunu yalnız kendi halkçılık anlayışıma değıl, gerçeğe aykırı bulurum Siyasal. sosyal, ekonomik sorunlar halkın sorunlandır. Bunları hiç kimse, o konuların bilginleri bile, halktan daha iyi bilemezler. Bütün mesele üslubu iyi seçmektir. Gereksiz yere bilimsel deyimler, bilgiçce veya karmaşık cümleler kullanıp insanın kendi sözünü anlaşılmaz hale getirmemesidir. Bazı sosyalistlerimizin bence en büyük yanlışlıklarından biri kendi entellektüel zevklerini tat min etmek uğmna bilgiçce konuşrnaya, yazmaya «bilimse!» say dıkları vabancı terirnler kullanmaya özenmelerıdir. O nedenle. daha ağızlannı açarken. yazılanna başlarken halktan konmuş olurlar. Bazı büyük toplantuarda da şu izlenimi edindim: Konuşmaya başlarım... Halkla aramda bir dı jalogun, bağlantımn, duygu ve düşünce ilişkisinin kuruldugunu hıssederim. Fakat bırdenbire bir gençlik toplulu£u coşaı, okullarında veya eylemlerinde alıştıkları ve tadına doyamadıklan slo ganlan, ama halka yabancı gelen, halka değmeyen sloganlan koro halinde haykırmaya başlarlar. Coğu kez iyi niyetıi blr hevecanla, beni desteklemek Uzere yaparlar bunu... Fakat o sloganiar. gıderek, halkla aramda bir buzdan duvar örmeye başlar... O du varın ardında halkın ilgisinın git gide uzaklaştığını, halkın suskun laşıp durgunlaştığını görüriim. Bayar < Baştarafı 1. sayfada) ÜNİVERSÎTELER (Baştarafı 1. aayfada) kapsayan değişıklik, hükümet programında da açıkça belırtildığı üzere, «bütün üniversiteıerimizin özerk kunıluşlar haline getirilmesıne, yasalarda mevcut üniversite özerkligi ile bağdaşmıyan veya uygulamada sakıncalar yaratan hükümlerin kaldırılmasına ve gerekli düzenlemenin yenlden jTtpümasına» yönelüt bulunmaktadır. beklemeksizln, Ünıversiteler Kanununda yer alan ve Anayasaya aykınlıgı hususunda ciddi ıddıalara konu teşkil eden aynca uygulamada da sakıncalar doguraa hükümlertn de degiştirümesinde yarar görmüştür. Ünıversiteler Kanununu degiştiren ve esas itibariyle üniversitelerarası knrul tarafmdan hazırlaımıış olup, bakanlığınuzca da benirnsenen kanun tasarısı özelukJe ve ana çizgileriyle aşağıdaki yenilikleri kapsamaktadır: 1 BUtün üniversiteler «özeri» kuruluşlar haline getiriVmiştir. 2 Yüksek ögretim Kurulu (YÖK) kaldınlmış ve sahip oldu ğu yetkiler niteliğine göre, Üniversitelerarası Kurula veya Yüfcsek Ögretim Konseyine verilmiştir. 3 Yürütme organı ile üniversiteler ve diğer yüksek ögretim kuruluşlan arasında işbirliğini ve koordinasyonu sağlamak üzere, hükümet, üniversite vo di^er yüksek öğTetim kuruluslarımn temsilcilerinden meydana gelen «Yüksek Öğretim Konseyi» kurulmuştur. 4 «Üniversite Denetlem» Kurulu» kaldırılmış ve bu kurula verümış olan «Devletin gösetim ve denetimini sağlama» görevi bütün üniversitelerin refctör ve ikişer temsilcisinden mey dana gelen üniversitelerarası kurulun yetkileri İçine alınmıştar. Bu suretle, esasen yargı organlan aracılığıyla mevcut olan genel devlet denetiminin yanında, üniversite özerkliğini zedelemelc sizin etkin bir denetim yolu, Anayasamıza uygu.ı olarak gerçek leştirümistir. GERÇEK Klerides'e karşı gösteri Topıum temsucüennın g"5rüşmeleri sırasında, Lefkoşe'ye gelen ve kocaıan, çocukları Ikioci barıs harekâiindan sonra gasp^dilen bfcşkcnHı yüzlerce Kadın ve çocuk tupıann salonun» aircrefc, temsilcilerden, kocalan Ue yakınlannın iade edilmelerini veya son durumlanmn büdirilnj^sini istemınden ve toplantmın sona ermesınden sorıra Klerides'e, «Kocalarımızı isterız». «Babalannuzı isteriz», • Kardeş ve çocuklarımızı isteriz» diye bajırmıslaraıı. Klendes, DU aosteriler üzerıne, Bikı güvenlik ?«ilrirler alınaraic Türk Yönetimı Başsanlık Koiı'itundan, Cumhurbaşsmnlığ] Ysrdımeısı konutuna geçirilmiş ve konutun gıriş kapısından Leîko şfi Rum kesimine aareketi sagıan mıştır. İnan'ın demeci öte yandan Adalet Partisl Bitlis Senatörü Kâmran İnan Anka'ya verdiği demeçte «îrjgülzlerin Kıbns'ta uyguladıkları siyasete artık yeter demenin zamanı geldi» demiştir. Inan, Ingilizlerin aylardan beri 9 bin Türk'ü üslerinde, her türlü uluslararası anlaşmalara ve teamüle aykırı bir biçimde ve insan haklannı çiğneyerek «rehine» tutmalarına karşı çıkarken. «Ingilizlerin, bu rehineleri Kıbns Bumlarının müzakerelerde koz olarak kullanmalanna, vasıta etmelennl» şiddetle eleştirmistir. TGS'nin girişimi öte yandan, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Semih Balcıoğh:, Ingiltere'nin Ankara Büyükelçisi Horace Philippe'e dün bir mektup göndererek, Sendikaca Kıbrıs'a gönderilmesi kararlaştırılan gazeteciler heyetinin Ingiliz üslerine girebilmesi için îngiltere Hükümeti'nin izin vermesini beklediklerini söylemiştir. Adadaki İngiiiz üslerinde bulunan Kıbrıslı Türklerin yaşam ko şullarını incelemek amacını güden bu gezi için Büyükelçi'nin en kısa zamanda «evet» ya da «hayır» şeklinde bir cevap venneside mektupta istenmiştir. (Baştarafı 1. sayfada) şınds. tarihsel bir görev ve soramluluk anlayışı içinde ele almak durumundadırlar. Seçimlerin yenilenmesiyle ilgili pozitif hukuk kurallarınm sapta dıeı yöntem jöyledir: Anayasamız Millet Meclisinin fesht yolunu kabul etmemis. 69. maddesiyle seçim döneml bftmeden önce seçimlerin venilenmesi yetkisini sadece Millet Meclisine tanımıştır. Millet Meclisi tçtüzüğünün 93. maddesine göre, «Seçimlerin yenllenmesine dsir önergelcr Danifma Kurulunun görüşii alındıktan sonra Anayasa Komisyonunda görüşülür ve Anayasa Komisyona raporu Genel Kurulda görüşüldük ten sonra açık oya sunnlur. Genel Kunılun seçimlerin yenilenmeslne karar vermesi durumunda, 306 sayilı Milletvekili Secimi Yasasının 6. maddesi gere^ince «Keyfiyet Bakanlar Kurnlunca 48 saat içinde ilân olnnur. Yenileme karannın verildi^i RÜnden sonra pelen 60. günü takip eden ilk pazar fünü oy verlllr» Seçimlerin yenüenmesi karann dan sonra Meclisin yetkileri yenl Meclis toplanıncaya kadar devam edecektir. Bu bakimdan karardan sonra bir seçim hükümetinin kurulması ve Meclis'ten giivenoyu alarak bu hükümetin !retirece?i geçM blr bütçenin Meclis tarafmdan kabulü. bütçe sorununu da çözebilecektir. Ocak ayı sonunda veva snhat haşında verilecek yenfl«ne karın De nlsanda seçimlerin yapılabflmesl olanagi ortaya çıkacaktır. Hukfltnet banalmnnm çözflmfinde görev ve sorumlnluk artık tamamen MİUet Meclisine ait bulunmaktadır. Bo bakımdan Anayasa Komlsyonunnn bugünkü toplantısı büyük bir önem tasi> maktadır. lenmesine Karar verllecek KUrulugun yetkllı organları ile temasl yürütecek biı kurul da seçilecektir Bayar'a yatun çev. reler, kararda eskl Uemolsrat Partililerın serbest bırakılması, kendilerının volunda yürümeyenlerin kınanmaması gcrüşünde olduğunu bildirmişlerdir. Çağlayangil, Bayar'la görüştü AP Bursa senatörü thsan Sabri Çağlayangil de partisl ile eski Demokrat Partililerl birbirine yaklaştırma çabası İçinde görünmektedir. Bu görüş açısından hareket eden Çağlayan gil iki gün önce Celâl Bayar'ı Çiftehavuzlarrfaki evinde ziyaret etmiş ve iki saat görüşmüştür. Çağlayangil'in. Bayar ve arkadaşlannı AP saflarına davet ettiği bildirilmektedir. DP Genel Başkanı Ferruh Bozbeyli ve arkadaşları dün Ankara' ya dönmüşlerdir. Bozbeyli. bugün Parti Divanını yeniden toplayarak Celâl Bayar ile yaptıkları görüşme izlenimlerini anlatacaktır. Bozbeyli, hareketinden önce yeniden yaptığı açıklamada, eski DPIileri partisinin saflanna davet etmiş ve «Demokrat Parti davası, mılliyetçilik davasıdır. Maddi ve manevi bütünlüğü için de milletçe kalkınma ve ilerleme davasıdır. Biz Deınokratik Parti olarak bu inancı devam ettirmeye çalışıyoruz. Kanun yasağı olduğu için Dartimizin admı Demokratik Parti olarak aldık Amblem olarak seçtiğimiz sag el işareti» «yeter söz mületindir» şiarmın sembolüdür. Millet hizmeti yolunda saf tutanlar, yer ve makam kaygusu içinde olamBzînr» demiştir. Bozbeyli, eski Demokratlann birleşerek ayrı bir parti kuracaklarmı sanmadığını da söylemi?tir. DP lideri, partisinin genel kong resinin 1 şubat günU Ankara'da toplanacağmı, bugüne kadar meselelerin açıklığa kavuşacağmı sozleriifl eklemiştir. Sakıncalı hükümler Anayasamıza göre, üniversiteler «özerk kamu tüzel kişileridir». Üniversitelerimizin özerk kuruluşlar olması, üniversitelere tanı nan bir ayrıcalık degildir. Üniversite özerkligi, üniversitelerin ve ögretim üyelerinin görevlerini toplum yaranna en iyi şekilde yerine getirebilmeleri için kabul edilmiş bir hukuki statüdür. Ülkemizin koşullannda, üniversite özerküği, Cumhuriyetimizin «Demokratik hukuk devleti» niteliginin bir gereğidir. Bu nedenledir ki, bakanlığımız, üniversiteler tarafından Anayasa Mahkemesinde açüan iptâl davalarırun sonucunu Tutsak Türkler Öte yandan Ankara Büromuzun bildırdiğine göre, Kıbns'takı İngiiiz üslerinde bulunan tutsak Türklerin bir an önce saiıverilmeleri konusunda Dışişlerı Bakanhğmın son kez girişimde bulundugu öğrenilmiştir. Başbakan Sadi Irmak da bu konuda verdiği demeçte bır anavatana iltıca etrnış bulıınan hiç kimser.in süreklj olarak tutulamayacagını, Ingiliz hükümetinin de bu durumu en kısa zamanda anlayarak TUrkleri serbest bırakacağinı umdugunu söyierrustir. Dışişleri Bakanlıgınm, tngilız üslerinde bulunan Türklerin durumu ile yakından ılgilendığir.ı ve bu konuda son defa ciddi gırişimde bulundugunu, komr * kişisel olarak kendisinin de gilendiğini soyleyen Başbakan Sadi Irmak, «Elbette vatandaşlanmızın orada tutulması hiç bir teamülde, hiç bir siyasi gelenekte yeri olmayan bir seydir. Orasını biz İngiiiz anavatanı saymaktayız. Bir anavatana iltica etmiş olanlann da sürekli mevkuf tutulması hiç bir kaıdede yeri olmayan bir durumdur, çok kuvvetle ümit ederim ki, pek yakında İngiiiz hükümeti hakikati görür ve bize tatminkâr bir cevap verir» demiştir. Bir gazetecinin bu cevabı Türk hükümetinin bekleme süresinin ne kadar olacağını sorması üzerine, Başbakan, «En kısa bir **• manda İngiiiz hükümetinin cevabını bekliyoruz. Bunun müsbet olacagım da dostluk icabı kuvetle ümit etmek istiyorum» şeklinde konuşmuştur. Karann anlamı (Baştarafı 1. sayfada) ğü davada yaptığı başvurmayı sonuçlandırmaktadır. Anayasa Mahkemesl, mahkemelerin başvurması üzerine olayla sınırlı ve yalnız tarafları baglayı cı nitelikte kararlar verebilir. Bu durumda, iptal karan bahis konusu olamaz. Cünkü, karara esas olan hüfcüm sadece taraflara uygulanmaz ve yürürlükte kal makta devam eder. Ancak, yapılan resmi açıklamada, 1803 sayılı yasanın 2. maddesinin (a) bendinin Anayasaya aykırüıgının saptandığı ve dava konusu suç yönünden mahkemenin başvurması üzerine (iptal) karan venldigl belirtilmektedir. (tptal) sözcügü kullanıldıfına göre, karardan yalnız TCK'nun 127 ve ACK* nun 56. maddesinde yazılı suçlardan değıl, 1803 sayılı af yasasının 2. maddesinin (a) bendinde yazılı bütün suçlardan sanık veya hükümlü olanlar yararlana caklardır. Böylece, karann Resmi Gazete'de yayımlandığı gün 1803 sayılı af yasasımn 2. maddesinin (a) bendinde yazılı suçlardan müebbet hapis cezası dışında kalan hükümlUlerin hemen hepsi 12 yülık genel aftan yararlanarak salıverileceklerdir. Yasanın 2. maddesinin (b) ben dinde yazılı olan adi suçlar hakkında da mahkemeler, Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuşlardır. Açıklanan karann gerekçeslne göre, bu bendin de Anayasa'ya aykınlıgı kesinlesmiştir. Ancak, başvurmalar ayrı ayn karara baflandıgmdsn, Anayasa MahkemesTnto bu bent Haklnnda *ermesi muhakkak olan iptal karannın yakın günlerde açıklanması beklenmelidir. Kaldı kl, Anayasa Mahkemesl karannın baglayıcılık niteUgl yal n u hüküm bölümune ait degildir. Doktrinde gerekçe bölümünün de bağlayıcı olduğu kabul edilmektedir. Çünkü, AnayasarnM bir ayırım yapmadan Anayasa Mahkemesi kararlannın bağlayıcı olduğunu belirtmektedlr. (Dr. Servet Armagan, Anayasa Mahkemesi'nde Kazat Murakabe Sistemi, Ist. 1967, s. 149) Yüksek mahkemenin af yasasının gerek 5 ve gerekse 2. maddeleriyle llgili olarak verdifi İptal kararlannın gerekcelerine göre bu madde lerin tümUnün Anayasa'ya aykınUgı kesinlesmiştir. Anayasa'ya aykınhğı yetkili yargı organmın karanyla belU olan bir hükümle eezaevleinde yatmakta olanlann. Ceza Muhakemeleri üsulü Kanunu'nun 402. maddesindeki kural uygulanarak mahkemeleree salıverilmelert olanağı da vardır. Köy kahvesinde Başkan Ford (Baştarafı 1. Hyfada) kose BUyükelçisı William Crawford katılmışlardır. Ote yandan ANKA A]ansının bildırdiğine göre, Amerikan Dışişleri Bakanı Kissinger'in Türkiye, Yunanlstan VJ Kıbrıs Büyükelçileri ile yaptıgı gorüşmelerde Yunanistan ve TUrkiye'de inceleraeler yapan Amerikan MUletvekiİ! Mr. Hayes'üı verdigi raporlar da ele alınmaktadır. Bu AmerikEİı milletvekill yenl yılı lzleyen ilk eUnlerde, Atina ve Anksıra'da fförüşmeler yapmış ve Ankara'daki Amerikan Büyükelçis) Macomber 1le birlikte Was hinşton'a Eitmiştir. Mr. Hayes Türkive"ye yapılan Amerikan aslcerl yardımınm kesilmesini Kuzey Atlantik anlasması çerçeveslnde sakıncalı KÖren v« Kıbrıs meselesinl de gerçekçi bir şekllde dejferlendlren bir polltikacı olarak tanınmıştır. Mr. Haves. Atina'daı sonra ge\difi Ankara'da Dıçişlerl Bakanı Esenbel ve bazı politikacılarla Diyalog kurmanın usulü CHP'nin milletvekill saylsını 30'dan 178'e çıkardığı 27 Ekim seçimleriyle Ankara Milletvekili olarak Meclise giren Ecevit, ondan sonrakl deneylerine dayanarak, «halkla diyalog kurmanjn üslubu»yla ilgili görüşlerini şöyle anlatıyor: « Benim düşünceme göre halkın, özellikle bugünkü bilgl ve bilinç düzeytnd"eki Türk halkının, siyasal. sosyal, ekonomik konularda anlamıyacağı hiçbir sey yoktur. Onun için «halkın seviyesine inerek anlatmak. tâ tçiş!eıi (Baştararı i. Sayfada) soyleyen Mukadder öztekin, gerekli soruşturmanm Viransehir Savcılığınca sürdürüldügünü bildirmiştir. İçişleri Bakanı öztekin'in açık laması şöyledir: •Herşeyden önce 9 kişinin ölümü ile neticelenen silâhlı sınır tecavüzü ve kaçakçılık olayı ile hudutta görev li bazı subay, astsubay ve erlerimizin tevk.il edilmelerı olaylan birbirınden tamamen farklı ve ayrı olaylarüır. 1 Mardın ili Kızütepe üçesi Şenyurt nahiyesi bölgesinde bulunan Ata karakolu bölgesinde 16 mayıs 1974 gecesi kaçakçılık yapıldığırun tesbit edilmesi üzerine yapılan idaıi tahkikat sonunda, 2 astsubay, 9 tandarme ert ve Ata köyünden 3 sivil şahıs mahkemeye verilmis ve Mardin Ağır Ctaa. Mahkemesince 2 ocak 1975 tarihinde tutuklanmışlardır. 229 arahk 1974 günü saat 01.00 sıralannda Urta 1 1 Viran1 sehir ilçesi Tüem ıstasyonunun 12 kilometre geristnde 6 adet ka çakçı 15 balya kaçsk eşya. bir av tüfegi ve buna ait 22 adet dolu fisek İle 27 AN 941 plaka numaralı kamyon vakalanmış. sonradan yapılan idari tahkikat neticesinde bu kaçakçılık olayı İle ilgili olarak 2 yd. sb. bir erbaş ve lkı er Viranşehtr Agır Ceza Mahkemesince 30 aralık 1974 gUnü tutuklanmışlardır. 311 aralık 1974 günü Drfa ili Viransehir ilçesi Tüem bölgesinde 9 kişinin ölümü Ue nericelenen olay dolayısiyle herhangi blr tutuklama olmamıştır. Bu olayın hazırlık tahkikatı halen Viransehir C. Savcılığınca yürütülmektedir. 4 Viransehir C Savcıhğımn yaptığı hazırlık tahkikat] dısında Viranşehir olaylan ile Ugili olarak ?u ana kadar Bakanlığımıa yazılı veya sözlü olarak bir ihbar yapılmadığı gibi, Jandamna Genel Komutanhğına da bu konuda herhangi bir şikâyet intikal ettirilnıemiştir. 5 Buna rağmen, Bakanlığımızca konuya gereken hassasiyet gösterilmiş ve olayı mahallinde In celiyerek kanunt gereŞlnl yapmak üzere bir Jandarma Tümgene rali Ue İki de Mülkiye müfetUsinin katılmasıyla kurulan yüksek seviyedeki bir kunılun mahalline gönderilmesi uygun bulunrmıjtur.» DemireVin (Baştarafı 1. Sayfada) Yemek «aat 20'de, AP Genel B»sk»nl Sülevman Demirel'in yaptıfı «polıtika dısı» blr konusmayla açılmistir. K«kl DPliIer AH Genel Baskanının konusmasını «donuk» »ekilde İ7İemişlerflir. Demirel'den sonra. konusmajn v" e v *P' a tna* ftıereÖrtirrîfrrç'İ» "fi*' »'* nfHitır. ¥tn*»ıtj. «nnu<nn*n(Ja, AP Genel Başkar.ını övmüş, Adalet Partisinin Demokrat Partinin devamı olduğunu soylemiş tir. Ylrcalı konusurken. bazı eski DPIlIerin, «Yırcalı bizim adımıza nasıl böyle konuşuyor?» diye homurdandıklari duyulmuş tur. Bu sırada televizyon açılmsş ve 20.00 haberleri izlenmeye bas lamıstır. Milliyetçi Cephenln ön ceki günkü loplantısıyla ilgili haber verillrken, ekranda. Demirel ile MHP lirtert Alpa«lan Türkeş'in yanyana görülmesi, masada önce homurtulara, daha sonra da sert sözlere yol açmıştır. Fazı eskl DP milletvekili ve yöneticileri. bu görüntü ekranda belirince, özellikle 27 Mayıs Ihtilâlinin «KudretU A'.bayı» Türkeş'i hedef alan çok sert sözler söylemişler. bu sısırada AP Genel Başkanı Demirel'in ekrana dejil, baska taraflara baktığı görülmüştür. Ecevit'in raporu Ote yandan dUn CHP Genel Başkanı Ecevlt, Kıbns gesrisinden edindiği izlenimlere ilişkin olarak bir rapor hazırladığını ve bunu kısa bir süre içinde Sadl Irmak hükümetine vereceginl açık'.amıştır. Başbakan Sadi Irmak tarafından kabul edilen CHP Genel Bas kanı, 2 saatten (azla süren görüş meden ayrılırken, «Başbakana Kıbrıs konusunda aynntıh izahat verdim. Kıbns gezimizde edindiğim izlenimler ve bu izlenimlere dayanarak hükümete sunablleceJim öneriler hakjonda bir rapor ö ABD memnunlukla karşıladı ABD Dıçi?leri Bakanlığı söt cüsü Robert Anderson, Kıbrıs Türk Toplumu lideri ile Rum toplumu arasında siyasi görüşmelerin yakında başlayacağı ha berini büyük bir memnunlukla karşıladıklaruu ve «Topluluklar arası görüsmeleri desteklediklerini» söylemiştir. Makarios'un demeci öte yandan, Başpiskopos Makarios. dün Viyana'da yayımla nan «Profil» dergislne verdlgi demeçte. ABD ile Sovyetler Bir liğinin Kıbrıs'ın sorunlarının çözümünde önemll rol oynayacaklanna inandığını söylemiştir. o TürkiyeLibya (Baştaratı 1. sayfada) yatlrımları teşvike yönelen bütün tedbirleri almayı ve ortak sirketler kurulmasını kararlaş tırmışlardır. Taraflar aynı şekilde, turizm, sanayi, tarım ve petrol sahalarındaki kalkınma projelerine ıştirakleri teşvik etmeyi de kararlaştırmışlardı^^ denilmiştir. Bildirinin başında, genel çizgilerle gorüşmelerde ele »lınan koaulara değinildikten sonra, Lib ya'nın, Türkiye'nin ham petrol ve petrol ürünleri ihtiyacının «bir kısmını. talep üzerine her yıl karşılamayı» taahhüt ettiği, bir ortak Türk llibya Ticaret Odasının kurulması, ayrıca askeri eğititn ve bazı malzemenin ortak imalinde işbirliği yapılnıa sı konulannda anlastıkları eklenmektedir. Bildiride, iki ay içerisinde bir sivil havacıhk anlaşmasımn ınızalanacağı hususu da yer almaktadlr. Bildiride, Türkiye'nin, îsrall birliklerinin ışgal edilmlj tüm Arap topraklarından «tamamen ve kayıtsız şartsız» çekilmesinden yana olcfuğu tekrarlanmak ta, Libya'mn da Kıbns sorunu run ancak iki cemaatin ceşit şartlarla katılacağı bir federatif sistemin kurulması» ile çözümlenebilecegi yolundaki görüşümüzü desteklediği belirtilmekt^dir Ege denizi kıta sahan lığlrın sınır'.andınlması konusunda ise Libya, bu denizin kar şılıklı sahi'lerinde yer alan iki ülke ara?ındaki uzlaşmazhğın «hakkaniyet ve adalet ilkeleri ve anlasma yöntemleTi ile» çö7ümlenmç?inden vana olduâunu tevft etmektedir. Bildiride ayrıca, Kadcfafi'nin Cumhurbaskanı Korutürk'ü Lib ya'ya davet ettiği ve bu davetin memnunlukla karşılandıŞı da yer almıstır. TGS (Baştarafı 1. Sayfada) ğu zaman 18 maaş ikramiye alır ve bu vergiden muaftır. Oysa işçinin sadece 13 maaş tutarındaki tazminatı muaftır ki aradaki 6 maaş farkı çalışanlar arasında esitsizlik yaratmaktadır» demislerdir. Muafiyette aynca halen maas sayısı esas alındığından kıdemi az ücreti yüksek bir işçl emekllsi vergl ödemezken düşüi: maaslı yuksek kıdemli işçinin vergi ödemek zorunda kaldıgını da belirten TGS yöneticileri Anayasaya aykırı eşitsizlikler glderilmedlgi takdirde direnlş dahil bütün girişimleri yapacaklannı söy lemlşlerdir. Dün bu konuda bir basın toplantısı düzenleyen TGS Istanbul Şubesi İdari Sekreteri Taylan Sorgun gelır vergisi yasasındaki eşitsizlikler: anlatmış «Devlet işçinin cebinden elini biraz çeksin. Zaten artık alacak birsey kalmadı» demiştir. Sorgun ayrıca devletin vergi yüktimlülügüne yuzde 56 oranında katüan işçilerin milli gelirden sadece yüzde 18^ oranında pay aldığını ileri sürerek şunlan söylemiştir: «Halen isçi kıdem tazminatlan 12 maas olarak vergiden muaf tutulmuştur. Maaş kavramının ortaya konması isçiler arasında farklılık yaratmaktadır. Yıllık 15 gün tazminat alan işçi 24 yıl sonunda vergisiz tazminat alabilirken, yılda bir maaş tazminat alan işçi 12 yıl sonra vergi muaf lığı dışına çıkmaktadır. Ayrıca ör neğin aylıgı 10 bin lira olan bir işçi 12 yıl sonunda 120 bin lira tazminat aldıgında vergi vermez ken, aylıgı bin 200 lira olan bir isçi 20 yıl sonunda alacağı 24 bin liradan vergi ödemektedir. Bu vergi adaletine aykındır. Ayrıca artan hizmet yılının degerlendlrilmesi de adaletsizlik ortaya koy maktadır. İşçinin 12 yıl sonrası hizmet süresi yüzde 200 artsa, yükselen \ergi yükü nedeniyle tazminatı ancak yüzde 72 artmaktadır ki bu da işçinin işyerine bağlılığuu azaltmaktadır. Bu nedenlerle muafiyette maaş sayısı yerine yıl sayısı esas alınmalı ve işçilerin de muafiyeti memurlar gibi 18 yıl olarak kabul edilmelidir» Sorgun ayrıca düzeltmenin periye dönük işletilmesini istemiştir. Demirel'i öven konuşmalar TV haberlert izlendikten sonra, eski Isparta DP milletvekill Kemal Demiralay konuşmuş, es ki DP'lilerin. AP saflarında birleşmeleri gerektiğini açık şekilde söylemiştir. Süleyman Demirel'ir» Başbakanlığı sırasında, kendisinin mü şavirleri arasında bulunan Ha111 Imre de aynı yolda bir konuşma yapmış, her İki konuşma da hoşnuteuzluk mınltıları arasında izlenmiştir. «Yeter.. bu işi burada kesellm» Saat 22.00'ye dogru, eski Demokrat milletvekili Sedat Baran, sinirli bir tarzda şöyle konusmuştur: «Yeter... Bu Işl burada lütfen keselim Bu bir davettir. Davete uyduk, sayır» Demirel'e teşekkür ederiz. Bu masada bu tür konuşmalar yapılmaz.» Baran bunları söyeldikten son ra masadan kalkmış, bu hareket de. yemegin sonu olmuştur. DemirelMn yemeğl, böylelikle soğuk bir hava İçerisinde sona ermiş, eski DPIüerin AP ile birleşmesi gerektigini savunan Yırcalı ve arkadaşlan. diğer eSki DP'lilerce ugurlanmadan, ku lübü terketmişlerdir. özellikie kendi başıma vaptığım köy ziyaretlerinde halkın meseleleri anlatış cicimi, benim için en değerli üsluo dersi olmuştur. Türk halkı özellikle Türk köylüsü, yerine göre özdeyişler halinde. yerine göre de adeta şiir halinde konuşur. Herhangi öir köy kahvesinde köylülerin gelişigüzel söyledikleri sözleri ait alta sıralarsanız ba zen ortaya bir şiir çıkabilir. bazen de nice aydın kişinin söyleyemeyeceği özdeyişler çıkabilir. Görürsünüz ki. o özdeyişler için de halkı kendi sorunlarını topEcevit ne diyor lum sorunlarını, herkesten daha iyi anlatabilmektedir Bütün me Bu arada CHP Genel Başkasele, halkın bu anlatırr, biçimlnı Bülent Ecevit, dün Başbakan ni halktan öğrenip. uzmanlardan Sadi Irmak'la görüştükten sonaldığinız ve kendi kafanızda yora. bir soru üzerine, milliyetçi ğurdugunuz bilgiyi ve düşünceyı cephenin «Erken seçimi bir türc üslup içinde eene halka aklü göze alamadıklarını» söyletarabilmektir. miştir. Bu sohbetimizde Daşk& poliEcevit. milliyetçi cephenin ertıkacıları eleştirmekten dikkatle ken seçim koşullu bir hükümet kaçınıyorum. Ancak Dir gözlemi kurması durumunda CHP'nin mi belirtmekten kendimi alamıgüvenoyu verip vermeyeceğini yacagım. Dikkat ederim, Saym soran blr gazeteciye, su cevabı Demirel'in özelUkıe seçim gezivermiştir: lerinde basma verdiği konuşma «Hele erken seçim konusunda metinleri ile gerçekte yaptığı görüşlerini serahatle belirtsinler. konuşmalar birbirinden tamaOndan sonra bu konuda konuşumiyle (arklıdır. rum. Çünkü aylardan beri hem BunıvjJBajjikie gazeteci arka>» ; . caşljırınıdan dinler ye: aedsnö$ : erlıen seçimln zorunlu, olduğu nu kabul ettilt diyorlar, hem de merak ^ectefdlSn. Bir gıin fçazeteerken seçimi bir rilrlü göze ala de okudum: Bir gazeteci kendimıyorlar. Bu konuda gerekli sine soruyor. Şımdı cumlesini cesareti gösteremiyorlar. Biz an aynen hatırlamıyorum ama Sacak erken seçim üzerind'e kesin jın Demirel, bunu şu şekilde vazlyet aldıkları vakit hükümet cevaplandınyor. «Ne vapayım» sorur»u ürerinde de durabiliriz.» diyor, «halka ııonuştugum gibı Cephe'ye darbe basma özet versem siz konuşmamın seviyesini aydınlara gööte yandan Bayar Bozbeyll re bulmayacaksınız.» göruşmesi «Milliyetçi Cephe» Oysa bu ayırımı vapmaya ben ye indirilmiş büyük bir darbe hiç bir vakit gerek görmedim, şeklinde yorumlanmaktadır. Cephalka hitap ederken. halkla fcohecilerin. bütün bu gelişmeler r.uşurken seçilecek üsJupla ve içinde, DP'yi parçalamayı başa sczcüklerle aydınlara konusurrarak Mület Meclisinde güvenken seçilecek üsiup ve sözcükoyu alabilecek sayıya ulaştikler arasında ayrılık gözetme lan takdirde bir hükümet kuragereğini hiç bir vakit duymacakları ifade edilmekte. ancak cım..» bunun çok zayıf bir olasılık ha Meclisten izlenimler line geldiği belirtilmektedir. CHP kurultayında yapılan Bülent Ecevit'in 27 ekim 1957 değerlendirmelere göre, Bayar' de Ankara Milletvekili adayı olu ın önderliğind'e alınacak karar sundan itibaren halka hitaben yap büyük bir olasılıkla DP lehine tığı konuşmalarla ilgili olarak söy olacaktır. Böyle bir karar ardın ledikleri bunlar... dan, yeni sij'asal yaşamlarina, Milletvekili oluşundan itibaren adının «Demokrat Parti» olaMecliste yaptığı konuşmalar ise, rak değiştirilmesi bile sözkonu izlenimimi ben anlatayım: su edilen DP içinde başlayacak İlk kürsüye çıkışında çok heye eski demokratlar en kısa sürecanlı idi. Zaten Meclisin o zamande seçimlere gidilmesini isteyeki havası da öyleydi. 27 ekim ceklerdir. 1957 seçimleri, yurtta yer yer sid detli baskılar altında yapılmı?, bu baskılar ve bir takım oyunlar, ba zı illerin seçim sonuçlarında da etkili olmuştu. Gaziantep'te son (Baştarafı 1. sayfada) sna kadar seçimi farklı olarak kaÇalışma Bakanlığı aracılığı ile zanmıs görünen CHP'nin, birden hükümete iletilen raporun giriş bire birkaç yüz farkla kaybettiği bölümünde ayrıca, tarım işçileri ilân edilmis, bu durumu protesto nin SSK kapsamma almması haetmek isteyen Gaziantepli adaylar linde Kurumun daha da güç duve partililer hapse atılmıştı. Mersin'de bir genç partili öunüştü. rumda kalacağı da öne süriilerek «Tarım işçilerinin SSK kapsaEcevit de, milletvekili olur olmaz, mına aJınması mall yönden menfi bu olaylan incelemek üzere göetki yapacak niteliktedir» denilrevlendirilen CHP heyeti içinds mektedir. Gaziantep'e ve Mersin'e gitmi^ti. Tüzel kişilik 5 Üniversitelerarası Kurula tüzel kişilik tanınmış ve daha etkin bir şekilde çalışabilmesi tçin yetkileri arttınlmıştır. 6 Asistan olarak atanmayt «doktora» şartına baglayan ve asistanlann tayinlerinin ild yılda bir yenilenmestni öngören hükümler kaldınlmıştır. 7 öğrencl temsilcilertnin fakülte yönetim fcurullanna oy hakkıyla katılması kabul edilmiştir. 8 Doçentlerin tayininde, açık doçentlik kadrolannı göstermek yetkisi Üniversitelerarası Kurula verilmis ve açık doçentlik kadrolannın tesbitinde yeni kurulan veya kurulmakta olan Universite ve fakültelere öncelilc tanınmıstır. 9 Profesör ünvanının alınması, Üniversitelerarası Kurul tarafmdan gösterilecek açık kad roya tayine bağlanmış, bu suretle yeni üniversitelerin öğretim üyesi ihtiyacının karçılanmasında önemll bir tedbire daha yer verilmiştir. Kendllerine açık profesörlük kadrosu gös* terilemeyen doçentlerin kendi kadrolannda profesörlüüa yükseltilmeleri kabul edümiitır 10 Mahrumlyet bölgelerinde görevll öğretim üyelertnin, gelişmiş üniversitelerde çah?mak üzere rotasyona tabi tutulmaları hükme bağlanmıştır. 11 Organlann güvenligı sag lama görevlertne ve Bakanlar Kurulunca ldareye el konulmasına iliskin hükümler. Anayasamıza uygun bir şekilde yenlden düzenlenmlstir. Üniversit» personel kanununda vapılması öncörülen defilşiklıkle de. 62retlm üyelerinin maddi güçlüKlerinin giderilmesi. bu görevin üstün niteliktekl gençier lçiı» arzu edUir blr hale eetlrilmesi amacına ulaşılmak Istenmlştir. üniversiteler Kanunu ile ünlversite personel kanununda de» Jisiklik yapılmasına İlişkin kanun tasarılannı çok kısa bir «Q rede hazırlayan Üniversiteleraraîi Kurulun değerli başkanı ve üyelertne Bakanlığımız adlna teşekkür ederim.» SSK raporunda ELEKTRONIK TEKNÎSYENI ALINACAKT1R Tesekkülümüz gemilerinin Elektronık ve Telsiz cihazlarının bakim ve onarım hizmetlerinde yetiştirılmek üzere 35 yaşını geçmemiş ve aşajıdaki oiteliklerı haiz tecrübeli elemanlar aranmaktadır a) S.S3. Teislı Telefon Clhazlan b) Translstdrlü Radar Cıhazian c) Elektronık Geml Utomasyunu ve Lojtk Sistemler d) Cayro Pusulası ve Otomatik Cayro Pilot Onarım, dlzayn ve montajlarında çalışmış tercihan tngllizce bilir, Yüksek Tekniker. Teknıker veya Sanat Enstitüsü mezunlan, Taliplerin durumlarını belirten dllekçe. tahsıl belgesı, nüfus hüviyet cüzdanı ve bir adet vesikalık fotoğraf ile, 3/Şubat/1975 tarihinde yapılacak sınavlarde haıir bulunmak üzere en geç 25/Ocak/1975 akşamına kadar, Teşeskülümüzün Fındıklı Meclisi Mebusan Caddesı No. 95'de Personel Müdürlüğüne şahsen müracaatları rica olunur. D.B. DENtZ NARLİYATI T.A.Ş. GENEL t 4 4 4 SPD'niniideri (Başta.afi 1. sayfada) yüzünden gezisini gerçekleştirememlşti. Ecevit, Başbakanken hükümet ortagmın tutumu yüzünden zlyaret edemedifi sosyal demokrat Avrupa ülkelerini, şimdi, ana muhalefet partisi lideri olarak ziyaret etme olanağı bulacaktır. Bülent Ecevit'in Federai Almanya'ya ne zaman gidecejfi konusunda bir açıklama yapılmamıştır. Bayar'a bağhlık Yemekten sonra, eski DPIiler, Anadolu Kulübü mılisinde gtup lar halinde bir araya gelerek tartışmalarını sürdürmüslerdir Sonuçta, Sıtkı Yırcalı ve beş arkadaşımn. Kemal Demiralay, Halil İmre, M. İslâmoglu. Atıf Benderlioğlu ve Kemal Biberoğlu'nun. AP ve Demireı yanlısı olduklan eörüşünde birleşilmiştir. Demirel'in. v'emekte. eski DP lilere AP çatısı altına gelmeleri. ancak. kendi lıderlfgine nza göstermelerı çörUsünU empoze etmek lstedigi. Yııcalı ve arkadaşlarının da bu konuda Demirel'i destekledikleri vargısma \arılmıs. bu durum eleştirilere yol açmıştır. Yırcaıı ve bes arkadaşı dışındaki eski DPIller, Celâl Bayar'ın tcarannı bekleme ve onun çizeceği volda nareket etme karan alarak kulüpten geç saatlerde ayrılmışlardır. Istanbul'da geziyor Konuk Libya Başbakanı Cal lud. protokol dısı olarak Istanbul'daki «e7İlerıni dün de iürdürmüştür. Istanbul'da verdifti bir demeçle «Türkiye'yl Araplarla ve Islâm ülkelerini birbirine daha sıkı «ekilrie baglayacak bir lider durumuntfa görmek istedik lerini, bunun Türkiye'ye düşen bir çonımlııluk olduğunu» söy leyen Callud, ögle namazını Sul tanahmet Camiinde kılmıs. Kapalıçarsi ile Beyazıt ve Süleyraa niye Camilerini gezmistir. Callud, Kapalıçarşıyı gezerken, halk tan orada bulunanlarn ellerini de sıkmıştır Konuk Başbakan. 8i»Ie v»meğlni Galata Kulesinde yemiştir. Ord. Prof. Velidedeoğln'nun eşi fllmanya'da vefat etti Gazetemiz yararlanndan Hocamız Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun eşı Saırae Velidedeoğlu, Almanya'ds geçirdig) bir ameliyattan sonra vefat etmiştir. Saime Velidedeoğlu'nun naşı önümüzdeki günlerde yurda getirüecektir. Merhumeye Tanrıdan rahmet. hocamıza; UzüntüsUne katılarak başsağhğı dileriz. Memlekette bunlara paralel daha bir sürü girişimle muhalefet sindirilmeye, Devlet, bütün kuruluçlanyla DP'lilestirilraeye çalısılı yordu. Bütün bunların sonucu olarak. Meclisin hemen her oturumunda elektrikll bir hava eser. kürsüye çıkan muhalefet hatibine karsı ik tidar milletvekilleri, onlara karsı da muhalefet milletvekilleri sıra kapaklan vurmaya baslardı. Ecevit, ilk Meclis konuşmasını, benim Parlamento muhabiri olarak izlediğim o oturumlardan birinde yaptı.. Tabii daha ilk cümlelerinden itibaren müdahaleler başladı.. Ve onun da sesi, alısılma mış derecede yükselmeye basladı. Kürsüden seslnin olanca gücüyle bağırarak konuşuyordu. Hemen her müdahaleyi dinleyip cevap vermek istiyor. bunun için elindeki metni sık sık kesme gereğini duyuyordu. Bu da tabi! konuşmasımn devamlılığını boruyordu ki, mOdaha lecilerin istedifi de zaten buydu. Biz, yukandaki basın locasından meslekdaşımınn ilk konuşmasını heyecanla izleyen gazetecller. bir yandan mudahalecilere kızıyor. bir yandan da. aramızda «Keske al dırmasa.. Elindeki metne devam etse..» diye hayıflanıyorduk. Bu, zaman içinde değiçti. Ecevit. bir süre sonra 1957 Meelisinin usta hatiplerinden biri durumuna geldi.. Tahviller «1975 1979 yülan arasmdakl durum. endişe vericidir. 1977'den itibaren elindeki tahvilleri paraya çevirmek zorunda kalacaktır» denilen raporda. işçilere verilmekte olan mesken kredileri için de şu öneri getirilmektedir: «Yatınmlar, özellikle işçl meskenleri yatmmlanmn çok sınırlı olması, başlamış işler dıştnda yenj müracaatlara kredi tahsisı işlemlerinin 1.1.1976 tarihinden itibaren durdurulması, bu konudaki yatırımlann, yapılacak tahsilatla bağdaşır şekilde düzenlenmesi gerekecektir.» SSK'nun önümüzdekı 5 yıl için de malı projeksiyonunu saptayan raporda, 19T0 yilından itibaren fon gelirlerinin tükenerek prim gelirlerinden yemeye başladığı öne sürülerek 1975 yıüridan itibaren halen uygulanmakta olan sabit prim sisteminden vazgeçilerek «Artan prim sistemisne g»çilmesl önerilmektedir. Raporun bir başka bölümünde de, SSK'dan malullük yaşlılık ve ölüm maaşı alanların sayılannın 1979'da 880 bine ulaşacagi belirtilerek, aylık alanlann oranmın prim ödeyenlere kıyasla yüzde 34'e ulaşacağı öne stirülmektedir. Memur Almacaktır Millî Eğitim Bakanlığı Devlet Kitapları Müdürlüğünden: 657 sayılı üevlet Memurları Kanununun 4»'lncı mad deslndekl şartları haiz ve aynca askerllSlnı yspmıs, 35 yaşından yukarı oimayan Iktısadl ve Ticarl Illmler Akademisı veya dengı vüksek okııl mezunu sınavla bır erkek memur alırvacaktır Görev Onvanı Kontrol Memuru olup jrurdun muhtellf illerlnde Dulunan Bakanlıgımu yavınevlerinı flenetleme vazifesln) vspacaktır tstekltlerın l adet fotofirat ve varsa reterun<lan ile birlikte 20/1/1975 rarihıne kadar SultaıiHhmet Avasotv» Müzesı arkasındakı Mürfürlüeümil?» sshsen müraraatlan rtca olunur. DEVLE1 KtlAHLAKl M(ÎUÜKLrAÜ Sultanahraet / lıtannul l e l : 22 Ü 03 M Ö 1 T A R I N : MECLİSTEKt tLK KONUŞMALAR ögle Ikindl Aksam Yatsı T A KV i M 9 OCAK 197S IZi 7.24 GUneş 12.21 14.45 16.59 18.36 5.40 7.24 9.47 12.00 1.38 12.43 Imsak (Basın juHoı İÜS ?