25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Türklye'deki naevcot TV verid tesisleri ve radyolink sısteml siyahbeyaz TV yayımında kullanıldıgı gibi renkli TV yayınında da kullamlabilir. Bu durumun Türkiye'ye renkli TV getırmek ısteyenlerj yanıltmaması gerekir. Çünkü TV stüdyo aygıtlannın ıse renkli yayın için değiştirilmesı kesindir. Fakat renkli televizyonun yüttü sadece stüdyo aygıtlannı degıştirmekten oluşmaz. Aynca aygıtlann değiştirilmesinde belli bır plan uygulamrsa, bu yükü en hafif şekilde atlatmak bile mttmkün olabilir. Ortada ekonomik yönden yük sayilacak pek çok nokta daha vardır. Diyelim ki Türkiye'ye renkli TV sistemlerinden birl teknik bakımdan getirildl. Bu sistemi kullanacak teknik elemamn ve bu sıstem içinde çalışacak programcımn yetiştirilmesi de bir başka önemlı noktadır. Eğer renkli TV aygıtlanndan en yeterli blr anlayışla yararlanılması teknik ve program personeline öğretilemezse, gerek renkli TV yayinı ve gerekse renkli TV yapımı büytik harcamalara yol açabılir. Bu nokta üzerinde önemle durulmasınm başlıca iki nedenl var. Her şeyden önce çunu belırtelim ki, bugünkü ko Renkli Televizyonun yükü şullar altında renkli TV içln yapılan programîar siyahbeyaz için yapılanlardan en az îki misli bır harcamayla ortaya çıkmaktadıriar. Renkli TV yapırmnm ekoncmik yönlerinı öğrenmış elemanlarla renkli TV programlan yapımma geçildiği takdirde. harcamalann üç ya da dört mısline patlayacağını rahatlıkla düsünebılınz. îkınci nokta ısa renkli TV yapımını iyi tanımaya bağlıd'.r. Renkli TV yapımı, siyahbeyaza kıyasla, daha fazla zaman alır. Renkii yapımlarda yerine getirilmesi gereken koşullar programcıhk ve teknik bakimlardan çok daha fazladır. Işıklandırma, sıyahbeyaza kıyasla, çok daha karmaşıktır. Makyaı ve kostüm renkli televizyonda hıç bir bakımdan ıhmal edilemeyecek özelhk'er taşırlar. Kısacası. bugtinkü siyah bevaz televizyonumuzda her bakımdan üzerinde durulmasa da olur an^ayışı ile bnemsenmeyen noktalan. renklı TV yapımlarında geçiştirmeye olanak yoktur. Aksı halde renkli ekrandakl görüntü son derece kötüleşır ve yapımlar için harcanan paralar da sokağa atılmış olur. Bugünkü koşullar altında da Türkiye'nin bir renkli TV hevesi ile sokağa atılacak parası bulunmaması gerekir. Bu gibı savlar ilenye sürdüğumü görenler şöyle düşünebılirler: Renkli TV getirmek ü?ere yapılan çalışmalar planlanırken, yukardakı noktalan olumlu bir anlayışla ele a'acak personelin nasıl olsa vetıştinlmesi sağlanacaktır O zaman da renkli TV vapımı için harcanan paranin da yennde kuilanılması yolunda başarıya ulaşılır. «Bugtinkü TV isletmecıhgimizm dunımunu gbrünce. renklı TV elemanlanmn gerektıği sekılde vetiştirilebileceftini düşünebilmemiz yüzde yÜ7 olanaksızlesır. Busrün Türkıve'de sıyah beyaz TV' prograrr.îarı ancak varattiklan sosyal ve siyasal etk.ler bakımından eleştirilmekte ya da degprlendirilmektedir. Oysa bu yayınlfirda yapım teknıği açısından son derece büyük hatalar ve eksikler vardır. Ne denlj yazık kı, bu gibt sakmcalarin üzerınde durması gerekenlerın başvurdukları hiç bır yol, hiç bir onarıcı davraniş görülmüyor orta'ıkta. Bu gıbı eksıklen gazete sütunlannda yazarak ve TV vönetımi dışındakı çabalarla düzeltmeye olanak bulunamaz. Hataların düzeltilmesı, eksiklenn gıderıimesı ancak yayınlardan sonra yetkılı uzmanlann uyariları ve ıs basmda yürütülen eğitımle mümkün olur. Oysa dıkkat edersenız. bütün TV yetkıhlerır.de eörülen büyük bir ekran merakı bıle. bu gibi uvanlann vapılmasını onlemektedır. Çür.kü onla r da aynı hatalan vaparak. dıjjerlerını gormek zıbi bir üstünlüŞü çoktan yıtırmiş buluır.'orlar. Hizmet ıçi kurslara neiınce, bu e bı bır davranışa TRT Televizvonu'nun tanhıncfe ancsk b.r keT rastiadık ve deneme yavır.ları sıra^nda baçvuru lan bu vol da çeîitb nerî<=n>rden ötiirü cok rıh.' bır çiba olmaktan oteve giiemedı Işte bur'in çeşi'*.ı vön'erden eleştirilen TV pTOgramcılarının karşı karşıy» oldu'<!an en büyük vetersızilik budur. Oysa gerçekte eleştirılmesı gerekenler, buprünkü TV proçramcılarına kendilerını venıleme olanağını veremeyen yo netim kad°mesıd:r Bu koşullar altında çok daha derin bir uzmanlık ısteyen renklı TV geiınce aynı o'ıanağm TV programcılarından esırgenmeyecegını kım garanti edebıhr? Bu olanak saglsnmadığı taktırde de rerk!] TV uygulaması Türkıye •çın perckten büyük bir lüks olacaktır. Eğer renkli TV Türkiye'ye zorla setırı'ırse ve en a?uıdan vukarda bugün sadece bır olasılık olarak belırttığımız sakınca dolayısıvla olumlu renklı TV prosramı vanılamazsa bır baş ka tehlike tle daha karşı'.asacagımız kesndır Bu tehliker>n bır beütısı bu^ıinku sıyahbpvaz TV uvsrulamamızda da görüliıvor. TV vavımlin önceden p'pn. lanmaaan ve gereklı hazırlıklar örceden yapılmsdan uzatılınca. :vı program vapılamayacagı an Mahmut T. ÖNGÖREN laşıîmış ve dış oararlirdan bol ooı vabancı TV tılmlen a!ma voiuna cıdılmıştır Avnı durunıla renk'.ı TV Türkıve've geldıgı zaman da Karşüaşacdgiz. Cünkü bugün dış pazarlar renklı TV başlavır.ca Turkıveve renklı TV programUn ve fılmSen gondermek üzere heyecanla ve büyük bır arıu ile beklemektedırler Bu progıamlanr, ve fılmlenn çoğu dd eSlercp Drosramlarıdır. Gcçen hafta belirttıĞimi7 gıbı dış ülkelerde ren'ilı televızvonun eğıtımde bır rolü oimadıftı anlaşıldıg'r.dan. bu teknik venılık sadece eğlence ıcın Kullanılmasa başlanmıştır. İste sauece bu nedenle de Türkıve'de Kurulacak o ar. bır renkli TV sıstemı. ancak eğlence için vapılan bır yatırım olacaktır. Butün bu gerçeklere kar^ın. renklerın. görüntıiye getırdıgı ustimlUklen görme/lı5e gelnr"melıvi7 T;p ve cografya eıbı knnularda kullanılacak renkl' eorüntülenn ne rtonlı etkılı o labıleceğı dusünü!eb:lır Çeşıtlı renkierı kullanarak gorüntüdekı samaları, grafıklerdeki çizeilerl, nesneler arasındaicı sınırian ve uzaklıklari. sıvahbeyaz sorüntüye kıvasia fok daha efkitı bır seKildP kullanrn^k mümkündüı Renklenn çörunti'.ve kazandıraıeı çok dana b=ska üstiınlükleı de v«rdir Ne var kı. tünı oıı üstunlüüler renkli •elevızvonu vıne de e*ıfım a!anında. sıvah bevaz televızvona <ıvasia daha üs'ün bır düzeye setırememekipdır. Avrupa'da ve Amerıkada vacılan çok avrınfilı ve genıs arastırmalar bu gerçeğ\ ortava çıkarmaktadır. Sozün kısası busünkü kosullan gözetırsek ve Türkive'nın ıçmde DUl'jndutii ekonomik, clurumu eöz önünde tutarsak ve elbette akıl volunu i7İeraevi veelersek renkli televizyonun liirkıve'ye getırilraesmı gerektırer tek bır neden ılerıve süremeyız .*.ma eğlenca vasan'ımı/ı ner seve sarşm renk lendırmek ıstedıeımız taktırde, başvurulması gereken en etk.li bır volun bu reknık venılıkren seçtiSinı unutmamalıyız. Ne ciersımz? HAFTADAN SECMELER Bu hafta, mutlak Izlemenlzl ttvsiye edeblleceğimiz TV programt, cumartesı gecesi, Televizyon'da Sinema. Bu konud* bilgüeri, bir başka sutunda geniş olarak bulacaksınız. Döneminin en beğenilen filmlerınden olan «Yenilen Korku», TV'de bu sezon lzlediklerimizin en kalitelisi. * * * ...Ve pazartesiye müzlk kondu. Geçen dönemin begenüen programlarından Bir Bestecimlz Var, bu gece yeniden başhyor. Kaynak Gultekin'in, Genel Müdürden takdirname alan programında bu gece, Şekip Ayhan özışık ve eserlerini Serap Mutlu'nun aracılığı üe tanıtacak. Salı günü, müzik dolu. önca Türk Halk Muziği Toplu Programını izleyeceğiz. Ardından, Eurovısıon Şarkı Yansmasının 15 finalistini, bir arada ikl keı dinleme olanağı bulacagız. tlki Haberlerden, ikincisı Güne Bakış'tan sonra. Bu arada Bülent Özveren, oyların nasıl verileceği ve nasıl tasnif edileceği konularında bügl verecett. Aynı gece, Hıkmet Şimşek yönetimindekı Televizyon Senfon! Örkestrasının da küçük bir konseri var. Gounod'un Faust Bal* Müziği. Çarşamba günü, Hafta Sonu'nda yaptığı arabesk programı büyük gürültülere sebep olan Handan Kara'yı, sıcaâı »ıcagına bir kere daha izleyeceğiz. Perçppıbe bir Klâsik Turk Müzigi günü olacak. önce Istanbul Radvosu Türk Muzıâı Korosu, yıllardır bilinen tarzda okuyacak Ardından Modern Folk Üçlüsu, iki yıldan beri devatn edegelen çalışmalarının sonuçlarını ilk Kez sunacak. Çok ^eslendirtlmiş Batı sazlarının yanında Türk sazlarının da eşliği ile Klâsik Müzığimizden örnekler sunacak. Modernize erfilmış klâsik müzik denebılir bir bakıma. Bu programı, hem Türk, hem Batı müziği severler her halde ilgi ile tzelyecekler. Cuma günü Niyazi Yılmaı türküler soylevecek. Cumartesl günü, Aydan Ay»'da, Dğur Dündar; Anne Marie David ve Christian Adams'ı, Nesrin Sıpahi ve Ahmet Sezgın :1e birlikte getiriyor. TeleSpor'un konuklan ıse, Safiye Filiz, Şükran özer, Aylâ Algan ve Erol Büyükburç. * * * TV'nln, büyük İlgi toplaysn, Pransız ve îngiliz yapımı , belgesellerinde bu hafta Yaşam Kavgası'nda, salı günü, Mercanlıkta Hayat'ı izleyeceğiz. llgınç bir yapıt. Çarşamba günü, Kumandanlar dizislnde, sıra İkinci Dünya Savaşı'nm en önemli kişilerınden. Eeccr yıl ölen Rus Maresah Zukov'a çeldl. Cuma günu. XX. Yuzvıl Dusva^ı nda. Hltler'e Suikasfin ikinci bölumu var Hafta Sonu ıclr.fle Erdınç Dınçer btr bale filml sunacak Dınçer. TV'den avrılmıştl. Ancak bır vandan program önceden flân erfıldı»:. bir vandan da, Hafta Sonu. yenl c»lı«ma ve program duzevine henüz geçmediğl İçin. ocak sonuna kadar devamı kararlaştır'Idı. CumarteM Belpe«eli'nde durum karışık Cou^teau'nun Yasavan Denu'ır.ın tkinci bölümü gelmedi Mevsîmler de bıttı Simdi yet!sir<=e. Fran«ız vapımı Le Monde Vivant Yaşavan D\ınya devreve eirecek Bu kez karaların iıstünü tantan bu dizi de, en az Coınteau'nunki kadar llgınç. Pazar geceleri vavınlanan Leonardo da V'nci dizi'i. bu hafta üçüncii bölümp gelıvor Tek ke'.ime 11e «Harika». Bu yapımı hâlâ izlemeye baslamadı iseniz, geç kalmayın. * * * Haluk Şahin'in sundugu Kitaplar ve Düşünceler bu hafta başlıyor. Okuma meraklıları, perşembe gecesi ekran önunde olmağa çahşsınlar. 7 sanatçı Haziran ayına kadar aforozlu! TRT Genel Müdürlüâü. çok gizlı tııtulan, sanatçılara dahı duyurulmayan bır emırle, vedı sanatçımn TV ekranlannda görünmesmi vasakladı. Dedıkodu ve tartışmalara sebep olmamak için. proeramcılardan boykot ka rarının açıklanmaması. ancak bu kışılerle pro^ram yapılmama sı istendi. Boykot karan. şımdılik Hazıran sonuna kadar vurür Iükte kalacak. Proçrama alınm3 sı yasaklananlar ve tespıt edebildigımız gerekçeler şöyle: 1 Esin Engın CYılbaşı o'zel programı için, kendismden ıstenen bestevi bir banka reklâmında kullandıgı içm). 2 Muazzez Abacı (îki kez söz verdigi halde gelmeyip, prog ramlan ak^a'tığından), 3 Sevval Taner (Dekolte filmler cevırdıSinden), 4 Melıke Demırae (Arkada? adlı şarkısı. mahkpmesi devam eden Ytlmaz Gunpv ÜP ilgılı tartışmalar varami' için). 5 Ela Altm (Kendisinden Istenen prosrama, ıkı arabesk şarkı getinp. okumakta ısrar ettiçi ve oro'ramcılarla tartışıp gittığinden), 6 Mine Koşan (Arabesk şar kılan TRT ilkelenne aykm düs tü&ünden), 7 Orhan Gencebay (Arabesk şarkıları TRT ilkelerine ayk.ın düştıiğünden). TV: Sinema birleşmesinin türleri Atillâ DORSAY TV, ilke olarak, tüm sanatlardan yararlanır, tümünün v&ya bir bölümünün büeşimıni gerçekleştirir. (Sinema gibı). Ancak, nıtelikleri gereği, en çok smema ve Uyatro Ue ilişki kurar. «Dramatik sanat» tiyatro ile, bir yamyle dramatık, bir yanıyie görsel bir sanat olan sinemanın TV ile illşkileri bır hayii karmaşıktır. Ancak TV programlan hakkında ciüdı ve yapıcı eleştiriler getirebilmek için, sanınm bu ilişkilen basite indirgeyerek ana çizgileriyle belirlemek yararlı olacaktır. TV'nın sinema üe işbirligi şu defişik biçımlerde ortaya çıkar: • 1) TV'de gösterüen sinema Hlmleri. • 2) Dogrudan dogruya TV için çekilen ölmler. Bizda b'jnun tek örneği, «Kuınpanya» olmustur. Daha önceki vanlarımızda da değindiğimiz gibi, sinema için çekilen ülmle TV için çekilen film arasmda, özellikle teknik açıdan çeşiUİ ayrımlar vardır ve olmaüdır. • 3) Belgesel lilmler. Sinemanın da saygın bır kolunu oluşturan belgesel filmin, TV'nin en önemli 2 ışlevi olan haberleşme (infonnation) ve eğitim alanlannda nasıl vazgeçılmez bir önem taşıdıgı açıktır. Belgesel film, güncel olay filmlerinin dışında, doğaya («Denizaltı Dünyası»), insanlara <«Kadınlanmız») veya olaylara değgin olabileceği gibi, geçmış olaylann varolan belgelerini, çeşitli tanıklıklar, VJS. ile kurgulayarak da yapüabüir. («İkinci DUnya Savası». «Ünlü Komutanlar», «20. Yüzyü Dosyası», vj.) • 4) Dramatik tıelgeseller. Bu tür, belgesel anlayışın dramatik anlatım ögeleriyle kanşımından meydana gelır. Son başarılı örneğini «Leonardoo Da Vinci'nin Yaşamı» dizisinın oluşturduğu bu tür, özellikle TV'de uygulanagelmişUr. • 5) Dizifilmler. Bunlar, genellikle, tanınrmş bir edebl eserin bölümlere aynlarak bir dizi film halinde TV'ye getirilmesidir. «Goriot Baba», (iKaramozof Kardeşler», «Demir Maske», «Sinekli Bakkal», «Tütün Zamanı», v.s.. Burada her bolümün kendi içindeki başansından çok, «bütün» olarak başarı sözkonusudur ve kaynak alınan eserle kıyaslama sonucu, başarıdan söz edilebilir. • 6) Serifümler.. Burada blr «bütün»den yola çıkılmaz. Genellikle özgün bir tip (veya tipler) yaratılır. Her film, kendi içinde bir bütün oluşturur. Fılmlerin bağlayıcı ögeleri, baç kişi (kişiler) yanında, ayni tema, ayni tür bir anlatımdır. Ancak, bir bütün oluşturma sözkonusu olmadığmdan, ayni serinın başanlı filmleri de olabilir, basansızları da,. Bu tür, dünya TV'lerinin en popüler programlannı oluşturur. Seri romanlardan alman dizilenn yanısıra («Arsen Lüpen») özellikle TV için yaratılan özgün kahramanlar sözkonusudur. «Kaçak», «TatlıSert», «Kaygısızlar», «Tath Cadı», «DoluDizgin». «Söz Savunmanın» ve bizden de «Kaynanalar» bu türe girer. Bunlar, programın basansına (ve yaratıcısmın hayal gücüne) göre. isteni'.dığı kadar sürdürülebilir. • 7) Dizifilmle senfilm arasında bır diğer tür vardır. Burada da hareket noktası bir edebı eserdir, bazen bir hikâye veya halk masalı da olabilir. Bu kaynaklardan dogan bır kisi (kışıler) ve durum geliştirilır, ışlenir, bır seri yaratılır. «Yaşar Yaşamaz», Aziz Nesin'in bir hikâyesindekı tipın gelıştirilmiş olması dolayısıyle bıraz boyledır; Rifat Ilgaz'ın ünlü kışilerinden yola çıkarak bir dizi öyküyü TV'ye getirecek olan «Hababam Sınıfı» da yapılabilseydi, bu türden olacakta. Burada, çıkış noktasının bütünlüğü, kişiler kadar önemli olmadığı için, her bolümün kendi içindeki başarısından sözetmefe olanaklıdır. TV programlannı çesitll açılardan eleştirmeden önce, bu tür bir sıralamaya gitmekte, sanınm, pratik yararlar çoktur. TV tıyatro konusunda benzer bir sınıflamayı, gelecek yazıda getırmeye çalışacağız. ÖNDER ULAY "1980'de BÜTÜN TÜRKÎYE FM YAYINLARINI ÎZLEYEBİLECEK,, DEDÎ TRT Genel MüdürlügU Teknik TTzmanlannGan Onder Ulay, Cvım huriyet'in sonüanna cevap verdı. SORU Son günlerde sık sık «kalite müzik yayınlan F51 baııdından yapılır» slogaıu, radyo, TV haberlerinde tekrarlanıyor. Gazetelerde yer aüyor. FM denetı şey nedir? l'LAY Bu oldukça teknik bir konu. Herkesin anlayabilecefı b;r diile açıklamak için, zaman zaman bilımsellikten uzaklaşma tehllkefini göze alacagım. Sonınuza cevap vertnek İçin, önce sesm, TRT'den, diıüeyıcınm radyosuna nasıl ulaştığı konusunda kuçük bır bilgı vermek gerek. Şoyle diyelim. Bir taşıyıcı dalgamız var. Göndermek ıstediğımiz sesi, bu taşıyıcı dalga üzerine bmdırip, yayıyoruz. Alıcı, antenı ile yayinı zaptedıyor, radyosunda tekrar sese çevirip. dinliyor. Taşıyıcı dalga dedigimiz şey, bir benzetme ile, telefonun telinin yerini tutuyor diyebüınz. Bu elektromanyetik bir dalga. He>dalga gibı titreşimlerı var. Bu tıtreşimlerin bır süresi var. Bır tıtreşim ne kadar zamanda tamamlanıyor. Buna periyod diyonız. Bir saniye içindeki periyod sayısına da frekans. Bır de bu dalganın şiddeti var. Bunun adına da genlik diyoruz bilimde. Şimdı, şekille açıklama yaparsak daha kolay olacak. Birinci şekilde, bir taşıyıcı dalga görüyorsunuz. Şimdii bu dalga ile bir ses. bir bilgi göndermek ıstıyoruz. Diyelim ki, bu bilgi de, üstünde yer alan kutu şeklmdeki dalga olsun. Bunu taşıyıcı dalI. GtNUK Stüdyo Istanbul ve Lâf Lâfı Açar rayına oturnıadı Çalışmalan ve dedıkodulan b:r haylı süren Lâf Lâfı Açar'ın ilk programı düyuk nayal mriK lığı yarattı ve beğenılmedı. Eglence Subesı yetkilılen, proçramın tamamının venıden ele alın ması, dıyalogların feısaltılması ve gerçekten güzel espnlerle süs lenmesı. nıuzık oolümüniın genısletılmesı tçın calısmalara baş ladılar. Bır verkılı. ilk programda soz kısımlannın ıızamasmda. sanatçılann ve yönetmenin da hatalı olduğunu belırttı. «6C öakıkalık proeram H.î dakıka sürdü Sebep, sanatçılann, provalardakmın aksıne çok yavaş konuşmalan oldu. Böyle olunca da, tpmpo ve gerılınr. düstü» dedı Studv< Iffanbul'un ne olaca6ı beilı de?ıl Haiit Kıvanç prog ramı sunmsktan vazgeçtı. Şimdi tıyatro sanatçısı Seöen Kızıltunç düşünülüyor. 1 y lı TAilYlCI DALGA 1 | 11 1 l ıl.! TV'DE SİNEMA 21 ocak salı: «KANUNSUZ SOKAK. (A t,awles« Streeti. 1955 yapımı bır western. Yönetmenı, 1900 doğumlu, hep ikinci sınıf yapımlar yönetmiş olan Joseph Lewis. Oyuncuları ise, yine 2. sınıf western'lerın bır zamanki değişmez oyuncularından Randolph Scoot, Angela Lansburj' ve Warner Anderson. 23 ocak perşembe: cBÎTMEYEN YOL». Türk sinemasınm sansürle bıtip tükenmek bilmeven savaşının en ilglnç örr.eklerinden biri... 1965 yılında yapılan bu film, 2 yü boyutıca sansüre karn verdiği mücadeleden ancak 196Tde, Danıştay kararıyla galip çıkabilmiş, bu araria dağıtım zorluklarıy'ıa da karsılaştığından, bir lyı nivetli yapımcının daha (Muhtar Kocataş) büyük para kaybederek sınemarfan elini eieğini çekmeslne yol açmıştı Koyden Istanbula göç edenlerin büyük kentte karşılaştıklan yasama eorluğunu öykuleyen bu onemlı filmin., o yıllarda basına gelenlerden sorumlu olanlar, bilmeyız, bugün TV'de nelerı yasaklamak istediklerıni seyrederken biraz utanacaklnr mı? tçerığiyle, mesajıyla, ilk filrainı yapan yönetmeninın (Duygu SasŞıroğlu) biraz acemi. ama ıçten ve özenli biçımciliğıyle dikkati çeken filmde Fikret Hakan. Selma Güneri, Erol Ta?, Tun, cer Kurtiz, Ayfer Peray, Aliye Rona'nın başanlı oyunlan var. 25 ocak cnmartesi: «YENİLEN KORKU» (Fear Strıkea Out). TV den smemaya geçerek ün kazanan. 1925 doğumîu Amerikan yönetmeni Robert Mullıgan'ın ilk fılmi (1957). Babasının blr türlü kurtulamadığı etkisi altında. parlak b'.r beyzbolcu olmak savaşını veren içine dönük bir delikanlının öyküsü... Amerıkalıların pek sevdığı türden yarıruhbilimsel, yan toplumsal elcştın havasında bir film. TV'de ayın en ilginç yabancı filmi sayılabilir. Anthuny Perkins v» Sarl Malâen'io o>unlan çok başaruı. SES TAİÎVICI GENLİK MOOÜIASYONV ŞEKİL: I MCDUIASYON gaya yüklemek gerek. Bugüne kadar kullandığımız. uzun, orta kısa dalgalı radyolarda, bu yuslenmeyı, taşıyıcmm şıddeıı üzerıne bindiriyorduk. Yaııı mesaj ek lenınce, bırıncı şeklm (b) böiumunde görünen hale gelıyordu, taşıyıcı dalga. Bu şeklıyle radyo va ulasıyor ve radyo içindeki u hazlar, ışi bıten taşıyıcı dalgayı ayırıp, uzerıne eklenen bügıyı, a. . size aujuruyordu. SORU Peki FM de ne oluyor? ULAY Şimdi ona geliyoruz. Bu, bugüne kadar bildiğimiz şekil, beynelmilel FM olaıak bılüıır. Yanı, taşıyıcı dalganın genlığını değiştirerek, mesajı ıletmek. rai ise, frekans modülasyonunun baş harfieri... Yanı frekans değışımı demek. Şimdı üuncı şekle gelıyoruz. Burada, gene aynı mesajı yoUamak ıstıyoruz diyelim. Bu kez, taşıyıcı dalganın, ılkınde olduğu gibi, şiddetuıı degış delini, dıklıat edm buraya, gen iıgı, bır yandan da arazideM entırmıyoruz. Yani geneliıkle oyna lığım değiştirıyor. Bu de AM de, gebeler dikkate alımrsa, FM'i mıyoruz. Frekansı değı^tırıyo sesi, bügıyı, genliği değiştirerek yaymak ıçın, TV'de olduğu gibı, ruz. Dalga, Ilb'deki şekle gırıp, yollamıyor muyduk?.. u zaman alınk sistemine gerek var. Bu da radyoya geüyor. Radyo gene ıı?ı lıcı hem bızim sesi, nem de, çotî pahalı. Bu yuzden, yaygın biten taşıyıcı daigayı temızleyip, şımşeğın yaptığı değı^iklığı bırradyoculuk AM ile yapılır. Sonra genye kalan değişmiş frekansı den dinleyicıye ulaştırıyor. Para bır pahalüık da, duııeyıcı ıçın. sese çevinp, sıze duyuruyor. zit; duyuyorsunuz. Oysa, dış et Çünkü bir radyo içinde bır AM SORU Peki, FM niçin .\M kılerin, taşıyıcı dalgamn frekan alıcısı varsa, bu uzun, orta, kısa den daha kaliteli scs veriyor? sını değiştirmesı imkânsız. Di daîgalan dınler. FM yayinı K,ın, ULAY Gene kalıteden kas yelım ki, FM radyonuz var. Paradyo içinde ayn bır cihaz, yani tın ne demek oldugunu bır or razıtü dalga geldı. Şimdi bu FM ikinci bır radyo gereklıdır. Bu nekle açıkiayarak soze gıreylm. radyosunda bir filitre var. Gemş da radyonun fiyatuu ıkı misline TV ses yayınlan da FM yayınia lığın üstunü bıçak gıbı kesıp atı çıkanr. Biz dört yıldan ben, FM rıdır. Radyoda bir temsıl dınl=r yor. Bunu yapabiliyor, ÇÜTIKÜ se yayınlan konusunda, Türk radyo ken, diyelim kı, ojun ıcabı kepı sin, burada genışlıkle ılgısı yok. ımalâtçılannı ıkaz edıyoruz. Buçaldı. Bu sesin radyodan geloı Bunu keserken, üçüncu şekle ba na ragmen bugün, FM bandı olan ginı hemen anlarsınız. Zira zil tek yerli radyo yok. Pahalı olakın, parazıti de kesıp atıyor. sesi, sızın kapıdan gelene benSORU FM kaliteli müzik ya cağı için yapmıyorlar. FM yayinı zer ama, aynısı degildır. Oysa. pıyorsa, niçin bütün radyolar TM dinlemek isteyenler, mutlak dıTV'de, aynı olayı düşünün. Bır değil?... şardan radyo geUrtmek zorunojiın sırasında, TV ekranındakı ULAY tM sebep var. FM dalar. •kapuıın zili çaldığı zaman, kaçı yayınlan çok dar sahalıdır. RadSORU FM yayınlan, Ankara. mız koşmadık ki. evimızin Kapı yo dalgalarmın, frekanslan Du Istanbul, tzmir'e özel olarak mı suıa. Bunun sebebi, FM ile yol jlıdükçe ışık dalgalarına 'îenzerkalacak? lanan sesin aslına en uygun şe ler. Yani önlerine çıkan bir enULAY Hayır. TV'nin yayılkilde, dinleyiciye varmasıdır. Bu geli geçemezler. Bu yüzden An ması demek, linklerın yayılması niçın böyle oluyor. Sebebi olduk kara'dan yapılan bir FM yayinı, demek. Şebeke yayinı yapan her ça karışık bılimsel açıklamalar TV'ye sahip olan şehre FM yaaydan dinlenır de, Elmadag'ın gerekürir. Ancak şu kadaruıı kı ardından duılenmez. Televızyonyın yapan bır verici koymamız saca söyleyeyını, meraklılara bır da olduğu gıbı, FM yayınını al mümkün. Bunu planladık da. flkir olsun. Insan kulagı ü ile 16 mak içm, vericı antenle, alıcı 1980 yılında, bütün Türkiye TRTkiloherz arasmdaki sesleri seç antenin birbirinı görmesi gerek. III.'ü, FM yayinı olarak dinleyemeğe uygundur. AM ile gönderdi Bir vandan dünyanm yuvarlak bilecek. ğinüz seslerde ses niıanslarını 0 ile 4,5 kiloherz arasmda şekülendirmek mümkündür. FM'de ise, insan kulağınm duyabileceği bütün nüansları vermek imkânı vardır. Yani 0 üe i6 kiloherz arasında değişiklik vapılabilir. Böylece olunca, AM örne FIITRE ğin bir kemanm sesıni, keman sesme en benzer şekilde, ama DU küçük bandı içinde yuvarlaklaştırarak, ortalama diyebileceğtmız bır şekilde verirken, FM'de keman sesini, kemandan çıktığı gıgi duymak mümkün olur. SORU Bir de FM'de parazit olmsdığı söyleniyor. t'LAY Evet... FM'in bir özeligi de parazit almayışı. Parazit, taşıyıcı dalgaya bizım yüklediğimiz dışında, bir başka sesin I H PARAZİTIK TEĞSIRLERİ KESILMIŞ FREKANS elimizde olmayan sebeplerle yiı'/. MODÜLASYONU lenmesmden oluyor. Örneğın havanın elektriğı, çakan bir şimşek, bizim taşıyıcı dalganın şidŞEKİL: 3 Satılmış Nişanlı'ya ne oldu? îkl kez programiarda ılân edıldigi halde, vayına konmayan Satılmış Nişanh adlı operanm başına se!enle r anlaşıldı. Yayını, Teknik Müdür Coşkun Aslan, bandın ses kaydınm bozuk olduğu gerekçesı ile vasaklamıştı. Oysa, band daha önce defalarca dinlenmiş ve gerek ses, gerekso gönintü açısından olumlu rapor almıştı. Bır müzik şubesi programcısı «Biz bandı delalarca izlemıstık. Sağlamdı Hernalde Coşkun Aslan'ın, kuHandı^ı cıhazda bır anza olmah» dedi. Barış Manço ve müzik tarihi Müzik ve Eglence Şubesi yapımcılanndan Ayhan Önal, Barış Manço bır azizlık etmezse kı etmesi tmkân ıçinöe, çunkü anıden Avrupa'ya gıttı. Ne zaman döner bilinmıyor şuba^ tan ltıbaren, ayda bir yavımlanmak ilzere Banş Manço şov hazırlayacak. ön çalışmalar tamamlandı ve Uç programın kapsamı bellı oldu. îlk program 68' inci yüzyıllar arası Türklerinm yaşam, gelenek ve göreneklerl ve müziklerını tanıtacak. tkinci progTamda Evliya Çelebi Seyahatnamesi'ne davanüarak Türtc lerın Anadolu'ya yayılmaları va fetıhlen, gene müzıkal ve dramatik açıdan venlecek. Üçüncüde ıse, eskı tstanbul vaşamı ve eskı Istanbul Kabadayüan. gene müzıkle ve dramatıze edilerek venlecek. Bir büyük orkestra daha... Televizyon, bu defa Devlet Opera ve Tiyatrosu sanatçılanndan bir Hafif Müzik Orkestrası kurdu. Programa göre bu orkestra 30 tle 50 kışi arasında degişecek ve Dıeter Broks ve Gürer Aykal tarafından yönetilecek. Bu orkestranm programlannda, ülkemizın ve dünyanm önde gelen solistleri yer alacaklar. Program ayda bir yapılacak. Yapımcı Be tül Yaşar (Kartay) Orkestranm ilk eşlik ettigi sanatçı, Anne Marie David. Scprano IşıS Kurt'la yapılan programda, poptiler Napoliten şarkılar ve Menç Sümen üe Oytun Turtanda' nm yer aldıklan dans gösterileri var. Bır başka programda orkestra Simorı öksüzoğlu'nun gltarına eslik ediyor. Bu programlar çekildı ve stok edildi. Sırada, Ayten Alpman ve Ajda Pek> kan var. Programîar planlandı TV Müdürü Tarcan Gönenç ve Planlama Uzmam Haluk Şahın, sezon sonuna kadar bütün TV programlannın planlamasını tamamladüar. Yeni başlayan çalış malan içinde, mayıs ayına kadar da, gelecek yılın tümünün program planı hazırlanacafc. Haluk Şahin, «Bu ön çalışma bıze yaz aylannı boş eeçırmeden, ye nı sezon içm program stoku yap ma imkânını verecek» dedi. 197576 yüı yerli yapımlan çot daha iyi teknik olanaklarla hazır lanacak. TRT'nin Ankara'dakl yeni binasınm altında yer alan üç stüdyonun cıhazlanrun montaima geçen öafta başlandı. tzmir Stüdj'osu da yakın bir gelecekte program vapımma geçebilecek. Böylece stüdyo ımkânlarında vüzde yiize varan biı aıtış olacak. ( N li \dMil \ I 1 Diriliş başlıyor TV'nin ilgi ile izlenen dizisi SefiUer, ocak sonunda bitiyor. Şubatta Tolstoy'un Dirüiş'ı başlayacak. TV Müdürü Tarcan Gönenç. bolümler halinde verilen klasık dizilenn, Pazar günlen tekrar edilmesi teklifınin çok yerinde oldugunu açıkladı Muh temelen yeni başlayan Siyah Lâle ve Dirilış'ten ıtibaren, Pazar sabahlan, o haftanın bölümlerl tekrar verilecek. böylece gecekj vayını herhangı bir sebeple kaçıranlar bır imkân daha kazanmış olacaklar. TVDE MUZIK Selmi ANDAK 1 1II u 1 1 1 f 1 U 'J I u tl 1ı ! • • • 1 1 1 1 (I 1 ! {j| [ • ; i1i ı 1 I | ili 1 1 MOCfl ASVONU SES TASIVICI F « , ŞEKlL. 2 TRT televizyon programlannda önceki yazımızUa da belırttıgımiz ve yarariı olur umuduyıa değuıdiğimiz gibi, «çok seslı klâsik ve çağdaş evrensel müzik» türündeki konserlerın azlıgı ve çogunlukla uygun sayılmayan saatlerde yayınlanışlan konusun da, önümuzdeki hafla durumda bır değişiklik görülmuyor. 20 ocak pazartesiden 26 ocak pazar gecesine kadar ocak ayınjn 4. hafta programında topu topu sadece bir bale müziğını yan^ıtan «bir konser» ile «çocuk lara miızık» adını faşıyan bır y&jından başkası yu*!... B(R BALE MÜZİĞİ VE ÇOCUKLARA MÜZİK Bu noktayı kısaca belirttikten \e geregıni yetkilılere b' ':• tıktan sonra, kısaca bu ıkı ^.og ramı tanıtalım. Şimşek yönetüninde Televizyon Senfoni Orkestrası tarafından yorumlanacak. Müzık tariüınae ozellikle 1851'de nanan ilk opcrası «Sapho» ve I819'da «Faust» operasıyla dünya çapında üne kavuşmuş olan ve koro ıçuı yazdığı değişik yapıtlar mıizık otorı teleri ve müzikseverlerce çok tu tulan, sonra 1870'den itibaren Londra'da kaldığı beş yıl içinde • e hiyatımn sonlarına doğru müzık» yazmaya bulunan Paris doğumlu bestecı Charles FrançuıS Gounod'nun oözü geçen «Faust» operasındaki bale bölümünün ıse ayn bır giı zellığı, bır nıteliğı ve ner ^ınle yicı tabaka^ına saran bır hava.v vardır. Gounod'nun, operasının 5. bölümü (Acte V)'ne yazdıgı bu bale müzigınde tarıhin ve mitolojinin bazı kahramanlan dok lor Faust'un onuruna ıssız bir da6m tepesj.i" dans ederlej, Bu bale bölümü, dunyanın sayııı sen fonik orkestralannın repertuanna sık sık girerek, herkesçe sevilmıştir. Bu program TV'de 21 ocak salı akşamı saat 22.45'de yayınlanacaktır. Çocuklara müzik Ankara Devlet Konservatuan Çocuk Korosu ve ögrencilerinden kurulu çocuk orkestrasının, konser biçimınde seyırci önünde yorumlayacagı «çocuklara müzik» proeramı, deği?ık parçalan içine alacak ve Yeşil Dorman ile Erol Erdinç tarafından sunulacaktır. Yapım YÖnetım: Süheylâ Sin Kil'iadir. Bir konser Fransız bestecısi Charles Fran çoıs Gour.od'un (181H1R93),v dun yaca tanınmış ölmez apıtlarından sayılan «Faust» adlı ooerasının bals muzıgini yansıtacak olan bu pro«,:jın C îerli orUstra şeilerimızüen Hıiunet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle