17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Kıbrıs Barış Harekatını kavrayabilmek için çıkarma operasyonunun yöntemini bilmek gerek Kıbrıs Barış Harekâtı ve yersız kaygılar CELİL GÜRKAN Em. Tümgeneral Gene bu arada, Türk, Rum ayınnu gözetmeksizin Ada'ya banş ve özgürlük götürme amacıj'la başlatıldığı en yetkili kişilerce dünya ıamuoyuna duyurulan bir girişimin, Birleşmiş Milletler örgütünün yürütme organı Gtivenlik Konseyinin oybirliği ile aldığı karara uyularak sona erdirilmesinl «büyük hata» olarak yorumlayan davranışla ra da tamk olduk. Yazı, yorum ve sözleriyle bu tür savlan ileri sürenlerin, Türkiye •tin hern kendi güvenliği, hem bölge ve dünya banşı için, geregine inandığı hallerde. Birleşmiş Milletler örgütünün kararlannı saygı ile karsılayan bir ülke olma gelenefinden sapamıyacağını bilmeleri ge rekirdi. ulaştıktan ve tam beş gün sonra, kıyıdan CaenBayeıa hattına varabilmiştir. 1015 Km. derlnlıktekı Kıyıbasını genişletme operasyonu Bu kuvvetlerin, «•«jyıbaşını genişletme» operasyonunu gerçekleşfirerek Lessay Saint L6 Caumont Caen tıattım tutabilmesi, ancak potansiyelinin bir milyona ulaşmasından ve çıkarma tarihinden 35 gün sonra mümkün olabilmiştir. Bu bilgilerin ışığında, yukanda sözünü ettiğirniz iddia ve yorum sahipleri, 20 temmuzda Çıkarma/tndirme yapıp da 22 temmuzda bilinen hatta ulaşan birliklerimize, diplomatik girişimlerin bir sonuç vermemesi halinde. daha ileri himlelerini yapabilmek için bir süre beklemek ve takviye edilmek hakkını acaba gene de çok görecekler midir? Unutmamak gerekir ki, verdiğimiz mücadele. «Silâhsız sivıl halk». (tmeskün mahâl», ^gayri askeri hedef» deyimlerinin sağlatiığı dokunulmazlık kalkanının ardına ustalıkia gizlenerek her türlli düzenli. düzensiz girişimlerde bulunmayı ilke edinmiş, her evi, her koruiuğu hatta kilise. okul ve hastaneleri saldırı üssü olarak kullanan fanatik bir «çete» toplulugunun, bir başka yabancı ülkenin düzenli askeri gueleriyle de desteklenen direnmesine karşı yurütülen bir mücadele idi. Çıkarma ODerasvonlarının sistematiği Kaldı ki. kendine ÖZSÎÜ ilke ve kurallan bulunan çıkarma operas î'onlannın sistematiğinde, uzun veya kısa süreleriyle birbirinden ay nlmış üç evre vaıdır. Harp tarihi. bu tür girişimlerde bu evrelerin, belirgin ve kesin çizgilerle harekâtın geiişmesi içinde mutlaka yeraldığına açıkça gösterir: • 1 fnci evre : Çıkarma ve kıyıbaşı kurulması. • 2 nci evre : Kıyıbaşının genişletilmesi. 0 3 üncü evre : Düşman cephesinin yarüması ve ülke içerilerine doğru ilerleme. Türkiye'nin Kıbrıs'a karşı askerî müdahale harekâtına başlaması lle birlikte, gelişmelerden kamuoyunu bilgiU kılmak ve daha sonrakl gelişmelere karşı da kamuoyu oluşturmakla görevli basınımız, tümü ile, hakh Ttirk girişiminin heyecanını duymuş ve dile getirmiştir. Ancak, sınırlı ölçüde ve sınırlı olanaklarla Ada'ya ayak basan birliklerimiz, henüz bir çıkarma ve indirme harekâtının en bunalımlı koşullannı yaşar, heyecanıni'• çekerken, bazı basın organlannın. «Limasol'e çıkarma yaptığımız» dan tutunuz da «Hava indirmesi ile Baf'ın, mücahid hamlesiyle Magosa'nm ele geçirildiği», «Güneyden. Ba^ıdan Lefkoşe yöniinde üerlendiği» biçimindeki gerçek dışı aşın sansasyonel haberleri, kamuoyunun bir bölümünde, 22 temmuz «Ateşkes!» i ile ortaya çıkan fiilî durumu azımsayan, hatta tehlikeli gören bir kanının oluşmasına yol acmıştır. Ve bir örnek Bir ömek verelim: İkinci Dünya Savaşmda dev Amerikan savaş mekanizmasmın destekledigi, 700'ü aşkın savaş gemisi, 4000'den fazla nakliye ve çıkarma gemisinden oluşan görkemli bir armadanın taşıdığı 5 tümen ile 3 hava indirme tiimeninden oluşan Müttefik Sefer Kuvveti, 2000'i aşkın bombardıman uçağının dört gün süreyle kesintisiz bombalayıp «yumuşattığı» Fransa'nın Normandi kıyüarına 6 haziran 1944 günü çıkarma/irKİirme yaptığı zamin, dar bir kumsal şeridinde uzun süre çakılıp kalmış, ancak çıkan fcuvvetlerin toplamı 325.000 kişiye «Harbin güdümü» 3u durumda. Banş Harekâtının, yer, zaman, manevra planı, e$güdüm, işbirliği, ortak tesir. politik perspektiî içinde ilk evre hedefi ve ateşkesin kabulü açılarından haksız suçlamalara ve eleştirilere hedef tutulması, yersiz kaygılara kaynak gösterilmesi veya yetersiz bir girişim olarak nitelenmesi. «Harbin gudümü» ve «Harekâtın güdümü» nün ne demek olduğunu bilenlerce geçerli görülemez Bilmiyenler için zat.?n diyecek bir şeyımiz yok. De omni re scibili, et quibusdam!... YARIN: İkinci Barış Harekâtının değerlendirilmesi ÇIKARMA OPERASYONTJ İkinci Dünya Savaşmda dev AuıerikaB savaş mokaııiznıasınm destekledigi Müttefik Sefer Kuvveti, Fransa'nın Normandi kı.vılarına 6 haziran 1914 sünü çıkarma 'indirme yaptığı zaman, dar hir kumsal şeridinde uzun süre çakılıp kalmış, ancak çıkan kuvvetlerin toplamı 325 bin kişive ulaştıktan ve tam beş giin sonra, kıyıdan 1015 km. derinlikteki Caen Bayeux hattına varabilmiştir. Bu kuvvetlerin «kıyıbasını genişletme» operasyonunu gerçekleştirerek Lessay Saint 16 Caumont Caen hattını tutabilmcsi. ancak potansivelinin 1 milyona ulaşmasından ve çıkarma tarihinden 35 gün sonra mümkün olabilmiştir. Bu bilgiierin ışığında. 20 temmuz'da çıkarma'indirme yapıp da. 22 temmuzda bilinen hatta ulaşan birliklerimize diplomatik sririşimlerin bir sonuç vermemesi halinde daha ileri hamleler için bit süre beklemek ve takviye etmek hakkını çok görmek mümkün mö? Taşkent ve Terazi katliamları nasıl ortaya çıktı? Palodhıa köyü yakınlannda buldozerle açılmış olan bir çukurun yanına getirıldıklerinde ne olacağını kestirdiler Olayları anlatırken Hüseyinin gözieri, çakmak çakmaktı... Çıldırmış kişilerin izleri vardı göz bebeklerinde, yüzünde.: Önceden açılmış çukuıun kıyısma dizdiler bizi..: Bir Rum askeri sigara vermeye başladı bizlere; bîr neles çektık ki silâtı seslerı!,: Yunanlı komutanın sesini duydum: «Üstlerini buldozerle kapatalım!» Türk goçmenlerinin artık Ingiliz egemen iisleri için •ısleumej en misafir. haline geldikleri bildiıiliyor.. Limasorun çevre köylerindeki Türkler birer birer evlerinden atılıvor j I LTMASOL VE ÇEVRE KÖYLERINDE YAŞAYAN TÜRKLER IÇTN ARTıK INGILIZ ISLERT DE GEÇTT VER. MEZ OLDL. S1ĞıNMAK ISTEYENLER GERI ÇEVRTLR MEYE BAŞLAND1LAR. ıZAK BOLGELERDEKI GIBI ONLAR DA TEVEKKULLE SONLARıN1 BFCKLIYORLAR:... LEFKOŞE Birinci Türk barış harekâtının üzerinden yedi gün geçmişti. Kan, korku ve ölum dolu, bir hafta... Sonuçta karar vermişler, «Ya ölüm, ya kahra» diyerek kendi taşıtlarıyla, köyden kaçıp Leîkoşe'ye gelmişlerdi. Yollar sessizdi ama, onlar için çevrede ölüm kol geziyorrfu.. Tatlısulu Salih Mehmet'le Erkan Hüseyin'in başkente gelişleri. ölümün kol gezdiği otuz altı millik yoldan olmuştu. Yedı günden beri çektıkleri korku geride kalıyordu. ancak 27 temmuz saat 09 00'da başlarından geçenlerı anlatırken, o korkuyu, geride kalanlar adına yeniden yaşıyorlardı. cBirincı Türk barış harekâtı ile Tatlısu'ya (Mari'ye) yaklaşan Rumlar, 21 temmuzda, 875 nüfuslu bu Türk köyünü, iyıce sarmışlar. Rumlaştırmak istedik leri her köy önündeki «kan dökülmesini önleme» gerekçesi ve Barış Gücü aracılığıyle, Tatlısu'nun Ulusal Muhafız Gücün© teslim olmasını istemişlerdi.. Izzet Rıza YALIN köylüler için, olacaklann ilk ışı gı oluyordu. ikinci ışık, ikinci üçlü'nün, Rum polislerce tutuklanması ve geriye dönmemesiydl. «Yeni tutuklamalann olacatı» söyleniyor, göz dağı veriliyordu kendilerine... Olmıyan silâhların yaratılması, serbest bırakılmaian için Lefko şe'run Türk kesimi yakınındaki bir pis kuyu boşaltma makinesi nin Tatlısu'ya getirilmesi isteniyordu. Banş Gücü. teslimdeki «olum suz rolnünü oynamıştı. Aynı olum suz rolü, üs hastanelerine götürülmeleri istenen Tatlısu'lu Türk yaralılan, Limasordaki Rum has tanesine götürmekle oynıyacaklardı. Tutuklamalar ve bu tutumlar la ilgüi protestolar sonuç vermi yordu. pı bulunan yeTİerde soydaşlarınza yardım ediyoruz. Uluslararesı Kınlhaç kuruiuşu, Kıbrıs'a hey«t gönderdi. Bu heyet, yann Kıbnstakı t«mwlcısı kacalıyle çaba gösterecek.» Kızılhaçın sözü edilen Kıbrıs temsilcisi. Rumlann eski Adalet Bakanı bayan Sulyotu'ydu. Ve «adalet» ve «insanlıkoa yaraşmıyan bir tutum içindevdi. Kısaca, gerek Barış Gücü, gerekse Kızühaç vönünden sağlanan sonuç, olıımlu degildi. Sonları bilinmiyor Tatlısu'nun çevresindeki Türk köyleriyle. bazılan karma olan Alaminyo, Geçitkaie (Köfünye) ve Boğaziçi (.Aytotro) da. Tatlısu'nun durumundayüı. Günün köyleri, Taşkent (Dohni) ve Terazi (Ziyl) de. Her iki köy de. ateşkesten sonra. Rum Ulusa! Muhaiız Gücünce, saldınya ugramış teslim aiınmıştı Sonraları. biünnnyürdu. 22 Agustos'ta, Kıbns Türk Işçi Sendıkaları Federasyonu Türk Sen'in saat 16.15'te telefonu çahyordu... Onbinlerce Türk'le Piskobu îngiliz üssü'ndekı «Happy Valley» (Mutlu Vadi) bölgesine sığınan Limasol Genel tş Sendikası Sekreteri Özel Tahsin. Ger.el Sekreter Necati Taşkın'a, «önem»i, ikj haita sonra ortaya çıkan bir mesaj geçiyordu: Daha sonra Taskent köyünden adı «Suat Hüseyin» oldugu anlaşüan ve Genel . İş Sendikası Sekreterince, «Tatlısu köyünden Fuat oldugu» bıldirilen «birisi, Banşgücü taşıtıyla. aynı gün Mutlu Vadı'ye götürülmüş. ken dilerıne, üzennde durulması gereklı bılgıler vermışti» Bu bUgileri, Mutlu Vadi'ye sığınan birçok Türk gibi, üslere "öçeden Limasol Milletvekiü Zi Üginç bir telefon konuşması O günlerde, Z2 Temmuz 1974 te Türk yönetimi savunma üyesi Osman Örek'le Barış Gücünün kıdemli siyasaj danışmanı Mr. Miles arasında ilginç bir telefon konuşması oluyordu. Örek, bu konusmada «Çeşitlı Türk kövlerınin örneğin Tatlısu ve çevresindeki köylerde Türklerin saldınya uğradığını birçok soydaşımızın öldürüldüğ'J nü veya yaralandığını» bildirmekte. «Yaralıların Lefkoşe Türk genel hastanesine getirilmeleri için vardım istiyereK «Bu ısteğin. Cenevre'deki uluslararası Kızılhac Kuruluşun;. Barış Gücü kanaüyle du\"uru!masmı» dilemektevdi Aldığı karşılık şuydu: « Gecelevın nareKet serbestısi. hemen nemec olanaksız Yarın bakabilırim. Bat. Limasol, Larnaka. Lefke. YesılırmaK ve Magosa sibi Bans Gücü kam Ölüm yağmuru 1963 olayları sonrasında da, bu tür bir girişimde bulurtan ve o böigede ağızlarının payını alarak bugünlere kadar beklemek zorunda kalan aynı Rumlardı, bunlar... Tarih değışmiş, düşünüş dcğişmemişti.. Bu nedenle, 22 temmuzun saat lll.30'unda. Tatlısu'nun 800'ü aşkın Türkü. havan topuna tutuluyor, dört saat durmamacasına «ölüm yağ muru» altırvda bırakılıyordu. Yunanlı subaylar yönetimindekl Rum Yunan güçlerı, dört yandaa köye girmeye başlamışü... Tutuklananlar oluyor, yaralananlar, şehit olanlar artıyordu... Sekiz yüz suçsuz tnsan, bir avuç mücahit... Sayılı gereç ve cephane... Iki şehit, yedi yarahnın artmamasınır», ancak Ba rış Gücü denetimınüe kabul e dllecek teslim anlaşmasıyle ola naklaşacağına inanılıyordu Bütün köylüler silâhın ucun da bir araya toplanmış, bahçesinde Atatürk büftü bulunan ükokula götürülmüşlerdi. Yunanlı subay, büyük bir mey dan savaşı kazanmışcasına, üstten baktığı sivil halktan, silâhların teslimini istiyor, «silâhlar tes tim edilirse. serbest bırakılacak larını» söylüyordu... Su kuyularmda bile silâh sak landığını öğrendiklerini duyurmaktaydı, köy halkına... Silâhların verilmesiyle halkın, özellikle erkeklerın serbest bıra kıbnaları, ancak iki arkadaşm Lefkoşeye gsldikleri güne kadar sürdü. Yunanlılar bir yandan, Rum askerleri öte yandan derker., Tat lısu'nun Kuzeyindeki Kaiavason Rum köyünde üslenmiş bulunan Rum polisleri gidip gelmiye baş iadılar... «Bütün köylü gibi, iki arkadaş da Ü7gündü. Üstün süçler karşı sında daha da direnememenln üzüntüsü, utangaçlığıydı bu...» LEFKOŞE limasol ve çevre köylerınde durum kötü... Rum yönetımmin göçmen derdi artuk ca, bu bölgedekı Türklerin gbç etmesı, göç ettirilmesi hızlanıyor, luziandırıüyor,.. Salı gecesınden berı yeni tutum lar. yeni girişimlerde bulunmaya başiadı. Rumlar... Türk barış ha rekâtının ılk gür.ünden berı Limasol'da sürdürülen yağma, yak mayıknıa olayisn, şimdi evlerin de bulunar; Türklerin dışarıya atılma olaylanna dönüşmüş buiu nuyor... Limasol'un çiftlik bölgesi'nde ki Türkler, evlerinden bir bir atılıyor, yerlerine Rumlar yerleştiriliyor. Bu girişimler sırasında, rnal güvenliğini ikinci plana atan soydaşlarımız, yağma edilen «can larının yonsasınna bir dereceye kadar göz yumuyorlarsa da, sıra nın «car,ları>na, çoluk çocuklan ra gç ecPğinden korkuyorlar... sonra serbest bırakılması gereken avukat, hakim ve milletvekilieri bile yasa dışı olarak tutsak tutuîuyoriardı. ya Rızkı da dinliyor, durumu, hemen Türk yönetimi başkanlığı'na duyuruyordu. Olayın etkisi altındaki Suat Hüseyin, başından geçenleri kor ku dolu gozlerle anlatırken, dahp dalıp gidiyor, birçok şeyi •ntmsıyamıyordu ama, birinci barış harekâtından beri sonlan bilinemeyen Taşkent ve Terazi köylerinden bilgiler veriyor, bu ilk bilfrilerle, Türk . Sen'in 19 Agustos 1974 tarihli mektubunda belirtilenlen doğruluyordu. Türk . Sen, bu mektupta da, «Tatlısu, Taşkent ve Terazı'den erkek soydaşlarımızın Rumlarca toplanarak Limasol'a götürüldük len»ne dikkatı çekmekteydi... Taşkent köyünden kaçabilen Tunsel Sadı admda bir kadına göre, «20 Temmuz da Tatlısu'yla birlikte, Rum Ulusal Muhafız Gücü'nce sarılmaya başlanan kar ma Taşkent ve Terazi köylerinin, 55 ve 80 Türkü. silâhlarinı teslime zorlanmış, 14 Ağustostaki ikinci ve en büyük tutuklamanm ilk uygulaması olarak, üç köyden alınıp bir «semtı meçhulne götürülen ilk kurbanlan vermişlerdi.» «Suat HUseyin, 14 ağustostaki ikinci barıs harekâtına kadar brikaç kez denetlenen köyündeydi. Bu tutsaklann içinde kendisi yoktu... 14 agustos günü saat 11.10'da 20 kadar Rum askeri köye gitmiş, tüm köylüleri, okula toplamışlardı... «Sürüden besili kuzu arar gibi, erkekleri yokluyor, gözlerıne kestirdiklerini topluluktan ayınyorlardı. Bunlar. toplumun, 151e 50 yaş arasmdaki can damarlanydı. Okuldayken saptandığı gibi spksenüç kişi.vdı'er.» «Tutsaklar. ertesi gün. iki otobüse aynlmışlar, Rum askerlerin denetiminde, Limasol'a dogru yola çıkanlmışlardı.» Tümü de, korkunun ezici cenderesi içindeydiler. Herçeyi düşünüyorlardı da, bir yerde tutsak olarak tutula Işle Kunı barbarlığı!.. caklanna inanmak istemiyorlardı. Limasol'un içine girildikten sonra, Suat Hüseyin, «Otobüsün, kuzeye, Ayia Phyla köyü yoluna saptınldığın; görmüş. buna anlam verememişti...» Aynı yol üzennde Palodhia ve Yerasa Rum kövleri de buiunuyordu. Amaçlann; düşündü. alışılmanııs bir amaçtı bu... Anlam verilemiyen bu yolcııluk, yol arkadaşlanyla oirlikte Palodhia köyü vakınlannda buldozerle açılan çukur yanına indirilmelenyle anlam kazandı. Demef: yolculuklan ölüm yolculuguydu. Olaylan anlatırken, Suat HUseyin'in gözleri, çakmak çakmak tı. Çıldırmış kisilerin izleri vardı yüz çizpüeriyle göz bebelîlerinde.. sincfekiler, kendilerini olaya kaptırmış dinli.vorlardı: «Rumlar, yammızdan uzakiaşır uzaklaşmaz, yerimden flt» ladım. Görebildiğim tek şey, iki yanımdaki yol arkadaşlanmın, başlanna da mermi sıkıldığıydı. Yeni silâh seslen, bunun içindı, demek kı... Kimi vakit giflenerek Agaçlar arasında gızlenerek, kimı vakit koşarak, kımi vakit dinlenerek. üzerimdekı kan ve beyın îzlerine korkuyla bakarals, dağ yoJunu tuttum.» Gözleri, dolu doluydu. Yarah, altı gün öağlarda gizlenerek, Mutluyaka (Muttayaka)ya varişının güç anılarım yaşlyordu. «Buldozerin sesini, kulaklann da duyduğunu» söylüyor, anlattıklarını unutmuşcasına 5'eniden oiayın başına dönerken, uyarıyla, konuyu bıraktığı yere dönüyordu: «350 nüfuslu Türk köyü Mutluyaka ya gehnce rahatladım. B:r rastlantı. köye, Banş Gücü'nün Dir hastayı alrnak üzere pelen ambiılansıyla karşılaştım. Mutluyaka'dan Pıskobu'daki tn gıliz Hastanesinde, tedavi edildikten sonra da «Mutlu Vadi» ye gctiril'fim Artık aranızda\rim Arîık aranızdayınj.» Taşkent. Terazi ve Tatlısu k5yünün kadın ve çocukları, bu öykunün başında kalmışlardı, Ayn avn tutuklanarak bir araya getırilen ve alınıp götürülen kocalarını soruyarlardı, Rumlara... Her Rum. bir başka köyün Rumuna soruirnasını öğüfc lüyordu, alınan nıutsuz Ttirkl* rin sonlarını... Kocası eniştes) ve kaynı »hnıp gö'firülen Taşkentli Tunsel Sad» tkı Tatlısulu arkada» eibı ciivrîügi Lefkoşe'ye «1S'nmakra oulmustu Yiikte hafif pahada ağır e?va«ı alırıarı ve kötü davranıslarla karşılaşan bölge kadınlanndan bir mesaj da getiriyordu. Lefkoşe ve Ankara'daki bü vüklprine: «Bızı degilse. cocuklanmıa Birleşmiş !Milletlere protesto Bu tutum, geçen Salı günü Kıbrıs'taki Barış Gücii yetkilileri katında Birleşmiş Milletlere protesto edilmiş, görev ve mesleklerı gereği hiçbir askeri yönleri bulunmayan bu kişilerin en erken zamanda serbest bır3kılmala n istenmişti. Limasol tutsak kampı'yla Rum polis karakolundaki 2165 tutsak tan başka, 255 yeni tutsak da La ritis Rum ilkokuluna yerleştirilmişlerdi. Rumlar. Rumlar, bu Tü'kleri kendi denetinüerindeki Türk köylerinden getirmişlerdi. Limasorda yaşan;ak, artık ölmek denıek, tutsak olmak demek ü... Acı bir öykii Şehlrde erkek kalmadı Kınm haberleri Limasol 'daki tutsaklarm dıçında, şehırde erkek yok... Halkın yar.ır.da yer atan dok'orlar da bir bir İnsiiız ijserine sığınıyor. Bu nedeuîe, bir Türk coktor Iinç ediime tehükesı geçırdi. Rumlann tehükesinden urak kalacak d: ye Türk kadırjarıyla çocuklan. «Kaçıp da bizi kimlere bıraka caksın?» diye haykırıyorlardı Ne \ar ki kadm ve çocuklakadar, doktor cla haklıydı. «EŞK •"""nın ne yapacağı belli olma/ dı... Rumlar, insan avından çok, Ttlrk avındaydılar. 30 Temmu? 1974 Cenevte deklarasyonundan İnsan kınmı da ayrıca sürüyordu... «Şahin hattının Güneyi»nde ka lan Rum bölgesinde sürekli olarak radyoiannı eğer ellerinden aHnmarr.ışsa dinliyen Türkler, hep kınm, katliam haberlerinin etkisi içinde şimdi... Bana bir telefon konuşmacuz da söyledikleri gibi, «Bugün cüci'jrüleceğiz. yann öl dyrüleceğız'i diye. bir ölüp bir di rilıyoriar Üsler de geçit vennez jldu kendüerine artık... Ingiliz üslerine göçetmek, sığın mak istiyenler de geri çevirilme ye baş'.andılar .. Uzak bölgedeki ler de onlar gibi «tevekkül»le sonlarını bekliyorlar. Tutuklamalar Köyde tutuklamalar başlamıştı . Mustafa Kara Hüseyin, Muhar rem Mehmet, köy muhtarı Kemal Mehıtıet. tutuklanıp götürülen ilk üçlüydü. Muhtann, ez?iy:e varabere için de bırakılıp geriye gönderümesi, çukurUurı bitmek bUmijor.. « Eızı otobüsten aşağı indirmlşlerdi. Hepımızı daha önceden açılmış biı çukurun vanına dizdiler. Bu ıssız yerde. sonuınuzun nereye varacağı bellı olmuştu. Dakıkîları. saniyelerı saymaya başladık. Rum askerlerinden birı yaklaşta, yanımıza sigara veriyordu, bir bir tümümuze... Birkaç nefes çekmeye tırsat bulmuştuk kı, sılâh sesleri işittik.» Dört Rum âskennce, makjneli tüfeklerle k'irşuna dizilmişlerdı. Çukurun ioine düşen de vardı, dışır.fîa kalan da... Crtak yanlan tümünün de fcanlar içinde o!masaydı. Bu acı öyküvü dinleyenler, olayın en yakın tan!?ına, bazı no':talar arBsmdEki knpnkluğu gidert miye çalışıycr, sonra tekrar o acı öyiUrHirı korknnçlugrir.a bıra kıyorlaıdı kendilerini: • Olayın tek görgü tsnığı. kat nınrisr. ve harak'anndan yaralanmıştı. Nefes almadan, olacaklar; be!:l:yor venı s:lâh >ie>leri arasın'ia... Sonra. Yunani1 komutanırî se=inı duydu: "Üzerlerini buldozerle kapata lım" diyordu.» Olaydan kurtulan îovdajımı? Rum askerlerinin uzaklaşan a yak seslerini yaşarken, çevreOISUD kurtann...»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle