Katalog

CUMHURİYET 6 Eylül 1974 Dünyada Bugün Ârafat, gerillalarm îsrail saldırısına karşı hazır olmasını istedi re, İsrail Hükümeti, Amerika BirBEYRLT ElFetih Lideri Ya leşik Devletleri ile Filistin Kurtu ser Arafat, Filistin'li Arap geril luş Örgütü (FKÖ) arasında, yeni lalarının «En yüksek alârm duru görüşmeler yapılması olasılığı ko muna» geçmelerini istemiş, Isranusunda, Washington'dan izahat il'in karadan, havadan, ya da de istemiştir. Güvenilir kaynaklarnizden girişeceği herhangi bir sal dan öğrenildiğine gore, Amerika dınya karsı hazır duruma geçil ile FKÖ arasındaki temaslar, bumesi gerektiğini belirtmiştir. günkü haliyle «pek yüksek olmaBeyrut'ta bir açıklama yapan Fi yan bir düzeyde» sürmekle beralistin Kurtuluş Demokratik Halk ber, Kissinger'in Filistin'lilerin Cephesi sözcüsü ise, önceki gün çıkarlarına cevap veren bir çöbir gerilla birliğinin İsrail içle züm için çaba harcadığmı bildir rinde bir yerlesme bölgesini ele mistir. geçirip, birkaç İsrailliyi rehin al Topa tuttu dığını, fakat daha sonra bu birDiğer taraftan, İsrail topçulanliğin komutanı ile irtibatın kesildi nın sınırdan 19 kilometre içeriğini açıklamışür. Sözcü, gerilla birliğinin Israil'de deki Lübnan köyü Cuaya'ya ateş İsrail gıriştiği hareketin amacmın, ts açtıklan bildirilmektedir. askeri yetkilileri, topçu ateşinin rail cezaevlermde bulunan gerilla lann kurtarılma^ı olduğunu ifade «Arap gerillalarının giriştikleri ted hiş hareketlerini önleyici niteetmiştir. Filistin'li gerülalann kurtarmaya çalıştıklan kişiler ara likte> olduğunu ilerı sürmüşlerdir. sında, Arap gerillalanna silâh temin ederken yakalanan Ortodoks İsrail yerleşiyor Baspiskoposu Capucci de bulunÖte yandan İsraü, Golan tepemaktadır. lerinde işgal altında bulundurdugu güneydoğu bölgelerinde, büABD'den bilgi istedi yük bir şehir kurmak için hareDiğer taraftan, İsrail Radyosukete geçmiştir. Suriye'nin geri isnun Washington muhabirine daya narak önceki gün bildirdiğine gö tediği bölgelerde, îsrailin kuracağı bu kent, Katzrin adım taşıyacak ve bölgedeki diğer küçük yerlesme bölgelerinin merkezi ola caktır. (DIŞ HABERLER SERVİSİ) Şili'de Cunta daha uzun süre iktidarda kalacafc söylemiştim» demiştir. «Cuntanın bazı ekonomik reform tasarılan olduğunu ve ancak bunları gerçekleştirdikten sonra siyasal iktidarı seçımieri kazanacak partiye teslim edeceğini» belirten General Pinochet, «En önem li görevinin ekonomiyi sağlam temellere oturtmak olduğunu», «Sivil yönetime dönühnesi için bir zaman sınırı konulmayacağı( nı, söz konusu serbest seçimlerin 5 yıl içinde de, 20 yü sonra da yapılabileceğini» açıklamıştır. Şili ekonotnisi Başkan Allende nin devriünesinden sonra bütüWASHİN'GTON ABD Ta sun ayında Roma'da toplanması nüyle çökmüştü. Ülkede yalnızca rım Bakanı «Kimseyi açlıktan beklenmektedir. bu yıl görülen fıyat artışları yüz ölmeye bırakmama taahhüdüne ABD Tarım Bakanı da, Dış de 250"yi geçmiştir. rağmen. ABD'nın kalkınma yoişleri Bakanhgındaki toplantıya Italyan Büyükelçiliğine sığınkatılan uzmanlar gibi herşeyden lundaki ülkelere besin yardımlamış olan 30 Şüili vatandaşının önce yoksul ülkelerin tarımsal rını gitgide daha fazla sınırlandurumuna da deginen General dırması gerektiğim. söylemistir. üretime hız vermelerı gerektiği Pinochet, söz konusu Şilili vatan görüşünde olduğunu behrtmiştir. daslarının Büyükelçüiğe sıgınEarl Butz. dünya beslenme Butz, ABDnin ve öbür varlıklı masının dogru bir davranış olma sorunlan konferansına hazırlık dığını söylemiş, aynca «Allende olmak üzere Dışışleri Bakanlı ülkelerin dünyadaki nüfus artışı t*mposu yüzünden ilelebet yardevrini de otoriteden yoksun, gında topianan beslenme sorunkimsenin çalışmadığı bir dönem» lan uzmanlan konferansında, cbm programları gerçekleştiremiolarak nitelemiştir. • Bütün dünyayı besleyemeyiz yeceğini kendilerinın de iktisadi ve beslememeliyiz» demiştir. Dün sorunlan bulunduğunu sözlerine (DIŞ HABERLER SERVİSİ) eklemiştir. (a a) ya Beslenme Konferansınm açhk sorununu görüşmelc üzere Ka SANTÎAGO Şili'de marksist Devlet Başkanı Salvador Allende'yi devirerek yönetime el koyan askeri cuntanın başkanı gene ral Augusto Pinochet, ülkede sivii yönetime dönmenin kısa sürede gerçekleşmesinin söz konusu olmadığını açıklamıştır. «Ancak kararlastırılan lşlerin tamamlanmasından sonra seçim lere gidilebileceğini» söyleyen General Pinochet, «Söz konusu işlerin tarnanılanması için ne kadar süre gerektiğinin henüz bel li olmadığını da sözlerine eklevniş ve «Ben bunu daha ilk gün Dış basından Franko ve değişen Ispanya üm fspanya halkı üzerindekl 35 y ü l * sınırsıa diktatör lüğun ardından, General Franko, 45 gün için sağlık nedenlenyle Devlet Başkanlığı görevini sürdürme olanağuu bulamamıştı. Yainızca 45 gün, İspanya'nın genel panaromasını, hıssedilir ölçüde degiştirmek için yetmişti. Franko, sah günü görevini tekrar üstlendigincle, alu hafta önce eeleceğini Prens Juan Carlos'a teslim ettiği İspanya"yı, çok değişmiş bul mustu: İspanya, nedense birdenbire politik açıdan hareketlenmişfı. Sanki bir çok gruplar ve tek tek politikacılar, gercek Jüşiliklerini su yüzüne çıkartmak için, Franko'nun hastalanmasını bekliyorlardı. Son altı hafta içinde, programlarını bir çok gizli basm toplantısıyla geniş halk kitlelerine vayma çabası içinde grörünenler, yalnızca faaliyetlerinl yasa dışı sürdüren muhalefet değildi. Geleneksel cFranko sistemi»ni savunan politikacılar da, hıssedilir sekilde Franko rejiminden aynlmaya başladıiar. Bugünkü durumlarını bütünüyle Franko'ya borçlu olan politikacılar bile Juan Carlos göreve başladıktan sonra. bir kaç caat içinde, genç Prensin yanında yer alıverdiler. Zaten kim, rar. çekişmekte olan, 821ik bir ihtiyann saflarında kalmaya devsm edebilirdi ki? Ke var ki, tahminlerin aksine, Başkanın sağliK durumu her kesi şaşkınlığa düşürecek bir hızla düzeliverdı. Ancak bu araoa. dıkkatli gözlemcüerin gözünden kaçmayan bir olay, Franko'yu iyileştiren doktorlar grubunun, Generalin damadı tarafından sessizce değiştirıimesiydi. Yeni atanan doktorlar, belki de Generalden aıdıkları emir üzerine, Franko'nun tekrar sağlığına kavuştugunu açıklamak zorunda kalmışlardı. Bu nedenle, bugün için Franko'nun ne kadar sureyle ayakta kalabilecegi sorusu cevapsız Kalmaktadır. İdeoloji ve dış politika aşbakan Bülent Ecevit Istanbul'da düzenlenen basın toplantısında, dış politika sorunlarına değinirken, dış politıka sorunlarına ideolojik açıdan bakılmayacağı kanısında olduğunu söylemiş. kapıtalist dünyanın dış polıtikası, sosyalist dünyanm dış politikası diye birşey olmadığmı belirtmiştir. Kuşkusuz Sayın Ecevit'in sözlerinde büyük bir gerçek payı vardır. İttifaklarm sürekli kurulup bozulduğu, her ayrı konuda yeni yandaşlann bulunmasına çalışıldığı bir ortamda, katı ideolojık bir dış politika uygulamasma rastlamak mümkün değildir. 1939 yılının 24 Ağustosunda, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Bırliği ile Nazi Almanyası on yılhk bir saldırmazlık paktı imzalarken, aynı gerçekten hareket etmekteydiler. İki taraf da bu Saldırmazhk sözleşmesine giderken, ideolojik nedenleri bir kenara bırakmışlar, hemen çozülmesi gereken hayatî çıkarlarinı gözönünde bulundurmuşlardı. Yani Stalin ile Hitler birbirlerine, Bundan böyle dost olalım detniyorlardı. Antlaşmanın ardmdaki nlyet İki taraf için de aynıydı. Kaçımlmaz çatışmamm çimdilik erteleyelim, demek istiyordu iki lider de. İdeoloji Ispanya iç savaşına Sovyetler'in müdahale etmesini, faşistleri Kondor birlikleriyle destekleyen Nazi Almanyası karşısuıda, Cumhuriyetçileri yalnız bırakmamasını gerektirirdi. Ancak o andaki dünya konjonktürü ve Sovyetler'in ya&aşmakta olduğunu sezdikleri İkinci Dünya Savaşı ile ilgili hazırlıkları böyle bir girişime imkân vermiyordu. İdeoloji bir kez daha, yerini faydacılığa bırakmıştı. İkinci Dünya Savaşı sonunda da durum değişmedi. Pakistan Bangladeş Savaşmda, Çin'in ideoloji gereği, Mücibül Rahman'ın ülkesıni tutması beklenebilirdi. Oysa Pekin, Asya'nın o kesiminde dengenin bozulmamasına herşeyden çok önem venyor, Pakistan'ı da bu dengenin temel taşt olarak görüyordu. Mao, Pakistan'ı desteklerken kısa vâdede ideoloji yeniden ikinci plana itilmiştı. Pekin'in Sovyetleri bile revizyonist bulan tutumunu hatırlayanlar. hele Vietnam savaşmı yakından izleyenler, bir zamanlar Mao'nun ülkesinde halkm A.B.D. saldınsına karşı hazırlanmakta olduğunu gayet iyi bılirler. Öğretiyi doğma sanıp, Çin'i değişmez bir tutum, çelişkileri olmayan bir durum, bir oluşum içinde değişiklikten uzak bir top lum gibi görmek yaniışına düşenlerin, Kissinger'in Pekin'i ziyaretinde nasıl bir çıkmaza saplandıkları akıllardadır. Dış politikada faydacı tutumun örnekleri, kapitalist blokta sosya list bloktakinden de daha çoktur. Olaylara bu açıdan bakıldığın<3a, Sayın Ecevit'in sözlerindeki gerçek payı kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Devlet gerçeğinin henüz işlevini yitirmediği bir dönemde, bağımsızlığın hâlâ geçer akça ol duğu ve savunulması gerektiği bir aşamada, ister kapitalist, ister sosyalist olsun, tüm uluslarm zaman zaman dış poliukalarında ideolojiyi bir yana itip, faydacı davranış içine girdikleri jadsmmaz bir gerçektir. Ama acaba bu, kapitalist bir dış politika, sosyalist bir dış politika, ya da hıtucu ve ilerici bir dış politika ayırımı olmadığı anlamına mı gelir? Sanırız bu soruya olumlu cevap vermek olanaksızdır. Kapitalist bir dış politika, sosyalist bir dış politika vardır. İlerici bir dış politika gerici bir dış politika vardır. Bu ayırımıa doğruluğunu görebilmek için, ilerici ve geriei re jimlerin, kapitalist ve sosyalist dünyanın, ya da üçüncü dünyanıa dış politikalarına tarihî gelişimi içinde, genel çizgüeriyle göz aünak gerek. Yer yüzünde tüm gerici hareketieri destekleyen, ilerici rejünlere karşı darbeler düzenleyen, tu tucu yönetimleri her zaman destekleyen, devrimci ve ilerici rejimleri zorda kaldıkça değil, des teklemeye, tanımaya bile yanaşınayan bir dış politikanın eskiden beri var olduğunu yadsımak olanak dışıdır. Buna karşılık sosyalist V.ok ve Üçüncü Dünyanm dış politika]an, güçleri ve olanakları oranmda daima ilerici devrimci yönetimlerden yana olmuş, bu iki blok her zaman ilerici güçleri desteklemişler, tutucu gerici rejimlere karşı çıkmışlardır. Dünyanın bugünkü büyük uluslararası çelişkisi. ayrıntı sayılacak olaylar bir yana bıraküırsa, işte bu iki dış politikanın çarpışmasıdır. Sayın Ecevit'in büyük bir ger çeğin önemli bir bölümünü yansıtan açıklamasını sanırız bu açıdan ele almakta yarar vardır. Türkiye'nin bugünkü yöneticile rir.in de sozkonusu soruna yakla şım açıları bu ise. sanırım dış politikada zaman zaman izlenecek faydacı yoldan büyük bir endişeye düşmek gereksizdir. r B ABDTarımBakam, Tüm dünyayı beslememeliyiz, Politik hayattan çekileceği umudu Ülkelerindekı rejimin demokrasiye açıhnasından yana olan çevreler, Franko'nun sonbaharda görevini Prens Juan Carıosa devrederek politik hayattan çekileceği umudundaıar. Böyle bir davranış, diktatörler için alışıünışın dışmda, zarif bir jest olurdu kuşkusuz. Ancak, General Franko'nun bu aradi almalc eğıliminde olduğu bazı önemli kararlar, Prens'in görevi tümüyle devraldıktan sonra, işini çok güçleştirecek gibi görünmektedir. Bu durum, özelüile Sahra sorununda çok belirgindir. Madrit, îspanjol Sahrası konusunda yapılacik görüşmelerde, dünyanın son sömürgeci ülkesi ünvanını yülarca Uzerinde taşımamak için bazı ödünler vermek zorundadır. Aksi haide, bugüne kadar iyi iliskiler içinde olduğu Üçüncü Dünya ülkeleri, İspanya'nın karsısında yer alacaklardır. Eğer, Juan Carlos yönetimindeki hükümet, bu ödünü verecek olursa. bu kez de, ülkesindeki aşırı sağuı direnişi üe karşılaşacaktır. Bir çok gözlemciler, Franko'nun göreve gerı dönüşünün görünürdeki iyimserliğinin, gerçeği yansıtmadığı kanısındadırlar. Franko'ya hâlâ sadık olan bazı politikacılar, Generalin hastalığı sırasında, kabinedeki bir çok üyenin, Başkanın rejimina sadık kalmadıklannı da iddia etmektedirler. Franko, önümüzdeki günlerde, belki de bir kabine değişikliğinin tıazırlıklanna başlayabilir. Ancak ülkenin bugün içinde bulunduğu güç ekonomik koşullar ve gerilim içindeki sosya] yasam, bu hükümet değişiMiğini olaysız kabullenebileceK dununda deÇildir. Çünkü, yeni kurulacak bir hükümet, büyük bu olas.Urla, daha sağa kayacak ve geçmişe, geriye dönuş anlanıını taşıyacaktır. Sıkkım, Hmdıstanın bir eyaletı oluyor YENİ DELHİ Hindistan Tem silciler Meclisi, komşu Sıkkım Krallığı'nın Hindistan siyasi siste mine fliahil edilmesini öngören bir teklifi, ezici bir çoğunlukla ka bul ederek, Hindistan'ın himayesindeki bu bölgeyi, doğrudan doğ ruya Hindistan'a bağh bir eyalet dunımuna getirmişur. Parlamentoda Vye karsı 310 oy la kabul edilen teklif, Üst Meclis'te de kabul edildikten sonra yasalaşacaktır. Hindistan ve Çin arasmda bir tampon bölge vazifesi gören Sıkkım'da yaşayan 200 bin kişinin 150 bini Nepallidir. Bu nedenle Nepal'in başkenti Katmandu'da binlerce üniversite öğrencisi, sokaklarda Hindistan aleyhinde gös teriler yapmışlardır. Hindistan'm Sıkkım'a ilişkin tasarılan, Pekin'de de tepki ile karşılanmışsa da, Çin'in bu bölge yüzünden Hindistan ile yeni bir çatışmaya gireceğine ihtimal verilraemektedir. (DIŞ HABERLER SERVtSt) İlk Mozambik hükümetini FreJimo örgütünün başkanı kuracak ka'dan gelen haberlerden öğrenildiğine göre, Mozambik'te kurulacak geçici hükümeti, Frelimo'nun (Mozambik Kur tuluş Cephesi) kuruluşunun 10'uncu yıldönümüne rastlıyan 25 eylül'de göreve başhyacaktır. Geçici hükümete Frelimo'nun Baskanı Samora Machel baskanlık edecektir. Frelimo'nun kurucusu vo ilk ] başkanı Eduardo Mondlane, 25 ey | lül 1964'de Darüsselam'da yaptığı konujmada jöyle demişti: «Frelimo, Mozambik halkının, ülke' nin tam bağımsızlığına kavuşturulması amacıyla Portekiz sömür geciliğine karşı genel bir silâhlı ayaklanma hareketine başladığını. sizler adına ilân ediyorum.> (a.a.) > BEtRA (MOZAMBİK) Lusa Barselona'da yanan bir apartmanda 60 kişi öldü BARSELOKA Barselona'da dün sabaha karşı bir apartman blokundan çıkan yangın, birçok insanın alevler içinde kapalı kalmasına ve 60 kisinin ölmesine yol açmıstır. Yangın gece yarısından sonra apartman blokunun alt katındaki bir marangoz dükkânında çıkmış ve alevler çok geç farkedilmi^tir. Alevler altı saatlik bir mücade leden sonra kontrol altına alınabilmiştir. Barselona'nın işçi mahallesinde bulunan apartman biokunda yangının kontrol altına alınmasından sonra cesetlerin çıka rılmasma başlanmıştır. Yaralı sayısıntn ise 70 dolaylarrnda olduğu bildirilmektedir. (Ajanslar) Türkiye Demir ve Çelik İşletmeleri İskenderun Demir ve Çelik Fabrikaları Müessesesi Müdürlüğünden 1 Tesislerimiz için yurt dışından gelen ve katl ithal işlemi tamamlanmış olan taknbi 2000 ton AMBALAj SANDIĞI kapalı tekHf alınmak suretiyle Veliaht Juan Carlos ılımh bir liberal Ülkedeki askeri yöneticiler, Juan Carlos'un öngördügü :hnalı liberalleşme yolunu kabullenmeye hazır görünmektedirler. Ordu çevrelerinden sızan haberlere göre, bugün yönetimin kilit noktalarını tutmuş olan yüksek rütbeli askeri yöneticiler bile, eski dönemlere dönüşün her türlü olanağın dışındb olduğu görüşündedirler. Juan Carlos'a gelince... Genç ve tecrübesiz Prens, Devlet Başkanlığına geçici olarak atandığında, bu görevin kısa bir süre içinde süreklıliğe dönüşeceğini ummuştu. Kendisinin süratli bir liberalleşmenin yürürlüğe konması ıçın bazı planlan vardı. Demokrasiden yana olan babası Don Juan da, genç Car los'u bu yolda hararetle destekliyordu. Belki de, ülkenin bugün içinde bulunduğu belirsiz durumda, Jufan Carlos'un görevinin geçici olmuş olması, kendisinin ve ülkesinin geleceğı açısmdan yararb olmuştur. SATILACAKTIR 2 Bu işle ilgili olarak tanzim edilen ihale dosyası, a) İskenderun'da Müessesemiı Ticaret Müdürlüğünden, b) Ankara'da Tunus Caddesi No: 63 Kavakhdere adresindeki Tevsiat ve Koordinasyon Müessese Müdür Muavinliğinden temin edilebilir. 3 İstekliler satışı yapılacak malzemeyi mesai günlerinde saat 812 ve 141? arasında görebilirler. 4 Satış 17.9.1974 günü saat 15.30'da Müessesemiz Müdürlüğünde ye Komisyon hururunda yapılacaktır. 5 Teklif mektuplarının aynı gün saat 14J0'a kadar Muhaberat Servisimize verilmesi şarttır. fi Postada vâki gecikmeler sebebiyle belirtilen gün ve saatten sonra gelen teklifler nazarı itibare alınmıyacaktır. T Müessesemiz 2490 sayılı Kanuna tâbi olmadığından satışı yapıp jrapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. © Türk Gençliğinde I Gökleri rethetmek i Taşamaktadır Frankfurter Allgemeine Zeitung Onasis, New York'ta milyarlık iş hanı yaptırıyor NEW TORK Yunanlı milyarder Aristotle Onasis, Amerikalı bir lirma ile işbirliği yaparak, New York'un ünlü Beşinci Caddesinde, 52 katlı, son derece lüks bir işhanı kurmaya karar vermiştir. 95 milyon dolara (1 milyar 400 milyon TL) mal olacak bina çelik ve camdan inşa edilecektir. Onasis, b t nanın ilk 20 katını, sahibi bulunduğu Olympic Hava Yolları'nın işgal edeceğini bildirmiştir. Gökdelenin üst katlannöTakl lüks daireler ise, tanesi 122 bin ile 650 bin dolar arasında değişen fiyatlar üzerinden satışa ç?karılacaktır. Binada son derece sıkı bir güvenlik sistemine başvurula ç cağı ve elektronik aygıtlann, iş : hanına giren herkesi kontrol ! edeceei bildirilmektedir. j ( l l â n c ı h k : 8295) 7048 (Basın: Ç 1124 21322) 7028 tlâncılık: 8295 7049 vrupaınn o Eiektronik anın en pahalı t^ifcvizyonudur, de b'Hyorsunuz. r, çünkü yannmteknolojisi bugündeş Teleiunken'do mevcuttur. Almanya'nın dev Telefunken Laboratuarlan yeni buluşlann yeni keşiflerin yarahcısıdır. Göröiîtüden sese bağlanan üstün bir özenin son ürünüdür Telefunken. Avrupalı bunlan büir ve Teiefunken't tercih eder. Avrupahnın değerini Ödeyerek almış olduğu Telefunken'e siz de sahip oluyorsunuz. Heır. de Türkiye'deki diger televizyonlar fiatma. Aîmanya'daki a>mtekr.oîo.ii,aynı buluş, ^ İ R a l i t e garantisiyle. Avrupa'da en pahalı ise bir nedeni vardır. Alman en iyisi budur diyorsa bir nedeni vardır. Görün bir kez... Dinleyin bir kez... Neden Telefunken Avrupa'nın en pahalı Türkiye'nin en degerK televizyonudur anlayacaksınız. (İlâncıİJk: 8172) 7050 «IMMHımıımınMiMitm'miiiiM^ j TEŞEKKÜR | Muhterem sevgili eşim ve Ş babamız, Hasan Akif { SARUHAN'ınj 2.8.1974 tarihinde vefatı dolayısıyle telefon, telgraf çelenk göndererek acımızı paylaşan bütün akraba, dost ve müesseselere minnet ve şükranlarımızı sunanz. Eşi : Müveyda Saruhan OfuUan : Alâattin Kâmil Bülent Saruhan • (Beyoğlu Reklâm: ...) 7044 TELEFUNKİN servo electronic • .v.... p.a>.v •...•..^ AIi StRMEN ELEKTRO AKUSTÎK SANAYİ ve TİCARET A.g tarafınosr tmâ4 edılnmşt * Genel Daöıt n LIBKA TİCARET A $ Buvukdere Cad 8 5 . Mecdivekoy Tef 4 8 9 6 2747 Î 4 6 6 (llâncılık: 8282) 7047 Türkiyede