Katalog

CUMHURIYET 27 Eylul 1M74 ABSULCANBAZ TURHAN 5ELÇUK smi 'i&Mfiı ^ f l jr 1 ' fe* W *^4 V ^S "^ £ A £IT ^lkA£MA' 47'LİLER FÜRUZAN 95 Sana benzlyor Selahsttln Kubilây glttikçe Ne yakışıklıydın ya ah ah diyordu «nne. Şimdl erkegin o ellerl terleten geçmis yakışıklıhğından sözetmenin tehlikeleri belli ki, epey arkalarda kalmış. Kadın yapay cinsel bir isteklenme de kattıgı sözlerlne iyice abanıyor. Nüveyro, diyor adam. Sözü yürütmüyor nedenst. Sen ah sen. nesindir sen. Dinligi bitmıs her üişkiyi Bürdürmeyi beceri sayan kan. koca kahkahamsı gülücüklerıne kendilerini birhkte bırakıyorlar. Karşılıklı pörsütülmü$lükleri duyarlıksız cinsellikleri içinde müzikli kapı zili sesiy'.e anca kendüerine geliyorlar. Satıdır bu, diyor kadın. Çamaşır vsr busrün. Makinayı kulianmayı nihayet ögretebildim. Duvardakl bir genç kadınla bir erkegin resmıne kayıyor annenin gözleri. BtiyUk kmnın bilmem kaçıncı evlilik yılında çekilmış resimde Jsızı pınltılar, ipeksilikler lçinde duruyor. Ve doğrudan annesine baktyor soran gözlerle. Dediğim gibi anneciğim, artık Uzülmeyin. diyor Emine. Avukat tutmanıza tesekktır. Savunmami ker.dim de yapardım ya. Bak bizi düşünsen böyle konuşmazsın. tçimiz rahatladı. avukatla konusunca. Ne biliyordunuz ki, ne konuştunuz? Du rumum hakkmda ne eksik ne fazla konujulmasmı istemem. Emine, söylemesi bile zor. Herkes isitH. biliyor. Gazetede resimlerin o kara kuru oflanla birükte basıldı. Altma da «anarşistin metresi olan kız anarsist» yazTnıjlar. lyi bir aile içın bunun ne demek olduğunu sana anlatmak yersiz kaçar. Yok anne. Ben onun metresi değil çok yakınıydım. O Haydar'dır. Daha önce sizle bu konuyu konuşur gibi olmustuk. Emine. yavrum. Annesi koyuveriyor kendini. Kubilay aynı kıpırtısızlıkta. Bir ara Haydar adı anılırkeıt dudaklan oynar gibiydi. îTüveyre ögretmen alabildigine acıklı bir görüntü ediniyor. Omuz lan düşüyor. sesi titriyor. yanaklanna bastırdıği mendilin kat kat ettifti gev$ek adaleleri hatts kaşlan bile titriyordu. öyle konu$ma benimle diyor annesi. Gazeteleri okuyanlar yalnız eş dost degil, benim babanm öfcrencileri. listelik arkadaslann da okuyanlar Sen dostluga çok önem verirsin. Onlar re derler düşünsene. Susuyor Emine. Arnesinin sesındeki koyulma, yüzündekl Cöküntü umduğundan daha da çok acı çektiRini kanıthyor. Ama bu acı annesinin eskıden bu yana sürdürdügü yapma erdemlerden kaynakîandığından deger kazanmıyor Emine'nin gbzünd^. Kızım ileri gidiyorsun yine. Bak hoş g&rüyorum seni. Peki evlen onunla. Belki de evlenmissindir bile. Bir resmi nıkâh olsa durum daha kolaylasır. Açık konujahrn yattınız mı? 'nnesinin acısı buyurmaya dönmekte. Geceleri az da olsa uyundu. Ne dernek istedigimi pekalâ anlıyorsun, cevap ver. A., a., bakın bu çok iyi. Resmi sorushırmadan sonra özel soruşturma. Ama Istanbul'dan hiç bir yana sürülemem simdilik. Ola ki. Seçü gibi beni ters bir ycre Erzurum'a yollamak geTekebılır sizce. Ne yazık ki, Türkiye Cumhuriyeti yasalarımn elindeyim su anda. Üstelık küçük de degilım, benim için kendinizi daha fazla üzmeyin. Alayı bırak, baban da önem veriyor o şeye. Ya.. aa.. Emine sabnm taçıyor. Demin söyldim ya herkes okudu. Herkesin haberi var. Aılemizi onurumuzu savunacak noktaları kapayamazsın. Tutuklananlann çoğu yaşıtlann olabilir ya hepiniz değilsiniz. Doğru söyledinız toplananlar, tutuklansnlar, toplanacak olanlar benim yasıtımdırlar. Okuduklannı iyi anlıyorlardır kuşkunuz olmatm. Hiç elmars* ölçüyü siz olarak ahrsak çok çck iyi anlıyorlardır. Haydardır o. Onunla birlikte yaşamak niyetindeyiz. Eğer yargıçlar ne olursa olstın göz dağı gerekir bunlara demeyip can alıcılığa kalkışmazlarsa. Daha çok anlatmam gereksiz tansiyonunuz çiKar. Oysa siz keder ve acıdan sakınmayı bilen ınsansımzdır. Üstelemeyin anne. Sizin gerçeği yaklaşmanız rahatmızın elverdiği ölçülerdedir hep. Yoksa ap tal değilsinizdir anne. Yüzünjze vuran deği?ik anlamlar bazı düşüncelerinizden oluslu hep. Ben sizin bile ammsayacağınız yıUardan beri sızi izlerim hep. Nüveyre Sğretmen. öğrencıle rinize okutup öğrettiğiniz her şeyi doğru bulmuş olamazsmız. Kuşkuiandığınız ber feyden uzak kalmayı yeğlediniz. Zamanla yırtıcı bir kUUiğiniz oldu. Kendi kendinizden saklanmıj oUbilirsiniz bir aralar. Artık şimdi ne etseniz sanınm o bozulmamıs kişiliğinizden ufacık bir ipucu bulamazsınız. Sizin mutluluk anlayı;ınız insanı gevşeten uzun uyunmuî terli bir yaz uykusuna benziyor. Siz kana bakamam dersiniz hep. Çünkü hemen kendi akacak kanınız gelir akhnıza. Hep kendınız.. Bu denli saklana rak ve sakınarak artık hangi doğrular için konujma hakkınız kaldı sanıyorsunuz. Burası yerı değil biliyorum. Acı çeken bir anneye bir evlâdın bu türlu konuşması geçerli ahlâk yas» lannı temelden sarsar biliyorum. Bitti anne, bitti. Işkenceler, öldürülmeler sizi ilgilendirme meli, bana kadar uzanmiî olsa büe. Sizin iyilik çilik smırınz ba;kalarının çocukları için üzül me alanını kapsar. Posalaşmı^ bir sıvının gundelik koruyucu kılıfına iyice bürünün. Yeter. Tamam. Anlaşılan kendini burd« da toparlayım» miîîin. Bu söylediklerini babana tekrarlamıyı cagım. Böyle vahşilejmij olabileceğine inanmaz. Annp yeter, diyor Kııbilay. Yeri degil. Bsrak Kubilay. Bü.vüğumüzdür söylesin. Yok abla. Yersiz sözler bunlar. Anneciğim ikiniz de kınyorsunuz birbirinizl. Kubilay'daki bu inceüğin doğuçun» çaşıyor Emine. Kardeşini ilgiyle arnştırıyor. Birden sıkıntılı gözlerinde eski bir Erzurum gecesinin bakısını yakalıyor. Yemeğin hangi parçasımn ya da hangi sıcak köşesının ona sunulacağmı bekliyen bakıjtır o. Gözetimdeki görevli hâlâ vakit tamam demi yor. Bir dese üçü de bunu UtekJe bekliyor kuskusuz. Kaışı karşıya bekleşirken oynaklatan düşüncelerinin dışa yansıması giiçlendiriyor. Emine'yi. Yalnız bırakıldığı, pustuğu işkence ge celerinin aşırı duyarlığı eziliyor. Az daha Kubilay'ın dıjarıya gihne bursu tehlikeye düjüyordu. Bu olaylarda senin de adm duyulunca. Yok canım, diyor Enıine. Artık ailelerin tek tip insan yetiştirmediğini bizim yöneticiler ve aıle büyükleri bilmiyorlar mı? Türkiye'nin gayri resmi tarihini bıraz okusalar öğrenirlerdi. Ne ilgisı var Kubilay'ın benım tuıumumla, eyle mimle. O tarihi biz de okuduk ve okuttuk kııun, diyor annesi. Birden öğretmenleşiyor, güvenli vurgulama larla bağlıyor Eözlerini. Gözleri; kızarnıif dudak ları solgun, boyasız. Ben onu demek istemedim anne, ney»«. Kubilay'ın işi oldu demek sonunda. Evet çevremize, dostlarımıza, eniîtene borçluyuz bu bursu. Bir daha sefer Seçil de sana gelecek benimle. Yok hayır. diyor Emine. Gelmesin anne. gereği yok. Kubilay da boş yere yorulmuş. AJlahaısmarlaüığa geldi o sana Semra ablamı görmeliyim diye diretti. Semra demeğe ilk Kubilay başlamıştı son yıllarda Emine'ye. îyi yolculuklar Kubilaycım. Ne yana, ne kadar kalacaksın? Yanıtını annesi veriyor çarçabuk. Önce Washington'a gidecek. Başanlar dilerim. Türkiye'nin (VDÇ teknokratlara ıhtiyacı çok. (ÜEVAM1 VAR) Yüzbaşı Seiâtıattinln Romanı Nimet: "Selâhattin ben genç öleceğim, sen yaptıklarına pişman olacaksın99 dedi îyi bir hanım bu ssbah ameliyat oldu, dedi, rahmi alındı. Onun yam boştur. Hastayı oraya alırız, ben herçeyi düzen lerim. Sİ2 hastaya muayene so nucu kanser olmadığının tekrar anlaşıldıgım söylersıniz, yalnız Diyatermi :çm hastaneye yatmak gerektıgini anlatırs'.nız. Böylece yatırırız, ame'.iyat olun caya kadar gerçegi söylemeyis; ameliyattan sonra da söylemeDoktorla uyustuk 03.30'a kadar hastanede kalacaktı ve Nirr.e':'in yerinı de ha?ırl:yarakn. Evet otomobille gidersen Ninıet'in busbutun heyecanlanacağını düşünerek bir otobüse bin. dim. Faat 2.Î0 gelmiştı. Mimet heyecanla bekliyordu beni. Daha ıçeri gırer girmez: Selahattın kanseı değil mi? ve ben ameliyat olacagım degii mi? Sen şimdı benı hastaneye götüreceksın dejfil mi? diye sayıklamaya benzer sorular sormaya başladı. Hayat sımsiyaJıtı, ama yalan söylemek bu kadını teselli etmek gerekiyordu. Kendimi toparlayıp dedim ki: Muayene sonucunda kanser olmadıgı anla$ılmıştır. Ve hemen diyatermi vapılacaktır. Bunun içın hastaneye yatmak gerek. Halıl Bey odanı hazırladı. Saat 3te orada bulunacağ^z. Benim gecikmem, Doktorun ameliyata girmesi ve konusamamak yüzünden oldu. Bir kez konuşmaya başlaymca ardmdan çeşitli yeminlerle inandıncı sözler söyleyıp Nin.et'ın sorularını karsıladım. Ama kendimi zor tutuyordum. Bil mem ki halımden bellı miydi acı gerçek? Saat 3e kadar hastaneye yetişmelerini tembih ederek kendimi dısan zor attım. Evde yarım jaat süren bu pantomimadan sonra kendimi sokakta bulunca tutamadım, n:ç kıra hıçkıra ağlamağa basladım. Bir ; anrfan gelen geçerv den utanarak daireye doğru yürüyordum. Nimefın davramşlan. yirmi yılhk hayatımu, bu ömrün akısmdaki bütün çırpınıçlanmız gozümün dnünden akıp gidıyordu. On altı yaşında evlenmiştık. Yaptığl çocukluklar karslsmda kendisini elestirip kavgalastıkça: Selâhattin ben çok senç öleceğım; hen öldükten sorra bana yaptıklarına pişman olaJTZ. İKİNCİ BÖLÜM Nimet'in ölümü İlhan SELÇUK 422 numaralı odada o sabah ameliyat olmuş ve raiuni aiınm:ş bir hanım daha yatıvordu. O sırada odaya bir hanım gırdı. Kımet benı tsnıttı: Eşim. Bana da dönerrk: Doktor Münevver hanım. Miinevver hanım elinde tansıyon aletiyle eelmisti. Bir yan dan N:nıet'in tansiyonunu ahyor bir yandan alaylı bir konuşmayla Nimet'e: Allah açkına. siz ne diye hastaneye yattınız, diyordu. însan divatermı ır:n ı ı tar mı? Galiba kocanız sizi başından savmaK istedi. Ve kahkahayı atıvordu. Tansiyon 812 çıktı. Doktor r.anım N'imet'i aldı. Gel seni sezcureyim hastar.eyi gör, dedi. Odanın yan tarafmda bir yere soktu. Tarttı. 6* kılo 800 gram. Bız tekrar odaya döndük. Az sonra b:r erkek doktor göründü. Yalnız mahkemede insanı sorguya çekmerler, dedt, Nimet'e sualler sormaya başladı. Yasını, çocuklarını, evlendığı yılı, geçırdiğı hastalıklan, zamanlannı birer birer ögrenerek not »ldı. Sorgulamada ben de Nimet'e yardıra ettim. Bu doktor çıktıktan sonra MUnevrer Hanım tekrar göründü: Y A RIN: «İYİLEŞtP ÇIKAYIM» Caksın... dfye kendinl fsvunurdu. Benim baskı ve eleştirılerimden kurtulmak için sığındıgı ve aradığı bu tür kurtuluş careleri aklıma aeldikçe yüreğım parçalar.ıyorciu. Ne yapmak lâzım geldiğine bir türliı karar veremiyordum. Çaresızdim. Dr. Halil Bey ameliyatta bir tehlike olmadığınl söylemişti. Iştanbul'da ve burada aldığımız bilgiler o kadar korkur.ç değıldi. Ben de ameliyat olmustum hayatımda... Birçok tan> d!£im:z ve akıabsnıu da olmuş lardı. Hepsi sa£lıklarını kazan miflartlı. Ama fimdi durum başkaydı. Kilmem neden içimdpn gelen rierin bir acı yumak yumak büyüvordu. Daireye gelince odama girdım, kapıvı kilitledim. Yarım saat kendi kendime oturup düşündüm. Sonunda Istanbul'a duyıırmadan ameliyat yaptırmanın en doğru yol olduguna karar verdim. Karanmın gerekçeleri açıktı: Ohrendorf'un ve Kâniile hanımın raporlan hastalığın kanser olduğu yolunda birleşiyorlard:. Elimizde başka bir denetim yolu yoktu. Kanser olunca ameliyat kaçınılmazdı. Nümune Has tanesi doktorlar, bu ameliyat ı yapmaya yetkili görünüyorlardı. Buradaki ügıyi Istanbui'un her hangi bir hastanesinde görmeye ımkan yoktu. Zaten Istanbui'un paralı hastanelerinde bu am»lıyatı yaptıramazdık. Hangi açıdan bakarsak baklım hemen ameliyat gerekliydi. Hastaneye telefon ettim. Has t&nın gelmek üzere olduğunu soylıyecektım. Dr. Halil Bey: Hasta geldi, kendisini teskın edecek tedbirler alındı. Oda smda yatağıru ve eşyalannı düzenlemekle ugraşıyor, dedi. Daha sonra Hastane MüdürlüSünü aradım. Ziyaret saatlerini sordum: Sizin saat 4 ıle a arası, ola ganüstü dostlar içın 2 ıle 4 ara sı ziyaretimz için gerekli tedbırleri alacagım. Dıger zıyaretçiler ziyaret glinlen gelebiür. dedi. Saat 4'ü geçiyordu kj hastane. ye vardım. Nimet'ı Nümune Hastanesi Nısaiye Bölümü 422 numaralı odada buldum. MALKOCOĞLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOĞLU BANYA LUKA'NIN TOPLARI Kaygılıydı Fadıla j'anındaydı. Ninıet beni görünce sevindi. Çevre. hastalığın kanser olınadıgına kend:sini inandırmıştı, ama yine de kaygılı görünüyordu. Am& iki saat önceki g:bi deftildi. TİFFANY JONES İlk Serinin 2. Kitabı MEIİH CEVDET ANDAY GARTH HER KITAPÇBDA BULUNUR Isttma odnsi: CA6DAS TATINIJUU Coftıloftl* RonctH Sokrt U 39