25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHTJRÎYET 27 Eyliil 1974 ylardan eylül oMuğunu büdiğim içln ml, yoksa doğa gerçekten kışa hazırlık dönenvjne gırdiginden rrndir, bunca sıcafclara karşın, havada, ağaçlarda, rüzgârda, fcımi saatlerın renklerinde şimdiden bünin düşündürüctilügü, telâşsızhgı ile güzü gdrür (ribi oluyomm. Ahmet Haşim'in en son yazdığı koşa (beyit) suydu: Bir kuş düşünür bu bahçelerde Altın tüya sonbahara uygun j a da daha eski, o unutulmaz şüri: Bir taraî bahçe bir taraf da dere Gel uzan sevgüim beniırüe ye/e Suyu yakufa dönciüren bu hazan Bizi gaıkeyliyor düşüncelere Belki b:z de içinde olmak Uzere bliturı dofa, canhsı cansızı ile değişiyoruzdur bugünlerde, k'in bılir: Ama ona. o değısıkkğe dogaya dışardan bak:yor sanısı içindeyiz. Kisinm doğaya dışarcîan baktığmı. bakab:ldığinı sanması, kendıni Tannya benzetmesinden olsa gerektir. Tanrı da dünyayı yaratnuş, sonra ona balc mış, begenmis ya... Tanrı ile doğayı yaratan ve yaratilan diye bölümlemek. bir hıristıyan azizinin buluşudur; yoksa öteki büyük Asya din lerir.de, bir takım eskı felsefi inançlaıda tasavvufta Tanrı ile evrenin bir olüugunu söyli yen anlayış daha geniş; saygın olması da bunciandır dıypceğim. Çünkü konuşma anlamaya, ania'maya ydneliiîtir; susma ise do£s ile bir oirna amacını giid?r. Güzlerde SUSUD düşür.me rriz, belki de dogaya çok yaklaşmarnızdandır. Evren gerçekte bü>"ük. korkunç, tüyler ürpertici bir sessizlik içindedır, onu anlamak istiyen. anlamak değil de onunla bıı olmik, böylece or.un gizine ermek istıyen «ıısmalı. Buda bu kanıda ıdi. Bızde ve başka topluıuklarda, susmayı ker.dilerme ilke edınmiş mezheplerin buhmması da bundandır. A ANLAMADAN SEVME Melih Cevdet ANDAY mek tizer« imij. Keden derseniz, konuşmayı hiç gerektirmeyen matematik, bütürı bilpileri sanyormuş; oyle ki. eskiden olduğu gıbı, bıiımsel buluşlan betimlemek, sözle anlatmak olanağı ortsdan kalkıyormuş. gıderek (ben bu sözcüğü «hatta» anlarmna kullanıyorurr) dile çevrildikçe modern bilimlerin en yenı buluşf lan 5 an:;ş kanılar uyandıracak biçimlere gıriyormuş. Ancak matemstiksel diıde anlatılabilen gerçekîermiş bunlar. söze döküldü mü bambaşka bir şey. gerçek dışı oluyorlarmış. Bir arkadaşımın oğlu geçen yıl Paris Üniversitesinde iktisat ögrenimine naşlBrnıştı. bu yıl b.rakrr.ış, «Matematiğim dfrsleri ızlemeye yetmiyor» demiş anasına babasma. Eskı bir filozol, «Tanrı matematîktir» ya da. «Tanrı mate matik biliyor» demişti. Anlaşılan e^Tenin o korkunç sessizliği, gerçekte dıle yer vermeyen matemaiiğin sessizliğmden başka bir şey değılmiş. Bütün ozanlann, güz dendi mı nedense çok düşküniük gösterdikîeri kırmızı rengin (hazan yaprafının rengi) en iyl anlatılışlarından biri de Baki'dedir. Her yâneden ayağma altun akıp Relür Eşçari bağ himmet umar cjybardan Sürin dilini matematiğe çeı.'irmenin olasılı !h bulunmadLgına göre, bilimden nasibi kalmMnış bizlere gene de bir alan, sanat, şiir alanı düştiyor demektır. Dahası. konuşma da ortadan kalkacak degildır. Dogrusu konuşmanın güzelliğine toz kondurmak istemem. Gerçekte bütün bilimler öyles! bir mBtematlk çp«sfTİi»e kapansalar da, biz genp dereden tepeden konuşur, gönül eğieriz elbet. Söz dili bilimleri kapsam&kta güçsuz kalıyor diye agrımızı dikecek değiiiz ya... Bu yaştan sonra matematik öğrenıp susacagıma, biltme boş verip konuşurum, daha ıyi. Hem böyle yapınca. k.onuşma diline yalmzca saçmalar, saçmalıklar kalacafı içın, söyleçi bakarsınız daha da güzeıleşir, o sözüm ona cıddiyetten annır çünkü. Matema'ik. diyelim. 5^1dI^la^n hızını ölçüp susmakta ıken, bîz yıldızların altmda se^tden. yaşamın îad:ndan söz edip türkü söylerız. tnsan ların konuçmaya başlamadan önce türkü söyledıklen unutmayahm ki, bir dü varsayımıdır. «Önce türkü vardı.» İki Susma Ancak mıstik susma ile tnatematiksel susma r bir çızgide birleşiyor gibidir: İkisi de doğa> a konuşmadan varıyorlar, yc da varma çabasındalar çünkü. Burada «konuşma» derken, elbette «anlatma»yı söylemek istiyorum. «Anlatma» ise ıster ıstemez bizi canlam» konusuna getirecektir. Yazımın başındaki «güz» lâfına dö nerek düşünürsek. nedır dersiniz «güz^ün anlamı? Alain, «Anlaşılmsdan kabui edilmesi gereken şeyler de vardır» diyor bir yazısında. Var olanı sevmeyi öğütlüyor bize, zorunlrğu azıcık anlayan insanın evrenden hesan sorma İki Dil Lâf lâfı aeıyor: krmu«mayı, dprnek W anlamavı. anlatmayı ta dınden başlayarak i Kutsal Kı'ap •önce söz vardı» dıye başladığma göre> ilke edinrmş olan Barı. bir îngilız düşünürünün, George Steiner'in dediğine göre, «soz»den dön geri edıp susma dönemine gir yacağını anlatıyor. cVar olan seyl sevmek döşer bize. Ama var olan her şey sevilmeye layik midir? Elbette değüdir. Dünyayı, hakkında hüküm vermeden sevmeli. Varhgın karşısında eğilmelı. Bunu söyierken. insanın kendl akhnı öldürmesi lâzımdır demek istemiyorum. Nasibimiz olan akla saygı duymamız, elünizden geldiği kadar adaleti gerçekleştirmemiz ge rekir» diyor. Ben de •giiz^il anlamadan sevmeyi yeğllyorum. Üstelik mevsimler arasmda bir aeçme yapmayı da hiç istemiyorum. Bunlar biza aralarmdan birini seçelim dıye vertlmemiştir ki... Daha tuhaîı. bu dört mevsimin yalmzca bu yer kuşağmda bulunmasıdır, sözgelışi bir Afrikah bundan habersizdir. EŞer mevsimler bize zamanın akışım sezdirmek ıçın veriİTrüsse, demek Afrika'da zaman geçmiyordur. Ne korkunç! Yok, Doşuna yormayalım katamızı. doganın hiçbir anlamı yoktur. Ya onu. onun değişmelerini anlatan. ya da anlattığını sanan şiirin, öteki sanatların bir anlamları var mı? Ama biz anlama öylesine düşKünüzdür ki. an!amı olmadıgı söylenen şeyi saçma diye niteleriz ve onun suratına bakmayı'.. Dogru mu. dur bu'.' Şiirleıe. resimlere de doğaya bakar gl bi baksak ya! Oysa öyle olmuyor ağacm anla mını anlamayan. anlamadıgına razı olan. agaç resminin aniamını araştırmaya kalkıyor. Picassoya, bir resmini göstererek, «Bu nedir, kuş mu, balık mı?» diye sormuşlar da. üstad. • Resim» diye karşılık vermiş. Şiirlen de. tıpkı veni bilimlerde olduğu gibi. anlam diline, düz dile çevirdik mi, ortada büyü diye bir şey kalmaz. Bu bakımdan ara lsrmda ne büv'ük bir benzerük var. Birl gerçekliğini, biri güzelliğini yitiriyor dile dönüş türillünce. Ne demektir bu? Yorumlanmca Do ğayı nasıl seviyorsak, şiirleri. resimleri de öy le sevmeyi öğrenmeye bakmalıyız. Yeni Dergi'nin son sayısındaki «Yoruma Karşı» adlı yazı bu konuyla ilişkilidir, öğütlenm. Sözgelişi, Bezme bir dahi dönüp gelmek d?*ilmij niyyetin Gittiğin vakt aıüadım azm1 şitabmdan senin beytini, anlama çe\1rmeden sevebilirsiniz aacak ve illâ lâ. Davul ve lokmak CHP sartını koydu: Derhal seçim!.. «Kıbns ısferinl oy» tehvfl etmek ISÜTOT CHP» diyorter bu şarta karşı çıkanlar. Çok partili demokrasilerde siyasl partiler kendilerine uygun düşen zamanda seçime gitmek isteyebüirler. Oyunun kurallan arasındadır bu tuturn; ve kınanacak bir yanı yokttır. Ortada bir Kıbns başansı varsa, ve bu başan CHP'ninse; partinin basanyı oy'a dönüştürmek istemesi doğal karsılanmalıdır. Ne var ki, bu iş samldığı veya göründügü gibi yüzeysel değüdir. CHP, iktidarsız bir iktidar rolüne zorlanıyordu MSP ortakbğında. Koalisyon Protokolunda yazılı amaçlann gerçekleştirilmesi için girişimler katı ve kalın duvarlara çar pıyor: kâğıt üzerinde kalıyordu. Bir yandan köklü ekonomik kararlar alınması olanak dışıydı; öte yandan, «demokratlk sol» bir partinin yönetiminde işçi ve aydın kesimine en agır baskıîann uysulanması söz konusuydu. îskenderun Demlr Çelik tesislerinde işçi eylemleri zulümle bastınhyordu. Istanbul fabrikalannda haksızlığa başkaldıran emekçilerin Ustüne cop ve tankla yürünüyordu. Gecekondu kesiminde yoksul halkın barınaklannı yıkma seferberligine girisümisti. Devlet Güvenlik Mahkemeleri fikir özgürlügünü sıfıra indirgeyen bir h:zla çalışıyor. gazete sayfalanm fikirlerinden ötürü 36 yıla mahkurr, edilenlerin haberleri kaolıvordu. Ceza vasalanndaki antidemokratik maddelerin işletilmesi. olağanüstü ivme kazanmıştı. îssizlik ve pahalılık artıyor, bu gidişe «dur» demek için gerekll kararlan alabilecek blr koalisyon uyumu ortada görülmüyordu. Ecevit koalisyonn gerçi genel at yasasına yönelmiş, terrnı taban fiyatlannı arttırmış. işçi ücretleri ve memur aylıklarında ç^hşanlar yararına olanaklar yaratmıştı; ama enflasyon durmadıkça artışların dar gelirli ve yoksul halk zaranna yeni yığmaklar yapması, agırlıklar bindirmesl dojfaldı. Ücret ve maaşlarla, tanm ürünlerl taban fiyatlannı yükselten «seçlm rkonomlsi» tedbirlerinln olusturduju memnunluk ve îerahlık geçiciydi. Ecevit, CHP'si bilincindeydi gidişin. Ve davulu zamanında boynundan çıkarma karannı verdi; çünkü tokmak başkasının elindeydi. Bu durum yalmz iç politikada rfejil. dış politlkada da büyük saklncalar yaratabilirdi. Çok rieğil iki yıl önce Avrupa haritasında siyahla boyalı dört ülke vardı: Portekiz, îspany», Yunar.istan, Türkiye... Aradan geçen kısa sürede Portekiz'deki dikta askeri blr darbeyle yıkıld:, komünist ve sosyalistlerin ortakhğında bir Hükümet kuruldu. tspanya'da Franko reiiminin son sünlerini haber veren sancılar yoğunlaş» tı. Yunanistan cuntası Kıbns çalkantısında boğuldu. Batl dünya^ını kapsayan demokratlaşma akımı, gerçi 1973 ekim seçimleriyle Türkiye'tfe bir aşama yapmış ve Ecevit koalisyonu dünvada iyi bir görüntü olujturmuştu ama: «demokrasiyi Batı ölçülerine före knrma» çabası koalisyon ortağı MSP ve muhalefetçe engeller.mişti. Şimdl Yunanistan, komünist partilerine de ruhsat vererek bir leçime hazırlanıyor; A'ina halkın egilimlerini yapısında tasıyan bir Hükümetle Kıbns tiavasmı savunmak karanndadır. Türkiye'de 1973 »eçimlerinrie belirea halk egilimlerini bir vana ftecek kombinezonJarın pe«ındeki tutucu partiler, CHP'nin »üni kolunu baclamaktadır. Oysa Türk halkının demokratlaşma yolundaki egılimini engellemeye çabalamak, Kıbns riavasınrfa Türk Hükümetini zayıf düşürmekle eşdeğerlidir. Tonanistan «derhal «eçim» e dünyanm karsısını çıka> cak puan toplayacaktır; Atina cuntasının yerine «demok. ratik Yunanistan» sımpesini kovmak çabasındarlır «Demokrat Ecevit»i ve «demokratik sol CHP»yı bir yana lterek kurulacak bir hükümet mı çıkaracağız bunun kar$ısına? Devlet Güvenlik Mahkemeleri. fikirlerinden ötürü 36 yıla mahkum edilen aydınlar, ve Kıbrıs't» fetıh politikası güden faşlztn paıtilerle mi ulusal davalarımızı «ıvunacağız? Derhal «eçirn. yılnız iç drSil; aynı lamand» d ı | kofullarla kaçınılmaz nitelige enşıyur. BAŞRA BİR ÇIKMAZ MI ? Oktay AKBAL Evet Hayır ürkiye çıkmazlardan kendini kurtBrmalıdır. 14 ekimde bö'31? bir güce sahip olduğunu sösterdi. Kıbrıs savaşından sonra da Ecevıt'in önderlıginde bütunleşerek hangi yönde ilerlemek istediğini belirtti. Demek ulusumuz, çıkmaılara girmek istemiyor. Atatürk Cumhurıyetinin ana ılkelerinin izlenmesinden yanadır Türk ulusıı. Bir de küçük azınlık var, daha Cumhuriyet'in ilânından beri bir köşeye sinmiş fırsat bekleyen, kimi zaman, boş bulup meydam atılımlara giriçiyor; dernekler, partiler, gazeteler, dergiler çevresinde birlesiyor. Devrimci Türkiye arada bir bunları silkeliyor. böyle geri, acayip. yanhş görüşlere yer olmadığım. böyle çıkmazlarda dolaşmanın gereksizliğini hatırlatıyor. Ama çoğulcu demokrasinin tanıdığı haklar, koşullar böyle çagdışı görüşlerin, düsünüslerin de kamuoytına sunulmasmı gerektiriyor, ya da gerektirdiği sanıhyor. Demokrasi halk yönetimi demektir, olumluya, ileriye, yararlıya dogru her eörüş, her fikir saygıdeğerdir. Tartısılır, pörüşülür, oya sunulur. Ama çagımtzın yüzlerce yıl gerisinde kalmış fosilleşmis inançlara da mı saygı. sevgi duymak gerek, onlan da ayakta tutmak, korumak mı gerek? Burası biraz su götürür. T u yazırruzda. Sosyal Sigortalar Kurumunun teşkılâtına gönderdiğı bir (tenelgeden esinlenerek, kentleşme sonucu ortaya çıkan toplum kurbanlannın sosyal güvenligine degınmek istiyoruz. Hiç kuşkusuz. her ana, dunyaya getırdığı javrusuna en şerefh. en saygın, eıı mutlu bir gelecek sağlamak diiegi :1e ömür boju çırpınır durur. Çeşnli aTa sözlenmizm. günlük dualarımızın, yakarışlarımızın temel amacı olan «mürüvvetıni görmek» dejiminin içine hangi anababanın çıkarcı emelleri gızlenmış olabilir... Oysa, bir kız evlâdına ne d?nli özen, sevgi, şefkât gösterilirse gösterilsin, ekonomisi gelişmemis ülkelerde, mutlulugun sosyal adalet ilkelerine göre joırttaşlara hakçasına dağıtılamadığı ülkelerde, kadının, insanlık ötesı bir eşya değeri olagelmıştir. Bu toplumsal yazgınm ekonomik koşullara daj'alı daha pek çok nedenleri de vardır amma, biz, nedenler üzerinde laî ebehğini açık oturumculara bırakarak, so. nuca, yine sosyal güverüilt açısından bakmakta yarar görecegiz. Soruna, kimilerinin «müstehcenlik» anlayışını ürkütmeden, insanlık onuru yönünden girmeye çalışacağız. Gerek, ayrmtisız herkese sosyal güvenlik hakkı tanımış bulunan Anayasamızın 48. maddesi, gerekse ücret karşılıgında başka satılacak bir şeyleri olmadıgı için vücutlanm sunarken bıçak, tabanca, dayak tehdidi altmda her an ölüme yaklaşan bu toplum kurbanlarının vaşam serüveni, sinema konulan ile bile olsa, demek ki zaman zaman llgill mercileri düşünceye davet edebilmektedir. Sanayileşmenin başlangıcmda kentlerde meydana gelecek seks patlamalanna karşı bir güvence süpabı görevinj yapan bu bahtsızlan, taassup ve namus felsefesi örtüsü ile görmemezlikten geimek veya bir umacı karalaması içinde sorun dışına almak, günümuz insanına yakışmayan nemelâzımcılıklardan biridir. Üstelik bu kımsesiz zavalülarm, çeşitli olanaklara sahip sendika veya baskı organizasyonlarının, ücretli, ücretsiz savunucularmm bulunmadığı, büyük bir çogunlugunun şu satirların varlığından haberi olacak kadar dahı okuryazar olmadıklan dikkate aluıırsa, konuya, bütün namuslu kişilerüı yeterince ılgı göstermesi bi r insanlık borcu olacaktır. Sosyal Güvenceden Yoksun Bir Grup B EKONOMÎSİ GELÎŞMEMİŞ ÜLKELERDE, KADININ, İNSANLIK ÖTESİ BİR «EŞYA» DEĞERÎ OLAGELMIŞTİR. GENEL KADIN DURUMUNA DÜŞMÜŞ OLANLARIN SOSYAL GÜVENLİĞÎNE İLGİSİZ KALMAMALIYIZ. Selâhattin TURLA SSK Genel Müdürlük Müsaviri Hadi gelin kendi kendimlıe utana. terleje bir çıkiş noktası bulmaya çalışalım ve açalıra 1479 sayüı BagKur Yasasının 24. kapsam maddesini: «Sosyal Sıgortalar Kanunu kap samı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmak.Mzın kendi adma ve hesabına çalışan esnaf ve sanatkârlar ile diğer bagımsız çalışanlar hakkında malullük, yaşlılık re öliim hallerinde bu kanunda yazılı şartiarla sosyal sigorta yardımları sağlanır.» Ecevit Erbakan Hükümeti yedi ayda çıkmazın dibine geldi dayandı. Daha ileri adım atacak yer yok artık! Sağduyudan yoksun, gerçek bilim kafasından uzak insanlarla ne iş yapılır, ne yol yürünür, ne de konuşulur! Geçen akşam Ecevit Ty'de bir gazeteciyp ne söyledi? çErbakan'a arjtık cevap vermiıorum.» Anlasa. dinlese, bir. yaran olsa, konusursun. tartısırsın!.. Hayır adam jftilümseyerek bakıyor sana, dînler gibi yapryor, sonra bildiğini oktıyor. Adamlannı atayarak önemli yerlere, Türk halkını yüzlerce yıl geriye iterek. Atatürk devriminin bir tekini bile. hatta Atatürk'ün kendisini bile benimsemeyerek, benimsetmeyerek. Npys» Erbakan çıkrrıazından çıktık. 14 ekimde aldıjh yanm milyon ovu bir iki ay içinde yan yarıya elinden çıkaran MSP seçim ister aralıkta, ister kasımda, ister gelecek ekimde yapılsm. bir daha Türk politika alanında bir agırlık olmayacaktır. Türk kamuoyu yargısını vermiştir. MSP iki, Uç yüz bin oydan çogıınu toplayamaz, bugünkü sandalyelerin yarısmı bile elde edemez. Bir çıkmaz bittl. Şimdl karşımızda yeni bir çıkmaz mı açılıyor? CHP • DP ortak hükümeti CHP MSP ortak hükümetinden daha mı yararlı, daha mı etkili, daha mı güçlü olacaktır? Sanmam sizlerin de böyle bir kanıda oldugunuzu. Bence Bozbeyli'nin liden bulundugu parti CHP'ye, MSP'den aşağı kalmayacak güçlükler çıkaracaktır. Tek umut, böyle bir ortakhğm kıra süreli olması. bir iki ay içinde yapılacak bir seçim tarihine kadar yaşamasıdır. DP içinde avdın, Atatürk devrimine bağli kisiler MSP'ye oranla vardır. Ama cuma îrününü hafta tatih yapmak önerisini verecek kadar çafr.mn dışında kişiler de yine bu partinin içindedir. Aynca Bozbeyli'nin «sağcı» egilimi. Erbakan"mkinden pek de üstün, pek de iç açıcı değüdir. Son günlerde yaptığı konuşmalarda kimden. neden yana olduğunu, kimlere, nelere karşı çıktığını açıkça belli etmektedir. Yen! or.aklıJc adan DP'nin Genel başkanı, CHP'ye yönelttigi leşt^ıde jöyle diyor: «Bizim CHP Ue aramızda memleket meselelerine bakış tarzımjz ve öngördüğümüz çörüm voiıan Dhkımmdan büjük farklıhklar vardır. CHP başlang:çtan berı iki sınıflı bir Türkiye düşünmüsmr Dün bu sımıiarır adı ilericı gerici ıdi. Bugün bu sınıflann adı EOICU saicıdır. Solcu'ar daima birincı sınıî vatandaş muamelesi görur. Devlet dairelerinde, özellikle Mılli fiğıtim Bakaniığında. Bu ayırırnın acı örneklerini bilivoruz.» hükümetinin ortaği olacak bir partınm >;eneı başkanı böylr konuşuyor ışte! tîolcular korunurmuş. sağcılar ezi1 lirmiş Oysa bırakın Marksn solcuları. gerçek Kemalistler bile yıllardır ezilmıştir £ği::m Bakanlığı içinde.... £n küçük konuşmaliu ı. yazılan cpolitika yapmak» sayılmıştır. Işte Makal, işte Bsykurt, ışte daha nicelen... öte jandan sağcı, aşırı sağcı öğretmenler gündelik gazetelerde bile sürekli polit;ka yapmışlardır, yapmaktadırlar. Kim korunmuş. kim birinci smıf yurttaş sayılmış. ortada! Tiirkive, Erkaban çıkmaz;naan, Bozbeyli çıkmazına gitmerr.fili, venı bir uçuruma düşmemelidir. Hemen vapılacak bir seçim çıkmazlan, uçurumları yok edecek. Türk nalkını bir düzlüge tı^aracaktır. Bunu kendıleri de bildikleri içın ne yapıp yapıp fcenel seçimlerı hiç değilse bir yıl ileri atmak çabasındaîar. Krbakan'ından Demirel'ine. Bozbeylisıne dek. hepsi ha.koyl&r'.yle lasliye edılmek korkusu ıçinde'er. Bunca perçekler. bunca olaylar Türk halkına öyle çok şey öğretti ki. ilk genel çeçimde yeni bir Türkiye'nin dogmaması Türk halkına veni bir uîuk açıtmaması olanaksız... lışanlsnn sigortah sayılmayacakları hükme bağlanmış bulunmak. tadır. Öte yandan, Borçlar Kanununun 313. maddesinde. hizmet akdi. ışçınin muayyen veya gayrimuayyen bir zamanda hizmet görmoyi ve iş sahibinin de ona bir ücret vermeyi taahhüt ettiğı bir mukavele olarak tarif edilmiş olup, bu tarif uyannca, hı?met akdinde, hizmet deruhte eden kımsenin, işverenin işyennde ve emri altında çalışmayı, işin yü^ütümünde işverenin talimatına uymayı kabul etmış bulunması ve ihmalinden dolayı işverene karşı mesuUyetınin bahis konusu olması lâzım gelmektetedir. Ayrıca, genel kadınlann durumu «Fuhuşla ve Fuhus Yüzünden Bulaşan Zührevi Hastalıklarla Mücadele Tüzüğü» ile düzenlenmış olup, bu tüzük, genel kadınlann genelev sahipleriyle aralanndaki hukukî münasebetin mahiyeti hakkında herhangi bir hükmü ihtiva etmemekte, sadece umumun sağlık ve ahlâk bakımından korunmasına matuf tedbirlerin ahnması hususunda hükümlere yer vermiş bulunmaktadır. Genel Müdürlnpümüze intikal eden vakaiardan, genelev işleten kimselerin; evlerinde çalışan ge f nel kadınlar üzerinde, bunlaruı glinünde muayeneye gönderilmeleri, evınden ayrılanlarin polise btldirılmesı. genelevlerin sağlık şartlanna uygun bir şekilde rr.uhafazası gibı tüzükle konan mükellefiyetler dışında murakabe ve talımat verme gibi herhangi b ^ yetkisinin bulunmadığı, genel kadınların belediyelerce tesbit olunan ücretleri müşterilerden doğrudan doğruya kendilerinın aldıkları ve bu ücretlerin yansinı. teamül gereğince, günlük mübrem ıhtiyaçlannı karşılayan genelev sahibine verdikleri, ayrıca tüzük hükümlerine aykın hareketlerinden dolayı Fuhuşla MUcadele Komisyonuna karşı şahsen sorumlu olduklan ve bunun dışında istedikleri evde istedikleri zaman ve sekilde çalışmakta serbest olduklan anlaşılmaktadır Bu durum karşısında, genelev kadınlanrun çalışma dunımları nazara almarak, bunlan işverene bir hizmet akdi ile bağlı telâkki etmeye ımkân bulunmamakta ve bu gibiierin kendi nam ve hesabına çalışanlar meyanında kabul edılerek, sigortalı sajilmarnalan icabetmektedir. Ancak, genelevlerde, geneler kadınlan dışmda. hizmeti, odacı ve kahvecı olarak çalışan kimselerin ıse. genelev. işleten şahsın müstahdemi buiundugu ve muayyen bir mesai saatine tâbi olarak, işverenin emir ve talima tı dairpsinde hizmet görüp, karşılıgında giinlük veya aylık olarak ücret aldıkları tesbıt edıldıgi takdırde, bahiskonusu kımselprin geneievj ısleten şahıs ile aralanndaki münasebetin hizmet aktine dayandıgı kabul edilerek, sigortalı sa^Tİmaiarı ve haklarında 506 sayılı Kanun hükümlertnin uygulanması lâzım gelmektedir.» Eh. bu da bir aşamadıriGenelevde çalışan, bedeni gücü ile müşteriye emek srzeden genel kadın değil de, h.ç olmazsa buradak; hizmetçı. odacı, kahveci kurtanlmış, her halde müs. tehcen bir işlem yaparım kaygusu ile, sayısız sosyai ve mesleki tehlikelerın hedefi olan genel kadın yukarıda okuduğunuz nedenlerle kapsam dışında bıratalmıştir. Kanunun uygiilanması bakımından kendi adma ve hesabına çalışanlar olarak nıtelendirilen bağımsız ça'.ışanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına yazıh olan gerçek kişileri ... kapsar.» denildigine ve zaten ahlak ve âdâbm afaroz ettiği ve Sigorta Genelgesinde kendi nam ve nesabına çalıştıklan belirtilen bu zavallıların, herhangi bir meslek kuruluşuna üye olmaları da... kolay olmadığına göre, bakışlarimızı saldamak için güneş gözlüklerimizı gölgede taknıaya devam etmekten başka çare kalmamıştır. ..•Her ne kadar, Fransanın kodaman yöneticilerinin zaman «aman devlet bütçesine turizm gelirleri yönünden katkıda bulunduklarından ötürü, kamuoyunda Paris genel kadınlanna açıkça tesekkür ettiklerini okumuş isek de, artık bu bahtsızların, T.C. Emeklı Sandığınca sosyal güvenliklerinin sağlanmasıru önerecek kadar da ferasetsiz degiliz.. Nedense, bazı tıkalı konularda, güldürüye yönelmek, konuyu değil de kendimizi hafife almak işimıze geldiği için, müstehcenlikten ödümüz kopa kopa, yüışık tebessümlerle biribirimize kaş göz edip, daha da müsteheen fıkralar anlatmaya devam edeceğiz işte... okul dışı kalmış ÖĞRENCİLERE BağKur açısmdan Peki şımdı ne olacaktır? Mahçup tazeler gibi, peçemizj yüzümüze kapatıp, sınirli hareketlerle yelpaze mi tıtreteceğiz, yoksa bu denli müsteheen! bir konuyu eleştirmek cüretınde bulunanlara içerleyip başımızı kuma mı gömeceğiz... > AKSAM DERSLERİ < • • • • • INOILİZCE FRANSIZCA ALMANCA MUHASEBE DAKTİLO • • • • SEKRETERLlK JUDO KARETE ve SOSYAL FAALİYETLER Her gün öğleye Kadar İNGİLİZCE DAKTİLO SPOR ve SOSYAL FAALİYETLER Kız Teknık Yüksek Öğretmen Okulu Tr n KAYITLAR DEVAM ETMEKTEDİR | VÜCEL DERSflnESİ 1 OZEL Giriş Sınavları Yürütme Komitesi Başkanlığmdan 19741975 öğretim yılı için Okulumuzun Giyim ve Çocuk GeUşimi Eğitimi bölumlerine müracaat edenler arasında giriş smavına kabul edilecek adayların, taban puanları. aday kayıt tarihleri ve adaylardan istenecek diğer belgeler asagıda saptanmıştır. BÖLÜMLER Giyim Çocuk GelişimiEğitimi TABAN P€AN KONTEN.IAN 311 Toplam (B Türü) 150 307 Toplam (B Türü) 125 SULTANAHMET Adres : ( Eski Amerikan dersanesı ) Sultanahmet Alemdar Cad No. 23 Tel; 22 17 37 gını > Reklâmcılık: 16957622 SSK ve Genel kadınlar Genel Kurullarda, Devlet Plan. larmda, parti ve Hükümet Programlannda süratle kapsammın genişletilmesı zonınlu olduğu önemle ve israrla belirtilen ve daha çok konınmayı gerektiren kişılere öncelik verilmesi amaç lanan Sosyal Sigortalar Kurumu konj>aı, kendisine intıkal eden vakaiardan ötürü ele almış ve 29 mayıs 1974 tarihinde teşkilâtına şu genelgeyi göndermiştir: «Bılindigi üzere, 506 sayılı kanunun 2. maddesinde, b:r hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç ışveren tarafından çalıştırılanların. bu kanuna göre sıgortalı sayılacakları belirtilmış, 3 madd^sinın 1. bendinin 'K> fıkrasmda da, herhangi bir işvcrene hizmet akdıyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına ça TESEKKÜR Geçirdiğim rahatsızlığm tedavisinde gösterdikîeri bilira•el ve insancıl özenden dolayı sayın: = ğ Tiirkive Radyo ve Televızyon Kurıımu Genel MüdürJüğünden 1 Anksra Televızyon Stüdyo Merkezi teçhizatı kapalı zaıfla ve teklıf alma suretiyle yurt dışından satın alınacaktır. 2 Şartnameler 500. TL. mukabilinde, mümessillik belgesinin ibrazı şartı ile G«nel Müdürlük Alım ve Ikmal Ulerı Dairesi Baskanlığından temin edüebilir 3 Teklıflerin en geç 20 Kasım. 19Î4 günü saat 14.00'e kadar «TRT Kurumu, Genel Evrak ve Arşiv Müdürlüğrü Mithatpaşa Caddesi No: 37 Ankara> adresine tesliro edılmeleri veya iadeli taahhütlü olarak posta ile gönderilmeleri gereklidir. 4 Postadaki gecıkmeler dikkate alınmaz. 5 Kurumumuz Devlet Anırma Eksilrme ve thale Kakanuna tâbi olmadığından, ihaleyi yapıp yapmamakta, kısmen veya tamamen dilediğine yapmakta serbesttir. •MHHKHKKKHK (Basın: 231747624) TESEKKÜR Annem, eşim, kızım, kızkardeşim ve yeğenimle birlikte geçirdiğim trafik kazasında yaralanmamu üzerine ilk müdahaleyi yapan Çorlu Devlet Hastanesi üperatörü Dr. Ömer Akpulat'a. her zaman olduğu gibi yakın ilgisini unutamıyacağiTTıiz Ürolog Dr. Gürbüı Barlas'a, tedavimızle bizzat meşgul olan, çok değerli ORTOPEDİ MÜTEHASSISI i Aday kayıtlarına. 25 eylül 1974 çarşamba günü başlanarak, çalışma saatleri içinde olmak üzere 28 eylül 1974 cumartesi akşamj saat 17.00'ye kadar devam edecektir. (Bu sürede aday kaydını yaptırmayan adaylar hiçbir hak iddia edemezler.) Aday kaydının yaptınlması için gerekli belgeler şunlardır: 1 Adayın Üniversitelerarası giriş sınavında (B Türü) «ağladıgı ağırlıklı puanlan gösteren belgenin aslı veya fotokopisi. 2 Kız Enstitüsü diploması veya noterlikten alınmış örneği (Diploması henüz onanmayanlann Kız Enstitüsü MüdürlükJerinden alacaklan çıkış belgesi). 3 Üniversitelerarası smav giriş karü. 4 4.5x6 cm boyutunda 2 adet fotoğraJ. 5 2.00 kuruşluk pul yapıştırılmış adresli zari ve aynca 10. TL. posta pulu. Adaylar, yukancu belirtilen belgelerle birlikte K.T.Y.Ö. Okulu Öğrenci îşleri Müdür Yardımcılığma şahsen başvurarak aday kayıtlannı vaptıracaklardır. Posta Ue kayıt yapılmayacaktır. 6 Okutumuza taban puanlann tesbit edilebilmesi İçin daha önce ilân edilen tarihler arasmda müracaatta bulunan adaylara bu ilân dışında posta ile duyurma yapılmayacaktır. GtRtŞ SINAV PROGRAM1 9.00 12.00 13.30 17.00 1 Ekim 1974 Test Sınavı 9.00 12.00 1 Ekim 1974 İç Giyim 13.30 17.00 2 Ekim 1974 Resim 9.00 12.00 2 Ekim 1974 Mülâkat 13.30 17.00 3 Ekim 1974 Mülâkat 9.00 12.00 13.30 17.00 Çocuk Gelişimi • Eğitimi 30 Eylül 1974 Mülâkat 9.00 12.00 13.30 17.00 1 Ekim 1974 Test Sınavı 9(K) 12.DC 1 Ekim 1974 Resim 13.30 17.00 N OT : 1 Giris sınavına katılacak adayların. sınav tarihlerinde, sabah saat 8.00 de okulda bulunmaları gereklidir. 2 Smav sonuçlan giriş sınavlannı kazanan adaylara posta ile bildirileccktir. (Basın: 230277625) Giyim Bölümü: 30 Eylül 1974 Dıs Giyim Prf. Dr. Nejat Harmancı I Prf. Dr. Ali Ekmekçi J Dr. Faruk Turnaoğlu I Dr. Halil Arpacıoğlu | üe Amiral Bristol Hastanesinin nâzik pcrsoneline ve unutuiması olanak dışı ilgilerı nedeniyle TÜRKIVE İS BA.VKASInın seçkin topluluğuna. vefakâr TİBAŞ Sendikasına, sevgili arkadaşlarıma. kıymetli meslekdaslarıma. aziz dnstlarım ve fedakâr yakınlarıma derin minnet ve ?ükran!arımı «unarım MUSTAFA KEMAL SAYIN (Yeni Ajans: 2294) 7621 S 1 İ s M | r I ' Eleman Alınacaktır Büjllit bir Sırketın munasebe sefvısınae c*iıştırjınaJ. üzere asağıdata şartlan hal2 elemanlar ahnacakur. Aranan $artlar: 1 Asgarı lıse mezunu oımak 2. AskeriıJue UIŞKISI ouıunmamak. 3 Azami 35 yaşında olmak. 4. Asgarl bir yıl i« tecrtibesine sahip olmajt Mt'RACAAT: Şahsen Cağaiogıu BIÇKÎ Vuidu Sokak Dr. Şevta Bey Han Kat: lî tCağalogiu Ki2 Sanat Enstltı'lsü Karşısı) Cumhuriyfet 7629 Doçent Dr. Fahri SEYHAN'a güler yüzlü personeli, temizliği ve ornek hizrnetleri ile Amiral Bristol Hastanesi personeline minnet ve teşekkürlerimı sunarım. TEKtN GCZELBETOGLÜ (Cumhurlyet: 7828)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle