26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Kıbrıs olayı ve Batı basmının değişen tutumu 15 Temmuz Pazartesi günü, Makarios yönetimine, Yunan subaylannın komutasındaki Rum Ulusal Muhafız Örgütü kuvvetleri tarafından son verilmesiyle başlayan Kıbns bunalımı, dört haftaya yakla§an süre içinde çeşitli dönemlerden geçti. Doğu Ak deniz'de NATO içl bir savaşa hatta iki bloku karşı karşıya getirecek blr çatışmaya yol açacak aşamalan geride bırakta. Dünya basuu, bu süre içinde Kıbns sorununa ya kmdan eğildi. Ânlaşmazlığın ve Türk çıkarmasmm ilk günlerinde büyük gazetelerin birinci sayfalan hep Kıbns olaylanna aynlmıştı. Birleşmiş Milletlerin ateşkes karan, Cenevre görüşmeleri ve taraf lar arasında anlaşmadan sonra, ikinci Cenevre görüş melerinin tarihinin saptanması üzerine, yabancı ba sında yavaş yavaş Kıbns olaylannın yerini, Portekiz'in Gine Bissao'nun bağımsızlığını tanıması, Ni xon ve Watergate olayı gibi haberler almaya başla dı. Ancak, Türkiye'de özellikle, önemle üzerinde du rulan konu Batı basınının Kıbns olaylannın başlan gıcmdan bugüne kadarki tutumunu aynı doğrultuda sürdünneyişi oldu. îik günler, Yunan Cnntasınm maceracı tutumu nu, onun Ada'daki kuklası Nikos Samson'u yeren Batı basını, Türk ordusunun çıkarma ve indirme hareketinin başlangıcmda da aynı doğrultuda Tür kiye'den yana olumlu yayınına devam ettL Ne var ki. Atina'da dünyaca tanınmış Karaman lis'in işbaşına getirümesi ile Batı basınının tutumu değişti. Sanki cuntanuı gitmesi ve Karamanlis'in gelmesi ile Türkiye'nin davasının haklılığı kaybolmuş, birden Ada'daki Yunan Ulusal Muhafızlan kurtken kuzu kesilmişcesine, Yunanistan'ın maceracı tutumunu kınayan yayın organlan dozunu gi derek arttırdıklan Türk aleyhtan bir kampanyaya başladılar. Batı basınının Yunanistan'ı kınayan tutumundan, Türkiye'yi hedef alan yayınına geçişini, dönem dönem, örnekleriyle birlikte inceliyelim: Dunya kamuoyunua olujmasında etkılı yayın organları olan dergiler ve gazeteler tutum değişUımekie aaeta j aııştılar... Birinci dönem 15 Temmuz darbesi: Samson, Atina ve VVashington kınanıyor İS tennnnz'da Makarios'a karşj girisflen darbe fiaerine, bütün Bstı Basını, Sovyetler Birlifiıun resmi haber ajansı TASS ve resmî yayın organı Pra'da hep birlikte, Nikos Samsona, maceracı Atina cuntasına ve bunlann ardındaki güç olan Amerika Birlesik Devletleri'ne çatmaktadırlar. Batı Baamında Türkiye'nin dnramunosn üitiyatla sö» edilmekte, Ankara'nın acele bir tnüdahaıe karanndan kaçınmaM dilefi belirtilnıektedir. Btrkaç ömekle ba dönemde Batı Ba&ınımn tntnmunn Rörelim: Ikinci dönem Batı gazeteleri barış harekâtını alkışlıyor Tfiridre çıksrma karannda haklı sorülmekte, Ecevit'in çıkarma karanndan önce her turlu ban$çı yolu denediği hatulatüroakta. Yunan Cuntası eleştirilmekte, UJusal Muhafızlann tutumo kınanırken, Türk Ordusunun çıkarraa sırasuıdaki insancıl tutnmu örülmekte, Ecevit son günlerin en önemli Idsisi olarak «österilmektfdir. Washmgton'un tutumu A.B.D. basmı tarafından da yerilmokte, gene yahancı basmın çesitli kurnlasIarm<Un örneklerle bu dboeme de birlikte frözatalnn: <Atina'nın sorumluluğu büyuktür. Makarios'a karjı bir darbe düzenleyerek kolay bir prestij harekâtını başaracağını sanan Atina rejımı, Türkiye'nin müdahale azminı de yanlıs deterlendirmiştir. Darbe sonucunda Başpiskopos ölümden kurtulunca, durum Baülı ba$kentler için büsbütün karışmıştır.» Yunanistan'daki cunta rejiminin kapanmasında en önemli etken ohl yordu. Le Monde Le Monde gazetesi, «Türkler tarafından kurtanlan..» baslıklJ makalesinde Atina'dakı askerlerin ihtiyatsızca kışkırtüklan durumu kontrol edemeyince idareyl teslim ettiklerini belirttikten sonra bzet le şunlan eklemistin «Yunanlılann demokrasiye dönüşlerini «eskl düsmanlanna» borçltı olmalan da kaderin cilvesıdir Silâh zoruvla alınan iktidar yin« ordunun baskısı sonucunda bir sivile tade edılmıştir. Bu degişikHğin senaryosu henüz bilinmemekle beraber Kuzev Yunanlstan'daM Silâhlı Kuvvetlerin önemli bir rol oynadıgı belirtilmektedir. Cunta'nm feci politikasını lonayan ve sürgündeki sagcı liden çağıran btldiri de bu kuvvetlerden gelmiştir Yunanistan'da çılgınca bir coskunlukla karşılanan Karamanlis, demokrasiyi yeniden kuracağını açüdamıştır.» Le Combat Fransa'da yayımlanan orta sol eğılimli «Le Combat'nm yorumu şöyledir: .Aüna'daki albaylar tarafından çiğnenen anlaşma ve statükoya gore, Türk mudahalesi tamamen haklıdır. Ecevit, tngiltere'nin tahhüdlerinı yerine getirmemesi üzerine Kıbrıslı Türkleri ya Yunan faşıstlerine kendi kaderlerıne terkedeck, ya da tek başına müdahale edecekti. N'ATO'ya gelince. Kıbrıs'taki soydaşlarımızın can güvenliği söz konusu NATO'nun cehennemin dibine kadar yolu var dediler. Kuşkusuz profesyonel katfl Sarnson, Turk paraşütçülerinin gökten ineceğinı düşünmemıştı. Gerçekte Ankara Hükumeti bugün Yunan yönetici lerınin kaderinı elinde tutnıaktadır » The Sunday Telegraph Londra'da çıkan haflalık The Sunday Telegraph gazetesi, Türkiyenin askeri müdahalesinin, ne kadar üzuntü verici olursa olsun. anlayışla karşılanması gerektiğını belirtmı$tır Gazeteye göre. «Atina cuntası inanılmaz derecede sersem ve sorumsuzdur. Uzun bir süre de iktidarda ka] ması imkânsızdır.» Le Monde Fransanın en dddl ve liberal gazetesi Le Monde"un darbey» fll&kın Uk tepkisi özetle şöyleydi: «Avrupa'da yasal bir rejün bir komplo tarafından yık.lmıstır. Komsu ülkedeki diktatörlüğün gönderdlği subaylar devlet şefı tarafmdan geri gonderilmek istenince ayaklanmışlardır. Lefkose'de bugün 7 yıl önce Atına'da olduğu gibı bilinen terör ve tutuklama sshneleri tekrarlanmaktadır. Gelişigüzel seçilen bir baskan» ıse. tirkütülmüş halkın önünde insan bakiarından sözetmek cüretmae bulunmaktadır. Bu trajik maskaralık Yunan diktatoryası tarafından s&hneye konulmuş olup. alkış tutulamaz. Kıbns'ta dernokrasınin ayaklar altına abnmasından dünyaca raemnunluk duyan kımse ycktur. Londra bu komedlde Ada'daki üslerinin gelectgini duşünürkerj Yunarustan'a silâh satmış olan Fransa ise temkiulı olmak yolunu «eçmiştir. 9'lann adına konuşan Fransız sözcüsü, Atina'vı kınamaktan kaçınmıştır. Ticarette muşteri daıma haklıdır Amerikalılara gelınce koruduklan Atina rejimı taraimdac devrilen Kıbns Cumhuriyettaı kendi kaderine terketmektedirler. D3ha az tarafsız bir Kıbns 6. Amerikan Fılosu için daha emın bir Us oUcaktır. Ankara olupbittılerin ancak güzel demeçlerdra btska bir sey Betırmedigini gorerek harekete geçme eğilırmnde jförülrrıektedir. Sovyetlere gelince. kendi çıkarlan söz Konusu olunca uluslararası ahlâk kurallarındaE tedirgin olmazken bu kez, Podgomi tarafmdan kmanan askeri darbeye karşı baskıya uğrayanlann vanındtdır. Gerçekçi politikamn başansı yeni bir şey değüdır. Ancak, Kıbns bunahmı göstermiştir ki, uzlaşmacı yöntemlerle tdşvik edilen diktatörlükler rejımlerini ihraç ederek dünya oarışım tehdjt etmektedırler. «Gerçekçiler» tarafından bu kadar alavla karsılanan «ahlâk» kurallan Batı'nın Yunanistanla ilgilı pohtikasını da etkilemi? olsaydı, bu yenı trajedi de önleraniş olabılecekü...» The New York Times «îyi haber alan kaynaklara gore, Dısişleri Bakanlığmın bütün uzman ve teknisyen kadrosu, devrik devlet başkanı Makarios'u destekleyen îngiliz politikasına eğüım gösterilmesinin Amerika için daha uygun bir hareket olacağını savunurken, Nixon ve Kissinger buna kar?ı çıkmıslardır. Amerika'nın izlediği politika, gerçekte hâlâ Aüna'daki despotları ve bu despotlaruı Kıbrıs'da kana susamış kullarını küstürmemek yönündedir. Oysa çok daha mantıki ve gerçeklere uygun bir politika izlenebilir. Son gune kadar Kıbns'taki kanlı darbeden Yunanistan'ı sorumlu tutmaktan kaçınarak garip bir politika ömeği veren Dısişleri Bakanlığı, Türkiye'nin adaya asker çıkarmasmdan sonra agız değiştirmiş, Ankaranm davranışından üzüntü duyduğuhu belirtirken, bunalınu tahrik eden Yunanistan'ı kınamamıştır. Bu politikamn neresi tutarhdır?». Le Nouvelle Observateur Haftalık Fransız dergisi Nouvelle Observateur Kıbrata Makarios'u deviren darbeyle ilgili yazısında şöyle demektedir: • 1%7'de Yunanistan'daki darbeyi yapan Papadopulos, Makarios gibi Türkıye ile açık bir savaşın Ada'daki statükoyu korumaktan daha zor olacağını bıliyordu. Oysa, Papadopulos'un yerinı alanlar bu endişeleri bir yana bırakarak içte ve uluslararası alanda karşılastıkla rı güçlükleri bu prestij harekâtıyla sılebileceklerini urndular.» Die Welt Batı Almanya'nın en büytik gazetelerinden muhafazakar Die Welt'in özel muhabiri, Magosa'dan verdiği son haberde aynen çöyU diyor: «Ateş edenler hemen her zaman Rum birliklerl oluyor. Bu bir> liklerin eskiya çetelerinden farkı yok. Magosa Rumlar tarafıadan büyük bir toplama kampına çevrildi. Resmi olinayan tahminlere göre, çarpısmalar sonucunda 10 bin kadar insan canını kaybetti. Ancak bunlann pek çoğu Rumlar tarafından kaUedilen Ttirk köylüleridir.» L'Humanite Fransız Komünist Partisinin günlük yayın organı L'HumaniWnin yorumu ise özetle şoyleydi: •Atina tarafından çıkarılan çıkmazuı çözümü için baslıca koşul Kıhrıs'ın bağımsırlıeıdır> dedikten sonra başyazısmda Kıbrıs'taki kanlı olaylardan Atina'dakı fasist cunta ile Amerikan yönetimini sorumlu tuünaktadır. Fransız Hükümetinin bu konuda egemen bir tutum izlemeyerek Amerikan politikasına ayak uydurmasmı da elefrirmektedir. Guardian Ingiltere'de yayımlanan liberal eğilimli «The Guardianraı yonımu: «1959 yılındaki Zürih Antlaşmasından alman dersler. 1974 Cenevre görti$melerinin kargasalığı arasında gözden uzak tutulmamalıdır. 1959 yılındaki Zünh Antlaşması, Kıbns sorununun uluslararası blr «komplo» oltnayıp, yerel iliskilerden doğduğunu ortaya çıkartmıçtır. Kıpruin stratejDt öneml v« güper güçleri ciâdl anlafmazlıkltr» sörüklemeSe yatkınlıgının yanı sıra. parsellenml» arsalarda ve küçük köylerde dolaşan birkaç genc veya bir tavşan. Ada'da silâhlı blr çatışmanın kolaylıkla çıkış noktası olabilmektedirjı The Observer îngiltere'de pazar günleri yayımlanan The Observer gazetesi de, Türe*nîn Kıbrıs'a asker çıkarmasının, Hakarios1ü' deviren kanlı darbeye ve kabul ed"ilir bir tapki oldufunu yalmnür. The Sunday Times tngiltere'de hafta sonlan yayımlanan liberal eğilimli «The Sunday Times»ın Türkiye'nin çıkartmasına ilişkin ilk yorum. özetle söyleydi: «Türkiye'nin Kıbrıs'a yaptığı müdahale bir ulusun kendi çıkarını ko rumak ve uluslararası anlaşma altındaki taahhütlerini yerine getirmek amacı ile gerçekleştirdiği haklı bir davranıştır. James Callaghan'm sözlerı tngiltere'nin Kıbrıs'daki sorumluluğunu idrak eden bir Dısişleri Bakanmm sozleri değildir. Calla?han'm Türkiye'ye karşı tutumu sadece olayları uzaktan izleyen endişeli bir devlet adammm davranışıdır. The Times Îngiltere'de çıkan muhafazakâr «The Timesı» gazetesinde Bülent Ecevitle ilgili olarak, özetle şu yazı yayımlandı: «Tarihte, az sayıda ulusal lider Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit kadar başanlarla dolu bütün bir hafta geçirebilme olanağını elde edebilmiştir. Başbakan Ecevit, 20 temmuz sabahı, Kıbns'a çıkarma ve indirm» emrini verdiğinde çok az kişi olayların bu yönde gelişecegini tahmin edebilmişti. Ne var ki, aradan henüz 72 saat geçmemişti ki, Türkiye Başbakanı dünya çapırda bir devlet adamı düzevine ulaşırken. Türkler de kendile rine ffüven'lecek bir ulus olduklannı bir kez daha kanıtlıyorlardı. Türkl=rin \M\er\. bir yand^n Nikos Samson'un yeni görevine son vererek. AdVîakı Türk tophımıı tpnfından daha kolay kabu' edilebilir bir Rum liderın Kıbrıs'ı ydnetmesini sağlarken, diğer taraftan Fıankfurter Allgemeine Batı Almanya'nın etkili ve muhafazakâr günlüklerinden «Frankfurter Allgemeineode «lOf Yıllık Veraset Savaşı» başlığıyla yayımlanan yorumcu Walter Gillessen'ın vazısı özetle şöyledir: Bu olaym stratejik önemi. Türklerin, kendi ?üçlerinin çok 8t«v sindeki bir takım güçlerı de seferber edebileceklerini göstermelerldir. Türklerin askeri harekâtı büyük devletlerl canevlerinden vurabilmis ve konuyu çok daha vüksek bir dtizeve çıkarmıstır. Adaya müdahale eden Türkive bu konuda uvuklavan ve Cuntanuı ENOStS'e kadar \aran ısteklenr° gözlennı vuman Washıngtoc'u ansi7in uvandırmıştır. Washıngton ışın ciddili&ini kavrar kavramaz da, Türklerin haklannı savunur bır tutum içine girmışür.» The New York Times Dünyanın en yuksek tirajlı gazetelerinden biH oıan Amerikan gazetesi, New York Tımes. darbeyi şoyle yonımluyorau«Temel gerçek, Kıbrıs Ulusal Muhafız Gucünün Atıta'dan emu alan 650 Yunan subayı tarafından, kendi nıikumetine karşı ayaklanmaya sevkedilmesıdir. Ulusal Muhafızlar, Yunan temsücısının salı günü Güvenlik Konseyınde ileri surdüğü gıbı tamamen Kıbrıs Hukumetinın yetkı ve sorumluluğu altında buluns<tydı, ne bu darbt. olacak ne de Başpiskopos Makarios'un Atina'dan subsylar'nı geri çagırmasını istemesine gerek kalacaktı. Bu gerçeğın kabul edılmesi, Yunanistan'ın yalnız kalmasına ve PM üyesı ülkelenn Yunanlı subayların gen çağrılınası ve seçimle 15 başına gelen Cumhurbaşkanı Makarios Hukümetinıiı venıden ısb*?!na donmesıni ıstemelerine yol açrmştır. » «Ülkemızın dostu olan bir devlet, Amerika'mn müttefikleınnden biri tarafından devnlmiştir. Amenka ıse, olaylara seyırci Kalmakta; ne gorevinden uzaklaştırüan Devlet Başkanının gelseegivle, ne de o başkanın yor.etimındski, seçimle başa gelraıs hükümetin Doîitık katieriyle ılgilennîektedir. Amenka'va büyuk olçiıde bağlı ikı N A T O nrüttefikı arasmda sılâhlı çatışma her an başıavabılır. Ne var icı, bizim hükumetımiz bu çaoşmayı dızgınleyebılecek güçte görünmemektedir..» Le Figaro Fransa'da yayımlanan muhafazakâr «Le Figaro.nun yorumu şöyledir: ise Uçüncü dönem Cunta gidiyor ve Batının davası bitiyor Bn dönem Cenevre görfismclerinin ilk asamasının sonlarına doğrn başlamıs, iktidara yerlesme belirtileri ?ös teren Karamanlis yönetiminin nlnslararası alandaki itibarından yararlanarak Tiirkive'nin baklı davasındaki direncini kınna girişimieri Ankara'nın kararlı tvtnmn karşısında ctkisiz kalmaktadır. Bu andan baslayarak Batı Basının tntnmnnda yavaş yavaş gelisen bir Yunan yanlılığı ve Türklere karsı çıkma egilimi belirmektedir. öncp, Karamanlis'in uluslararası alanda birinci planı almasıyia başlayan bu hareket. daha sonra Türk birüklerinin ateskese uymadıklan yolundaki haberlerle gellsmekte, nihayet Türkiye'ye Ecevit Hükümetinin hiç bir » m a n kabul etmedigj, taksim gibi niyetler ynklenmektedir. Ba dönem Batı Batunına da föz atmakta yarar var: çen ırmak >atağına atıldt ve orada kurşunlandı Onlar bana da ateş ettıler. fakat benı de vuruldu sanıp, bır kayanın arkasına bıraktılar » Frankfurter Allgemeine «Türklerin istilâsından sonra Girne'den Lefkose'ye kaçmayj başarabilen yabancı turistler ve Rumlar. Gıme'deki Kum evlennin Türkler tarafından yagma edildiğini, yakılıp vıknaıfmı Rumlann taşınabilir mallannm kamyon ve gemUere vüklenerek gaspedilOı5ini bildirmektedirler. Girne'den kaçan Rumlar ve tunstler avnca Kentin sokaklannın Türklerin öldürdüklen sivti Rumıarıa do:u oldıtgunu, bölgede bulunan Türk yetkililerinin bu maniaravı görraemeleri için yabana gazetecileri bdlgeye sokraudıkJarım acıklamışlardır. Türkler, gazetecilere gerekçe olarak da, Rumlano o bölgeda pusu kuTduklannı göstermişlerdiı..» Financial Times tngıltere'de yayınlanan ve daha çok lktlsadi ve mali konulara ağırlık veren ciddi Financial Tımes, şoyle diyordu «Konfeıansuî başlıyacağı bu hafta Türklerin ışgal ettiklerl bölgelerde genışleyıci ve yerleşici politikalan açıkça sförülmektedır. Gırne lımanının kuzey kesımi Türkiye'nin güneyinden doğrudan su ve elektrik şebekesı ile bağlantılı duruma getirilnıek ıstenmektedır. Türkler lımandan karaya doğnı uzanan şeridın mümkün olduğu kâdar uzatılmasına çalışmaktadırlar. Bu da her an çatışmalara vcı açmaktadır öğrenildığıne gore, Girne'de Türkıer yenı Wr ttırızm alanı ve sanayi kurmak ıstemektedirler..» Daily Telegraph îngiltere'de yayınlanan günlük Daily Telegraph şöyle dıyordu: «Kıbns'takı darbe, Washıngton içın şaşırtıa o.ıaanaıştır. Amerikan Dışişleri Bakanlığı. aylardan beri Atina'dakı askeri cunta hükümetinin, Ada'yı Yunanistan'a katmak ıçin bir dı>rbe Dİanladığından iıaberdardı Washington resmî makamları. Atma'yı önteden uyarma yoluna gitmedigi gibi, darbeden sonra da susmayı tercih etmıştir. Amerika'nın, NATO'nun Güneydogu kanadında strEtejık ?>nemı herkesçe bilinen Yunanistan gibi bir müttefıkle oozuşmamak ıçın elinden gelenı yapacagı kesındır..» International Herald Tribune New York Times gazetesımn Parıs'te vavınlanan Avrupa baskısı günlük «International Herald Tribune» de sovıe denilmektedır: «Türkler, Kıbns Rumlan'nın sıgmdıklan son verlerı de ele r^çirmişler, ateşkes hattının ötesine geçerek erkek, kadm çocuk tanımadan bütün Rumlan tutuklamışlar ve Rum kesimini fiilen îseal etmışlerdır.» The Sun Ingiltere'de yayınlanan günlük sansasyon eazetesi «Tbe Sun» da ıse bzetle şunlar yayınlandı: THEGUARDIAN Le Monde Le Monde, «Iştah yedikçe açılır» baslıklı ba$ yazısında şöyle söylüyor: «Türk müdahalesinin uluslararası alanda yarattıgı, hoşgörü şımdi tamamen yok olmustur. Çünku Ankara yöneticilerinin iştahı yedikçe açılmaktadır Adadaki Rum halkı tarafından kötü karşılanan Anadolu'dan gelen kuvvetler, harekâtlannı günlerce sürdürmüşler ve durumlannı ancak çözüm diplomatlarda olduğu bir dönemde, adam ve malzeme bakımından yogun bir yığınak yaparak sağlamlaştırmışlardır.» «Barış görüşmeleri sürerken Türk asken masurn Rum haîkiru öldürüyordu Bu askerler Türkiye adma Kıbns'ta ouıunoukları ıcin TürkiTe'nin hemen kendi üniformasını eiyenlere sarsı eeçmesi lâzımdır» Sonuç Batı basınının son davranışı ırkçılık anlayışının kalıntısıdır... Batı basınının, Makarios'a karşı hazırlanan darbe ve Turk çıkartmasının ilk günlerinde Türkiye lehıne olan tutumunun değışmesı nasıl açıklanabılir? Gerçekten bu yayın organlan incelendiğinde Karamanlis'in işbaşına gelmesi, Yunanistan'da demokrasiye doğru yönelen bir rejımin kurulması ve Adada Nikos Samson'un ışbaşından uzaklajması ile Türklerin derhal kuvvetlerini geri çekmeleri arzusu belirmiş, Türkiye'nin ve Ada Türklerinin euvpnlığıne hiç dıkkat edilmemiştir. Durumu anlamak püç değildir. Politik alanda Yunanistan ve Kıbns'ta Batı lçin asgarî zorunluklar karşı! andıktan sonra, NATCyu zedelevecek her davranış Batı'yı ürktıtmüş, meşru çıkarlar bir kenara itilerek, NATO' nun çıkarlan on plâna alınmış, Türkiye'nin gerçek güvence elde etmekten çok görünüşü kurtarmakla yetinoıesi istenmiştir. Aynca bu basın organlan üzermde, büyük nüfuz sahibi Yunanlı ışadamlan ve politikacüarın etkilennı de unutmamak gerekir. Onasis tipi işadamlan gerek ABD'de gerek, Fransa ve îngiltere'de büyuk nüfuza sahiptırler. Karamanlis'in klşiliği de Batı Basınının Atina'vı tutmasına yardımcı olmuştur. Tabii psikolojik ve sosyal e t kenleri de unutmamak gerelc. Batı Basını yıllardır haçlı zih niyetini sürdürmekte, üstelik bu na ekonomik icerik de kazandırrmş bulunmaktadır. 1917 devriminden sonra Sov yetler Birlıği ile ilgili yayınlar yıllar yılı olumsuz olmuş, çogu zaman yalanlarla doldurulmuştur. Sovyetler Birliği ile ilgili resımlerde insanlann çıplak ayakh ve yırtık elbiseli görünmekten kurtulması için. Moskova'mn Batı yanmda tkınci Dünya Savaşına katılmasmı beklemek gerek mıştır. Arap Israll anlaşmazlığında Arap ülkeleıi ve Füistin halkı cellât görürrUmünden kurtulup haklı davalarmı anlatabilmek ıçın yıllar yılı beklemişlerdir. Avrupalı, kendi ekonomik ve politik düzeninin tek kelimeyle emperyalizrnin kaçınümaz ürünü olan ırkçılığın kalıntılanndan tümüyle kurtulamamıştır. Bu ırkvıiiK gerçi, eski görünümü kayüetmıştır. Ancak bir davada Avrupaiı kendi ırkından saydığını kendi dıninden olanı, kendi görti şüne yakın bulunanı daima tutmuştur. Yunanistan ise, baklı ya da haksız olarak ona maledılen eski geçmişiyle Avrupa için blr düştür Bu devlet, daha kuruluşunda Avrupalılann eseridir. Üstelik Yunanistan 'ın göçe açık bir ülke oluşu, bu Yunan kökenlilenn Batı'ds etkin olmalanna yol açmaktadır. Batı basınının tutumu tabii ki, Türkiye'yi haklı dâvasından döndürecek değildir Yapılacak şey dünya kamuovunu etkileyebihnek için kendimizi ve dâvamızı daha îyi tanıtmaktır. Le Novelle Observateur larını övdükten, onun ülkeyi demokrasiye götürecek kişi olduğunu belirttikten sonra şunlan söylemekte: «Yunanlılar diplomatik alanda yenılmışler, yerle bir edilmişlerdır. Onlar artık ilk gayelerinden o kadar uzaktlrlar ki, ilk gaye Ada'nın silâhtan ve askerden annTnıs tarafsı? bir toprak parçası olmasıydı Türkler Güvenlik Konseyinin 353 sayllı kararını tanımamaktao*ırlar. Görünüse bakılırsa. kuvvptlennı canları ne zaman isterse o zaman azaltacaklardır. Yerlestıklerı üçgenden çekilmemektedirler » Le Nouvelle Observateur dergisi, yazısında Karamanlis'in çaba The Times HNAM3AJLTBVIES «Türk Kuvvetlermin giriştıkleri adam öldürme harekâtma, daha sonra Kıbrıslı Türkler de katıldılar. Albay Sabri Demirba komutasındaki komandolar Snce bes millik bır alanda ilerledüer Rastladıkları Kıbrıslı Rum sivilleri Sldürmeve baçladılar. Fakai kendisinin de itiraf ettiŞi gibi, bu eatısmada 2500 adamından elliden fazlasım kavbetti. Bu sadece bir başiangıçtı. Türk kuvvetlerine ffüvenen Kıbrıslı Türkler Rumların evlerine hücum etmeye başladılar. Yakaladıklannı öldürürken, geride kalan Rum msllannı yağma ettiler...» The Guardian hafta sonunda Türkler Ayios, Georgios, Trtmithî ve Karmi köylerini isgal etmisler ve bölgelerde vasavan kadın, çocuk ve yaslı insanları Girn« limanının batısına «lirmüşlerdir. Kıbrıs'tan kaçaniann snlattıkîanna e^r» Tıirkler hiçbîr yasa tanımamaktadırlar thtivsr bir çiftçi aynp" «11011 anlatmıstlr «Gözumün önünde komsu evin kadını, kızı, çocuklan önümüzden ge
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle