Katalog

CUMHTJRİYET 9 Ağustos 1974 Dünyada Bugün Portekiz'de askeri cunta ve komünistler "Aşırı sol,, karşısında birleştiler LtZBON Portekiz'in asker liderleri. ülkenin çözüm bekleyen sorunlan ile ilgili yoğun çalışmalar döneminin asıldığını, geçmişte olduğu gibi çahşmaları baltahyacak sorumsuz hiçbir eyleme müsaade edilmiyeceğini ve Silâhlı Kuvvetlere yapılacak saldırı ve eleştirilerin en şidcfetli şekilde cezalandınlacağmı açıklamışlardır. Gözlemcilerin ifadesine göre, başlannda Cumhurbaskanl Antonio de Spiaola bulunan Portekiz cuntası, ilk kez bu ölçüde sert bir vıyanda bulunmus ve ordu hakkında bazı «aşırı sol» çev. relerin yaymağa çalıştıklan eleştirilere bundan boyle göz yumulmayacağını kesın bir şekilde belli etmıstir. Komünistlerin de bu konuda cuntayı desteklediği bildırilmektedir. Portekiz'in asker liderleri tarafından sert bir dîlle yapılan son uyarınm doğıudan doğruya Maocu grupları hedef aldığı, geçici hükümette görev alan Porteklzli komünistlerirv de bu konuda askerlerle aynı görüşte olduğu gözlemciler tarafından bildirilmiştir. Gozlemcilere göre gelenekseî olarak Moskova'nın paralelinde olan Portekizli komünistler, ülked» jşçileri kendi kontrollerine almak için her çabayı gösteren Maocu gruplardan endişeleıv mekte ve bunların faaliyeüerinin kısıtlanmasını istemektedırler. Askeri liderler tarafından yapılan uyanda basımn gene ozgür olarak eleştirilerde bulunabileceğl açıklanmış, buna karşılık özellikle Silâhlı Kuvvetleri yıpratmak ve halkla Süâhh Kuvvetler arasındaki lyi iiışkılere gblge düşurmek amacıyla yapılacak kasıtlı yaym ve faalıyetlere karşı şiddetle karşı çıkılacağı bildirilmiştir. Sıyasi gözlemciler ise, Portekiz'in önü mıizdeki günlerde Maocu aşın sol gruplarla komünistler ve askerler arasında meydana gelecek kuvvet gösterilerine sahne olacağını bildirmişlerdir. (DIŞ HABERLER SERVİSİ) Düzenin ahlâkı ichard Nixon'ın uzun savaşı sona ermek üzere. Belki de siz bu satırlan okurken, Kixon artık başkanlık sıfatuu taşımayacak, istifasını sunmuş olacak. Boylelikle, uzun bir politika hayatı, en parlak döneminde, hüsranla sona erecek. Nixon'ın istifa mektubunu hazırladığı haberini, ajanslar t)ütün dünyaya yaydılar. Başkan'jn görevınden aynlması an sorunu. Rıchard Nıxon, son günlerde çevresindekı çemberuı gıttıkçe daraldığını, tutunacak dallannm birer bırer kırıldığını goruyordu. Artık mücadelecı nitelıği de onu kurtaramaz olmuştu. Eısenhower'in dunuriı, karşı partinin temsilcileri tarafından değıl, bızzat Cumhuriyetçiler tarafından yıkümıştır. Çünkü Demokratlar'ın oylan Senato'da Başkan'ın suçlanması içın yeterlı üçte ikı çoğunluğu sağlayamıyordu. Herşey Galbraith'm, 1973 sonbahannda öngördüğü şekilde gelışti. Partilerinin bir çıkmaz içinde bulunduğunu goren Cumhuriyetçiler'ın en sağ kanadı Başkan'ı atüması gereken bir safra gibi düsünmeye başladılar ve kendisine istifası için başvurdular. Şimdl Nixon'ın istifası ile gerek Cumhuriyetçiler, gerek A.BX». ileri gelenlerı rahat bir nefes alacaklar. Çünkü, Nixon skandalı, sözkonusu kişinin ışgal ettiği mevkii, bu rezalete adı kanşanlanu yüksek görevlerl ve sayıları dolayısıyla ulusal bir skandal niteliğini kazanrruş, Amertkan düzenin ahlâkı uzerinde kuşku bulutlannı y o ğunlaştırmıştı. Nıxon'ın istifası bu kuşku bulutlannı dağıtacak, Amerikan düzenıni ithamlardan kurtaracak mı dersiniz? Sanınz bu oldukça güçtür. Gerçi ekonomik başanlar ve zenginlik ahlâkî sorunları ikinci plana iter. Ama bugün A.BD. de sistemin casusluk, kanun dışı yollar ve rüş\ete ne denli yatkın olduğunu gormek için yeni Nixon skandalları aramaya gerek yoktur. Herbangı bir Anayasa ve siyasal bilımler kitabını açınız. Amerikan düzeninın en onemli kurumlarından bırınin Lobbying system olduğunu görursünüz. Lobbying sistem baskı gruplannın büyük kunıluşlann. ybnetimi kendi çıiarlan doğnıltusuna çekmek için kullandıkları bir yontemdır. Büyük tröstle . rin Washington'da yasama ve yürütmenin etkili kişilenne nüfuz etmek gorevini yüklenmiş mermırlan bulunmaktadır. Bunlar, temsil ettıkleri çıkarlan korumak için hertürlü çareye başvurmakta, hatta, bol bol para harcamaktadırlar. Bu resmî bir kurumdur. Lobbying konusunda A.BX>.'de çıkanlan lki kanun bu girişimleri kısıtlamış, ama ortadan kaldınnamıştır. Söz konusu iki kanun gereğince büyuk tröstler kendi hesaplanna dobby» yapan kişilerin adlannı ve her yü harcadıklan parayı açıklamak zorundadırlar. Öte yand&n, Watergate yüzünde Nixon'ın istifa etmesi A3J5.' nin herkesin herkesi dinlediği bir ülke olmasını önleyememektedir. Daha once de bu sutunlarda sozünü ettiğlmiz Lawrence Sanders'in Mafia'nın sesi ve Enis Coşkun'un gizli dinleme adlı yapıtlannda AJ3.D.'de mahkeme izni olmadan gizli dınlemenin nerelere vardığı, büyük bir açıklıkla anlatılmıştır. A.B.D. vatandaşları, bu dinlemenin genişUğiri büselerdi dehşete düşerlerdi. Herşey Nixon"ın İstifası Ue, Amerikan düzeninin ahlâkı üzerindeM kuşkulann kolayca dağüraayacagını, sistemin kolayhkla aklanamayacağını gösteriyor. Türkiye'ye hashas konusunda baskı yapan senatorlerin kendi ülkelerindeki derdin nedenlerini kendi düzenlerinde aramalan daha yerinde olur sanıyoruz. Ancak bu gerçekleri belirtirken, bazı noktalan görmezlikten gelip, yanılgıya düşmemeye de dıkkat etmek gerek. Bozuk olan Amerikan düzeninin ahlâkıdır. Yoksa Amerikan halkınm değil. Emeğiyle refahı ve zenginliği yaratmış olan bir halk, çağı geçmiş bir düzenle yönetilen toplumlarm bireyleri olsalar bile suçlanamaz. Amerikan gelenekleri bu gerçeğin kanıtıdır. Nixon ile damgalanan kârı ve kişisel çıkan, toplum çıkarlan uzerinde tuten bir düzenin çürümüşlüğüdür. R yılları arasındaki dönemde 354 uçak kaçırıldı FRANKFÜRT Federal A\manya Sıvil Pılotlar Derneğinm cCockpit» bir raporuna göre, 1968 yılından bu yıla kadar dunyada 354 uçak kaçırma olayı meydana gelmıştır. Bu olaylardan 210'u hava korsanları için başanh olmuştur. Buna karşıhk, 1930 1968 yılları arasındaki dönemde ancak 30 kadar hava korsanlığı olayına rastlanmış 1968 1974 Dış basından Ulusal Muhafızların sonu enevre'de taraflarm anlaşmaya vardoklan haberi Kıbns'a geldiği zaman Runüar büyük sevince kapümışlardı. OzeUıkle. Makanosa karşı Yunanlı subaylann etnnyle gerçekleştinlen darbede bır numaralı rolii oynamış olan Ulusal Muhafız Gucü kuvvetlen, haberi coşku ile karşilamiş ve umutlanmıslardı. Aradan çok kısa bir süre geçmiş olmasma rağmen bugun Kıbrıslı Rumlar ve Ulusal Muhafız Gücü kuvvetlen arasında derm bır karamsaruk hüküm sürmekte, basn Rum çevreleri ise her turlü umutlarını yitirmiş bulunmaktadırlar. Kıbns'taki Rumlar arasında gozlemlenen bu karamsarlığuı en büyük nedeni Ada'ya çıkmış bulunan Turk birlikleridir. Bu birlikler adeta kontrol edümesi imkânsız bir guç haline gelmişler, stratejik noktalan ve Rum köylerini teker teker ele geçirmeğe baslamışlardır. Kıbrıs'takı Türk birliklerinin bu güç göstensi, ulusal Muhafız Gücü kuvvetlerinın moral bakımından bitmelerine yetmiştir. C Sovyetler, BBC Radyosunun yayınlarına karşı sert bir suçlama kampanyası açtı LONDRA Ingiltere'de vaynnlanan «The Times» gazetesi muhabirinın Moskova'dan bildırdigine göre, Sovyet Busya'da son zamanlarda BBC Radyosunun yaymlanna karşı şiddeüi bir suçlama kampanyası açümıştır. Sovyet yetkilileri BBC Radyosunun tarafsız yayın yapmadıgını, propaganda yaymları vaparak Sovyet sosyalizmıni küçük düşurmek amacını taşıd^ını öne sünnektedirler. Sovyet yetkililerinin iddialanna göre, BBC Radyosunun Rusça yayınlan Sovyet sistemine karşı yoğun bîrriHfrmftniıkfodoludur. Dr. M. Solovlj adındaki hlr Sovyet yetkilisi BBC Radyosunun yayınlan hakkında sunlan yaznuşUr: «BBC Radyo ve Televizyonu 28 bin kişi çalıstıran bir devdır. Bu dev şimdi tüm dünyaya zehir saçmaktadır.ıt Dr. M. Soloviev"e göre, BBC' nin Sovyetler Birliğine yönelttigi propaganda yayınlan dört hedefe yönelmiş bulunmaktadır. Bunlardan birincisi komünizme karşı savaştır. Ikincisi, üçüncü dünya ulkeleri uzerinde ideolojik nüfuz sağlamaktır. Üçüncü hedef Batı dünyasının nimetleri konusunda gbz kamaştmcı yayınlar yapmaktır. Ve nıhayet dördüncü hedef de, Sovyetler Birliği ile dığer sosyalist ulkeleri sistematik şekilde küçük düşürmsğe <&• hşmakür. Dr. M. Soloviev'e göre BBC bu hedefteTe ulasâbilmek 1çin yanlış haberler vermekte, asılsız iftiralarda ve haksız suçlamslsrda bulunmakta, ulusal ve dınsel duygulan isüsmar yoluna gitmektedir. <Dı» Haberler Seırisi) Hindistan karşılaştığı iktisadi güçlükler nedeniyle Sovyetlerden acil yardım istedi YENİ DELHİ Hindistan Hukumetı, ulkenın karşı karşıya bulundugu iktisadi güçlukleri yenebilmek ve bes yıllık kalkuıma planının uygulanmasını sağlayabilmek için âcil kredi ihtiyacı ıçinde bulunduğunu Sovyetler Birliği Hükümetine blldirmi; ve Sovyetlerden yardım lstemiştir. Hintli yetkttiler, kaynakların kısıtlıhğı yuzunden beş yıllık kalkınma planının ujgulanabilme şansının zayıf olduğunu, gereklı d"ış kaynaklar sağlanamadığı takdirde Hindistan'ın iktisadi çoküntuye uğrayacağını açıklamışlardır. (DIŞ HABERLER SERVtSl) OPEC malî uzmanlarının az gelişmiş ülkelerle ilgili son toplantısı sona erdi VİYANA Petrol ihraç eden ülke.er (OFEC) orgütu mâ'ı uzmaniarırun, artan petrol fıyvjarı;.:> b<!rş, kcymak ıçın Kalkınmakta o!ar. üıkelere yapılacak jardımı goruşmek amacı Ue düzenirdıkleri ve uç gun süren toplantı sona ermıştlr. bir OPEC sozcusü, uzmanlaruı ka'ku.makta olan ülkeler ıçın kurulan özel fonun nasıl kullanılaeağı konusunu gdrüştuklsrını j ve konu ılc ilgili olarak OPECo U>H ülkelerin petrol bakanlanna ıtıpcr vereceklerinı söylemiştir. ı OPEC ozel fonu, artan petrol | fiyaılannın kalkınmakta olan ulkejenrı tıcaret dengelerlne yapacağı ctkilen hafifletmek için bu yılın başınoa kurulmuştur. Sozcı», toplantıya, OPEC'ln 12 üyesinıiı de ksuldığım belırtrruşnr. (THA) rtr. BAŞSAĞLIĞI Eüm bir traflk kazasında aramızdan aynlan hastanemizin çok sevilen Biyokimya Mutehassısı, lyi msan, HANIMEFENDİ Raporda belırtildığme gore, bu 354 uçak kaçırma olayında 100'e yakın msan olmuş, bir o kadar ınsan da yaralanmıştır. Bu olaylarda lb OO uçak yolcuü suıtun ha>atı da çeşıtll derecelerde tehhkeve gırmıştlr. Federal Alman orgutu, sımdıye kadar uluslararası duze\de geçerlı bır sistem hazırla:. masında guçluk çekıldığını dlK kate alara^, polısin, uçağıtı kalkmasından önce hava korsanlarını bularak, ya da kalkıştan sonra onları zararsız hale getırerek, havd korsanlığını on leyıcl şekilde hareket etmesının u\ cun olacaçı goruşündedır. Uçuş halınde bır uçakta sılâhlı eyleme geçılmesını doğru bulmayan orgut. özellikle, pılot kabinlyle. yolcu kabını arasındakı kapının sureklı kapalı tutulmasını onermektedır. (aa> S"" olarak Gime'nin Bata bölgesinde silah seslerl duyulmuş re oazı rurk birliklerinin hızla bu yönde Uerlemeğe basladıklan saptanmıştı. Turklenn yolu üzerinde dağınık bazı Dlusal Muhafız Gücü birlikleri bulunuyordu. Bunlar hiç degilse Karavas ve Lapitos kbylenn» savunabihr, burada direnebüirlerdi. Oysa beklenen olmamış ve Ulusal Muhafız Kuvvetleri zayıf bır direnişten sonra dagılarak kaçmışlardır. «Direniş göstermeyin» Türk birliklerinin bu İleri harekâtı sırasmda o bölgede bulunan bır Ingiliz gazeteci şunlan yazıyor: «Larnaka Lapıtu'da beklıyordum. Sılâh sesleri yakmdan geliyordu. Bıraz sonra ulusal Muhafız Gucü kuvvetlerine bağlı bir böluk asker Larnaka Lapıtu'ya gırdıler. Yaralılannı da beraberlerınde taşıyorlardı. Baslarındakı genç teğmer.le tarıiştık. tngıltere'de hukuk eğıtımı gordukten sonra Kıbns'a yerleşıp babasının matbaacılık ışmde çalışmaga başlamış. 3ozlerinin ıçı uykusuzluktan kıpkırmıza ıdı. «Genç teğmen daha sonra iki gündür süren çarpısmalann öykusünu anlattı ve komutanlanndan umutsuz bir dılle bahsetti. Türkler ateş açıp ılerlemeğe başladıklan zaman genel karargâha telefonla ne j'apması gerektiğini sormuş. Kendisine «Lütfen hıç bır şey vapma Hiç bır direniş göstermeyın ve tahrik etmeden geri çekılin. Ustelii: Türklerin niyetini de bilmıyoruz. Belki sadece gelip bölgeyı kontrol ettikten sonra çekılıp gideceklerdır» denmiş. Genç teğmen bu cevaba şaşırmış. Her şeye rağmen orada kalmağa karar vermis.. Bir süre sonra Türklerin yaklaşıp mevzılere yerle$me*e başladıklannı görmüş. İhtar nıteliginde bır ikı el ateş etmış. Türkler bu ateşe yoğun bır karşılık vererek ılerlemeğe ba^lamıçlar. Rum askerlerden ıkisi ölmüş. Genç teğmen yapılacak başka şey kalmadığını anlayınca adamlannı yanına alıp kaçmak zorunda kalmış. «Bız teğmenle konuşurken Rum askerler yorgunluktan yerlere çökmüşlerdı. Hupsi aşın şekilde yorgun görünüyorlardı. Genç teğmen, Tıirkleri, bu kadar kuçük bir birlıği bu kadar sert saldırı hedefı yaptıklan içın eleştirdi. Daha sonra telsizle Yunanlı subavlann bulunduğu karargahı aradı ve kendilerine topçu desteğı sağlanrnasım istedi. Yunanlı subaylar bunun ateşkesi ihlâl anlamına geleceğini, bu nedenle istenen topçu desteğinin sağlanmasına imkân olmadığıru bildirdüer. Teğmen sarannıs bır yüzle telsizm başuıdan ayrıldı. Artık yapabilecekleri hiç bir şey yoktu. Çekılme kararı aldılar ve kbyden uzaklaştılar.» •üelerine sonsuz acımuı biidirir Allah'tan rahmet düeriz. S. S. K. GÖZTEPE HASTANESt • . MEMUR ARKADAŞLARI ve eşi Y. KİM. MÜH. HİKMET EREZ'n Dr. LEMAN EREZ . Ürdün'de 23 sabaym tntuklandığı büdiriliyor BEIRLT «El Liva» adındaki Lubnan gazetesının Beyrut'takı bır Arap dıplomatik kaynağına dayanarak bıldlrdığıne gore, «Vatansever» 23 Ürdunlu subay, Zarka (Kuzey Ür dun) kentinde gızlı bır to^laııtı yaparke» tutuklanmıştır. Lubnan gazetesıne gore, Ortadoğu durumundakı son gelişmeler ve Israıl Ue Urdun arasında yapılan çok yuksek duzeyde goruşmeler Ürdün ordusu ıçinde bır hoşnutsuzluk dalga^ına yol açmıştır. Toplantıyı haber alan Silâhlı Kuvvetler Komutanı, haberalma servislerini harekete geçirerek 23 subayın toplantı hahndeyken yakalarunasını sağlamıştır. (aa) o Çözülme başladı Kıbns'ta bulunan diğer yabancı gazeteciler de Ulusal Muhafız Gücü kuvvetlennin hızla çözüldüğünü ve artık bunlardan yararlanma olanağmm kalmadığını büdiriyorlar. Aslında Muhafız Gücü kuvvetlennde bulunan ve şimdi bir an önce köylenne ve aılelerine dönmekten başka şey düşünmeyen Rumlan suçlamak haksızlık olur. Bunlar, Türk çıkartma ve indirme narekâtmın baslayıp devam ettiği ılk üç gün içinde ellerinden gelenı yapmışlardı. Baslanndaki Yunanlı subaylann emrinde kendilerinden istenenlen yapmağa çalışıyorlardı. Karşüarında öldürücü gücü dünyaca bilınen ve savaş geleneğıne sahip bir ordu bulunmasına rağmen çözülmemişlerdi. Tabii bunda Yunanistan'ın önünde sonunda yardıma geleceğıne daır beslenen inanç bir numaralı rolü oynamıştı. Ulusal Muhafız Gucü kuvvetleri Türk çıkartma ve İndirme harekâtınm üçüncü gunünden sonra çözülmeğe başladılar. Artık Yunanistan'ın yardıma gelmiyeceği anlaşümıştı. Ne yaparlarsa keadıieri.japacsk ve.Türkl»rle kendi başlanna müoadele;edeceklerdı. Bunun ahfeşılması üzerinedir ki Ulusal Muhafız Gücü kuvvetleri moral çoküntüsüne uğradL Bugun ise koşullar daha da bozulmakta, Atına'daki Karamanlis Hükümeti Ulusal Muhafız Gücü kuvvetlerını dağıtmağa hazırlanmaktadır. Bu konuda Atina'dan aluıan haberler Rumlann moralıni daha da çökertmiştir. îçlerinden bır çoğu artık çarpışmak istememekte ve bir an önce koylerine, kasabalanna dönmenin sabırsızlığı içinde bulunmaktadırlar. Idi Amin t kovduğu Asyalılan geri get/rmeye çalışıyor LONDRA Ugsnda Devlet Başkam General îdi Amin'in, iki yü önce ulkede bulunan Asyalıla rı sınırdısı etme kararma ve bunu acımasız şekilde uygulamasma rağmen. yakmda flkir değistirece ği ve bir zamanlar Uganda ekono misinm itici gücü olan Asyaklara tekrar Uganda"ya ddnme iznini vereceği güvenilir kaynaklar tarafından açıklanmıştır. lyi haber alan kaynaklann bil dirdiğine göre, General Idi Amin Asyalılardan boşalan yerlere Ugandalıları yerleştirmiş ve böylece büyük destek sağlamıştı başlangıçta. Ancak durura " " » " b kdtüleşmiş ve iş hayatının yaban cısı olan Afrikalılar, Uganda ekonomisini çöküntünün eşiğine getirmişlerdir. Uganda'dan çıkanlan Asyalüar arasında doktorların, hastabakıcıların ve öğretmenlerin de bulunması yoksul Afrika ülkesini daha da güç durumda bırakmıştır. Bu nedenle General îdi Amin kısa bir süre önce Pakistan'a bir heyet göndermiş ve doktor, öğretmen, hastabakıcılar la kontratlar yapılmasını emretmiştir. (DIŞ HABERLER SERVİSt) Libya, Sedat'm Kaddafi ile ilgili mesajını geıi çevirdi BEYRUT Libya Ihtilâl Komuta Konseyi, Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat'ın Konsey Başkanı Albay Muammer Kaddafi'nin M^ır'da çeşith" suikast hareketleri hazırladığı ve görevinden uzaklaşfcnlması gerektiği konula rını kapsayan mektubunu kabul etmeyı reddetmiş ve geri gönder Trablusgarp Radyosunun yaptı ğı açıklamaya gore Konsey uye lerı mektubu son derece «saçma» bulmuş ve yerleşmış gelenekleri bozdufunu belirtmijlerdir. Sedat, mektupta Kaddafı'yi ateşle oynamak ve Libya ve Mısır arasındaki diyaloğu sabote et meye çahşmakla suçlamıjtı. Sedat aynca Mısır'da meydana gelen bazı suikast ve komplo olay larının suçunu da Libya Haber Alma Ajanlanna yüklemiş. Libya'nın geçen ekim savajında Mısır "a gönderdiği Mirage uçaklarını geri istemesinin ise iki ülke arasındaki uçurumu derinlestire ceğini belirtmiştir. (THA) O The Observer AEROSOL ve KOZMETİK SANAYİCİLERİ Imalât çeşidimize eklemiş olduğumuz AEROSOL TENEKE KUTUSUNA l gösterilen alakaya teşekkür ederız. YEŞİLELTENEKE KUTU SANAYİİ Tel: 22 14 69 26 84 83 İST. dlâncüık: 8052) 6374 mm AKİPSİZ FİATLARIMIZDAN BAZILARI BAYAN JARSE EMPRlMELER TÜRKİYE DEMİR VE ÇELİK İŞLETMELERİ İSKENDERUN DEMÎR VE ÇELİK FABRİKALARI MÜESSESE MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN 45.000 METRE ÇELİK BORU VEYA 11.000 TON BORU BANDI SATIN ALINACAKTIR • 1 Bu işe ait şartnamemiz; a) İskenderun'da Demir Çelik Fabrikalan Ticaret Müdürlüğünden, b) Ankara'da Tunus Caddesi No: 63'de Dış tlişkiler Müdür Muavinliğimızden, bedelsız olarak temin edılebilir. 2 Teklifler 3 eylül 1974 giinü saat 14.30'a kadar îskenderun'da Müessese Müdürlüğumüze tevdi edilmiş veya vurud etmiş olacaktır. 3 Teklifler kapalı olarak tevdi edilecektır. Telgrafla yapılan ve açık olarak gonderilen teklifler dıkkate alınmayacaktır. 4 Müessese Müdürlüğümüz îhale Kanununa tabi olmayıp alımdan vazgecmekte ve siparişi dılediğme vermekte serbesttir, Ul]llllll!ilinifflllU^ (Basın: 20743) 6371 | | | | j | | M g ş s g = ş 1 ş g g = ş = || g 35. VUAL BLUZLAR 55. TERYLENE ETEKLER 75. TR. JARSE ELBlSELER 135. KOT MONTPANTALON 240. TAKIM ERKEK" P*~" e n TERYLENE GÖMLEKLER O U . KULA YÜN TERYLENE KOSTÜMLÜK BAHARİYE TERYLENE PANTALON '* > KOT MONTGOMERY TERYLENE MONTLAR YÜN EKOSE CEKETLER DİKİŞ FİATINA KULA TAKIM ELBİSE Sovyetİran tabii gaz görüşmeleri başladı TAHR.4N Iran Ue Sovyetler Birliği arasında, Iran'm Sovyetlere sattığı tabiı gazan fiyatmı yeniden tesbit etmek üzere görüşmelere başlanmıştır. Goruşmelere katılan Sovyet heyetme Dış Tıcaret Bakan Yardım cısı Nikolay Osiboy, Iran heyetme ise Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ahmed Mimarzade başkanlık etmektedır. Sovyetler Birliği, îran'dan alcu ğı tabıi gaz için 1000 ayak küp başına 30.V cent ödemekte, Iran bunun 61^3 cent'e isıemektedir. (a.a.) Ali SİRMEN Tüccardan merhum Hlmmetzade Ibrahım Ethem, merhume Zehra Dokur'un oğuilan, Husnü Himmetoğlu'nun amcazadesı, merhun.e Muhsine Dokur'la. merhume Vahide Isıldar'ırî ağabeyleri, doktor Ali Mahır ışıldar'ın kayınbiraderi, merhume Behıce Dokur'un eşi, Kâmuran Suntur'la merhum Nurettin Dokur'un babalan. Ayten Dokur, Seüm Suntur'un kayınbabalan, Muallâ Or, Ferhunde Algur, Jale Som«r, Solmaz Sencer, Esen Somer, Ayla yahin, Tülay Yükselen ile merhume Fırdevs Özyörük'ün dayılan, Timuçin, Aykut Dokur'un dedeleri, llhan, Ardahan, Kayıhan, Tülin Suntuıia Reyhan, Metin Karakaşh'lann büyukbabalan, Mehmet, Zeynep Sunturia, Ilgın, Itır Karakaslı'ların büyük dedeleri; Elim bir trafık kazası sonucunda, 78 ağustos perşembe gecesi Hakkın rahmetine kavuşmuştur Cenaze namazı (BUGÜN) 9 ağustos cuma günü, Sişli Camii şerifînden öğle namazmı müteakip (kılındıktan sonra), Kozlu'dakl aile kabristanına defnedilecektir. Allah rahmet eylesin VEFAT Hasan Fehmi DOKUR (îlancıhk: 8120/6378) (tlâncılık: Î979) 6375 (tlâncıiık: B121/twV7)