26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CtJMHTJBÎYKT 9 Agustos 19T4 izd» <H*lkçılık> dcyiminin kullanılmaya baş landıgı ddnemlerde, bu kavram üstüne yeterince açık seçik tanımlamalara girişılmejniş*ir. Sankı girişiiseydi, deyim kesenkes açıklığa kavusabılecek mıydi? Hiç sanmıyorum. Ustelık «halkçıhk» »dına yapılmak istenen işlerin baş. langıçta bir tanımdan yoksun bulunması daha da ıyi olraujtur denebilır; çünkü böylece. aranan tanımlamamn bir takmı eylemlerden, gırişimlerden, iîleıden, edimlerden çıkarılmam yolu açılmış oluyordu. Ayrıca konumuz olan kavram, her yerde h»r zîman aydınhktan yoksun bulunmuştur az çok. Başka bir deyişle. «halkçılık> sözüne, yerıne, zamanına gore başka başka anlamlar verilmıştir. lnançlı volunda sessız ama güvenlı adımlarla yuruyen «Halkevlerı Dergısı>nin son sayısı, bu konuda gerçekten yararh incelemelerle yayımlandı. Sayın Rauf Inan, «Atatürk ve Halkçılık. baslıkh yazısmda, Türkiye Buyıik Mıllet Meclismin ilk kuruluşundan beş ay sonra ve Cumhuriyet'in kurulu^ur.dan üç yıl önce, <halkçılık> deym.nin sçıklandığmı belirterek başladığı bu yaz sında, Atatürk'un ve Inönü'nun soylevlerinden parçalar alarak sözcüğun çeşitli kullanılıs yer ve zamanlarını gozler önüne serıyor. Selâmi Karaçam'ın, «Halkçılık Felsefesi ve Halkevlerı>, tlhan Tomanbay'm «Halk.. Anıl Çeçenin .Halk ve Halkçılık Kavramları» başhklı yazıları, konuyu çeşith açılardan ele almaktadır. Tiimü de yararh. düşündürücü, uysndırıcı yszılar. Şuracıkta belırteyim, bu tür yazılar bizlm düşün alanımızda eskiden beri «basmakalıp» sayılagelmiştir. Buna karşın konuyu pekyurekle ve bilgi ile yeniden işlememn gerekhliğini içtenlikle duyan o yazarları kutlamak ijterim. Küçümsenen nice konu, nice yaşamsal onera ta?ır! B Olaylar m görtişler HALK KAVRAMIÜSTÜNE Melih Cevdet ANDAY lirli V i dönemde topluca yaiayan insan kitlele>r rının butunüdür. Halk bu anlanıda. ulus kavrammdan kesin çizgilerle ayrılır. Ulus daha çok, geç mısın manevi bağlaıı Ue değerlendırilen bir kavraradır. Buna gore ulus, ortak bir tarihsel geçmıse ve ortak bir gelecek ülküsüne bağh kalarak \aşayan insaniar topluluğudur. Burada taııh ve ulku unsurları ile ulus halktan ayıılmaktadır. Halk daha çok maddı temellere dayanan bir kav ram olarak belııir ve zaman unsurlan ile mevdana gelır. Halkın var olabılmesi için tarih ve ülkü bağlarının varlığı gerekmez > Ancak yazar. halkçılığın sıstematık bir düşün ynpısına yer vermeyen, sadece toplumsal bunalım donemlerinde ortaya çıkan bir nıtelikte bulunuşuna ilişkin tanımları ile. onu temel düşünce yönünden tutarsız sayan görüşlere de yazısmda yer vererek konuya her yönü ile yaklaşmamızı sağlamış. Halk kavrammın zamammızda daha çok azgelişmis ülkelerde önem kazanması. bu ülkelerde toplumsal sınıflar henüz tam anlamı ile olujmadığı için, başka bir deyişle, sınıf çatıjması gehîemediğınden halkçıhk g6rü;ünün öne çıkması. sorunun gerçekten ilginç yönleridir. Hel» halkın. demokrasılerde oy isterken seçım sırasında gözönüne alınan, fakat yönetıme sıra gelınce dışarda bırakıhnak yolu ile çeliskıli bir degerlendırmeye uğratüması, sorunu busbutun karmajıklastırmaktadır. Sayın yazarın su düçüneesî 6"# benzerı bir yoruına çok elvenşlıdir: «Halkçılık gö ruşanün uygularması, genellikle ulusal bütunluğü sae'ayacak tek partin n bulunmasına bağll görunmektedir.» Geıek bizım yakın tarihimizdeki bir takım ola>laıın ve dui'umların anlatımı ıçın yararh sajılnrş kullanüış bıçımı ile, gerek ba;ka ülkelerde ortay» çıkışı ile halkçılık 50>cüğü. hiç kuş kusuz, yaşamını emeği ile kazanan, sömürülen, ezilen insanlardan yana bir tutumu görteriyor?a da. kavramın sının ve ni*eliği hiç de açık seçik beliılpr.ecek doğada değ;!dır. Bu bakımdan halk, haikçılık, halka dönük. halktan yana gibı deyim !erı knllanırken çok dikkatli. giderek bıraz çekm gen davranmamız gereklidir gibı geliyor bana, eğer ryice anlaşılmak istiyorsak. ortaya çık»n guçlüklerl bir blr s«yip dökrnektedir. «Sanatın halka dönük oluşu, sanat ürünuniin halk duyarlıgına Unlemesı gıbi deyimlerda halk. sınırları belirsız bir toplum kesimı olarak karşımıza çıkıyor.» HalkçılıJSın, bir yönetım biçımi, bir sıyasal tumm olarak ele almdığmda, kavram olarak behrsizhği ortaya konmuştu, burada ise belkı de daha güç bir iş, sanatın halka seslenmesı, halk için yaratılması gibi, ölçüsü bihnmeyen b:linmesi sanat gereklerme aykın düşebilecek olan ve bu yıizden de sonucu kestirilemeyen. kestirilmesl yaratıcılan garlp blr duruma düşurecek olan bir işle karşı karşıyavız. Evet, halkı ancak en genis sının içınde behrleyebiliriz, «Halk, egemen sınıflar dışında. toplumun sayıca buvuk olan bölümüdür» diyebiliriz. Ama sınıfsal çelışkı'erin daha olgunlaşmamış olduğu azgelişmış ülkelerde, o da dalgslı bir anlarn içinde yüZPP. bu kavramın nitelığı insan toplulufu, giderek kimi verde t«rihm akısı ile 'ers dOsmüs bir takım ideolojilere olanak sağlayan blr toplulujhı, daha siyasal açıdan bile belirgenlik içine girmemışker., sanat gıbı yaratıcılık gızlfri onceden saDtanamavacak bir süreç için ne voldan. hangi ölçü ile saşmaz bır vol »östericilık görevinı taşıyabilecektir9 Üstelik savın yazarın dediği gıbi «Duyarlık daha da karmaşık btr kavram»djr ve «•Genellıkle egitun ve ögretimi. ekonomik olanaklan nedeni ile, sımrlı olan bu sınıflar. fıziksel çe^releri degismedigi sürece geleneklerin en kesin koruyucu«udurlar.» Görüldüğü gıbi. siyasal alanda ilerici blr lyi riyeti yansıtmak amacj ile kuUanılagelen. fakat sınıfsal vapı açısmdan çagdas anlamda belirli bır sının saptanamayan «halkçılıkn kavramı. sanat alanına ge'ince bizı özü bakımından daha da karmaşık bır durumla karşı karşıya bırakmaktadır. Ancak bundan umutsuzluga düsmek de yersizdir. Soruniar yorumlanmah. gününe, yerin* gore önenler ortaya atılmalı. jaratıcıhğa ışık tutabilecek nitelıkte görüşler çoğaltılmaîı. Neyin, nerede, ne gıbı bir yaran olacagı onceden kestirüemez Bu bakımdan. ıki derçınm ba«Ka açılardan aynı konu üzenne efilerek bızi düşünmeye, tartısmaya itelemesi çok olumlu karsılanacak bir olaydır. Olumsuzluk şarkılan S Halk ve Ulus Anıl Çeçen. iyi bir yöntemle. deyîmi çeşitli kayr.aklara basvurarak betımlemeye çahjıyor yazısmda. Betimleme diyorum, çünkü konu, yukarda da söyledığim gıbi. kesin bir tanıma yatkın nitehkte degildır. Halk ile ulusu karfüajtınr ken sayın yazar soyle diyor. «Halk ortak sınırlarla çevrelenmiş bulunan, belirli bir yerde ve be Halka Dönük Nıtekim Kokten adlı sanat dergisindeki «özgün Bir Sanat Kuramı üzerine Düşünceler» baslıklı yazı dırlsinin beşindsınde sayın Dofan Kuban. özellikle «Halkın Duyarlıgı ve Halka Dönuk Sanat» konusunu ışlerken. bu dıkkatı ve titızlıgı hiç btr an elden bırakmıyor. Halkça aalajılan bir sanatı içtenlikle istenıesine karjın. yazar, bunun nasıl gerçekleştirılecegıne sıra geldığınde erbest Fırka kuruldugu u m a n yıl 1930'du. Balkan Sa. vaşından beri türekli iç ve dıs harplerle, isyanlarla; yanmış, yıkıîmış, tükenmiş bir ülkede, ilk kez leklz yıllık bır banş dönemi tamamlanıyordu. Çankaya'da Gazi Mustafa Kemal vardı; »avaşın, barışın, devrimin efsan* kahramamydı, Karart o verdl. . Yeni partiyl Fethl Okytr kurdu. Dünya Te TflrHyi 1929 ekonomik bunalımım yaşıyordu. Bir ömür boyu c«pheden cepheya kosmus, beli bükülmüs, jömürülmüş köylü yıgınları; geleneksel inançlara ters düsen devrimlerl» kar» sı karsıya idiler. Padişahlık ve hilftfet yıkılmıştı ama, mütegallibe zulmüyle Galata tüccarlığı devam ediyordu. Mldesi ve kesesi bos yıgınlar, çok partill rejimlerde, Snder ıınıfların pe;ıne takılırlar. 1930'lar Türkiyesind* önder, ijçi »ıfından çıkamıyacağına göre Serbest Fırka'nm nlt«llji kendîliginden belirginleşiyordu. Fethi Bey Partisini geliçtirmek için «k gezüere çıkınca yer yerinden oynadı. Serbest Fırka kurucusu tzmir'» vapurla gitmişti. Körfez yüalerce kayıkla doluydu. Yenl partinin yöneticilerl bu görünümden Crkmflslerdi. Acaba kaytktakiler niçin geliyorlardı? Olumlu mu, olumıuz muvdu niyetleri? Bir küeük duraksamadan sonra isin içyüzü anlasıldı, ortalık çınlıyordu: Yaşmsın Fethl Bey, yaçasın Serbeıt Fırka!.. Kordonbovu kum gibi insan kaynıyordu. Igne atsari yere düşmeyecektl. Binlerce kisilik halk dılgalan Fethl Beyl kucaklamaya çıkmiftı. Vt kalabalık araımdaa ıea> ler yüksellyordu: Kurtar bizi, kurtar!» 9 Eylül 1922'de Türk sövarilerlnln tzmlr'e girlşinden bu yana ancak seklz yıl geçmis, geçmemlştl. Gazi Muatafa Kemal'in Yunanlıları denize d'öktukten sonra Kordonboyunda rakı ıçtigi gün, o kariar uzak mıydı' Serbest Fırka kimi ktmden kurtaracsktı? Komprsdor mütegallibe ortaklığının egemen'ıği. en çok Ece'de voğundu. Buna rağmen ekonomik bunahmdan beli bükülmü? halk, yenl muhalefetin istekleri yönündt yeni partiyl desteklemey» hazırdı. Oto Sahiplerine Duyuru Otonuz Bulaşık Değildir DETERJANA PAYDOS r Boyanın Cilasını emen vc soldurup catlatan 3 3 Oto Cila ve Şampuanı ilı Arabanız Her zaman pırıl pırıl uzun bmürlü v» ilk günkü gibi yepyeni Not. TUrkiye icin Vilayet bayılıklcri verılecektir halaskârgazi cad 284 şişii istanbul tatefon: 40 63 80 büro 47 13 64 mağa2a4X, DTl otosanayiiticaret a.ş. Reklâmcılık: 1456 6361 60.000 ADET KOMPLE 40 AMPER PORSELEN GARDY SİGORTASI Satın Alınacaktır 1 Yukanda yazılı malzeme mektupla fiyat ve teklif isteme usulü ile ihaleye çıkarılmıs olup, şartnamede yanlı kanuni nisbetteki teminatı ihtiva eden teklif mektuplan 26.8.1974 günü saat 15.00'e k?dar Metrohan 4'üncü katta bulunan Ticaret ve Levazım Müdürlüğünt verilecektir. 2 Bu işe ait şartnameler Ticaret ve Levazım Müdürlüğunden bedelsiz alınabilır, nümune görülebilir. (Basın: 20107) 6364 •ssnramı î Sosyal Sigortalar Kurumu ! Genel Müdürlügünden Bildirilmiştir i iz Istanbuldayn. Ne de Msa sıcağın aşırısını p«k gor müyoruz. Ama bir Crfa, Mardin, Siırt, Adana, Gaıiantep. Hatay dolaylarındaki vatanda*lara soralım; ne yaparlar temmuz, ağustos aylarıtun sıcaklarında? Sonra sozu ajanslara vereiim. Bakınız, o yörelerden temmuz ayının son Iki haftastnda ne haberler iletmişler, dehset verid sı caklardan >ana.. «... Antalyada hava sıcaklığı gölgede 42 dereceyi bulmustur. îlgıliler ısının günejte 76 der«ceye kadar yüks«ldıgini »öylemiş lerdir. Hava »ıcakhğının gölgeda 42 dereceyi bulması nedemyle halk sokaklara çıkamaz olmuştur'..» Ve yine ajanslar, ülkenin başka yorelerinın ısı durumlarını da joylece özetlemektedirler: «... Guneydoğu Anadolu gölgede 40 dereceyi bulan sıcakhk altında kavrulmaktadır. Bır kova IU bulabilmek için halk km. lerce yol yürümek zorunda kalmaktadır.> «... Güneydogu Anadolu şu sıra, Arabistan'dan esen çok sıcak çöl ruzgârları nedeniyl'e'' Bu bölge• mizde bunaltıcı bır hava yaratıyor ve ısıyı yükseltiyor Gölgede ısı 46 dereceyi bulmaktadır!..» «... lzmir içi, evlerin dışındaki sîcakhk, bir hamam içi sıctklığını çoktan aştı.. 4659 derece ara sı bir çarpma var!.> «... Siirt, Urfa. Mardin illerine bağlı 11 ünite kurak mı kurak bir yaz döneminde. Çevre, kızgın bir ekmek fırını sanki'... Sıirt'te 463. Mardin ve Urfa illerınde 700 kadar yerleîim ünitesinde susuzluk çekiljnektedır. Susuzluk onemli bir sorun halıne gelnıiştir.. Topraklar kurak lıktan çatlamıştır.» TARİHTE ÖLDÜRÜCÜ SICAKLAR B 1473 1475 YILLARININ YAZLARINDA ö ZELLİKLE KUZEY AVRUPA, AKIL AL MAZ BİR SICAKLIKLA KARŞI KARŞI YA GELMİŞ, ORTA AVRUPA'DA İSE TUNA NEHRİ KURUMUŞTU Turgut ETİNGÜ ya yaniyor mu?» diye «ormakta, kılis* çanları bıteviye çalıp, halkı âyinlere çtğırmaktaydı. ürta Avrupa da, Macanstan'ı daha da etkıleyen bu anormal sıcakllklar neaennle Tuna ııeh n kupkuru olmuş, halk Budın' den Pejte'ye kayık yerıne bu kez arabalar ve atlarla geçmışlerdü. . 1556 yılında, ısı bu kez Ingıltere'de kendıni göstermiş. nehirler bıle kurumuş, lskoçya1nın kaynak sularından yere gıinler, haftalar serinlik hatta üşütucü bır ısı dusükiugiınde geçmıştı. 1879 yılı, yine oldfirücU mcaklıklann mevsımi olmustu. Avrupa'nın kuzeydoğu ülkelerınde. özeılıkk Avusturya'nln topraklarından geçen Tuna nehri kesımindekı kentkdv halkı olaganustü sıcakların birden gelı$ yle saskırıa dönmüstü. Viyua cadde ve sokaklannda çok kişiler düşup düşüp bayılmı?, çok kıçıler de delirmiştıl, gerle iSlmMİedÇKfon* 6Tm*k de, özellikle İskoçya'da gorülen olafianüsttt sıcaklık o l:er> teye varmış ki, tarlalardaki ürünün tümü yanmiîtı. Nitekim o yüın kış ayları büyük bir açlıga yol açmıştı... 1701 yılı (ki, 18. yüzyllm başıydı) Avrupa'da yaz mevsımi dehşet verici bir sıcaklık göstermlşti. Dojanın bu anormal olusutnunu, kendilerin* gör* •Tanrısal bir kızgınhk» anlamında yorumlayıp, kilise çıkarlarına £Öre sömürme fırsıtı yap mıyı bilen papaz sınıfı, bu durumdan da çok faydalınmışlardı. Haikı olaganüstü bir huzursuzluga düşuren sıcaklıktan vana, halka bunu bir «kıyamet kopıcajı» niteliglnde, bır Tanrı gazabı olarak duyurmuslardı!... Nitekim bırçok zavalh da «Kefaret ödeme» zorunluftu duyarak, birçok para ve m«lını kilisenin isbilir papazlanna kaptırmışlardı!. 1718 yılında, bu ktı tüm Avrupa ülkeleri yogun bir ısı akınına u&ramıstı. Gerek insaniar ve gerekse öbür canlılann JO!Unum güçlert sankı felce ugramıştı!. Nefes alıp verme öylesine blr rorlukla yapılır olmuşru ki, bu yüzden intihar edenler çoktu!. Üstelik vaimur lam 9 ay Avrupa'nın Uzerine bır dam la olsun düsmemışti. Çaylar, adları iinlü nehirler tüm kurumuslardı. Parıs içinde gölgeda ısı 57 dereceye çıkmıstı !.. 1652 yüîrfST'yfneTn'giftere' 1914 yı'.mda da sıtiaklar bir kez daha kendini göstermiş, Avlan, Avrupa Ulkelerinde ttlm orupa'yı cayır cayır yakar ollagtnüsru bir sıcakhkta gecmuştu. miş, aylarca yağn^ur yagmamıştı. Simdı yıl 1974. Demek 60 yıl 1774 • 1778 e kadar geçen yılsonrasında yine bunaltıcı, hatta iarı Fransız Meteoroloiı ıstasöidüriıcü sıcaklık ortalıkta kol yonları ısı ortalamasını gölgede gezmektedir. Istanbulda bu aşı3840 derecede ve «Çok sıcak» n sıcaklar çok. duyulmuyor.. Yadiye gdst*rmi$lerdir. 7imızm başında verdıgımız rakamlar, bızı araştırmamızda 1811 yılı. dünya yüzünde yaz destekler oldu. Evet. göstergemevstmlerlnın bu anormalliklelerde g*çen rakamîann ortalarınm dengeleşme.<m« yol açan ması, bu tür ol»JanUstU yogun umut vencı bir hava getirmiştı. sıcaklıkların ge nellikle 8070 yılÜstelik daha ilk tarıh cagından bu yana ınianlara çesıtli ınanç da b*r göründüğtinü bue dogruıTli^^TjmiHöWBiff3jma görünXH^^ü det ruklu yıl*e» gn^ıat»ıeöyrtröjor. Demoki^ln KılJyil 'feirden "^>lu^ıı4* ^ cı ffffll|H^Hnın Usttnnta; doga. İlk ke7, yıllar yıl'dır bunalımdan ntn kar»ı durulmaz bunaltıcı, bunalıma aktanla aktanla sinirçıldırtıcı sıcagı esmtiıindedır. len bonılan toplumj,ara bır raE böylesine dengesi* bır hahatlama da gelmistı. Yağmur v&nın, elbet ki dengesiz de bir beklenmedik zamanda yagmıs, dünyası olacak... Tarih«el olaylır, ganümüze dersler aktarmak İçin yararlıdır. Yukandaki gerçek öykü, sınıfsal |üdül»rln ulusal bilince zaman taman ağır bistıjmı gSstermektedlr. 193O'dan'1974'e bir çizgi çektfgimlz zaman avnı egilimi saptamaktavız. Bugün Bafbakan Bülent Ecevit'in askeri ve «iva«î açıdan ka?anrfı8ı baçan tarti"ima |ötürmez. Sam«on'dan Karamanlis'e, Amerika'dan tngiltere'ye kadar bir genis ke«;ımde bu gerçek kabul edilmiştlr. Ulusal onurumuza katkıda bulunan bir önder kimliğinl hakkıyla kazanmıştır Ecevlt .. Ama AP'nin Süleyman Bev kesiminde, sınıfsal kaygılar ulusal kavgılara ağır bastıgından sıbırsıl blr muhal»fet tomurcuklanmıştır. îsbirlıkçi kapitalizmin politikadakl sözcüleri, Ecevit'i yıpratma savaşımmda bayraklan hemen açmıslardır. Bize kalırsa zamansıı bir çıkı|tır bıı..: Çunkü Ecevit. iktldara geçeli henüe altı ay doldu. Bu altı ay içinde neler yspılmıştır? Tsrım Orünleri taban fi3'atları politikası üretici yararına düzenlenmiştir; maas ve ücretlerde dar ge'irlilere d'önük uyfulamalar yürütulmüstür: genel af çlkarılmıştrr; Bzgürlükten yana bir açılı» gerçeklesmiştlr; Kıbrn'a çıkilmıstır; Cenevre'de bu cıkısın bildirisi imzalsnmıştır. Butün bu yapılanların çiçeği halkın burnundayken, Ecevit'i yermeve çabalayan yazilar ve demeçler suya dü§muş zeytinyağı damlası gibi kalıyor; muhalefetln tamanlama denen taktikten habersiıllğlni gösteriyor. Evet, fiyatlar günden güne artmaktadır; ama ücretler, maaslar, gelirler de artmaktadır. Bu yarışta fiyatlar; ücret, maaş ve gelirleri bir tur takmadan muhalefeti keskinle«tırmek, hamamda şarkı söylemek gibi olur. Hele kamuovu tüm heyecanlanyla Kıbns'a dönükken içerda olumsuz yarkılar löylemek, kulakltrı tırmılamtktın ba*> ka bır ise yaramaz. Övle görünüyor ki, Süleyman Demirel labırsızdır. Bu sabırıırhğa Demirel'l iten nedenlerı küçumsemek kolay ''Sft*gîlroma;rü*l»drçırîrtii(fikça battyor. Ftthl Bey Mllt.KÜP» * tfjkiî'UFv t«4ciz yıl t ı m n rağbet gormüştür; bugünkü h*leterin**tar «ylık n b r ı yok. Geçmişin Sıcakiarı tlgilıler daha iyi bilirler ya, Meteoroloji arşivlerinde, dünya >uzeyindeki sıcakların etkeni ile meydana gelen olaylar rindrinde çok ilgmç belgeler vardır. Bunlar. gunümüze dek gelen öldürücü sıcaklıâm; ne ürkütücü ve ne de şasırtıcı olaylarına nasıl da taıv.k olmadadır. îlkin şunu belirtelim ki, genellikle 6070 yıllık birer dönemi kap&ayan bu öldürücö sıcakhğın başladığı yıllann, dondu rucu olması gereken soğuk mev Eİmleri de ıhmlı bir havaya dönüşmekte<"ir. Fakat yaz aylarının ısı dereceleri, kış aylarına oranla çok bunaltmanm da ösiünde yer yer, trajik bir hal almadadır. Î!te bazı yıllann bir dizidekı durumunun, daha doğrusu «öldürucü Sıcakların» meteoroloji arşıvlerindekı öyküsü: Milâdın 870 yılının yaz aylannd'a. Almanva'nın Vorms bölgesinde haîiran avmda m birden o kerte yükselmistir ki, tarlalarda bıçme işleriyle uğrassn cOrakeılan birden düşüp düşup ölmü«lerdlr!... 993 • 994 vıllan da Almanya'da o kerte sıcaklar vapmıstır ki, tüm göller kurumu? ve içlerindeki balıkîar da ölmüstür. Üstelik Almanva'da bir de korkunç salgm hastalık ba'lamiîtır. 1232 • 1303 yıllarında vaz sıcaklığı özellikl» orta Avrupa"da öylesine bır artış gostermıştır kı, ölen ve çıldıranların sayımı mümkün olamamıştır. BÜnu lzleyen 1303 • 1304 yıliarı bu sıcakhk daha da artış göstermiştır. Guneste 76 derece%fi bulan ısı nedeniyle «Ren> ve «Tuna» nehirleri tamamen kurumuşlardır. Kuduran köpeklerin ısırmaları sonucu çok kışıler de kudurmuşlardır. 1333 yılında, kuzey ülkelerinde gönilen çok aşırı sıcaklık yüzünden bağlar bahçeler kurumus: orman kuşları çogunlukla dufüp ölmüslrrdü. i Öğrenci Alınacaktır İ • Kurumurnuzun Ankara Sağlık Koleji I. sınıfına 1974 » 1975 ögremm yılında hemsire yetiştirilmek üzere «ınavla 50 yatüı ve burslu kus • Işto iş v«rimlnizl kat kat arttırscak { Müracaatçılarda aranılacak vastfiar: a) Ortaokuldan mezun veya Sağlık Okullannı bu öğretim yılı derece ile bıtırmıs oimak: lîselerden veya ortaokula dayalı meslek okullarından tasdikname İle aynlmıs bulunmak: veya ortaokula dayalı meslek okullarından (Sağlık Kolejleri hariç> va da lîselerden beİEelenmis durumda olmak, b) Koleiin ögretime baslsvscagı 1 ekim 1974 tarüunde 20 yaşından sün almamıs olmak. c) Evlı oimamak. d) Sağlık durumu devlet htanetinde çalışmaya elverişll olmak, Mâncaatçılardan istenen belgeler: 1 öğrenci tarafından bizzat vazılmıs dilefcce ve 2 adet resikaiık fotoğraf (dilekçesinde ayrıca mezun oldugu okulda okudugu vabancı dıl belırtılecektir.) 2 Sigortalı isei çocuklannm bu durumu tevsik eüneto üzere tlpli slgorta subelerinden alacaklan belge, 3 Kurum mensubu olanlann çocuklannın bu dunımlannı tevsik etmek üzere ılgüi Kurura subesinden alacaklan belge, Yanşma Suıavı: 1 Yansma sınavı 18 evlül 1974 çarsamba günü saat 9 00'da yapüacaktır (Sınava girecek ögTencilerın smav tarihmden bir gün önce sınava gins kartlannı Okul Müdürlugünden almalan*. 2 Sınav veri. sınava giıis Rartlannı alan Sgrencilere Kolei Müdurlüftünce bildırilecektır 3 Yansma sırmvuıa Isatılacak etrencilertn «mav glrts harcı olan 15. TL. sını beraberlermde eetirmelerl. 4 Yansma sınavına katılaraklar engec 13 eylül 1974 tarıhi aksamınB kadar Ankara SRfrlık Koleji Müdürlügün» muracaat edeceklerdır. 5 Muracaat adıesl: Sosval SıgonalaT Kurumu Anlsaı» Sağlık Koleıı MüdUrlügil Dıskapı Anlcara NOT: Kolet binası S S.K. Ankara Hastanesi bahçesı içındedır. en kuvvetli kozlarınız: BÜRO MAKİNELERİ TEKNOSAN A S 'İllncıhk: îstanbul'da Sıcak 1719da, ıcuzey ülkelennde uzadıkç8 uzayan anormal bır sıcaklık dalgası ortahği kaplamıştı. Tanhlerimızden bazılannın da yazdıklarına gore. îstanbul'da bile o 5"i!a kadar örneğme rastlanmadık korku verıcı bır sıcakhk ortalığı eleklemıştı. III. Ahmet, bunaltıcı ısı yiızünden ilk kez 3ogazıçı"nde bır yazlığa kaçar gibı gitmıstı. Kent içi tüm çarşılar ve perakende dükkânlar kapanmıs Bu durumda açlık tehlıkesınm belırmesı nedenıyie fırınlarda işçilere hamur kardınlması zorunluğu duyulmuştu'.. 1723 1754 yıllannın yaz ayGÜLTEN OZAKMAN ile HÜSEYtN KENTSÜ evlendiler. Inkara 8.8.1974 GAYRIMENKUL İSTANBUL 10'UNCU Beyoğlu, Sehitmuhtar mahallesi, Aydede re Cumhurıyet caddelennde kâın 11 pafta, 409 ada, 6 parsel sayılı 182.75 M2. sahalı gayrimenkulün 100/700 arsa paylı a ıncı kat 6 kapı. 7 bağımsız bölüm No. lu dairesi Ue 40/700 arsa pariı zemın kat 1 bağımsız bölüm No. lu dükkânın tamamı satılarak parava çevrileeektir. tmar durumu: 15 5.1973 tarih ve 2739 sayılı lmar durumundan: Bu yer 1/500 ölçeklı. 17 2.9.İ4 tasdik tarihli, G 12/1 ımar planı paftasına tabı olduğu. Gasari 356^A. tskân sahasında, dört vıllılt program dısmda, bıtışik nızam. tamamında ve çatı katı vapılamaz kaydı ile Hgabari 1 kat ve Aydede caddesi tarafı H 21.50 M. yuksekhgınde insaata musaıt olduğu anlaşılmıştır. Tetkîkat: Aydede ve Cumhuriyet caddelerinin birleşttgi köşede. Cumhurivet caddesinde 21 kapı No. lu t'ğurlu Palas ısımiı, 1 bodrum, 1 zemın, 5 normal ve 1 çatı katlı apartmhnm 1 ıncı katından ıtibaren ner ka'ı caddeye çıfcmahdır. emin kat. köşede Wolksvogen Servisi Ticaret Ltd. Ş* 'ı bulunan apartmana Cumhurivet caddesinde 2 merr sr basamakla ve ıki kanat demn konstrüksıyon camll kapı ile zer.im karo mermer kaplı antreyle girılir. 6 mermer basamakla ve 4 bölumlü ıki kanat ahşap camli rüzgarlılc ile zemın kat sahanlıgına çıkılır. Bahıs konusu 6 ıncı kat uzun müddetten beri kapalı oldugundan ayni emsaldeki 4 uncii kat 5 No. lu dair* tetkik edıltniş oldugundan ve kapıcının da beyaı.ından: Bu kapalı olan 5 lnci kat 6 kapı 7 bağımsız bolum No. lu daıreye gen;s antrevle gırihr. Zemini parke kaplı hole geçıldıgınde. ner ıki yanJarda geriye uzanan kondorlar mevcuttur Soldakı koridor üzerinde yanvana i oaa ve fcoridorun nihavetınde 1 gömme banyo bulundugU. sagdak) korıdorda ıse favans tezgâhb 1 murfak, 1 W.C. ve 1 vemek odası ile holden »eçilen büyük 1 salondan ıbaret oldugu, oda zemmlerinın ahşap. hol ve salonun parke taplı oldutu ve kirada oldugu ögrenilmıştır. In bakımlı bu eski tar? aoartmanda elektrık. su, kalorıfer asansör mevcuttur Dıfer bahıs konusu semin kat 1 bagımsız brtlüm No. lu dükkan tanu kavdında 1 '2 Kapı No lu olarak belirtilmis ise de mahallen 1 /A kapı No. ludur. Dükkan cephesı bo>iınca yejil renkte iemır stor kepenkle kapatıl SATIŞI İCRA MEMURLUÛUNDAN Dosyt No: 1973/224 maktadır. Tek karut kapı ne ve 3 hasamakia ınılereK zemını karo mozaik kaplı dükkâna «irilir Oısı mavi renkte boyalı dükkanda Oto Ziraat kiracı olanılt oulunmaktadır. Kırtneti: Bilirkışi taraftndan 100 '7(W arsa oaylı S lnci kat 6 kapı. 7 bagımsız bolum No. lu dalre tamamına 1.150.000. lira ve 40/70U arsn Daylı zemin kat 1 bajhms» bölüm No. lu dtikkân tamamına 75O.ııoo. lira Kivmet takdlr edilmtstir. İlk açık arttırmalan 23 9.1^74 pazartesı eünü saat 11 00 den 11.30'a kadar 5 ıncı kat 7 bağımsız bölüm No. lu daıre. saat 11.30'dan 12.00'ye kadar zemtn kat 1 oa*ımsız tırtiüm No. lu dükkan ts'anbul Sultanahmet'te Adıive Saravında 10. tcr« Memurlugunda vspılaraktır Arrrırma sartnnmeien herkesin srorebflmest tcin 2 9 1974 rarihlnrien Itibaren m» rmırivetımizde açı.î buluııdunılaraktır ilk açık arttırmaıarda ıckîıf edılen bedPİler muhammen kivmet lerın cn 7Vıni ve varsa rüchanh alaoaklılann bu saynmenkuller 1le temın edilmıs alacaklan mecmuunu asfnadıgı takdırde en çok arttıranlsnn taahhtltlen baki Kalmak Uzere arttırmalar on gun daha uzatılarak onuncu 3.10.1974 persemöe gunu avnı sâatlerde ve avnı verde vapılacak Ikınci arttırmalarda en çok arttıranlara ıhale edıle^elctir. Gavrimenkııller kendılerine ıhale olunan kimseler verilen mehil içinde ıhale bedellerim verme7İersfc namlanna vapılan inaleler tesholunarak 11 K.'nun 133 ünıni madfİMİ hflkm« tatblk olunur îki thale arasındaki fark ve eeçen eünlerin »' 10'dan h?sapiar,a. • cak faız ve dığet zararlar avnca hukme hacet KalmaKsızın alıcıdan tahsıl olunur tpotek sahıbı alncafclılaru dıSer ilgililenn ve lrtıfak hakkı sahiDİerınin naklsrım. (otJ ve masrafa daır olan ıddıalarnı davanagı belgelerle U eun içinde ıcra daıresınt f.ıldırmelfn ırao edpr ^ksı nalcie haklan taöu sıoıl'.ı ÜP saoıt olmadıkça satıs oedellerının pavlasmasından hanc kaiırlar T«leo edıldıgı ve ıkı«*r 1 1 ralık posta pulu eonderildıfcınde sar'nnmelprın Oırer ompjSı > (îonderilir. Arttırmalara Lştırak etmpk ıs e\enlenn muhammen kıymetlerın °« 10'u nısbetınde oev akçesı veva mıill bir bankanın temınat mektubtınıın tevdıı mecbundır Fnzla bilgi edınmek istevenlerin 1973/224 dosya No su ile memurıyetimıze müracaatları ılân olunur. (Basın: 6337/6372) î Basın: 20405 «363 Türkîve RadyoTelevizyon Kurumu Genel Müdürlüğünden Son teklif verme günü 27 Ağustoı 1974 olan hareket halinde ıken lrleyen TV Naklen Yayın taşıtımn sayısı l'den 2've çıkartılmı? olup bununla llgili Ze\ılname Ahm v« îkmıl İşlerı Daiıe Başkınlığından temin edUebilır. Basın: 20456 6362 Papaz Sıcağı. 1473 • 1475 yıllannda, özellikle kuzey Avrupa, atcıl almsz bir sıcakhkla karşı karşıya gelmisti. Herkes birbirine: cDün ULUSSEN CLrSLARARASI ENnCSTRt \fl TtCARET BANKASI A.Ş. MENSLPLARI SENDtKASl «Kartal Sok. No: 6/1 Beyoglu Istanbui» adresinde kurulmuştur. Cumhurıyet 6367
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle