27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 4 Ağustos 1974 unanlılarla aramızdaki kıta sahanhğı anlasmazlığınm en sivri dönenr.nde tzmif'de bulunuyoröum. Orada Anadolu Ajansı (AA) muhabirinin bana bu konuda sorduğu bir soruyu, aşağı yukarı şöyle cevaplandırdım: «Kıta sahanlığı kavramı, önemi yenl yeni anlaşılan ve ötrenilen bir kavramdır. Ben bu konuda uzman değilim. Bunurüa birlikte, bir hukukçu niteliğiyle ve basit bilgimle şunu söyleyebilirim ki. Ege denizindeki kiiçük adacıklan dolayısiyle, bütün bu deniz Yunanistan'ın kıta sahanlıgı çevresine giremez. Coğrafya bakımından bu adacıklar Anadolu kıtasımn bir devamıdır. Yunar.istan'ın Ege denizinde kıta sahanlığı olacak. koskoca Anadolu'nun ve doiayısiyle Tiirkiye'nin bu denizde kıta sahanlığı olmayacak! Böyle şey olmaz. Bilim, hukuk ve adalet açısmdan. Ege der.izindeki petrol ve servet kaynaklannda Türlriye'nin de hakkı vardır.» Bu demecimiz CAA1 tarafından bütün gazetelere ulaştırıldı ve birkaç büyük gazetede, bu arada Cumhuriyet'te yayımlandı. Tııtucu gazetelerde yer almadı. Aynı demeçte, Karakas konferansına yainız politikacıların değil, uzmanların ve hukukçuların da gitmesi gerektiğini bildirmiştik. O da yayınlandı. Kıbns sonınu çözüme bağlanınca sıra yeniden Ege'deki petrol anlaşmazlığına ve dolayısiyle «Kıta sahanhğına» geleceği için. önemli ulusal sorunlarla Haşhas ve Kıbns işlerinde görüldüğü gıbi çok yakmdan ılgilenen halkımıza bu konuda kısa bilgi verebilmek üzere basit bir araştırma yapmayı düşünüyordum. Mutlu bir raslantı eseri olarak, petrol konusunda uzman olan ve vaktiyle İstanbul Hukuk Fakültesinde hukuku üzerinde doktora yaptıktan sonra boş curmayıp uluslararası petrol ilişkilerini yakmdan izleyen sayın Ayhan Ünler ile. eski öğrencilerimden Bursalı sayın Sırn Köprülü'nün yanında karşılaştık. Kıbrıs'tan sonra, konuşma konusu. döndü dolaştı, petrol ve kıta sahanhğına geldi. Sayın Ayhan Ünler'e, bu konuda Cumhuriyet okurlanna bilgi verrr.ek istediğimi söyledim. Sevinçle karçıladı ve bana, uzman olmayanlan ilgilendireeek genel bilgi ve rakamlar verdi. Kendi biltliklerime bunlan ekleyerek sayın okuyuculanmı daha iyi aydmlatma olanağını bana sagladığı için kendisine teşekkür borçluyura. Y Olaylar ve görüşler Kıta Sahanlığı ve Dünya Hıfzı Veldet VELİDEDEOGLU mesi gittîkçe daha büyük bir önem ka»indı ve bu ış devletlerarası hukuk caraîıröan d;.izenlenmesi zorunlu bir konu du.uma spıdı. Birleşmıs Milletler Örgü:ü Hukuk Komisyonunda. o zamana değm bu Kon :da geıenek bıçiminde uygulannıakta oiiın Kurailarta, uygu lanması gereken kuralıirın saptanması çalısmalarına başlandı. Bu çalışmaiardan sonra, 195fi'de Cenevre'de toplanan üluslararası Daniz Hukuku Konleransında, 2s Nisan 1958 tarihli Uluslararası Kıta SahariL.ğı Sözleşmesi imzalandı. Bunun 11. maddesınde sözıeşmenin, 22 devletçe ımaalanmasından sonra vürü'lüğe gireceği şartı konulmuştu Bu sart, lh Haziran İP64'te gerçekJeşti ve Kıt'd Sahanlı?ı Sözleşmesi, o tarihten başlayarak, \ürürlüğt. g.ıd\ &ünümüz de bu sözıeşrne 40'tan fazla aevıet ve bu arada IPTl'de Yunanistan tarafından ıcabui eaUmı? bulıınmaktadır. Türkiye bü sözleçmeve lcatılmamış tır. Sözleşmede kıta sahanlığm» giıen verler şöy le tanımlanmaktadır: O Kıyıdan başlayarak 300 mrtre derinlife kadar deniz yatağı ve yeraltı serrel ve karnakla rı kıta sahanlığı kavramı içen>.ne (rirer; A Derinlik 200 melreyi a s u bfle. işletilmesi olanak içinde bulunan deniz dibi ve vrraltı «ervet kaynaklannın bulunduğu aıanlsr da tala sahanlığı kavramına girer; O Adalann yöresinde, yukarıdaJci tanımlamaya firfn alanlar da kıta sahanlığı savılır. Görüldügü gibi bu tanımlama, basta gördüğümüz jeolojik kıta sahanlığı tanırnlamasından aynlmış. derinliği 20li metreye çıkar.mştır. Ayrıca ««işletilmesi olanak içinde bulunan alanlar> gibi, sadece bilim ve teicniğin saglandığı ola naklara bağlı ve bunlaraaki üerlemeye göre değışen bir uluslararası hukuk terimi meydana konmuştur. Bitişik alanların kıta sahanlığının nasıl sap tanacağı ve birden çok iilkenia toprakları aynı kıta sahanlığma kıyı oluyorsa, durumun nasıl bir çözüme bağlanacağı, yukanki sözleşmenin 6. maddesinde şöyle sr.ptanmıştır: O Taraflar arasında daha önte yapılmıs bir kıta sahsnlığı anlaşması varsa, bosie konulard» bu anlaşma kurallan uygulanır; O Eğer böyle bir anlasma yoksa her devle tin karasulannın dış sınırlan arasında, eşit uzaklıktaki orta çizjn eeas alınır: S Eğer bunlann dışında özel bir riurum varsa, kıta sahanlığı, iljri'.i devletler arasınd» gö rüsme ve anlasna yoluyla saptanır ve bölü«üIür. Bu üç duruT.dan ilk ikisunıeka kur&llar tür lü devletler arasında doğan aruas.Tiazlıklajın çö Jeologlar bu dermleşmeyi de derecelendirmişlerdir: 133.3 metreden 1200 veya 1500 metre derinLğe kadar uzanan bölümü «kıta yokuşu», 1500'den 4'tOO metre derinliğe varan bölümü «kıta yamacı», 4H00 metre derinlikten sonraki bölümü ise «derln deniz tabanı» olarak nitelemislerdir. B:r de ikili ayınm vardır: «Kıta sınırı» ve «derin deniz tabanı». Kıta sınırı, toprağın denizle birleştiği yerden, denizin 4000 metre derinliğine kadar uzanan bölüm olup, yukanda görülen kıta sahanlığı. kıta yokuşu ve kıta yamacı bölümlerinir, hepsini içine alır. 4000 metre derinlikten sonrası ise «derin deniz tabanı» sayılmaktadır; hangi derinliğe kadar inerse insin. Hukuksal Kıta sahanlığı Teknik ilerleyince ve insanlar denizlerin orurduğu arz tabakalarının altında yatan maden ve özellikle petrol gibi dogal servet kaynaklarından yararlanmağa başlayınca (örneğin. İngilizlerin, Kuzey Denizinde petrol bulmak ve üretmek içîn oraya Urn 20 bin lon ağırlıfında çelik bir platform (çok büyük iskele) indirdiklerinı gazetelerde okumuş, ya da televızyonda görmüşsünüzdür) 5ukanda kısaca degindiğimiz Jeolojik kavramlar ekonomide ve bunun sonucu olarak devletlerarası hukukta önem kazanmağa başladı. Mefcsika Körfezinde ve Trinidat sularmda kuyular açılıp deniz altından petrol üretilmeğe başlandığı tarihlerde, yani Birinci Dünya Savaşından sonra ve İkincl Dünya Savaşı sıralannda. Jeolojik bir terim olan «l'.ıta sahanlığı» terimi henüz hukuk dilinde yer almamıştı. Bunun coğrafya ve ieoloji alanından politika. iktisat ve hukuk diline girmesi, ABD Cumhurbaşkanı Truman'ın 23 eylül 1945 tarihü bildirisiyle olmuştur. Bu bildiriye göre: • Kıta sahanlığı kıyı ülkenin topraklarmın bir devamıdır ve doğal olarak o ülkenin aynlmaz ve bütfinleyici bir parçasıdır; • Kıta sahanlığmdald denlz ve Trraltı »ervrtleri de. kıyı ülkelere ait doğal servet ve kaynakların devamı niteliğindedir; • Kıta sahanlığındaki dofal serret ve kaynaklann korunması ve işletflmesi, kıta derletinl vanı kıyı iilkeyi ilgilendirir; • Kıta devleti (kıyı ültr) kendini savunabilmek İçin de bu servet kaynaklarını pözetim altında bulundurmak zorundadır. zümtine yetmedi ve aşağıdakl olaylarda Uluslat arası Adalet Divanı'ndan isri^ari karar almaıt zorunlugu doğdu: • Almanya Hollanda Kı'aey Denizı kıta sahanlığı anlaşmazlığı üzerine Üluslararas] Ada let Divam, «Ortaçizgi»nin, ancik aaaıetlı bir cö züm getiriyorsa uygulanabileceğini belirttı. • İngiltere Norvet anlâ^rrıaziıyınaa N'or veç kıyılarma pek vakın mesafede Kuze> Denizl birden bire dik bir uçurumta derınleşt'ti tıalde. Uluslararası Adalet Divanı, ârızı olaraı> araya giren bu derin çukurun Norveç Kiıa sahanhğına sınır olamıyacağına, uçurumun ötesınde. yani İngiltere tarafmda kalan bölümünde de Noıreç'in kıta sahanlığı bulunduğuna karar verdi Üluslararas; Adalet Divanı'nca kıta sananil ğının saptanmasında dikkate <iiinacak esaslaı şöyle belirtilmiştir: A Denizaltı alanlan kıyı aevıetiD bir deva mı niteliğini taşımalı, A Kıta sahanlığının paytasuması adalet esaslarına uyfnn olmalı. A Denizaltı duğal ser\et »aynaklarının bü tfinJüğü ihlâl edilmemeUdir. • Sovyetler Bırlığı ile N'onreç arasında, özel bir durum dolayısıyla, kıt» «ahbnlıgı anla^ mazhğı çıktı. Şöyle bir duram VJTAV. İki ülke arasındaki bir küçük ada. ona daha uzak olan ülkenin egemenliği altmaa .se. aradakı Dütün deniz alanlanndan yararlanma nakxı bu aaanın sahıbi olan uzaktaki üi:;enın tı;k.'<.ıne mi verile cekn. Yani Noneç'ten vüzlerce ınıl Kuzeyde, kutup alanına giren. fakat Ncve: egeınenpoinde bulunan bir ada, bütün Bareııt Denızinin Xorveç egemenliğine geçişi sonucanu mu ioğuracaktı?. İşte bu sorun. Norveç ue bovvetler Birliği arasında Spitzbergen adaları dolayısıyle anlaşmazlık dogurdu ve »arafl»ı bu anlaşmazlığı 1974 Eylül ayı içerisinde görüsm* yoluyle çözü me beğlama kararına vardılar. Anadolu'nun yumuşak karnı vrupah sömürge yönetimleri Birinci Dünya Savaşından beri çöküntü dönemine girmişlerdir. Bu tür yöneumlere ılk yumrjgu, Mustafa Kemal. Mill! Kurtuluş Savasıyla vurmuştur. îkinci Dünya Savaşından sonra Avrupa'nm sömürge yönetımleri büsbütün çözülmüşierdir. Bu çözülüşün birinci nedenı mazlum uluslar'ın uyanması. ikinci nedeni Amerikan kapitalizminm sahlanan gücü karşısında Avnıpa'nın kuvvetini yitirmesidir. Bu ikinci nedenle. Amerika Birleşik Devletleri. Avrupalı sömüıgecilerin Asya ve Afrika'da bıraktığı boşlukları doldurmaya yönelmiştir. Vietnam'da Fransızların, Ortadoğu'da ve Hint Okyanusunda İngilizlerin yerine geçen Amerika'nın başarısıru sonuna dek sürdürecegi sövlenemez. Bugün, Basra Körfezinden Süveyş'e ve Dogu Akdeniz'e dek petrol alanını kucaklayan ABD'nin, bu bölgelerde parlak bir sçeleceği yoktur. Çünkü mazlum uluslar uyandıkça yeraltı servetlerine sahip çıkacaklardır. Bv gerçegi de Atatürk, bundan elli yıl önce apaçık dile getirmistir. Türkiye Kıbns sorununa eğilirken, bu geniş tarihsel boyut içinde olaylan değerlendirirse gerçekçı b;r açıdan yaklaşım sağlar; ama geçnıiş yirmi beş yıl içinde olduğu gibi Anglo Amerikan gorüşünün güdümünde Kıbns davasını ele alırsak. dar boğazlarda sürüklenip gideriz. Kıbns, İngilizlerin, Hindistan ve Ortadogu politifcasmda stratejik bir önem taşımaktaydı. Şimdi İngiliz Imparatoriufunun bu bölgedeki mirasçısı Amerika'dır. Kıbns. Amerika için bu bakımdan önem taşımaktadır. Basra Körfezindeki üslerinjı masrafına dayanamayan İnsilizler buralan boşaltmak, ABD de îngilizlerden boşalan yerleri doldurmak yönelişindedirler. İngilızleri" Kıbns'ta da üsleri vardır. Bu üslerin senişliği, bugün Türk Sîlâhlı Kuwetlerinin Ada'da denetlediği alandan asagr. kalmaz. Londra. her yıl bu üsler için Makarıos'a 20 miıvon dolaylannda bir para ödemekteydi. Amerikalı ünlü gazeteci Ja<k Anderson'un New York Post gazetesinde açıkladıgına göre Makarios yönetimi CIA'dan da pars almaktaydı. Makarios, CIA'ya şunlan söylemiştir: « Kıhrıstaki kolaylıklarınızı sürdürmek istiyorsamz, bunun bedelini ödemelisiniz.» Ama Makarios bu tür ilişkilerini gizlice sürdürüyordu. Çünkü kurnaz papaz, iktidarını Adadaki solcu partilerin destegiyle ayakta tutuyor: bu desîeğin doğrultusunda ENOSİS'i erteliyor; Üçüncü Dünya'nın ve sosyalist blokun oylarını kazanıyordu; Amerika Kıbns'ta açıktan üs istediği zaman bu dileğe şiddetle karşı çıkıyordu. Papaz, çok yanlı denge politikasını usta bir campaz gibi sürdürürken ipten aşağı yuvarlandı. NTe var ki Maksrios'un yerine oturtulmak istenen Amerikancı ve EN'OSİS'çi Sanıson da güncel dünya dengeEİnd» iktidarını sürdürmek olanağını bulamamıştır. Bugün Doğu Akdenizde Ingiüz üsleri devam etmekte, ama bunlann yerine Amerikan üilerini oturtacak bir eylem kıyamet yaratmaktadır. l Atatürk Türkiye'si. MilH Kurtuluş Savaşından miras kalan bilinciyle Yirminci Yüzyıl dünyasmın bu tür gerçeklerirti kolayc» kavramalıdır. Ayrıca gene Atatürk'ten miras kalan bir denge politikasında Batı . Doğu iîişkilerinin inc«liklerini hesap edebilmeliyiz. Çünkü Anadolu. Sovyetlerin yumusak kamı'dır ama; Kıbns da Anadolunun yumuşak kamıdır. VVashington'un istediği Çifte ENOSİS (yani ikl vanlı ilhak veya tak?im) ger;ekle«tiğinde Atina Kıbrıs'a yerleşecektir. Bu durumda: 1) Türkiye'yi Ege'den kusatan Yunanistan'm çemberi genijliyecek ülkemizin Akdeniz'deki Yumusak karnı altmda Atina uslenecekür. 2 Üçüncü Dünya, sosyalist blok ülkeleri ve Baö Avru> pa karşımıza çıkacaktır. 3ı Yunanistanla birlikte Amerika Kıbrıs'a yerle»ecek, Washinfton Atina • Tel Aviv mihveri tamamlanacak, tüm İslâm ülkeleri bu yüzden Türkiye'ye karsı duracaktır. 4> Çifte ENOSİS. Doğu Batı çatışmasında Türkiye'nin stratejik değeri küçülecek. Anadolu önemini yitirecek, ilk elde harcanacak bir ülke niteliği yoğunlaşacaktır. Durum böyieyken 'Taksim>i bir ulusal çözüm yolu>"mu! gibi göstermek; ya bilgisizliktendir. ya da bıle bile ladestir. A Başka Çabalar Kıta sahanlığı konusuyle ııgih olan devletlerden bir çoğu, yani denizlere lcıyı olan ü'.keler. basta belirttiğimiz 1958 sözleşmesı vc Uluslararası Adalet Divanmın fcaranarnda konulan esas larla yetinmediler özel ulusal vasalar çıiararak bu sonınu kendi açılarından düzenlfcirıe yoluna gittiler. örneğin Norveç. Danımarte Portekiz. Italya v.s. gibi devletler ulusal kıta sahanlıg' ya salan çılcardılar. Şunu da ekleyelim ki Ma;ta devleti 1957'de Birleşmis Milletler Tesküâtına bir öneri sunarak, ulkelerin kıta saoanlıkları dısinda kalan bütün petrol kaynaklarının Birleşmis Milletlere ait olmasma karar verilmesini istedl. Bu önerl birçok ülke tarafından sempati ile karşılandığı halde, büyük devletlerin işine gelmediğı için, o tarihten beri Birleşmis Milletier Komisyonunda ujTjtulmaktadır; çünkü büyük devletler. bugün karada 90 milyar toiı, den<? altında ise bunun 3 katı olarak tahmin edilen oetrol remrvin den en büyük payı kendııerı ^ımak ıstemektedirler. «Time» dergisine eöre, pün'imüzde dünya petrol üretiminin ancak yüzde 20si, doğal jfaz üretiminin de yüzde 7'si denizlerin altından elde edılmektedir. İşte dünyadaki durum, kısa çızgılerıylp. bu kadar. Kıta sahanlığı sorununaa rürkiy<?mız<n v* toplantıları sürmekte olan Karakas Konferansı nın durumunu gelecek Pazar anUtmağa çalışacağız. Jeolojik Kıta Sahanlığı Bilindiği gibi, halk dilir.de «sahar.lıkn, bir jeyin oturduğu yayvan «kaide» yayvan taban veya bir yerin uzantısı anlamına gelir. Coğrafya ve jeolojide ise, denize kıyısı olan toprak parçasının, denizin içinde yavaş yavaş (133,31 metre derinliğe kadar inen uzantısına «kıta sahanlığı» denilir. Bu 133,3 metre, 400 metrenin üçte biridir. Coğrafyacılann ve jeologlarm bu derinliği hangi ölçüye dayanarak kabul etmiş olduklannı bilmiyorum. Yalnız şurası kesin ki, cofrafya ve jeoloji açısmdan, kıta sahanlıgınm nereye kadar uzanC:ğı karasularında olduğu gibi denizin yüzeyinde belîrli bir mesafeye göre degil, 133.3 metre oerinüğe kadar uzanan denizaltı tabanının bittıgi yere göre saptanır. Görülüyor ki, coğrafya ve jeolojide, kıta sahanlığı mesafesi sabit olmayıp değişkendir. Çünkü ülkenin, kıyıdan başlayarak deniz içindeki uzantısı olan bu yayvan sahanlık, kimi zaman kısa bir mesafede bit«r ve sonra deniz birdenbire derinleşir. kimi zaman da cok uzak mesafelere değin uzandıktan sonra derinlesme başlar. Sonraki Gelişmeler Truman bildirisini izleyen yıllarda, teknolo jınin gelişmesiyle, kıta sanarüıgındaki dofcal servet kaynaklarının aranıp baıunma ve ışletü mmm TÜRK HA\A KUVVETLERİNÎ GÜÇLENDİRME VAKFI saYin halkımızın strımmımtı ım rtrtt t mtfimHnmtnînırnı frmiTnımnıninııımM rnıın! t ıı rnmiHHııı !mnı: nfm urn tm mınninıtımınnı;: ı n t n n s! 11^9 TÜRK DONANMA VAKFI j AÇIK OTURUM j ( Bağımsız ve Demokratik Eıbrıs BÜTÜN ŞUBELERİMİZ EMRİNDEDİR. hes^Dİanna yaplacak bağışlar için <£P ğ ğ ğ ğ § Konuşmacılar: Avdoşan Gezer (Tertip Komitesi Baçkanı), Yalçın Veysi (Kıbnsh öğrencil, Burhan Şahin (Sendikacı), Allsan özderair (Oğrenci). Oja Baydar (Gazeteci) Yeni Tepebaşı Gazınosu 4 agustos pazar saat 15.00 Tertip Komitesi a | Ş §§ 1 | Cumhuriyet 6248 BALO T E H İ R İ TÜRK TİCARET BANKASI ^ 16 ağustos 1974 cuına gtinü Salt Halim Pasa yahsında yapuacak balomuz Kıbns olaylan nedeni ile belirsız slire için ertelenmiştir. Dostlanmıza duyurulur. TÜRK KADINLAR BİRLİCÎ İSTANBCL Cumhuriyet 6247 Rekiâmcılık: 14â3 6231 Basınçlı kaplar, fccru sistemleri ve mekaniki teçhızatın dizayn ve mcntajında çahjmıs olmak, KONTROL MÜHENDİŞİ Kaynak Tekniği ve Kontrolu, metalurji ve çeşitli tahribath veya tahribatsız kontrol deneylerı üzerinde, tesis montajında bilfiil çahşmış olmak, Her iki pozisypn için : İyi derecede İngilizce bilen, En az 3 sene tecrübesi olan, A3kerliğini yaprnış oian, Erkck mUracaatçıların ( Cumartesl Pazar harlç) 08.0018.30 saatleri arasında görüşmak üzere TütUnçiftlik Izmlt mevkllndekl IGSAŞ latanbul Gübre Sanayii A.Ş. (İPRAŞ Raftnerl Sthası içersinde ) Personel Şubealnâ mOracaat etmelerl rica olunur. PROJE MÜHENDİŞİ MAKİNA YÜKSEK MÜHENDİS VEYA MUHENDİSLERİ ARAMAKTADIR Ergani Bakır İşletmesî B Müessesesi Müdürlüğünden MADEN? 1 Mües.«esemiz ihtiyacı bulunan 30.000 kilo sığır, fcoyun ve erkeK *eçı etı üe 1250 adet cigerin bir yı, müddetle günlük teslımat yannıaü suretiyle Kapah «arlla teklit alma usulü ile satınüjınaraıttır. '1 Bu işin muvakfcat teminatı 25.350, TL. olup nakit. oanfca teminat mektubu veya devlet tahvill olabilir. 3 Talipıerın engec tekünerinı 19 8 1974 günt' saat 10'a kadar Müestespmir Muhaberat Servisine vermeler! veya pos'alamaları sarttır Bu saatten sonra vapılacak müracaatr lar kabul olunmavacafiı eibi postada vftk eecikmelerden dolavı da nvsnlivet Kpbul olunmayaraktır. i Sartnamemiz ner eiin mesa? «aatleri dahilinde MUessesemiz rir«ret Servisinde eo'rülebilir. 5 Müessesemiz 2490 sayılı kanuna tabı degildlr. Basln: 20272 6234 Eyüp Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğundan 974'64 Esas 974/1U Satış Bayrampaşa yenl açılan yol mevkiinde kâın 5 pafta, 7452 parsel numaralı gayrimenkulün hissedarları arasında taksimi kabiı olmadığından şüyuun izalesi ve açık arttırma suretiyle satışı yapılacaktır. Gayrimenkulün muhammen kıymetı (197350 TL.'sıdır.) Birinci satış 23.9.1974 günü saat 14.00 • 14.30 arası Eyüp Sulh Hukuk Kaleminde yapılacaktır. Bırınci satışta muhammen kıymetin °o 75'ini bulmadığı takdirde satış 2 nci art/ tırmaya bırakıhr. İkinci arttırma 10 gün sonra 3.10.1974 günü ayni yerde ve ayni satlerde gayrimenkulün üzerindeki ipotek tayidatı ile birlikte satüacaktır. Gavrimenkulün neden ibaret olduğu: Da™ dosyasındakl 5.2.1974 tarihlı tapu kaydına göre Hasan oğlu Şükru Özdamar adına kayıtlı olup arsa olarak gözükmekte olup 119 M2. den ibarettır. Emniyet Sandığı Bayrampaşa $ubesj lehıne 1 ınci derece ve sırada (İU.UOÛ) TL. na ipoteklidir. Bilirkışı raporuna arsa üzerinde halen zemin üstü 2 tam kat ve çekrae kat ve bir de bodrum kattan ibaret blna mevcuttur. Terkos ve elektrıgı vardır. Kârgir yığma 3,5 katlık binanın beden ve bölme duvarları tuğla tavan ve döşemeleri betonarmedir. Bodrum kat dar koridor bahçe tarafından normal oda ve bu odadlan geçilen ktlçük oda ve tuvaletten ibarettir. Zemin ve birinci katın iç teskilâtı hol, bınsi sokak yüzünde diğer ikisi arka tarafta olmak üzere 3 oda karanlık mutfakçık hela ve duş mahallinden ibarettir. Çekme katın cadde tarafı terastır. Bu katm bahçe tarafında iki oda ile dar bir koridor ve helâ vardır. Odalar betonarme üzcrı anşap diğer kısımlan ise renkli şap kaplıdır Gavrimenkule ait ımar durumu dosyasında görülebüir. Fazla malumat alrr.ak isteyenlerin Uân tarihinden itibaren Eyüp Sulh Hukuk Mahkemesi kaleminde açık bulundunılan dosya>a oktımalan ve gayrimenkulün mahallinde görroeleri lâzımdır. İhale damga pulu tellâliye tapu harç masrallan aücıya aittir. İhaleye iştirak edenler c.'o 10 teminatı satış memuruna yaptırmalan lftzımdır. Gayrimenkulü alan fcımse verilen mtiddet zarfında satış bedelini ödemesi aksi halde t.K.K.'nun 133 üncü maddesı tatbik olunur. İhaleye iştirak edenler her türltl bilgiyi edinmiş dosyayı okumuş ve eayrimenkulü mahalünde görmüş sayılırlar. İlân olunur. NOT: İmar durumu dosyada mevcut Bayrampaşa Belediye Başkanlığınca imar durumuna göre gayrimenkul iskân sahasında olup (6.50x1) metre irtifaa sahiptir. Fazla bilgi dosyadan alınabilir. •••••••••••••••••••••• ••••••••••••••••••••• (İıâncmjî: atMa> 6230 Teknisyen Almacaktır Başmüdürlüğümüz Senislerinde boş ve boşalacais teknisyen kadrolannın doldurulmasını teminen 20.8.1974 günü saat 14.00 de yapıiacak sınavda kazananlar arasından veteri kadar eleman almacaktır. Aşağıdald şartlara haiz olanlann sınava frırebllmeleri için 19.8.1974 günü mesaı bitimine kadar nüfus cüzdanı, diploma. fasıllan Ue) ve 1 adet fotoğraf Ue birlikte Gayrettepe Yıîdız Posta Caddesindeki Personel Servisimize sahsen müracaatlan ilân olunur. İSTANBUL TELEFON BASMtDÜRLÜGÜ ŞARTLAR: 1 Yüksek Tekniker, Tekniker, Teknisyen Okulu veya Sanat Enstitüsü mezunu olmak. (Elektrik. Elektronilc, Tewye ve Motor bölümü mezunlan Santrallar'da. dlger bölüm mezunlan Şebeke Servislerinde çalıştmlmak üzere.) 2 Askerliğinl yapmıs olmale. 3 Herhangi bir tahsil müessesesi Ue ilişiği bulunmamak, 4 18 yaîtndan fcüçük. 30 yaşından gün almış olmamak, g 3 9 5 • 5 Ayağımız Yerde BAŞIMIZ GÖKLERDE OLMALIDIR g 9 S • S 3 • J| • ( B a o n : 6114«135) •••••••••••••••••»•(»••••»•••«•••«•««••••••••••T (Basın: 20327«238)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle