18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURfYET 19 Ağustos 1974 oltaire'in Felsefe Sözlügü'nün Türkçeye aktarımı olan Lehçetül Hakayık'ında Âli Beyin • saçma.yı şöyle tanımladığı görülür: «Muarızsr efkâru. Gene aynı yapıtta, «demokrasUnin karşılığında da şu sözcükler yer almaktadır: «Esafiîın (sefillerim icrayı saltanatı». Gerçekten de XVIII. yüzyılın büyük Fransız düşünürü Voltaire, deyimini «halk için. fakat halk yarundan değil» sloganında bulan tutumuyla. demokrasiye karşı yön slmaktan geri kalmamıştır. Buna karsın, cdüşünler;nden tiksiniyorum, fakat onları özgüree savuna bilmen için seninle birlikte savaşacağım» biçimindeki ünlü özdeyişi ile. demokrasinin içeriksel temelini biçimleyen düşün özgürlüğünün en ateşli yandaşları arasında yeralmaktadır. V Olaylar ve görüşler DÜŞÜN ÖZGÜKLÜGÜ Prof. Dr. Tarık ÖZBİLGEN lirttiğimit, Voltaire'in Rörüş açısından bile saptamamız olanaklıdır ki bu da, karjıtlann tiksinç bulunan düşünlerini özgüree savunmasına kapıyı kapah tutan görüşlerdir. Doğalhkla iş bu kadarla biınıenıckte; eger bir tiksinç düsün. sadece tiksinç likle kalmayıp da, aynı zamanda topluraun var lık hakkını belirleyen düzen, sosyal yarar ve adalete de karjı çıkmayı içermekteyse. saltlıkla bir suç biçimliyor demektir. Ancak. sunu hemen belirtmek zorundayız ki bütün bunlar. son derece titiz analizleri gerektiren sorjnsal konulardır. Çözümdeki temel yanılgılar ise, düzen düşrnınlığı ile diızen değişikl.iğinin. sosyal yarar ile sınıf ve züm re çıkarlannın ve adalet ile s'atüko korunmasının çoğu kez bilcrek ve isteyerek karıştınlmasından doğmaktadır. önce düzen üzerinde duralım. Toplumun bplir li zamandaki lomut düzeni, dokunulmaz ve fakat değiçtirilebilir bir dÜ2endir. Bunun en açıklayıcı tanhscl örnçğini Sokrat'ın. uygunsuzluğuna tümüy le inandığı ve değiîtirilmesi yolunda büyük çaba hp.rcadığı, dönemindeki Atina düzenince verilen yargınlık ksrarının g«reğini yerine getirmek üzerp. eline gsçen kaçma olanağından yararlanmaksi7m, baldıran suvur,u içerek cilmeyi yeglemesi biçimlemektedir. Davranısın erdemi kujkusuz tsrtışroa kaldırır olııp adaletsizliği açıkça ortada görü len bir düzenin değijtirilmesi uğrundaki savaşımı. böyle bir düzene dayalı bir yargıya uyarakian soniandırmanın yerindesizliği savlanabilir. Bursda bizi ilgilendirense. kurulu düzene. yani belirli bir toplumun lomut düzenine başkaldırmayı telkinleyen dü?ünlere özgurlük tanınmasının söz konusu ola.nıyacağıdır. Hukııkun düzen fonksiyonu böyle tanımayı kesinlikle dışarır. Buna kartılık hukuk, dofası (mâhiyeti) gereği, düzenin kendisini sarsma mak koşuluvla, bütün düzen değişikliği düşünlerini özgür bırakmak yükümü altındadır. Başka bir deyisle hukukun düzen fonksiyonu. kurulu düzen» kar;ı eylemsel başkaldırılara ve düzenin kendisıne • temel düzene) karşı ise. »erek eylemsel ve gerekse düçünsel her çeşit karçı çıkışları yasaklamakla göreviıdir. 6 u duruma göre eğer bir pozitif lyürür. lükteJci) hukuk kurah, kurulu düzene ba?kald.rmaksızın düzen değişikliği öngören bir düîünü ya Jaklamıssa, hukuk dıçı bir tutum almıj demektir ki. hukuk riışı tutumlara kar|ı savaşLm da doğâllık la hukuk dışı biçimcie yürütülebilir. lşte direnm» hakkmın anlarnı budur. Kendisel düzene <düzenin kendisine, temel dü7pne> karşı çıkma dolayısıyla yasaklanacsk tek dıışün anarsizmdir. Her ne kadar anarşiden ayrılıkla anar?izm devletin yokedimini öngören bir yönetim biçimiyse de, sosyal düzen saltlıkla dev. let«> dpyanık bulundutu için, sonuçta anarfi ile birleçmekte ve hiç değil'e sosyal yaşanımın bugün kü aşamasında hukukun düzen fonksiyonuna tümüyle ters düçmektedir. Komünizme gelince, «mev ud cennet» döneminde müzelik olacağ'.nı savlamafina kaış:n. devlete sıkı sıkıya bel bağlamaktan 2e ri kslmamakta ve bu bakımdan da düzen fonkşiyo nu itibarijle hukukun yasaklama alanı dıgında kal maktadır. Her ne kadar komünizmin muhalefet taktiğinin bundan aynk bulunduğu, «zincirlerindeo başka yitirecek bir seyi olmadığı.ndan dern vurarak proletaryayı kurulu düzene karşı eylemlere itelemeyi amaçladıgi görülmekteyse d« bu. kurucu M»rx"ın yaşariığı dönemdcki hoşgörüsüz yönetimle rin zoıunlu kıldığı bir tuturn olup bugün pasifist ?avaşım yoUarma bağlı komünist devinimlere kapıyı açık tutan uygar toplumlar bakımından geçerliğini yitirmi? vt bırakılmıstır. Son uluslarara«ı kargaşa olaylannı Batı komünist partilerinden hiçbirinin dejteklememiş olu|u da, bunun en açık kanıtıdır. Işte ünlü düşünürün bu görüsleri, düşün özgürlüğü ve suçu probleminin çözümüne ışık tutacak nitelikteciir. Hiç kuşkusuz ki bunlann ne yeterli sayılması ve ne de olduğu gibi benimsenmesi zorunluğu vardır. Söz konusu olan, bu veıilerin snalize dayalı bir çözüme gitmektir. Ne var ki. bu büyük adamın demokıasi karsıtı özgürlük yanlılığı ile. bieim demokrasi savunucusu tekerlemecüerin ozgürlük karşıtlıklan «rasmdaki ayrıma dikkati çekmekte de bir hayli yarar olsa gerektir. Şurası açıkça orîadadır ki, «saçma: karşıtın dü eünleri» derken Voltaire, bağnazhğa karşı iror.ik «alaycı) bir kimlcme ve taşlamada bulunmak ve gerçskte bunun böyle olmaması gereküğini kamtla mak istemiştir. Ancak. kişisel düsünlcr dıçında ger çekliğin var olmadığtnı savlayan göreceli (rölstivistı görüş de benimsense sonuç özde$ o!up düşün czgürlüğü yararmadır. Zira eğer karşıtın düşünleri saltlıkla «açma dçğilse. bunlardan yararlanmak için düşün özgüıiüğü zonmîudur; yok eğer saçmay sa. o nraan da insana düsen, karşıtın da kendisi hakkmda özdeş şeyi düîündüğunü bümek ve her kesi kendi düşünü ile başbaşa bırakmak geıektlğini kabullenır.ektir. Yukanki Voltaire'ci düşünlere göre deyimleyecek olursak. «esafüin icrayı sal'anatı» yollu tiksinç düşünlerin savunusu gibi. bunların tiksinçliğini kanıüamaya da özgürlük tanınma sı g?rekecektjr. Şiır.di acaba buradan, her çeşit düşüne özgürlük tanmnıası gereküği yargısına varılabilir mi? Düsün özgüılüğü konusunda, fobinin yanı sıra bir mEninin de yeraldığı görülmekte; öıneğin dü^ün czgürlüğüne konan her sınulamanın. onun özüne riokunduğıı yolunda bir takım savlara rastgelinmektedir. Kötülüğün. düşünden değil. fakat eylem rîen gelcbileceği temeline indirgeyebileceğimiz bu SPV yanhlannm hesab» katmadıkları, iyi eyîem ve kctü eylem gibi, iyi düşün ve kö;ü düşünün rie bulunduğu ve en önemlisi her kürü eylemin depilfe de her sürekli kötü eylemin. saltlıkla bir düsürıe dayandıfıdır. Bu konudaki yanlış tuH:m, düşün suçunun kabullenümesinden dcğil. ancak saptanımındaki bilimdısılıkun, önyargılârdan. Voltpryen kimlpyişle. karsıtın düsünlerini saçma bulan eğılimden ileri gelmektedir. Evet, düjün suçu vardır ve bunu. düsün özgürlüğünün en atejli yandaşlarından oldugunu b« So«ya! yarar ulusal yararla Ö7deş bulundı.ıfu cihetle günümüzün ulusal hukuku da, ulusal yararla tersleşen yararları bihakkın yassklamakla yükümlü bulunmaktadır. Fakat bu ancak hukukun sosyal yarar fonksiyonu bakımından sözkonusudur. Ovsa hukukun. hiç kuşkusuz ve hem dt diâerlerine görelikle daha da üstün tutulmssı gerekli olan bir de adalet fonksiyonu vardır ki. eski Roma'nın ün!ü hukukçusu Ulpianua'un en az kendisi kadar ünlü ve değerini de korumakta olan tanımıyla herkesp lâyık oldugunu verme» diye özetlenen bu e?asa göre ele ahndıîında ulusal yarar, problemi Tek baFina çö?meye vetmemek'e: ulusun vanı sıra varhk eösteren birey, grup ve öteki uluslara da «müstahak olduğunun verilmeji gerekmektedir. Önce, sözde ulusal yararı aş:n biçimde temsiüe yen ra«ıst ve şovinist tuıiımlara özeürlük tan:namı vacaâını beürtelim Bunlar öteki ırk ve uluslara • müstahak nlduâunu vermedikieri gibi. serüvpnden serüvene sürükleriikleri ulusa da hiç bir varar sagls mayan, caniyane yönetim biçimleridir Eeer adam öl dürmek ve hırsızlık etmekle evini refshlı gecindirme cevazlanamszs;. bunun çok genis kapsamlısı olan böyle yönetimlere öîgürlük tanınması da. önceükle cevazlanamıyacaktır. Adalet fonksiyonu açısından, ftteki uhı« ve uluslararası kuruluşlann yanı sıra. birey ve eruplara da •müstahak olduğu» nun verilmesi «crekmekte ve bu da totaliter akım larm meşru olmadıklarını içermektedir. Bu konuda gözden kacınlmaması gerekeni ise. bireye «müsfahak oldııe»ı»nu vermenin. hangi esaslaıa gö re belirlendiei bilinmez hir statükımun korunması ve gruba •rr.i'Ktahsk nldıı5'.]n>ı vpmpnin de öteki grup. birey ve ulut yararları «leyhin* olaraktan kendine çıkar sağlama yollarının açıklıgı anlamma gelmediğidir. Bıınlarrian birincisinin anlamı bireyin sosyal nimetlerden. toplumun maddesel ve an lamsal varhğına 'Datrimııanına> katkısı oranınria yarartanmasını snğlayneak her çesit stariiko degi sikliei görÜPİerine volların açık bulundurulması: ikincisininkiyte. gT'ipmanların caba ve girişimlerine meydanm tümüyle bos bırakılmamasıdır. Doealfokla hfitün bunlar. toplumun miz esaslara göre renrsanİ73>:ynnıı açısınrian gerCPk ve geçerli ve dnlsymvls da bııkuk. bövle bir reorganizasyondan olan uzakiısı h?SBba kataraktan. eylemsel koşullann zorunlu kıldığı ödünleri vermekle yükümlü bulunmaktadır Ancak, yazırru za ton verirken bir humsu da bellrtmek isteriz kl ••'"yüırman ünlü hukukçusu Maurice Hariou'nun kaleminden >adalet, her zaman vazgeçilmesi olanaklı bir lükstür. biçiminde dökülen egemen kanıya bağlanarak, ödün konusunda agırlıgın adalete verilmesindeki sakıncadır. Evet adalet, düwn ve sosyal yararın sağlandıgı bir ortam Içinde oîansklıdır: faks* bilinmelidir ki adalete dayanmayan hir düzcn ve sosyal ilerleme. gereğine uyfrun dusmediii gibi. günümüzün uyanan kafalan önüflde. varlık olar.aâını da gittikçe yitirmektedir. Haftamn raporu YARIS •• / SADUN TANJU olculukta okuTum dire yanıma almi;'ım Aıtıni sanını bilmediğim ıkı Amerikah yazann ÎARISJ adını taşıyaıı kitanıyciı. Raul Mutluay okumuş, begenmiş. Toplum>al va«amın yoâun nlriugu otel. hsvaalanı, hastahane, hipodrom. arena eibi yerierin romanını vazmak için çaçdaş vazarlar ılcinç ıncelemeler vapıyorlar, bu da onlardan birı riivordu Rauf Saiı günü gittim Ankara'ya Bir günlük isim vsrdı. Ertesi gün tzmire gidecek ve oradan da tştanbul'a dön«cektım. Evdeki hesap çarsıya uymadı Sa'ı aksamı Alt»n Ovmen ve Tanju Akersonla beraber gece vansının sabaha vaklasan «aatlerine karlar Cenevre Knnferansı haberlerim t7)ey:p Ankara kulisıni koklad.ktan snnra «yarın »en Izmire zor îidfmin» dedim krndi kendime ve bir otobü« bulup sabahın erken laatlerinde. yola koyuldum. TARIS'; ria yolria okudum. Y DÜNYA SANKİ YESİL BİR ALAN.. Dersiniz ki, rp oiacak vanı. nir takım meraKH artamlar cin< a*]a? vPtis+irırİpr. «nn^ [ i i h p n cırtına en fa7la 55 61) kilo gelen ufak tefek adamları bındınrler; çoğu at sevmektPr, çok hevecanı ve kumarı «even renkii bir kslahahğın önünde atları yansırırlar.. Ov«a nasıl bir çaîıldayışı vardır bu yaşam parca«ının! tnsanlar için nstıl her seyden önrie bir onemi vardır» Bazıları icin vasamm tcrçek anlamı deierini kazanır varıs da. dünva sankı o gpni^ ye^il alan. o atlar ve o andan baska bir şey dfîilmis gibi gelir! AT VE JOKEY l T vgun da dü?üyordu kifap Çar=amha sabahı biz Türkivelılerın ruhsal durumuna. Otohü» halkı. fik ^ıtt verılen habprlerı riinl"rk»n kulak kp=iivnrr1'i Hepsini. kitaptaki Amerikan «ehrinde derby eiinfi yarısı iıleven sevirrilere benzetivordum l'çaklar tanklar zirhlı araçlar gpmiler lçinrie onlartn vansçı'arı rta Htr h»ripf»> varmak 1ç1n ko«\ıyorlardı Aynı ata ovnadıklan lcln hevecan ve i*tek nnları biriniirmlnti nii>!iindnm ki. hrivle hir anın rnmanı vazılahilir Her hiri ba=ka ıHıien ralan vıCırla in«an, şu hirkaç tiindpn snnra vir.e çn7İi:prfk. kfnrti va^âmı ve dihünce<;] rin£nıltu«ıırwin avn rlünyalara ynnelecekMr Yarıs kazanılm!« veva kavhpHilmiş nlaraktır. Kimi Jnkey'l kim1 atl tutacaktır Yarıs) »tın kazsndırı mı dotrn. iokevin kartn Sosyal Yarar Düzen fonksiyonu açttından dunımtı Szetle böylece belirlediktcn sonra airhdi gelelim «osyal yarar fonksijonundakine: în«ansal gelişmenin aktüel evresinde sosya! y« rar, uluıal yarar ile ozdeştir. Bu nedenle de ulu*lararası iliçkilerde pasifizm <barışçılık) epemcn bulunsa da temel gene ulusal çıkarlara dayah olup erek doğrudar.hkla msanhgın değil v* fakat uluıun maddesel ve anlamsal gelijimdir. dıH mı dolnı avrıl»mıy»raktır. Cflnkü «afer de yenllfl de taraflara ?nrp deeinik bir dnrumdnr. BÜTÜNLEŞME Kıtapta, tecrübelı bir süriicü olan Gabe sevjrllisine «adece atın iyi olmasının yeterli olmadıgını anlatmağa çalışıyordu JAey de ivi olacak! Aynı atı. attalıtı farklı iki jokevle yarıja «okanuın «onncnnn gHrörsün Vrtenekleri farklı İki alı avnı nnta Inkevle vansa soktuînn zanıan da farkı g«rür«ün Drmek kt »arıs hir avum me«rle«i bir mnkemmellik sevive«idir. Ftzik tüçle aklın bütünlenmeüldir. Atm 2'jciinü u!a=ılacais hedpfe cöre avarlamnsını ve kullsnmaşını hilmeyen bir iokev varıs kn7anamaz Her atın «ırtma binen de iokev olamaz.. Yaşama ait temel kuraüarın her alanda belirlenisi. bir İokeyin. bir at antrenörüniin, bir har» sahibinin rie fel«efe yapifi. in=anl»ra bdkı» açtmızı rleğistiriyor. Hayatın içinde nerede olursak olalım. insan olarak deîerimiz vaı ve o HeffPri knrııy?hiiivor«3V. dprrpk ki aklımtz var. SORUN'UN ÇÖZÜMÜ Dr. Deniz SAVUN ıbns sorunu. ikinci kez ate» roriamMt gtfteKtı.eceK bir anlayışstzlıâa ugradı. Ama, ikinci kez ates zorlaması .•.msrıka'yı. Türk tezinı »nlayıcı oır yakıa^m» «Joğru getirmıştir. Bu büyük b:r aşamadır. ^ımdı Amsuka, Kıbrıs sorununu tnsiltere'nin jLİenizm dostluguna yakın aljı (idrak) aç!s;ndan çok, Akdenizdeki denge ögesı olarak degerlendirme yolu ile çözmeye yaklaşrr.ıştır. Artık İngiltere'yi de uyürmasrkolayrür. Ortada bir püriM kalır: Dofru AKrtenızdeki. denge için, Sovjetlerle de aişı yakmlıgına uıajması.. O eaman Kıbns sorvınu çö7ülür, çözülme yoluna gırer Kıbrıs sorununu çbzme, şu zorunluklann da çözülmeslbaglıdır: Yunanistan'a tarn demokrasi gelmel:dır. Ada. bagımsız federal bir triitunlüic ıçinde, iki topluluga dayalı bu Anayasal düzene kavuşmalıdır. Ayrrca, dofa Akrieniz'in ou veçil adası, bloksuz. kimsenin kimseye karşı, özellıkle Türkıye'ye karşt bir sıçrama tahtası olmasız bir ulusıarsrası denge statusüne kavuşraalıdır. Bunlara kısaca bakahm: Adaaakj son bunahmı Yunan cuntası. Dir askersei djk's rejimL en sıvrı noktasına getirmiştir. Yunanıstan. bundan kurtuldugu oranda banşa kavuşacaktır. Çünkü aslır.da bir dikta rejimi, ha^'ada uçmakta oian bir uçak gibi boyuna mesafe alrnak zorundadır Bu messle. gr'zü doldünıcu. kimf zaman boyayıcı da olsa tuplumlan me^gU' edicl eylemlere, i?lemlere utkulara ızaferlere). myrhe'lerp', miısallara. düşlere doğru gelismek îorundadır. Bir otoriteciıik durursa düşpr. ns Oysa, halks dayanmayün, sirf maddi güce da>anan reJimler, her zaman bu nıytlıe"!eri. düşlen utkuları varatamaz. Onlarla toplumu bir arada tutma tıecer'sıtr «österep.pz. Yanı onlar da. •durmak torurtdadırlar oır vetde». Onların da yaratıcı irr.ge güçlerı, bir yerde «yaratanıaziık» lığa düş€r Düşmesı °?rekir. O zaman da kendilfrı düşer Ancak halka dayalı rejir.ılerriir ki. rnyfhe'ıer yaratmaK, masallar dofurmak. ımgelerle doyurmnk gereksmmesinde dçğiîdirler. Onlar. halkın isısmlen yönündedir. Onun ıçindır ki, onlann eylemleri bombardîman uçagı velvelesı ı!e havsda uçmaz. Masaüarla beslenerek mesafe Kazanma zoru. onlarda yoktur. Onlar halkı. gerçeklerı işleyerek do\i:rurlar. Gerçsklerin ise, içine düşüp peıis3n olacaklavı ne hava bOşlukları vardır, ne de uçurumları. Yıınan cuntası elbette de halka dayanmazdı Kunete dsyanırdı. .%'asal yarstırdı. Ve bunlarla avuturdu Yunan ulusunu. Gerçekleıin üstünden aşıp giderek. Fakat K n n s adasında Türk bayragına icavus«n !>t. Hiîarion tepesinın. Mogosa kalesınin somuî soruıılsria aolu «gerçeli» ıne çarpıvennce nıcsaie alma gJcünü de vıUrdi. Mythe ve imge lcalrnadı Çünkü artık. Büytik Bızar.s'ı varatmaya giden Elenizmiıı yerini. Adada «Türkler» aldılar Bundbn sonra Adaüa ve Yunanıstan da açık oır taşızm nlamaz artık. Onun Ayasofya hülyası da olaınai. «Lınıki Eterya» 18^4'lerde kalmıştır. ..NİH.TO M:ıa ly^'leıa o;tmiftir. «Pontus» dana önce. 1914lerde çözülmüstür Üç günlük bir savaş bu nedenle Yunanistan'ı Türkıye ile dostluga zirlamıştır. Bir üç günlük savaş daha Ameıika"yi' oır vem aigı gctırmisttr: Türk tezini anlama algısı. lşte böyleı* bir faşi/,min sultası kınlmıştır. Or.un aik?smdaki Amenka. Türk tezine bir yaklasım söstrrme zoılugu duymuştur Ama bu "lurıım, henü? Yunanistan ıçın geçerı: aegııdir. Demokrzsiden uzaktırlar Veııizelos. Anadolu savasmı vitıren kendı?ı oldujvı lıalde halkm sesinı deyimıeytn oıı ; üt demokrası işlevligı elde ettigi içındir ki, Yunarustanlürkiye'ye dost kılabılmıştir ^:mdı bu devrede yapıltcas olan Yunan vonetırılennın serüven düskünii, MaJsedonya komıtecısı ruiüu ç e r , e : a j e n kışlalanna so!;maktır Bu sa\asçı generallert, Akdenız serçe'sçilığine yatırmaktır. Onları, Türluye olayını anlar nale setırmekiır. Amerika, bunu anlamıştır. Umarız Atına'aam ntnuz bir demokıası hükümet; olmayan yöneticilere ae nnıatır. Aynca; Türk tezinin gerçekçiliğıne bir anlayıs yaklaşımı gosteren Air.erika. Yunanistan'a. r'antoın uçagî saiaıal' Of, gıl «Mega'.o İdcas) yerine demokrasi düşünü aşt'avarsic ora yardım edebilir. Ve gerçek nanş ancak bundan sonra gelir. Kıbrıs sorununu çÖ7menin ikinci onınıulu»unt gelince: hvet, bu. Adayı; bafcunstz [ederaı oır bürunıuK ıçınae Iki topluluga dayalı bir anayasal dü?ene kavuşıurma zr.runlugudur. Bunu şımdıye kadar tngiltere ve Amtnka pen anlamadıiar. Anlamalan gereken zorunlufc şudur: Türkıye, bir uçüncü kez silâhlı yol aıanıa zorunda bırakıırras* da ortada bir başka uluslararası asama dahs vardır. iesıl ad»yı, aynı zamanda. dogu Akdenız ıçinde, mmse ıçın bu araaa Sovyetler ve ö:ellikle Türkler tçın tehlike varatmıyacaK bu denge stetüsüne de Kavuşturmalî... Bılındifcı üzere fcovyetler ile AmenKa arasmaa oır de tant (yumuşama) evresı ve dengesı vardır Bu ıtc «vper devlet bunu sürdürmek ıster. Bunurı ıçın ae ruc oıı verd» yeni öır çıban ba>>ı yaratmama ılsesı Uzennde uyuşmuslaıdır. Dogu Akdemz'dekı çıbanbaşı Ada'mn herhang) oır blCK hesabına bir UÇ»K gemisı rolünü ?ürdürmesınaedır Öyle ise. Ada'da. Turk Vunan ılisklierırjae aetant politikasının taraflan araaındakı ılısicıde. Aaa\a simdıkin. den ayrı bir oar» ögesı olma rolünü araviD nuımak «er«kir. Aroerîkaiıların Türtc tezine gösteruıklerı valua^ırc bıçimtnj, Sovjetler de anlarsa bu rolü. bas;a Yunanliiann ve Türklerin kendilen olmak üzsre Bırleşmis Mılletler pskilâ bulup çıkara^ilirler. Üçüncü Aşarna: Kıbrıs'ın Yarını urk Silihlı Kuvvetlertnln Kıbrıs barı$ harekâtıyle sajladığı başarının tur$ı tarafUkl ilk önemli etklsı pohtık m landa olmustur. önce Kıbrıs'taki cunta idaresi devrlldi. Arkasmdan Yunanistan'daki ana cunta, ülkenin idaresinı sivil bir hükiimete bırakmak zorunda InlcbT Yunanistan'da yeniden demokr»•i rejimine geçilmesı yolunda onemli adımlgr atıldı. Bu deglsık likler, önce, Türkiye Ue Yunv nıstan'ın anlaşmaları bakımından umutlar dogurdu. Ama bu anlasma şimdiye kadar gerçeklesemedi. Bu alanda yeni Yunan Hükümetinln içindc bulunduğu zor durumu da anlamak gerekti6ine inanıyoruz. Bu tıükümetln ülkedeki faşist ve şoven ortamlarca. hele büyiik etki sahibı ama ortaçag kafalı kilisece. iktidara geçer geçmez Elenizme ihanet e^ mek ve Kıbrıs'ı, ya da bir kısmtnı Turklere bagişlamakla suçlanmaktan kaçınması dogaldır. Böyle suçlamalar. yıllardan beri ENOSİS ülküsu Ue beslenmış bulunan Yunan lcamuoyunda Rüçlü yankılar uyandırabillr Belkı de giderek yeniden faşıst idarer.in ışbasma gelmesıne vol açabiür. Bu koşullar ıçinde Yunan Hükümetinı Bırıncı Cenevre Konferansının yaymladığı bıldiriyi imzalamaklB yüreklı bir tutum göstermiş sayabılınz. Ne yRzık ki sonradan bu tutumunu sürdürememıştır. K T YUNANÎSTAN'DA AKILL1, TECRÜBELÎ, GERÇEK DEVLET ADAMLARININ BULUNDUĞUNU BtLtYOR, KIBRISTA BARIŞLA BtRLfKTE TÜRK . YUNAN DOST LUĞUNUN KURULACAĞINA ÎXANIYORUZ Şefik ERENSÜ EmekU Korgenertl saydıgımiz birkaç noktay» deginmekie yennecegiz: EskJ düzenin kurulmasinda etken olan Türk ıyı nıyetı karsı tarafça paylasıimamiş özellikle Ada TUrklennin hil^lannı ilgilendiren hiç bir alanda uygulan mamıştır Bunur. başlıca nedeni, eski düzenin geçerli ysptırımlardan (müeyyidelerden) ve Ada Türklen açısından güvencelerden vana çok /ayıt olusu ıdı. tyı nıyet. devietlerarası iüskilerde, ancak ve ancak. kötü niyetin pahalıya mal olacağı bıl'.ndikçe geçerli oluyor Başka deyimle pn ıyı güvenee kuvvete dayansr.ıaır Su halde yenı dü^enın en geçeriı güvencesı. yeten ke.dar TUrk kuvvetinin, yeterlı sürece. Adanın Türk kesitnınde kalması olacaktır. Türk hükümetı yeni düzenin kurulnıası sorununu gerçekçı bir yaklasimla ele alıyor ve dolayısıyle Adanın Türk:ye ile Yunanıstan arâsında boluşülmesıni uygun gormüyor. flk bakışta. en basıt vol gıb: görunen bu çözüm. burada sayıiması U7un sürecek çok ve büvük sakıncalar taşımaktadır Cogrsfyasal temele dayanan ve iki toplumdan o!u«acak bağımsız b;r feoeratif Kıbrts Cumrmrıyeti en gerçekçı ve aeçerlı ço?üm volu olarak Rorünnıekîedır Bu çözüm, dünya devletierince de çoğunlukla onaylanacak, hiç olmazsa tazla yadırganmayacaktır. Son günlerde Türk tezme yaklaşmış görunen Amerika ile ötedenberı Arianın bağımsız kalmasını sanınan Sovvcfeı Bırlıjrınin tutumları bu düsiincenısze kuvvet. vermektedıt KIUIIUTO, federal düzene geçiş. iki toplumun ada uzennde şımdikı verleşme durumlan, topragın da?ılim biçimı. vakıflar. ekonomik :lişkiler, vriresel alıjksnlıklar . v.b. Sibı Komılarda bir çok karma;ılc problemler doğuracakttr, Ancak anlaşma gerejr ve remel tıkeler bir defa tarsflarc» benim?endikten sonra bu oroblemlere ço?üm bulmak pek suç o'.mssa gerektir Sanıyonız ki. Bırlpçmis Miiletler Barıs Gücünün (BMBG1. hiç olma?:?a ver.ı dÜ7enin ılk ?a marüarında, Adıda kalmam gcrekecektır. Anca* BMBO nun oluşunı bıçımı, görevlen ve özellıkle, emir re komuta makamı açılanndap ele aiınıp yeniden düıenlenmesi çok yerinde olacak tır. Oin baglanndan ya^am bıç:mı ben7erlıklerinden, BMBG ne asker veren ülkeıerın Türkı ye ve Yunanıvanla olan ıhşkılerinden, Adayla ilgılerinden <6T neğin Kıbns''a stratejısel ve ekonomiMl büyük çıkarlan olan ve antla$malarda taral o »rak bulunan tngiltere'nin BMBG'ntin olu$umunda ver alma=ı uolav anlasilır b:r durum degıldır.) gelecek etkıler BMBGnün bütün olarak değilse bile bazı kısımlarının tarafsıziıkun sapmasınH en a?ı bu alanda kuskular dogmasına vol açsbılir. Hele BMBGnün Korrutanı tarafsızlıgından hiçbır kujku duyulsrnıyacak bir zat olmalıdır. uzak, en küçük ülkelert kadaı uzanacak her çeşit yayın aracın* dan faydaİHnmak; Türkıye'y» v« Kıbrıs'» dünya basın tem»ilci>rinin. yük<ek düzeydeki yazı>rlarm katılacağı geziler düzenlemek; yabancı ülkelere, bunlann yalnız devlet yetkililerini deii) hnl kını da aydınlatacak heyetler. ya da kisiler göndermek; »vrense! dıllerde çekıcı, açık, kolav rJafılır brofürler, kitapİM vay.nlayıp. bunları etkili biçimjde Hsğıtmak (burada örnegin, vaktiyle Fransaya Almanca. tt»ly^ya înfilizce turistik propaganda brotürleri gönderildiğinı gördiıgiiiıiü zü haurlamaktan kendimı>.ı ala mıyoruz.)... «öylece »kl» gelen yollardır. Bu alanda yalnız gör«vli devlet organlan HeSıi. basınunız, aydmlarımız. v«ır>anmız ve üniversitelerimız çok fay dalı katkılarda bulunibilirler. Savunulacak dava o kadar naklıdır ki bunu içtenlikle. »çıkça ortaya sermek yeter. Karsı tarafın kullanacagım ta,*> min ettiğimiz. önemli ve etkili bir savas vöntemi dana var: Kıbrıs'ta. bu alanda tecrübeıi çok sayıd < eleman var Vaktiyle Ingilizlere karsı bu vöntemi 6»sarı i!e kullannıışlardı önümüzcitki günJerde Kıbns T'irMerir.e ve s:Iahlı çücürıüze kar|i bir ge rilla savasına girisılmesı Kekieno r. tngiliz Dışisleri Bakanmın bu olasıhğ» ısaret eden ve «anki Ada Rumlarını böyle bir savasa kıçkırtan sötlen dıkkat çe' r. Silâhlı Kuvvetlerim?!'bu bakımdan ds t?dbirlerini sim diden hazırladıjına kujkumuz yoktur. BEDAVA TAKTİKCİLER Okudugum kıtabın etkisi ile midir nedir, son haftanın hızla geçen bütün olaylarına hir •yarıs ve olaylarda rol oynayan herkese bir «iokev» imis eibi bakıyorum. Karamftnli» yarı?a girmemekle tecriibeli bir iokev nldnğu ızlemrnmi eüçlendiriyor. Glr^cydim lcazanamazdim dıyor. Akılci bu davrânış Çünkö yarı». M^nMtjfc" id<Jiasna «ship olmak demektir. Kolavca geçilcceklprini ve sonradan çok kötü duruma düsec*klerini Hilpnler varışp girmc/.lpr. Bizim hazı politikac!İarımi7 gihi. ka7anılmı? yarısa taktik vermcge kalkanlara i«e Tatpn iokrv dPme7İpr. CESARETİ OLMAYANLAR İttihatçılar vataniarını eeviyorlardı kuçkusuz. ülkeyi ve ulusu yükseltmevi de istiyorlardt. Onlann hayalci. bilgı ve tecrübedrn voksun vönetimleriyle varılan yenilgidcn ve perişanlıktsn kur*u]msk için Mııstafa Kemal erginlıği gerekmiştir Mııslafa Kemal'in öndprliği. aklın ve çağdas bilginin nndprliŞi ir'ı Yetenek?i7.1iklerini duygusatlıkİ!» gizleyip. >!ust?fa Kemal hasarısını ^akatlamaEa hPve.Menenler, atın srücünii ha = ka bin'ri'prrim ö^rPnm's nzcnti süvarilerdir. İmre SarkaHi nin KORKAK aHlı hikâvpsi a'l'vnr aklım». Eva. vjsjmınds^ nefret etmek'pdir. deŞistirmeV i«ter veni bir düzen. yeni hir vönelis. vpni hir ask i?tcr. ama vapamaz. Ce=areti vnknır vnpmaj» Cp«ı>reti olmayınca d» çiin'ime devam eder Artık vaşam nnıın için bir çürüme. bir süniklenis. hir katlanıştır f>«»retl nlmaynnlar. katlanaraklarriır. Onlar yanjt» nlamatlar. "'Okuyucu Mektupları Türk Diplomasisine Düşen Bu durumda Kıt)rıs'a yeni bir düzen getırecek olar ou üçuncü aşamada Türk dıplomasısinin büyük bir incelik göstermesı yerınde olac«ktır Bu. elbette, haklanmızdan ve isteklerimizden vazgeçmek demes deg;idır. Ancak Yunan ulusal onurunu ıncitrnehten dikkatie sakınılmalıdır. Burada Atattirk'ün, büyük zaferden sonra îznıır'e gırdığinde, geçecegı yere Yunan bayragı serümesine Itarşı gösterdigı tepiciyi hatırlıyoruz. Büyük ulusun büyük lidprinin bu davranışı. btıglin de uvmamız gereken ılkeyi bıze gösterır Cogıı Batı ülkelerinde belıren «Yunanistan'da demoKrasınin Kurulmasına yardımcı (îlmak» eğılimıne Türkıye" nin k?'kısı cia bu olur. Türk Hükümetınin bu durumu lyı kavradığmı gosteren beUrtilerl me:nnunlukla Izlıyoruz. ÖMllikle B?.ş bakarjimızın. en krıtik anlarda bile Yunanıstan hakkındaki olgun, ölçülü. efendice deytşier.ni bu yo!d8 örnek aoımlar olarak görüyoruz. Soylu ulusumuzun yüce gönüllülügtl. özellikle zafer t&manlannda cski dü'manma karşı kendını gösterır. Harekâtımız sona erdJkten sonra taraflar Kıbrıs'ın yen! düzenini saptamak Uzere yeniden masa başında toplanacaklardır Kıt> rıs konusunda üçüncü aşamayı açacak olan bu toplantı öelfct biraz Kecikerektir. ama mutlak» gerçekleşecektır. TUrkiye bu veni toplantıya. Ada'da ftlrk oronom idaresine aynlmasını önerdigi bfilgede edimsel (fiill) ttomenlığiyle. öncekı toplantılarris oldugundan çok daha güçîy gıdecektir. Adada kumlaeak yeni duzen nasıl olmtlıdır? Once bu düzenin n»*ıl oımasj ıterektiğlnı belirtrnek hem kolav hem de nratık bir voı o» lur. Bunun ıçın de eskı anayasayı ve »ntlasmalarl adads şimdiye Kadark uygu!am»laria karsılaştırarak dikkstle (rö?den geçırmek veter. Bövlece yeni düzendg kaçınılması gereken t«kıncalar. boşluklar merdana çıkacaktır. Bız burada en önemii Duyulan Kuskular Yeni düzenin saptanması ve kurulması ns kadar erken olursa Adada bârışa. ve giderek Türk Yunan dostluğuna o kadar kısa zamanda ulaşılacağın» inanıyoruz. Ama ksygımız odur ki. bu öz'emimiî kısa ramanda gerçeklesmeyecek ve Yunsnlılar eeççcek ?am?n içinde dünya tamuoyunu Türkiye aleyhine çevirmek için yoğun propaganda sava«ını sürdüreceklerdir Ru »a' aş üimdiden etkilerini göster meâe haslamıştır bile. Türk n ikümetinin bu alanda çok uyan'k ve eirisken ddvranması ferekecektir Yoksa htınc» kan pahasına kazanılanlar;n küçüciik bir kı?mını kavbedprsek bile cok yazık olur. Yunanliiann prop»gand» alanınd» bizden çok d»h» becerikü oldnkları. birçnk yahancı lilkelerd* dpstekleyicileri bulunduğu hessba k»tıl»rsk en modern oronasanrlp nlanaklan kullanılarık ka"=ı protMianri» sa va?ı vün'iiülmeliriir Bu nlsnda görpvli oreanlarımiî h«sinımi2 fvrfmlanmiT ve ya7»rlarımı? Türk Silâhlı Kuvvetlerinin 58vaj VIP. tenegine paralel bir düz«ye uhsma çabasına knvıılmslıd'r'pr Dün.vB ynyın organlanvle jı'tı ilişkiler lunıp gelistirmek: en Dersler! Türkiye'nın 2u temınuz 1374 te başlayan davran.ji. Kıbns *o rununun çözümüne en kestırm* yolu açmasının y d nı aira bıze çok de>"erli bir takım denevleı dt ka zanrlumış, deısleı vcrmıştır. Dış poltika alanında: Ancak kuvvete dayanan bıı dış politikamn geçeriı olabüeceğini; Devletlerarası ilışKılerde dostlara karşı ölçu dışı uysal davıanışlarla ulusal bir fayda eJde edı:emıyece*ını; Clusal ısteklerimıze karşı vabar.rı devletierın göstereceöı anlsyışın uızıın bu ısteklerı ger çekleştirebilme gllrUmüzle dogru orantılı oidugunu; It; pol;tısa alanında da: Büyük ışlerın demokratık bir ıdareyle öaşanlabileceğinı; Devlet saamlarının dogru naklı, yüreklı, açık söz ve davranışlarınm ulusça kolayca Kavranıp berimsendigır.ı ıçtenlik ve kuvvetîe desteklendiğinl; Ulusça desteklenen eırlşimlerın de, koş'illar ne kadar çetın oiursa olsun, mutlaka başarıya ulasacagını bir daha gördük, denedik ve ögrendık Uç gündür sıiren ou yazı dı zımizt ourada noktalarken, ateş. kesın Kıbrısta, barış ve her Uct tjphım için muiıiı DIT cionemıe birlikte yepyenı bir Türk Yunan dostlugu çıgırının iik lşar» tı olacagını umuyor ve bu umudumuzun ergeç gerçekleşecpğme ınsnıyoruz tnanıyorız çünkü Yunanıstanda akıllı, tecrübelı gerçek devıet ariamlarının bulun dugıınu bilıyoruz Bunlann kendil*rinı cs'i'i'ı »•'" '»rrter sıyi. rsrak. soruna gerçekçı açıdan eSrılebıieceic vürpn ve nnelıkte olriuklsnnt, Kıbrtsta bansia birlik tP kurularaK ver)vpi hir Tune Vnr^n dnstlıHrun'in nı»T iV illk» ye dj «ayısi/ büyük ttydilar s»S laya'atını ço* ıyt «''diklenne gü venıyoruz. Insanlar arasındt oldutu çibl devletler arasır.da da büvük dost luklar, bazan. çetin çattçmalardan sonra dns»r ve selişır. Kıskanmak yersızdır, Ecevıt'le öğünüyoruz Kıbns olayımn uljsal onıırumu/.u tüm dünyaya tanıtmamu» veslle ülduğu $u gunleıde mılllvetçı ceıjheııln *ahll olauğumu/f marifetlerinı eöüslfrınıze sunmsyı favdalı buldum. Anadolunun ücra köselerıne Adalet Hartllılerin Senatnr ve Mılletvekıllen sarşistnda bulunan iktidarm özellikle Ecevıt'in Kıbru olaylarındsKi başansını hazmedememenın telâşını görüvoruz. Vatanda» olarak rlerha! ka naatııımı sSyleveMm: Hunlar temız duygularınnı/ı ısMsmara v« kanrlırmava. Dulandırmava ctlısıvnrlar Hiç (üphemız vok kl altında çıkarları vardır v« çıkarlanna eskiden clduj'j gibi bı zı alet etmek ıstivoriar Artık çıkarcı /lhnlvetlen rtıkkııtimı» den kaçmıvor Bu ug>ırriak1 çabaları da kendılerıni çırkın ltstırıvor öncek! gün tlç» ve kö\ ienmız] prupaconda tflâşı tle tezen Çankırı Setmtörıi Uürnan Tıtrek ile Mllletveklli Arıt TosvalınEİıı Klhrı» harekâtıtıda basarıva sıtmemi7rle Ame rikanın çok vardım ve rtesteğini cörrttlSiimfi/ı'i «nv'ı»m»lsri dikkatımden hiç rte kaçmadı O Tsman «avın Tn<valı<>3lu'nıın kıravatı ii=tünrfekl Amerikan ıcovboyu resminin anlamını bıraz daha kolay an ladım. Vatanrias olarak bir «rtık dıs devletlerden kimin bl/e doıt kimin hiı» dtsman olnu iunu çnlt tvl r)1livorU7. Bıınlar h£!i bt?i uyutacaklarını sanıyorlnr! Artık Ccevıt bu mıllpt ırıi hdvııt VP tüm rtünyava karsı ıftth»r tcRvnaSımıı olmuFtur Ssvet'arımlı Ompr Utta Sultanhavazıt Mahalleıi ORTA CANKIR1 Sayın Imar Bakanının İlailerine Suadiye ile Bostancı arası ve dpr.ızp ııııı ıiâ 200 mptre mesafelerde verd?n tışkınrcasına 8 ılâ onar Katlı binalar çıkmaya başıadı. Daha evvelce 4 katfsn fa/la müsaade verilmezken. de nız sahılrien ıtıbaren kapanmaya öaşlamıştır Acaba ilgililer Ou duruma ne dıyor? Ariı ve adren saklı Bir Cevap Gazetenıztn 2ü temmuz 1974 gtinlü nüshasınds yayınlanan «Büvüttadanın tepesini bekliven tehllkp.» bsslıkh y»zı ilgililerce tncelenmiştir Büvükadnda Ytlcetepe civarındaki evvelce Rum Yftimhanes; olarak kullanııan bina na|pn rprKPriümiş ve nnrap bir durumrJadır. Adalar Beledıye Şube Mürtür1U*U hprhangı oir vangın tehlikesme karşı Balıklı Rum Mütevellı Hevptine eerpklı nvarm yapmış ve tedbir alınmasın! iitemiftır Hunun üzerıne ilyfl! v» «nrumlıı nevet.ee bir bekçi 11» teıefon oıgiantısı »aglanmı? oldugu anlnsılmıstır. Bu nın« vapılnn mraıernede pski eserier arasında Oulunduğtı ve herhansı bir »ekilde yıktırıima^ı veya onarılması llgıll Bakanhgin iznine tabi oldugu anUsılmıştır Bügınızi n e ı ederim. Says'Uınml» Barnn Yayın ve rurirm Müdü.£ Rauf OKAY !st .Dz. Tek. Sat. Al. Kom. Başkanhğından 1 Kapalı zsrf usulö geregince 11 kalem | a Şamter Satınalınacaktır Tamnrrutıııı muhariitrj»n oedell 8 U .> W llra ülup ttçiel U B" ) tpmıt»»tı UAn.UU liraaır $artnamt»l Komı«yunumu*aa fOruıtOıln 2 ~ Ihate«ı 2.1». 1974 eünü «aat II Wrta K»vım(jııtanakı Kumlsvunumıı^na vapılıcaîınrlan t»teklîl»ıin MüU «»• vılı k«nunun ai'ncı martrte») eereitnce h»/ırl)ıv«ıaKları trKlıf mektuplarını en geç thaie günü «aat lu.SO'a kaflar Kumısyunumuza vermelerınl. (Bas.n: 2»815 6589: BİTTİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle