19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 15 Agustos 1974 ASSÜLCım TUPHAN SELCUK HP.fti)AyAMAW, vf V .. fAKAT BAYtAMLMMA&A yANtyMAtVİMMtYf M ANlHK^OİLN^AM i)£LÜ ftiH (AZE1Kİ, Bü 'üfurı dAüiA LFPİN YAMLAIüNA ^OK[iL(/P > " 4 1 ""Y'V '" aAMA?A$uu/MMAMfc l. HAUHlL.'MİK î Xe eldu lanıyorsun sonundt? Kujkuyla baknuya baîladılar bize. Orta Anadoludaki U çelerden birinde altı ay kalabildik. Körükîü pan tolon giyen alabros saçlı kaymakam babanı çağırtıp. «Kardeşım Selahattin bey, bence programınızın dışındaki teşebbüslerinizi kısın, Maarıf Vekaleürun uygundur dediğinden otesıne geçmek bilmem...» demij. Fek bir *ey de yaprr.ıyorduk ashnda. Geçim zoıunda olup da okuyamayan çalıjan çocukların durumlarını falan araj tırıp yardımcı olabilecek makamlara duyurmayı i»tiyorduk. Bız dc öteki öğretmenlere katıldık. Çaüjmalar bittı. Dostlar edindik. Anadolu in«aruyM hıç de sandığınız saflıkta değ.ldır. Bizler ne desek inanmazhkla dinliyorlardı. Dağ koylerinden çocuk toplamaya gittiğımizde, bunların çoğunluğu Kdy Enstitülerine seçiliyordu, kavruk koca koca kemikli bir adam çıktı karjımıza. Ardında köyün clanca üısanı. Kadınlarsa ortada yok. ü*telik kaçı göçü olmayan bir köymü}, eba »öylemijti. Gören de sanır ki isülâcıyız ya da başka bir mületteniz. Kararmıj yüzleriyle dujman düşman bakıyorlardı bize. Anlattık. Her aileden hif olmazsa bir çocuk istedık. Çocuklannın ilerde yapabileceklerini uzun uzun soyledık. Gülmeyen yüzlere durmadan gülümsedik Burnumuzu ekşiten gübre. çocuk kakası, çukurlara birücmış ınsan pisliği kokularmi duynıamışça gulümsedik. Aramızdaki farkı görmeliydin, altian alarak, nerdeyse oksayarak, nzalarını almaya ça balıyorduk. Oysa hükümet bizdik orda. Her dediğimizi yapabilirdik. hiç karşı koyarnazlardı. Evlîlikleri resm! değildi. ÇocukJar devlet kayıtlarına bile geçmemişti. Elirnizi kolumuzu bBğlayan da buydu. Saklıyorlardı bizden ispat edemiyorduk. Onuncu kez çocuklarının okumuç, eli ekmek tu tan adamlar olabUeceklerini, devletin aylıkiı me muru olabileceklerini anlattık. Koca kemikli gö zünün teki akmış. karşılayıcı adamın sekiz çocuğu varmış. Tın etmeden dinledi bizJeri. Sonra topraktan açılan deliğe doğru seslendi. «Birini sal Züre» diye. Yarı karanlıkta çipil. gozleri sı«ka hktan portmüj, karnı jiş, donsuz bir çocuk çıktı. «Seni mi koyverdi anan Ebubekir» dedi adam. tDemek ki kurt olmaya seni salacağız nku muşlann için«.« Böylesi bir nankörliiğü akbn thyor mu? Hepımiz şasırdık. Ebe hanım o'anlara ilgisizdi. Dayanamadım. •Niçin kurt olacakrmş çocuğun» dedim. «Kurt olur kurt olur hanım> dedi. Okur eder, buraları bilip tanıyamaz artık. Kalan yedisi yeter. Öleni de olur ya. iuyumuz çekilmedi. dölümüz sürpr » İşte senın halkı mız halkımız dediğin Anadolu köylün böyleydi. Şimdi beni îclal öğretmeni kıskanmakla suçluyorsun. Dişimle tırnağımla kurduğum, savundu ğum jeyleri bir anda yıkabilecek ten güzelliğini hoş göreyım istiyorsun. Anne yanılmışsarn söyleyin. Ben suçlamak değil. anlamak isterim. Üstelık bütün o öteki bgretmen arkadaşlannızı da anmaktır istefim. Onu hep birlıkte yok edici bir kesinlikle yargıladmız. îclâl ögretmenın suçunun karşı koydugu şeylerde değıl de. kendisinde olduguru kanıtlamağa çalıştınız btrlıkte, öyİB değil mi? Annesi başını kaldınvor. Emine'den kaçırdığı gözleri duvarlara çakılı üç suntaya Uijtirümiş resimler dizisinde geziyor. Bunlar Emine'nın çeşitli dergilerden gazetslerden kesip derledigi fotofraflar. hsber başlıklariyle büyük boy afişler. Birinde Vietnam'lı bır g*vaş tutuklusunun ensesme silahını dayamış Amerlkan eri var. Adam jrülümseyerek objektite baktıgından. herkese dbnük bir giılü$ oluyor bu. Asyalının diri genç ensesmdeki silâhın itifiyle haiif öne eğik başında gözleri kapkara ısıyor. Dudaklarında sanki katılakalmış bır soğuk. tri puntolarla dizilı yazı okunuyor. «Hepsi de Blecek yastaydılar. Lyndon Johnson». Altta üç Uzakdoğu'lu çocuk yüzıl. Bir pınnç tarlasmın bölüntülü batağma bakıyor. Çızgılerınm bebek«i gerginhfi, dudaklanndaki saf bükülmüî çekik bakıslannı kısan ciddiyetle aykın bir toplam oluyor. Iki uçak resminın kuymk bölümlerine sonradan çizilmış gamalı haçlar var. B12'ler bunlar ötedeki »fislerde uçaklann üstüne asılmıç, büyük resimde kolundaki gamalı haç kızıla boyalı, Şarlo bıyıklı Hıtler ağzı alablldigtne açık duruyor. Açıkhktan uzanan ra /^ FÜRUZAN 51 •imü roman balonuna «Hav tıav hav und hav hav hav» yazılmış. Sonra Che GusTara görülüyor bır afişte. Başında kuçuk \nldızh beresi, gömlek yakası açıklıgını dolduran sakalı. bagı»layan dost pülüşüyle: altında «Patna o muerte» yazılı. Vietnam'a gıtmemekte direnen iki genç Amerikalının fotofrafı vıne resimli roman teknigıyle konuş'urulmuş. sarı uzun saçhsj «They wıere too young to dıe» dıyor. «What we are doing in Vıetnam» divense Steinbeck'in kişilerl ni anımsatıyor. Sardalya Sokagı. ya da Yukan Mahalle'den biri gibi. Kalifomia'nın sıcagını yemiş bır portakal f oplavırısı sanki. Zer.ein batıya cıglık çığlığa at siiren serüvenci dedel«nnden kalma hiç bir sev ta?ımıvor vüzünde. Güneydogu Anadolu'nun suskun. pojusuna sarılmıs adamları ak kağıt üstüne basılmış dimdik kesin kara lekeler gibi. Gürıey sınınru geçip dönerkenkı. toprağın basılacak saglam Tanınt arayan dikkatleri kaçlarınm altında sipsivri. Adamlann yal:msız esmerliginı. dibınde entariler. yamadan oluşan ikı küçük oğlan çoctıgunun anısız duru jrülüşleri senler.dinveriyor. Ho Chı Minh'in bır Orta Asva bılgesı sabnnı taşıyan porselen'.msı savdamlıkta uçucu giilüsU ayrı bır resimde. Saka>:lanndan yanak kemıklerin* doftru sıderek çekılen bır zayıflık bu. «Olmasaydı kısın soâııfu. kedprı» «Olmazdı bahann sıcagı. parlakhğı» aFelâket de övlece sertleştırdı beni ve kafamı.» «Celijte su vprircesine» H.C.M. diye dızeler var. Tel tel dafcılp.n sevrek ak sakallann diiSmeleri vurulmuş vahn gıviminin üstündeki çizgi çizgı inısleri. tpck ve baharat yollannın en cok işledıgı zamanlardaki zengin kervanların tnsiliz saraylarına sunrnak lçın seçtigi eşsiz bır estamo ftörünümünde Ho Chi Minh'in vüziinde kesinliV.ten uzak. vine de etkili bır avdmlık var. Al'ıncı Fılonun Izrnir'd» protesto edıIdiSini büdirpn gazete başhğının altında «Bırakın da sevjnlı vatanıma son bir defa bakayım» Nguven Van Troı. Yazısını süsleyen bir çift göz bakror. «BaStmsız Turkiye» boydan boya ıızsvan kâSıtta okunuyor. Onu Haydar'la kocam?n koraman yazmıslardı. Yazılarının yanında ünlü bır Fransız oyuncusunun fotografı a>=ılı: Bu Atakan'ın onlara armaganı. «Gerard Philipe Cal:ıula'vı oynarken» diye b«. lirtmi; Atakan altma. Dikdörtgen bır kupürdt kadın kürklerine bürünmus yorgun taras taraj iki adam alabıldiğino ırülüyorlar. Resimaltı yarısında. .diin gece yskalanan hırsızlar açlıktan çal dık vallahi ae'ni. kadmlar canlarınm kı>metini biliyorlar. of be kürk amma ısıtırmış» demişlerdir Fotoârafta hırsızlar çalınma mallarla gö rülüyor'ar. Türkiye'nin siyasî haritasınm ortasına Hir işçi ve köj'lü fotoğrafı iliştırilmiç. Avrı yerlerden kesılin alınmış iki adamın saşılası ortak özelliei yüzlerinde okunuyor Ağır çalısmanın. zor kosulların derin çizeileri, gözlerdeki bakıj Henzerliği. eülüşlerindeki raha'lık Afrıka Asya harital^rı camlara yakın kitapbî'.n arasına asılmı?. Afrika'nınki fizikî. BoçluSu basıveren yejiller diri gölgeli boysnmış. Afrika ha ritasmın yanına iğnelenmis. ince uzun boylu Avrupalı giyimli kara genç adam şapkasını kalHırrmş. Dişleri sentetik bir akhkta. öylesine be lirgin UçaSın merdivenlerinden yurdu Kongo'ya yollad.eı jelâmı alacak halkı hemen ordaymışça kıvançlı yüzü. Haritayla kara derili Avrupa giyimli adamın bitimine Afrika'nın pahp biçilmez yeraltı 7enginliklerini sayıy» vuran hir is<atİ5tik asıimış. Onun yanında başka bir kara Herilinin resmi görünüyor. altında adamın eörkemli sdı: Amilkar Kabral. Solup förpmü? bir demet kokınanın yanında «nnesinin eeçen yıl armaSan ettiği kuru çiçek, diken. hattâ enginar buğday başaklan uygulamasmdan olusan solgıın soylu renklerle yıgilı demetin vazosu var. KitaDİarın önünde duran üçlü bir n^ker dizisinin fotoğrafı hemen göz alıvor. Gözlerinin ack renei. palaska?ının «ıkılığmda gövdesinin düzeünlüğii be'Jrein eenç snbaym. hemen ardmda duran tophıca adam da onunla avnı noktaya bakıyordu. Uçürtcü'ü, bajından kalpağmı çıkarmıa clanss. ayaklı bir dürbünün dibine serilmis haritavj irjiyor. lyice hakıhnca foto&rafm urundaki kara lekenin ayağı dolaklı bir nefer olduğu snlaçılabilirdi. (DEVAMI VAR) p Yüzbaşı «elâhattinin lomanı Tutuklanmasına karar verilen Fahrettin Bey göreve iade edildi 21 M»rt 1980 Bugun telgrsfhan» Bandırma' dajti 14'ılncu Kolordu Kumandaru Yusuf Izzet Paşayla Konya'daki 12nci Kolordu Kumandaru Miralay Fahrettin Beyin (1) telgraf başına geldıklerıni ve görüşmek istedıklerini bildırdı. Telgrafhaneye sansür subayı koymuştuk Postahane konuşmaya izın verip vermıyecegımızi soruyordu Görüşsunler, ama haberleşmeyi aynen alın, dedım. Ama ben de postahaneye gittlm. Açık ve şıfreli göıiışmeler 11gınçrı. Bu ikı kumandan adeta Anadoludakı ulusal harekete kar şı çıkıyorlar, Istanbul yanında bir tutum alıyorlardı. Durumu Bekir Sami Beve anlattım, ve olayın Mustafa Ke:nal ile Ali Fuat Paşalara bildlrilmeal fçregın: hatırlattım. Kumandan: Yusuf Izzet Paşa •mrind» çalıştıgım bir kumandan, Fahrettin sınıf arkadaşımdır. Bunlar harekete geçerse çarpışınm, ama haklarında jumal vermem, dedi. Her turlü uyarmalarıma ragmen inat edince: Ben yazayım, dedim. Yaz! Bu kez dedim ki: lyi ama, bu sefer df sizi bu adamlarla bırlik sanırlar, iyi olmaz. Cevap verdi: Boyle bır zanna razıyım. catusluk edemem. Bunun üzerıne ben Ankara'ya aşagıdaki şifreyi yazdım: 21 Mart 1920 Bursa Temsil Heyvti fUisi Mustafa Kemal Pa$a Haıretlerine, Yirminci Kolordu K. Ali Fuat Pa«a H. Kolordu Kumandanı Yusuf tzzet Paşayı ttlçraf başına davet eden 12'nri Kolordu Kumandanı Miralay Fahrettin Beyin haberleşmesinden dikkate değer olan aşajıdaki hususlan dikkat naıannıza arrederim: Fahrettin Bey: tttanbul'da Harbiye NnaretİT1F muhabere edemedigimden ve Ankara daki Temsil Hryeti Reisliği de devlet kanunlan hiikümlerinin muhafaza edilmesinin Istendigtai bildirdiğinden merciim olan Harbiye Nezaretiyie muhabere edemeyincc benden büyük knmandanın emri altına girmek kanuni mecburiyetindeyim. ZatıâlUeri ise bujrün, tarafı sahaneden nasbedilfn ^lirliv» riîtbeai taaıyan en kıdemli kolordu kunuuMİanı bulanmanız haaebDa Nezaret'le muhabere temin edinceye kadar tam itaatle emrü tumandanu altına girdiğimi a n eylerün.» Yusuf tzzet Pasa: «Mesleğini seven ve kanunlara itaatli mezivetli bir kumandan sıfatıyla hareketinizi tarnamen takdir ederim. Son sözümü aöyliyebilmek için Kolordunuza ta maınen hakim olup olmadıgınızı tam açıklıkla ve kesinlikle bildir raenizi rica rderim.» Fahrettin Bey: «23 ve 57'inci FırkaJar (ttimenler) Yunanlılara karşı ve Kuva>ı Milliyenin nüfuzu altında Refet Beydeıı aldıkları emri yerine getirmekte iseler de tamamen uzaldaşmamışlardır. 41'inci Fırka ile Süvari A U M , Askere Alma Kalemi ve Kolorduya baglı ölekl birltklere tamamen hakim oldnfu mu arzederim.» \usuf Izıet Pa<şa: «BUdirdiklerinizi eaaa itibarüe kabul ediyorum. Vatana ve Hükiimetc karşı taşıyacagim vacife ve meauliyetin dereceslni tayin etmek, ona göre kat'i kararımı vermek üzere, Kolordunuzun Fırkalarına tamim ederek kendilerinden itaat ve cevap istemenisi ve ona göre son vaziyetin süratle bildirilmesini rica eder cevabmızı beklerim. Bu telgrafın lyioe anlaşıldığından emin olraak üw r e tarafımzdan aynen bnraya t«lgraf çeldlmrsi temenni olonur • Fahrettin Bey: • Aniaşılmıştır. Basüstone efendim.» Bundan sonra sifre muhabere•ine bacladılar. Telgraf memuru, almaya lüzum görmediyse de, ya püan ihtar üzerine almaya ba>ladı. Ancak bir kısım alinabildi ki bundan da Yusuf Izzet Paşa, askeri isgalin beniiz Mütareke aartlannı ihlâl etmediğini ve bu nu harp ilânını gerektiren bir aebep saymadığını ve bu görüşü nün memleketin yiiksek çıkarlanna daha uygun bulunduğunu Kolordusuna da tekrar emretti ğini bildiriyordu, efendim. Fırka 56. Yaveri Selahattin» Yukarıdata telgraiım b«nı Mus taia Kemal Paşa'ya ve Ali Fuat Paşa'ya çok yakın tanitmı», gıiven kazandırmıstı (2J Mustafa Kemal Paşa benım ş:t remi Refet Paşa'ya aynen göndererek derhal Konya'ya hare ketle A'.bay Fahrettin Beyı tutuk layıp Ankara'ya getirmesini emretmış. Refet Bey ve yarundakiler Aydından Afyon'a, oradan da trenle Konya'dan bir lat&s 47'LİLER İKİNCİ BÖLÜM Anadolu Ihtilaline Doğru Derleyen: llhan SELÇUK R*fet Bey. yaveri Tegmen Hik met'ı otomobil ile Fahrettın Be ye yollamış, son ıstısyona kadar geldiğinı, lokomotifin bozuldugu nu, kendisının hasta olduğunu söyhyerek görüşmek için Albay Fahrettin Beyin trene gelmesını rica etmiş. Fahrettin Bev gelmis, trens bın:nc« hareket etmıs ve tutuklandıgını kendısıne söylemıs. (3 Nısan 1920 ı Ankara'ya varılmış. Urun konusmalardan sonra o sırada Istanbul'dan kaçıp Ankara'ya gelmış bulunan Miralay îsmet Beyin Konya'ya gıderek Kolordu Kumandanlıgı ele alması, Mıralay Fahrettinin işten çekılmesıne karar veri'.miş. Konya'ya gelmmıs subaylar toplanmış, ancak Miralay Faiı rtttin Bey Ankar8'ya gıttiğını durumu kavradıgını ve artık Temsil Heyetinm emnnde buiurı dugunu söylemış Bu olaydan aonra Ankara Miralay Fahrettin Beyj görevins tekrar tayin etti. 23 Mart 1920 Mustafa Kemal Paşa dan aldıgımiz sıfrenın ıkmcı ve UçüncU maddelerı şunlardır: • Madde 2) MeDusan meclısl Reısı C«lâlettın Arıf Bey, Ismail Fazıl Pasa, Süreyya, Rejit Rıza Beylerle kıymetli kumandanlan mızdan Miralay tsmet, Erkanı Harp Mıralayı Kazırn, Erkaru Harbiye Kaymakamı Seyfi, Bınba«ı SaHet Beyler 22V/23 Mart gecesmı İzmıt'ın 22 kilometre sımali çarkisindeki tekkenisin adlı karıyje'de geçirmışlerdır. Madde 3) Mebuslarım'.zdan Camı, Adnan Beylerle Halıd» Edip Hanım ve isimleri anlaşılmayan bazı zevat 22 Mart gec»sinı Geb/e'de geçinnişlerdir.» Istanbul'un işgaliyle tstanbuldan kaçan kişıler tehlıke ve güg luklere ragmen müh mücadelsye katüıyorlardı. (1) Fahrettin Altar (2) Benim »ıfrem Dierine olavlann şöyle olustugtınu o tarihte Aydın'da bulunan Miralay Rafet Beyin (Refet Paşa) Yaveri Mfllazım Hikraet bana söyl* anlattı: Y A RI N Mustafa Kemal Paşaya rapor MALKOÇOĞLU yazanveçizen.Ayhan BAŞOĞLU BANYA LUKA'NIN TOPLARI yon öncesins gelnuşler. TİFFANY JONES T A KV I M 15 Ağustos Recep 26 Ruml 13ftı Agujto» I Hıcrî i394 6.07 9.S7 Günes Oğle 13.18 6.08 17 08 8.58 îkindi Akşam 20.09 12.00 Yatsı 21.51 1.42 4.17 8.05 tmsak İ1İİU1ÜİUIIUIIIIII' SUNAR GARTH Yeni Krallar Yeni Soytarılar ÎLHAN SELÇUK Devlet İnsan mı? VEDAT GÜNYOL Kahramanlar Doğmalıydı Şevket Süreyya AYDEMtB Ölümsüz Oyun OKTAÎ AKBAL Bütün Kitapçılarrla bulıınur ÇAGDAŞ YAYINLARJ tSTEME AÜKESİ CAĞALOĞLl) HALKEVÎ SOKAK 3941 Yeni Tanrılar MELtH CEVDET ANDAY IIHIimiimiillliiiUllllilUlli
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle