20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Kıbrıs'ta Yunan Darbesinden Türk Baıış Harekâtma tzzet Rıza YALIN BOMBARDIMAN TÜRK JETLERİ, 20 TEMMUZ SABAHlftDAN ÎTİBAREN EIN TEPESİNE ÎNEREK, ONLARI BİRER BİRER ETKİSİZ KILDILAR. ASKERl HEDEFLE Girne'ye girilirken kanlı sokak savaşları veriliyordu Koruganlar ateş kusuyor Türk Deniz Kuvvetlerine bağIı çıkarma birlikleri, Girne'nin 56 mil batısındaki kıyüann önüne gelmişlerdi.. Gıme'nln geniş bir kıyı kesiminde, yıldırım hızıyla «Köprübaşı» tutmuşlar; Girne köylerini. Girne ve Lefkoşe'ye bağhyan ana yol üzerinde ilerleraiye başlamışlardı... Amaç, Gime Lefkoşe anayolu nu.denetim altına almak; Zeytinlik (Templos) Türk köyü üzerinden dağı aşarak Boğaz Türk Bölgesi'yle birleşmekti... Girne'nin batısına çok başanlı bir çıkarma yaparak Barış Ha rekâtı'nı başlatan birliklerimiz, Beşparmak Dağları'nda susturulamıyan düşman koruganlanndan top, havan ve bazukalarla dövülüyor; çok uzaklardan atılan sahra toplanyla engellenmiye çalışüıyordu... îlk günün geç saatlerine kadar süren savaş, çok şiddetliydi. Ama mehmetçik, tırnağını Kıbrıs'a geçirmişti... Bir Almi gazetec «Türk askermi büyük: dısıplmi olmasay ben de ölüler arasındc olurdum (DIŞ HABERLER S BONN Alman teiı nun birinci kar.alında K nusunda uluslararası a( rumda konıışan Alman Keıtıpskı, vKıbrıs çıkari rpsında Türkiye. hsrekâ tutmasavd'. bugün kendi ölü'er arasında olacagın mıştir. Acık oturumda ITürk les;nden sonra askeri vı yönden tarafiarın kazar.' yıpları «korsjsu ıçlenmis Oturuma Türk tarafınc lan Cumhuriyet sazetesi muhabiri Yagmur Adsız müdahalesinin kısa ve uz: de önemli kazançlar saj belirtmiş, bunları özetle ralamıştır: • Kıbns'taki Türk t' nun can ve mal güvenliği mıştir. • Başbakan Bülent l de belirttiği gibi, gerek ^ tan'da. gerek Kıbns.ta dı tik rejimlerin temelleri Ut. • ABD*nin hatalı polit. zünden Doğu Akdeniz b de doğabilecek dengesizl lenmiştir. • Türkiye'nin, sorunlaı çı yollardan çözebilmek ü: tun çabalan harcadığı t mıştir. Buna karşılık Kıbns teı kadın gazeteci Tornaritu, insancıl yönü üzerinde d' çatısmalarda ençok Runı halkının zarar gördüğünü sürmüştür. Pakat birkaç gün öncesi dar Kıbns'ta bulunan Alrr zeteci Kempski. bunun do; madığını, ötedenberi tüm ç larda asıl zarar görenlerin ler olduğunu belirtmistir. Alman gazeteci. devaml: le demiştir: «Eğer Türk askerinin disiplini ve Türk hükün harekâO çok tasıtlı tutma daki kesin karan olmasayc gün ben bile ölüler arasır lurdum.» Açık oturuma katılanlar. dan sonra Cenevre Konfe na da değinerek, Türkiye'n: da'mn askerden annmasını bul ederek banşa yeni bi: kıda bulunmasını dilemişl« En ön safta Piyade Albay tbrahim Karaoğlanoğlu, o sabah da, çok erken saatlerde, bir gün önce Girne bölgesmdekı düşmanlara karşı başlattığı şiddetli saldınyı bir kez daha tekrarlatiyor; yiğitçe çarpışan askerlerini daha da yüreklendirmek için, saldınya birliğinin başında kendisi de katıliyordu. kopterleri, Leflcoşe'nin Boğaz Bölgesinde, 40öOyı bulan öbekler yaratmakta; gökle \er arasında pervaneleraen bir oerde oiuşturmaktaydı. Yıldırım komandolar Girne Lefkoşe ana yoluna mdirilen yıldınm komandolan, Türk bölgesinin gınş yerinden başlıyarak tâ Girne'ye kadar gıden yolu denetleri altma almışlar; yeni buyruSu beklemıye baslamışlardı.. Dört tank... Birdenbire karşüanna savaş dışı edüemeyen t tank çıktı, ölüm kusarak... Tanklan gizliyen köylüler, Türk uçaklan yerine. bu kez sarşuaıında Türk askerlerini bulunca, ellerini kaldırarak teslim oldular. Artık kozlar paylaşılacaktı .. Sivil hedefler dışında Türk kesimindekl tsrail'li rad yo muhabirlerinin de, bizlere sık sık tekrarladıkları gibi, «Türk jetleri, askerî noktalar dışında hiçbir sivil hedefe ateş açmıyor; suçsuz insanların burunlarının kammamasina en büyük dikkati gösteriyorlardı.» Zafer işaretleri Bütün inisler sırasınd* dııckatj çeken davranış tüm askerlerin, kendilerini Kıbns toprhklanna bırakan tpsıtiardakı arkadaşlarına verdiklen «zaıer» işaretleriydi. Bu ısaretıer tngiliz Radyosu BBC'nin de sözünü ettiği bir konu oıdu... Türk askerleri bir av üzerine saldıran doğanlar gibi alçaktan uçan uçaklanna Victorv (zafer) «V» işareti yapıyorlardı. Tank ve ağır silâhla donatılmıs binlerce asker, bu ortazB içinde yürüyordu artık Girne şehrine. Bombardıman Türk birliklerinin ilerllyeceği yerler, Türk topçularımn ateşleriyle güven altına alınıyor; Rumlann elinde bulunan bölgelerdeki köprüJer, stratejik yol kavşaklan, top ve uçaksavar mevzileri, Türk jetlerince bombalamyordu.. Türk uçaklanna ateş açan uçak savar, top yuvalan, temizlemekle bitmiyordu... Iki gambot da batmlmış; öteküere ağır hasar verilmişti... Ve şehadet Türk askerlerı, öyle bir ÇUİlandı ki, bu tanklara, öyle etken bir aüş başlattı ki, kurtuluşu .zeytin ağaçlannm altma kaçmakta gördü tanklan yöneten Yunanlılar... Ve orada bir kere daha hareket etmemek üzere, sessiz mıhlanıp kaldılar. Ajjcak, yılmadan düşman üzerine yürüyüp tanklan susturan ve Girne yolunu açarken sehit olan Mehmetçiklerımız arasında, savaşı yiğitçe yönetip yürüten Piyade Albay tbrahim Karaoğlanoğlu da vardı. Yardımcısı ise yaralanmıştı... Çetin sokak savaşlan Bunun gerçekliğı 21 Temmuz sabahı bir kez daha ortaya çıktı. «Türk birliklerinin karaya çık tığı «Beşincı Mil Plajmndan Gir ne şehrine doğru ilerlerken çetin sokak savaşlan veren askerleri miz, Ayyorgi Rum köyünde, köy halkımn çevresini sararak kamufle ettigi için Türk uçak'.annın savaş dışı edemediği 4 tankla karşılaştılar... 20 TEMMLZ b.VBAHI ANAVATANDAN MEHMETÇİK İNDİRÎYORDU. GELEN HELÎKOPTERLER KIBKi DALGA Teslim bayrağı Türk paraşüt birlikleri, llkin Yunan subaylan yönetünindeki Rum Ulusal Muhafız Gücü askerleriyle şiddetli savaşa tutuşmuş; yeni LefkoşeGirne yolu üzerindeki Yılmazköy dolayında üslenen bölüğü ele geçirmişlerdi... Kımı Türk köyüne yıllardır diş gösteren Rum bölüğü de. işin şaka yanmın bulunmadığını anüyor; beyaz teslim bayrağı çekiyordu. İndirme birlikleri Birinci ve tkinci Dalga Çıkarma Birlikleri, Girne'de, 1963 olaylannda Rumlarca yakılıp yıkılan Newman Türk Süt Bahçesi'nin batısına düşen bölgeden karaya çıkar, tank ve komando birliklerince izlenirken, indirme birlikleri de, kendilerine verilen ilk hedefilk hatlan, çıkarma birlikleri gibi, hızla tutma ugraşındaydılar... Tahminlerin üzerinde silâh Ama hesaplanandan çok süâh, gereç ve tankı bulunan Rum Ulusal Muhafız Gücü askerlerl, onlarm yanısıra binlerce Yunan subay, assubay ve askerleri, dişediş bir direnme gösteriyorlardı... Yunan subaylarınm çokluğu, di renmeyi arttırmakta; hareketi güçlsştirmekteydi... Rum kara birlikleriyle tank y* topçulan bitecek glbi defildi. Ve Karaoğlanoğlu Birliklerimizüı başında Gime saldırısını yöneten Piyade Albay İbrahim Karaoglanoglu vardı... Manevra, çarpışma, çevirme ve kovalamalar, bir koca gün sürmüş; Karava Rum köyüyle Zeytinlik Türk dağköyü yönünde büyük ilerlemeler olmuştu. Girne şehri yönünde aşılan yolsa, Ayyorgi Rum köyüne kadardı. Bu köyün aşılması için, 21 temmuz güneşinin doğması, Karaoğlanoğlu'nun sehit verilmesi gerekti... Türk helikopterleri TUrk Yönetimı Meciısi BasKanı Dr. Necdet ünel. bunları anlatır, «ilk günKü savaş'ın Kıbrıs düğümünü cözmiye başladığını» söylerken «Boğaz Bölgesi üzerinde uçan Türk heııkopterlerinin çokluğunu, «göfeün görünmediği» sözıeriyle ifade edîyordu. Gerçekten Girne Lefkoşe ana yoluyle gerekli Dölgelere yıldırım komandolan indiren Türk heli Havaalaru... Havaalanı, Yunan Alayı, Ortaköy ve Gönyeli arasına inerek savaş düzeninde açüan Kıbns Türk Kuvvetleri Alayına katılan paraşütçü birliklerinin amacı, önlerindeki engelleri aşarak tam hız hava alanına yaklaşmak; Yunan Alayıyla Rumlann en büyük «ikmal» kanahnı tıkayarak Türic bölgelerini güvenliğe almaktı. Üçüncü ve dördüncü dalga Birinci Dalga Hava îndirmesini, ikinci, üçüncü ve dördüncü dalga hava indirmeleri kovaladı. YılmazköyKırnıGönyeliOrtaköy doğrultusunda birlik indiriminden sonra, üçüncü ve dördüncü dalga hava indirmeleri, Lefkoşe'nin kuzeyindeki Hamitköy bölgesinde gerçekleştiriliyor; ikinci ve üçüncü dalgalarla. Köprü başı tutulmuştu ama «Köprübaşı» kurulmuş, Beşparmak'm kuzey eteklerini çıkar ma birlikleri tutmuştu ama, Girne şehrinin içinden geçerek Lefkoşe'ye giden anayol açılamamıştı. Lefkoşe Uçak Alanı çevresiyle Atalasa Bölgesindeki sıkışık durumdan kurtulmak isteyen Rum lara, Magosa ve Larnaka bölgelerinden güçlendirici güçler gönderilmeye başlanmıştı. Topçu, tank ve kara birliklerinden Jet akınlan oluşan bu güçler de, Türk jetlerinin yoğun bir saldırısıyla Çıkarma birlikleri kuzey kıyılarına koşut, Kıbns içlerine; karşüaştılar... Eridiler, gittiler Bunları yenileri izledi.. indirme birliklerinin bazıları, kuzey kıyüarına doğru dağlık Türk savaş uçaklan, başkente bölgeye yayılıp birleşmeye gi gelen ek zırhlı ve topçu birderken, Lefkoçe Havaalanı çev liklerinin tümünü de ortadaa kal resiyle Atalasa Orman Bölgesin dırmıj; birkaç mil ötesinde ;id deki Yunan • Rum askeri güçleri, detll kara savajları verilen LefTürk jet akm ve bombardıman koşe Havaalamndaki Yunan bir lanyla temizlenmeye çalışıyor liklerine karşı da bir dizi bomdu. balama hareketine başlamıştı.. Havaalamndaki birlikler, güçKıbrıs'taki tüm uçaksavarlar. lerini Yunan Alayından alıyorTürk uçaklanna çevrilmişti... lardı. Buna karşın, tanklar, zırhlılar bombalanarak yaküıyor; cephaYARIN: Oluk gibi kan nelikle terkedürniş yerler havaya akıyor uçuruluyordu. «Takviye Birlikleri»ne ek olarak, daha önce indirüen komandolara cephane ulaştınhyordu. Çok geçmeden de Lefkoşe'nin kuzeydoğusundaki Birinci Mil (Mia Müya) Bölgesine inilecekti... Eridiler gittiler... THETİMES'INYORUMU: «ECEVİT, ÜÇ GÜNDE DÜNYA ÇAPINDA BİR DEVLET ADAMI DÜZEYÎNE ULAŞTI» DIŞ HABERLER SERVtSİ tngiltere'de çıkan muhafazakâr «The Times» gazetesinin önceki günkü sayısında Bülent Ecevitle Ugili olarak, özetle şu yazı yayınlandı: «Tarıhte, az sayıda ulusal lider Türklye Başbakanı Bülent Ecevit kacîar başanlarla dolu bütün bir hafta geçirebilme olanağını elde edebilmiştir. Başbakan Ecevit, 20 temmuz sabahı, Kıbrıs'a çıkarma ve İndirme emrini verdiğinde. çok az kişi olaylann bu yönde gelişeceğini tahmin edebilmişti. Ke var ki, aradan henüz 72 saat geçmemişti M, Türkiye Başbakanı dünya çapında bir devlet adamı düzeyine ulaşırken, Türkler de kendilerine güvenilecek bir ulus olduklannl bir kez daha kanıthyorlardı. Türklerin lideri, bir yandan Nikos Samson'un yeni görevine son vererek, Adîı'daki Türk toplumu tarafından daha kolay kabul edilebilir bir Rum liderin Kıbns'ı yönetmesini sağlarken, diğer taraftan Yunanistan'daki cunta rejiminin kapanmasında en önemli etken oluyordu. Türklerin önderl, Ada'da uzun süreden berl hüsrana uğramış Türk toplumunun yüzünü güldürürken, Türk Ordusunun saygı ve şükranlarını da kazanıyordu. Hepsinden önemlisi, Tiirktye Başbakanı, demokratik yollarla işbaşına gelmiş bir hükümetin, bir askeri rejim kadar etken olabileceğini. politikacılann ise, yalmzca lâfta kalmayarak, gerektiğinde mükemmel bir eylemci olabileceklerini kanıtlıyordu. Ve bütün bu saydıklanmız, üç gün içind'e, dünya kamuoyunun gözleri öniine serilmişti. Bir Türk parlamenter, Ecevit'in, memleketinin liderliğinl uzun dönemde haklı olarak garantilediğini söylüyordu. Gerçekte de, genç Bajbakanm kazandığı başan, onu Türkiye'nin politikasına çözülmez bağlarla bağlamıştır. Ne var ki Ecevit, kendisini tanıyanlann alışmış olduklan alçakgönüllülükle tüm başanlan karşısında omuz silkerken, bu koçullar altında Dpmirel dahil hangl lider olursa olsun, aynı kararı ahrdı demekle yetiniyor Fakat, bugünkü ana muhalefet partisi üderi Demirel 1967 yılında Başbakan olduğu sıralarda, Amerika'nın baskısıyla, Türk Silâhlı Kuvvetlerinin Kıbrıs'a çıkmala. rını engeüemiştl. Ecevit, bugün Acfa'da savaşa devam ederek, Kıbns'ın tümünü Türkiye'ye katabilme olanağına sahiptir Tüm kozlan elinde tutan genç politikacı burada da çok tutarlı davranmakta. barışçı yolların tüm olanaklannı zorlamaktadır. Başbakan Ecevit, bugün Türkiye içinde eleştiriliyorsa, bu eleştlrl valnızca onun ateskesi çok erken kabul ettiği konusundadır. Fakat Ecevit ateşkesi kabul ettlğinde, Türklerin Ada'daki zaferi, henüz «pekişmemişti». Rum köylerinde «Rum musunuz?» sorusu, «Eleniz» diye yanıtlanıyor OZANKÖY (Girne) Girne'nin doğusunda Rumca adı Kazafana, Türkçesi ise Ozanköy olan bir köy var... Kıbrıs'ta köy denilince pek bizim köyleri akla getirmemek gerek. Asfalt yolu, elektriği, suyu, televizyonu hatta eğlence yer leri var çogunun. Kişi başma düşen ulusal gelir Türkiye ve Yunanistan'dan çok daha yüksek Kıbrıs'ta. Yüksek derken Kıbrısh Türklerin dunımunun, Rumlardan çok daha k(V tü olduğunu dile getirmek isteriz. Kıbns'taki mimari de son derece güzel. Özellikle beyazm çok lyl kullanıldığı Rum evleri, refahın birer simgesi. Zaten, Türk kesimleri, üzerinde bir yazı olmasa da derhal ayırdetmek mümkün. Ozanköy de böylp bir köy. Bin ÜMİT GÜRTTJNA ailelik Türk ve Rum nüfustan oluşuyor. Rum evleri tek katlı, güzel güzel evler. Türk evleri için aynı şeyleri kolayca söylemek mümkün değil. Ozanköy'e bir Yarbay ile birlikte gittik. Eli silâhında Yarbayın. sürekli çevreyi kontrol ediyor. «Gelin size Rumlan göstereyim» dedi. Biz gözaltına alınmış Rumlan göreceğimizi sandık. İlk evin önüne girdik. Kapının önünde küçük bir çocuk, bebegiyle oynuyor. Ev önünden sesler geldiğini duyan annesi arkadan seyirtti. Çok genç bir kadın, 20'sinde bile değil. Kucağmda bir yaşım doldurmamış bir çocuk daha var. Bizi BİLDİRÎYOR Kıbns'ı bir ay önce zâyaret ettiğimizde, bu köyden geçerek Girne'ye gitmek istemiştik. Köyün girişindeki barikatta Rum askerleri Türk olduğumuz İçin bizi bırakmadılar, geri dönüp diğer bir yoldan gitmek zorunda kalmıştık. Ateşkes olmasa kuvvetll bir Rum karargâüinın bulunduğu bu kasaba benzeri büyük köyün biriki saatlik işi var. Ozanköy'deki Rumlarla konuşurken gözümüz hep ilerde dag yamaçmdaki Bellapois köyüne kayıyordu Karumızca da «Ozanköy'deki Rumlar Bellapoisteki Rumlardan çofc daha rahat yaşıyorlar» diye düşünüyorduk. Gene aklımıza Rumlar tarafm görünce gülümsedi. îçeriye seslendi. Biri degnekli, diğeri daha dinç iki ihtiyar çıktı. Yüzlerinde hiçbir korku ifadesi yoktu. Gazeteci olduğumuzu söyledik. Gülerek Türkçe «Hoşgeldiniz» dediler. Bir şikâyetleri olup olmadığını sorduk. Çok rahat olduklarını söyledüer. Hatta fotoğraf çekerken, poz verdiler ailecek. Bu arada kadınm genç kocası da geldi. O da Türkçe konuşuyordu. Sonra diğer evleri dolaştık. Hepsi çok rahat, «Rum musunuz?» diye sorunca «Eleniz» diye cevap veriyorlardı. Yarbaym parmağı tetikte. O an biz duymadık ama, Rumlar sıksık ateş ediyorlarmış. 3 mil ilerde Bellapois Rum köyü var. Henüz teslim almmadı. dan ele geçirilmis TUrk bölgeleri geliyordu. Limasol Larnaka, ve Baf gibi kazalarda Türk erkekleri stadlarda, güneşin altında kaderlerinı bekliyorlar. Küçük köylerden ise, genellikle katliâm haberleri ueliyor Girne'dekl Dome Palas Otellndekl bine yakuı Rum tutsak ise Türklerce Birleşmiş Milletler Ba n ş Gücü askerlerine teslim edildi. Girne'nin bir an önce normal yaşantısma dönmesi için faaliyete başlandı. Aynca Türk gemilerinin kolay ca yanaşmalan için limanda tadilât yapılıyor. Bir yanda güneş altında Türk esirleri, diğer yanda evlerinde rahat rahat oturan Rumlar, öteki yanda henüz susmamış süâhlar, gömülen cesetler. «Kıbns'ta son durum nedir?» in cevabı bu işte. Time'ın yorumu: "Karamanlis becerikli davranmazsa, subaylar onun da icabına bakarlar,, (DIŞ HABERLER SERVİS NEW YORK Amerikan me dergisi önceki günkü j munda, Yunanlı subayların, kerî yönetimi Konstantin K manlis başkar.lığındaki sivi devretmesini, ayru politikanır ni gruplaşmaları olarak tanı mıştir. Newsweek dergisi, birçok nanlının, Amsrika Birleşik ] letlerinin, ülkelerindeki as rejimin devrilmesine yardımc duğunu ve Karamanlis'in gön kalması için gerekeni yapmal kaçınmayacağına inandıklanıı lirtmiştir. Bir dönemi kapadı Kral Konstantin unutmasın; Atina'ya dönmek, tahta oturmak değildir,, 1967 darbesinden sonra, askeri rejime karşı başarısız bir darbe girişiminde bulunan Kral ya da sabık Kral Konstantin, Yunanistan'daki son gelişmeler karşısm da geçen hafta içinde Londra'da bazı görüşmeler yaptı. Paris'de uzun süren bir sürgünden sonra, Yunan topraklarına daha ancak adımını atan Karamanlis, öğrendi ki, Kral Konstantin tngiliz Dışişlerine ait bir araba ile Londra'nın Downing Street 10 No. lu evine gitmiştir. Başbakan Wilson ve Dışişleri Bakanı Gallaghan ile göroşmek üzere. Kral ertesl gün de, Kraliçe Elizabeth'i ziyaret etti. Bu ziyaretlerinin sonucunu Kral şöyle özetledi: «Sanıyorum kısa sürede Yunanistan'a dön> bileceğim.» 1967 darbesi ertesinde Kral, 1964 yıunda evlendigi Danimarka Prensesi AnneMarie ve üç çocuğu ile degişik yerlerde yaşadı. Bu arada Cambridge Üniversite akademife kariyer çalışmalannı yürüttü. Ama son olaylar onun Krallığını yeniden anımsattı ken1 TME'tN ¥ORÜMU «Time» da, «Kıbns'taki son llşmelerin Yunanistanı yön subaylann kendilerine olan venlerini sarstığı, ancak A < daki askerlerin hâlâ çok g olduklan iddia edilmiştir. Yazı şöyle devam etmekted «... Yunanistan'daki son g melerde hiçbir subayın, t cuntanın en güçlü adamı îoannides'in bile görevine sor rilmemiştir. O yalnızca kısa süre için diğer güçlü suba gibi bir kenara çekilmıştir. I de kendi taraftarlarmdan grup oluşturarak, karşısına < bilecek yeni bir olanagı b< mektedir. Onürnüzdeki haffc da, yeni Başbakan Karams çok dikkatli ve becerikli dav mayı başaramazsa, subayla nun da icabına bakacaklardıı Bir mükemmel eylemci PAPADOPULOS DARBESİNDEN SONRA KRAL KONSTANTİN, 1964'DE EVLENDİĞİ DANİMARKA PRENSESİ ANNE MARİE VE ÜÇ ÇOCUĞU İLE DEĞİŞİK YERLERDE YAŞADI; BU ARADA, CAMBRİDGE ÜNİVERSİTESİNDE AKADEMÎK ÇALIŞMALAR YÜRÜTTÜ. AMA SON OLAYLARLA KRALLIĞINI YENİDEN HATIRLADI. ru blçlminde belinnektedir. îşte bu soruyu bugünlerde ilerl sürmek, karışık durumu içinden daha da çıkılmaz hale getirecektir. Hükümetin karannın dışında, soruna gerçek çözümü getirecek halk olabilir. Şu anda kesinlikle beürtmemekle birlikte. Yunanlı sivasaı çevreler bir plebisitten söz etmektedirler. Herşeye rag"len. Yunanistan'dakî vönetim blçiminin ne olduğu belirsizdir Kralın dönüp dönmemesl belkt bir verde halkın tutumuna baS lıdır. Ancak, şunu da unutmamak j gerekir ki, \'una"istan'a dönmek mutlaka tahta dönmek değildir. | (Frankfurter Mütevazî KRAL KONSTANTİN ESKİ GÜNLER GERl GELEBÎLECEK BÖÎ disine. Tahta çıkmak arbk uzak bir olasüık değildi. Gerçekte Yunanlılar pek sabırsız insanlar değillerdir. Hükümetin bir yıgın derdi vardır. Kıbns sorunu ortadadır. Karamanlis ile Ecevit anlaşmak için muhtemelen karşı karşıya geleceklerdir. Konstantin'in bir konuşmasında açıkladığı «Diktatör rejimin insiyatifini aktarmak İsteyen» askerler ise, henüz taşlalanna çekilmemişlerdir. Bütün bunlann arasında, Yunanistan'm bir cumhurtyet ml, yoksa bir monarşi mi oldugu sorusu tamamen karmaşılt bir so NEWSWEEK'İN YORUMU Newsweek ise, Amerika B şik Devletleri Büyükelçisinin sıralarda aradcr çekilmesi Yunanistan'da huzunın sağla: sı için gerekli olduguna dik çekmiş ve şöyle devam etmiş «Birçok Yunanlı, dört yı t»r1 ABD'nin, Cuntayı süı desteklemesine kızmaktadı: Onlar, 4 W Büyükelçisi Hı Tasca ile. askerî rejim üyeler devamlı işbirligi içinde oldıı rını düşünmektecfirler.»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle