28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 27 Temmuz 19 J.BDOUANBAZ TUPHAN SELÇUK aTRı1 früN, riziüfOİ? ^Mİ'NıN ÖÖyLC DcĞtfcLtfî ÖLOi/î f K t £ ONLAjll. S t N ÜiUrtiM YAPACAĞiMl... 47'LÎLER FÜRUZAN 32 Emine Istanbul'a döndüfünde entstesinio Ayrıntılı anlatımının etkisindeydi. Haydar'a: Nasıl olur, diyordu, baya anlıyor adazn. Haydar, sigarasının dudaklanna yapısan rütünlerini tükürüp: Türkiye değişlyor Emine can. diyorau, hem de nasıl. Kurtuluş Savaşının acele ortaya çıkardıkları, sınırlı bilgılerıyle t r i v p gıttiler. Artık ışadamları, bunların vazgeçihnez dfcrusrnanlan, sanayi kapitalizmine yönelmiş bır ulkenin dış ilişkilerini vürütecen hokukçulaıı e l . bette Malraux;'dan da, Marxtan da Keynes kadar söz açabilecek. t ş küçümsenemez derk?n kastımız budur. Osmanlılarda, biliyorsun, bu sınıfın gerıde kalmış adamıannın hâlâ ancuğı • mız incelikleri, beğenileri, kültür iırünmlerî, yasama teribyeleri vardı. Elbette enisten de öyle olacak, tam bır Batı tipin entellektüeı. Her sınıı kendi gUzelliğini yaratır. Bizım çabamız aslolan güzelliği savunmak, emegin getirdiğı Retireceği guzellik için çalışmaktır. Hiç şasma Enisten gibi adamlar bizlerın daha iyi h&zırlanıp, daha dikkatli olmamızı gerektiriyor. O şişmanlamalarsa, bizim taşra politikacılarıyle, zamparahk ımkânları paraya dayananlara kaldı. Eniştesı müzık dinlemek içüı bir ara Bayrouth Festıvallerine gıtmeğe kalkmıştı. Chopin'den soz açıldığında: Chopın yemek müzigidir benim İçin d*rdi. Kansında, yaşamasında dikkatle korudugy, kendi katının ınsanlarını yönetmedcki etkisint c.çıkca bildiği, çarpıcı olma özelliğinm damıtılmış bir ömeğini bulmuştu sanki. Güzelliğı dillere destan bir kadın, üstelik albenili. her gıydıği yaraşan, hizmetçısini, uşağını konuklanna ışlerin nasıl yapıldıgını duyurmadan yöneten, çağrılarına herkesın katılmaya can attıgı belki de Izmır'ın en güzel kadınıydı kansı. Seçil Sonar hanımefendi... Nerde bekleyecekt: Ertegün Üsteğmen? Saat beşe doğru evin önünden geçer. Her gün mü? Aşağı yukarı. Niye her gün değil? Annemin toplantılan olunea. O ı camdan bakamıyorum kı. Abla, şimdi kış. Saat beşte hava çortan karanyor. Onu göremezsin ki. Ablası yumuşacık, okşayan bir sesle. ötelerden birine duyurmak istermişçe. yine de anca duyulur gibi: Onu gölgesinden bilirim, demistl. Emine şaşkmdı: îyi ama o seni göremez kı, ekıyordu. Benim beklediğimi, gözledığimi bilir. Senden yaslı ama. Hiç de değil. Niye yaslı olsun Daha anca otuzunda belki. Otuz yaşın inanılmaz uzaklığı ihtıvarlığı simgeleyen yıllar çokluğu «ıblasının söyledıklerınin bilincinde olmadığı inan&nı vermışti. Emı ne'ye. Yaşlı değil mi? Otuz vasında va, daha ne olacak Otuz bile değil dedim va. Küçük mezun olmuş, üstelik sınıf birincisiymi^ Sana bunlan mı anlatıvor': Evet, kansı onun bana anlatnklarını hiç bilmezmış. Okulun en başarılı sporcusuvjnuş. Aiışlarda en iyi derecelere girrniş hep >ımdi el leri nfriyormuş. «Artık silâhlan bıraktım» dıyor. Bir de ne dedi biliyor musunv Seçil'in sesindeki sevgi, özîem tıtreyışi Emı ne'yı de sarmıstı. Ablasna yaklaşmış. ıvice yüz yuze gehnişlerdı. Askerlik benim işim değil, dedi. Eskıden erleri döverken küfürü basardım. Sundi değil küfür etmek, öfkelenemiyorum bile. Kanm da cutturmus «Kurmay olacaksm» diye. Kim aldırır kurmaylığa. Boş çuvala döndüm. İçmem de bu yüzden. dedi. Kurmay olsa ne olurmus? Paşa olurmuş, yani general. Olsa iyiydi. Bilmem, ben onu boyle d« seviyorum. Söyleyişteki inannr.şlık, duruluk Emme'yı hayran etmişti ablasma. O gün Seçil eşsü bir guzel olduğu kadar da güçlü Rörünüyurdu Ser öyleyse, demiştl Emlne. Istanbul'a gitsen de mektuplaşırsınız. Mektuplaşmak yetmez KI. Abiasının yüzüne basan kız.ı dalgalanma, Kiraz'd* bazen jrörüp yadırgadığı her şeyı bilen tutumu anımsamıştı £mins'*e. «Küçümen oğlana bak ki, bıyıgı yetip eli ekmeğe ermeden erlik kocalık taslıyor» dediğindekı yüzdü abla. sındaki de. Mektuplasmanın yetmiyeceijını tatmış bedenin, kahn kara çoraplar içınde hâlâ çocuk inceliğı taşıyan baldırlann, duru dık boynun, san ayva tüylerirun parütısıyle süslü ensemn, bebek pembesi küçük kulakıann, dol'i, dönük dudakların görünUmlennı. sıkılarak, utançla, sezdirmeden gözdeo geçırivcrmişti Emine'mn arasız okuma tutkusuyla kurduğu masallar, serüvenler evrenuıde kacunlarUt erkeklerin salt bakışıp, iyi, seçkin sözler söyleyerek, acıkmadan, helaya gitmeden, terlemeden, sümküımeden kunümuş kışilikleıini yok ediyor du ablası. Emine'nin. kadınlan. erkekleri bambaşkaydı. Kabar.k eteklerıyle kelebekler gıb) kayarak yürüyen kadmlara. kılınçlarını adayan soylu vürekli şövalyeler, karınları ya da böğürleri ağnmadan, kıllan ya da sivılceleri olmadan, üstün evrenlerinde yaşayıp duruyorlardı Onları arıtnuştı düşüncelennde Emine, annesıyle babasının daha ilerı gıdebilirse, tanışlannın, akrabalarırun, hatta öğretmenlermüı bu eşsiz yaratıklara beazemeyişinı doğal karşılıyordu. Kitaplann anlattığı dokunulmas düş benzeri yaşanuları olan bu insanların uzaklarda erişilmez bir yerlerde yaşadıklanna ınanıyordu. Oysa ablasının sert bir açıklıkla ortaya koyduğu «Mektupla olmaz kı» deyişindeki etin, kanm tutkulu vuruşunu hiç hesaplhmamıs o\duğundan Seçil'ı tanıdıtlarıyla okuduklan ara. sında nereye koyacağını kestirememişti. Kısa bir susmadan sonra ablası tutamayıp açığa vurduğu doruktakı isteklenmesini unutUırma gayreuyle: İstersen vazgeçelım. demışti. Giderken UsUtürsün. ««>» Yak»f» dolu bataşlanyle, sarılıp öptr»ermi§Ü Emine'ıi saoailanndan. Hıç uşür müyüm, tipi dindi. Kızak kayıp eğlendıpime sHyarız. Nerde bekler ki? Sen de gidebilırdin ya, annem yok. Yok, ben çıkamam. Gıdersem oyalarup kalırım. Üç sokak ötedekı yatırın yamndaki çıkmaz v&r ya. Oraya gir, bir bakkal var, ona uğrayacak. Çıkışında seni gorür. Beni tanır bilir mi? Seni kaç kere anlattıydım. Çok akıllı olduğunu, derslenni su gibi bildifını de. Adım yadırgamıştı. Babaannemin adıdır demiştim. «Bır gün evlenirsek çocugu^ruza Emine adım takalım» dediydi. Ama onun başka çocukları da varmış. Ablası gerilmiş dudaklanna dolup taşan, bır iki sözü söylemeden yutmuştu. Sonra karara varmış gibi konuşmaya baslamıştı: Ne olacak ki, o çok yakışıklı. Mezuniyet çaymda tanışntışlar karısıyle. Sonra. sana nasıl anlatayım, anlayamazsın kı. Insanın içine kor gibi bir şey yapışıyor. Geceleri Tannya yalvanyorum onu sevmeyeyim diye. Sonra da içim dekiler geçer diye de korkuyorum. Karmakakanşık şeyler işte. O karısını baştan sever mıymış? Yok, o şeyler hep sevmejie olmazmı$. Sevınce görmesen de. değmesen ae yine aryor sun. Bir erkek çok genç olunea, ıste. . Birden Seçil elleriyle yüzünü kapamiftı. Emine abiasının durumundan yansıyan çaresizlikle irkilmişti: Anlatsana, üzülme, ne var, ben dinliyo Evlenmişler. Ablası yüzünü açmıştl. Gözleri nemliydl. Yanaklarında parça parça kızartılar vardı. Tıpkı annemle babam gibi. «Seçil, elimin altındaki bir kadından ötesini pek önemsemedim, dedi. Kanm da karşı komadı. Benim neyle rahat ettifimızi bilir. Geçici maceralar bir erkeğin hakkıdır der, yeter ki ^uva bozulmasın Heni gazetelerde .dargilerde, bir erkeğı nasıl tutabilirsıniz diye yazılar çıkar ya. (ARRAS1 VAR) Yüzbaşı SelâHattinin Romanı İki yüz kisiden meydana gelen Manısadaki Pıyade Taburu, SaUhli'y* gelmisti. Taburun iasesi için ne para, ne erzak vardı. Bu birliğe derhal Alaşehir'e hareket emrıni verdik. Ajrvalık'tan 27 mayıs 1919 tanhınde yazılmış bir rapor aldık. Rapor 172 inci Alay Kumandanı Yarbay Ali'den (x) geliyordu. Ayvalık körfezine gıren Yunan nakliye gemilerinin 2627 mayıs gecesi dalyan dışına çekildikîerini, İngiliz gemisine giden binbaşmm geri geldiğinı, bildiriyordu. tngiliz Kumandanına göre Yunanlıların gelişinın bır nedeni yoktu. Banş Konferansı Ayvalığı Yunanlılara vermemiştı. ingiliz Kumandan Türk Kumandanla görüşmek istıyordu. Bu bılgiler Genel Kurmay Baş kanlıgına bıldirılnuş, ve buna kar şılık Alaya gelen emirde elde çok az bir kuvvet bulunduğundan bir muharebe çıkarsa elden geldıgınce zaviattan kaçınılması istenmıştı. Salihlı eşrafı ve memurlan moral bakımından bozuktular. Yunanlılara karşı hareket cesaretlen kalmamıştı. Kendilerine gerefince birtakım emirler verildi. Ama umut yoktu. Ödemiş"te bır Takip Birliğı olduğu haber alındı ve ons. şu emır verildi: Salihli n mayts 1911 Takip Kumandanhtına, Odemls Yunan kıtaatının Bayındır'» girdiği haber alınmı$tır. Six vazifei askeriyye ve diyanetinlri ifa ettikten sonra, mecbur olursanız Salihli veya Alaşehir'de bulunan Kolordu Karargâhma iltlhak ediniz. Düşmana trk bir Bilah ve tek bir cephane terketmeyiniz. K. 17. K. V. Bekir Sami İKİNCİ BÖLÜM Anadolu Ihtilaline Doğru İlhan SELÇUK Yunanlılar şehirlerimizin adlarını bile değiştiriyordu 4) Bekir Saml Bey Istanbul'a dönmelidir. Sonuç: Demek ki bugüne dek yaptıgımız hareketler tstanbul HükümeUnin hosuna gitmemişti. Bir de Ayvalık'tan telgrat aldık. Bu telgrafta Yunanlıların 27 mayıs günü Ayvalık'a asker çıkardıkları, Alayın oafif bır müsademeden sonra Ayvalığın kuzeyi ne çekildiğı ve kasabada hiçbır asker bırakmadıgı bıldınliyordu. Oyleyse Batı Anadolu'da ilk süâiı 172. Alay Urafından 37 mayıs 1919'da atılmış oldu. Akşam üstü trenle Salihli'den Alaşehir'e yola çıktık. Bılet almak için gıseye başvur duğum zaman Rum memur yüzume hain haın bakarak: Alaşehir degil, Piladilfiya, dedi. Yunanlılar henüz almamış oldukları Turk şehırlerinın adlannı bile değiştiriyorlardı. Tren hıncahınç doluydu. lzmu'den bu yarı» kaçan g*çmenlerle tıkabasaydı. Bekir Sami ile bir kenara sokulduk. Yolda Rum memurlar biletleri kontrol ediyorlardı. Ama na hakaretlerle... BUeti yok diy« bir kadını kucağındaki çocukla trenden aşağı attılar. Bir çığlık koptu. Bekir Sami elini tabancaüna attı ve fırlamak ııtedi. Zorla yerine oturttum. Ala;ehir'e geldiğımiz zaman gece olmuftu ve minareler kandilleri yakmiflardı. Bizden koparılmak istenen bu »ehrin Mut iumanım diye bağlran »nıtları bu kentin Türk olduğunu ınlaHyordu. Ramazan baslamıştı, camilcrde bunun için kantfıl vardı. Bir ağaçlık içinde bulunan Alaşehir Askerlik Şubtrsıne geldik. Şub« Reisı Sezai bey Eyuplü ve kibar bir kişiydi. Bizc o gece Şube binasında yatacak yer sağladı. blrlik ödemış'teymış. Izmlr İşgal edilince erat firar etmiş. Subavlar da 57'incı Tümene katılmak için Aydın'a gitmisler îzmir'den yirmi altı subay kaçarak gelmış. Bunlar bir örgüt kurarak ödemis'te bir Milli Cephe meydana getirmek istemışlerse de halkın direnmesi üzerine vazgeçılmış Ödemiş'te 141 Alman mavzen, 7 Rus tüfegı. 2 Osmanlı mavzen, 485 sanıdk cephane 91 Vinçester ve 10 bın Vınçester fışeğı. 261 Şnayder tüleğı ve 10 bin fışeği, 1601 Martın varmış Bunların mekanizmaları aandıklarda saklıjTnış. Ödemiş Kaymakimı Erzurumlu Bekir Sami, Jandarma Kumandanı Manısalı Yuzbaşı Tahır. Sube Reisı Alı Rıza olavlar karşısında birşey vapamamı»lar, ama şımdi durumu kavrannşlar. herşeyi vapacaklarmış. Jandarma Kumandanı Tahir. Kuvayı Milliye Kumandanlıgı görevinl almış. Yüzbası Rasım. varın Nazılli'ye gidıyormus. "Rasim'in raporu onrrtara deg™ gtn bu bilgileri veriyordu." çıkıp durumu düzeltmeye çalışan Bekir Sami beyın çabalarının Uk etkisi Manisa'da görüldü. Burada bir piyade taburuyla makineli tüfek bölüğü ve topçu subaylan. Yunan işgalini kabul edip silâhlanyle teslim olmadılar ve Doğu'va çekildiler. 29 Mayıs günü Ayvahk'a çıkan düşman burada bulunan alayı teslim alamadi, kaçıramadı. Alay silahla direiKİı. Milli Mücadelenin Batıda baslaması: 15 Mayıs 1919 . 25 Mayıs 1919 teslim dönemi. 25 Mayıs 1919 29 Mayıs 1919 çekiliş dönemi. 29 Mayıs 1919dan sonra silâhlı dırenme dönemi. Böylece Yunanlılar Batı Anadolu'ya çıktıklarının 14'üncu şunü Ayvalık'ta askeri direnmevle karşılaştl. Ayvalık Alay Kumandanından aldığımız rapor bu dırenmeyi şöyle anlatmaktaydı: Ç.üme.ç. Ş» ., t« .j ., «,r jn „ 1î AlaseHir de 17 in KoUırAı K a . , «aıdaulga»;. *< Dün Yunan Hükümetinin iki torpidmu ve iki nakliye genıisi hamil olduğu askeri kuvvetle A>valık Umanı dışına geldi ve demir attı. İngiliz temsilcisı ile bu kuv\etin kumandanı görüştü. tngiliz temsilcisi vasıtasıylr Avvaiığı işgale memurrn geldiklerıni ve mülki memurların yerlerinde kalmalanni, rainıt u ku\vetlern kan dökülmesine açmamak için çekilmelerini, halli hükümete ve bize teblij dildi. Bu sefer çıkanna ve I hareketinin kati olduğunu a dım. Düşmanın fazla oltnaı beraber, sehrin vaziyetini dil te alarak müdafaa ve muka etmek üzere tertibat aldım bunda icabederse Kozak na) sine doğru çekilmeyi esas dım. Sabah oldu. Şafakla s« de müteşekkil Kızılhaç erat zabitleriyle, sehre çıkan bulunan Yunan askeriyle ta ye edilmi? kuvvetle çarpışma ladı. Düşmanın asıl çıkarma; sabamn şimaline yapmakta ğiı cörülüyordu. Bu çıkarm sonunda sağ cenahunıza bir i icra surctiyle kuvvetimizi geri mak ve miisademeyi sehrin ı na sevkeylemek isteyecekleri rüldü. Bu hal karşısında zevale k bazan hafif ve bazan «iddetl teş devam etti. Alayın era zabitleri tamamen vazifesini *>• Arzediten fctikamete, Zej ^klllnek v t u a m , U k , e r e ^ ^ suretle çekildik. Zeytin ler üzerinde mevki alındı. V < suretle Ayvalık (tüşmiiş c (x) Ali Çetinkaya Bilanço İzmirin işgalı ffünü 15 Mayıs 1919dan Manisa'nın ışgal günU olan 25 Mayıs 1919 günune kadar on günlük dönem hukümet çevrelerinin ve asker! birliklerın Yunanlılara teslim olma dönemidir. 21 Mayıs 1919'da Bandırma'ya YARIN: DİRENME EYLEMİ BAŞLIYOF 29 Mayıs 1919 Yanımızdakl topçu yüzbaşısı Rasım, Aydın'daki 57'incı Tümen Kumandanına yazılan emri Ödemiş üzerinden geçerek götürmek üzere yola çıktı. Aydın'a verilen emrin özeti: 1) Aydın'daki silah ve cephaneyi derhal içeriye taşıyınız. Manisa'daki gibi tehditlere önem vermeyiniz. 2) Türk kuvvetlerini daha çok görev beklemektedir, ku\Tetlerın ezdirilmemesi gerekmektedir. 3) Gerekiyorsa Yunanlılara karşı Italyan Kuvvetlerinin yardım ve desteğinin sağlanmasına çalısılmalıdır. Aynı gün Harbiye Nazın Şevket Turgut imzasıyla aldığunız bir sifrede sunlar tebliğ olunuyordu: 1) Tekirdağ'daki 14. Kolordu Balıkesir'e nakledılmiştir. 2) Balıkesir'deki 61. Tümenle îzmir'den Bursa'ya alınan 56. Tümen bu Kolorduya bağlanmıştır. 3) Aydın hattı güneyindeıd birlikler dogrudan doğruya Harbiye Nezaretine baglanmıştır. MALKOÇOĞLU yazan veçizenrAyhan BAŞOĞLU BANYA LUKA'NIN TOPLARI 30 Mayıs 1919 Sabah uyandıgımız zaman ıstasyon civarında bir ordugah gordük. Buıada bir tabur Frın*ız asken varmış. Kaymakamı ve Jandarma Kumandanını çağırdık. Durumu inceladik. Şimdiye dek gördüğümüz yerlerin en kötüsü buraydı. Çünkü bu bolgenin en büyük metropolıti Alaşehir'de oturuyorrfu; bu kasabanın Rumluğu bolgenin cn azılısı ve örgütlüsüydü. Halk göçmeye başlamıştı. Kal mak isteyenler de Metropolit'ten Yunanlılara sadık v« dost olduğunu belirtir bir belge «hyorlardı. Ayrıca Fransız «ıkerinin burada bulunusu RumUrın şımarıklığını arttırıyordu. Yunan bayrakları v t zafer takları bunu içaretliyordu. Jandarma Kumandanı Giritliydi. Çok ateşli vatanperver görünüyor, ölürüm • öldürürüm diyordu. Oysa bize bunu ıöy. lerken. Metropolit aracılığıyla Izmir'deki Yunan isgal kuvvetleri Kumandanına başvurarak Yunan Hükümeti emrinde >adıkâne çalışacağını bildirmls v« burada Jandarma Kumandanı olarak kalmasını istemiş. Biz bunu tabii sonradan öğrendik. Manisa'dan yoıa çıkan Tabur ve Makineli Tütek Birligi de Ala şehir'e bugün gelmıştı. Aynı gün tManbul'dan şu teıgîaiı aldık: Harbiye, 29 Mayıa 191». Alaşehir'de M'ac. Tümen Knmandanlığına; Berçama ve ödemig'teU süâh ve cephanenin emin yerlere nakliyle Ynnaalılann elme geçme. mesi husuaunun cemıni mercudur. 3221 numara Ue. Harbiye Nazın n»mınm Genelkurma; Baskanı Cevat rum. TİFFANY JONES GARTH TEMOİT Yzb. Rasfm'in raporlan Yüzbajı Rasim'in ödemıs'ten yazdıgı ilk raporlar da Alaşehir'e geldi. Bu raporıardan öğrendiğimize göre Yunanlılar Baymdır'ı ve Tireyi ışgal etmislerdi Kuvvetleri üç vüz piyade, iki yüz süvari ve bir makineli tüfektl. Ödemiş Komıseri, gece yapılan Yunan fener alayına kauimıştı. 5"inci Tumen Aydın'dan çekilmişti. Izmir işgalı sırasında 1<4 üncü Alaydan seksen kışüık bır eoıuiyoc
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle