29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sahibi: Cumhuriyet Matbatcılık ve Gazetecilık T.AŞ. adına: NAZÎME NADİ Genel Vayın Müdüru: OKTAY KURİBÖKE Sorumlu Yazı îşleri Müdürü: EÜLENT DİKMENER Basan ve Yayan: CUMHURtYET MATBAAC1LIK ve GAZETECtLİK T.A.Ş. Cağaloğlu Halkevi Sk. No. 3941 TELGRAF ve MEKTTJP adresi: Cumhuriyet lstanbnl Posta Kutusu: Istanbul No: 24« Telefonlar: 22 42 90 22 42 96 22 42 97 22 42 98 22 42 99 Cumhuriyet BASfN AHLAK TASASINA CVMAY1 TAAHHÜT EDER * 4 * B İ İ R U L A R : A.NKARA: Atatürk Bulvan Yener Apt. Vemşehır, Tel: 12 0» 2ü • 12 95 44 • IZMİR: Halıt Ziy» Bulvan No. 65 Kat 3, Tel. 3123024709 # GÜNEY ÎLLERl: K.Köprü 34. S. No. 40 ADANA, Tel. 145501393419731 12 6 3 1 ABON'E ve tLÂN Aylık Aylık Aylık Aylık lurtıyı 360. 180. 9ü. 30. fcurtdıjı 630. 315. 157.50 52.50 BaşUk iMaktu) 4im Llra 2 ve 7. Sayîa (Santimi) 9.i a. Sayla cöBntirru) lüu 4 o. b. Sayta <i.anıırru) M (Vum. Meviıd. leşekkür o Santim) ... 15u Nısan. Kikâh, Erlenme, Dogum 150 Ölüm. Mevlid. T e ş e k i ü r 23 (5. Santim) ... 200 SAYIS1 101) KURUŞ Tahliyeler dün (Bastarafı 1. savfada) tBildiğiniz gıbi hükümet olarak, siyasal bakımdan da nazik bir dönemde göreve başladık. Türkiye' ye her bakımdan baru ve huzur gefirebilmemiz demokrasinin Türkiye'de aksamadan yaşaması bakımından da ekonomik sosyal gelişmemiz bakımından da, uluslararası ilişkilerimiz bakımından da önem taşıyor. İçerde bu huzuru ve iç barışı sağlayabilmemizin temel koşulu bizim görüşümüze göre, geçmiste olup bitenleri, geçmişin kırgınlıklarını acılarını unutmak ve unutturmaktır. Biz bu bakımdan kendi üzerimize düşeni yapıyoruz. Geçmişle hiç ilgilenmiyoruz. Fakat üzülerek görüyorum ki. son günlerde bazı değerli gazetelerirniz geçmişin küllenmiş ateşlerini körükleyici bazı yayınlara başladılar. Bunu her bakımcisn sakıncalı sayıyorum. Özellikle siyasetle hiç ilgilenmeksizin îu kritik dönemde büyük bir bilinçle görevini yapmaKta olan Türk Silâhlı Kuvvetlerimn duygu lannı gözönünde tutmamız hepimize düşen bir ödevdir. Bu yönde bütün basmımızın aynı anlayışı göstermesini diliyorum. Biz basının hükümete ve hükümeti oluşturan partilere yönelttiği. biz ce bazen en haksız eleştirilere, hücumlara karşı bile, hiçbir tep ki göstermiyoruz. Hepsinı demok rasinin gereği sayarak anlavışla ve saygıyla karşıhyoruz. Ama bu hükümete yönelen yayınlarla 11gili değildir bu dileğim. Bize kar şı gene her eleştiri yöneltilebilir. Fakat geçmişin küllenen ateşlerini körüklememe konusunda bütun basmın yardımını diliyorum ve bekliyorum. Yalnız hükü met olarak bizim değil, mületimi 7in de böyle bir bekleyiş içinde oMuğuna inanıyorum. Anayasa Mahkemesinin kararına göre, gerekli tahüyelerin süratle yapılmasl için Adalet Bakanhğı bütün çalışmaları yapıyor. Metni yeni inceltmek imkânını bulduğu halde, Adalet Bakanınv.zla göruş tüm. Kendisi her hazırlığı süratle ilerletiyor. Bu işlemin da hiçbir huzursuzluğa yol açmadan tamamlanacagına inanıyorum.» af kanununun 5. maddesinin a fıkrasını bu yönden de iptal etmiştir. Anayasa Mahkemesi sözü geçen maddeyi biçim yönünden iptal ettiği için, esastan Anayasaya aykırılık konusunun incelenmesine mahal bulurunadığına karar vererek, iptal hükmünün vürürlüğe giri? tarihinin ileriye alınmamasına şu gerekçeyi göstermiştir: «tptal, yasa kuralının Anayasaya uygun biçimde oluşmamış bulunduğu yolunda, Anayasa Mahkemesince saptanan duruma ve varılan sonuca dayanmaktadır. Şu nitelikte bir yasama belgesinin bir yasa kuraiı olarak uygulanmasını sürdürmesi ve böylece bir bölüm yurttaşların haklarını bir süre daha etkilemesi düşünülemeyeceği gibi, böyle bir tutumun iptal nedenleriyle bagdaştırılmasına da olanak yoktur.» OLAYLARIN ARDINDAKİ Ankara'da ilk çıkan (Bastarafı 1. sayfada) Genç davasından hüküm giymiş 35 kişiden bir grubun salıverilme işlemi tamamlanmıştır. Salıverilme işlemınde askerlikle ilişkisi bulunan tutuklulara öncelik tanınmıştır. Mamak Askeri Ceza evi yetkilileri diğer suçlardan hüküm giymiş 4 tutuldunun salıverilme işleminin tamamlandığını da belirtmişlerdir. Bu arada verilen bügiye göre, 142. maddeyi ihlalden hükümlü Erdal Özhan, Af Kanununun kabulünden sonra, cezaevi revirinde, suçlu ve tutuklulara komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla tutuklama karan verildiğinden dün salıverilmemiştir. Serbest bırakılanlardan Muharrem Kılıç ise, Askerlik Şubesine sevkedilmiştir. Aynı cezaevinde 416 1 ve 414'2. maddelerinden mahkum olup, Anayasa Mahkemesinin iptal kara rından faydalanarak salıverilenler de şunlardır: Ahmet Ökten, Mehmet Güray, Ökkeş Tamer. Ahmet Cansev, Ali Kılisli, Adem Sağdıç, Ali Sedat Ocak, îsmaıl Hakkı KarakUl&h, Metin Gültekln, Yılmaz Kınacı. Resmi Gazete'nin yayımı gecikmiş oimasına rağmen özellik le sivil savcılar, her türlü hazır lıklarını daha önce tamamladık larından buralarda tahliyeler daha önce olmustur. Dün öğleden sonra Erdost ve arkadaşlarmın bulundukları Merkez Kapalı Cezaevi ile, DevGenç, Şafak ve diğer davalarrfan mahkum ve tutuklu gençlerin bulundukları Mamak Askerî Cezaevinin önü tam bir anababa gününe dönmüştür. Mahkum ve sanıkların aileleri, anneleri, babaları, kardeşleri. erken saatlerde cezaevlerinin ka pısı önJerinde toplanarak tahli yelerin ne zaman başlayacağını öğrenmeye çahşmışlardır. Ancak, özellikle, Mamak Cezaevinin bulunduğu Tümen Karargâ hının önünden geçen yolun üze rinde toplanan mahkum ve sanık yakınlan geç saatlere kadar tahliyeler hakkında hiçbir haber alamamıslardır. Bekleyenlerin çoğunluğunun büyük bir heye can içinde oldukları, bazılarımn da ağiadtkları görülmüştür. Ankara Merkez Cezaevinde ise. durum daha değişik olmuş, înfaz Savcısı ve tfiâer görevliler kapıda bekleyen gazetecilere ve mahkum yakınlarına. yapılan işlem hıkkında sık sık bilgi ver mişler, tahliyelerin gecikmeden yapılacaâını bilciirmislerdir. Anayasa Mahkemesinin karanyla cezaevlerinden çıkan fikir suçlulannın ilki. yazar • çevirmen Muzaffer Erdost olmuştur. Cezaevindeki diğer mahkum ve görevlilerle vedalaştığı için biraz da Reçiken Erdost. saat 17.30'da açılan cesaevinin demir kapısından çıkmıştır. Erdost'u. ailesi, yakınlan ve arkadaşları karsılamış, geçmiş olsun demişlerdir. Erdost'un hemen arkasından da yine 141 • 142'den yatan Abdullah Kaplan, Muharrem Kılıç ve îbrahim Ata cezaevini yakınlan ve arkadaşlanyla terketmişlerdir. Halen yargılanmakta olan ve sanık durumunda bulunan gençlerin aileleri de dün öğleden sonra Mamak Askerî Cezaevinin önüne gelmiş, kendi yakınlarının salıverilmesi biraz geçikeceğini bildikleri halde salıverılen gençlerin ve yakmlannm kıvançlanna katılmışlardır. Bu arada. cezaevlerinin önünde. herhangi bir olay çıkmaması icin Emniyet Müdürlüğü gerekli güvenlik tedbirleri de almış. örnejtin Mamak Askeri Cezaevinin önü, toplum polisi ekipleri tarafmdan sürekli göıetim altında tutulmuştur. GERÇEK 1. sayfada) tedbirlerin almacağını da sözlerine eklemiştir. Demir Çelik işçileri ;Ha?tarafı l. sayfada) başladıgı 1972 yılı ortasından bu yana çalişan 9 binden fazla işçi. her gün kesıntısu 10 saat çalıştıkian halde bı r tek kuruş. fazla çalışma ücreti almazlar. Cumartesi ve Pazar günlüklennin ne olduğundsn haberlerı yoktur. Kıdem ve ihbar tazminatı kavramları İskenderun Demir Çelik Fabrıkaları yapımında çalişan işçilerin düşün gücünün çok üzerindedır. dığından vergi. harç eibı devlete Karşı ödemekie sorumlu oldukları bazı şeyleı de nıç »özönüne alınmadan işler vürlitülmektedır Bunları DeıgeıemeK gerçetcten güç. Çünkü binlerce olav arasmdan kişi nangı birısinı seçeceftinı şaşırıyot. Düzgün yürütülmüş o!an işleri seçmek eerçekte ÇOK daha kolay. Işte, 12 nazıran 1974 günü bır 15. Kazası geçtren Selamı Sandıkçı. İş yerinden Selami Sandtkçıy» verilen Sigorta Vızıte Kagıdında. kendisinin 1 mayıs 1974 güntınde işe başladığı belırtilmekıe ouna karşılık vizite Kâğıaının alt oölünıünde ltendısinrien 1 7 vıll M3 ekım ayından ou vana nvı av Kag Ura sıjorta prımı kesıldıgi açıkça yazılmaktadu Hutun vanıışlıK ekım ayından D vana çaaşan bir u ışçiyı sigortasız göstermek alışkanlığının surmesıdır Bır Daştca ışçı. IsDir l'aş'ın durumu daha ılgınç. İsoir l'a» 17 hazıran 1974 günü nastalanaralt vıziteye çıkar ve İ giln ıstırahat U alır. Uaha sonra ış yerinden aldığı vizite Kâgıdmda ıstırafıatlı oldugu sırada vasava avttın olarak işine son verıldıgını görür. Ayrıca sıgortaiuık başlama ırünü konusundaki anıaşmazlılc onun vizite Kâğıdında da gözukmektedır. Belgede 197j «Kiın ayından başlayarak her a> ne kadar sigorta orımı ödendıgı oe lirtıldigi halde İsbır Taş'lu ise başlama taılhı 1 mavıs 1974 olarak gösterilmektedır. ABD'nin tavn Sonuç bölümü Karann sonuç bölümünde ise, aynen şöyle denilmektedir: «(T) 18.5.1974 giinlü mükerrer 14890 sayılı Resmi Gazetede yanmlanan 15.5.1974 günlü. 1803 sayılı Cumhuriyetin 50. yılı nedenlyle bazı suç ve cezalann affı hakkındaki kanununun dava konusu 5. maddesinin a isaretli ben dinin kanunlaşmasıyla ilgili olarak Millet Meclisinde lkinci kez geçen yasama işlemlerınden: a) Anlaşmazlık konusu madde lerin ayrı ayn oylanmasmm 5. maddenin a bendini biçim yönün den Anayasaya aykırı kıldığına v« dava konusu kuralın iptaline, Nıhat O. Akçakayalıoğla'nun degişik gerekçesi. Şahap Anç, Ihsan Ecemis, Halit Zarbun. Ahmet Koçak, Muhittin Gürün vs Ahmet Salih Çebi'nın karsı ovlan ve py çokluguyla, b) Öteki metinlerin oylanmasına devam edilmeyerek yalnız komisyon metninin oylanması ile yetinilmesinin dava konusu kuraiı biçim yönünde anayasaya aykın kıldığına ve durumun da iptal nedenini oluçturduğuna Mu hittin Gürün'ün ek gerekçesi sak lı kalmak üzere ve Şahap Anç, İhsan Ecemiş. Halit Zarbun. Nihat O. Akçakayahoğlu'nun karşı oyları ve oy çokluguyla, (5) Dava konusu kural biçim yö nünden anayasaya aykın görülerek iptal edildigine göre. esas yönünden aykmlık konusu Uzerin de durulmasına yer olmadıjına oybirliğiyle. (î) lşin niteligine göre, Anayasanın degişik 152. maddeinin 2. fıkrası uyarınca iptal hükmünün yürürlüge gireceğl günün aynca kararlaştırılmasma yer olmadığına. Şahap Arıç, İhsan Ecemiş, Halit Zarbun, Abdullah Üner, Kâni Vrana ve Ahmet S v Boyacıoğlu'nun kar^ı ovlajı ve'oy'tokluğuyla 2.7.1974 gününffe ksrar veriidi.» Yıldırun telgrafla Savcılıklara bildirildi öte yandan Adalet Bak»nı Şfvket Kazan, Anayasa Mahke mesi kararınm resmen açıklan ması üzerine Cumhuriyet Savcıhklarına birer yıldınm telgraf gondererek, tahliyelere derhal başlanılmasını lstemiştir. Adalet Bakanı Kaıan'ın bu konuda Cumhuriyet Savcılık!»rına gönderdiği telgrafın metni şöyledir: «D 15/5/1974 gün ve 1803 sayı lı af kannnırmrh 5*nei madd"esi ' Resmî Gazetenin nin (a) bendinin iptaline dair Anayasa Mahkemesinin 2/7/1974 dağitımı gecikti gün ve 19/31 sayıh gerekçeli ka Karann yayımladığı dünkü rarınin yayınlandığı 12/7/1974 gün ve 14943 sayıh Resml Gaze Sesmi Gazetenin dagıtımı gecikmiş, ancak saat 15'de dagıtıma te postalanmıştır. başlanmıştır. Bu arada Resml 21 Karann sonuç kısmı îçlşle Gazetenin basıldığı matbaanm ri Bakanlığınca iliniz valiligine önünde sıkı güvenlik tedbirleri telslzle yazdırılmıştır. Metnin. alındıftı Köriilmüştür. Matbaanm yeteri kadar çoğaltılıp yargı çev önünde sabahın erken saatlerinreniz Cumhuriyet Savcılıklany den itibaren sanık yakınlan da la mahkemelere ulaştırılması beklemeye başlamışlar ve Resm! nın temin edilmesi. Gazetenin bir nüshasına dağıtım Anayasa Mahkemesinin mez başlamadan önce elde eden bir kur karan muvacehesinde bazı sanık yakını bunu dün sabah yayer savcılıklarınca infaz yönün pılmakta olan Şafak Davasınm den vaki olabilecek tereddütle mahkeme heyetine sunmuştur. rin 18/5/1974 gün ve 9/57 sayılı Mahkeme Heyeti Resml Gazetetamimde de belirtildiği üzere nin iptal kararını açıklayan nüsC.M.U.K.'nun 402 nci maddesi hasını almış, ancak hemen tahgereğince ilgili mahkemeden. ka liye işlemine girişmemiş, dururar ister.ilm»'k suretiyle kazai mu incelemck üzere duruşmayı ve kanun yoilarından giderilsalı gününe ertelemiştir. mesi.» Öte yandan Dev • Genç davasına bakan mahkeme heyetinin 402. madde tutuklu bulunan sanıklann duAdalet Bakanının telgrafında rumunu görüşmeye başladıgı ve sözü geçen 402. madde şöyledir: aftan yararlananların isimleri MADDE 402: Bir mahkumi ni derhal askerî savcılığa bildireyet hükmünün tefsirinde veya rek tahliyelerinin başlaması için tayin olunan cezanın hesabında çalıştığı Askert Yargıtayın da tereddüt edilir yahut cezanın elindeki dosyalan tahliye islemi kısmen veya tamamen infazı lâ. için incelemeye başladıgı ve afzım gelmiyeceği iddia olunursa tan yararlanacaklan başsavcılık bu bapta mahkemeden bir karar kanalıyla cezaevlerine duyurmak lstenir. için harekrte geçtigi ögrenilmiş399'uncu madde dairesinde ce tir. sının tehiri talebinin reddi aley Tahliye karan hinde vukubulan muhalefetlerde Tutukluların tahliyeleri. daayni hüküm caridir. valannın görülmekte oldugu Bu müracaatlar cezanın lnfazımahkeme heyetlerince kararlaş nı tehir etmez. Şu kadar ki mah keme infazın tehlrini veya tatili tırüacak. hükümlüler ise savcılıklara gönderilen genelgeye göre ni emredebilir. derhal sahverileceklerdir. Karann gerekçesi Anayasa Mahkemesinin kararından tutuklu, hükümlü ya da Anayasa Mahkemesinin dün tutuksuz olarak davası görülen yayımlanan karar gerekçesinde âf kanununun iptal edilen 5. lerden 5 bine yakın vatandas yararlanacaktır. Askerî Cezamaddesinin biçim yönünden Aevlerinde Ceza Kanununun 141. nayasaya aykırı bulunduğu be madtfesine göre, 1500, 142. mad lirtilmekte ve «Yasa kurahnı desine göre, 250. 146. maddesibiçim yönünden Anayasaya ayne göre, 150 kadar tutuklu bukırı kılabilecek belli başlı iki lunduğu yetkililerce bildirilmiş aksaklık göze çarpmaktadır. tir. Sivil Cezaevlerinde ve tuBunlar, anlaşmazlık konusu mad tukevlerinde bulunan hükümdelerin ayrı ayrl oylanması, lülerle tutuksuz olarak yargıla bir de öteki metinlerin oylannanlarm sayısl kesin olarak amasına rfevam edilmiyerek yal çıklanmamıştır. mz komisyon metninin oylanmasıyla yetinilmiş oimasına iKimler yararlanıyor lişkin işlemlerdir» denilmekteAnayasa Mahkemesinin Af Ya dır. sasının 5'inci maddesinin (a> Anayasa Mahkemesine mürabendini iptal etmesi ile af kapcaat dilekçesinde bu aksaklıklasamma: Ceza Kanununun fikir ra değinilmiş ve Anayasanm 92. suçlarını da içeren 141, 142, 146 maddesinde. «Cumhuriyet Senave 149'ncu marfdeleri ile zorla tosunda üye tam sayısının salt ırza geçme suçlarına ceza tayin çoğunluguyla kabul edilmiş mad eden 414'üncü maddesinin 2'nci de değişikliklerinde, Millet Mecfıkrası ile 416'ncı maddesinin lisinin kendi ilk metnini beninv l'nci fıkrasından hükümlü ve sasemesi için üye tam sayısmın nık olanlar da girmiş olmaktasalt çoğunlufcunun oyu gereklldır. dir» şeklindeki hükmü Millet Af Yasasının 7'nci maddesinMeclisinde kanunun maddeleride, aftan kısmen yararlananlanin ayrı ayrı oylanmasını Anarın feri ve tamamlayıcı cezalayasaya aykırı kıldığını tanunun rı ile ceza mahkumiyetlerinin bütününün bir defada oylanmasonuçları da affedilmiş olacağm sı gerektiğini ileri sürmüstü. Anayasa Mahkemesi de aynı ge dan hükümlü TtP mensuplarının rekçe ile kanunun 5. maddesinin siyasî haklarma kavuştukları da beürtilmiştir. a bendini Anayasaya aykırı bul1>muştur. Anayasa Mahkemesi aynea CHP'lilerin iptal dilekçelerinde Cumhurlyet 4 3 5 . 440. ileri sürdükleri Millet Meelisinin 6 « 0 . 670 Reç»t «on görüjmesinde Karma Komis Runlt 4 « 0 . 490 yon. Senato ve Millet Meclisi me AZİZ 430 « 5 . tinlerinden birinin kabulüne ka Nftpolyon SOO 510 dar oylamanm devam etmesi yo 24 syar «3 00 «S V) lundaki istemini de haklı bularak 22 ayar 57.70 • 58.15 l lij. ....... ı >ayfada) dığı tarihte hukuksal sonuçlannı doçurmaktaydı. 1971 değişikliği ile bu Islem önlenmlş, kararlarm Resmî Gazete'de yayımlandığı tarihte >ürürlüğe gireceği Ukesi konmuş ve buna bağlı olarak gerekçe yazılmadan resmen açıklanamayacağı hükmü setirilmiştir. Bu de*i*1klİKİn Rerekçesi öneride söyle açıklanmaktadır: «Bn ilâvenin sebebi iptal kararı çereğinin. çerekçe bilinmedigi için, yasama ve yürütme or«anlarınca verine eetirilmtsinde çofcu kez ortaya çıkan güclükler ve kamuoyunda doîan tereddüdlerdir.» Yapılan dejtisiklik ile «gizülik» drjil «acıklınamamak» knralının getirilditi açıktır. Gerçekten, Anayasa Mahkemesinin kurulusnno düzenleyen 44 sayılı yasanın 38. maddesinde. «Anayasa Mahkemeıtinde müzakereler tizlidir» biçiminde yer alan hüküm, tizlilik ilkesini *adrce müzakerrler için öngörmiiştür. Yargıçlar Knrntnnnn davayı tnrüsnielerinin dı*ında yapılan işlemler için gizlilik bahis Uonusu defildir. Ancak varılan karar, gerekçe yazılmadın rrsmen açıklanamaz. Bu kural, kararlann tııli tu> tulmasını satlamak için detil, hukokî sonurlarının dojtmaması için konmuştnr. Dava sonaçlandıktan «onra, llcili her çeşit dokümanın açıkIıga kavnştnan da dogaldır. Bu nedrnle, Af Tasası ile ll«+li iptal davasında raportSrlerin hazırladıkları raporlann yayımlanmasında, hilimsel ele;tirilere ısık tutulması açısından, yarar vardır. Basmın, kamaoynnu şiddetle Ilçilendiren yönü bakımından, Anayasa Mahkemesinde gSrülmekte olan davalar ile il»ili ha ber alma ve haher verme özgürlüŞünü kısıtlavacak yasal hiçbir engel yoktur, Anayasa Mahkemesinin, bütün personeli ile toplumdan aynlarak kimsenin ulaşamıyacatı rasak bir bölgede çahşması mı jgteniyor? *•• Niğde (Baştarafı 1. sayfada) Boran baklava dağıttı SAKARYA, (öıel) Eski TİP Genel Başkanlanndan ve Istanbul eski Milletvekillerind'en. Dov Behice Boran. Sakarya Ka palı Cezaevinden dün gece saat 00.30'da tahliye edilmiştir. Ankara'dan gelen telsiz emrinin kendisine iletilmesi üzerine cezaevindekilere baklava da ğıtan Behice Boran, gazetecilere şunları söylemiştir. «Benim için af konusu mevzu bahis değildir. Tashihi karardır bu. Türkiye'ye demokrasinin gelmiş olduğu çizgi açuından Anayasa Mahkemesinin ka rarını memnunlukla karsılıyorum. Birçok cezaevleri dolaştım. En rahatı Sakarya Cezaevinde gördüm. Bütün görevlile re teşekkür ederim.» öte yandan, Amerikan Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Amerikan Senatosunun söz konusu karar tasarısım onaylamasından son ra Temsilciler Meclisi üyeleriyle bir toplantı yapmışlar ve ABD hükümetinin TUrkiye'ye yardımın kesilmesine taraftar olmadığını söylemişlerdir. THA'nın Washington kaynaklı haberine göre, toplantıda bir konuşma yapan Amerikan Dışişleri Bakanlığı yetkilisi şöyle konuşmuştur: «Türkiye'ye yardımın kesılmesi, TürkAmerikan ilişkilerini onanlmaz ölçüde zedeleyebilir. Bu da dünya güç dengesinin bozulmasına yolaçar. Güç dengesinin bozulması, haşhaş sorunundan çok daha önemlidir.» Dışişleri yetkilileriyle yapılan bu toplantıdan sonra Türkiye'ye yapılan 180 milyon dolarhk askerî. 27 milyon dolarlık da ekonomik yardımın kesilmesi için karar önerisi hazırlayan Temsilciler Meclisi üyeleri Louis Frey ve Anıes Hastings. hükümetin önerilerine uyacaklarını belirtmişler ve Türkiye'ye yardımın kesilmesi için yaptıkları çalışmaları durduracaklarını belirtmişlerdir. Dışişleri Bakanlığı yetkililert, «Türkiye'nin haşhaş ekimine baş lama kararını durduracağımızı sanmıyoruz. Cünkü son seçimlerde bütün partiler haşhaş ekimine yeniden başlanması için kam panya yapmışlardır. Bu konuda Amerikan Hükümetinin tek umudu, haşhaş ekimini asgarl düzeyde tutmak ve afyon üretimi ile dağıtımı için kurulacak kontrol mekanizmasını daha da güçlendirmek olacaktır» demişlerdir. İş kazaları Yaşam koşulları çok kötü olan bu ışçıler, yiyecek almak için işverenierden zaman zaman para yerıne kâğıt fişler aiırlar. tşçiler bazen çalıştıkları müteahhıte borçlu bile çıkarlar. En küçük bir yasal haktan söz eden ışçmın ışme hemen son verilır. İş yerlerınde teknık emniyet diye birşey yoktur. Teknık etnnı. yeti sağlamak biraz para harcamayı gerektirdığinden, bazı koruma tedbirierı almak kimsenın aklınuı ucundan geçmez. İş kazalan sonucunda ölen ve yaralananlann sayısı konusunda kesın bir sayıya ulaşmak olanak dışıdır. Denıır Çelik yetkilileri bugüne dek 52 kışının iş kazalan sonucunda can verdığinı ve bunun böylesine bır iş yerı için çok küçük bır sayı olduğunu bildirırken, bazı ilgıliler gerçekte yüzlerce kişinin öldüğünü ve bunun yetkîlilerce saklandığını ileri sürmektedirler. Kesın sonuç şu sıralarda bazı sendika avukatlarının bölge savcıhklanna ba^vurarak kendilerine bu konuda bilgi verilmesini istemeleri sonucunda aydınlığa çıkacaktır. Aynj alanda Demir Çelik Müessesesı de 6400 işçi çalıştırmaktadır. Bir çok yerde yanyana çalişan işçiler arasındaki fark bir uçurumdur. Demir Çelik Muessesesinde çalışan, müteahhitlerle ilgileri bulunmayan işçiler, zamanında ve bir ölçüde de olsa yeterli para almakudırlar. İş güvenlikleri vardır. Pazla çalışma ve uin günü çalışma ücretlerini doğru saptanmış olarak alırlar. Oturdukları yerlere otobüslerle gider gelirler. Uzun sözün kışası insan gibi çalışma haklarına kavuşmuşlardır. İşten çıkarmalar Bu arada iş yasasına karşı dav ranışlarla çıkanlan işçilerin sayı sı binleri geçmiştir. Noterden ışverenlere çekilen ihtarnamelenn sayısı yüzlercedir. Işverenler, top lu şekilde işçi çıkarmaktan bile çekinmemektedirler. Yalnız, 6 Mayıs 1974 günü işlerine sor. verilen işçilerin iskenderun Birin ci Noteri kanalıyla işverene yolladıkları ihtarnamenin altında 21 imza bulunmaktadır. Konunun iletildiği Adana Bölgesi Çalışma Müdürlüğü ise yazıları dahi kabul etmemiştir. Bir başka ış yerinde Memlş Ekici adındaki bir tajaron, muteahhite 6.12.1973 günü bir yazıyl» başvurarak bazı tuğla ve sıva i? lerini 71.285. lira karşılığında yapmak istediğini bildirnüş v« bu isteğı ilgili müteahhit tarafından kabul edilmiştir. Fakat daha sonra, işi veren müteahhit Taşaron Memiş Ekiciyi yasaya karşı sigortalı göstermiş, aynca Taşaron'un alacağı paranın tatamını da kendisine ödememıştir. Memiş Ekici bu günlerde mü teahhiti mahkemeye verecektir. Bütün bunlar birer ömek. Bin lerce başkalarınm arasından her hangi bir ayırım yapılmadan ahn mış ömekler. Bunların dışında bir de devlet organlarınm müteahhitlerin iş yerlerindeki yasa dışı tutumlan onaylayan yazışmaları var ortada. örneğin Adana Böl^e Çalışm» Müdürlügünün bir vazısı böyle. 25 nisan 1974 günü sendikaya yazılan yazıda, tskenderun Demir Çelik Fabrikası yapım tşlnde bir müteahhitin iş yerinde yapılan tetkik de İşçilere eksik ihbar tazminatı »dendiginin saptandıîl açıkça belirtiliyor. Aynca. tskenderun Demlr Çelik İşletmeleri Müessese MUdürlüğü de 21 şubat 1974 gün va 001573163 sayılı bir yazısında 1475 sayılı İş yasasma uymayan bazı müteahhit firmalann vaa ile uyanldıgı belirtilmektedir. Fakat gerçekte uyanlması eereken konu. küçük küçük usulsüzlükler verine gerçek bUyük sorunlann çözümlenmesinde izlenecek vöntemdir. Türkiye'nin en büyük vatınmi ve Demir Cslik Fabrikası. sayılan 35'i geç» meyen büyük işverene milyarlar kazandırarak viikselirken içind» milyonlarca ton cevherin eriyip demir ve çelik şeklini alacak olan vüksek fınnlann temellerinde, kıılelerinde de sayılan 10 binleri bulan işçilerin teri, kani ve hafta ranı vatıyor... «Mağrur bir ulus» Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, «Türk milleti majrur bir ulustur. Böyle mağrur bir ulusta A merika'ya karşı duygulann birleşmesine, güçlenmesine yardımcı olmayalım, zaten haşhaş ekiminin yasaklanması için Amerika'nm yaptığı baskı, TürkAmerikan ilişkilerini güç duruma sokmuştu» demiştir. Aynı yetkili. «Bununla birlikte Türkiye, haşhaş ekiminin asgari düıeyde tutulması ve etkin bir denetim sağlanması konularında teminat vermediği takdirde Kongre yardımı kesebilir» demiştir. Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Amerika'nın haşhaş ekimi konu sunda Ankara ile yaptığı temaslarda, Türk hükümetinin abizim demokratik bir rejinı kurmamı zı istedir.ız. Şimd: de bize ne yapmarajB gerfktığini söylüyorsuriuz» .jt#OÎ|mi de belirtmiştir. Toplantıda. kongre üyelerine haşhaş ve Türkiye ile ilişkiler ko nusunda bilgi veren ve yardımın kesilmemesini isteyen Amerikan Dışişleri BakanhŞı yetkili si adının açıklanmamasını istemiştir. Adana'da ADANA, (Çaban YLRTÇL ) Anayasa Mahkemesinin af yasa sıyla ilgili iptal kararımn Re> mi Gazetede yayımlanmasından sonra Ao*ana cezaevinde bulunan 22 hükümlü di.n gece 23.15' de tahliye edilmişlerdir. Çevirmen ozan Can Yücel, cezaevin den çıkışından sonra gazetecilere «Bizim çıkısımız biraz da 1971 rejiminin içeri girişi demek tir» demiştir. Adana cezaevinde 141 ve 142' den hükümlü bulunanlann önce eşyalan dışarı çıkartılmıs. daha sonra salıverilme işlemleri tamamlanmıştır. Dr. J41e Nükte Üner, Kadınlar Koğiışunda Cezaevi Müdürünün odasına getirildikten sonra salıverilme işlemi sırasında «Demek artık çıkıyoruz» demiş ve «Sevincimiz henüz tam değildir. Çünkü dtha içerde kalan arkadaslanmız var» diye eklemiştir. Bir gün önceden Adana'ya gelen eşi Güler Yücel tarafından karşılanan Can YUcel, gazetecilerin fl&şlan altında şunları söylemiştir: «Bizim çıkısımız biraz da 1971 rejiminin içeri girişi demektir. Cezaevi her ne kadar memleketin bir parçası ise de şimdi memleketin parmaklıksız, gardiyansız tarafına geçmekten sevinç duyuyoruz.» Ser Yayınlan yönetmeni Abdul lah Nefes de, «Bizim çıkışunızm aslında hiçbir anlamı yok. Şöyle ki, Türkiye'de hâlâ 142. maddeden kitaplar toplatılabiliyor, duşünen adamlar hakkmda dava açılabiliyor. Aynca bir grup arka daşımız da hâla içerde bulunuyor. Sevincimiz bu arkadaşlann da dışan çıkması ve bu antidemokratik yasaların ortadan kalkmasıyla gerçeklesebilecektir» demiştir. Adana cezaevinden dün tahliye edilen 22 kişi şunlardır: Can Yücel. Süleyman Ege (Çevirmenı, Abdullah Nefes. İsmail Beşikçi (Asistan', Yaşar Uçar 'Ant Dergisi Yazıişleri Müdürü t, İsmail Aydınlı, Yaşar Gökoğlu 'Tiyatrocu), Hasan Keleş. Recep Mutlu. Dr. Lâie Nükte Üner, SeY m Demirpençe, Tülây Özdemir, İ Emin Tunçbilek. Zihni Ayhan: Mehmet Özer I. Mehmet Özer II, Mahir Cemiloğlu. Halil Paşaoğlu, Erdoâan Demirci. Arif Zeyrek. Ejder Ime, Halil Alnlkızıl (Kadirii grubundan' Sigortasız işçiler Oysakl İskenderun Uemir Çelik Fabrikası vapımının bir bölümünü üstlenmiş olan müreahhit ve taşaronların gerçeicte vaptıkları tek ış ışçiliktir. Yalnızca emeğe dayanan işleri vaptırmaktır. Çünkü. yapımını üstlendikleri islerin proieleri Sovyetler Birliğinde hazırlanmıştır Kuılandıkları malzemenin tıemen tamamı Sovyetler Birliğinden gelmektedir. Bazı özel araç ve gerecler Demir Çelik Müesseselerinindir. Bu özel Kirişfmlerta vaptı^lan tek iş. kendileriae başvuran isçilerı, belırli iş yerlennae çalıştırarak, ışletmeden bitırdikleri ışin parasını almaktır. Bu arada işçilere ne kadar az para verirıerse kazançları o kadar büvüjeceginden. çalıştırdıklan işçiler: sigortaiamak geregini bile duymazlar. Oysaki bu onlar İçin y&sal bir zonınlUKtur. Hesaplar kitaplar bakkal defterlerinde kai Osman Kibaı'ın (Bastarati l sayfada) 1968 yılında kurulmuş olan ambalâj fabrıkasi, o dönemde Osman Kibar'ın Belediye Başkanı olması nedeniyle kansı Hülya Kibar ile gelini Şefika Kibar'ın üzerinde gösterilmiştir. Ancak temsil yetkisi Osman ve Seli Kİ. bar'a verilmiştir. Kibar'ın belediye seçimlerirü yitirmesiyle durum değişmiş, fabrikanın genişletilmesine aile şirketi karar vermiştir. Bunun üzerine 1582 sokakta yeni bir fab rika kurmak için Beİediye Imar MüdUrlügüne başvurmuşlardır. Inşaatın betonarme olarak yapılacağını bildirerek inşaat izini alan Kibar, briketten ahsap bir yapıyı tercih etmıştır Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin yaptıkları kovuşturma sonucu işçilerin tümünün sigor tasız olduğu ortaya çıkan olayın gelisimı şöyledir: «Ramazan Şenol ve soyadı sap tanamayan Zeki adlı iki işçı çatıya kiremit döşeme ışinde çalışmaya başlamışlardır 6 mayıs 1974 günü sabahı Zeki adlı işçi 4 metre yükseklikten düşerek hafif olarak yaralanmış, sigortasız olduğu için de Eşrefpasa Belediye Hastanesine kadırılarak Osman Kibar'ın kişisel ağırlığıyla tedavi edilmiş, aynı gün ise işine son verilmiştir. Öğleden sonra ise Ramazan Şenol adlı işçi yere düşmüş, bir bacağı kınlmış ve beyin kanaması geçirdigi için bu kez Tepecik Sosyal Sigortalar Hastanesine getirilmiş, isçinin daha önceki işyerinden sigortalı olması dolayısiyle elinde bulunan eski kartıyla vizitesiz olarak tedavi altına alınmıştır. Doktorlar işçinin sağlık durumunun kötüye gittiğini işyerine bildirmeleri üzerine tüm i?çilere aynı gün sigorta kapsamına alınmak için bildirge dolrfurulmuş ve imzalatılmıştır. Koma durumunda olan Ramazan Şenol'un bildirgesi doidurulmuş, ancak imza atacak gücü olmadıgı için onay bölü mü boş kalmıştır. Komadan kurtulamayan Ramazan Şenol 12.6.1974 günü ölmüştür. Dr. Sefa Plnar, ölünün gömülmesi için Belediyeye verilen defin izninde «beyin kanaması» sözcüğünü yazmıştır. Hastane imamı doktora «Bu bir iş kazasıdır, Savcılığa haber vermek gereklidir» dediği halde buna gerek görmemış, olayın basına sızcfırılmaması 1 çin büyük çaba göstermiştir. ölüm olayından hemen sonra inşaatta çalişan tüm işçileri çıkaran fabrika sorumluları, yerlerine yeni işçi alarak olayı gtzlemek için yogun bir çalışma içine girmişlerdir. Ancak yapılan bir ihbar üzerine durum değişmiş, Cumhuriyet Savcüığı harekete geçerek olaya el koymuştur. Savcılık, belediye ve Sosyal Sigortalar Kurumuna yazdığı yazılara bugüne uek yanıt alamamıştır. Bunun üzerine. iş güvenligi bilirkişi kurulu kovuşturmayı yürütmeye başlayınca acı gerçek ortaya çıkmıştır. İnşaat ruhsatmda gösterilen yerin tersine bir sokakta inşaatın yapıldığı, işçinin sigortasız olduğu, Sosyal Sigortalar ve Bölge Çalışma Müdürlüğünden fabrika inşaatı içm izin alınmadığı saptanmıştır. Osman Kibar ve yakınlan önümüzdeki günlerdo mahkemeye verilerek T.C.K.'nun 455. maddesine göre ölüme sebebiyet suçundan yargılanmaya başlsyacaklardır. tşçiler sigortasız 5. ma (Baştarafı I sarFada) olması ve bu metinlerin ilk ikisinden herhangi birisinin salt çoğunlukla kabul edilmiş olsa dahi üçüncü metnin de oya sunulması gerekirdi çeklinde iki nedene dayandığını bclirten öztürk, de miştir ki: • Anayasa Mahkemesinin şörüsünün doğruluğu kabul edildiği takdirde. af kanununun bü tün maddelerinin, ya da hiç olmazsa 5. maddenin usul yönün den iptal edilmesi gerekiro*i. lkinci spbebe dayanan görüs, kabul İçin oy kullanan 221 üye nin oy kullanma şuur ve sorum luluğunu taşımadıkları anlamına gelir ki. bunun hukuk açısından izahı mümkün olmaz. Cumhuriyet Senatosu metninin oylanmasından sonra üçüncü metnin de oya sunulduğunu bir an için kabul edelim. Aynı sonuç alınınca ne olacak? Bu durumda ne yapılacağmın cevabını karard» bulamıyoruz. Böyle bir uygulamaya gitmek paılamento çalışmalarını çıkma za sürükler.» öztürk. daha sonra şunları söylemiştir: «Anayasa Mahkemesi bu kara rıyla af konusundaki kanun tek liflerini ve parlamentonun kanunla ortaya koyduğu iradesini aşan bir tasarruf'ta bulunmuş, bir yasa yapmıştır. Karann usul yönünden alınmastna rağmen iptal edilen hükmün parlamentcd'a yeniden ele ahnıp görüşme olanagı Anayasaya ra* men tanınnıamıştır. Fakat bir Anayasa Mahkemesi karandır ve uyulması zorunludur. Bu 70 runluluk, Anayasaya saygın:n bir gereğidir. Bu karann uygulanmaması ise, Anayasaya aykırılığın devamma evet demek olur. Bugünkü durumda ihtilâf paılamento ile Anayasa arasındadır. Parlamento bu konuda gerekpni yapmalıdır ve yapmaya mükte dirdir.» Onaylanan tasarı Ote yandan, Amerikan Senatosunca kabul edilen karar tasarısı, «Başkan Nixon, Türkiye'nin kanunsuz afyon ihracını önleyecek etkin bir kontrol mekanizma sını kurduğu yolunda teminat aldığını belirttiği takdirde» yardımın kssilmemesini de öngörn":ektedır. Kararda, Amerikan Hükümetinin sağhk denetim kurumunun belirlı süreıerle kongreye rapor vererek Türkiye'den Amerikaya eroin girip girmediğini belirtmesini de öngörmektedir. Karann kabul edilmesinden sonra Teksas Senatörii John To wer bir değişiklik önergesi vererek «Başkan Nixon yardımın kesılmesini ulusal güvenliğe aykırı görürse bu karan durdura büir» ibaresının eklenmesini istemiş, ancak bu istek 60 a karşı 29 oyla red edilmiştir. • Parlamento tatıle girdi ANKARA Millet Meclisi Genel Kurulu, 1 kasım 1974 cuma gününe kadar tatile girmiştir. Millet Meclisi Genel Kurulu, dün de toplanamamıştır. Saat 15 de birleşim nçılınca, ad okunarak yoklama yapılmıştır. Yoklama sonunda 178 üyenin Genel Kurulda bulunduğu tespit edilmiştir. Millet Meclisi Başkanvekili Memduh Ekşi, «bu sonucunda alınmasından sonra, 112 nci birleşim ile bu yasama yılı içindeki toplantılar sona ermiş oluyor. Başkanhk divanı olarak tatil süresince si2 sayın üyelere başan ve mutluluk dileriz» demiştir. Millet Meclisi, gündemindekl konuları görüşmek üzere 1 kasım cuma günü saat 15'de toplanacaktır. (a.a.) YUNAN CUNTASININ SÖZCÜSÜ:«ABD, TÜRKİYE'YE TÜM İZMİR Yunan cuntasının sözcüsü Hristos Bitsidis, önceki gece televizyonda yaptığı konuşmada. «Türkiye'nm Osmanlı İmparatorluğu ihtirasına yeniden kapılmış olduğunu» söylemiştir. Amerikan Türk ilişkileri konusunu ele alan cunta sözcüsü. «Amerika'nın Türkiye'ye yapmak ta olduğu tüm yardımları keseceğini» Türkiye'nin hiçbir zaman Batüı bir devlet olamadığını, Batının bütün gayretlerine rağmen, «Türkiye'nin bir Orta Asya devleti olarak kalmakta debelendiğini» iddia etmiştir. Hristos Bitsidis. «Türkiye'nin Batıyı afyon zehiriyle» katletme hevesinde bulunduğunu, Birleşik Amerika Devletinin «Alicenap yar dımmın» manevi değerinin Türklerce hiçbir zaman takdir edilmediğinin, Amerika'nın, Türkiye' nin afyon ekme kararını vermesinden sonra ona «Kudretini» duyurma durumunun ortaya çıktığını» söylemiştir. (aa) Y A R I N: İşverenSendika tlişkileri • Kayseri'de KATSERt (Mustafa GÜMÜŞKAYNAK) Kayseri Cezaevin de iptal karanndan yararlanan 21 kişi salıverilmiştir. Salıverilenlerden Ahmet Hamdi Dinler, (Yüksek Mühendis), Hazım öz a"emir (öğrenci) ve Ali Durmuş (Öğrenci) TCK'nun 141 ve 142. maddelerden cezaya çarptırıimışlardır. Geri kalan 18 kişi de 416 ve 414. maddelerden hüküm giymişti. Agasi Şen, THY uçaklarının bakım ve onarımlarını aksatan 3 yöneticiyi görevden uzaklaştırdı Türk Hava Yoüan uçaklannm son günlerde sürekli arızalanması ve seferlerin aksama sı üzerine iki gün süreyle Yeşilköy havaalanında denetleme ler yapan Türk Hava Yoiları Yönetim Kurulu Başkanı Agasi Şen, uçaklann onarım ve bakımını aksattıklfirını saptadığı 3 teknik müdürlük yöneticisinin işine son vermiştir. İşine »on verilen Teknik Müdürlük vöneticileri arasında, Teknik Bakım Müdürü Hüseyin Top da bulunmaktadır. Söz konusu yöneticilerin, uzun süre Teknik Müdürlük kadrosunda yetkili mühendis ve uzmanların nöbet işıni düzenle yemedikleri ve arızalanan uçak ların uzun süre onarımda kalarak seferlerin aksamasına vol açtıkları belirtilmiştir. Geçen hafta iki çününü Yesilköy havaalanında geçiren Türk Hava Yoiları Yönetim Ku rulu Başkanı Agasi Şen, bu iki gün İçinde bir çok uçaâın anzalanarab Teknik Müdürlük hangarlanna çekildiği halde atölyelerde uçaklann onarımından sorumlu bir tek mühendis ve yetkilinın bulunmadığını saptamıştır Yetkililerin olma ması nedeniyle uçakl»nn onanmı uzamıs, atölyelerde işi biten uçaklar mühenfiislerin gö reve gelmesınl beklemiştir. Singer işçileri bir saatlik dayanışma boykotu yaptı İskenderun Demir Çelik F»b rikası yapımında müteahhitlerin işçileri ilkel koşullar altında ve yasal hakları ödenmeden çalıştırılmalarını prote?to etmek amacıyla îstanbul'daki Singer fabrikası işçileri dün 1 saatlik dayan;şma boykotu yapmışlardır Bu arada Başbakan Bülent Ecevit İçişleri Bakanı Asiltürk ve Çalışma Bakanına da birer telçraf çeken 1 işyerinin işçi 2 temsücileri müteahhitlerin bu tutumunu protesto etmişler ve işçi'er üzerindeki baskılara son verilmesini istemi>;erdir. Makaıios (BaşUrafı 1. sayfada) Yunan Cuntası ılerı gelenlerı nin yer aldıgı Atina kanadı, büyük sessizlik ve bekleme devresine girerkeı. son günlerdeki ihbarlar üzerine Kıbns'taki örgüt le Atina arasında koordinatörlük görevi yapan ve bir süre önce evinde bulunan belgelerle EOKAB'nin buaünkü güç duruma düşmesine yolaçan Lefteris Papa dopulos"la 4 önemli EOKA tedhiş lideri Lefkoşe'de aynı evde ele geçirilerek tutuklanmışlardır. EOKAB'nin b zı belgelerini ortadan kaldırdıktan sonra kaçan ve bir süreden beri aranan ted hiş örgüt ünün koordinatörü ve liderleri direnmeden teslim olmuş lardır. Öte yandan, Grîvas'ın öldüğü evin sahibi ve Grivas'ın arkada şı da gözaltına alınmıştır. Bu ara da Makarios yönetimi, örgüt le ilişiği bulunan üst rütbeli 40 kadar polis subayıyla erini azietme kararı almıştır. Öte yandan, Yunanistan Kıbns Büyükelçisi Lagakos'la Rum Ulu sal Muhafız Gücü Komutanı De nisis dün birdenbire Atina'ya ırit mislerdir. Lagakos Atina'ya, «Ulu sal »orunları görüşmek Uıere gitmekte olduâunu» açıklamıştır. Sağmalcılarda Sağmalcılar Cezaevinden bu sabaha kadar 15 kişi tahliye edil miştir. Anayasa Mahkemesinin kara rının yayınlandığı Resmi Gazete dün Emniyet Müdürlüğü ara cılığıyla cezaevine getirümiş ve cezaevi Savcısı Tahir Giray sa at 02.15'den sonra tahliye işlem lerine girişmiştir. Saat 02.45e kadar 15 kişi salıverilmiştir. Bunlardan 9'unun 141 ve 142. madd'elerden, diğerlerinin. ise 416 ve 414. maddelerden hüküm lü olduğu bildirilmiştir. Bu sabaha karşı serbest bir» kıldıktan sonra yakınlan tarafından karşılanan siyasî tutuklular şunlardır: Osman Saffet Arolat, Sırn Öztürk. Oğuz Hodancı, Suat Vecdi Özgüder, Mehmet Emin Karasin, Isa Ruhi Göbüt, Neca ti Clğıtan, Nurettin Doğan ve Zühal Aksoy. S»vcı Giray, »»lıverilen m»h kumları «Geçmi» olsun» diye uSurlamıstır. Kazan (Baştarafı 1. sayfada) < B mecmuaların yayın mü>u dürleri hakkında tahkikat açamıyoruz. Ancak bunların yurdumuza sokulması ve yurdumuzda satılması kanunlanmıza göre suç sayılmaktadır. Bakanlığımızm en yüksek mertebesinde bulunanından, en son vetkilisine kadar olanlar bu mecmuaların satılmaması ve yayılmaması için her türlü tedbirı alacaktır. İçerisinde «suç» oldugu takdirde bu meomualar derhal tonlatılacaktır.» Adalet Bakanı Kazan. öte yandan 8 temmıız pazartesi günü televizyonda eösterilen «Haremda 4 Kadm» adlı tılm nakkmda Ankara Basın Savcılıgmca tahkikat açıldığını, tahkikat devam ettiği için bu konuda bir açıklama vapmasınm mümkün olamıvacagmı söylemiş, bundan bövl9 TV'de gösterilecek filmlîrin daha dıkkatli seçilmeleri gerektiğini de belirtmiştir. (THA) MİT raporuyla er çıkarılan yedeksubayla ilgili işlem iptal edildi A LTI IN ANKARA Asker! YUksek Ifla re Mahkemesi. «Kötü hâl ve düşünce sahibi olduğu» yolundaki MİT raporu uyannca «Er» yapı lan Hasan Aksoy hakkındaki ışlemi iptal etmiştir. Mahkemenin 2. Dairesinln ov çokluguyla aldığı kararda lşlemin «Hukuka aykın olarak tesis edildigi» ve Aksoy'un «Türk ordusunda subaylık yapmasına mani h'r hali bulunmadığı» belirtilmlstir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle