Katalog

CUMHURÎYET 6 Haziran 1974 I ABDULCANBAZ TURHAIM SELÇUK B?uUAM3AZ'iM OSMANl^DMfTİKÜ*jmAfcMPAYAîMıVE{Aü*Tlfcl <rA7tTtPf TfftfKA EPiLD^t* ZAMAN DÖHuJTÖ^tMih, ^£Rİ 0üRAİ?A ... 0 ÇA£DA ABPUUA^ÖAI, OMiAİlTîVöri W&jHimEMErqUPAlMl$ ( (jÖRMÜ^Tü. UMAr>lZ,Ht^fAĞÎ)A &k İ gfep NELER YAPMADIK! ŞAKİR BALKI 40 dınmış... Hem nice kızlara... Sonra Zülüı bey de pelc genç sayılmaz, Bahrl Dey. Adama belkt bır yey olur da .. Sonra bu Hacı Yakup £fendinin baldızı da o biçim haa... Bu kadını fcimler istemedi de varmadı. Belki Zü.üf beyi de beğenmez ya, ama biz işi idare adeeeğiz! Ama kadın dul.. Dul ama, aslan gibl «acLn î s djkij dediniz mi üstüne yoktur... Sarraf Bahri bey az dusündu: Bu lşe «he> demek pek kolay degll. Elbette efendim haklısınız! Ben kendisiyle bir görüseyim. Aman Bahri bey usulen olsun dul mul ama tam Zülüf beye göre! Hacı Yakup Efendi öksUrmeye Dasladı kızgınlığından. Bahri bey piposundan blr ikl nefes auldı. Sekreterine balctı. Hacı Yakup'a döndü: Eh, dedi, bu i? olursa isin ta... N'e Bakanlıgı istersin Hacı Efendi? Yakup Efendi, dell deli Batıyoruz Kâmil'e gözlerini dikti. Batıvoruz Kâmil bey durumu iyi idare etti ımı, Haeı Yakup Efendinin de baıma çorap ördıi. Önce bende böyle bir baldız filan yok dU yecekti, sonra vazgeçti durumun kötülügi) kar fisında. Memleketin gidişini düjündii «eh, dedi, içinden, demokratik yollardan bu baldız işine de bir çözüm yolu bulurum!..» Yine düfündtt «bu Zülüf namussuzuna nzgın bir karı buıup, ona kısa lürede nalları dıktirmek lizım...» Kahvelerin biri geliyordu, biri gidiyordu. Hacı Yakup ayağa kalkıp ju konusmay» yaptı: Sarraf Bahri bey, yüksek müsaadelertnize sığınarak, bır iki kelâm etmek istiyorum. Bugüne dek baldızımı kimler istemedi.. Senatorler, mebuslar, Altunzadeler, ağalar, esraftan kimler istemedi. Ama baldızım bunlarm hiç birine yüz vermedi de gidip bir memur beyle izdivaç yaptı. Bacanağım olan memur Gazi bey, bir hafta, iki hafta derken Hakkın rahmetine kavuştu. Millete dedikodu lizundır ya, ne o Gazi bey bizim bsldızın altında kalmı» da, bu yüzden Hakkın rahmetine vasıl olmuş!.. Neyse canım, bu Zülüf bey çok janslı adammıj ki benim baldızımla gerdeğe girecek. , Baldızımın bir elinde ij, öbür elinde diViş. Bir söyler on dinler.. Onun ablası da benim hsremim olur... Onların hünerini bana sorun siz, Bahri beyefendi. Hasılı kelâm, hepinize okkayla selâm, benden bu kadar vessel&am!.. Bal dızım .. Ba;ka konu^acak arkadaş varsa, buyursun memlekette soz hürriyeti vardır. l /Hk Kjf fliAUTtîINi ılllFttc^CtlcOAMİuM^L Ötftf. NtKPE ? PARİS'TE TÜRK RESSAMLARI Kosta DAPONTE Canım neden evlsnmesîn, taç glbı ka Tonncı emeklisl Bekir Vsia: Bize soz mü bıraktın ki, kırk yıllık m«bus gibi konuştun... Bahri bey birden ayağa kalkınca, onlar da kalktılar. Sekreter hanım yanlarında dikiliyordu. Bahri bey gülerek: Zülüf Beyle bu gece konujacağım.. dedi. Sonra ekledi: Inşallah bu evlenme memlekete hayırlı olur!.. Batıyoruz Kamil bey «müsadelerinizle bayefendi» hole çıktılar... Hanın önü kalabalıktı. Yürüdüler. Destur Aparfananına vırdıklarında aksam olmujtu. Ahlik ZabıUsı Emekliti Hüjnü bey olayı (öyle anlaüyordu: «Bu evlenme fsi için Bahri bey bize «he> deyince, bizim paçalarımız tutuşmuştu. Biz karı petine düftük. Koca Deliıl Motör Şev kiye denüen etki sermayenin ardına düşlük. Günlerce Sevkiye'yi aradık ama bir türlü bulamadık. Mamaya durumu anlattık da, mama •bu kıza milyonlar verseniz evlenmez kuzum..> deyince, bir binlik tosladık bu i;i yapsın diye. Taksim'deki evine gittik. Yoon, bizim amacımız bclliydi. Biz bu Sevkiye'yi Zülüfle evlendirip, Paıpal Zülüiü öbür dünyaya göndermekti. Memleketteki bunalım hâll fiderilmemisti. Sarraf Bahri bey bu adamı bir ttzgâhlarsa, yandık gitti. Bu mama bizi kaz yolar gibi yolmaya baj layınca parasız kaldık.. Hacı Yakup: Şevkiye'nin yerine Zülüfü mamayla ev lendırelım. Benim karıya da bu mama o kadar benziyor ki, hayret.. diye konufunea, Batıyoruz Kâmıl bey: Fazla dtrdır «>tmede favda yok, Hacı Efendi, bu izdivacm Şevkıye ile olmasından ulusal (aydalar var,.. dedi Bütün umudvmdz Koca Delisi Motör Şevkiye'ye baflanrm?tı Onu da bir türlü bol>mh yorduk. Istanbul kazan biz kepçe olduk. Bu Sarraf Bahri bey bir kez bu Deliyi Genel Baskanhğa getirmeyi kafasına koymu;tu. Bu Batıyoruz Kamil bey de Kabak trtam canım! Nereye burnunu soieuyorsa orasım hallaç pamuğu gibi kanştır.yordu Oflaya puflaya bir apartmana gırdilc tiabıre dırdır edıyordu. Yukarı cıktık. Karşımıza enayi tipli bir adam çıktı. Bize: (DEVAM1 VAR) Avni Arbaş vni Arfeas'ı meşhur Montparnasse'tan uzak olmıyan Rue des Feuillantines'dekı evinde boya tUplerinl ayırırken bulduk. Hem atölye, hem de ev olarak kullanılan İki oda tuval ler, yağlı boyalar, guaşlar ve sa de eşyalarla dopdolu. Polo kazagı ile kadife pantalonu Avnı'nın «ankı ünıforması olmuş. 54 yaşındakı sanatçı Paris'tekl llk gunlerinı söyle anlatıyor: <<1946'da ilk geldigim gunlerdi. Şehri dola^ıp tanımak istiyordun. Metro ile bir duraktan bır duraga gezip dolaşıyordum. Bir gün Republique durağında ındim. Sokakta şoyle bir etrafıma bakındım ve kendi kendime «Yahu nerdeyim?» diye yüksek sesle k o nuşmuşum Arkamdan, Ermenl çivesiyle Türkçe bir ses duydum: «Evropa'da, Parızde, Republilc meydanındaiin ..» Dondüm baktım; Türkıye'den Relme Ermenl bir kestaneci idi..ı> «1946'larda, Fransa'da» diyor Avni Arbaş «bir umut vardı. S&va.^tan çıkılmıştı. Yeni birseyler bekleniyordu. Oys« bugünkü kuşaklar küçük burjuva ve kanıksamış insanlar. Fransızlar bu ar«da mızah inceUklerinl de kaybettiler » Paris'teki hemen fıemen butün gerçek ressamlar gibi Arbaş da, resım piyasasınm durumundan ve resim tüccarlanndan dert yanıyor: «Geçenlerde bır tablo satıcısı ile karşılaştım. Aman, dedi, «30 bın franga bır Gruber aldım. Nefis bir tablo'» Dayanamadım. «Yahu. dedim, adam hayatta iken almazdınız, Gruber açlıktan, sefaletten öldü, verem oldu işte». Satıcı bu çıkısmama şu karşılığı verdr «Iyi ama Arbaş, ne bilellm Gruber'in böylestne meşhur olacağım, bu kadar deger kazanacagını..» Avni ressamlarla tüccarlar ara smdaki ilişkileri a n bir şekilda eleştirirken ekliyor: «Servetim olsa da yaptıgım şu resimleri tuccar milletine satmasam diyorum. Kendime saklar, sonra da müzelere, memleketımo bırakırdım Arada bir kendime biriki resim alıkoyuyorum. Ama bir gün geliyor, satmak zorunda kalıyorum. Çogu defa kendımi tutamıyor ve tüecarlar» çatıyorum. «Bu resimleri satın almakla siz bize dejil, asıl iyiligi biz aize yapıyoruz» diyorum. Bugün tablolarını Parls'te 4 • S bin franga satabilen sanatçımıza göre. Amerika'da «er gi açmak dahı İİKinç. Paris ttki gucünü, ağırhğını yitirdi, ancak gelenekleriyle ayakta durabiliyor. Resım sanatınm iyi bır seyircisi var ku;kusue. Ama Fransız alıcı olarak cesur degil. Güvervdiğı eşyaya para ya» tırmak istivor. Yenilik aramıyor. Oysa tsviçreli, Belçikah ve Amerikalılar hem seziyor, hem de leviniyor, anlayarak alıyorlar. A Avni bazı tüccar ve koleksiyoncuların »atın aldıkları resim leri bankalardakı çelık kaıalara kapatmasına da çatıyor. Ama tuketim toplumu sisteminin resmi de bir ttıcaret malı» yaptiğını kabul edıyor. Bu sistemc ayak uydurup çalısan ressamları da eleıtiriyor: «Sanki re sım yapmtyor, tıblo lar.» uretiyor Deniz sevdası Avni Arbss ta denu levgisı tutku gibi. Her yaz Guneydeki Antibes'e gider, bol bol kürek teker, balık avlar, resim yapar. «Ama artık oraların da tadı kalmadı» dlyoı Arbaş. «Kskiden oralara ünlü ve gerçek sanatçılar gelirdi. Picasso gibi, Ka/ancakıs gıbı... Katabalık değildl Turist ve yeni zengın yatağı olmamıştı. Şimdı milyoner ler kotraları ile geliyorlar Modaya uymak ıçm de «modern» dedıkleri tablolar^ almak ısti yorlar, orada çalışan ressamlafdan Kısacası ya gosterıs ya da sağlam bır vatırım yapmak ıçin resim alıvorlar.» Fransa'da 1958'den bu vana altı sergiye katılan Arbaş aynca New York'ta, Cenevrede, Cincinatti'de, Torino, Dusseldorf, Münıh ve Rijeka'dakl ser gılere eser eönderdi. 1959'da Amerikadaki ıergi«l nedenıyle (Art ın America) der gisi Avni Arbas lein «öyle divordu: «Çok akıllı genç blr Türk retsamı. Çalısmalannda çarpıcı bir ki?ilik, orljina) blr dekoratif lnceligı ve dolaysız bir tadeligi var.» Avnt Arbaj'ın blr dlzl at ve atlı tahlolan var. Nazım Hllcmet günün birinde Parute bun ların önünde «Bu atlar Avnl'nin atları .* demtstl Istanbul, Paris, Antlbes ve TelAviv müzelerinde de tablolan bulunan Avni Arbaş. 1919' da Kadıköy'de dogdu. Güzel Sanatlar Akademısinde Leopold Levy zamanınrfa çalışarak diploma aldı ve kazandıgı Pransiz bursu ile Paris'e gelriı Meşhur Fransız yazan Mont. herlant ile Ke=sel'in kitaplannın lüks ba«kıları içln litogra' fileri de var Avnl Arbaş'ın' Y A R I N : HAKKI ANLI DİSİ BOND MODeerv OCZ ucaBOTUHU ALIP. MALKOCOĞLU yazan veçizen.Ayhan BASOĞLU GARTH ZOBUMDuVfZ <ZOiCJ BUWA BİZE NE VÛPTI tLÂN Devlet Orman îşletmesi Karaman Müdürlü^ünden Bölgesi Bucakkışla Deposu Tozlu Şo$e Köprüba«ı Cina Nevi Parti Ad. K.3.S.N.B. Çk X. 1 3.E.N.B. Çk. Tom. 1 Sanayi Od K Çax> 1 2.S.N.B. Çk. Tom. 1 3.S.N.B. Çk. Tom. s 8 1 3.S.K.B. 2 1 1 3.S.N.B. ÇB. Tom. 2 3.S.K.B. 1 1 Çam. San. od. Ck. K.Ç. 2 3 » Çz. K t . 1 » Çı. tnce 1 Ardıç San. Od. tnce 1 > Yarma aan üd. 1 Çam > > 1 K tn. Ç. San. Od. 1 Adet 134 62 40 47 Mlklı f 1 6 Haziran C. Evvel 15 R u m l 1390ı Mayuı Hlcrl 13M GUnec s.n Ögle 13.12 17.1J tktndl 20.37 Ak«am 22.38 Tauı 3.13 İms&k TAKVİM 398 1034 34 »51 4.38 8.38 12.00 2.01 8 37 ALTI N Cumhurtyet Reşat Hamlt Azlz Napolyon 24 ayar 22 ayar 4S0 6 5 0 860 482 47S 234 99 143 691 497 373 289 553 685 Ster 63.971 33.634 4«yu 2U.5U3 26S.007 4/5.108 81.S74 »13 Muh. Bed. Lirm 37b 350 2U0 595 400 42» lemınatı Lıra 18UU. »Oü.75.«50. 79U0.15150.23U0.1550.ll'O. 72.B78 »1.878 23.768 140.612 6e.i57 40 939 *O4i "2 M4 376 280 300 3X0 340 280 3«U 220 200 200 100 570.3740.İ4UJ.S«J.1150. S. :w 1 S00 . 510 470 480. 570. S80 89 M 69 35 53.20 • 53.50 42UOU 62.UOO 22.00ü y,.'Mı 'A '."C 120 120 7* 71 UW).«»).3'.5. 47U.19<t0.İH'0.4275. YAZUK KİRALIK Görtepe ömerpaşa Sok. Canoglu Apt 3. katta manzaraiı daire, 3 yatak odası, bır »aior». ynmek odatı yaz!ık olarak kirahktır. tlgilener.ltrin plâj yolunda komisyoncu Muzaffer BAYÇU'va bssvıırTnilı TEL.; 55 25 71 (Cumhuriyet: 4605) ( •2Cİ<ÎJ). 1 Yukanda mUtredatı yazılı onrA emvsU 144.1974 tarihlne raalayaa euma günti saat 14.00'de Karaman Urojm tsletme MUdUrlugU btnasında toplanacak konvsyon öDflode aetk artırm» sur^Uy'e Mtıîacaktır. 2 Alıcılaı ihalesine lştirak etmek la'edijciorl ptmiıtrls ır.ubammen be^y.U uzsnnden % Ifi geçld ceminatinı san» saatlnden bir saat evvel yatıracaklardır. 3 Şartnamenin 78 maddeleri gereglnce flafrtrıî» ornutu errsvali fhalesı vapılan sahıslar 23. ncü sırm norrrıaı oo> tom4 ruklann tutar bedelintn "k SO'ain] pesln ve l/bİLtjes ^ müdAstsiz bank* mestubu karaüıfindj» üç ty vaoaü olaıaı saan ajdıklan malı cesltm aiabileceklerdir. 4 Gerek temmat karşılığı ve gerekse ma. oedeü kargılı?' verilerek temina'. maktuplftncla Isittme adı satu tarUu partl adı yazıb olacagı gibi müddetsu ve mektuouo huuumın umidi dahUinde oldugu bUdlrilecektır. S Bu aatışa ait şarttuune ve tevhit lutev o n n a a Uto«l Mu dtlrUi4*inde. Merslc Ormac BAlge BasmünurlUgüııde Merslo Mut, Anamur, GÜlnar. Sillfke, Ermansk, Po«&ntı vt S«yşehiT Ormac İ8İetr« Mi"Wr.ıultle(irvie: Konya. Hadjm Bueaüaşla Eregli, Boskır Orman BOlge ŞefUkJerinde ve tşletn.enılı MiidurlUgUr.de meaaj auUerindc görülebUlr. 6 TaJiplerln belirli gün ve t u t t t tttmlaat mektuplan İle «ar»vi odımu ?*rül«*lne latttvk VUceklerln tapaalt* oelgeıert İle sartnameyl ütttaJtjıp komuyon* ırtln>fl«»t,lın ilan olumır. SW; 4592) 'Bssu.