22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 3 Haziran 1974 ABDULCANBAZ TURHAN SELÇUK NELER YAPMADIK! 27 Mayıs'ın 14. yılında Sosyal Hukuk Devleti ŞAKİR BALKI 37 Sinlrli sinirli elindeM gMeteyi bana uzattı: Senl gidi fırttmk senl, al ?u gazeteyı bir oku!... Senin işin miydi ki gazetecilere beyanlarda bulunmak? Demek sen biîim partinin içinde bir ajansın ha?.. Gazeteyl ahp okudum. Ağaım bir kanj açıkta kalmaz mı? Yahu ben nasıl olur da böyle bir demeç verirdün? Ben bizim partiyl çamurlara batınp çıkarmısım! Ne Mdar ağır söz varsa ben hepsini bir bJr söylemişım. N e ler dememişim neler?.. Vay namussua Derriı vaay, bu sözleri ben ml seylemigim? «Bizim partiye odunlar girse, sengln olur! Bizim partlnin yilzünden memlekett* türlü turlü oyunlar döndü. Başımızdakiler demokrasiye candan, imandan bağhyız diyorlardl arna, hep« yalan çıktı. Onurlannı siyaset pazannda on paraya satanlarla çalışmama imkân kalmadığı için, yirmi yıllık partimden ayrıhp H. A. P.'ye girdim!..» Bu lözleri gazeteoiye ben söylemlstm! Batıyoruz Kâmıl bu arada hışım gibi oday» girmez ml? Dogru Hacı Yakup Efendinin Uzerine yilrüdü Bağınp çağırıyordu: Senl gidl papaz, senü... Hanl abdest bozacaktık? Utanmadın mı sen partimiz hakkında bunlan söylemeye?.. însan Uçbeş kuruş İçin partlslnl bu kadar çamurlara batırır mı biç?.. Bu sözlert işiten Hacı Yalcup, ya Allah <Wyerek Batıyoruz Kâmil'ln Uzerıne çulianmaz mı? Bu demecl sen mi verdin?.. Söyle ulen devyus herif, sen ml w d l n . haa?.. Az kalsın birbirimizi yiyecektik bi«. Meğer hepımiz ayrı ayn gazetelere Kotü kötü demeçler vermişik!... Fernanderin demeci de şuydu: Bizim partiye giren zengin olur!.. Batıyoruz Kâmü'in verdigi demeç de yenlUr yutulur cinsinden değildi hanl: «Bu ır.emleketi bizim parti batırdı!..» Ah bize ne etti bu Dervis Dey, klmln aklınsı gelirdi ki, bizim b&sımu» böyle kötü oyunlar telecekti? Canım hele bakm bizim Dursun beyin yedigi nanelere. O da fı*ek gibi bir beyanat vermiş: «Biz yıllarca bu partinin dtlmen neferllğlnl yaptık. Ne oldu, klmlne yaradı, kimine yaramadı! Kim demlşM denü», bizim partiye kayıt olanın sırtı yere gelmez. Biras d* «11 »vucu para görür diye?.. Hepsi yalanmış. Biz davulu çaldık ama parsayı başkalan topladı!.. Bu yüzden partimi bırakıp H. A. P.'ye girdım . » Bu bizim Dursun Bey de açmış ağzını yummus gözunü: «Haa, hepsf yalanmıs derken ben de dogru konujmamış oluyorum. Bizim partiye gtrenin sırtı yere gelmez. ama kimletın sırtı yere gelmez? Parti ıçınde kendı fırıfctaklftrım çevirenlerin sırtı bir türlü yere gelmez Ben ne 1 umutlarla girmiştım partıye" .. Ne oidu?.. Dahi iki gün önce bızım partiye gıren Şükürettın Bey nasıl palmzlandı? Bu adam ıthalatçılıktan ne anlardı?. Ama gemisini yuruten kap'an olur, elinl sürdüğü şey hemen altm oıuverdı! Kredi aldı, Amerika'ya gitti, arsa aldı, nan apartman 1 aldı? Bsnkalara ortak oldu... Biz de hava aldık Haydi bu Şükürettln Beye «Allah yürü ya kulunr dedi, Habibullah'a neleı oldu? Daha düne kadar meteliğe kurşun atıyordu. Bir de baktık berif dunyalığını düzmuş! Adamm bir eli balda, dıger e!t de malda .. Biz köy köy kent kent dolaşırken o da küpçüklerinı dolduruyormu*. Bu bizim Fernandei de akıllı adammıs ya, «Bızım Partiye giren zengin olur> sozü daglara taşlara y&zılacak bir sözdur. Ama bize göre çıkmadı. Fazla kem küm etmeye gerek yok aaiında Biz demokrasiye *sık insarüanz. Bizim partide basımıza gelmeyen ml kaldı? Dayak mı yemedık, kongre ml basmadık? Yalan yere adam mı kandırmadık? Sandık mı saklamadık kı?.. 1957 seçimlerinde Beyoglu'nda az mı sandık kaçırdık?... Hepsi boşmus, boş!.. Haydii bunlar da bir yana, ?u hazır yiyici Izmarit Hayrl Beye ne oldu, ona pıyango mu vurdu, TOTO'dan 13 mü tutturdu kl, mllyonların üsttoe oturdu? Partlye girdi ne kadar «onra bir arpalık haline sokulan bir Kuruma Yönetim Kurulu Üyesi oluverdi! Adam kendini yönetmekten aciz. ayık gezdiği yoktu ama yönetici oldu .. Benim gozlerim kör, kulagım s a . fır mı ki?.. Bunca yıl kürsülerde yaıan söyleyip adam kandır, partinin dümen neferliğini yap da, başkalan palazlansın! Yoo, böyle sey olmaz. Yetti artıJt yettt. Bir gtin bizim partiden Şaban Bayram Beyi gördüm. Nasılsın, ıyi mısin derken Şaban Bayram Bey bon bön yuzüme baktı. Beni gıcık tuttu .. Ne o, dedim. »en de yüklendin galıba!... Sunları anlattı bana: Allahın dediği olur derler ya, doğru. ŞUkür geçinip duruyoruz. Bizim parti dualı ocak canım!.. Bir demir bayiliğı ele geçırdım, eeh, baktım para kum gibi kaynamaya basladı. Sanki Hızır Aleyaelâmı rüyamda gördüm, elım avucum biraz para gördü!.. Şimdi bıı Hatip okulu yaptırmak istiyorum! Allahın dediği olur, Dursun bey!.. (DEVAM1 VAR) Htfzı Veldet VELİDEDEOĞLU Sosyal Devlet düşüntesi LÎBERAL kspitalızmln satancalarını gören, fakat özgürlükleri kaldmcı asırı sosyalizmı de sakıncalı bulan 19. yüzyilın birçok düşünüru, toplumun ıhmlı sosyal bir sıstemle yönetılmecin den yana oldular. Sosyalizmden Ayırım BU ILIMLI sosyal düşunce, sosyalizm gibi bir iktisat sistemı ve bir dünya görüşü olmayıp, özetle devletın: • Ekonomiyi plânlaması, • Toplum bireylerı arasında dayanısma ve yardım kurulujUrı meydana getırmesi, • Gereklı yerlerde sözleşme özgürlügüne müdahale etmesi, • tktisadi ve sosyal bakımdan zayıf olan kisılerı koruması. Temeline dayanan bir zihniyet, bir dusünce tarzıdır. Bir yasa maddesınde: «Bir tabrikatör. ışçmın altı aylık ücretını ödemeden onu ışınden çıkaramaz» biçimınde bir kural konulsa, bu sosyal bir kuraldır, sosyahst defıl; çünkü sosyalist devlet sıstemînde ne ktşısel fabrika, ne fabrikatör ve ne de onun buvmgunda çalışan işçi bulunabilır. Zıra bu sistemde üretim araçlan devletlndır. Altı aylık Ucretıni ödemeden işçıye yol verilememesı biçımmde bır kural, sadece sosyal bır kuraldır; çünkü ekonomık bakımdan zayıf olan işçıyı güçlü olan fabrikatör karşısında korumakta ve böylece zayıf olanm ezılmesını önleme amacını gütmektedır. Bu açıklamalar gösteriyor ki, sosval devlet ılkesı: • Serbest rekabetten dofan haksıziıklan önlemek için devletın bır plâna dayanarak ekonomıye ve böylece kişılerın ekonomik özgürlUgüne mUdahalesinı öngörmektedir: • Sosyal devlet dusUncesi, ekonomik özgürlüğun doğurdugu cakıncalara bir tepki olarak mey dana gelmistir. • Kısacası, sıyasal özgürlük önce (öbür hak ve özgürlüklerle birlikte) ekonomik özgurluğü dogurmuş, ekonomik özgürlügün uygulama yöntemı ise devletın ekonomi alanına müdahalesıni gerektirmiştır. le ilgısi olmadıgı defalarca anlatıldı. Sosyal nıtelıkten yana veya buna karfı olanlarca 26 yazılı Onerge verildi. Bu önergelerden kimısı tek imza, kımısi 10 imza, kimısı 28 ırrua tafiyordu. En sonunda çoğunlugun oylarıyla raadde şu bıçımde kabul olunarak Milll Birlik Komitesi'ne yollandı: «Türkiye Cumhuriyeti, in&an haklarına dayanan milli, demokratik, Uyik ve aosyal bir hukuk devletidirj» Mıllî Birlik Komitesi'nın Tutanakları, orada da tartışmalann oldukça uzun sürdüğünü gösteriyor. Orada nasyonal sosyalizm ile karışır diye «sosyal» sözcugünun tasarıdan çıkarılması önerildi. Bu öneri, etraflı tartışmalardan sonra reddedıldi. Fakat Mıllî Birlik Komıtesi «milli» sözcügünü «milliyetçi» sözcUğü ıle degiştirdiği için, Kurucu Mechs Yasasına göre madde Karma Komisyona gıtti ve oradan Kurucu Mechs Genel Kuruluna geldi. Bilindiği gibi, Kurucu Meclis Genel Kurulu Temsılciler Meclısi Genel Kurulu ile Milli Birlik Komitesi'nın bırleşımınden meydana gelıyordu. En sonunda ıkınci madde Kurucu Meclıs'te bugunku son bıçimını aldı, yani: «Türkiye Cumhuriyeti, insan hakları ve Başlangıçta belirtilen temel Ukelere dayanan milli, demokratik, layik ve sosyal bir hukuk devletidir.» Bılim Komisyonu Başkanı Ord. Prof. Onar çalışmaUr konusunda bilgi verırkcn görüşUne uygun olarak, (erueı» ve vatandaalara, sosyal bir takım haklar tanımak zorundadır. Her sınıf halk tabakalan için refah sağlamayı kendisıne vazlfe edinen zamanımızin Devleti (refah devleti), iktisaden zayıf olan klşıleri, bilhassa işleri bakımından başkalarina tâbi olan ışçi ve müstahdemleri, her turlü dar gelirlıleri ve yoksul kimselerl himaye edecektir. Bu suretle, hem insan şahsiyetine hürmet etmek vazifeaım yerine getirecek, klâitk hurnyetlenn gerçeklerle alay eden bir m&htyet almaaına mâni olacak, hem de çalışan genış halk tabakalarının refaha kavusması sayesinde toplum hayatı için daha verimll olmalan hedeflne de ulaşacaktır. Gerçekten, maddi (mali ve iktısadi) ımkânlardan, yaşama için zaruri olan gelir kaynaklanndan ve varlıktan mah rurn olan halk tabakalan için İUÂMK mırnyeııer yajnu k^ğıt ustunde kalan parlak fakat boş lâflardan başka bır değere sahip olamaz. Nıhayet surasını da kaydetmek gerekir ki, sosyal adalete kar;ı kaygısız kalan Devletler, toplum hayatınm müfrit sol ve müfrit sag cereyanlara kapılarak totalıter ıstikamette sürüklenmesme engel olamamaktadırlar. Zamanımızin medeni ülkelerinde hemen hemen ıttifakla kendini gösteren temsyül, (sosyal lik) doğrultusund&dır. Sosyal olmayan demokrası, toplum hayatının gerçeklen karşısında cevnerini kaybetmeye ve neticede yıkılmaya mahkumdur. Bu sebep ledir ki (sosyal zihniyet) yalnız fertlerın refah ve saadetı ıçm bir temınat degil, aynı zamanda toplum hayatının geleceği bakımından da demokrasinın en şaşmaz garantisidir. Zira komUnızme karşı en tesirli kalkan. onu lüzumsuz hale getiren sosyal J adaietin gerçekieşmesidırjı Bu gerekçeden de açıkça anlaşılıyor kı, bizim Anayasamıza göre Türkıye Cumhunyetı sosyalist değıl, sosyal bır devlettir. Nitekim Anayasanın: «Herkes, diledığı alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahlptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir.» dıyen 40. maddesi de bunu açıkça belirtmektedir. Ama aynı Anayasaya göre Cumhurıyetımız sosyal bır devlettir. «Sosyal» sözcügü Anayasamızın tam 15 maddesınde yer almış, ayrıca 18 maddelik dordüncü bölüm «sosyal ve iktisadi haklar ve ödevler»e özgülenmiştır. Maddenin Gerekçesi BU MADDENİN gerekçesi şoyle kaleme alınmıştı: «Sosyal Devlet fertlere yalnız klâsik hürriyetleri sağlamakla yetınmeyıp, aynı zamanda onlann insan gıbı yaşamaları ıçm zaruri olan maddi ihtiyaçlarını karşılamalarını da kendısine vazife edmen Devlettir. Modern Anayasa, asgari geçım şartlarmdan, fihhi bakımdan, ogrenım imkânlarindan ve hele barinacağı bir konuttan yoksun bır kişının gerçek anlamda hur olmayacağını kabul eden zamammızm hukuk ve siyBset ılmıne ve devlet MALKOCOĞLU yazan ve çızenrAyhan BAŞOGLU Î A R I N : Çağunızda Sosyal letsiz Hukuk Devleti Düsünülemez. DISİ BOND Tarihsel Zorunluk ve Bizdeki Tartışmalar 1924 Anayasasına 1937'de konulmuş olan «devletçılik», bır bakıma «sosyalhk» demekti. Ama bunun uygulamasi, ne yazık ki, belli kışılere çıkar saglama yolunda oldu. 2" Mayıs 1961 Anayasasında «sosyal devlet» ılkesının yer alması, tarıhın ve ekonomik ıhşkilerın zorunlu bır sonucu ıdi. Yukanda gözönüne koyduğumuz gelışmenın bızım ülkemıze yansınıaması olanaksızdı. Bununla birlikte sosyal devlet ilkesinm Anayasaya girmesı pek öyle kolay olmadı. Temsılciler Meclısi Tutanak Dergıleri'ne göz atılırsa, Anayasa tasarısının hıçbır maddesmın «sosyal devlet» deyımıni ıçeren ikmcı maddesi kadar uzun tartışma konusu olmadığı gorülür. İlk tasariyı hazırlayan Istanbul Bilım Kurulu «sosyal» sozcüğünü bırincı maddeds kullanmış ve bu maddeyı: «Tıirkıye, demokratık, sosyal ve lâyık bır cumhurıyettir» bıçimınde kabul etmıştı. Temsilcıler Meclısi Anayasa Komısyonu bırmcı maddeyı «Türkiye Devleti bır Cumhurıyettır» biçimınde kabul ettı, ve ıkınci maddeyi şu bıçıme koydu: «Türkiye Cumhurtyeti demokratık ve layıktir; ınsan hak ve hürriyetlerine, çalışma ve sosyal adalet ilkelerme dayanır.» Temsilcıler Meclısi Genel Kuruluna sunulan bu madde üzerind* küçuk bir azınlık adeta kıyametler kopardı. Anayasa Komisyonu sözcülerı trrafmdan mıllî gelirın adaletli bir biçimde paylaştırılması ve herkese insanca yaşama hakkının sağlanması konusunda yapılan açıklamalar, kimı Uyelerın sert tepkisıyle karşılaştı. «Henüz istıhsal meselesmı halletmemişken paylaşma çarelerinı aramanın mânâsız oldugunu» ileri sürenler oldu. «Sosyal» sözcügünun maddeden çıkarılmasını, hattâ bu ikinci maddeye «Türkiye Cumhuriyetl mülkiyete bağlı bir devlettir» iba resinin eklenmesini önerenler bıle oldu. Tartışmalar gUnlerc* sürdU. Sosyal devletin sosyalizm A<z.r ha na IırAyrıca yabancıtarla î mayaça GARTH fvtecten olma3;n?ışcA, irişmcdcn öo<zc£. * ününuz. ri 1 ^ıııııııiMiıııııııııııııiiiıııınıııııııııııııiHiıııııııııııııııııniıntmııııııııiıııııııııınıııııııııııııııııııııııııııııııiiiı^ | İ § = = Ş I = = = Ş İ = = = = nıııııııııııııııııııııııııııiiiııımııııııııııuıııuıiiiiiiııımumıııııııııııııııiiiıııııtıııııııııııııııııııımııııııııınııiı? 1. 304.852J0 TL. keşif bedelli çocuk bahçesi yapımı 1«1 2490 sayılı kanunun 31'inci maddesi uyarınca kapalı larf usuliyle ihaleye çıkarılmıştır. 2. Bu işe ait şartname v.s. evrak her gün mesal »aatlerl içinde Belecfıye Fen «ervisinde görülebllir. 3. Eksiltme 18/6/1974 sall günü saat 15.00 Belediye EncCmenınde yaıplacaktır. geçici teminat 16.000. TL. olup, talıplerin ihale kanununun 2 ve 3'üncü maddesinde yazılı şartlara ve en az C grubu müteahhitlik karneslne sahip olmalan. 4. thaleye glrecek olanlann ihale günönden en az 3 gün önce yeterîik belgelerini almaları ve tekllf mektuplarını ihale saatinden 1 saat evvel Başkanlıga vermeleri sarttır. 5. Postada vakl geclkmeler kabul edllmez. Eattal Belediye Başkanlıgından İLÂN ( 1 1 = = = | = = = = § = = 1 ğ | Dz: Tek: Mlz. Sat. Al. Koms: Başkanlıgından 1 Kapalı zr: usulii geregince Eternit Satın Alınacaktır Tamamınm muhammen bedeli 54130.UU Ura olup geçıcl teminatı 3957.J0 liradır. Şartnamest Komtsyonumuzda, ANKARA ve ÎZMİB Levazım Amirliklerinde görülebilir. 2 îhalesi 17 6.1974 günü saat 11.30'da Kasımpaşadakl Komisvonumuzda vaoılacagından Isteklilerin 2400 sayılı kanunun 31 nci maddesi gere&ince hazırlavaeaklan teklif mcktuplannı en eec ihale günil saat 10.30'a kadar Komisyonumuza vermelerini.. (Bajın: 15435 4483) (Basın: 15607) • 4482
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle