18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURfYET 13 Haziran 1974 ÜBDULUNBAZ TURHAN SELÇUK DA PİZÎIÎP "YAJA1( ( E t f L 'fc fc£$MİNÎ $üNjyOfcd 8U t?LCJN vit NELER YAPMADIK! ŞAKİR BALKI 4 7 Orts boylu blr adam: Bu takı zafere yanm mflyon lir* haretmi|lar . dedı Bız memur adamlarız ya, agzım mı gevıedi, •eytan mı durttu ne, hâlâ habrlayamıyorum: Bu kadar büyuk blr pıston fabrıkasına yanm müyon lıralık.. blr takı «afer a ı bile!.. dedım Benım bu sozlerim üzerine orta boylu adam baılamaz mı «Batıyoruz» efendım, babyoruz' • Konuamalar baıladr Batmak buna denlr, beylerl. Sessız gedasız batısa biterim benl Bu gemı battnaz.. Bu toren batı» törenl ml, Ismet bey» Bu adamlar boyle «Babyoruz, babyoruz > diye konusmaya baalayınca, biz onların yanından ayrılıp karsı taraftakı kalabalıga karıjr bk. Az sonra bızim mudur bey ensemızde bıttı: Sizın yaptığınızı çocuklar yapmaz, dedı, demek muhalefet safına gectınız . Ben karjılık verdim: Sayın müdur bey, dedım, oradakiler hep •Babyoruz, batıyoruz > dıye konuıtukları için, onlann yanmdan ayrıldık , Bu sefer mudur bey bızl topladı Nasıl alkıı tutacağımıza anlatb bır bır' Sonra da Ben |lmdi kurıünün dıbıne gıdıyorum, mebuslar, bizım partinin o ıleri felen beylerl konujmaya baslayınca, ben hemen sapkamı çıkaracagım' Sız de o zaman alkıı tutarsınız oldu mu arkadaslar'. Kürsünün diblne gittl Btr ara ne gdrelim, nutuklar baıladı. Blzln müdüre baktık kafası panldıyordu' Baıladık el çırpmaya. Alkıs, alkıı. Baktık bizım müdur meydanlarda yoktu. Kürsünün dibınden toz olmuıtu 1 Az sonra kan ter İçinde yanımıza geldl Bir çuval Inciri berbat etbniz, dıye bağırdı Alkıı tuttugun adamı tanıyor musunuzî Yaktınız beni, yaktınız.. Bizim alkıı tuttuğunras adam mebus Ragıp beydı' Mt . Kesin su alkın, alkıı tuttugunuz adamı biz partiden iki gün önce kovduk, etmeyin eyla mtyın .. Memur demek emlr kulu demektir degU mi? MUdür bey blze ne demi|b? «Ben tapkamı çıkarır çıkarmaz sız alkışa devam edeceksınız '• Bır ara lapkaıını > bajına geçırmek aklına gelince, bız alkifi hemen kestık I Yıne bizım yanımıza geldı: Hani yahu alkıı tutacaktınız?.. Bkledl Tam benım adamım konusuyordu, siı alkısı bıçak gıbı kestınız Yoksa karşı partıye mı geçtımz'' Yaktınız benı' . dıye sızlandı. Aklına fapkası mı geldı kı, hemen çıkartü. Bız basladık yıne el çırpmaya 1 Bıri bağırdı Susturun l u n l a n ' . Bizım mudurun kellesi ısıldıyordu ya, biz alkısa devam edıyorduk. Bızı kımse susturamazdı' Memur arkadaılardan biri Bız »ımdı bunları alkıslıvoruz, değü miî lyi güzel, alkıı tutalım dedı Bır de ya muhalefet basa geçerse, halımız nıce olur o zaman? Bıze hojgeldınız demezler herhalde' Bu sozJer uzenne alkış tutmayı kestık Bız alkıs tutmayı kesınce, az once kursüden lnen bır adam Yaa, dedi, demek siz bu fabrikayı begen diniz ha* demez mı1* Yine alkıı tutmaya ba&ladık Memurluk bu Jlte Bız i|i lnada bmdırdik Alkı;ı o kadar hızlı blr tempoyla tutturduk kı, konujmacıyı şajırttık Bizım el çırpmamızdan adamın ne konuıtuğunu kımse duymuyordu Konuşmacı bajladı bıze kar|ı yumruklarını sıkma>a bu sefer Bız mudurumuz ba;ma bakarız, emır kuluyuz I51I dıyor mu, gelsın el çırpmak1 Tarıhte bu kadar gurultulu. patırdılı bir alkıs tufanı ne gorulmuş tur, ne de ısıtılmı?tır Ortalığı toza dumana kat tık gıttr Bız emır kuluyuz Açmıs olduğumuz bu fabrıkanın tavuk fabrıkası olduğunu da oğrendık ya, ver vansm ettık. Bız belkı bize de bir budu duserdı tavukların' Bana ne oldu boyle arkadajlar, aklım fıkrim tavugun budunda mı kaldı ne, jaşırdım. Hem alkıs tutuyordum, hem de «Batıyoruz1 .» diye bağırıyordum'» Bizım mudur bey kofusup duruyordu. Tavuk fabrıkası' . Aksam olunca toren tona erdi Eeee, ırkadajlar toren moren blr yana, |lnv dl diyeceklarun» kulak vnin benım. B l T B I B * ^ l u ş t u ' ÇsJijmaya gid'iysrdum dalreye. Kadıkoy vapuruna bındım Karıımda yaflı baalı adamlar oturmuılar gazetelerını oku yorlardı Yaeh baflı olanı Bizım ıkı yakamız bir araya gelmez, dedi yahu tavuk fabrıkası da mı olurmuj'' Hemen kulak kesıldım Bakalım belkl adam küfur mufur eder Bu fabrıkada bizım de aa buçuk tuzumuz oldu Berıki pımpon atıldr Efendım, dedı, i|ler larpa sardı'.. Türk Kalarak Çağdaşlaşmak M uammef Hfiltiir ve ısanat temel sorunumnz ilk soru •Urkiye'nin bugUn lçinde bu. I lundugu Kültur ve Sanat «o• nınları oldukça karma$ık görunmektedir Bılındıgı gibl, birüerce yılın binkımi olan bır kliltür mirasına sahıbiz; degerlendıremıyomz. Büimınin dujUncerun tekniğın en gelîîkin çagında bulunujoruz, evrensel kultünin bütUn Urunlerinden ınsanlarimızı yararlandırabilirız, yararlandıramıyoruz Varhğımızı anıamlı kılacak çağda$ Türk kültur ve sanatının özgün yapıtlan, tarihsel kültur bınkımımiz ıle evrensel kültur Urünlerırun bılindıği ve yaşandığı bır ortamda dogacaktır Bu ortamı yaratamıyorus. Bır «kaos. ıçındeyız Bu ortamda soruıması gereken, yarut aranması gereken, fakat bir türlU akla gelmez görünen »oru sudur Kültur aorunumuz nedlrT TARATICI TTTUM: Bu soru'nun doğru yanıtı kolayca bulunamaz Her sorunu yaratıcı bir tutumla «yemden dtl. lünmek» zorundayız a) «Yaratıcı bir tutumla* dUşünmek zorundayız dedık, çünkü yaratıcı tutum gerçekçi tutum demektir, kalıpçı o l n u yan, çagdas anlamıyla bılim. ael tutum demekur; bnlusçu olmayı özünde tasır; genel niteligı özgunlüktür, örgen»el gelı^meye dayanan süreklı degi»imden yana olmak demektir. Bu anlamda yaratıcı tutum, gerçekçi bılinısel • buluiçu . özgün ve deglsimcı tutum demektir. Yaratıcı olmavan tutumla sorunlarımız dogru kavranamaz, çözum volları dogru oloraK bulunamaz, sentezler gerçekle?tırılemez Bunun ıçin yaratıcı tutumla düşünmek zorundayız. b) «Yeniden düsünmek» zorundayız Çunkü sorunlarımız, çoğu kez doğru ybntemlerle ele elınTiamıs, düşünülmemiş çozumlenememıştır. Kavranması va çözümü için bugüne dek düsünülen, yapılan ışler, sorunlarımızı çözümlemeye \etmemiştir Gerçek «orun nedır^ Niçın kavranamamıştır, nıçin gereğl glbi el« alınmamış nıçın çozumleneme. mıştır'' Sorunların dcgru yanıtlarını bulabılmek ıçın «yeiıden düsünmek» zorunda> \z Sorunlarımızı \aratıcı tutumla, %enıden duşunTiemizi zorunlu kılan baflıca IKI gerçek dana var 1) Hem tarihsel gelijim bakımından, hem de bugUnkii aşamasında, ekonomık . topıumsal • kllltürel koşullanmu kendtmi7« özçu oldugu ve her gun yenı gelışmeler gosterdıgı ıçm, 2) Çağdaş evrensel Koşuilar, geçmış donemlerın kosullarından farkh oldugu ve her giln yenı gelışmeler gosterdıgi içm, Sorunlarımız kendiınize özgfldür, cözam yollan da elbette kea dimize ozjru olacaktır I SAV İÇtN 2 ÖRNEK: 1) Kalıpçı blr dü$ünme yontemiyle ««TUrkiye, kapitalist gelışme asamasındadır, kapıtal'st iılkeler bu süreç ıçindeyken s o runları ne ıdıjse ve onları nasü çozümlemişlerse bızim sorunlarımız da ojledır, bız de o yollardan çozumlerı?» eıbı düşünmek çagdaş ge'çeklcri dogru değerlendırememeK sonucunu doguracaknr Sorunlanmız: bılmede, çözümlemede doğru dav ranmamış, basarıya ulasma olasılığını ba»> tan yitırmij olacağız ÇünkllBatılı ulkelerın kapıtahst gelişme sürecı dbnemmde, onlann kerdılennden daha ılen (kapitalist sosvalıstl Ulkeler yeryüzünde yoktu üretırr araçlan uretım ılışkılen, bılım ve teknoloji bugunku olçude gelışmı? \e ilerlemış değıldı Üretım çesıdi ve mıktan çok daha smırlıydı, ulaşım bu kadar kolay değıldı, RadyoTV >oktu, sınema yoktu, basın bugunku olçude etkıli değıldı, bılımduşuncekultur ve sanat alış\ erlşietklleşmesi bugunku ölçulerde olamıyordu, en onemlısı, ınsanların gereKsemelerı bugünkü kadar çok, istek ve ÖZıenıleri bugünkü kadar büyük d»Riıdı; ıktidarlar Uzerınde etkinlıklen smırlıvdı Oys* bugün, evrensel koşuilar 0 doneme gore son derece defeışıktır ve Turkıje'nın sorunlan ıle çozüm vollannı, geçmış d a ıemle den aaha değışık bir yo »nnluki?. »tkilemektedlr Ytl/yıl o t.e yazılmış k.taplar, bu türlü def ışmeleri önceden yazamazdı. Konunun bir yonü bu . 2) öteki ybnll de her toplum sal yapının ve yaşayısın tkendinceligl» oldugu gerçegidlr. batılılaşma sorunu d e ğ i l Halkımuuı yarattığı ve binkrce yüın içinden süzüp getirdiği kültur ürünleri, çağgerisi koşuilar içinde yokolmaya • unutulmaya yozlaşmaya tcrkedilmiş; Okumuşlanmız, egemen yabancı kültürler ve yoz kulturlerin etkisiyle kültürümüze, tarihimize, halkımıza ve bizzat kendilerine yabancılaşmış; Siyasal partilerimiz ve Devlet örgütümüz, yurt ve dünya gerçekleriyle tutarb bir kültur felsefesinden yoksun; Devlet kültur yatuımları plânsız, amaçsız, ereksiz; Bin güçlük içinde yaratılmağa çahşılan çağdaş Türk kültur ve sanatı, ayrıkotu tarlasmda güçsüz bir çiçek gibi yalnız ve umarsız, toplumun büyük çoğunluğu ile bağlaşımsız; O büyuk çoğunluk ki: Günlük yaşanuna eskl yabancı yoz kültur ürünleri egemen lulınmış, tarihsel koşullarla bağlanmış gozleri; göremez, bilemez, algılayaraaz olsun istenmiş; Kültürel yapı tam anlanu ile uyuma kavuşamamış, ulusal bilinçlenme sağlanamamış.. runu oldugu gıbl, yakın geleceğın de önemli bır sorunu olacak gıbı gorunmektedır. Oysa, nasıl bır kimlıge bürünürse biirünsün, nasıl bir lçerlk taşırsa taşısın, ybntem olarak, Türk toplumunun sorunlan tan zımat kafasıyla çbzumlenemez; çozümlenememıştır Bu yargı, ozellıkle kultUr sanat sorunlarımız ve onlann çözümlen İçin de geçerlı bir yargıdır Kültur sanat sorunltnmız, «Batılılaşma» temel görüşü açısından ele alınamaz, doğru kav rannmaz, aktarmacı bykunmeci yamacı yöntemlerle doğru yonde çozumlenemez Bu denen mış, fakat başarılı olunamamıs tır KUltür ve sanat sorunumuz, «Batılılaşma» sorunu degildır. îster tfeodal», lster «Asya tipl Oretim biçimi», ister baska bir yapıda oldugu bne sürülsün, şurası açıkça bellıdir ki, Osmanlı toplum yapısı ve yaşayışı, «kendincelıgi» olan bir toplum yapı81 ve yaşayısı ldi Sorunlan vt çözüm yollan da, elbette kendine bzgü olacaktı Tanzimat'tan beri süregelen «Batılılagma» hareketi, yanlışlan pısında ve yaşayıjında, özellikle büyük yerlesme bırimlerinde, önemli değışikJıkleruı yön vericlaı olmuştur. Bugün yine «kendincellgl» olan baska blr durumla karşı karsıya bulunuyoruz Eski toplum yapısı ve yasayıjı bütün Ulke çapuıda deği?tırilememiş olmakla bırlikte, «model alınan Batılı toplum» yapısına ve yaşayı?ına tam benzer duruma da getirilememistir, ne eskısi gibi kalmı?, ne de Batılılaştınlabılmirtir. Elbet bu ortamda, sorunlanmız da çozüm yollan da «kendıncelık» taşıyacaklardır. Sorunlara, hazır reçetelere göre çozüm bulma olanagı bugün de joktur. Başlıca bu nedenle, her alandaki sorunlarımızı oldugu gibi, külrursanat sorıınlanmızı da, yaratıcı bir tutumla, veniden dugunmek zorundajız Çunkü Kultur ve sanat sorunlarımız bugune dek «duşunulen» ve genel çızgısıjle «bılınır gozuken» sorunlar olmadığı gıbı, bugune dek «süregelen tutumla» doğru olarak çözümıenebılecek »orunlar da degildır. yapılanndan ve başkaydı Batılı toplum listı, uzunca bir içinde bıldıgimiz rattılar. Orgenllklerinden örgenltklert, getarihsel süreç «sonuç»lan ya Osmanlı toplum örgenllgi gelişemedi, yaratıcılıjmı yitırdi, kısırlaştı, yeni değerler yaratamadıfı için kendini yenileyemedi, asamadı. gelışmeye k»tlyda Jbuf d ı , halılRiuadı. ' " ' Bu olgunun toplumu «yok»luğa goturmekte oldugu lezilme>e, gorulmeye başlandı. .Yok» olmaktan kurtulabilmek İçin Batıj a yoneldik. Batıya yonelme Sncelerl, «Batılı toplumların kurumlannı ak tarma» biçimınde başladı. O kurumlar ki. Batı toplum orgenlığinın doğal gelisme sured içinde yaratmıj oldugu bırer tionuç» idıler, Osmanlı toplum orgenlığının varattıgı birer .sonuç» değıldıler. Biz lst« bunu goremedık 1 Osmanlı toplumunun blr de, kendincellgl olan kültur sanat kurulusu ve bu kurulusun islejısinden doğan kültur • sanat \asay151 vardı Kurumlan aktarma ola\ı ordu ke«ıml, \ı> netım kesımi ıle kültur sanat ke«ımınde uvgulanmaya başlandı «Batıda şu kurum var, bızde de olsun» tutumuvla aktarmacılık vavgınlaşti; toplun orgenlığımizl gelışme • gelıştlrme yoluna sokmavı duşunmeden, Batı orgenlığınln yarattıjı bırer «sonuç» olan kurumlan aktarıvorduk Aktarmacılık \av gınlaştığı olçude, «oykunmecılık» (taklıtçılık) de vavgmlaçıvordu «Batılı sovle \apnor, bız de o\le japalım» davraruşıydı bu Artık her konuda aktarmacı oı.kunmeci tutum benımsenmış olu\or, fakat eski toplum \apisi ve orgenlıği değışmnorchj Aktarma kurumlar \e nikunme davranışlar, toplum vapısıvla kaynajmıyor, yaşayıjla butunlesmlyordu. O zaman da «yamacıhk» baslamı? oldu Bu kez de, aktardığımız kurumlan ve oykunmelerimızi, kendımıze güya ujgunlastırmağa çalıştık. Yıne düşünmuyorduk «yok» olmaktan kur tulabilmekten «var» olabılmek İçin toplumsal orgenlıgin gelismesi gelistirilmesi gerektı*ını Toplumca «Batılılaşma» surecıne girmiştlk, Batılılaçmak (sHjforduk; »ktarmacılık « ovkunmecılik yamacılıkla Ba»ılılasmakt. «Batı'da | u var, blzde de olsun» blçlmindekl gorus ve uy gulamaya aktarmacılık; «Batllılar soyle yapmıs, bi» de oyle yapalım» biçımındekl gorüs, davranıj ve uygulamaya oykunmecillk; «Aktardığımız fivkundüJumuz kurumlan • goruşlen davranıslan kendtmize, kendl koşullanmıza uyduralım» bıçimindeki tutuma da yamacılık; diyebiliriz. «Batılılaşma», genel anlamıyla baskalasma demektir; «model alınan bır başka toplum yapısına donusmek» demektir. Aktarmacılık öykünmecıhk •yamacıhk, Batıhlaşmanın bugune dek Turkıye'de u\gulanan uç vontemı olagelmıştır «Batılılaşma» göruşü bu içerlğı ıle kendı yanhsını. kendı ozun de taşımaktadır. Zaman zaman değışık kımüklerle ortaya çıkmış da olsa, hemen daıma topluma bu anlamda bir «Batılılaşmacı» görüş egemen olmuş, «Tanzimat kafası» denılen bu türlü düjünüş davranış uygu lama, ozellıkle okumuşlar ve bürokratlar arasında yaygınlık ve geçerlık kazanmış, ılencılık sayılmıştır Hattâ, jontem bakımmdan, tutum bakımmdan duşunulursa, kendılennı «devrımcı» sayanların buyuk çoğunluğu bıle genellıkle «Tanzimat kafasıyle devrımcıhk japmak» durumunda gorunmuşlerdır Bu turlü düşünme davranîra uy gulama, dunun ve bugunun so Konunun Tartışması «Yabancı Model» Üzerine G<5ruşler ve Temel Sorunumua: A) Türkıyenın Batılılaşma uygulamasından, kural nıtellğınde bazı sonuçlar çıkarılabılır 1) Bir toplum, kendı toplum yapısım, model aldığı bir başka toplum yapısına dönUştürmele ısterse, aktarmacı bykünmed yamacı yontemlere basvur<nak zorundakalabıliı^.2) Bır tophuw sadece »kt«rmacı öykunmecı yamacı ybntemlerle, bir başka toplum yapısım kendisınde gerçekleştıremez. B) DenilebUır kl: Batı toplumlannın gelışme sürecınde, goremedığımiı başka olgular bulunuyordu. Herşeyden bnce Batılı toplumlar, aktarmacı öykünmecijamacı değıldıler; yaratıcı idıler; Bir başka topulmsal yapıyı kendı toplumlannda gerçekleştırmeye çalışıyor değıldıler; kendı toplumsal brgenliklerıni gelışme \oluna sokuyor, gelıjtırıyor idıler, Ortaya çıkan her kurum, her değer, her davranış, her türlü duyuş ve yaşayıs bıçıml toplumsal örgenlığı dinamıza eden maddı guçlerın gelışmesıyle varanlan doğal bır «sonuç» oluyordu Batı toplumlannın etkıleşmelermın ve bunu gelışmenın dmam'klerınden bıri kılmalanrun, tarihsel süreç ıçmde (ve benzer yapıdakı toplumların) bır çeşit hesaplaşma olduğunu kav rayamıyorduk Boyle düşunulseydi, bu kuşku suz kı doğru bır gozlem olurdu. C) Bu durumda şojle düşünenler de bulunabılır « Batılılaşma hareketi, aktarmacılığı ojkunmecılığı vamacılıgı temel yontem alacağı jerde, yaratıcı yontemi tamel almış olsa>dı, Batı dan aktardıgı sonuçIarı eskj toplum japımua vama gıbı eklemeyı değıl de, kay (Devamı 7. sayfada) (Devımı var) IVIALKOCOÖLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOĞLU MAGLUP KAHRAMAN Tanzimat Kafası «Batılılaşma» o!/ usuna tarihnel açıdan bakı? \e degerlendırme Her toplumun tarıhi, coğrafı, ekonomık, toplumsal ve kul turel koşullan başka başkadır, dogal olarak toplumsal yapısı ve örgenlığı de kendmcedir Osmanlı toplumunun da ken dincelıgi olan bir toplumsal yapısı ve örgenlığı vardı. Bu yapı va orgenlık, Batı toplumlannın DİSİ BOND >OC FAKAT BEN 4tEBMAN BlK T E I E PATK A 1 E GARTH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle