19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
aahıbı: Cumhurijet Matbaacıhk ve Gazetecilık T.A.Ş. adına: NAZtME NADÎ Genel Yayın Müdürü: OKTAY KURTBÖKE Sorumlu Yazı Işleri Müdürü: BULE.NT DİKMENER Basan ve Yayan: CUMHL'RtYET MATBAACIUK ve GAZETECİLIK T.A.Ş. Cağaloğlu Halkevi Sk. No. 3941 TELGRAF ve MEKTUP adresi: Cnmhnrlyet Telefonlar: 22 42 97 Istanbnl Posta Kutusu: IstanbuJ No: 246 22 42 90 22 42 96 22 42 98 22 42 99 * f*ıımhııı«îv«»f ı vumnurıye BASIV LS TASASINA MA*I TAAHHCT EDER AHLAK ABONE ve İLÂN 12 Ayhk 6 Ayhk 3 Ayhk 1 Aylık Ynrtlçi 36U. 180. 90. 30. * B Ü R U L A R : ANKARA: Atatiirk Bulvan Yener Apt. * Yenişehir, Tel: 12 09 20 • 12 95 44 • ÎZMİR: Halit Ziya . Bulvan No. 65 Kat 3, Tel. 3123024709 • GÜNEY İLLE"* Rî: K.Köprü 34. S. No. 40ADANA, Tei. 145501393419731 Ba*lık (Maktu) 2 ve 7. Sayfa (Santimi) J. .>a',ta ı.tınuı 4 5. b ^ v ı a ı S a n t ı m ı ) „ .« „. «00 Ura 9a 1U0 90 Kort dışı 630. 315. 157.50 52.50 ölüm, Mevlid. Teşekkür (5. Santim) ... i5b Ni$an, Nıkâh, Kvler.me, Doğum 1U 5 öltlm. Mevlid. Teşekkür 23 (5. Santim) ... 2Ü0 SAYIS1 100 KURUŞ Türk savaş (Başta rafı I. S>avfada) alan kaynaklar, «ÇANDARLI» arastırma gemısinin çalışmalara başladığı bölgeye yakın olan Kuzey Yunanistan'a, askeri yığınak yapıldığını bıldirmişlerdir. Selânık'in Micra havaalanında çok sayıda F5 savaş jetınin uçusa hazır şekilde bekletildigi saptanmış tır Bu arada Yunan Deniz Kuvvetlerine bağlı savaş gemilerinin Türkiye'nin Batı kıyılarında bulunan Yunan adaları çevresinde dolaştıklan da belirtilmektedir. Yine iyi haber alan kaynaklar, Türk Yunan sınırı yakmlannda, Yunan kara birhklerınin yığıldığını ifade etmişlerdir. Yunan Cun tasının başı General Gizikis'in de Türk sınırı yakmlannda incelemelerde bulunduğu bildirilmektedir. 1974 mali yılı bütçe (Baştararı l. sayfada) kadar vatandaş kütlesini içine alacağı meçhul değıldir. Büyük vatandaş kütlelerinı içine almayacağı bellidir. Hal böyle olunca yüksek fıyat düzeyınde dengeye gelinceye kadar büyük sıkmtılar çekileceği tabiidir.» Bütçe ile düşünülen yatınmlann da gerçekleştirilemiyeceğinı iddia eden Demirel, hükümetin özel gırışimi sömürü düzeninin aracı olarak gördüğünü öne sürmüş, «1974 bütçesi hiçbir dar boğazı ortadan kaldırmamakla bırlikte, yenı dar boğazlar meydana gelebileceği işaretini vermektedir.» demiştir. Daha sonra hükümetin geleceği üzerinde duran Süleyman Demirel özetie şunlan söylemıştir: «Bu bütçeyi uygulayacak olan Hükümet gıdecek midir, kalacak mıdır? Bilemiyoruz. Zira büyük iddialarla ortaya çıkan Hükümetin çok kısa süre ıçersınde kendisini nasıl yıprattığı ortadadır. Üç buçuk dört ay önce ebedi ıktidar olacaklannı ilân edenlerin bugün kendilerinin dahi program lannın ve protokollarının geçerli olup olmadığını araştırmağa kalk mış bulunmaları bir hazin manza radır. Bu durum göstermektedir ki, şeklen ne olursa olsun, fiilen bir hükümet bunalımı mevcuttur.» Düşün özgürlüğü yasası hazırlıklanna da değinen Demirel şdy le demiştir: «öğrenci olaylan, toprak işgalleri kabarık bir yekuna ulaşmış tır. Bu sebeple de Hükümetin huzur. sükun ve asayişi nasıl sağlayacağı hakkmda yaygm tereddütler meydana çıkmıştır. Düşün özgürlüğü bugünkü hükümetin Üzerinde herşeyden önce durduğu bır diğer konudur. Pahalılık, işsizlik, fakirlik, düşün özgürlüğünden sonra geliyor. Hatta düşün özgürlüğü zihinleri o kadar işgal etmiş ki, milletin dertleri hükümetin meselesi olmaktan çıkmış. Düşün özgürlüğü Türk Ceza Kanununun 141 ve 142 nci maddelerinin değiştirümesinin başka adıdır.» Hükümetinin, niteliklerinin ötesüıde, varlığı, yokluğu tartışılır hale gelmi.ştir» demiştir. Hükümetin ne kalıcıhğını kanıtlayabildiğini, ne de kesinlikle çekilme kararı alabildiginı söyleyen Korkmazcan, bu tutumun ekonomik hayatta da bır takım istikrarsızlıklara yolaçtığinı bild''rmiştir. Her isteyene teşvik belge^i, her teşvik belgesı alana da halkın cebinden bağışlar sağlanma51 dönemi kapanacaktır. Fakdt plan disiplini içinde toplum yararına yatırımlar yapmak i?tcyenier devlet desteğini yanlarmda bulacaklardlr.» OLAYLARIN ARDINDAKt Klta s a h a n l l ğ m d a (Baştarafı 1. Sayfada) hanlıfiyla ilgıli hak ve yetkılerımızin kullanma koşul ve bıçımlerı ve çıkabilecek uyuçmazhkta izlenecek barışçı vollar şöyle açıklanabılır: (T) 1958 Cenevre Sözleşmesi'rün koyduğu kurallar bakımından: Sözlesmenin birincı maddesinın koyduğu kurala göre; Ege denizindeki kıyılarımıza bıtişik fakat karasularımızın dışmda, 200 metre derinliğe kadar, ya da bu derınliğin ötesınde, üzerindekı sulann, derınliğinin doğal kaynakların işletilmeaine olanak verdiği noktaya kadar uzanan deniz yatağı ve denızaltmın toprakaltı bölgesi klta sahanliğımız] olıışturmaktadır. fkincı tnaddedekı kural gere gince; kıta sahanlığımızda Çan darlı gemımızin görev konusu olan araştırmalan yapmak, bulabileceğımiz doğal kaynaklan (Petrol kaynaklan gıbi) işletmek için gerekli tesisleri ve diğer cihazlan kurmak ve bunlann bakımını yapmak ve çalıştirmak hakkımızdır. Aynca, araştırmalarm yapıldığı. tesis ve cihazlann kurulduğu yerlerin etrafında bır güvenlik bölges: kurarak bu bölgenin korunması için gerekli tedbirleri almak yetkisı de ıkinci maddede öngöriilmektedir. Gerçekten, Çandarlı gemimizin araştırmalarında, Deniz Kuvvetlerimize bağlı bir fılo (füvenlik tedbirlerini sağlamakla eörevlendirilmistir Maddenin 3. paragrafında guvenlik bölgelennin sının için tesis ya da cihazlann dış kenarlarınrfan itibaren 500 metre uzaklık ölçüsü saptanmıstır. Bu maddede hiçbir yabancı geminin bu güvenlik bölgesine dokunamıyacağı belirtilmektedir. Avnı maddeye eöre, hükümeti miz kuracağı tesislerin yerlerini gerekli biçimlerde duyuracak ve bunların görülmesini sağlayacak işaretleri de kovacaktır Sozleşmervin 6. maddesinde özellikle Türkiye ile Yunanistan'ın durumlarında ortaya çıkan, iki devletin ülkelerine bitisik bulunan kıta sahanlığtnın sınırlan lorununun, ilgili iki devlet arasında anlaşmalar yoluvla çözüleceği genel bir kural olarak öngörülmektedir Cenevre ySzleytnesinin koyduğu bu kurallar. sözleşmed» imzası bulunmayan devletler için de geçerli uluslararası hukuk kuralları niteliğini almıslardır. (T) Uluslararası Adalet Divanı'rnn kararlan yönünden: Federal Almanya i!e Hollanda ve Danimarka arasında kıta sahanlığının sınırlan konusunda çıkan uyusmazlıkta Ulusiararası A«*tet Divanı 20'2/I9«9 'tarfhinde 'su 3rnek kararı vefmiştir: tvıta sahanlığının smırlarının çiziminde (Eşit uzaklık) ilkesi uyulması zorunlu bir ilke değildir. Sınırların çiziminde bölgelerin özelliklerine göre saptanacak metodlar uygulanacaktır. (î) 15.12.1969 tarihli 2572 sayılı BM Genel Kunıl kararında deniz yatağı ve toprak altı konusunda, uluslararası bir rejim kurulana kadar gerçek ve tüze) kişilerin bu bölgedeki kaynakla rı işletmekle ilgili girişimlerden çekinmeleıi belirtilmektedir. Yunanistan'ın girişimlerine çok ön ceden başlamasına ve bunlardan vazgecmeşi olanağı bulunmadığına göre. bu karann geçerliği bi zim yönümüzden yoktur, Türkiye uluslararası hukukun tanıdığı ve eski hükümetlerin ihmalleri nedeniyle kullanılmaı çok gecikmiş haklarına ve yot kilerine dayanarak denizaltı kay naklarını işletmek için çahşmalara başlamıştır. Yunanistan, Türkiye'nin kıta sahanlığındakı çalışmalarına engel olmak niyetindeyse, Dışişleri Bakanımızın deyişiyle «Temenni edelim ki. Türkiye'nin en doğaj haklanna bir müdahale vaki olmasın.» Aksı durumda çok büyük ölçüde zarar görecek ve haksız durumda kalacak olan ancak Yunanistan olur. Tarihsel deneyleri anımsa mak. Yunanistan'ı böyle bir dav ranıstan alıkoyacaktır sanırız. Margarin darhğını (Baştarafı l. Sayfada) dırmak amacıyla bırıki gün icin de piyasaya sekiz bin ton soya yağı sürmeye karar vermiştir. Alınan kararla bır yandan pıyasanın likit ayçiçeği yağı talebı hafiflerken. bir vandan da margarin darlığı tamamen gidcnlmış oiacaktır. Bilir.diği gibı, halk uzun süredir margarin bulamamaktan yakınmakta ıdı. Yag darlığının nedeni ise. margarinin ana hammaddelerinden bir: olan ayçiçeğinın karaborsaya dUşmesiydi. Ticaret Bakanlıçının şimdi aldığı kararla, ayçıçegi verıne soya yağı kullanılacak ve yağ darlıgı ortadan kalkacaktır. Soya yağı da, ayçiçeği gibi margarinde ana hammadde olarak kullanılmaktadır. < GERÇEK Ecevit kürsüde Ekmek fiyatlan Ecevit. buğdaya zam yapılırken ekmek fiyatının nasıl düşük tutulacağı yolundaki elestiriiere de şu karşıhğı vermiştir: «Tutünün fiyatını arttırıp =igaranın fiyatını arttırmayacağımız yolunda sözümüzü nasıl tutuyorsak, şekeri yüksek fiyatla ithal etmek zorunda kalırken, Türkiye'de daha düşuk fiyatla satılabilmesini nasıl sajlavabildiysek, kimse kuşku duv masın, buğday fiyatlarını ikı misli arttınrken, ekmek fiyat. larını duşük tutmayı da başaracağız. Bugün için gerekli kaynaklar elimizde vardır. önemli olan kaynakların. fonların kullanılışı ile ilçili siyasal tercihlerdir. Bizden öncekiler devletin elinrfeki kaynaklara, fonlara sınırlı zümreler lehine, varlıklılar lehine bir sübvansiyon politikası. destekleme politikası izlerlerdi. Biz halk lehine bir sübvarkfiyon politika^ı, destekleme politikası izliyoruz. Aramızdaki temel fark buradadır.. Cuntanın görüşü Atina'da Yunan Cuntasının görüşlenni açıklayan bır yetkili, Türkiye'nin araştırmalara giriştiği bolgenin, uluslararası hukuk kurallarına göre, Yunan adalannın kıt'a sahanlığı içinde kaldığı iddiasını tekrarlamış, «Yunanistan'ın gerekirse savaşarak Ege' deki haklarını savunacağını» «oylemiştir. Öte yandan Yunan makamları dün bir Yunan gemisinin Türkler tarafından batınldığı yolunda söylentiler bulunduğunu bu yoldaki haberlerin asılsız olduğunu bildırmişlerdir. Yunan makamlan ayrıca Silâhlı Kuvvet lerinin alârm durumunda olduğunu da yalanlamışlardır. Bu arada, Yunan Hükümetine yakınlığı ile tanınan «Eleftheros Kosmos» gazetesi, cuntanın Ege' deki anlasmazhk ve bununla ilgi li gelişmelere koyduğu sansür kararından önce yayınladığı son yazısında, «Yunanistan sınır hakları çiğnenmediği takdirde, Türkiye'ye karşı bir harekâta girifmiyecektir. Türk girisimlerinm, Yunan halkını silâha davranmaya mecbur kılmıyacağını ümit edi yoruz» demijtir. Yunan komutanı Gazete bu arada, «Olaylar sırasında bir Türk savts gemisinin batırılmasının, devletler hukukunun ihlâli anlamına gelrniyeceğini» de iddia etmistir. Yunan basını. Çandarlı gemisinin araştırmalara başladığı ve bir Türk sava? filosunun, koruma görevi ile Ege Denizinde bulunduğu haberlerine yer vermemiştir. Öte yandan, Yunanistan'ın tek ordusu 1. Ordunun Komutanı Korgeneral Nikolaos Sıkıoths, îzmir'de yapılmakta olan bir NATO toplantısına katılmaktadır. Yunan generalinin bugün ülkesine dönmesi beklenmektedir. Yunanistan'da bu gelişmeler olurken, Ankara'da serlnkanlı bir hava estiği göriilmektedir. Baskentteki yetkili bir kaynak, görevli Türk filosunun tahriklere kapılmıyacağını bildirmistir. «Türkiye'nin kimsenin toprak larında ve haklarında gözu olmadığını, ancak kendisine ait doğal hakları kullandığını» belirten yet kili kaynak, «Meselede, Yunanistan'ın gürültü koparmasmın bir iç »orunundan doğduğunu, Yunan cuntasının iç sorunlar nedeniyle gözleri dışa çevirme çabasında bulunduğunu, Türkiye'nin ise, demokratik nizam içinde bir ülke olması dolayısiyle böyle bir sorunu bulunmadığını» ifade etmiştir. Durumu, «Her hangi bir ülkenin topraklannda yasal haklarla arastırma yapan bir sirketin bir başka şirket tarafından taciz edilmesi üzerine nasıl polis, jandarma gibi güvenlik güçlerinden yardım istemesinin doğal hakkı olduğu» biçiminde yorumlayan yetkili kaynak, «Ege' de de millî petrol şirketi, petrol araştırmalarına başlarken. taciz edileceği inancı içinde olduğundan koruma ve kollama durumuna gidilmiştir. Durum bundan ibarettir» demiştir. Yetkili kaynak, «Ege'de koruma ve kollama görevi yapan Türk donanmasmın taciz ve t»h riklere karsı son derece soğuk kanlı davranacağmm kesin olduğunu> da belirtmiştir. Bu arada Dısi$leri Bakanı Turan Güneş ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cahit Kayra, petrol arastırma gemisinin halen Midilli açıklannda çalışmalarını sürdürdüğünü sbylemislerdir. Kayra, geminin çalışmalanyla ilgıli bilgilerin peyderpey Bakanlığa intikal ettirüecegini bildırmış, Güneş ise gemiden bir haber olup olmadığmı soran gazetecilere, «Durumda bir fevkalâdelik yok. Gemi normal çalışmasını sürdürmektedir» demiştir. Göruşmelerden sonra eleştirilere cevap vermek üzere söz alan Başbakan Ecevit, hüküm»tin ekonomik uygulamalan haKkında bilgi vermiş, halk yar.v rına tedbirlerin hızla ahndığını belirtmiş, önümüzdekı ayjn halk sektörünün kurumlaşma, Ama bu durumu hoşgörüyle büyük yatlrımların açıklanma hazmetmek gerekir. Hükümete ve başlama ayı olacağmı bildır iş çevrelerinin ülke ekonomisiymiştir. lr uyumlu sorunlarını iletmek Demirel'in «Hükümet var nııve duyurmay» çalışmak, diyalofu kurmak bakımından rarardir, yok mudur?» sorusunu da lıdır. Bu yararı baltelayacak ele alan Başbakan, bu soruyu oavranjşlara geçmenin is çevreşoyle cevaplandırmıştır: lerine zararı dokunacaktır. «tzin verirsenız buna Demirel'ce bir cevap vereyim: HüBunun yanısıra Odalar Birliği kümet var olduguna gore, var Genel Kurulunun, Adalet Psrdemektir... Koaüsyon olarak tisi gövde gösterisine sahne olkarşımıza bazı güçlükler çıkması hiç kuşkusuz bazı işadamları ve iş çevreleri arasında ramiştir. Koalisyonun İki kanadı hatsızlık yaratacaktır. CHP'yi da bunları açık açık sriylemekyoksul halkın, AP'yi de zenpjn te, çözümlerini de milletimizin i$ çevrelerinin partisi olarak nigözleri önünde aramaktadır. teleyenler bu durumda inandınHükümet sözleri tutabildiği sücı bir kanıt elde etmektedirler rece. sözlerini tutabilecegina ki. Odalar Birlip Genel Kuruinandığı sürece ve Millet Me;lunun böyle bir amaç için topIisinin güvenine sahip olduğu landığım sanmıyonız sürece görevini yapacaktır. Me• •• rak edilmesin, hüKümet vardır. Dünyada Türk milletinin haklarını sımsıkı koruyacak kadar hukumet varrfır, hükümet. Kay (Baştarafı 1. Sayfada) gı duyulmasın. üreticiyi, köylüpark etmektedirler. Çoğu za(Baştarafı l. S»rf»d») yü, isçileri, dar gelirli halV.ı man, araç kapılan açık bırakıller, ithalat ve ihracat konulahiçbir hükümetin koruyamadışı dığından bu durum araçları çarındakl tasarruflannı saklı tutölçüde koruyacak milletimizin lacaklara kolaylık sağlamaktamak hakkını koparmıslardır. büyük çoğunluğunun umutlandır. Araç park yerlerinden çoMaliye Bakanı Baykal bu nı kendisine bağlı tutacak kağunda bekçi buJunmadığından konuda, «Ihracatı teşvik etmek dar. demokratik özgürlükleri veya bu bekçiler gece park yeriçin özel tedbirler gerektiği zamuhalefetten daha çok gözetelerinden ayrıldıklanndan, otomoman alınabilecektir. Ithalatı cek kadar hükümet vardır. Her bil hırsızlan işlerini kolayca yükısmak bahis konusu olmamaktürlü kışkırtmaya karşı iç barütmektedirler» diye konuşmuşla bçraber ülkenın çıkarları yörışı koruyabilecek kadar güçhi lardır. nünde bir yol Izleneceğl kuşbir hükümıet güvenilen ve kenkusu?rfur^ demiştir. Önleyici tedbirler di kendine güvenen bir hüküDeniz Baykal, toplantldan Otomobil hırsızlannın, gezmek, met vardır işbaşında.» sonra Cumhuriyet'e şunlan çaldıklan araçla hırsızlık yapMSP adına Başbakan, hükümetin hansi söylemiştir: mak, aracın içindekilerini çaliç ve dış kosullar altında lş«Hem TCrkıye bakımından MSP Grubunun görüşlerini amak üzere bunları park yerlehem de dünyanın durumu yöçıklayan Fehmi Cumalıoğlu, hal başına geldigini özetlerken, mıirinden çaldıklannın saptandığına halefetin tutarlı elestirilerini nünden ortak bir politika içine ka dönük olduğunu belirttigi da değinen ilgililer, «Zaman. zagörmediklerind'en yakınmış ve bütçenin Türkiye'nin maddl ve girme ihtiyacının ön kosul olaman, çalman araçlar şehir dışına ekonomik seçişleriyle uygulamanevi kalkınmasmı sağlayacak rak kabul edilmesi yapıcı bir çıkanlarak sökülüp parçalannın malarını anlatırken; hükümetin nitelikte bulunduğunu savunaalındıgını, Anadolu'ya götürülerek gelişmedir. Türkiye'nin çıkarfiyatlarla gelirler arasında dırak sözlerine başlamış. başta ları ile çelişmesi olasılığını ormotor ve sase numaralan ile ha yüksek düzeyde adaletli ve AP olmak üzere sağ partilerin tadan kaldıran tedbirleri de bilboyalaVı değiştirilip sahte beldinamik bir denge kurmak yututumunu ele alarak, Demirel ve diriye geçirmiş bulunuyoruz. gelerle satıldığı da bir gerçektir. luna girdiğini belirtmiş, şunlan AP'nin 14 Ekim'den sonra >hizDünyadaki bunalımın bu döneBundan böyle önleyici ve etkiü eklemiştir: metmesuliyet yerine ucuz kahminde toplantılar çok faydah tedbirler almacaktır. Özellikle ramanlığı tercüı ettiklerini», ku«Bu, adeta bir doğal afet karolmustur. Toplantıdan önce gece meydana gelen otomobil hır rulacak hükümetin asıl büyük şısında halkı kurtarmak progdünya ekonomisinin 1929 bunasızlıkiarının suçlulannı ele gesorunlar devralacağını bildikleramı idi. Şunu açıkça belirtmek lımına süriiklenmesi tehlikesinçirmek için Trafik ekipleri gece rinden görevden kaçtıklarmı, isterim ki, bu kurtarma progden söz edivorduk. Bugün için kontrollerini arttıracaklardır. Eh boylece şiyasal çıkarlannı kolramı tek başına yeterli değilbu tehlikenin önlendijîinı sövliyet ve ruhsat kontrollerı sıklamaya çâlışUkUsını . bildirmı% dir. Kurtarmadan »onra ekonoI Mİl> IHMİIMI miyi feHştirme ve güçlendirme tir, . . . . "o '..;.*..,.'.i. ; 2 opVrasv'bnları gereTclfdîr. Şirmii Cumalıoğlu, AP ile yandaşı mu bunları uygulama safhasına geltır.» halefet partilerinin hükümete miş bulunuyoruz.» yönelttikleri suçlamalarm geçerltalya tarafından da tfestekDestekleme fiyatlarını, assiz olduğunu öne sürmüş, anarlenen ve bildiride benimsener» gari ücretleri. işçi ücretlerini şiyi asıl bu partilerin desteklegörüşler aslında Maliye Bakanı memur ayllklarını büyük ölçüdiğini ifade ederek, «141 ve 142 Baykal'ın önceki gün gazetemide yükseltirken bir yandan dı ile komünist anarşistler affedilize verdiği özel demeçte yer • • yatmmı ve üretimi nasıl arttıyor diye tezvir kampanyası açan, lan tezi yansıtmaktadır. racafız. Bunun kaynağını nereboylece milleti şaşırtmaya çaToplantılara katılan ilgililer, den bulacağız, işte bu noktada lışan AP'dir. Asıl fikir suçlulanOECD'nin e«kiden olrfuju gıbi, bizim Halk Sektörü anlayışımını içerde bırakıp 146. maddeye Istanbul'da Kemerburgaz Kıbir «zenginler kulübü» olmakgiren silâhlı, bombalı anarşistzın bir ütopya olmadığı, bir zılmandıra köyü yakınlarındaki tan çıkıp iki günde az gelismıs leri affettiler, sonra da komünist fantazi olmadığı, tam tersine Terkos gölü ek tesislerinin yapıülkelerin sorunlanna eğilen leri affetmedik diye övündüler» kaçınılmaz gerçekçi bir çözüm mı sırasmda dıkkatsizhk yüzünbir kurum haline gelemtyecçdemiştir. oldugu ortaya çıkıyor. Biz bir den dört kişi elektrik cereyanığini hatırlattıktan sonra, buna yandan çalışan halk topluluklana kapılarak ölmüşlerdır. racmen sanavı!e«miş ve gelışBayar ve millî cephe rının gelirlerini yükseltirken, önceki akşam meydana gelen miş zengin ülkelerin bugünkü Cumalıoğlu, sağ partilerin oluş bir yandan da onları artan geolayda elektrik cereyanına kaortamda ffelişmemiş ülkelen de turacakları iddia edilen «Milll lirlerinden yapabilecekleri tapılarak ölen işçiler; Halil Kadikkate alarak ilk kez. daha Cephe»yi yermij, bu cephenin önsarruflarla toplu yatınmlara ragöz, Jsmail Kurt, Hamit ttan somut bir isbirliğl ihtiyacını deri sıfatıyla kendisine sarılmak yöneltmek kararındayız.» ve Ihsan Boşnak'tır. duvduklannı belirtmektedirler. istenen Bayar'ın kişiliğinin birbiHalk Sektörüne karşı bazı Ç rine zıt olduğunu söyleyince ortabüyük sermaye çevreleri ile on ^ lık karışmıştır. Cumalıoğlu, Baları tutan partilerden tepkiler yar'ın «milll» görüşlerle bağdageldiğini hatırlatan Ecevit, öşamayacağını ifade eden sözleri zetle şöyle devam etmistir: DP ve AP Gruplannm protesto«öyle anlaşılıyor ki, özel seklarına yolaçmıs, başta Bozbeyli tör üvey evlat muamelesi göolmak üzere DP ve APIiler sıra receğinden, kredi kaynaklannın kapaklanna vurmaya, yumruklakendisinden esirgeneceğinden nnı sallamaya. bağırmaya ve kürkaygı duyuyor. Oysa hükümesüye doğru yürümeye başlamıştimiz, hiç kimseye üvey evlat lardır. muamelesi yapmak niyetinoTe CHP adına Uğur değildir. Ama, şimdiye kadar Adayların en az lise, kolej veya tercihsn fakülte mezuekonomik ve sosyal açıdan üOlaylann yatışmasından sonra nu olması gerekmektedir. vey evlat muamelesi görmüs CHP'nin görüşlerini açıklamak llgilenenlerin Personel MCdürlüğünden alacakları mübir halk çoğunluğu vardır. Şimüzere Grup Başkanvekili Necracaat formunu doldurarak iade etmeleri ve 12 haziran 1974 di devlet, bu halk çoğunluğudet Uğur kürsüye gelmiş, kogünü saat 9.30'da Personel Müdürlüğünde hazır bulunmana da öz evlat muamelesi yanuşmasında bütünüyle Demirel'lan rica olunur. (Basın: 15891 4389) in hükümeti suçlayan sözlerini pacaktır. Devlet desteği ulufe eleştirmiş, bu suçlamalann AP' dağıtma biçiminden çıkacaktır. nin 14 Ekim'den sonra açıkladığı «sorumlu muhalefet» olmakla bağdaşmadığını belirtmiştir. Demirerin bir yandan enflasyondan yakınırken öte yandan sözcüleri aracılığıyla Bütçe Karma Komisyonunda katsayının 11'« çıkartümasını önerdiğini hatırlatan Uğur, böyle bir artışın 7,5 milyarlık külfet anlamma geldiğini bildirmiş ve bunun enflasyondan duyulan endişe ile nasıl bağdaşabileceğini sormuştur. (Baştarafı 1. sayfada) bu konuda örnek olması gerekmektcdir. Demokraside seçimle işbaşına geçen bir hükümetin her kuruluşa şirin görünmek gibi bir görevi voktur. Bazı hükümetJer işçilere, bazıları da işverenlere daha yakın olacaklardır. Bir hükümet proçramı ve dayandığ' toplumsal güçler bakımınd»n işverenlerin hosuna gitmıycbılir. Üretime göre Öğrenildigme göre, piyasaya yeni sürülecek soya yagınm fiyatı 6.5 lira olarak saptanmıştır. Ticaret Bakanlığı soya ya*t dağıtımında bazı ilkelerden hareket etme gereğini duymuştur. Buna göre, yağın fabrikalara dağıtımında margarin fabrikalannın geçmiş yıllarda fiilen ürettikleri mutfak (yemeklik) margarin miktarlan esas alınacak ve dağıtım bu miktarlar üzerinden yapılacaktır. Bakanlığı böyle bir karara götüren ana etken, mutfak margarini üreten fabrikalarm son yıllarda üretimlerini kısmış ounaları gerçeğidir. Üretimin kısılması, ilgili çevrelerde bir yan dan sunî darlık yaratma çabalarına, öte yandan malıyetsatış fiyatlan arasmdaki farkın, kârhİığı istenilen ölçüde çıkarmamasına bağlanmaktadır. Istanbul'da Paris'teki OECD (Baştarafı 1. Sayfada) kullanacak öğretım Uyelerinin çeşitlı etkıler altında kaldıklarıru söylemişlerdir. Adayıarın s u şıligınde aynca üniversıte roformunun vapısı tam gün çalışma düzeni. üniversite dışı çalışma ve çıkarların sürdürülmeM, üniversite özerkliği Konulan da oylanma konusu oiacaktır. Yenı Üruversitejer Kanunu'nun rektörlük seçımınde fakülte sırası zorunluluğunu kaldırması, Istanbul üniversitesi'ndekı iki tıp fakültesinin toplam öğretim uyesi sayısının çok fazla olması bu fakülteler adaviarı lehine bir sonuç varatmaktaaır. Rektörlük seçiminde ayrıca salt çoğunluk kavramımn da Dir hukuki tartışma konusu olacağ) tahmm edilmektedir. Bır Kısım öğretim üyeleri en fazia oy aıacak öğretim üyesinin rektör seçileceğin*. ılen sürerken, diğer bir kısmı, oylamaya katılan öğretim üvelerinin yansmdan bir fazlasmın ovunu alması gerektiği teziru savunmak tadırlar. Bu arada eylemsiz doçentlerin oy kullanıp kuılanamıyacakları konusu da henüz açıklıga kavuşturulmamıştır Eylemsiz doçentler oylamaya katılmazlarsa, rektörlük seçiminde ov kullanacak öğretim üvesi sayısı 725 oiacaktır Eylemsiz doçentler seçime iştirak ettirilmedikleri takdirde, her türlü kanuni haklarını kul lanacaklannı, Danıştaya başvurarak seçimi ipt*l ettirme yoluna gideceklerini bildirmişlerdir. Rektör adaylarının n.itelikleri tartışılırken rektör adaylarının geçmistekı çalışmalan 'le ilgıli olarak da çeşitli suçlamalar ortaya atılmıştır. Bu arada rektör adaylarıncfan Prof. Dr. Cihat Abaoğlu hakkında, Dekanlığı sırasında, «âlet ve malzemelerde usulsüz ve yersiz alım yapıldığı» gerekçesiyle açılan soruşturmanın, şimdiki Rek tor Prof. Dr. Nazım Terzioğlu tarafından durdurulduğu bir fotokopi ile açıklanmıştır. Öğretim üyelerl, Tıp Fakültesı Profesörler Kurulunca kurulmuş olan tetkik komisyonunun raporunda, birçok usulsüz ve yersiz alımların saptandığı nı da fotokopıleri ile açıklayarak, «Suçsuzluğu, rektörün soruşturmayı durdurması »onucu belirlenmemiş bır kişinın rektör olması Istanbul Üniversitesinin gelecegi açısından sakıncalıdır» demislerdir. Fotokopisı açıklanan tetkik komisyonu raporunda, çeşitli bölümler için alınan tıbbi cihaz ların bir kısmının ise yaramarfığı için yıllarca ambalajlan bile açılmadan durduğu ve alım işlemlerinde ilgili bölüm oğretim üyeleri yerine önceden Dekan Cihat Abaoğlu tarafından firma ve malzeme seçimi yapıldığı beürtilmekte, satm alma usullerine ve gerçek ihtiyaca uyulmadan devlet bütçesinden para harcandığı ıleri surülmektedır. Istanbnl Fiyat düşecek Yeni karann uygulamaya baslanmasindan sonra, halen karaborsada 9,5 10 lira arasında satılmakta olan lıkit ayçiçeği yağı talebinin düşeceği, bu konuda karaborsanın ortadan kalkacağı ve dolayısiyla yağlann piyasa fiyatlarmda gerilemelerie karşılaşılarak, hükümetin bi r süre önce saptarnış Olduğu fiyatlara dönüleceği büyük bir olasılıkla tahmin edilmektedır. Boyiece pi yasa fiyatlan hükümetin sapta. dığı fiyatlar düzeyinde fiilen kararlanmış olacaktır. Hükümetin belirttigi fıyat. bilindiği gibi, 7 TL. idi. Bu yılki ihtiyaç Ticaret Bakanlığmın piyasaya sürmeyi kararlaştırdıgı sekiz bin ton soya yağından teknik olarak !>ekız bin beşyüz ton margarin elde edilmektedır. Bu miktar Türkiye'nin yıllıfc yağ ihtiyacının dörtte binnı karşılamaktadır. Eylül ayında içinde bulunduğumuz yılın ayçiçeği rekoltesi elde edilecek ve o zamana kadar geçecek sürenin margarin ihtiyacı soyi VftğJ »'e ka«»»Ww«ş oiacaktır. önümüzdekı yıhn ihtiyacı da Eylül ayından itibaren üretilecek margarinle karşılanacaktır. Terkos gölünde çalışan 4 işçi elektrik cereyanına kapılarak öldü Kalite sağlanacak Bakanlığın soya yağına ilişkin aldıgı başka bir karar da, kalitesi düsmüş soya yağının başka alanlarda kullanılmasma aittir. Beklemeden ya da herhangi başka bir nedenden dolayı kalitesi düşmüş bulunan soya yağı yemeklik margarinde kullanılmayacak, bu miktarlar özellikle sabun sanayiine aktanlacaktır. Böylelikla sabun sanayiindeki darlık da gideriimiş oiacaktır. Odalar Birligi (BasUran 1. KarfadB) Kurulu seçimlerini «DıbUn» Grubu kazanmıştır. Oy tasnıfine göre; Sezai Dıblan 615, Raıf Dinçkök 635, Şinasi Ertan 639, Ömer Güriş 621. Şaban Gazioğlu 629, Fehmi Kuzeyman 623. Mahmut Karabucak €34, Muhittın Güzelkıhç 619, Ferudun Malcıoğlu 610 oy almıştır. Daha sonra yapılan görev bolümünde başkanlıga Dıblan. Ba«kanvpkilliğine de Gazıoğlu getirilmiştir. Trakyada kontroller Öte yandan, öğrenildığine göre Trakya'da yapılmak istenen ayçiçeği karaborsasının önüna geçmek amacıyla devlet tarafından çok sıkı kontrollara girişilmiş bulunmaktadır. Trakya'daki bütün depolar ve fabrikalar aran maya ve piyasaya sürülmeyen ayçiçeği miktarlan saptanmaya başlanmiştır. Kontrolların bir süre daha devam edeceği bildırilmiştir. KAYIP Turizm Bölge Müdürlüğünden aldığım 139 numaralı tercümanrehber brövesini kaybettim. Hükümsüzdür. t'may KADIOGLU KATIP Î.E.T.T. kartımı kaybettim. Hükümsüzrfür. Mümin KAVASLAR Cumhuriyet: 4397 ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN Ingilizce ve Seri Daktilo Bilir Sekreter Ahnacaktır Snriye (Baştarafı 1. Sayfada) mektedirler. Nitekim. anlaşma haberinin gelmesınden hemen sonra Baskan Nixon'ın önümüzdeki hafta ürtadoğu'va bir gezı 'Epacağı açıklaiımıştır. Nixon'ın İJraü, Mısır. Crdün, Suudi Arabistan ve büyük bir olasıhkja Suriye ve Cerayir'i ziyaret edeceği beiirtilmektedir. Baskan Xıxon bu geziden sonra haziran ayı sonuna doğru sirve toplantısı için Moskova'ya gidecektir. DA EN İLERİ TEKNİK EN ÜSTÜN ABD dikkatle izliyor ABD Dışişleri Bakanlığınm bir sözcüsü, Türkiye ile Yunanistan arasmda, petrol yüzünden patlak veren bunalımdaki gelişmeleri Amerika'nm dikkatle izledigini belirtmiştir. Sözcü, Amerika'nm uyuşmazhğa ilişkin görüşlerinin Ankara ve Atina Hükümetlerine bildirildiğini belirttikten sonra, sorunun doğrudan görüşmeler yoluyla halledilmesi gerektiğini söylemiştir. Bu arada bazı resmî çevreler, Türkiye ve Yunanistan arasında büyük bir bunalım patlak vermesinin muhtemel olabilecegini söylemişlerdir. Bunlara göre, Ege denizindeki kıta sahanlığı sorunu öylesine çaprzışıktır ki, yakında Caracas'îa bajlayacak Deniz Hukuku Konferansı d»hi buna bir çözüm getiremiyecektir. AP Genel Başkamnın eleştirilerini «Demirel türü muhalefet» diye niteleyen Uğur, bunları «sıcak buz yerini ıslatmaz» deyimiyle değerlendirdiğini söylemiş, muhalefetin suçlamalannm ve izlediği politikanın ülke çıkarlarıyla bağdaşmadığını ifade etmiştir. DP grubu adına 1974 bütçesinin tümü üzerinde DP Grubu adına son konuşmayı yapan Grup Başkanvekili Hasan Korkmazcan, siyasal isükrarm bulunmadığı bir dönemde bütçe görüşmelerinin tamamlanmakta olduğunu öne sürmüş, «Eeevit Amatör Ligin (Baştaraf ı sporda) 16 1 4 11 9 25 fi Çırçır Guzelhisar 15 1 3 11 6 27 5 Eminönu 16 3 13 7 29 3 (F) GRL'BU Beşıktaş 15 13 1 1 63 10 27 14 10 1 3 31 6 21 F. Bahçe Sarıyer 15 9 2 4 22 7 18 Vefa 15 8 2 5 25 23 1S 15 7 3 5 24 15 17 îst. Spor 15 6 2 7 17 23 14 G. Sarav K. Gümruk 15 5 5 5 19 13 13 15 5 2 8 16 25 12 Berlerbeyi 14 1 2 11 13 43 4 Y. Direk 15 15 7 72 Anadolu ^.RÂDYOLAR! ^ Dalga #Ton kontrol fuşu ^ Y ü k s e k seçicilik ve hassasiyet^Asgari hacim # Modern Silisyum Planar Transistorian CİHâN KOM ORT Juitıilıımam, Kıtırcı«(ly han HI 5lslmbul NATO'nnn teşebbüsü Bazı Atina kaynaklarına dayanan yabancı ajans muhabirlerine göre, NATO, Türkiye ile Yunanistan arasında gerginliğe yol açan Ege denızi kıta sahanlığı konusunda arabuluculuk için teçebbüte geçmiştir. llâncılık: 7221 4401
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle