Katalog

CUMHURfYET 18 Nisan 1974 ışişleri Bakanımız, Ege Denizinde Türkiye ve Yunanıstan arasmda ortaya çıkan •klta sahanhğı» konusunda Türk hükümetınin göruşunü açık ve kesin olarak belirtmiştir. «Dev letin kıta sahanlığı üzerindeki egemenlik hakkı ile ulusal sınırlar içinde kalan kara ülkesi, iç sularla karasuları ve havası üzerindeki hakkı arasında bir fark yoktur. Kıta sahanlığında doğal kaynakları işletmek, örneğin petrol sondaj kuleleri kurmak amacı ile y.ıpıcağırr.ız ışlemlers karşı herhangi bir yabancı müdvhale. u'.usal sınırlar içindeki kara ülkesıne yapıUcak ınüılahsla gibi tepki görecektir. «Özetledı.örr^z biçimiyle bu görüş, kıta sahanlığında yjpılaca* bir müd<»halenin .saldırı niteliğinde sayuabileceği enlamıru da taşımaktadır. D Olaylar ve görüşler EGE'de KITA SAHANLlCl Orhan APAYDIN yandan, açık deniz serbestliği, kıta sahanlığı egemenliği ile kayıt'.anıyor, öte yandan karasuları gınırlarının ötesine kadar uzansa da, kıta sahanlığı deyimi ile açıklanan deniz dibi toprak üstü ve altı bölgesi ülke kavramı içine alınıyor du. ai Sahillere bitişik, falcat karasu'armm dışın da, 200 metre derinliğe kadır, ya da bu derınliğin ötesinde üzerindeki jılların derinl'ğinin doğal kaynaklann işletilmesine olanak verdiği noktaya kadar uzanan deniz yatağı ve denizaltı bölgelerinin toprak altmı: b) Adaların sahillerine bitişik olan bu çesit deniz altı bölgelerinin deniz yatağı İle toprak altmı ifade eder» Böylece kıta sahanlığı kapsamının saptanmasında, biri sahilden itibaren 200 metreye ulaşan derinlik. öbürü bu bölgedeki kaynaklann işletilebilmesi olanağı, olmak üzere Uri Ölçü bulunmaktadır. Sözleşmenin ikinci maddesi kıta sahanlığı üzerindeki kıyı devletinin hak ve yetkilerinin, araştırma yapmak ve doğal kaynaklan işletmek bakımından egemenlik hakkı niteliğinde olduğunu belirtmektedir. Besinci madde, petrol sondaj kuleleri gibi kuruluşlann çevresinde güvenlik bölgeleri kurrnak yetkisini kıta sahanlığı sahil devletine tanımaktadır. Sözleşmenin Ege Denizinin özellikleri bakımından önemli olan 6. maddesi iki ya da daha çok devletin Ulkelerine bitişik bulunan kıta sa hanhgının sınırlan sorununu düzenlemekte ve genel olarak bunun ilgili devletler arasında anlaşmalar yoluyle yapılmasını öngörmektedir. Gerçekten hükümetimizin, Ekim 1973'te yayınlanan bir kararname ile Ege Denizinin Türkiyenin kıta sahanlığında bazı noktalarda TPAO'na tanınan petrol arama yetkisinin kullanılması ne deniyle Yunanistan hükümetınin notasına verdi ği cevapta, sözleşmenin 6. maddesine dayanmış, konunun karşılıklı olarak görüşülmesini istemis ve Adalet Divanı'nın bir kararmı da örnek olarak göstermiştir. Birbirine Bağlı ağımızm gerçeklerinden biri «çok uluslu kumpanyalardır. Devlet sınırlarını aşan bir güce ve yeryüzünü örümcek ağı gibi kaplayan örgütlere sahip çok uluslu kumpanyalar, dünyaya egemen tekelci kapitalizmin şirket biçiminde yansımasıdır. ABD'de yayımlanan ünlü Fortune dergisi her yıl dev tekellerin listesini yayımlamayı adet edinmiştir. Yıllık satışlar ve net gelirler üzerine düzenlenen bu listeler ilginçtir. 1969 yılına göre. Fortune tekelleri şöyle sıralıyordu: 1) General Motors... (Otomobil) 2) Standard Oil N. J. (Petrol) 3> Ford Motor... (Otomobil) 4> General Electric... (Elektrik) 5) İBM... (Elektronik) 6> Chrysler... (Otomobil) 7) Mobil Oil... (Petrol) Bunlar Amerikan tekelleridir. Fortune dergisi bir de Avrupa tekellerinin listesini düzenlemişti: D Royal Dutch Shell... (Petrol) 2ı Unilever... (Gıda) 3) Philips.. (Elektronik) • • 41 Volkswagen... (Otomobil) 5) British Petroleum... (Petrol) 6> ICI... (Kimyal 1973 yılı için Fortune dergisi senelik satış toplamı üzerinden yaptığı değerlendirmeye göre şu listeleri yayımlamiî, Amerika ile Avrupa araunda bir kıyaslamaya olanak vermisti: MOTOR SANAYİ1: ABD Tekelleri: General Motors 30.435 milyon dolar. Ford 20.194. Chrysler 9.759... Avrupa Tekelleri: Volkstvagen 5.000 milyon dolar. Daimler Benz 4.150. Fiat 3.650. Renault 3.550. PETROL ALAN1: ABD TeSelleri: E\xon 20.300 milyon dolar. Mobil 9.100. Texaco 8.7uı.. Avxupa Tekelleri: RD Shell 14.000 milyon dolar, BP (British Petroleum) 5.700... LÂSTİK SANAYİt: ABD Tekelleri: Goodyear 4.100 milyon dolar, Firestone 2.700, Uniroyal 1.800... Avrupa Tekelleri: Dunlop Pirelli 2.750. Micheİin 1.700... KtMYA SANAYtt: ABD Tekelleri: Dupont 4.400 milyon dolar, Union Carbide 3.300.. Avrupa Tekelleri: ICI 4.200 milyon dolar. Hoechst 4.100. BASF 3.700. Bayer 3.3O0... Salt bir sazete okuru bilinciyle, yukanda kısaca gösterilmij tekellerle Türk gazetelerinde çıkan rekiâmlan karsılastırdıgımız zaman bütün kumpanyalara açina olduğumuz görülecektir. Her biri devlet bütcesinden daha büvük *üce sahip uluslararası tekellerin (petrol. otomotiv. lâstik. kimya, elektronik v.b.) Türkiyenin ulusal pazarını tuttuklarını algılamak için bir ayn bilimsel çalışmaya gerek var mı, bilmiyoruz Üikemizde herhangi bir sermayeci. sırtını bu tekellere dayamadan ayakta durabilir mi? Durabilirse ne kadar dayanabilir? Hukuk Kurallarınca Yunanistan'm karşılık verme<Jiği bu cevap notasında gösterilen emsal Hollanda. Federal Almanya ve Danimarka arasında kıta sahanlığı sınırlannın saptanması konusunda Adalet Divanı'nın verdiği bir karardır. Bu karannda divan, sonuç olarak. «Kıta sahanlığı sımrlannın çizilmesinde feşit uzakhk) ilkesinin uygulanma sının zorunlu olmadığı ve smırların çizilmesinde taraflar arasında yapılacak anlaşmada saptanacak metodların uyşulanmasının gerekli bu lufiffuSu» yargısına varmaktadır. Türkiye kıta sahanlığı konusunda, Devlet ler Hukuku kurallannm kendisine tanıdığı hak ve yetkilerinin Yunanistan tarafından bir olup bitti biçirrinrteki davranısl.ıı ile ihlâl edılmek istenmesine karşı, ortaya çıkan sorunun hukuk sal yollardan çözümünü önermektedir. Esasen sorunun başka bir barışçı çözüm biçimi ise yok tur. Kıta sahanlığı konusunda Haziran ayında Caracas'ta toplanacak olan Deniz Hukuku Konferansı daha açık kuralları saptayabilir. Hukuk çu, Jenlog ve Coğrafyacı 'bilim adamlanmızm bu konferansta Türkiye'nin çıkarlarını koruyacak tezlerin hazırlanması ve savunıılmasında gerekli çalışmalan yapmış ve yapmakta olduklarmı urnut etmek isteriz. C Kıta sahanlığı rpiateau Continentale) deyimi roğrafya sözlüklerinde şöyle tanımlanmaktadır: Denizlerde kıyı çizgisi ile 200 metre derinlik arasında kalan bölge.. Çağımıza kadsr sadece Jeolojinin ve coğraıyar.ın bilimsel araştırma KO. nusu olarak kalan, kara ülkesinin uzantısı ve de nizlerin altındaki bu bölge, alt kesimlerir.de zongin petrol rezervlerine rastlanması ve bunları işletme olanağımn bulunması ile devletlerarası hukuksa) düzenleme konusu olmuş ve kıta sahan lığı deyimi bir hukuk kavramı niteliğini almıştır. Devletler hukuku konusu olarak sorunu ilk kçz ortaya atan devlet, Birleşik Amerıka'dır. Özellikle Meksika Körfezintfe zengin petrol yatak larınm bulunması üzerine, Birleşik Amerika Cumhurbaşkam Harry S. Truman'ın Monroe doktrini kadar önemli olduğu belirtilen 28 Eylül 1945 tarihli bildirisinde Birleşik Devletlerin kıyı larına bitişik bulunan kıta sahanhğının deniz va tağı ile toprak altı doğal kaynaklarının kendisi ne ait ve kcndi yetki denetiminde (imperiumunda) sayıldığı, kıta sahanhğının öbür devietlerin kıyılarına kadar uzanması, ya da komsu devlete crtak olma?ı tfurumunda sınınn ABD ile ilgili devlet arasında, hakaniyet ilkelerine uygun ola rak saptanacağı belirtilmektedir. Böylece bir Cenevre Sözleşmesi Bu bildiriden sonra, Birleşmiş Milletler örgü tü konuyu hukuk kuralları ile düzenlennıe.'i açı smdan ele aldı. Genel Kurula bağh uluslararası hukuk komisyonu, başka konularla birükte, Kita sahanlığını evrensel hukuk kurallarına bağlamak için çeşitli sözleşme tasanları haz'.rla<lı. Hszıılanan bu tasarılar 1958 yılında 24 Şubat 27 Nisan arasında Cenevre'de toplanan uluslararası deniz hukuku konferansında görüşüldü. Bu görüşmeler sonunda kıta sahanlığı bir sözleşme ile düzenlendi. Ege Denizinde Türkiye ve Yunanişran arasında ortaya çıkan kıta sahanlığı sorununun çözümünde, hükümetimizin uygulanmnsını istediği Cenevre Sözleşmesi, esas itibariyh 7 maddeden ibarettir. Sözleşmenin birinci maddesi, kıta sahan lığı kavramını açıklamaktadır. MacHe aynen şoy ledir: Kıta sahanlığı terimi as.3gıdaki maddelerin uygulanması bakımından: PARİS'TEN MEKTUP OKTAY AKBAL Evet Hayır Köy Enstitüleri ve Köykentler eni Hükümetin «halk sektörü» yeni anlamda köy kooperatifİeri kurma kararlariyle iliskili olarak bir «Köykent» sorununu da ele aldığı görülmektedir. Özgür însan DergLsinin 1974 mart sayısında Sayın Bülent Ecevit'le yapılan sohbetle v > başka eleşti< ri yazılariyle bu konu oldukça ay dıniığa kavuşmuş bulunmakUdır. Yeni Hükümetin, bugüne kadar gelen iktidarlarm hiç yanaşmadığı bir tutum ve atılımla altyapı değişikliğine ulaştıracak çözümler bulma çabası içinde oldu ğu görülüyor. Ekonomik Sosyal girişimlerle bir yapı deği$:kliğini gidererek zorlamak, her tür ve insan erozyonu ile de çbl leîmeye terk edilen Anadolu ya ve köylüye sahip çıkmak, büvük kentlere plansız ve sağlıks'i insan ve sanayi yığılmalarını öniemek kuşkusuz halkçı bir iktidnrın kaçmılmaz görevidir. Hele. kooperatifleşme ile bîrlik'e yüriitülme zorunluluğunda olan bir toprak reformunun söz konusu olduğu bir dönemde, bu ahlımı zorlayıcı türlü nedenler de vardır. Köykentlerin: başlan?:çta devlet kredileriyle ve kurulıc.ik bir banka ile desteklerıecek köy kooperatiflerinin leprâi âliıîımının yapılacağı bolgelcrden başlayarak, köylünün tek basma işletme olanağını bulamayacağı top raklan ve emekleriyle katılacakları kooperatif. büyük onarım isliklerinin ve giderek ulaşılacak kırsal sanavilesmenin merkedM i olabilecek niteükteki yerlerde ku rulmaları zorunludur. Ton":>K emek ortakhğı ile de ilişkili olması gereken bir kooperatiflesmenin zorunluğu ile kurulaca.î k<i>kentler. doğal bir olujum sağlayabilecektir. Y P aris'ten bir mektup aldım, «Biz Türkler» imzasiyle... «Kıbrıs Kadar Olamadık» diye başlamışlar. Başkan Pompidou'nun blümünden sonra Notre Dame katedralinde yapılan dinsel törene katılmak için, dünyanm dört bir yanmdan Başkanlar, Krallar, Basbakanlar geldiğini, hatta bunlar arasında görüşmeler yapıidığını biliyorsunuz. Televizyonda bile gördük. îngiliz Başbakanı, Alman Başbakanı vb. Gözlerimiz bizim Başbakanı da aradı, ama izine bile rastlayamadık. Paris'ten gelen mektup lşte bu konuyu yinelemiş. «Başbakan Ecevit de TUrkiye'yi temsilen bu törene katıldı. Ama katılmasa da olurdu. Çünkü ne adını, ne kendini andılar. Var mıyd' yok muydu, belli bile olmadı. TV de töreni ünlü TV yorumcusu Leon Zitrone anlattı. Her davetliyi adıyle, göreviyle seyircılere sundu. Hatta Ecevit'in ardmdan gelen Kjbrısiılan takdim ederken bir bir adlannı. görevlerini söyledi, sözcüğü sözcüğüne dedi ki «Kıbrıs heyeti, Makarios hazretleri, Pompidou ailesme çok içli bir mektup gönderip baş sağlığı dilemiştir. Kıbns Dışişleri Bakanı Bay Kristofides, Paris Elçisi Polis Modinos». Ecevit'e gelince söyleyecek şey bulamadı, «Türk Cumhuriyeti Heyeti» deyip geçti. Koskoca Türkiye'ye üç sözcük ayırdı. Sı;ç kimdedir? Sanmıyoruz ki işin içinde kötü niyet bulunşun. Olsa olsa bizim Basın Ateşeliğimizin beceriksizlifi ya da ihmali, Dışişlerimizin güçsüzlüğü... Gereken ilişkiler kurulmazsa, gereken kisilere gerekli bilgiler verilmezse Leon Zitrone nerden bılsin bizim Başbakanın adını, oradaki yüzlerce insan arasında nasıl tanısın Bülent Ecevit'i! Suç Pransız TV'sinde defil, bizim göreviilerimizde... Vaktini ay sonunda gelecek aylığını beklemekle geçiren adamiar görevde olursa, tabii ki Ecevit:in adı geçmez. Türkiye de kaynar gider.» BUGÜN ÎLKÖĞRETMEN OKULU OLARAK GÖREV YAPAN 21 KÖY ENSTÎTÜSÜNÜN ÇOĞU BİR «KÖYKENT» OLABÎLECEK NİTELÎKTEDÎR. ÎLK KURULUŞLAR ÎÇİN BUNLARDAN YARARLANILABİLİR. yöntemler bakımından ve sadece kırsal kesim atılımları için değil; her alanda örgütlenme, düzen ve istihdam konulannda da Köy Enstitüleri sistemi yol gösterici bir görev yapacak olumlu sonuçlar veren deneyler birikimi sağlamıştır. Bunlann lncelenip değerlendirilmesi ve bugünün koşullarına göre uygu lanması çok yararlar ve hız sağ layacaktır. Bugün ilköğretmen okulu olarak görev yapan 21 Köy Enstitüsünün çogu bir köykent çekirdeği olabilecek niteliktedir. Köy Enstitüleri döneminde Bölge Okullannın kurulduğu köylerin birçoğu bugün çok gelişmi? durumdadır. îlk köykentler için bunlardan yararlanma düşünülebilir. Köy Enstitülerinin ve Bölge Okullarınm dolaylannda bulunan köy halkı o dönemin değerli ve coşkulu çalışmalarının anılanm bugün de yaşatmaktadırlar. Köykentlerin kuruluşunda öncelikle buralann düşünülmesi bu nedenle de geçerli olacaktır. Buralan bugün de. tümU ile yön değiştirmiş de olsa, bir efitim merkezi olma niteliklerini korumaktadırlar. Hürrem Arman Önemsiz bir konu değil bu. Ne olmuş yani, Zitrone Makarios'un adır.ı söyleyip Ecevit'i unutmuşsa, demejin. Bir yerde iki yerde böyle olsa neyse. ama her zaman, her yerde aynı durumla karşılaşıyoruz. Türkiye'yi dış ülkelerde temsil eden kişiler bu işin adamı değil de ondan! Özellikle basın ateşelikleri, kültür ateşelikleri çoğunlukla yeteneksiz, hatta görevli oldukları ülkenin dilini gereği gibi bilmeyen kimselerin elindedir. Üstelik de sevimsiz kışilerdir bunlar. Kendi yurttaşlanna tepeden bakarlar. gidin de bir şey sorsamz, bir işiniz düşse, suratları asılır. Mektup yazanmn dediği gibi işleri ay başını bekleyip. aylığı almaktır. Bir yıl üç yıl kalmak, para biriktirmek, araba almak yurda dönünce daha iyi bir yaşam ortamında bulmak kendini... Kişisei anılanm pek çok bu konuda. Türklye'yl tamtmak sevdirmekle görevli bu kişiler önce Türkiye'yi tanımazlar! Neyi tamtmak. neyi sevmek, sevdlrmek gerektiğini bile bilmezler! San Francisco'da bir tanıtma büromuz vardı 1960'da. Sonra kapattılar galiba, iyi de oldu, çünkü boşa bir masraftı. Burada İngilizce bir takım broşürler görmüştüm, almıştım birkaçmı. Bunlar o zamanki Başbakanın, Cumhurba$kamnın yaşam öykülerini aniatan kitapcıklardı. Bayar şunu yapmış, Menderes şurda doğmuş! Sanki San Francisco'lular böyle şeylerle pek ilgilenirmiş gibi!... Başka bir basın ataşesi de, karşılastığımızda beni önemli bir kişi saymıştı, adımı hiç duymadığı belliydi, yine de saygıda kusur etmiyordu ne olur ne olmaz diyerek! Başka bir ülkede bizi temsil eden en büyük görevli de «Cumhuriyet»te yazdığunı duyar duymaz suratını ekşitivermişti. Daha nice dış ülke görevlisiyle karşılaşbm orda burda. îçinde yaşadıkları toplumun gerçeklerinden uzakta, dünyada ne oluyor ne bitiyor, hepsinin dışındaydılar... Kendi ülkesini, kendi ülkesinin değerli yanlarını, kişilerini bilmeyen tanımayan bir görevli neyi. nası! tanıtacak, niçin tanıtacak? Fransız TV'sinde spiker Zitrone, EcevlM tanımamış, onu bırakın Paris'teki ya da başka yerlerdeki Türk görevlileri içinde kaç tanesi Ecevit'i gerçek kişiüği, değeriyle tanır, bilir, sever, anlaı? Orası ayn konu... Paristen «Biz Türkler» diye mektup vazaiı okurlar işin bir de bu yanını düşünseler!... Bizler de Türkre'yi dışarda temsil etmekle görevlendirdiğimiz kişilerl biraz dal.a dikkatli seçsek... Enstitüler ve Köykentler Köy Enstitüleri atılımı ile; o günün koşullarının verdiği fırsat ve olsnaklar oranında, altyapı değişikliklerini. yapımıza uygun, bilimsel bir eğitim sistem ve öreütlenmesiyle, başlatmak ve zorlamak amacı güdülüvordu. Yeni iktidarm taban için düşündüğü ekonomik sosyal bir atılımla ve değişik bir yaklaşımla aynı amaçlara yöneldiği görülüyor. 38 yıl önce başlayan ve on yıl süren Köy Enstitüleri uygulamalariyle, bugün ilköğretmen okulu olarak görev yapan 21 Köy Enstitüsü yeni anlayışa çok yakin birer köykent olarak kuruluyorlardı. Enstitüler bir sınırdan öbür smıra, tüm yurt bölgelerinde, bu bölgelerin yerel koşullanna göre Uretime elverisli alanları olan köylerin yanlannda kurulmuşlardı. Her biri kendi planlamalanna sröre; binalan yol >•••••••••••••••• lan, agılları, ahırlan. kümesleri, »••••••••••••••••< kanalizasyon, elektrik ve su tesisleriyle ve giderek bölge hastaneleri. açıkhava tiyatrolarına • kadar ulasan birer kövkent olma yolunda idiler. Her biri yerel • koşullara uygun, savaş yılları içinde bulunabilen makinalı araç larla çok yönlü bir tanmsal Uretime ve kendi bölgelerine eöre özel bir iiretim amacına yönelBirleşmiş Milletler Kalkınma Programı özel Yardım mislerdi. örneSin Trabzon BeFonu ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlıgmın Gaziantep'te sikdüzü Köy Enstitüsü. bir yan müştereken kurduğu Küçük Sanayü Geliştirme Merkezl Gaüretim olarak sebzecilige önem ziantetJ Pilot projesinde Birleşmiş Milletler uzmanlanyla verirken. iki motor. kayıklar. birlikte çalıstınlmak üzere. askerliğini yapmış tngilizce • bulunabilen aglarla ve döner ser diline vakıf ve sahalarında asgar) 3 yıl tecrübeli Makine Mü• mayesiyle bahkçılığı bir ana ürehendisıeri ve iktisatçılar alınacaktır. tim olarak ele almıştı. Yöre köylerine çok ucuz hamsi satışina, Makine MUhendislerinin tmalât sanayü sahasında, tecöbür Enstitülere tuzlu balık gönrilbelı olmalan şarttır. tktisatçılann pazarlama ve Maliyet dermeye başlamıştı. Savas soMuhasebesi sahalarında tecrübeli olmalan tercih sebebidir. nunda bulunacak olanaklarla acık deniz bahkçılıgına. konserveeillÇalışma yeri Gazianteptlr. Turt dışında staj tmkânı • Se ve balıkunu (gilbresi) sanayimevcuttur. Ücretler yüksek olup, tecrübeye göre tesbit edline geçecekti. lecektır. demtlerimlzln degerll ySnetlclSağhk Baksnhgının işbirligi ile lerinden bu konuda hükümete köy sağhk memurlan ve ebele yardımcı olmalarını rica etri yetijtirmekle başlandı. Bö!tik...» diyor. Kuşkusuz ladece ge Okullarımn kurulduğu köybu türden kooperatifçiler yetişler bu köy sağlıkçılarının da merkezleri idi. Giderek bu köy tirmek çok yetersiz kalacaktır. Yurdun türlü yerlerinde kuruler büyük araç ve onarım işlik lacak köy kooperatifleri girişelerinin, türlü işletmeleriyle köy cekleri Işlerinde çok çeşitli bir kooperatiflerinin de merkezleri teknisyen ve uzman kadrosuna olacaktı. Bütür» bu oluşumlar o gereksinme duyacaklardır. Tarı günlerde ele alınan Toprak Ka nunu uygulamalariyle de bü mın, hayvancılığın türlü dallatünleşecek bir nitelikte idi. Ens rında, teknik araçların kullanıl Rakamların diline dil katmak gerekirse, ulusal pazamasında, onarımında ve gidetitüler her türden altyapı degi rını tekellere bağlamış Türkiye, savunma masraflarını dünrek kooperatiflerin sanayileşelverisli ortamlann ha yanın en zengin ülketeinl •aşan bir hızla artırıyor. Bu ikt melerinde koşullara uygun yöniçinde idi. Hasanoglan olusum birbirine yakından baglıdır. ve bu bağlantılar içintemlerle is içinde eğitilmiş, iş Sıstitüsünde, öğrencilerini de gerçek bir kalkınma.llic. ku^knsuz olanaksızdır. Toprak reformu ile de bütünbasında bürokratlasmadan göKöy Enstitüleri roezunları için* rev yapacak kadrolara e^rek leşen köy kooperatifieri yolu ile den seçerek alan, üç yıllık bır kırsal sanayileşmeye ve büyük sinme olacaktır. Girifimlerinde öğrenimle uzmanlar yetiştiren sanayi atılımlanna girisilince eği içtenlikli bir iktidar, palyatif Yüksek Köy Enstitüsü açılmıştedbirlerin ötesinde gerçekçi, tim sorununun önem kazanacağı tı. Aynı ilkelerle sekiz kolda eplanlı, köklü bir eğitim uygula ve kadro konulannm bugünkü ğitim yapıvordu. Bu bölümler, eğitim düzeni içinde çözümlene• Güzel Sanatlar, Yapıcılık. Ma masını basarmâk zorundadır. miyeceği görülecektir. Sayılan den îşleri, Hayvancılık, Kümes çok az olan tarım, birkaç kolda Hayvancıhğı, TarlaBahçe ZiKöy Enstitülerinden enerji, zaman ve değer israflan raatı, Köy Ev ve El Sanatları, içinde bocalayan teknik okullarıyararlanma Zirai Işletme Ekonomisi» kolları mızm, üniversitelerimizin gerekli idi. Yalnız bu kollarm adlarıGerçekten halkçı, ekonomik kadroları sağlamadakl yetersiznın bile bütünleşmeyi gösterme bir temele dayalı sosyal bir yapı likleri giderek daha da belirginsi bakımından yeterli olduğu 1974 Türkiye Daktilografi Şampiyonası 1 ı'.lay;s Cu E 1 rieğişıkiiğini hedef alan bir ik leşecektir. Işte bunun için; yeni kanısındayız. martesi günü saat 8.30'da Istanbul ticaret Oaasında yaS iktidar ilân ettiği atılımında katirfar; yurt gerçeklerine oldupılacaktır = ğu kadar bilime de uygunluğu rarlı ve içtenlikli ise, uzagı gösaptanmif bulunan Köy Ensti rerek bugünden bir devlet planı Yapılanların yıkılmaslyle çok Katılmak isteyenlerin en geç 27 Nisan tsrınme caaaı §j tüleri ilke ve uygulamaların ve buna paralel bir eğitim planIstanbul'da daktilografi öğrendiklerl okul veya suxs ıda = geç kaiınmış da olsa yeni iktidan yararlanma yollannı bul lamasını ele almalı ve Köy Ensrelerine; öteki illerde Ticaret Lisesi ya da aeicreferHlı 1 darın köy sorunlarmı ele alışı mak zorundadır. Yalnız İnsan titüleri gibi millî bir uygulamaOkulu Müdürlüklerine başvurarak, «Vanşma xönetmelıs ve yapmayı duşünduğü atılımkaynağı ve yer tercihleri, kuru dan yararlanmayı başarmalıdır ği>nin barajlarını aşabilecek yeterlikte oıduklanru ıspat = larda uzun vadedeki basarılar diyoruz. lacak ortam ve uygulanacak edip aday kaydını yaptırmalan; ya da doSruaan üak = için bir eğitim sorununu ortatilograflar Stenograflar Sekreterler Derneği Merkezine 1 ya çıkarmış bulunmaktadır. Sa(Tel: 27 55 25) baçvurarak yeterlik ispatiyle grlris fişleI yın Ecevit o*e özgür İnsan Der rinl doldurmalan gerekmektedir. = eisindeki sohbetinde bu konuya değiniyor ve: «Eğitim bakımından bazı koşuiları yerine Kınlay özel Hemsirelik Koleji Mezunlaıi, mensup. Cumhuriyet 3077 getirmek gerekir. Kooperatifçilik lan Derneği Taksim Belediye Gazinosunda 20 Nisan. : ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••' ; eğitimine büyük ihtiyaç var1974 Cumartesi günü saat 14 18 arası bir çay tertiple| mıştir. Meslekdaşlara ve yakmlanna duyuruıur. \ Z dır... Kurslarla kooperatifçi yeEtibank Genel Müdürlüğünden | Cumhtriyet 3078 \ tiştirmek olanağı vardır... O ba kımdan üniversitelerimizin, aka Bu işin ekonomik yanıdır. İç pazan dünyanm en büyük tekellerine açılmış Türkiye'nin bir de savunma durumunu Rörelim. NATO'nun yaptığı açıklamalara göre 1971 yılında Kuzey Atlantik Andlaşması bütçesini sadece yüzde 2 arttırmıştır. NATO içinde Türkiye'nin silâhlı kuvvetleri Amerika'dan sonra ikinci gelmektedir sayısal bakımdan... Ve 19661971 yılları arasındaki 5 yıl içinde Holland» savunma bütçesi yüzde 36. Norveç'inki yüzde 43. Yunanistan'ınki yüzde 71, Türkiye'ninki yüzde 76 artrmştır. Öteki ülkeler yüzde 2036 oranında artırmıslardır savunma bütçelerini... 19701971 döneminde NATO ülkeleri savunma bütçelerindeki artışlar şöyledir Türkiye yüzde 30, Almanya yüzde 13, Yunanistan yüzde 13, tngiltere yüzde 10. Danimarka yüzde 10 Hollanda yüzde 9, Norveç yüzde 8, Belçika yüzde 7, Fransa yüzde 5, ttalya yüzde 5. Portekiz yüzde 2, Kanada yüzde 0, Amerika yüzde 003...Ve tüm NATO yüzde2. DfiKTİLOGRAFİ ŞANPİTONASI | DUYURU | Civa Fabrikası Kondenser ;| Grubu yaptırıJacaktır [ Hahköy Civa Işletmeleri için A1SI316 paslanmaz çelikten argon kaynagı ile yaptırılacak kondenser grubu imalat ve montajı işi teklif alma suretiyle ihaleye çıkarılmıştır. 1> Ihale 31.5.1974 günü laat 15.00'd> Etibank Genel Müdurlüğünde yapılacaktır. 2) Bu işin geçici teminatı 150.000. TL. (Yüzellibin) dir. 3) Isteklilerde aranan şartlar şunlardır. 1. İhaleye glrmek için yeterlik belgesi almış olmalan 2. a) Istekli bir şahıs ise, Ticaret Odasına kayıtlı bulun. duğuna dair senesl İçinde alınmış bir vesika vermesi. b) îstekli şirket ise, Idare Merkezlnin bulunduğu mahallin mahkemesinden veya sidlin kayıtlı bulunduğu Ticaret Odasından veya sair resmi makamdan şirketin sicile kayıtlı ve halen faaliyette olduguna dalr bir vesika vermesi. 3. Atelyesi bulunması, 4. En az bir yıldır argon kaynagı ile paslanmaz çelik İşleri yaptığını belgelerle tevsik etmesi, 5. Bu veya benzeri işleri yapmış ve eksikslz teslira etmiş bulunduğuna dair belgs vermesi, 4) Yeterlik belgesi için son müracaat tarihi 3p.4.1974 Sah günü mesai saati sonuna kadardır. Bu belgeler 20^.1974 gününden itibaren Bankamız ProjeTesis Dairesi Başkanhğından verilecektir. 5) thaleye iştirak için teklif alma şartnamesi ve eklerinin «atm «lınması şart olup dosyalar istekliye 500, TL. mukabillnde verilecektir. 6) Bankamız 2490 sayılı kanuna tabi değildir. Makina Mühendisleri ve İktisatçılar Alınacaktır ÇAGDAS YAYINLARI Işte dördüncü kitabımız: OKTAY AKBAL i • OLMIMZ Yakında Çıkıyor b t n ı sând: CAGDAS YÂTDİUR1 f CofioloCİD Bolkert Sokak No. 39*ü ^ • • ^ • • llgt duyanlann 27 Nisan 1974 Cumartesi gününe kadan • Doğum tarihi ve yeri, mezun olduklan okul, mezuniyet yılı, daha önoe çalıştıklan verler ve diger önemli hususlan bil• diren bir dilekçe ile Sanayi ve Teknoloti BairanlıSı KUçük Sanatlar Dairesi Reisligine (Ankara) b a ş v u m a i a n rteş olunur. (Basın: 136763070)» • Enstitülerin her biri. kosullarına uygun olarak, hayvancılıgı. sebzemevvecili5i. eülsuvu ve halıcıhgı, tahılı, kavsıyı bir ana iiretim hedefi dogrultusunda fabrikasvona eidecek bir baş langıç içinde ele almışlardır. 4274 sayılı Teşkilât Kanununa ekli Köy Kooperatifleri Statüsü ancak Enstitüler ve yanlarındaki kövlerde uyguiamava geçi rilebilmişti. 21 Köy Enstitü.süniin kesiml»rine giren köylerin 8lö'inin ortasındaki elverisli bir köyrte Bnl ge Okullan kurulmaya başlanmıştı. 1945'te sayılan 380'e ulaşan bölge okullan kesimlerinln. ilkokulun. üstünde tarımsalteknik efitimini saglayaeaktı. P i > lindigi gibi Enstitüler. 3803 savı lı yasaya pöre, öŞretmenrfep başka «öteki me^lek erbabınn da yetiştirmekle yükümlü idiler. Bu ise, çıkarılan bir yasa va ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••BH (Basın: 13785/3076) t LA N ISTANBUL ASLIVE ıo. HUKUK U71/66U Davacı Mehmet Kör tarafmdan davalı Mallve Hazinesine ızafetle tstanbul Muhakemat MüdıUlüJu alevnıne ücame olunan gayrimenkul tescili davasında: Istanbul Beyoğlu, Hasköy PirimenmetpiŞB Manallesinde kain 274 paJta 1731 ada. 1 parsel sayıiı gayrimenJcu» lün icra olunan kadostroyu müteakip 9.11.1^70 tarinınde MaJıye Hazinesı adına yapılan tescilin terklniy.p tapunun iptaline ve bu gayrimenkulde (B) ışaretli olup Catırrunen 500 metrekarelıls bir alanı kaplayan kısmın, evvellr zilvedliğin de eklenmesi suretiyle 33 yıldar nizasız »e tasılasız malik sıfatıyla yedinde bulundurmu» olan etavacı Mehmet K ö r aduıa kayıt ve tesciline karar veruıı.esı ateıımij oldugundan işbu mümaleyhe karşı ıtirazlan mevcut ojanların işbu 2'nci ilâna, duruşmanm muallak bulımdugu 15. 5. 1974 gününden evvel m a h s e m e a ı u dosyasina müracaatl a n ilânen tebliğ olunur. (Basın: 2805) 3074 ! • • 5 5 • 5 • • g • • 5 • • g i 5 • S • • S g • J • • »» • • • • • • • • • • • » • • • • • • •V »• • • • • • • • • • • •• • • • • • • » ŞOFÖR ALINACAKTIR Şirketimizin BMC Kamyonunda çatıştırılma» üzere 1 Ağır vasıta ehliyetlı. 2 En az 2 yıl tecrübeli, 3 Kefil verebilecek, Bir şoföre ihtiyaç vardır. Müracaat: Cağaloğlu Biçkiyurdu Sokak Dr Şevfc> Bey Han Kat: 2 ISTANBUL Cumhuriyet 30T9 Cumhuriyet • 3080