24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 15 Nisan 1974 ABBÜLCANBAZ TURHAAİ SELÇUK SuN EKSf 1ÂK5 ÖKÜIBAV" YARALISIN ERDAL ÖZ • 59 «Bu var ya bu.» dlyor Nurt. «Btner bir otobüse, şöyle bir göz gezdirir kim var kim yolî dıye. Arabada iş yapacak birini gördü mü ınmez, kalır otobüste. Bilir bu, kim cepçi, kim değil; bir kere baksın yüzüne, yeter, anlar kimin ne mal olduğunu. Gözüne kestirdiği cepçiyi belli etmeden kollar. Cepçi bilmez bunu tabii, nereden bilsin; biraz sonra çalışmaya başlar cepçi, yanaşır birine, şıp ahr cüzdanını, atar zulaya. tlk durakta da iner. Kral da arkasından. Hiç o değilden ama. Otobüs gider, Kral yanaşır cepçinin yakasına. Cepçi bakar durum kötü, k&ptığı paranm yansını Krala verir, lüyer. Tam yansını ama, ne bir eksik, ne bir fazla. Böyledir Kral, bütün cepçilerin belilı Krmlıdır. Kimsenin malında gözü yoktur, ama çalınmış paraya çok kızar. öyle değil mi Kral?» «Haksız kazançlara düşmammdır.» Avlunun kapısında gardiyanlardan birini görünce toparlamyor Kral, kalkıyor. «Hadi eyvallah. BugUnlük bu kadar, yine görüşürüz,» diyor. Uzaklasıyor. Kapının ağzında gardiyanla attstıgını görüyorsun. «Kral'ın asıl adı ne?» «Nuri.» Günesli alan oldukça daralmış. Günün son saatleri. Bosalan demlikls bardaklan duvarın âibine çekiyorsun. Nuri'yle fconuşmadan sigaralarırıızı tüttürüyorsunuz. Nuri koyu koyu susuyor yine, konuşmuyor. Mektup bekliyor. Çizgili .acivert pantolon, temiz mavi gömlek, boynundaki ince zincirin ucunda kıpırdayan, güneşte yanıp sönen küçük san takı, sakal traşı; bütün bunlar, gelmesi beklenen gecikmiş bir mektubu karsılama hazırlıklan. Nuri sanki sevgilisiyle bulusacak. Almanyalardan gelecek bu sevgili. Ona iyi görünecek Nuri, temiz görünecek. Belki çıktp bir yerlere gidecekler, baş başa kalabilecekleri sessiz, güzel bir yere. Sevgilisi, kücücük. sıeacık elini Nuri'nin avucunda çevirip duracak, bir kuş yavrusu gibi. Belki yine Bebek'ten bir sandala atlayıp, doğruea Hisar'a. Baba'nın lokantasına. Nuri, bir istasyonda, geciken ama yaklaşan bir akşam trenini bekler gibi bekliyor. Tespihini ona vermelisin. En vazgeçilme» dost, en sevgili gözüyle baktıgı tespihi belki en çok Umdi gerekli ona. Ama o yogun. sessi* dalgınlığından sıyırmış, güzelim düşlerinden koparrmş olmaz mısın onu. öylesine dalmış gitmiş ki, avluya sessizce sokulan akşam, doğruea onun kafasına, gönlüne inip yerleşiyor sanki. Sen tam bunlan düşünürken, bırden, avluya açılan demir kapının agzında Sanşın Nuri ber. Gelen mektuplan dagıtacak. Eli mektupla dolu. Kafasım kazıtmış. Sanşınlıgı onu daha da kabaklaştırmış. Avludakiler yığılıyorlar Sanşın'm başına. Elindeki mektuplann üzerinde yazılı adlan yuksek sesle okuyor. Adı okunan kım'se, elden ele geçirilerek ona kadar ulaşıyor mektup. Zarfını kapan, bir köşeye çekilip, açıyor. gömülüyor katlan açüan kâğıdın büyülil dünyasına. Herkes mektup bekliyor; bir ses, bir dost sesi beklivor dünyadan. «Nasılsın? îyl misin?» Bunu beklıyor. Bu bile yetiyor onlara. Ne iyı, senin böyle bir derdin yolc şimdilik. Nuri'ye bakıyorsun. «Gelmezse ölürüm» dlyen, delıler gibi Gül'ünden mektup bekleyen Nuri oturdugu yerde toparlanmış. Ortadakl mektup kargaşasına bakmıyor, aldırmıyor sözde. Eline bir çöp almış. bacaklarının arasında, yerde bir lekeyle oynuyor. Yanaklan gergin, yüzü kireç eibi, ceneleri inip inip kalkıyor. Yüzünden bir korkunun, bir bıçak balkıması gibi çakıp geçtigini görüyorsun. Admı okudular. Nuri başını fcaldınyor, yUzüne al basıyor, yüzüntl Riz'evemiyor, Yekinip kalkıyor yerinden. Gülmekle aglamak arası bir kaçamak bakışla sana bakıyor. Korku gözlerine oturmuş Nuri'nin. «Hadi, gözün aydın Nuri.» Duymuyor bile. Ağır adımlarla yürüyor mektubuna dofru. Adlarının okunmasını bekleyen, mektup destesi tneeldikçe sabırsızlanan kalabalığın arasında eriyor. yok oluyor Nuri. Dönmüyor. Elinde acemice salladığın tespihi cebine gokuyorsun. Cebinde eline değen kâgıdı çekip çıkanvorsun: İki sinema bileti. Dün buraya getirdiklerinde. nedense el koymadıklan, sakmcalı görmedikleri, geri verdikleri, ortasmdan koparıhp yanları alınmış, kullanılmış iki sinema bileti «Baikon. Sinema B. 206. Belediye R. 144, T. HK. GV. P. 25. Toplam 375. Biletin saklanması zorunludur». İki de san fiş: «Balkon. Seans 14.30. Yer no. 15 16K. Bu fiş biletle geçerlidir». TtRMt ALTI ŞU KÖŞE YAZ KÖŞESL. Neclâ SEYHUN KRALİÇENİN RUHU KÎMÎ görsem aynı »eyl soruyor bana, özellikle erkek arkv daşlar: Etek boylan nasü? Mini var mı bu yaz? Defileleri izledim ya, Paris'ten içaçıcı, müjdeli haberler bekliyorlar benden. Oysa durum kötü. Etek boylan kesinkes dizkapagının altında. Verecegim cevaptan hoşnut kalmayacaklarını biliyor, o yüzden vumuaatmaya çalışıyorum: Etekler dizkapağmın altında, mini yok ama, diyorum, buna karşılık omuzlar cömertçe açık, bele kadar inen soluk keser cins ten dekolteler var, Gece kıyaietlerinde de saydam bluzlann altına bir şeycikler giyilmiyor gene. Haberiniz olsun .. Ama hayır, mininin yerini tutmuyor bunlar. Nafile, dlyorlar. mademkl mini yok... Yazm da. modamn da tadı kaçıyor birden. Modacılann bu den lı anlayışsız olmalarına saşıyorlar. Nasıl geçilir miniden? Geçilecek moda var, geçilmeyecek moda var. Mini en geçilmeyecek olanı işte. Erkekler de hoşnut ondan. kadınlar da.. Oyleyse pısmış aşa soğuk su katmak neden? Kaçamak ŞUNDAN Kî, modacılann tek başına hareket etme olanağı hemen de hiç yok. Kimse kral bile olsa başına buyruk değil. TUm modacılar, en büyüğünden en küçügüne, temel kurallara uymak zorunda. Eğer çeyitli nedenlerle, birtakım ince hesaplarla etekler uzayacaksa uzar. kısalacaksa kısalır. Gelecek mevsimin, gelecek yılm renkleri. kumaşları ne olacak, yakalar, beller, etekler.. Kararlaştırılır hepsi bir bir. Bir anahat çizilir. ortak bir temel kurulur. Her modacı bu temelin Ustüne oturur zevkini. Buluşunu, ustalıgmı, sanatım gösterir. Ama belli bir dogrultuda. Bu nedenle dam Ustünde saksafan bir şey çıkmaz ortaya. Hudutlar baştan çizilidir çünkü. Arada kaçamak yapanlar olmaz mı? Olur.. Bu yıl kaçamağı Guy Laroche deniyor işte. Mininin kesinlikle moda dün>asında afaroz edildiği 1974 yazmda işi kitaba uydurmuş, vaziyeti idareye çalısıyor. «İst«yen istediği boyda etek giyecek bu yaz diyor. Dizkapağmın altında olmak şartiyle elbette. Ancak.. ılle de kısadan yana olanlar, bacaklanrun güzelliğine güvenenler, mininin yerini tutan şömizye bermudalar giyebilirler.» Bermuda? Bu tip kısa pantalon ların mini eteğin yerini tutacağı biraz şüpheli doğrusu. Aslında modacı tutması dileği ve umudu ile az özenmemiş. Düz rengıni vaomış. çızgilisini yapmış, çıçeklisini yapmış. Daha bol, daha dar tutmuş. Boyunu kısa, daha kısa, daha da kısa yapmış. Ama gene de bir mini etek olmanıış ortaya çıkan. Bir şömizye bermuda olmuş. istediği kadar şehirde, say fiyede, seyahatte, günün 24 saatinde giyilebileceğini söylesin, mininın yerini tutacağını boşuna düşlesın Guy Laroche. Mini etek sevdalıları gene de bir helvasının tadını bulacaklar onda. Aylar öncesinde, yağmurlu bir öğlen sonra^ı Sinemanm girişinde bekliyorsun. Şem?)yesinden sular sızdırarak geliyor, sinemtnın alaca karanhfma giriyor. Büyük kapıdan girerken, arkasındtki yağmurlu. puslu aydınlığın önünHe. uzaktan yakla?»ırılip çekilmiş solgun bir fotoğraf gibi. Diri bacaklarının arkalarında ııçramış çamur lekeleri. Nemli uzun (Devamı *ar) Işte Guy Laroche'un yeni buluşu: Şömizye Bermudalar. Emprımekrep doşiden yapılan bu kıyafetlerden iki ilgi çekici örnek. Soldaki: Mavili, türkuazlı. Yakası yuvarlak dekolte açılıyor, omuzlara doğru. Boyuna bağlanan eşarp kıyafete eş emprimeden. Sajdaki: Elma yeşili ile portakal rengi. Kapalı yakalı, uzun fömiı ye kollu. ler, sıra sıra danteller, boyna dolanan kenarı dantelli uzun eşarp lar, eşarplarm üstünde iri guller. ayaklarda çapraz bantlı süet pabuçlar. Daha sonra? Daha sonra plastronlar, canlı renklerde emprime elbiselerde beyaz ipekliden yakalar, manşetler. Broderi galonlarla süslü modeller, tıg örgüsü gar niturler. Kokteyl elbiseleri üzeri ne giyilen süeterler, başa iyice geçen küçük kloş şapkalar. Boynuzdan evet, boynuzdan • bagadan yapılmış kolyeler, bılezikler. Kısa, bukleli saçlar. Gecelcrl beyaz elbiselerle kullanılan beyaa pudralı perükler. Marie Antoınette'in ruhunu şâdetmek ıstercesine.. Kraliçenin ruhu şâdolur mu bu moda ile, bilinmez. Hoş olsa da, olmasa da önemli değil zaten. Mesele bu dünyadakileri şâ> detmekte. Modacılan ayakta tutacak, parayı ödiyecek olanlar ruhlar değil, onlar çünkü... MALKOCOĞLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOĞLU Y A R I N : ŞOK MODA Bakalım moıîacınİB bu buluju mini eteğin yerini tufaeak mı?.. Kırli beyaz renkte krep jorjetten romantık bir gece elbısesı. Dan» tellerle süslü olan bu modeü boyna dolanan bir esarp ve bir gül tamamhvor. Dİ$İ BOND BUNLAE/N AV ICİN ucuNA SuBDCAiH TlE. ÇEkUL V O LUIMDAKI \C)Z TİFFANY JONES Ipek kadın EN sevdigi kumaş ipek bu mevsım guy Laroche'un. Tepeden tırnaga ipekten bir kadm yaratmış 1974 yazmda. Vücuttan kayan. su gibi akan yumuşacık, kaygan, dökümlü kumaşlan seçmiş modellerini yaratmak ıçin. Belleri yerli yerinde, sıkıca belirtilmiş bol. plili, midi boyu etek ler giydirmiş bluzlann şömizyelerin altına. Tayyör yerine bahar için kısa paltolan tercih etmış. Elbiselerın, emprime döpiyeslenn üstüne giydirmiş bunlan. Y8 da ceket • gömlekler kullanmış tay yör yerine. Kısacası, tayyörün pa bucunu dama atmış bu mevsim. özellikle öğleden sonra ve gece elbiselerine ağırlık vermiş koleksiyonunda. Dantellerle, broderi galonlarla, tığ örgüsü garnitürlerle bezemiş onlan. Emprimelerinde türkuazlan, mavinin en canlı tonlannı. Elma yeşillerini, portakal turunculanm ^nvana kullanan modacı, düz renk elbiselerinde son derece açık ve baygın tonlan seçmiş: Beyaz, fildişi ve bej.. Bu üç renk Guy Laroche'un yaz tutkusu. GARTH Boynuz raodası ELBISKI.KBl beziyen enine pli
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle