23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURfYET 15 Nisan 1974 lr yabancının dediği gibl, blrbirine bu kadar yakm coğrafı bolgelerde yaşayan, görünüş olarak büyük farklılıklar gcstermeyen ve ilişkilerini kesme imkâm da olmayan Türkiye ile Yunanıstan bır arada yaşamaya mecburdurlar. Za man ıçinde ılişkileri en iyıden en kötüye kadar giden bu iki ülke için anlaşmaktan başka çıkar yol yoktur. Türic ve Yunan mılletlen en az on asırdan beri temas halindedırler. Artık bırbırlerini yeter derecede tanıyor olmalan gerekir. Turkıye, Yunanistan'm menfaatlerine aykm dCsecek ve Yunanistan ile illşkilerini bozacak bir teşebbüs ve davranışta bulunmamıstır. Aksine, îki'ncı Dunya Savaşı sırasında esasen kıt Istanbul buğday stoklanndan, gıiç günler yaşayan Yunan mılletine yardımda bulunmak insani davramşı da dahıl, eskı yaralan sarmak, Türk mılletı ile yakınlık ve işbırlıği kurmak yolunda buyük çabaiar gostermiştir. Bu çabalann muvaffak olmak üzere bulunduğu. Türk hükümetleri gayretlerinm mıllete de maledilmek sansının doğduğu sıralarda Yunanhlar her seferinde adeta bunu arzu etmiyormuşçasına meseleler çıkarmış, gerçek meselenın bulunmadığı zamanlarda da sun'Uerini icat etmek yolunu tutmuştur. I 1922lerin tecrübesinden geçen «megalo idea» yaşatılmaya, aşılanmaya devam edilmektedir. Bizans sımrlar: hayalleri, günümüzün gerçeklerine rağmen, beslenmekte ve uzun vââdelı Yunan polıtıkasına esas olarak ahnmaktadır. Bunu ciddiye almamakla beraber kendı siyasi plânlamamızda gözönünde bulundurmak mecburiyetindeyiz. Kıbrıs dâvası iki ülkenin ilişkilerıni zaman zaman tehhke noktasına vardırmıştır. Bu dâvayı da B Olaylar ve görüşler Türk Yunan ılişkileri Küamran İNAN Buhs Senatorü likte dahil bulunduğumuz, NATO'nun ortak savunma gerekleri ile izah etmek kolay defildir. Son haftalarda Türk Yunan ilişkileri ylne ön plâna geçmiştir. Tamamiyle sun'i bir gerginlik havası yaratılmak istenmektedir. Gerginlik yine Yunanistan'dan gelmiştir. îç güçlükleri karşısmda hükümetin dikkatleri dısanya çevirmek ihtiyacından doğduğu sanılmaktadır. Demokratik olmayan bir rejimin başvurduğu bir yoldur. Türkiye bunu soğukkanlılıkla takip ediyor. Türkiye gerçekçi davranıyor, iki ülkenin NATO'nun GUneydogu kanadmı savundugunu, iki ülkenin menfaatlerinin çatışmadan ziyade işbirhğini gerektırdiginı bilıyor ve Türkiye'de mevcut küçük hesaplara dRyanmayan yapıcı ve banşsever esprinin yakın bir zamanda karsı tarafa da hSkim olmasını ümit ve temennı ediyor. ' Yunanistan, daıma şikayetçl olmak, daima maŞdu. gözükmek, daima talenkftr olmak, sabır, anlayış ve fedakarlığı daima Türkiye'den beklemek huyundan artık vazgeçmelidır. Komşuluk ve dostluk münasebetleri. başta anlayış olmak üzere, her seyin karşılıklı olmasını gerektirir. Bugün sun'1 olarak başlattıklan gerginliğin kontrolünü kaybederlerse bunun zararlı ve sorıımlusu kendileri olur. Bu sun'i gerginlik havasından monsenyor Makarios bir pay çıkarmaya kalkar. bunu bır fırsat zannına kapılırsa netıce daha da ağır olabılır. Henüz çok geç kalınmadan bunu Yunan liderlerıne şayet seslerini duvurabtleceklerse Yunan milletine hatırlatmak isterım. Türk mileti barışsever, kendi banşını bozmaz ısteyenlere müsaade ve müsamaha etmez. Inscm Veya Mal SADUN TANJU rmana bakarsınız, ağaç görünmez. Toplumsal olaylarıh ıçınde de insani kaybedıyoruz çoğu zaman. Dunyaya ve ülkeye ait yığınla sorun arasında tek tasan ne duyuyor, ne düşünüyor, bılmek istemez mısınızî ŞÖyıe kendi içinıze dö'nük bir gözlem. bir hesaplasma tntıyacı duymaz mısmız? Bir film seyredersiniz. Dıyelım ki S « K acılı filmı gördünüz. Yaşı kırka yaklaştığı halde, dıştan baıcuciığında çekıcılığını koruyan güzel bır kadın, ış nayatuiın ıçınde bırdenbırs panığe kapılıyor. îhtiyarlamaktadıı. Bunun en belırgm kanıtı da terkedılmış olmasıdır. tlk dela bır erkek onu bırakıyor ve kadmın içme artık düyuniîU sevgıden, msanı yan ilâhlaştıran büjiik hayranlıStan yoksun kalacağı korkusu düşüverıyor. O Türkiye başlatmadı» Sadece başlahlan bir dâvada mılli hak ve menfaatlerını korumak istedı. Müzakereyı tercih ettı, müzakereler ve taraflann mutabakatı ile Zürıh ve Londra anlaşmalarına varüdı. Bu mılletlerarası anlaşmalara saygısızlığın ve adada yaşayan Türk toplumuna karşı saldınnın nereden geldıği biliniyor. Yapılan bütün tahrik ve tecavüzlere, yaratılmak istenen emrivakilere rağmen, Türk hükümetlerı, milleüerarası ihtilâflarda silâha başvurmamak prensibine olan bağlılığı ve Yunanistan ile ılişkileri muhafaza etmek arzusu ile, dünyanın takdirmi toplayan, Türk kamuoyunun ıse çok defa tasvıp etmediği sabır ve olgunluğu göstermiştir. Bu sabır, olgunluk ve karşı tarafı makul olmaya adeta zorlamak çabaları bır yandan Kıbrıs'ta toplumlar arasmda görüşmelerm «çılmasım ve öte yandan Yunanistan İle ilişkilen n iyiye donmesinı mümkün kılmıştı. 1968'de başlayan bu yeni dönem ıçınde Yunanistan, bır yandan işbirlıgı teşebbüslerımizi müsbet karşılarken öte yandan Ege denizındeki adaları askeri birer üs haline getırme yoluna gitmiştır. Adalarda hava üsleri kurulmuş, radar tesısleri yerleştirilmiş ve mahalli asayişın gerektırdiğinin çok üstünde komando ve asker yığdınlmıştır. Alman bu askeri tedbirler 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan andlaşmasına ve Yunanistan ile ttalya arasmda 10 Şubat 1947'de imzalanan banş anlaçması ve bunun Ege denizindeki adalarla ilgıli hükümlerine aykın düştUgü gibi, milll güvenliğimızle bağdaştırmak da mümkün değildır Aynca son yıllarda Yunanistan'ın giriştığı askeri hazırlıklann tamamını. bır SEVMEK VE SEVİLMEK tnsanın se\Tnek ve sevilmek yoksunluğunu düşiinmcfe ba^laması cinsel bir bunalım değildir. fvorkunun öziinde jatan, kişisel hayatın avuçlanmızdao kavmağü bAslamıst)r. Gıdıyor. Gıden gençlık değıl yaşamdır severek sevılerek yaşanılan çağdır. însanlara ahlâk dıy;, en fazla dırcnuecek konuda başeğmeğı, kabul etmeğı öâretmışler Fılmde, bedensel güçlülüklerını korumak için kendilerinder başka hıç bır şeyi düsünmez, görmez hale gelen uısanlar sevircide şok etkısı yaratıyor. Yonetmen. nayata oajlılık duygusunu ıyıce belirtmek amacıyla, ekonomık gü r u olanların fızıkı gucü olanları nasıl acımasızca. bır vaınp;r gıbi emıp havatın özıinü kendı bedenlerine sreçırdıkırrın; sarsıcı bir kamera tekniğı ile veriyor. Olağan dışı zıb eelen «n latım, tek ınsanın bastırılmış, düşünceye kapatılmış yanıru ortaya çıkarmaktadır. KÜÇÜK BALIKÇILAR OKTAY AKBAL Evet Hayır BAC KUR GENEL KURULU ir Ekim 1972 tarihinden itibaren bütün yurtta 7/4532 sayılı kararname geregince, uygulamaya geçmiş bulunan Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız çalışanlar Sosyal Sıgortalar Kurumu, kısa adı ile «Bağ Kur»un îkinci Genel Kurulunun 18.4.1974 Perşembe günü baslayacağı öğrenilmiş olması dolayısiyle, kongre arifesınde, bazı öneri ve uyanlarımızı okurlanmıza açıklamakta yarar gördük. Her şeyden önce, Anayasa'mızın, bütün yurttaşlarımıza aynntısız bir şekilde verilmesini emrettigi Sosyal Güverüik hakkının, bağımsız olarak çalışmakta olan 2.5 milyonu aşkın bir kitleyi de kapsamma almasım sağlayan 1479 Sayılı Bağ Kur Yasasının, alışılmamış kadar kısa bir sürede gerçekle;mesini saglayanlara, başta eski Çalışma Bakanı Sayın Atıllâ Sav'a kamuoyu şükran borçludur. Bu genç Sosyal Güvenlîk Müessesesi ikinci yılını tamamlamak üzeredir. Bu süre dev kuruluşların geçmışinde önemli bır tarihçe gıbi görülmese de, uygulamanın başlangıcmda bulunulmasından ötürü, titizce eleştırilerın yapılmasmı sağlam bir gelecek açısından haklı gösteren nedenler bugünden ciddiyetle ele alınmalıdır. Baf Kur'un mevzuat eksikligi ile yasa değişikligını gerektıren hususları bundan önceki yazılanmızda belirtmiş idok. (1). . Bu kez, 1,5 yıllık uygulamadant İBa esinlenerek, Bağ Kur Uzerin| deki görüşleri dile getirmek daha kolay olacaktır. • Umutlarla, koyun yazınm başlığını» diyorlar. Umutlarla!... însanımız bir turlü umutsuzluğa duşmez, hep yarın daha iyi olur, yarın mutluluklar getirir dileği. özlemi yanar içinde hıç sönmeden... Bu hem iyi, hem kötü. Boş umutlar oyalar, yanütır insani. Umutları tüm yitirmek de busbütün yıkar.. En iyisi ortasım bulmak, ne büyük umut, ne büyük urautsuzluk... Ordu'nun Gülyalı Gülistan mahallesinden yedi balıkçı oturmıışlar bir mektup yazmışlar. Umutlarla» diye başlık atmıslar kendi mektupanna. Mektuplannın önemli bir bölümünü olduğu gıbı sunmak isterim size. Karadenizlinin iç dünyasını berrak bır su gıbi görün, acılarına, umutlarına dokunun, yaklaşın: «Yazman için arzumuz şudur ki, bizler ufak balıkçıların başmda öyle bir dert var ki, trol derdi trol... Bu trollar koca denizlerünizi bir traktörün ovayı sürraesi gibi gece ve gündüz sürerler. Sürerler de ne yaparlar diye merak etmeyin, arzedeyım. Trolcular denizlerimizde yetişen balıklarımızın neslini denizlerımizdeh kesiyorlar, yok ediyorlar, yok etmeye de devam diyorlar. Hatırlarsınız gazetemiz «Cumhuriyet» bir buçuk iki yıl once röportaj halinde trolun ve trolcuların verdiği zaran, hem de resimleriyle yayınladı. Bekledik, geçmiş hükümetlerimizden bu trolculara bir çare bulur diye! Daha da bekliyoruz. Bu trol'.arın denizlerimizde avlanması kanunlanmızla sınırlıdır. Ama hangi trolcu tatbik eder bu smırlamayı ve ka. nunumuru! Gündüzleri sınırlı olduğu sularda ve millerde avlamrlar, geceleri denizlerimizin çırpıntılarına kadar inerler. Bızlenn binbır güçlükle temîn eUiğimiz ağlarımızı da yok eder, bizleri ayrıca bu şekılde de perişan ederler.» «Gülistan mahallesinin küçük balıkçıları» diye imza »tan ypdi bahkçı okur, B. Aksay, S.A. Keskin, î. Aksoy, B. Cörüt vb. Gorüyorsunuz dertlerini çok canlı bir anlatışla dile getirmişler. İkide bir sorarız «lüfer'e ne oldu», «uskumru neden ortadan kalktı» diye. Bir yanıt alamayız kımseden. Iste Ordu'nun kuçük bahkçıları veriyor bu yanıtı: •Bizler umut bağladığımız hukümetimizden şunu istiyoruz: bu trolcular, aracılar ve vurguncular gibi oıtadan kalksın, denızlerimizden avlanmaları kalksın, kalksın ki biz küçük balıkçılar denizlerımizden çocuklanmızın ekmek paıasmı temın ede]im\ halkımizda ucuz ve bol balık yesin. Bu trolculuk devam ettigi mfıddetce bir gfln gelecek denizierımız yanmıs bir ormana dönpcek, balıksız kalacak bahksız' Hamsi ile mezgit de yakında bitecek. Bizler içm denizdeki trolcularla vurguncu ve aracı arasında hiçbir fark yoktur. Umut bağladığımız Ecevit hükümetımızden sabırsızhkla bekliyoruz. trolcuların denizlerimizde balık tutmaları, avlanmaları yasaklansın. Otuz kırk trolcu için bzler gibi binlerce küçük balıkçı ezdirilmesın. Sabırsızlıkla ve umutlarımızla bekliyoruz.» Yurdun dort bir yanı sorunla, acıyla dolu. Ses vermeyen köşemız yok. Her insanımız bır dert küpü. Ortak gerçek galiba şu, belirli bir azınlık yararına büyük çoğunluğun ezildiği .. Üç beş trolcu hem denizlerimizi kurutur, hem balıkçılanmızı. Üç beş aracı milyonlar vurur, üç beş vurguncu milyonları cebe indırir! Dürüst olarak çalısan. yurduna, ulusuna yararlı olmak içın didinen milyonlarsa gündelik geçimini sağlayamaz. Ordu'nun küçük balıkçılan adına konuşan yedi okur «umutlar» içinde... Akgünler, «mudumuz Ecevit» sloganlarına bağlanmış, halk çoğunluğu yararına iş görüleceği inancı içinde bekliyorlar. Bu gidişle «hamsi de kalmaz denizlerimizde» alârmını da vererek... Umutlar kisiyi ayakta tutar, yaşatır, direnç verir. Ne kadar, bir ay, üç ay, bir yıl!.. Sonra bir çöküntü başlar, önüne geçilmez. umut klrgını, bezgini, yıkılmışı. yarım bir insandır artık. Küçük balıkçılar da umut bağladıklan bir hükümetten «birşeyler» bekliyorlar işte... Herkes bekliyor, dağlar gibi umutlarla... B BAĞKUR, GÜÇLÜ VE MÜŞTEREK BtR KAPÎTALt ÇOK KISA SÜREDE YARATABİLECEK BÜYÜK BÎR SOSYAL GÜVENLÎK KURULUŞUDUR. ESNAF, ÜÇ AYDA BİR ÖDEDtĞÎ PRİMLERİN NEREYE HARCANDIĞINI BtLMELİDİR. nin kapsamının tayinlnde 506 sayılı kanun hükümlerı kıyas yo lu ile uygulanır) âmir hükmü vazedılmektedır. Yasa, bütün hükümleriyle, uzun vadelı sıgorta kollan olan malullük, yaşlılık ve ölüm risklerinin ortaya çıkması halinde yapılacak işlem, sağlanacak yardım ve ödenecek primler, hedef mlmakta; ne ceza, ne prim, ne malullük derecesi, ne kontrol, ne tüsrtik, ne de hesap hükümleri ile tş Kazalan Sıgortasının varlığına asla temas etmemektedir. Her ne kadar, 82. maddede, (i«j kazası teriminin kapsamının tayininde 506 »ayılı Kanun hüküm lerinin kıya» yolu ile uygulanacağO belirtilmiş ise de, serbest meslek karakterine uymayan bu atıf hükmünün, hukuk alanında sık sık görülen önemli problemleri çıkaracaği ve uygulamada çeşitli sürtütmelere sebebiyet ve receği kanaatindeyiz. Bu konuda. ya 41. maddenin düzeltilmesi, bu kolay olmayacak ise, Bağ • Kur sigorta kollan arasına, bağımsız çahşmanın karakterine uygun bir •!} Kazalan Sigortası» dalının tüm hükümlerinin ve diğer kısa vadeli sigor ta kollarının eklenmesinin zaru ri olacağı görüsündeyiz. HAYAT NEDİR? Hayatı hep şöyle düşünmüşüzdür: însan doğar, çoeukluk dönemmden geçıp ergin insan olur. sonra düşüş Daşlar, ihtıyarlık ve olüm! Yani havat, bizim bilincle. tat alarak, KÜçlülüjrümüzü duvarak vaşadı^ımıı 2030 vıl değildir de. doğuştan ölfime kadarki altnus vetırjş seksen yillardır. Uzun bir ömür düeğımiKin kapsamına giren uzun bir ihtıyarlıktır. Yoksa ellısıni aşmış, aıtmiŞina varmış insanoğlunun yaşama haklarını sınırlamakta bu nakları tanımamakta üzerimize yoktur. EUisinde âsılı olunmaz, altmışında gençler çibi hareket edilmez, vetmiş»nde kılık kıvafrt bile cenaze törenlerine uverun olmak gerekir. Gençlikte konuştuklannızı konusmak hafiriiktir bovunca k ı a veya oğlu olana utanmak düşer, vücudunuzu ruhunuIU diri tutmak volundaki eavretleriniz komık oimaktadır, ber zaman vaşınızı düşünmeniz gerektlr ve toplum«a) Blçülere uygun yaşam, mezara fiderken vekan muiıataza etmektir. Selâhattin TURLA Sosyal Hizmetler Akademisi Ogretim Görevlisl diğer bağımsız çalışanlar, neden bu Sosyal Güvenlîk hakkım kullanmakta ağırdan almışlar veya önemli sayıda bir çekingenlık içine girmışlerdir. Bu husus, Kurumun geleceğinı tayin edecek ve Anayasamızın 48' nci maddesi emrini gerçekleştırecek çok önemli bir noktadır. Geçtigimız çeyrek vüzyılda diğer sosyal güvenlik kuruluşlarımızın kapsam konusunda gösterdıkleri kaygısızlık, bugün 30 mil>on Türk insanınm iıasretle, özenerek, küserek izledıgi bir ortarru yaratmamış mıdır? Kanımıza göre kapsamın k ı sırlık nedenleri üzerınde ne ölçüde tartışılsa yeridir. Kusuru yasalara atmaya hiç birimizin hakkı yoktur. BağKur yoneticılen. meslek kuruluşları. Mali Muesseseler bu konuda davetkâr, güvenceli. yumuşak, ısındırıcı, ikna edici bır davranış içine girememış iseler, bu nedenleri değerlendirecek Gerel Kurjl'dan daha güzel bir yer bulunamaz. Öte yandan; 16. maddenin (e) (ıkrastns göre yalnu Esnaf ve Sanatkfirlara tamnan işletme ve tesis kre dısının, doktorlara, dış hekımlerıne, eczacılara, mühendıslere, veterinerlere, v.s. de tanınması, 52. maddede gösterilen sigorta prımine esas birincı (400.) ve on ıkincı (4500.) gelir basamaklannın, benzer emekli kuru luşlarınm taban ve tavan aylık ları ve günun ekonomik koşulları yonünden yeniden ele alınma sı, Kurumun mali denge hesap lannda uygulanan 74'üncü maddeye ilişkin akapıtalızasyon» sis temi yerine, modern Batı sosyal sigortacılığırun benımsediğı (her yıl giderlerının o yılm fiili geIfsleriyie karsılanmasi) «repartteyon» sisteminin getirilmesi,, Malullük, yaşlılık ve ölüm hallerınde yapılacak tahsis işlem leri için gerekli belgelerin neler olduğunu ve müracaat usullerini açıklayan bir tüzük düzenleme sı hakkında 1479 sayılı yasaya hüküm konulması, Gıbi durumlar önemli yasal de ğişıklikleri zorunlu kılmaktadır. 1479 sayılı yasada çok önemle Uzerinde durulması ve öncelikle, kesin surette tamamlanması gereken konu «tş Kazalan Sigortası»dır. KENDİNİZİ SAVUNUNUZ Aslında bütün bunlar ormana bakarken ağacı görmemektir. Ormanın ölümsÜ7İüğü. ağaca ölümlülü^unü unutturamaz. Yaşamın amacı dünvada en uzun kalmak değil. kaldığı sürece doyumlu yaşamaktır. Hafta içinde okuduftum bir ekonomi yorumunda; hukuka. kurallara baglılığın haksızlık yapmamak anlamına gelmiyeceği belirtiliyordu. Yazar, padışahlar başlarını keaecekleri insan için şeyhülislâmdan fetva almayı ihmal etmezlerdi diyordu. Insanın ki5İ5el yaşammdakt doğa) direncini kırmak için sıze yığınla ahlâk ve hukuk kuralı sıralıyabilirler. Ama çagdaş insan da kendi haklan uzerinde düşünmesini ve onları »avunmasını bilmelidir. İTALYAN USULÜ EVLİLİK Gelecek ay Italya'da halk boşanma kanunu hakkında oy verecek, evliliğin hiçbir sekılde bozulamıvacagını emreden eski vasaya dönülüp dönülmeyeceği referandıımla anlasılacak. Tanf blr devritn veya hiç! ttalyanlar ya eskiden olduğu gibi evliliğin prsngalarını şıngırdatacaklar, ya da, iki insan arasındtkt baraber yaşama tıv<ımu bozuMu rau tarsflartn öz?ürce jraşımağa d«vaın "«tme huklnrınj savunpeatfdr. Miilki*Mf.*1n<RMHn tnsar»""ttzerirn!ekl varijeçılmeı t»*W»>n »rkline dnnüjtiiren rnidı«i kurnllnrı kahııHe"nırk tnnlnmul »İT tmir olsa da. çağdaş insan haklarıvla bağdaştırılamaz. Tek insanın kendi yaşamını kurtarması için devamlı bır devrım düşüncesine bağlanması gerekiyor. SONUÇ BaS • Kur, jrüçlü ve müşterek bir kapitali çok kısa zamanda yaratabilecek büyük bir sosyal güvenlik kuruluşudur. BağKur jorunlanm hiç ku;kusuz bu denli kalın çizgilerle belirtmek yeterli değildir. Bir esnafın, üç ayda bir bu Kuruma ödediği primlerin nereye gittiğinin hesabmı Sğrenmek istemesi kadar doğal bir sonuç olamaz. ömrünü köfteci atesi, trs fik cehennemi, demirci körüçü, satamamak kaygusu, iflâs korkusu içinde terleyerek geçirmekte olanların sosyal eüvenlik hakkını . bağımsız çalışan bu lnsanlara yakışacak şekilde ele almak gereklidir. Genel Kurula katılacak değerll delegeler görüs ve önerüerini uy gulamadan getirecekleri için, bu kongrenin çok daha ciddi konuları ele alacağı umut edilmektedir. Başarılar dileriz. (1) 22.8.1972 Cumhuriyet «Bag Kur ve Getirdikleri» 16.91972 Cumhuriyet «Bağ • Kur Yasasını eleştıri» Kapsam Tasarı çalışmaları sırasında 2JS milyonun üzerindeki bir kesimın Malullük, Yaşlıhk ve ölüm Sigortaları açısından Sosyal Güven liğini sağlayacağı saptanan Bağ Kur'un üyesi, halen, 800 bini aşamamış durumdadır. Bu çekingen liğin veya kapsam tuutukluğunun nedenleri uzerinde derin derin düşünülmüş müdür. yoksa «canım şimdilik bu kadar yeter, hele biraz paçamızı toplayacak zaman kazanalım» gibi klâsik hastalığımız olan «yavaş yavaş» çılık mı üstün gelmiştir?.. Oysa, 1479 sayılı Yasanın 3. maddesinde peyderpey bir uygulama öngörüldügü halde, 7/4532 sayılı kararname ile, bütün yurtta ayni anda tüm bir uygulamaya geçilmiştir. Acaba, esnaf, sanatkârlar v e Askıdakiler Kapsamdan sonra öüür önemli konu, BağKur mevzuat albümünün hâlâ tamamlanamamış olmasıdır. 1479 sayılı Yasanın 16, 21. 26, 28, 53, 56 ve 79'uncu maddeleri, 8 adet Tüzüğün en geç 6 ay içinde (Mart Ağustos / 1972 doneminde) hazırlanmasmı öngörmek tedır. Her ne kadat geçici 5'inci madde. bu tüzükler yürürlüge girinceye kadar, Çalışma Bakanlığmca çıkarılacak Genelgelere göre işlem yapılabileceeini belirtmiş ise de, Danıştay'ca kabul edılmiş, Resmi Gazetede kamuya duyurulmuş Tüzüklerın hasretini, bu tarz Genelgeler giderememek tedir. Ayrıca, 2 yıla yakın uygulamada, malullük, ölüm, iş kazası veya hizmet birlestirilmesınden ö türü yaşlılık tahsisi olaylan ile hiç karşılaşılmadığını ileri sürmek de mümkün olannyacaktır. O halde, Bakanlık Genelgesi şeklinde vürütülmeute olan: Sigortalıların tescılı ile ilgili (26. madde) Gelir dilimlerine göre sigorta primlerinin hesapıanması, odenmesi ve tahsilı ile ilgili (53. madde) Konut ve toplu işyeri yapırra için verilecek kredi ile ilgili (16. madde) Türkıye Halk Bankası aracılığı ile Esnai ve Sanatkârlara verilecek ışletme ve tesıs kredisıyle ilgili (16. maddenın «e» fık ıası). Tüzüklerın hazırlanıp normal prosedürüne sokulması gerektiği gibi; Maluhyetın tesbiti ile ilgiU (28. madde) Maluliyet kararlarına itiraz merciinin kuruluşu ile ilgili (56. madde) Maluliyetin tesbif nedeıri il« başka yere gönderiıeceklere ödenecek yolluklarla Ugili (62.) madde.) Istefe Bağlı Sigortaya devamla ilgili (79. madde) Kurumun yüklü oldugu görevleri yerine getirmek üzere ku racagı kuruluslarla ilgili (21. madde) Tüzüklerin bir an önce hazirlanarak Danıştay'a sevkedilmesl zorunlu bulunmaktadır. İNSANIN SAHİBİ Cinsel Devrim kitabının yazan Wilhelm Rcich. evlenme ve boşanma kanunlarımn kişiyi değil tnplumsal taydayı smaç edindığini belirtirken, mülkiyet çıkarlarınm savunulması uğrunda kadın ve erkeklerin nasıl şartlandırüdığını söyle anlatıvor: •Cinsel ahlâk mülkiyet eıkarbınyla kaynajtığı Için öyle bir düzen kurmuştur ki. kadın «kendini verir»ken erkeğln •kadına sahip olması» son derece ol&ğan savılmnktadır. Sahip olmak bir onur getfrdijp, kendini vcrmekçe insnnı dcîerden diişürriiiğü için. kadın «evimcee olumsuz gözle b«kar olmuşfnr, eeitim de hn olumsuz tutumu siirekli bİT biçimde eüçlendimıiştlr. Beri yandan. erkeklerin çoiunun eKziinde bir kadına sahip olmak bir sevsrl deneyinden çnk erkeklik belirtisi olduğundan, ele epçirme sevgiye ü«itfin «eidiğinden. kadmın bu tutnma acıklı bir bicimde doğrulanmaktadır.» İş kazası Bılindiği üzere, Bağ . Kur kap samına giren sosyal sigorta kol ları, sadece, uzun vadede yardım lar sağlayan malullük, yaşlılık Ve ölüm sigortalarıdır. ölüm halinde yardımı öngören 41'inci maddenin son fıkrasında (iş kazalan sonucu vuku bulan ölümlerde prim ödeme müddeti dikkate alınmaz) denilmekte, 82'inci maddesinde de (Bu kanunda geçen «tş Kazası» terimi İÇ ELEŞTİRİ.. Demek ki sorun insanın insana esya olarak bakmasım değıstirmekle baslıyor. Mükemmel bir kocaya, ya da çok güzel bir kadına sahipsiniz. Gerçekten sahip misiniz. yoksa karşılıklı olarak birbirinizi beğenip ortak bir jrışama karar vermiş özgür Insanlar mısmız? Kadına ya da erkeğ* eşya olarak, mal olarak bakıp bakmsdıgımızı kendi bilincimizde iyi bir deneyden geçirmis miyiz? ••••••••••••••••• •••••••••••••••••••••a A DAN A YENiSEBZEHALi • ŞUBEMİ; '••••••••• ***» OBTAKLAŞA 154/974 gününden itibarea Sayın A A A hiann hizmetine çirmiştir, DN değerli mudilerimizin gösterdiğı büyük ilgiye teşekkür ederiz... liralık özel çekilişl He O l a y Bu hafta Çukurova Elektrik A.Ş. Genel Müdürlüğünden 1972 yılı sonuna kadar 400 TL. olan FuelOü fiyatının c o300 artması üzerine Çukurova Elektrik A S.'nm termik santral üretim masraflarım karşılamak nedenıyle, tariferun 1.3.1974 tarihinden itıbaren 32.88 kuruştan 38 80 kuruşa yükseltümesı, Enerji ve Tabü Kaynaklar Bakanlığınca onaylanmıştır. Bu zam ile Çukurova Elektrik A. Ş.'nin eneıji tarifesi Türkye'nın diğer bölgelerınde uygulanan tanfeye eşıt hale gelmiştir. Sayın halkımıza duyurulur. • • • TÜRKİYE EMLAK KREDİ BANKASI 400 milyonluk proje yolsuzluğunu belgeleyen raporu • yayınhyor İngiltere'ye yapılan 700 bin dolarlık transferin akibetini soruyor • Türk Yunan sorununa temelden teşhis ve Haşhaş sorunu Cumhuriyet • 3006 ISTAVBUL TATBtKÎ GÜZEL SANATLAK YL'KSEK OKULU TALEBE CEMİYETİ GENEL KL'RUL TOPLANTISI 1630 Sayılı Dernekler Kanunu ile feshedümis bulunan Ce» miyetimizin Genel Kurulu, Cemiyetin madd! varlığıni devredeceti yeri saptamak üzere 25. Nisan. 1974 p?rşembe tîünü saat 15.30'da Beşiktas CHP binasının üst katındski tiyatro salonunda toplanaeaktır. Okulun halen kayıtlı oğrencilermia toplantıya katılmalan duyrulur. Son Yönerim Kurulu (Reklâmcıhk:..) 2982 Dr. A Zt Z ÇÖ L niHinıiHiuıuıııııımıınNuımıııııııınııııııuıııiHUi (Basın: 13488) 2994 »•••!••••••••••••••••••••••••••• • • • •• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • % ORTUHtül ve TRAVMATOLOJÎ MÜTEHASS1S1 (Kırık, kemik ve mafsal hastahklan) Osmanbev H&Jaskareazl Cad. 279/1 sedel Apt. Tel: 47 47 93 Cumhuriyet: 3003 ÎLAN Zonguldak Orman Başmüdürlüğünden 1 1974 yıh yatırım programma dahıl Başmüdürlüğümüzün: Bartın Orman Işletmesinde :28 Km. yeni yol 32 Km. üst yapı Devreh » » :27 + l Km. > a 21 Km. » » Yenice » » :'İ1 + 1 Km. » » 33+SKm. » » Dirjine » » :29 Km. » >ı 17 + SKm. » » Kdz. Ereğli » :3J + 5 Km. » >> 55 + 5Km. » » Ula> » » :1B + 1 Km. » >> 20 K m . » » Zonçuldık » :20 Km. » >> Karabük » » :2H Km. > ı> 5f)J5Km. » • 220 Km. 230 Km. olmak üzere toplıttı 220 km. yeni yol •/• 230 km. flst yapı inşaatı, yol lnçs» makinelerl ile ve Devlet Orman îsletmest Uöner Sermaye Yönetmeliği esaslan dahllinde, tekltf almak suretivle, pazarlıkla yaptınlaeaktır. 2 Üst yapı tçin dere veva ocak mslzemesi kullanılacak ve fiyat taktirinde Karayollan rayiçleri esas alınacaktır. 3 tsteklilerin, 1? yerlerini ve »artnsmeleri gSrmek Ozere İlgiU işletmelerimlze mCracaat etmelerl, 4 Taliplerin, yeterlilik belgeleri ile biriikte tskllflertni, her proie tçln ı v n ayn olmak flze. re en geç 2ü Nisan Cumartesi günü iaat 13"e kadar ilgüi Işletmeler1mt7e vermeien 119n o l u n u r (Basın: 13476) 2M9 Istanbul Selimiye Hayvan Saglığı Memurları | Okulu MUdürlüğünden Onsl Ekmek Kuru erzak Miktan 25.000 adet 17kalern Muhammen Bedeli Lira Kr. 25000. 00 44425. 00 Geçict Teminatı Lira Kr. 1875. 00 3332. 00 thalenin Günü 25.4.1974 25.4.1974 Saati 11.00 11.3U Şekll Kapalı zarf Kapalı zarf 1 Okulumuzun 1974 mall yılı ihtiyaa bulunan yukarda yazılı gıda maddeleri hizalannda gösterilen gün ve saatlerde kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. 2 Buna ait eksiltme şartnameleri, her gün mesal gün ve saatlerinde Okul Müdürlüğünde, Ankara ve îzmır Veteriner tşleri MüdürlüKlerinde görülebilir. 3 îsteklilerın 1974 yıh Ticaret Odası belgesi, her grup için ayn geçlci teminat ve teklif mektuplannı, ihale saatinden bir saat evvellne kadar komisyona vermeleri gerelttir. 4 İhale üsküdar Halk Caddesi No: 13 de Istanbul 2. sayılı Okullar Saymanlığı ölnasrnda Satınalma Komisyonunca yapüacaktır. Postada vâki gecitaneler dikkate alınmaz. UniVEft/ITE • • mvderııkiasık fuısaııtlan • 81521 ısada aatyor MOOERN EĞiTiM f OERSANESİ cıroğoncod 43.45 tel.406082b« sl ktas (llâncılık: 6586) 2986 ••••••••••••••»»••••» | DOKTOR X TARIK Z. KJRBAKANj l)en, ha< ve Üührevi Hmtühklar MQtrhm<nB t'tiklil Cad Parmakkapı No: 06 1>1: 44 10 13 • • ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••ı •••••••••••• ••••••••••••••••»•••• ^ (Basın: 12945) 3U00 Cumhuriyet 3002 ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle