15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 6 Mart 1974 on koalısyon hükümetmin yavmladıği programda, koy kaJkınroasının gerçekleştırilmesı volunda öngorulen yenılıklerden bırı olarak kojkent uygulamasına yer venldığı bılıntnektedir Gerçı bu uyguJaroanm, gerek kaynak landığı CHP seçım bırdırgesınde, gerekse hukumet programında aynntılı bır açıklaması yapılmış değüdir Ancak adı geçen programda ozetle belirtıldığıne gore, • Koylenmiz çevresınde yem ış ve k&zsnç imkanlarının açılması, çagda? uygarlık nimetlerintn, yeterli saglıic ve eğitım kurumlan ve her turlu kamu hızmetlerının buralara ulaşması, nufusun buyuk merkezlerde aşırı şekılde yoğunlaşmasının onlenmesı amaçlanna uygıın olarak demokrafık bır anlayış ıçensınde köykentlerın kurulması yoluna gıdılecektır » S CMaylar KÖY KENTLER Dr. Yakut 1RMAK kivet dağılımmm dengestz olmasmdan Stürü yine doga>ı zorlamalau eklenecek olursa, elverışsız jerlesme surecınm kaynağına inılmış olur. Bu sureç başka nedenlerle bırhkte, gunumuz Turkıjesıne, aralaıında hıçbır butunleşme bulunmayan ve buvuk bir çoğunluğu ekonomık sıstemden kopuk ve hızrr.et oUnaklanndan yoksun olan 74 bın kadar yerlejme bırakmıstır Zaten çok sınırlı olan kamu yatınmlanyle, bu yerlesmelerın her bınne nızmet göturmenın guçluğu bır jana, bunun rasyonel bır jol olmadığı da açıktır. Ancak Turkıye'de kamu hizmetlen alanmdakı büvuk talebın bıncık kaynağı, yerleşmelerın sayıca çokluğu ve bu yüzden herbırıne hızmet sunma olanağmın bulunmayışı değüdır. Bunun yanısıra, verlesmelerin ıç fızıksel koşullannm ürunü olan bır başka ozellıgın de bu alanda onemlı bır rol oynadığma suphe yoktur Adı geçen ozellık, verleşmelerm dağınıklığıdır Ulkemızde kırsal yer. leşmeler, bir yandan kuçük bırımler halınde bırbırınden aynlmısken, bır yandan da çoğunluk ıç fizıksel yapılanyle genış bır alan uzerınde serpıştırılmıs olmaları sonucu «dağınık» olarak bıçımlenmışlerdır. Yerleşmeleım bırbırınden uzak ve merkezt bır butunlukten yoksun bırımlerden olufmasuuı yolaçan nedenler bajlıca uç grupta toplanabilır: Bunlardan bırincısi. elverışsiz do|al veya fizıksel konumdur Genellıkle toplulukların kuçük ve soyutlanmıs bınmler halınde bırbırınden avrıl masııa yol açan ormanlık, kayalık vb gıbı doğal ortamlar, aynı zsmanda yarattıklan kesıntıli fızık'el kosullarla, yerleşmelerin toplu bir butun olarak biçımlenmesıne engel olmakUdır. Ancak sıstem dıçı bir etmen olarak elverışsız konumdan başka dağınık yerleşmelerın temelmde yatan bır ıkmcı neden de, kırsal topluluklardakı çeşıtlı etkınlik merkedennın örgütlenme bıçımıdır Adı geçen «merkez>lerse, gunlük yaşama evlemlerının geçtığı «konutlar», ekonomık uğraşı alanı olan «ış letmeler» ıle sosyal ve alt yapı kolavlıkları sunan «hızmet merkezlen>dır. Işte berhangi bir topluluğun aldığı fızıksel biçim, bu etkınlik merkezlerinin bırbırine olan uzakhğma göre değişır. Örneğin yaygın tanma (tahıl üretimine) dayanan küçuk işleuneciliğm egemen olduğu bır kırsal toplulukta, üretimm yakından bir ilgi ve surekli bır deneume ıhtıyaç j!ostermeyi|i vb. nedenıyle konutlar, ışletmelerden uzakta una hızmet merkezlerıne yakın, yani belli bır tnerkez çevresınde toplu bu" halde yerlejmıştır Bu durumda, korratlana tek bir hianet meıkezinden en etkın bır bıçımde yararlanmalan olanaklıdır Soz konusu model, bır «toplu» verleşmenın ıfadesıdır Buna karşılık, tarımsal uretımın gundelık ve sureklı bır gozetım gerektırdıği jogun kuçuk ışletmecılık, baska bır deyımle bahçe tarımı (me>vecılık, sebzecüık vb), konutların, ışıetmelenn ortasmda birbirinden ayn ve bağımsız bınmler halınde dağılmasma yolacmıştır. Bu da hızmetlenn, en verımli bır bıçımde sunnlacaeı merkezî bir konumdan yoksun kaldığı «dagınık» yerleşmenın temel niteliğıdır. Adı geçen ıkı modelden başka bır de arada bır yer tutan «sevrek» jerlesme tıpıne raslanmaktadır. Doğal etmenlerın zorlaması ve ekonomık etkmhklenn orgutlenmesı dısında, koy topluluklannın dağınık bır özellık taşnnasını yaratan bır uçuncu neden daha vardır kı bu da sosyal etmendır Başta mıras sısteminm sonucu olarak işletmelenn genelhkle tek parçalık bır butün olmaym aralarında uzun mesafeler bulunan bır çok parçaya bnlunmesı olmak üzere, çesitli sosyal etmenlerın bu alanda bır rol oynadığına şuph» yoktur Orneğın etnık veya dınsel farkhlaşma, aıle anlaşmazlıldan, kan davalan ve çeşıtlı gelent'csel deper ve kultur oğelerının bır topluluğun çık pmrçalı veya dağınık bırımler halinde bıçım lenme«:ıne volaçtığı anla"=ılmaktadır Kısaca ozet lenecek olursa Turkıve'de kır kesımmde gıderek artan hızmet ıhtıyacının başlıca kavnağı, yerleşroelerın sa>nca çokluğu yanısıra, bunlann doğal konuma ve topluluğun sosyoekonomık orgut lenmesıne bağlı olarak beliren dağmıklığjdır. Anlaşılacağı gıbi, bu yeru Dİanlama tasans\ bın dolaysız, otekı dolaylı olmak uzere 'kı temel amaca vonelmış bulunmaktadır Kdykentler, nerşeyden once kırsal toplulukların ış ve hızmet talebım karşüamak, ikıncı olarak da onları her bakımdan kent merkezlerıne bagU olmaktan kurtararak az çok bağımsız ara veya tampon bınmler ıçınde orgutlemek Uzere kurulmaktadır Burada, çok yonlu olan bu tasannın, guttuğu dolaysız amaçlardan bırı ve en onemlısı uzerınde duruJarak genel değerlendırılmesı yapılacaktır Bu da koykentlerın kır keEimine bır hızmet gotürme aracı olarak anlaşılmasıdır. •ız yerlefmenin bu eherişsiz konumundan ötüru oldukları verde kalkınmaları şoyle dursun koykentlenn hızmet alanı dışında kalacağı açıktır Bu bakımdan, bır koykent uygulamasını, bır yenıden yerleştırme (ıskân) uvgulamasından ayrı duşunmenın olanağı joktur Fızık, ekonomık ve «osyal koşullann bunalttığı bu yerleşmeler ıçın ız'enecek bır yerleştırme polıtıka^ının antıdemok ratık olarak nıtelendırılmesı yerınde değıldır Ancak bu turlu bır polıtıka kaçınılmaz bır bıçımde, her yerleştırme uygulamasınm aynlmaz bır parçası olan bır «toprak reformu» ıle bırhkte ışlerlık kazanabıhr Daha verınde bır dejışle, uzerınde kurulduğu toprak kesımınde kalkınama yacak olan yerleşmeler sorununun çozum yolu.ılkece. onların bır toprak reformunun kamulast'rma kapsamına gıren alanlara aktarılmasıdır. Bu bakımdan, yenı toprak kaynakları jaratacak bır reform uygulamasına basvtırulmadan, çağdaş bır jerlesme duzenınm sağlanması olanaklı değıldır Kısası, yerleşmelerın elvenşsız konumlanndan doğan guçluklenn gıderümesı yolunda tasarlanan koykentler ancak venı bır yerleştırme polıtıkası ve bu amacı da kapsamına alan bır toprak re formuyla bırhkte ba=anya ulaşabılır. Yerleşmelerın ıç fizıksel bıçımlenmesi, yani dağuııklığından oturu hizmetlerin orgutlenmesı alanmda karşılaşılan guçluğe gelınce, salt doğal koşullann urunu olması halınde bunun da, yıne oncelıkle bır >erleştırme polıtıkasıvle çözumlenebıleceği soylenebılır Ancak topluluğun üretım organızasyonuna bağlı olarak daŞmık bır ozel l'k kazandığı durumlarda rasyonellık açısuıdan, yerlesmemn fızık«»l duzenmın değıîtırılmesı değıl, hızmetlenn elden geldığınce merkezl bır sij tem ıçınde planlanması soz konusudur Gerek doeal koşullann son belırleyıci olmadı ğı gerekse ekonomık organızasyonun gerektırmedığı durumlarda>sa, dağınık yerleşmelerın yarattığı Kuçluklenn ana çozum volu kov «toplulaştırması» dır Toplulaştırma buradakı anlamıvle jerleşmenın bır merkezi bırlık oluşturacak bıçımde yenıden duzenlenmesı olarak anlaşılmalıdır Bunun da bırıcık yo'u, topluluğun dağılmasına volaçan nedenlerın ortadan kaldırılmasıdır Bu ıs ıçın, her şevden once: dağınık yerleşmelerın temelındekı sosyal etmenlerın ılkı olarak ışletmelerın Cok par çalı olusunu gıderecek ve engelle>ecek onlemlere başvurma't gerekır. Bu önlemlerse toprağın bolüşulmesını önlemek uzere mıras hukukunda gereklı değışiklıklerın yapılması yanmda, bugunkü durumu duzeltecek bır «toprak toplulaşürma» polıtıka«ımn uygulanmasıdır îşletmelerın tek parçalı olmasına elverecek bır toplulaştırmaysa, bır toprak reformu uygulamasıdır Öte yandan, salt sosyal etmenlere bağlı olarak beliren «dağmıklığın» önlenmesi ıçın de fızıksel bır planlamamn yeterli olmayacağı ve bunun dışında ve otesınde soz konusu etmenlenn etkınlığını azaltacak ya da gıderecek bır sosval poiıtıkanuı ızlenmesine ıhüjaç olduğu açıktır Bu bakımdan, yenı hukumet programında öngorulen kovkent sisteminuı, bununla bağdaşacak bır toprak reformuyla birlıkte ele alınmaması ve bır sosyal planlamaya davanmaması halınde dolavsız amaçlarmı gerçeklestırmede cıddi engellerle karşılaşacağından şuphe edılmemelıdır. "Makus Talih» smet Paşa Mılll Kurtulus Savaşımızın yaşadıfımız çağa bır yadîgârıjdı Destan donemınden 1970'ler Turkıjesıne ulaşmış bır canlıydı Şımdı aramızda o donemden sanırım valnız Fahrı \e Fahrettın Paşalar kalmıştır. Orba\ lar, Karabekır'ler, Çakmak'lar hep gittıler ve yıttıler, kahramanlar galerisınde sessız nobetlenni tutuyOTlar. Hiç kuşkusuz o kusak içınde en uzun ve en etldn yaşa\an, lsmet Pa«a olmustur Arahksız yarım yuzyıl Türk polıtıkasında verını korumuş, kımıne gore ulkemizin bugunku olusumuna damgasını basmıştır, ve buyukluğunün nedeni budur Acaba oyle mıdır7 Bazı sorular vardır, cevabını tarih verir; bazı loruların ce\abı ıse tarıhı beklemıyecek kadar sabırsızdır. Bir ulusun yukselısınde onderlerin yukselmesl, bir ulusun duraksamasında onderlerin kuçulmesi, kaçınılmaz bir tarih vasa'idır Bu yasavı unutmayarak lsmet Pasa'vı iki donemde ele almak gerekır: Ataturk'un emnndeki lsmet Paşa, Ataturk'un olumunden sonrakl lsmet Paşa Atatürk'un oljmunden sonrakı lsmet Paşa, 1947 vıh 12 Temmuzunda ABD ıle bir anlaşma ımzaladı «TBrldye'ye yapılacak vardım hakkında anlasma»nın içınde ;u önemli iki hüküm jer alıyordu «1 Turkive Hukıimeti vapılan vardımı tahsls edllmif bnlunduÇa gaveler nfrnnda knllanacaktır. Sommlnlnklann uvçulanma«ı sırasında görevıni serbestee vapabilmesini mümkün kılmak için, bn hökümft (ABD) misyon seiine ve temsflcüenne, vapılan vardımın knllanılış.1 ve Herleyişi hakkında rapor, bilgı ve gözlera biçiminde icteye» bUeceği ber tiırlü kolavlık ve vardımı saJSIavseaktırj» «3 Turkive Hukıimeti, bn vardımın amaeı, kavnafı, mahıveti, eenisliği. miktan ve îlerlevişj hakkında Tflrki. ve'de tam ve devamlı >avın vapacaktır.» Demek ki 1947 Anlasmasıvle lsmet Paşa Hukumetl »U kosulları pe<;ınen kabul edıvordu1 Turk Hukumetlerı Amerıkan propagandasını « * •• reklı ve tam» olarak vapacaklardı. 2 Yardım. Amerika'nın amaçiadıği gaveler ujruna kullanılabılecektı. 3 Bu uvgulama Amerikan misyon şeflerlnin denetfr mi altındaydı. lsmet Pasa 1950'de iktıdardan duştü. Ama yerine geçenler 1947 Anlasması'nın kosullarım sadakatle uygulamava devam ettıler Bu anlaşmanın bir devlet İçın. ne anlama geldığı, Atatıirk'ün dış ve iç politikasıyle ne denll çehştiğı yazımızın konusu dışında kalıvor. Ama çok garip bir rastlantıyle lsmet Paşa'nın 194Tde imzaladığı anlatma, lsmet Pasa 1964'te Başbakan iken karsısına çıktı, v« Inönu'nun «uzak görüşlulugu» boj'lece saptandı. Şimdi g«lelım hıkavenın acıklı sonuna . Yıl 1964 Turkıve'nın basında Kıbrıs sorunu var Bu konuda taraflar arasındaki Üçlü Anlaşma, Ankara'ya bazı koşullarda Kıbns'a mödahale bakkını tanıyor Kıbns 1964 yılında bır kavnajar» kazandır Ve Haziran ayıntfa Ada'daki soydaşlarımız Rum saldırganları tarafından katledllmektedir. Turkive hop oturup hop kalkıvor Muhakkak bir şeyler vapmak, katlıamı durdurmak gerekiyor Turk bırlıklerl Ada'ja çıkarma gmşımındedır Bunun üzenne zamanın ABD Başkanı Johnson'dan Turkiye Başbakanı lsmet Paşa'va şu unlu mektup gellynr: «Bav Başkan, Askerî yardım alanında Turkive ve Birlesik Devletler arasında mevcnt iki taraflı anlaşmava dikkatinıri çekmek isterım. Turkije ıle aramızda mevcnt bnlnnan askert vardımın verilis amaçlanndan gavn gavelerde knllanılması içın Hukflmetinizin Bırleşik Devletlerin onayını alması gerekmektedır. Hukumetiniz bn şartı anlamıs oldn«runu çeşitli vesilelerle Birleşik Devletiere bıldirmistir. ( ) Kıbns'a Türkive'nin vapacafı bir müdahalede »*kerl maizemenin knllanılmasına ABD'nin mnvafakat edcmijeceğini (. ) ifade etmek isterim.» İ Aykırı Yerleşme Kırsal topluluklann ıçınde bulunduğu ve karşılanması ıçın bılyük yatırım ve genış kapsamlı program gerektiren hızmet ıhtıjaçlan, gıderek ağırlasan nufus baskısı bır yana, bu toplulUKİarın dış ve ıç fızıksel yerleşme ozellıklennın ürunudur Bunlardan dıs yerleşme koşullan, yerleşmelerın elvsnşsız doğal konumlarına bağlı olarak belırmıştır Gerçekten, ulkemızın uzun yerleşme tarıhı boyunca kır kesıminde, çeşıtlı etmenlenn somıcu olarak gunumuz gereksınmelerıyle bağdaşmayan bır verleşme modelı gslışmıştır. Anadolu'da 17 yuzjılda Celalı ayaklanmalanyle bırhkte geleneksel koy topluluklannın dağılmasına yolaçan «buyuk kaçgun» ola>mdan başlajarak gunumuze kadar sureklı savaşlar, bozgunlar, ka.gasal'k ve duzeıHızhkler, seferler ve «salgurular ve topluluklararası çatışmalar vb sağlıksız bır yerleşme düzenı yaratmıştır. Bu düzende, kırsal yerleş.meler ana yolları, elverışh konum.arı duzluklen ve uvgun engebelıklen bırakarak kııruluş ven olarak ulaşım ağı dışında merkezlcrden uzdk. korunakh bannaklı kesımlen, orman ıçlerını, vadı tabanlanru, dağlık ve yamaçlııc verlerı seçmışlerdır Bu durum, toplulukların doğaya serpıştınlmış kuçük bınmler halınde dış çevreden soyutlanmasına olduğu kadar, fızıksel buyume olanağından aa yoksun Kalmasına jolaçmıştır. BoyleUkle soz konusu toplulukların nufus artışryle genıslemelerı, gıttıkçe parçalanmaları ve başka elvenşsıe yerleşmeler yaratmalan bıçunırde bslırmıstır Bu nedenlere bır de, yatan çaflarda toprağa yerleşen veya yerleşmeve zorlanan goçebelenn, toprak kaynaklarının kısıtlı ve mul Toprak reformuyla.. Iste hersevden önce, hîzmetlerîn yerel düzevde merkezl bır organizasyona kavuşturulması olarak onçorülen «koykent» sısteminm yerleşmelerın çok kuçuk bınmler haluade dağılmasından doğan sorunlara çözüm volu gebrraek amacı taşıdığı an'asılmaktadır. Ancak tek basına dusunulmesı ve başka onlemlerle desteklemnemesı halınde bu sıstemm amacına ulasmak yolunda onemlı guçluklerle karsılaşacağı çimdıden toylenebılır. Bunun birinci nedeni, hızmetlerin çok mer kezleşmesı halınde bıle, kendılerıne bulundukları jerde hızmet goturulemevecek derecede elvenşsız konumda olan bır çok topluluğun varlığıdır. Örneğın bir orman içine sıkışmış, bır sarp yamaca tırmanmıj ya da bır vadi içine sinmij sayı SON DEREBEYLİK OKTAY AKBAL Evet Hayır Teşvik Unsurları ve Uygulama ir süredır gerek basında. gerekse semıner ve benzerı toplantılarda, yatınmlan tefvık tedbırlennın uygulama ıle ılgılı sorunlan ve sonuçlan tartışılagelmektedır. Tartısma konularından bıri, Sanayı ve Teknoloji Bakanlığınuı finansman olanağı bulunmayan projeleri teşvık etmesı ıle ılgılidır. Bu gorüs özellıkle Türkıye Sanayı ve Kalkmma Bankasının sayın genel mudür yardımcısı tarafın dan bir süre önce basında belırtılmiştır. B ••nıversıte Senatosu toplanıyor, sskerden donmu? bır doçentın llgoreve alınmsı konusunda oy verıyor Sonuç on bır olumsuz, V o n olumlu, on çekımser... Onceve donelım Bu doçent ıkıbuçuk yıl once askerhk gorevını bıüönış O gun bugun eskı gorevıne donmek ıçm ugraşıyor. Üstelık Danıştaj'uan da karar almış Kursusunun profesoru ısüyor fakultesı ıstıyor Kendı alanında ıyı bır un kazanmıs bır Anavasacı, ıyı >etışmış bır genç ınsan» Ama Bay Rektor ve onunla birlıkte bır takım uyeler bu doçente unıversıtenm kapısını sıkı sıkı kapatıyorlar. Oyla değü mı, vermezler, olur bıter! Doçent Dr Erdoğan Tezıç'ten soz eünek ısUyorum bugun. Geçenleıde «Unıveısıtenın Derebeylerı. adlı bır yazışında AU S.men de bu konuva değınmıstı Nasıl yıküacak bu derebeylık Bılen yok. Sola açı* olmak, solcu olmak, bılınçlı bır kısı olmak, gerçek bır hukuk adamı, guvenılır bır kafa sahıbı olmak nerdeyse en buvuk suç sa^lıvor Bızden mı değıl mı? Olçulen bu. Bılıvorlar kı Tezıç gıbı bır hukukçu, «derebeylık.ten yana olamaz. Her alandakı derebeylıklerın, derebeylık anUyışının yıküma*ından janadır ancak Oyleyse nıye donsun ünıversıteye .„ Suçu nedır' dıve sorarsanız bır şey dıvemezler üstelik Terıç'm goreve donmesını onlevıcı hıç bır yasal durum yok. Askere gıtmış geunış o arada doçentlık sınavmı vermış. Ne baljoz savaşmda, ne de daha sonra herhangı bır ışlem karşısmda kalmamış Ne gozaltına alınmış ne tutııklanmış, ne de mahkemelere çıkmış . Puşunuyorum da 14 ekımden sonıa vurt yuzevmde ağırlıgını duyuran ozgurluk, kardeşlık, ınsanlık haiası bır turlu gıremeyecek Unıversıtelerımı^e Bır de başı dertlere gırmış, acılar çekmış tutuklanmış, ama hıç bır suçu olmadığı anlaşılmıs unıvers'te oğretım uyelerı var Genel aftan sonra gorevlenne donecekler, onlara da bu derebeylen olanak tanımavacak mı, hepsının yollarını tıkayacak mı' Balyoz kurbanı asıstanlar doçentler, proİesorler pek çok Kımı danışta>'dan karar aldı kımı alacak, kımı de bovle bı şeve gerek duymuyor Ozellıkle af Usarısı unıversıtelerden kaydı sılınmış oğrencılere büe yenıden oğremm japablmek yolunu açıyor Öyleyse, evet oyleyse' . Dr Tezıç e bır şey dıvemıvorlar, ama Senato ovlamasmda on çekımser onbır olumsuz ovla volunu kesıvorlar îkıbuçuk yıl bekleven bır genç hukuk Dilgınını sureklı bir yolksulluğa, bır uzuntuje, bır umutsnzluga mahkum etmek. onu Ünıversıte oğenım uvelıgındrr vazgeçırtmek amaç bu Gozler Onunde olup bıtoor bunlar Toplumda barış olsun, geçmışın acıları unutulsun, varalar sarılsın, bır dostluk. kardeşlık havası egemen olsur butun yurtta dıyoruz, istıyoruz, hattâ bu guzel amaç uğruna bır suıu haksırlıkları, ıstıraplan, erıyetlerı, ışkencelen unutmava hazırız Ams durmuyor kı bır takım kışıler Yıne van tutacaklar vıne kıyacaklar. vıne o benden degılse varsın surunsun, vaısın ışınden, gücunden, sağlığından olsun dıyecekler, Senatoda on kı«ı çekımser kelmış bu o>lamada.. Ne demek çekımser kalmak7 Bır genç bılım adammın gorevıne donup donnıemesı soz konu=u Fakultesı profesoru Tunava dekanı Ilhan Akm u\gun görÜNorlar, verınde buluyorlar Tezıç'ın gorevıne donmeainı, venıden bıhrnsel çalışmalara baslamasmı Ama Senato dakı on kışı «bız bu ışe karışmavız» dıyerek çekılıjor bır vana Onbır kışı de «hayır, bu doçent goreve donemez» dıve kesın bır ta\ır takınıyor Ben o çekımserlerı anlamıvorum Ne demek çekımser kalmak' Ya evet ya hayır dıjeceksın Bır olgunluk, bır bılgelık bır saglamlık belırtısı sayılır Senato üvelığı Ama ne e' et ne hayır dememek boyle bır onemlı karara «hajır> dıjenlerden de daha yanlış, daha ters bır ış yapmaktır. Doçent Tezıç'ın goreve donmesını istemeyenler derebeylık kafa^mı halâ surdurecoklerını samvorlar Ama son ç.rpınıslardır bunlar Dereoeylık çağı zamanın çok. çok genlerınde kaldı Ünnersıte bılım n kalesıdır der^bevlık kafası burada surgıt vaşamaz Bu son derebevlık de jıkılıp ortadan kalkacaktır Bunlar son can çekışmeler, son kıvranışlar . EN BASİT BtR YATIRIMCI BÎLE ARTIK BUGÜN YAPACAĞI YATIRIMI ÖNCEDEN PLÂNLAMAK VE OLUMLU OLUMSUZ ÖZELLİKLERİNt TARTMAK ZORUNDA vesınde (') teş\ık belgesl verilebıleceğını duşunsek bıle ujgula mada, gerçekleşme oranlannın onceden kesınlıkle bılınmesı gerekecektır. Haksız rekabetı onlcmek ancak bu şekılde mümkun olabılecektır. Eğitim ve altyapı Berk KOÇER ğınilmiş bulunuluyor Ek olarak, bu konuda obür hususlan ıncelerken ve neden Sanayı Bakanlığının finansman yonünde aynntılı ıncelemelerl yapmasına gerek gormedıfımızi tekrar belırtırken, makro nedenlere de aşagıda yer venlmıştır Makro açıdan Makro duzeyde bır eleştırme soz konusu ıse, o zaman Bakanlığın makro değışkenlerden, gelırtasarruf yatınm ilışkıleri ve fonksıyonlan çerçevesınde gereğınden fazla projeve teşvik verdığı şeklınde bır eleştırı soz konusu oluyor demektır Bu durumda pratık olarak Bakanlığın soz konusu yıl içın (ve\a yıllar ıçın) ulkemızm gelır tasarruf yatırım ılı^kılennı dıkkate alarak fbankalann kre dı ta\anlan tesbıt etmesı gıoı) bır \atınmlar <=mırı tesbıt etmesı gerekmektedır Ne \ar kı, boy le bır çalışmajı japmak, gerek teorının \etersızhğı juzunden, gerek«e mgulama olanaklan bakımından ımkânsızdır Bu tur fonks^one! ılışkıler fDevlet Plan lama Teşkılâtında vapıldıgı gıbı) ancak beli'h tahmınler şeklınde olmakta, bunlann proje duzevıne mdırgenmesı ıse oldukça anlamsız sonuçlar verebılmekted.r Bır mıllî gelır tasarruf yatırım ılışkısınden proje mıktarını ve değerın' saptamak çok avrıntılı bır tahmm olmaktadır Nıtekım •TTTTTVTTTTT»» îlgıh konuda oncelıkle belırttnek ıstedığımız husus, adı geçen Bakanlığın ınceledığı projelerde ekonomık ve teknık dlçütlerın (knterlenn), finansman ile ilgüi ölçutlere oranla ağırlık tasımasmı olumlu bulduğumuzdur. Bılindıği üzere, klasik olarak bır yatırım projesuun değerlendı rılmesi başlıca uç ayn ihtısas ko nusunda yapılır. 1 Ekonomık, 2 Teknık, 3 Malİ. Ekonomik açıdan Bu üç ayn değerlendırme konuları, genellıkle bır ekonomıcı tarafuıdan koordıne edılerek sonuca vardırılır Yukarıdakı sıralama bır rastlantıjı degıl fakat bazı oncelıklerı behrtır NıteKıin bır yatırım projesını once ekonomık açıdan değerlendırmekie yarar vardır (Ekonomı kavramı ıçınde ıstıhdam v i gıbı sosyal unsurları da dusunebılu ız.) Ekonomık ölçutlere ujgun olmayan bır projenın, teknık yapılabılırlığı ne olursa olsun, uygulanması ıçın bır gerekçe bulunmayacaktır Fınansmanla ılgılı değerlendırmeler ıse ancaK projenın ekonomık \e teknık yapı labJırlığınm saptanmasuıdan scn ra soz konusu olacaktır. (Bu konuda yatırımcuıın >atırım teşebbusune geçmeden once, Kendı finansman durumunu değerlendır mesını konunun dışında bırakabıleceğımızı sanıvorum ) Belırtılmesi gereken bır husus da, Bakanlığın, bır banka gıbı, yatırımcının finansman durumunu ıncelemesını ıstemenm ge reksızlıgı ve versızlığı uzerınde bırleşılebıleceğıdır Avrıca pek çok durumda, teşvik belgesı, pro jenın gerçekleştınlmesı ıçuı gereklı finansman kaynaklarının bulunmasında da yardımcı olmaktadır (Ortaklan çogaltma, referans sağlama gıbı) Bu bakımdan yatmmcının, projenm gerçekleşmesı ıçın mali olanaklara sahıp olup olmadıgını Bakanlıkça araştırmak pratık bakımdan murnkun olamıyacağı gıbı, teşvik sısteminm prensıbı yonunden de sakmcalı gorulebılır tşın tabıatı yukarıda belırtılen şekılde olduğuna gore, bır kamu kurulusu olan Sanayı ve Teknolojı Bakanlığmın, ekonomık ve teknık değerlendırmelere oncelık vermesıni normal karşılamak gerekır. Aynca, finansman açısından da adı geçer Bakanlık bazı olçutler aramaktadır Öz sermaye oranlarınm saptanması, bunun ne şekılde ve nereden karşılanacağı, şırket sermayesı ve şırketin kurulma tarıhı; otofınansman oranlan gıbı Bıldığımız kadarıyla Bakanlık bu tur finansman konulan ıle ılgıh gereklı uyarmaları yatırinaalara yapmaktadır Adı geçen Bakanlıgın finansman olanağı bulunmayan projeleri teşvik etmesı ıle ilgılı goruşlerı ıncelerken bır zorluk ortaya çikmaktadır Bu zorluk bu tur goruşlerın makro veya mıkro açıdan mı yapıldıgını tâyın etmek ıle ılplı olmaktadır Yukarıda temel proıecılık kurallanna ve kısmen mıkro nedenlere de değıl proje düzeyinde, makro duzeyde bıle bu tur ılışkılerın saptanmasında önemli yanlışlıklar yapılabılmektedır Ozellıkle ülkemızdekı ıstatıstık ve bılgi toplama olanaklan dıkkate alındığında, teondekı ımkânsızllğın yani sıra, pratık bır zorluk da ortaya çıkmaktadır. Aynca tanm sektorunun genış olduğu ülkelerdekı tasarruf üışkılennın, ekonomınm dağınık oluşu nedenıyle saptanmasındaki güçluk bıhnmek*edır Bu tasarruflann gelır ilışkıleri kestnlıkle bılınse bıle, yatınmlara proje duzeyınde ne mıktar olanak vereceklerını soylemek bılımsel olarak mtıra kun değıldır Aynca, sermav e pıjasalannın \etennce gelışmış olduğu ve behrlı teşvık unsurlarının bulunduğu ölkelerde bıle boy le bır uygulamaya rastlanacagını sanmıvoruz Bılindıği uzere yatırımların tasarrufa bağlı olarak artması veya eksılmesı, gelır tasarruf ilışkıleri, bunlann pohtıka u\gula\ıcı vonunden etkılendırılmesı, proje duzeyınde değıl, makro duzeyde soz konusu olabılmektedır Tum yukarıdakı sakıncalar, yontemlerdekl gelısmeler ıle ılende çozumlense bıle, yıne bır uvgulama sorunu devam edecektır Ujgulama so runu, teşvik bel~esı venlen pro jelerın gerçekle«me durumu ıle ılgılidır Belırh tavanlar çerçe DUYURU T.C. İSTANBUL ÜNIVERSİTESİ İSTANBUL TIP FAKÜLTES! DEKANLlGlNDAN İ ! l \ •4 Aslında teşvik unsurlarının değerlendınlmesınde, bu tJUr unsurlann yatırımların artışına olan katkılannın yam sıra, belki de daha onemlı bır ozellıklerını belırtmekte yarar vardır. Bu da bır eğıtım ve alt yapı gelıştırmesı olmaktadır. Bılindıği uzere en basıt bır yatmmcı bıle artık bugun vapacağı yatırımı onceden planlama ve olumlu olumsuz ozellıklerinı tartma durumunda kalmaktadır. Yatırımcı, uygulama sırasında ortaya çıkacak bazı cevaplan onceden hazırlama gereğini duymakta, projenın gerektırdıği kadrolar proje hazırlığı sırasında eğıtım gormuş olmaktadır. Kısacası, teşvik unsurları ulkemızde llk defa yatırım projecılığının genış oranda gelışme sını saglamıştır Ek olaıak bu unsurlar belırlı bır aşama>ı belgele^en proje stoklarının ulke çapında ortava çıkmasını da gerçekleştırmıştır Eğer bu stok finansman olanaklarından bıraz fazla ıse bunun zararı kımedır' Nıhayet hazırlanan ve uvgulanan proje mıktarlan arasında bır fark ortaya çıkacaktır. Ancak, belkı de bu fark ılende finansman olanaklannın artması sonu erıyecek, ozellıkle finansman olanaklan arttığında proje aramak ıhtıyacı ortadan kalkacaktır Tek zarar, Bakanlık nezdınde, daha fazla proje uzennde mesai yapmak ıhtıyacının belırmesi olabılır Ne var kı Bakanlık yetkı lılennın bu konuda bır şıkâyetlen olduğunu bız duymadık. • Tarih bazen sabırsızdır Bır insanm ömrunde yasalarını duyurur lsmet Paşa 1947'de ABD ıle anlaşma imzalayıp' Amerîkan propagandasını 17 yıl HCkümet politikan olarak ulkede vururluge kovmuş, ama 17 yıl sonra 1964'te ektığıni bıçmıstır Sanırım bu nlnsUraran ol»y. Paşa'nın Ataturk'ten sonraki laşıllğını sımgelijecek, makus tahhinı damgalıvacaktır. ÇOK ACI KAYBIMIZ Odamızın 2557 No. lu tiyesi Elektrtk YUksek Mühendisi OKTAY CEBECI THY dakl gorevı gereğı Londra'dakı fcursa giderken Pans yakınlarındakı muessıt uçak kazasında vefat etmıştır Çok degerlı arkadaşlarunızın kaybı bızlerı buyuk acıya garketmıştır. Bıncık annesuım ve arkadaşlanmızın acısını paylasır, Tanndan rahmet dılenz ELEKTRİK "VfÜHENDtSLERÎ UDASI ISTANBLL ŞUBESt Cumhurıyet 1819 BAŞSAĞLIĞI Sevgılı kardeşımız, okul arkadaşımız, değerlı lnsan Elcktrik Tükspk Mubendısi Beklenen olgunluk Kanunızca, kamu sektorundekı gelışmeler teşvik tasarısının kanunlaşması ıle oldukça ılen bır duzeye enjmış olacaktır. Bu gelışme, bılımsel yonlerı ıle de uygun bır şeküde olmaktadu:. Önemlı olan, başta bankalar olmak uzere, obur kesımlerın belırtılen üerlemenın paralelınde gereklı tedbırlen almalandır. Nıtekim, banka sıstemımız henuz projecılık aşamasma gelememışür. Bugun bıle cıddl ıpotek oranlan soz konusu olup, yatırımiarda ekonomık ve teknık yapılabılırhkten çok, yüksek ıpotekler aranmaktadu Kalkınma bankalan dahıl olmak uzere, ban kalar, emnıyetlerını bır yatınmuı yapılabılırlığınden ve ılgınçlıgınden çok, ıpotek oranında ara yadurmaktadırlar. Bu durum ıse hem kendı gehşmelennı, hem de ekonomının gelışmesuıı yavaşlatı cı nıtehkte sonuçlar vermekte, ustelık obur kuruluş ve sektorlerdekı olumlu kıpırdanışlan da aksatmaktadır. Bır finansman kuruluşunun, yatırım projelerınde ıpotek yenne, cıddıyet ve yapılabılu"lık araması, modern ekonomılenn ozellıklen ıle ılgılidır Bankalarımızın boyle bır aşamaya kendıle1 nni hazırlamalan gereku . Hazırlıklar oncelıkle, yatınm projelennı bu açıdan değerlendırebı lecek kadrolann gehştırılmesı ile mumkun olabılecektır Bunun ya nı sıra vıne finansman kuruluşlarımızdan beklenen bır husu» da, böyle bır gehşme sonucu ortava çıkabılecek bazı zararların bılınen kâr duzeylerının karşılığı bır rısk olduğunu kavrama ve onaylama olgunluğuna erışmelerı dır. Oktay'ımızı (Cebeci) Pans yakınlarındakı muessıf uçak kazasında kaybetmış olmanm derın uzuntusC ıçındevız Bıncık evlâdını vıtıren anacığının ve yakınlarının acılarım pa>laşır, Tanndan rahmet dılerız. ARKAD4SL4RI (Cumhurıvet 1828) Kütüphane Müdürü vej Personel Almacaktır 1 Fakultemızde, açık bulunan 6'ncı derece avlıklı Kutuphane Muduıu ve bırımlerınde acık Uzman Doktor, Doktor Psıkolog Asıstan Doktor, f ızıkoterapıst, Lâboratuar Şefı, Lâborant, Bashemsıre, Hemşıre Hemşıre Yardımcısı, Sağlık Teknısyenı, Hesap Memuru, Memur, Sekreter, Tornacı Tesvıjecı, Teknısjen, Çocuk Bakıcısı, Pansumancı, Hastabakıcı, Hademe, Utucu Hayvan Bakıcısı kadrolarına 657 sa>ılı Devlet Memurları Kanununun 48'ıncı maddesmdekı ve aşağıda belırtılen şartları taşıyan Ortaokul, Lıse veya dengı okul ve vuksek okul mezunlan arasmda sınavla veya naklen memur alınacakür Smav, fKutüphane Muduru) kadrosu içın 11 Mart 1974 pazartesı gunu saat 10 00'da Dekanlık Merkezınde dığer kadrolar ıçın Kursu Başkanlığınca tesbıt edılecek tarıhte yapılacaktır SINAVA KATILMA ŞARTLARI: 1 657/1327 sajılı Devlet Memurlan Kanununda öngörfllen e«aslar, 2 35 yasmdan yukan olmamak (ilk defa memuriyete gırecekler ıç.n), 3 Askerhk hızmetıni yapmış olmak ferkekler için), 4 Herhangı bır öğrenim müessesesi ıle ılışkısı olmamak, 5 Isteklılerın. 9 Mart 1974 cumarte«:ı sunu saat 13 00'e kadar bır dılekçe ofirenım belgesı nufus hövıvet cözdanı ash veya suretı ask«»rhk durumunu bıldırır belge, 2 adet vesıkalık fotoğraf ıle birlıkte Pakultemız, Personel Burosuna bızzat muracaatlan duyurulur. (Basın: 11894/1811) BAŞSA61IGI 3 Mart 1974 Pazar günu Paris yakmlaıırda rceydana gelen muessıf kaza sonunda aramızdan ebpcu;en aynlaa UÇUŞ MÜHENDİSt EGITIM CİODÎ KURUML.ARIN İSİDİR FEN BILİMLERİ MERKEZİ ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK 11 MART' TA YENİ SINIF AÇILIYOR Çırağan Cad. No 71 Besıktasi L Tel 48 09 50 Ajanstur. 4778/1803 ERHAN ÖZER'e Tanrı'dan rahmet, allesine ve yakınlanna bassağıığı dıleriz TÜRK HAVA YOLLARI A.O. NOT: öncekı vefat ılâmnda merhum Ernan özer'ın adı, bır hata sonucu yayınlanamamıstır. Ailusuden ve yakınlarmdan ozur dıleriz. (BVBIB» 1823
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle