16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sahibl: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazeteciiik T.A Ş. adına: NAZİME NADt Genel Yayın Müdürü: OKTA* KLKTBÖKE Sorumlu Yazı Işleri Müdürü: ÇETİN ÖZBAYRAK Basan ve Yayan: CLMHLRİYET MATBAACILIK ve GAZETECİLİK T.A.Ş. Cağaloğlu Halkev: Sk. No: 39 41 TEL(;r:AF ve MEKTUP adresl: Cumhuriyet Istanbal PosU Kntusa: lstanbul No: Î4« Telefonlar : 22 42 9U 22 42 96 22 42 97 22 42 i 8 22 42 99 ) * ^ Cumhuriyet BASTN \W\K TASASINA LVMAYI tAAiıtlLl £UER. 12 6 3 1 ABONE ve İLÂN Aylık Ayhk Aylık Ajlık Vurt içi 360. 180.90.30.Vurt dıp 630. 315. 157 50 52.50 B Ü R O L A K : ANKARA: Autürk Bulvarı Yeııeı Apt Yenişehir, Tel: 12 09 20 12 95 44 • tZMİR: H»tit Ziy» Bulvarı No 65 Kat 3, Tel 31230 24709 • ÜÜNEY İLLERl: K.Köprü 34. S. No. 4ü • ADANA, Tel. 145501393419731 Baslık ( M a k t u ) „ 2 ve I «a>fa (Saııtımi) .„ 3. »ayfa (banflınl) .. „„ 4 5 6 sayta (Santimi) ülüm. Mevlıri leşekkür (5 Ssntim) Ni»an, Nlkâh. Evlenme. Dogum ölum, MevücJ, Teşekkür 2 3 (5 Santim) 4U0 U r a »S 100 W 160 150 200 SAYIS1 100 KLKCŞ Cumhurbaşkanlığı (Baştarafı 1. sayfada) Sunay'ı tenkid Fçanakkale CHP Milletvekili Orhan Caneri, bütçeyi eleştirirJtsn, eski Cumhurbaşkam Cevdet Sunay'ı eleştirmış, «Bundan önceki saym temsilcimiz, basına intlkal eden dedikodulardan anlaşıldığma göre, bu mevkide lâyıki veçhile oturmamıştır. Bunu bir gün gelip Cumhurbaşkanlarinm da eleştirilebıleceği noktasından hareket ederek söylüyorum» demiştir. Caneri sözlerine şunları eklemiştir: «Bu parlamenter arkadaşimız, bu bütçe görüşülürken buraya gelip çalışmalara katılmalıydılar. B i r oda, sekreter isteğinj meşrulaştırmak için buraya teşrif etmeliydiler. Eir önceki temsilcimizin o zamanki tutumu, şimdiki davramşı, bir gün bile kürsüye çıkmamış olması. bu çalışmalardan kaçması dahi bu raporun içine sığması gereken eleştiridir.» demiştir. Erzurum AP Milletvekili Rıfkı Danişman Caneri'nin bu eleştirisini tepkiyle karşılamış ve Cumhurbaşkanlığı makamının yüce bir mevki oldugunu kaydederek, özetle şunlan söylemiştir: maksada uygun olmalıdır. Fazlasıyla hejecanlandım. Yapılan eleştiriler karşısında ne diyeceğimi bilemiyorum.» OLAYJARIN A«DINİ)AKİ TÜRKİYE'NİN (Baştarafı 1. sayfada) lan keşif uçuşları çoğaltılmıştır. Öte yandan, Yunan Hükümeti, geleneksel düşmanlıklaıı körükleyecek nitelikte yayın yapmamaları için gazeteleri uyarmıştlr. Ancak, Selânik'te yayın lanmakta olan sağ eğilimli Ellinikos Vorras gazetesi Türkiye aleyhindeki yayınlarını bu uyarıya râgmen sürdürmektedir. !>••:<• Yargıfay (Baştarafı 1. sayfada) Yarın çıkacak haftalık Olay dergisinin «polis ve ajan kışkırtı cılığı» başlıklı belgesel haberinde Demirel iktidarı döneminde polisin ve polis ajanlarmın nası! çalıştıkları açıklanmakta ve buna ilginç bir örnek verilmektedir Dergide yer alan haber ve belgeleıe göre olay özetle jöyle geç miştir: «Parlamentonun çalışmasını isteyen bazı öğrenci kuruluslarının başkanları 968 yılında Celâl Kargılfnın evinde, düşündükleri göreve çağırma ve protesto eylemini görüşmek üzere toplanmış!ar. konuyu enine boyuna tartış mışlar, sonuçta bu eylemin hakiki yönden sakıncalı olduğu yar gısına vaımıslardır. Ancak ara lannda bulunan Erdal Gökyüzü ve Muzaffer Köklü adlı klşiler bu eylemin muhakkak yerine ge tirilme«ini, hiçbir sakıncası olma dıâı göıiişünü ısrarla savunmuşlar. gençleri bu karatlarından vazgeçirmeye çalışmışlardır. Kararlannda diıenen gençler, ertesi sabah parlamento binası önünde bekleyen arkadaşlarına durumu anlatmak için geidiklerınde. Muzaffer Gökyüzü'nün sakmcah bildiri dağıttığını, Muzaffer Köklü'nün de avni şekilde sakıncalı bazı pansartlan vere çaktığını hayretle görmüşler. an cak bu sırada ortaya cıkan yüzlerce polis, gençleri vakalayıp emniyete götürmüştür. Aralarında Gökyüzü ve Köklü de vardır. Mahkemeye sevkedilen gençler, daha sonra tutuklanmışlar, Köklü de orada ajan oldugunu itiraf etmiştir. Gençlerden Ahmet Servet Korkmaz, Erdal Gökyüzü' nün de polis oldugunu öne sürmüş ve Ankara Valiliğinden görevinin ne olduğunun sorulmasını istemiştir. Mahkemeye gelen yazıda Gökyüzü'nün 1271 yaka sayılı polis oldugu açıklanmıştır. Mahkeme sonunda aralannda Celâl Kargılı'nın da bulunduğu gençlere 69 ay hapis cezası verilmiştir. Tutuklular, ağırceza nezdinde bu karara itiraz etmişler ve İtirazlan yerinde görülerek salıverilmişlerdir. Bilâhare Yargıtaya başvurulmuş ve Yargıtay bu kararı, gençleri polis ajanlarının kışkırttığı gerekçesiyle gençler lehine bozmuştur. Fakat Yargıtayın bozma karann.i rağmen mahkeme, kararında di renince dosya Yargıtay Ceza Daireleri Genel Kuruluna gitmiş, kurul da 16/4/1973 tarlhiıv de oyçokluğuyla sonuç olarak şu kararı vermiştir: «... Ve polis ajanı olduğu bllâhare anlaşılan sanık Muzaffer Köklü tarafından oraya konulduğu bildirilen pankartın delll kabul etmesi suretiyle hükümlülüğe karar verilmesi yasaya ayktrı «Iduju cihetle «anıkların temyiz itirazlarının ka bulüyle direnme hükmünün bo zulma«ına oyçokluğuyla karar verildigi.» Bu karar üzerine gençler mah keme tarafından beraat ettirilmislerdir. Dergide aynca Gökyüzünün polis oldugun» llişkin Emniyetten mahkemeye gönderilen 3/4/1971 tarihli yazısının fotokoplsi de ye ralmaktadır. BASBAKAN (Baştarafı 1. sayfada) ulus olarak yaşayacaktır» demiştir. Aynı okuldan 1932 yılında mezun olan Basbakan Bülenl Ecevit'e çesitli armağanlar verilmiştir. Töıcnde. Zııhlı Birlikler Okul Komutanı Tıığgeneral Ahmet Manioşlu ve Tümen Komutanı Tamgeneral Mehmet Buyuruk yaptıkları konuşmalarda genç asteğmenlere bazı öğütler vermişlerdir. Diplomalarm dağıtılması sırasında Basbakan Bülent Ecevit de şu konuşmayı yapmıştır: «Sayın komutanlar, sayın konuklar, Bugün kahraman ordumuzun saflarına subay olarak katılan değerli yedek asteğmenler, bugün diploma töreninde bulunmaktan kıvanç duyuvorum. Bu kıvnncıma Zırhlı Birlikler Okulu 35. dönem mezunu olarak kişisel mutluluğum da eklenivor Bana bu olanağı veren değerli Tümen Komutanına ve Okul Kormır»nina sükranlarımı sunarım. Ordumuz. tarih boyunca bağımsız yasamış olan Türk ulusunun bağımsızlığınm ve özgürlüğünün güvencesidir. Tarihimiz boyunca Türk ulusu ordusuyla bütünleşmiştir. Ve bütünleşmiş kaldıeı sürece bağımsız bir ulus olarak yaşıyacaknr. Qsş,\m\z ileri teknoloji çağıdır. Çağımızda orduların gücünde bilimin ve tekniîin büyük yeri vardır. Fakat bilim ve teknik ne kadar ilerlerse ilerlesin bilimin ve tekniğin savunmadaki ve savastaki yeri ne kadar artarsa artsın bu hiçbir za man manevi gücün. baçımsız yaşama azminin ve milli bilincin yprini alamavacaktır. En çetin ko şullar altında Pürk ulusu her türlü voksunluğu bu neticplikl.ri ile millî birîik bilinci ile de manevi gücü ile yenmesini bilrmîtir. BunHan sonrq gerekirse ?en« yenmesini bilecektir. Demokrntik hayat içinde hepimizin bazı '*onularda değisik düşünceleri o'\bilir. Olması doğaldır. Ama i'alnız haâımsızlığımızı değil, drmokrasimizi de yaşatahilmpvi, sürekli kılabilmenin gereği, bu düşünce ayrılıkları içinde mılıt birlik bilincimizi yaşatabünıek ve sürdürebilmektir. Askerlik ocağında er olarak. yedeksubav "ğ rencisi olarak. yedeksubay olira>, subay olarak yapılan hizmcîlenn bizlere sağladığı en büyük kazanç bu milli birlik bilincini canlı tutmasıdır Bu bilinç canlı oldukça Türk ulusu bağımsız ve özeür yaşayacaktır> Bu arada, Tümen Komutanı TümReneral Buyruk. 1952 yılında 35. dönemde Yedeksubay Oku lunu bitiren Basbakan Bülent Ecevit'e mezuniyet sırasındaki »icil durumunu gösterir bir tabi.t ile okulun şiltini ve bir tank maketini sunmuştur. Aynca yedeksubaylar da kendisine bir pla ket armağan etmişlerdir. Diploma töreninden sonra Ba? bakan, Genelkurmay Başkanmm arabasma binmiş ve Ankara'ya birlikte dönmüşlerdir. Araba verilmiş Yozgat CHP Milletvekili İlhami Çetin ise Sunay'ın emrine bir araba vsrildiğini bildirmiş, bu konuda açıklama yapıimasıru istemiştir. Çetin, Sunay'ın emrine 9S8 model Chevrolet marka bir araba verildiğini. yakıt ve şoför nıasraflanmrı ise Cumhurbaşkanlığı nca karşılandığının söylendiğini kaydetmiş, «Sayın Korutürk' ün bankalann kendisine gönderdiği eşantiyonları dahi kabul etmeyerek Haricive Köşkü'ne veya yerine göre başka yerlere iade etmek suretiyle faziletli şahsına yakışan davranışını nasıl göğsümüz kabararak şükranla, sevgiyle. saygıyla anıyorsak, eski Cumhurbaşkanına araba verişini de uygun bulmadığımızı belirtmeyi yasama görevimin geregi sayıyorum» demiştir. GERÇEK Batı Karşısında Türkiye (Baştarafı 1. sayfada) kurumlannın ülkemiz ekonomisi açısından yaptığı tavsiyeler ve öngördüğü önerilerin, Ankara'nın düşünceleriyle ters düştüğü de görübnektedir. Bir yandan Dünya Bankası'nın Türkiye Ue ilgili ekonomik raporuyla Devlet Plânlama Teskilâtııun förüşleri çelişirken, bir yandan Ortakpazar içinde Türkiye'ye takıııüan tavır duşündürücüdür. Bu önemli konularda Ankara'nın sağlam ye açık bir tutuma geçmesi bundan sonra olanak kazanacaktır. Böylece Türkiye'nin dış çevrelerle ilişkileri önümüzdeki günJerde berraklık kazanacaktır. Yfni koalisyon, Türkiye'nin ger çeklerine kalkınma isterlerine töre alacağı kararlann dışardaki kurumlarca anlaşılmasını isleyecektir. Ama karşısında bu anlayışı bulacağı kuşkuludur. Eğrr olaylar böyle geli$irse Türkiye, Batı dünyasındaki çeşitli odaklar arasında bir tercih yapmak zorunda kalabilir. Fosfat Çoker'in açıklaması Daha sonra eleştirileri cevaplamak üzere söz alan Cumhurbaşkstılığı Danışmanı Fahn Çoker, Yozgat Milletvekili Çetin'in sorulanna şu karşılığı vermiştir: • Sayın Cumhurbaşkanımız ken diliginden bu tahsisi yapmıştır. Ancak hemen ardından derhal bu konuda Başbakanlıktan bir kanun önermesini istemiştir. Baş bakanlık eski Cumhurbaşkanlanna araba tahsis edılmesini sağlayacak bu tasanyı parlamentoya sevketmiştir. Ancak tasarı komisyondan geçmiş, parlamentoda görüşülmeden kadük olmu$tur. Teklifimizi yenileveceftiz. Sayın Cumhurbaşkanımız eski Cumhur başkanlarına bir araba tahsis edilmesi görüşündedirler. Araba. nın halen Sayın Sunay'ın emrinde olup olmadığını ise bilmiyorlar.» • «GÖz çıkarmıyahm» «Türkiye'de bazı değerleri korumak ve kollamak mecburiyetin deyiz, Kaş yapalım derken göz çıkarmıyalım. Bu konudaki görüşlerimiz bir ölçü içınde ve (Baştarafı 1 sayfada) retle şu öneride bulunmuşlardır: «Türkiye'deki petrol üretimi yeterli olmadığı için. petrolden amonyak elde edilmesi yolunda bir proje düşünülemez. Amonyak üreten fabrikalar da amonyağın hammaddesi Olan naftalin ithal fiyatının 140 dolara kadar ulaşması ile ekononıik olmaktan çok uzaklaşmıştır. Türkiye ancak hammaddesi linyit olan amonyak üretimini düşünebilir. Eskiden bu yol ekonomik değildi. ancak amonyağın tonunun ithal fiyatının 250 dolara çıkmasından sonra, yapılacak ciddi hesaplar, linyitten amonyak elde edilmesinin daha ucuz olacağını ortaya koyacaktır.» Financial Times'a göre, bu gazete, Selânik'teki Üçüncü Kolor du'nun desteğine güvenerek bu yayınlarma devam etmektedir. Yunanıstan ile Türkıye'nin Ege Denizindeki petrol sorununun temelinde yatan «kıta sahanhgı» tanımını Haziran ayında Karakas'ta yapılacak uluslararası konferansa getirecekleri ve bir çözüm isteyeceklevi yine Financial Times'in Atina kaynaklı haberinde yer almaktarfır. ö t e yandan yine aynı habere göre, Kuzey Ege'deki Taşoz adası açıklarında petrol bulan Amerikan Oceanic Exploration Company, aynı bölgede ikinci bir kuyu açmaya başlamıştır. Bu arada TPAO'nun da Ege denizinde yaz sonlarmda sondaj çalışmalarına başlıyacağı bildiril mektedir. Türkmenoğlu (Baştarafı 1. sayfada) daki incelemelerini bitirdiktcn sonra saat 18.30'da Edirne'ye gelmiş ve Kapıkule Gümrük Ka pısını denetlemiştir. Bakan burada yaptığı açıklamada. önümüzdekı turist sezonuna hazırhklı gireceklerini bildirmiş, yük sek tahsilli gümrük muayene memurlarını kontrolör atfı altmda görevlencTireceğini açıklamıştır. Türkmenoğlu. «Bu durumda 150 kişi elimizde vardır. Bunları tam yetkiyle devreye sokacağız. Müfettişler gibi maaşlarlndan ayrı 60 lira da yevmiye vereceğiz» demiştir. Bu arada, gümrük ilgilileri, Bakana, gerek turistlere, gerekse işçilere gereken kolaylığı gösterdiklerini, ancak bunların Edirne'den çıktıktan sonra 4 kez yolda trafik polislerince arandıklannı bildirmişlerdir. Türkmenoğlu bunun üzerine, «Trafik ne karışıyor, Gümrükten çıkan bir malın tekrar polis tarafmdan aranmasına ne lüzum var. O zaman kapının önemi ne?» demiştir. Bakan daha sonra Free Shoop rfepolarını kontrol etmiş ve depoların yabancı menşeli Amerikan sigarası ve viski ile dolu oldugunu görmüştür. Türkmenoğlu, Free Shoop ilgililerine, «Hani üç bin çeşit mal satıyordunuz, Nerede öbür mallarınız» diye sormuştur. Bir Free Shoop mağazası yetkilisi de satışlannın yüzde 90'ının sigara ve viski oldugunu söylemiştir. Bunun üzerine Bakan, «Bana gelen Free Shoop sahipled, sigara ve viski satışının, bütün satışlannın yüzde 10'undan aşağıda oldugunu söylemişlerdir» şeklinde konuşmustur. Bakan Free Shoop depolarını gezerken, «Bu depolar kapanma dan biz yabancı sigara kaçakçıllgına mani olamıyacağız» demiştir. Bakan, «Amacımız Free Shoop culuk yapanları suçlamak değil. sistemin kaçakçılığa uygun ortam yaratmasını önlemektir» diye konuşmustur. fikdeniz (Baştarafı 1. sayfada) bekliyoruz» demişlerdir. îstanbul Emniyet MUdürü Arif Yüksel. sonışturmanm sürdürüldüğünü. kaçakçılığa adı karışan komiserin emekliliğiııi istediğini belirtmiş. kendisini henüz bulamadıklarını ifade etmiştir. Plânsız işler Üçüncü Beş Yıllık Plana göre. gübre sanayiinde kurulu kapasite 3 milyon ton gübre üretimine olanak hazııiayacak durumdadır. Ancak, uzmanlar fiili kapasitenin gerçekte, 2 mil j o n tonu geçmediğini 1973 yılı gerçekleştirilebilmiş üretimin İse 1 milyon 200 bin ton civarında oldugunu belirtmektedir* ler. Yine plana göre 1973 yılında İthal edilen gübre mıktan 2 mil yon ton olmaâi gerekirken, üretimin düşük olması karşısında, ithalâtı arttırmak zorunluluğu doğmuş, plan hedefinin iki katına yakın bir artışla 3 milyon 869 bin ton gübre ithal edilmiştir. Fakat plansızlığın kötü bir sonucu daha olarak da, ithalât zanıanında yapılamadığı için, ihtiyaca rağmen bu gübreler ekin zamanı üretlciye ulaştırılamadığından, 2 milyon 269 bin ton gibi büyük bir bölümü, dev reden stok olarak bir sonraki yıla kalmıştır. Nasıl sokuldu? İçinde 10 milyon lira değetinde tarihl eser bulunan bavulun «Akdeniz«e, gemide sefer süresmce görevli olarak bulunacak • üç polis memurunun ba\"Uİlanyla birlikte sokulduğu saptanmıştır. Kendilerine ayrılan kamaraya konulan bavulu gören görevıi polısler, bu arada kamaraya giren kamarot Mehmet Ali Şentürk'ün bavulun eemi süvarisine verileceğini söyleyerek almak istemesinden şüphelenerek durumu süvariye Oildırmişlerdir. Ancak gemi süvarisinın bavuldan haberi olmacüğmı bıldirmesi Üzerine durum polise telsizle duyurulmuştur. Bavulun Başkomıser Muammer Görhan tarafmdan gemiye sokulduğuna dair söylentiler üzerine adı geçen Başkomiserin ifadesinin alınması için soruşturmayı yönetenler harekete geçmişlerdir. Ancak Muammer Görhan emek liliğini istediğinden ve görevine gelmediğinden ifadesi dün de alınamamıştır. Kaçakçılıkla bir ilişkisinin bulunduğu dikkate alınarak Muammer Görhan'ın yurt dışına çıkmaması için ilgililer uyarılmıştır. îzmir Mali Şube MüdürU Yılmaz Çapın, savcılığın alacağı karar gereğlnce soruşturmayı * e rinleştireceklerini, şebekenin Istanbul'daki kollarınm bulunması için de lstanbul polisiyle işbirlifi halinde bulunduklarmı söylemiştir. 900 PTT işçişinin (Baştarafı 1. sayfada) tamir atelyelerinde çalışan 2 bine yakın kişi katılmıstır. • •• DC10'lar (Baştarafı 1. sayfada) kara uçağını. hiç bir değişiklik yapmadan verroi? olan Mac Don nell Douglas şirketi suçlanmaktadır..» 3 Mart 1974 günü Paris yakınlannda parçalanarak 346 yolcu ve mürettebatın ölümüne yol açan faciadan sonra sürdürülen soruşturmalarla ilgili olarak Amerikan Senatosunda özel kanunlar çıkarılması olanağınm araştırıldığını yazan gazete, özetle şunlan eklemektedir: «Amerikan Senatosundaki konuşmalar, bazı uçak yapımcılan üe Federal Havacıhk Kurumu arasındaki şaşırtıcı lâubaliliği ve Türk uçağı ile diğer ülkelerdeki 135 atfet DC10'un yapımcısı Mac Donnell Douglas'ın dikkatsizliğini ortaya çıkarmaya yaramıştır. Kibarca sözler ve puro dumanlan arasındaki konuşmalar 346 ınsanın hayatının daha uzun bir süre önoe çok uzaklnra götürtildiigünü düşiindürmuş JLv.r Y\\\\. * JSaritraJ HQY.IIlık Kurulu ile yapımcı şirket arasındaki ilişkiler bir kanunla degtştirilecektir. Oysa, bugüne kadar Federal Havacılığm tutumu, güçlü ve ateşli endüstri sektörünü metres tutan yumuşak başlı bir sevgili görünüşündedir. 1972'de yine bagaj kapıslnın kopmasıyle uğradığı kazayı hafif atlatan DC10 olayından sonra Kurum Mac Donnell Douglas'tan ancak bazı değişiklikler yapmayı düşünup düşünmediğini sormakla yetinmişti. Kurum bu konuda şirkete kesin talimat vermediğini sormakla yetinmişti. Kurum bu konuda şirkete kesin talimat vermemiştir. Yapımcı da Kurumun böyle bir talimatı vermesini engellemiştir. Bunun nedeni ise şimdi mali bir teselli bekleyen kaza kurbanlarının ailelerini sevindirecek niteUkte degildir. Güvenilir söylentilere göre, bir uçak yapımcısı aleyhindeki sigorta tazminatı istemi yapımcının, Kurumun böyle bir önerisini dikkate almadığı saptanırsa. daha kolaylıkla yapılabilmektedir. Oysa Kurum, kanun gücündeki talimatını ancak 3 Mart'taki faciadan Sonra vermiştir..> 1972'deki kaza olayı sırasmda THY'na verilecek uçak McDonnell Douglas'ın Long Beach'teki fabrikasında bulunuyordu. Kazanın nedenlerini araştıran Ulusal ülaştırma Güvenlik Kurumunun önerilerini dikkate alan Sivil Havacüık Kurumu o zaman şirkete bazı önerilerde bulunmuştu. Yapımcı da aksaklık gösteren baga] kapılannda değişiklikler yapmaji öngörmüştü. Yapımcı şirket buna rağmen Türk uçağı üzerin de bu çok önemli değişiklikleri yapmadığı gibi dev uçağı gerekli tadilatm yapıldığını gösteren bir belge ile satmıştır. Bu tadilatı kontrol etmeyen Sivil Havacıhk Kurumunun gözünde ise uçak, tam emniyetH ve sağlam durumda idl. Buna karşılık Douglas'ın başkanı John Brizendine ise fab rikada bu belgeleri düzenlemekte yetkili memurlann başka görevlere atandıklanr' açıklamıştır. Durduruldu Adana'da PTT Bölge Başmüdür lüğü işyerinde Yeni Haber îş Sendikasının başlattığı işkolu düzeyindeki grev «Fiilî durum niteliğinde» görüldüğu içtn başladıgından 4 saat sonra tedbirli olarak durdurulmuştur. Işveren ve kilinin başvurusu üzerine î ş Mahkemesince alınan tedbirli durdurma karanndan sonra ereve katıl»n yaklaşık 1100 işçi grev yerlerini terketmiştir. Sayıştay bütçesi öte yandan, geceki toplantıda Sayıştay Baskanlıgı bütçesinde 5 milyon liralık bir indirim yapılmıştır. îndirim, Sayıştay Bütçesinin murakıp ve murakıp yardımcılan gibi görevlerine verilmek üzere avrılan harcırahlar bö lümünde vapılmıştır. TRT eleştiriliyor Komisyonun dünkü toplantısında da Başbakanlık bütçesi görüşülmüştür. Bütçenin tümü üzerinde eleştiride bulunan kontenjan senatörü Selâhattin Babtİroğlu, TRT programları Ue Devlet Tiyatrosunun yönetimi konularına değinerek, özetle şöyle konuşmuştur: «Televizyonda, kan • koca sey retmekten utandıgımız filmler posterilmektedir. Bunlar belki ejjitici olabilir. Ama bu, bizim gelcneklerimize ters düşmektıvlir. Reklinvlar. da.jrahatsız eki çok değerli arkadaşımız da, ya »anatı, ya yöneticiliği tercih etmelidir. Ömeğin, Kültiir Sarayının yanmasında, yöneticilerin hatası vardlr. Yöneticilik bir ihtisas meselesidir. Bir yandan sahnede rol yapmak bir yandan yöneticilik yapmak, yönetim kurallarma ters düşer.» İstanbul Bankası şubelerini arttırıyor lstanbul Bankası TAS'nin 21. hesap dönemine ait genel kurul toplantısı önceki gün yapılmıştır. Genel Kurula sunulan raporda, banka genel mevduatının yüzde 56 oranında bir artış kaydettiftj, kısa bir sürede 11 yeni şube açıldığı, 1974 sonunda açilacak yen; şubelerle genel şube sayısmın 110'a ulasacağı, bölge müdürlükleri teşkilâtı kuruldufeu ve belli başlı sanayi şirketVerine 50 milyon lira civannda iştirak yapıldığı belirtilmlştir. Mev duatm yüzde 56 artış göstermesi, son yılların en yüksek oranı olarak kabul edilmektedir. I1 Çalışma Bakanlığının tutumu Sendika yöneücileri, greve başlamadan önce Çalışma Bakanlığına başvurarak, sorunlarının grevsiz çözümü isteminde bulunmalarına rağmen, Bakan önder Sav, sendikayı haksız buldugunu öne sürerek taraüar arasında bir uzlaşma sağlayamamıştır. PTT'de.grev yapan işçiler, Çalışma Bakanmın bu tutumu nedgfityfe fflWBrW?W yol k a t madığını, Bakanın istese, hiç degilse görevi bir süre erteletebüecek formüller getirebilecegini, ancak Sav'ın bu yola gitmeden dogrudan sendikayı haksız bulmakla kendilerinl grev yapmak zorunda bıraktığını söylemisler Sonuncuyuz Gübre sorununa çözüm olarak, gübre tüketiminde plan he deflerini aşan artışın yavaşlatılmasının düşünülemiyeceğinl belirten uzmanlar, Avrupa Eko nomik Topluluğunda en az gübre üreten ülkenin Türkiye olduâunu söyleyerek şöyle konuşmuşlardırî1*'' • ' '• •" «Çok kötü bir gübre politikası sonucu; gübre üretecek yatırımlann gecikmesi, çok pahalıya malolması, işletilememesi, hammaddenin pahahya alınması ve Türkiye'deki hammadde kaynaklarının kullanılamaması gibi nedenler, hem gCbre sıkıntısı yaratmakta hem de gübre fiyatlannın büyük ölçüde artmasına neden olmaktsdır. Üreticiler çiftçiye tonu 750 TL'na satılan fo?fath gübre için ise 3900 lira fiyat talebinde bulunmuşlardır. Acil çözümler bulunmaz sa, fiyatlar köylünün satınalma gücünün çok üstünde kalacak ve tarım ülkesi olan Türkiye gıda maddesi, buğday İthal etmek zorunda kalacaktır.» "•^ ı" Türktş destekliyor Türkîş Genel Sekreteri Sadık Şide de, PTT'de çalişanlann görevini Türkîş'in destekledlğinl, çalişanlann haklı olduklannı söylemiştir. Yükşek Hakem Kurulunun PTT'nin bazı hizmet dallannda çahşan ve bedenl çalışmaları tikrl çalışmalarına agır basan kimseleri işçi olarak kabul ettiğini, bunların çoğunluğunun Yenl Haber î ş Sendikasının üyesl olduklannı belirten Şide, Konfederasyonun grevi destekleyecegini söylemiş, gellşmelerin ialendiğini belirtmiştir. ö t e yandan, PTT müfettişleri dün sabahtan itibaren grev yapılan işyerlerini dolaşarak greve katılan ve katılmayan kişileri saptamış ve işyerlerinde zabıt tutmuşlardır. «100 bin tank» Daha sonra söz alan îzmir AP milletvekili Yılmaz Ergenekon, devlet dairelerinde üst kademelere yapılan bazt atamaların ka nunları zorlamak suretiyle kişiye has bir şekilde yapıldığını ileri sürmüs, «Bunların tayini partiznnlık açısında mı kalacak? Bu makamlarda bulunan kimseler, tedirgin bir şekilde beklemektedirler. Daireyi daha etkili bir hale getirmek lizımdır» şeklinde konuşmustur. Ergenekon, Basbakan Yardım cı«ı Necmettin Erbakan'ın son günlercîe verdiği bir demece de değinerek, özetle şunlan iöylemiştir: «Saym Basbakan Yardımcısı 100 bin tank yapacağız diyor. 100 bin tank için 5 milyon ton çelik, 1.5 milyon işçi lâzımdır. Kaldı ki, dünya ordularındaki tank mevcudu 100 binin altındadır. Gerçekleşmeyecek ümitler vermek doğru degildir. Tür kiye'nin imkânlan dahilinde ko nuşmak lâzımdır.» ÜNİVERSİTE VE ÖĞRENCİ SORUNLARI TARTIŞILDI lstanbul Üniversitesi Cerrah paşa Tıp Fakültesi öğrencl Der neğinin düzenledtği «Ünıversite ve ögrenci Sorunları» konulu açık oturuma Prof. Celâl öker, Prof. Ümit Doğanay. Doç. Dr. Celâl Erçikan, Doç. Dr. Turan Yazgan katılmışlardır. Çok sayıda öğrencinin. izlediği oturunıda. ilk konuşmayı Prof. Dr. Celâl ö k e r yapmış ve «Üniversitede reform başlamış. fakat bitmemiştir. öğretim üyeleri ile öğrenciler arasındaki bag kopmuş haldedir. Bu bağı koparmay» çahşan eller durdurulmalldır. Ülkeye ışık tutacak ilim rehberliği yapılmalıdır» demiştir. Doç. Dr. Celâl Erçikan da üniversitelerin ciddî bir mali kontroldan geçirilmeleri üzerin de durmuş ve o*emiştir ki: «İlim ve faziletin ilk emri hakka hürmetle. kanunların huzurunda eğilmektir. Üniversite görevlileri, her şeyden önce bugünden başlıyarak bizzat kendi varlıklarında, kendi karar ve kanaatlerinde reform yapmalıdırlar..» Prof. Ümit Doğanay ise, üniversitenin yurt kalkınmasındaki önemini anlatmış ve şunlan söylemiştir: «Çağdaş üniversite yönetimi, eğitim ve öğretimi ve de diğer ödevleri çağdaşlaşmış olan. üniversitedir.» THY (Baştarafı 1. sayfada) Genel Kurul'un t5 saat süren dünkü toplantısmda Kemal Aygün, Muhittin Günaltay, Feridun Cemal Erkin, Adil Sağıroğlu ve Gilbert Lee'den oluşan THY Yönetim Kurulu ibra edilerek görev sürelerinin sona ermesine kadar görevlerinde kalmalarına karar verilmiştir. Bu arada Erhan Işıl, Dr. Hilmi Özgen, Cevat Tuna'dan oluşan Murakıplar heyetinin yerine Meh met Ertürk. Selahittin ÇoUkoğlu ve Samim Sırdaş'tan oluşan yeni heyet seçilmiştir. Genel Kurul'un dünkü toplantısmda ayrıca, THY'nın esat mukavelenamesinin 49. Maddesi değiştirilmiştir. Değiştirilen maddeye göre "TJY idare meclisi bundan böyle Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince seçilerek 5 kisiden olusacaktır. Böylece THY yönetim kurullarında ağırlık en büyük hisse sshibi olan hazine temsilcilennüı epn e geçmektedir. îlgililerin bildirdiğine göre THY' nın ibra edilerek süreleri doluncaya kadar görevlerinde bırskılan Yönetim Kurulu üyeleri kısa süre sonra olağanüstü genet kurul çağırısında bulunarak görevlerinden avrılacaklardır. DÜZİÇİ ÖĞRETMEN OKULUNA ORAKÇEKİÇLİ BAYRAKLARI SAĞCILARIN ASTIĞI SAPTANDI ADANA, (Cumhuriyet Güney Illeri Bürosu) Haruniye'nir» 54 kurtuluş gününün kutlanacağı günün sabahı, çok erken saatlerde bu bucaktaki Düziçi Öğretmen Okulu ile yakınındaki Hacılar Ortaokulunun duvarlarına orak çekiç işaretleri çizip orak . çekiç çizgili bezler asarak halkı galeyana getirmek isteyen 5 kişi sıkı izleme sonucu yakalanmış, Adana Güvenlik Mahkemesine verilerek tutuklanmıştır. Düzenledikleri tertiple solcu oldukları söylenilen bazı öğretmenler üzerinde kuşku yaratmak ve gözaltına alınmalarmı sağlamak istedikleri anlaşılan Durdu Mehmet Öner. Selâhattin Öner, Cemil Sarı, Hakkı Yeşil ve Öğret men Okulu öğrencisi Kerim Köse'nin sağcı olduklan meydana çıkanlmıştır. Bu kişilerin Haruniye Belediyesinin brzı personeli Ue ilişki kurdukları, orak çekicı bir tek nisyene çizdirdikleri sorujturma sonucunda saptanmıştır. L • • ( A Î D A 500 LİRA PEÇİNATSIZ TAKSİTLE) 17 Mayıs'tan itibaren 17 günlük PARİS, 21 günlük LONDRA'ya kadar karıs karış Avrupa eezilerini servise koyuyor. Ayrıca; 11 Nisanda; Akdeniz gemlsiyle AFRİKA, AVRUPA sahillerınde 17 gün. 17 Nisan'da; vapurla KIBRIS gezlsi 12 gün. 20 Nisan'da; RÜDOS, MARMARİS gezisi 9 gün. Afrika sahllleri ve Avrupa Akdeniz «ahüleri BAHAR gezisi: Otobüs veya uçakla Beyrut, Akdenlz gemlsi İle î * kenderiye, Napoli (Roma) • Marsilya (Nice • Canne») • Barcelona Marstlya • Cenova • Napoli • Pire (Atina) • ISTANBUL. 17 gün 2800, TL. ve 160 dolar. 20 Nisan'da; bes ayrı yöreye 5'er *ünlük yurt gezileri Haziran'dan itibaren 20 25 • 30'ar günlük Avrupa gezileri. 2 Temmuz'da; JAPONYA. 3 Ağustos'ta; dünya turu. ARZl) EDENLERE BROŞÜR GflNDERİLÎR Beyoğlu tstiklâl C. 184 44 54 09 44 81 28 49 19 42 DURU TURIZM r (Cumhuriyet 2533) ••••»•••••••••••••••••••••••••••••••••••••• Mahkemeye verdiler Yeni Haber î ş Sendikası yetkililerl, PTT Genel Müdür Yardımcısı Muhlttin Elker'i grev kırıcılığı yaptıgı iddasıyla mahkemeye vermiştir. Bu arada PTT Genel Müdürü Hicri Göceoglu, TUrklş Teşkilâtlandırma Dairesi Başkaniyle Sendika Başkanını telefonla arayarak grevin kaldınlmasını tstemiştir. Sendikacılar yasalara göre grevlerini sürdüreceklerini belirtmişlerdir. Bu arada Yeni Haber î ş Sendikası ilgilileri ile Türkîş yetkilileri dün öğleden sonra Ankara Suçüstü Savcılığına çağrılarak greve başlama nedenleri sorulmuştur. Savcılık ilgilileri, daha önce mahkemece alman bir karar sonucu greve gidemeyeceklerini belirtmiş, bu yüzden yasalara uyulmadıgı gerekçesiyle sendika yetkililerinto ifadesini almıştır. Bu arada Türklş yetkilileri mahkeme grev kararının kaldmlmasında israr ettiği takdirde Türklş'e bağlı federasyon ve sendikalann bir genel grev uygulamasına geçebileceklerini i£ade etmiştir. İLÂN Şirketimize ait 9046 tonluk DİCLE şilebi 1/1974 Kontinant dönüş seferinde Uddevella • Bremen Ijmuden Londra ve Le Havre limanlarından Türkiye'nin muhtelif limanları için yüklediği 8883 ton General Kargo ile Iskenderun'a müteveccihen seyrederken 28/2/1974 günü saat 13.30'da makinesinin arızalanması sebebiyle gemi suvarisi gemi ve yükün müşterek selâmeti uğruna en. yakın ve en emin liman olan Bres limanına sığmmağa karar vermiş ve aynı gün saat 23.39'da DİCLE gemisi Brest limanına bannmıştır. Tamirlerin ikmalini müteakip 5/3/1974 jtinü denize elverişlilik belgesi alınarak Brest limanından yurcta, müteveccihen gemi hareket etmiştir. Hadise tipik bir müşterek avarya halini teşkil ettigin. d'en bilcümle yük ilgililerinden yükün CIF değerinin % 1 nisbetinde teminat alınması karar verildigi bılcümle yvik ilgililerine duyurulur. Kimler ajan? Tabii Senatör Suphi Karaman konuşmasında MİT teşkilâtına değinerek özetle şöyle demiştir: «Türkiye bir yanilpyla 12 Mart'a saptınlmıştı. TUrkiye'yi bu yanılgrya sokan, yüksek kademeye yanlıs bilgi veren MİT teşkilâtıdır. MİT, yanhş bilgi ve rakamlar vermek suretiyle, dehşet verici bir harekette bulunmuştur. Teşkilât içinde çok şey dönmektedir. Bu teşkilât öyle enteresan şeyler yapmıştır ki, teknik ajan fihristi incelenirse, hangi yüksek kademedeki kişiye yakm kişilerin ajan provakatör oldukları meydana çıkacaktır. Telefon dinlenmesj de devlet büyüklerine degil, yabancı ajanlara karşı yatrlmalıdır.» MÎT meselesi Tabii Senatör Ahmet YUdız da, bütçe üzerindeki eleştirisi sırasında ilk fırsatta, anayasa değişikliklerinin kaldınlarak, eski haline getirilmesi gerektiğini ile: : sürmüş, MÎT teşkilâtı ile ilgiH olarak şu eleştiride bulunmuştur: «MİT teşkilâtı içinde çok değerli ınsanlar vardır. Ama, bu teşkilâtta çok şaştığım uygulamalar görülmektedir. MÎT raporlan, mahkemelerde yargı karan gibi okunmuştur. Sonu olmayan haberler yayinlanmışfır. O zamank: hükümet, teşkilâta bu konuda hiçbir şey sormamıştır. Hitler ve Staün'in bile bu yüzden başlan belâya girmiştir. Tru man da CÎA için tben kurdum ama, hiyanet örgütti oldu1» demiştir. Böyle örgütler, hükümet ve partüerin değil, devletin hizmstinde olduklannı bilmelidirler. Sayın Cumhurbaşkanımn bir sayın lidere, başbakanlık yetkisi vermesine rağmen, telefonunun dıalenmesi, Wat«r«ate olayından daha büyiik bir skandaldır.» DC101ar tehlikeli Bununla beraber Senato'daki konuşmalarda ele ahnmayan ve çok endişe verici bir durum da bu dev jetlere iş veya tatil için binmeye devam edenleri düşündürebilecek noktalardır. Gerek Amerika'da gerekse Paris'te düşen DC10'lar kontrol kabloları kabin döşemesinde bulunması ne deniyle ve kapınır kopması sonucundaki dekompresyondan kesilerek kazaya uğramışlardır. DC10 jumboları dışarıya açılan bagaj kapıları ve çok nazik yerlerde bulundurulan kontrol kablolan ile tehlike göstermektedir. Bu yönden ideal bir taşıt aracı sayılamaz. Ulusal ülaştırma güvenlik kurumundaki uzmanlar da bunu bilmektedir. Herhalde bu yılki raporlannda kontrol kab lolannın yolcu uçaklarındaki ka bin kapısından seçmemesini de önereceklerdir. Mc Donnell Doug las ise büyük değişiklikleri getirebilecek yeni DCineri çıkanncaya kadar uçak yolculannın başka uçaklar seçmeleri yerinde olacaktır.» Türk Ticaret Bankası 1973'te 40 milyon kâr sağladı Türk Ticaret Bankası Hiss»darlar Genel Kurulu, Genel Mü dürlük binasında yapılmış, bankanın 1973 yılında önemli aşamalar göstererek, mevduatının, özellikle tasarruf mevduatı olmak üzere yüzd'e 26 artış kayrtederek 4.5 milyara ulaştığı belirtilmiştir. Genel Kurulda ayrıca bankanın m:>li ve ticarî plasmanlarlnın 3 milyarı aşmasının iştirak portföyünün yüzöe 12,6 arttırılmasını saüladıgı. 1973 yılınd* 29 yeni sube açılarak şube sayısının 240'a ulaştırıldıgı. personel sayısının da 4 bin 166'ya vükseltildigi dile setirilmiş, his sedarlar tarafından tasviple kar şılanmıştır. Toplantıda, ban kanın 1973 yılı net kârının 49 milyonu aştığl görülmüs ve hissedarlara da yüzde 13 temettü dığıtılması kararlastınlmıştır. Fransız TV kameramanı bir uçan dairenin fotoğrafını çekmeyi başardı PARİS «Mahiyeti bilinmeyen uçan nesneler» (Ovni) genellikle amatör fotografçılann tesadufen çektiği fotograflarda görülürken bu kez Fransız televizyon kameracısı Michel Bonne, 23 mart gecesi düzenlenen bir «Araştırma Grubu» çalışmalsrı sırasmda böy le bir cismin fiimini çekmeyi ba şarmıştır. «Ovni»lerin, istedikleri zaman fotoğraflannm çekilmesini sağladıklan ve şimdiye kadar gök cisimlerini konu alan araştırmalar sırasmda görtlnmemeyi tercih ettikleri ileri sürUlmektedir. Son olay Güney Fransa'mn Vo gesler kesiminde Epinal'in 50 km. uzağında cereyan etmiş ve televizyon seyircileri. ekranlann da, önce yuvarlak daha sonra da elips biçimi ışıklı bir noktanın görünüp ksyboluşunu merak ve heyecanla izlemişlerdir. (aa) D. B. Deniz Nakliyatı T.A.Ş. Genel Müdürlüğü (Basm 13016) 2518 .••»••••»»»•••••••••»••»••••••••••••••••• Millî Eğitim Bakanlığına bağlı yüksek okullara başvurma süresi 30 Nisana kadar uzatıldı ANKARA, (Cumhuriyet Bnrosu) 19741975 öğrenim yılı için Eğitim Enstitüleri, Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu ile Ticaret ve Turizm Yüksek Öğretmen Okulu ile îslâm Enstitüleri smavına katümak isteyenlerin başvurma süresi, Millî Eğitim Bakanhğınca 30 nisan akşanuna kadar uzatılmıştır. GİMA'nm satışları kuruluşundan bu yana en yüksek düzeye ulaştı G İ M A TAŞ Genel Kurul toplantısı. 29.3.1974 tarihinde Ankara'da şirket merkezinde yapılmıştır. Toplantıda açıklandığına göre 1971 yılında 13 olan GÎMA mağazalan sayısı. 1972 ve 1973 yillannda Ankara (Afcay, Cankaya, Ayrancı) Eskişehir. Zonguldak, Karabük ve Eregli'de açılan magazalarla 20'ye yükselmiştir. GÎMA'nın Istanbul'daki ilk mağazası ise 1974 Nisan ayı sonlannda Eaaliyete seçecektir. Şirketin faallyet raporuna göre, işletmecilîk vöntemlerine uyjruii çalışmalar sonueunda, tUketici kütlenln devamiı artan 11gi ve gilvenine paralei olaraK satışlar büyük bir gelişme göstererek bir önceki vıla nazaran 1973'de o i54 oranında artmıştır. Şirketin, 1973 yılı faaliyet AHnamı sonunda. mıkul kâr hadleri içinde kalarak 10^ milyon liralık net kâ r saglanması, geneı lcurulun şirket yöneticilerine teşekkür karan ılmasma vesila olmuştur Şirketin olumlu taalivetlerinin ve eenfşlemp DOİitikasınm 1974 vılında da devamı t e mennisi ile vfSnetim Vurulu üyelerj ibra olunmusltrdır. (Cumhuriyett 2S23)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle