28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 6 Şubat 1974 ZOfUii KAVâA AüMAStf tyfc, MAKAYAMA ZAMAN ÜÎTÜKİJİ6ÎJNU AWTiRI/ORPü, I t l î * KfcLI ,YAV dÖVPtLi, Toz Duman İçinde TALİP APAYDIN 135 Üff... yaptı Haceli. Geriye çekildiler. Yılgın yüzlerle oturdular. Basları yerdeydı. Biraz sonra Molla Mahmut dogrukiu: En iyisi gitmek, dedi. Kararınızı verin, bu gece gidelim. Gidelim de orduya katılakm, Bir ışe yarıyalım. îbrahim beyi beklemiyecek mıyiz? O gelmez gayrı. Kımbilır nereye gıtti? Gelmese bıle bir haber yollar canım. Zühtü bugün yarın döner Mahmut düşündü, ZühtU'nün gelmesini beklese iyi olacaktı. Çoluk çocuktan bir haber alırdı. Neredeydiler, nereye yerleşmislerdi, ögrenmeliydi. Peki, öyle yapalım. dedi. Tegmenim sen bize adresi yaz ver. O dediğin yuzbaşıya da iki satır yaz. Biz bir arkadaşımızı bekliyecegiz. Belki bu gece gelir, belki yarın gece. Onu da alır Afyona gideriz. Atlarımız var, iki günlük yol... Peki, öyle yapın. Ama geç kalmayın, yakalanırsınız sonra. Yunan, Kemal Paşacılara çok sert davranıyor. Ellerine geçerseniz öldürürler. Geçmeyiz. Olmazsa yann gece baska yerde saklamrız. Tegmen cebinden eski bir defter çıkarcu. Ufalnuş bir kopya kalemiyle bir şeyler yazdı. Alın. Afyon'da zahirecl Yakup efendiyl bulun. Bizi yüzbaşı Tahsin beye yollayacaksm deyin. Bu kâgıclı Tahsin beye verin. Hadi Al. lah yardımcmız olsun. Bana müsaade. Bugün gelen Yımanlılan geriye rapor etmem gerek. Mahmut kâgMİı biikiip cebine koydu. Gule güle tegmenim, inşallah gene karşüarız. inşallah. Biraz peynlr ekmek verelim ml, l»ter misin? Verin ya, iyi olur. Yolum uzak. Peynir ekmeği torbasına koydu Usulca «ıynlıp indi çatıdan. Kavanın arkasına pısıp gelen Yunanlılara bir daha baktı. Sonra yürüyüp gitti tepenin arkasına doğru. Gözden kayboldu. 33 Akşam ustu çatı araliğında uzanmış yatı. yorlardı. Kimisi dirseğine dayanmıştı, kimisi sırt üstü yatmış kiremitlere bak.yordu.. Hamdi nöbet yerindeydı, ikide bir uzarup asağılan gözetliyordu. Yan Bilâl hâlâ rahatsızdı. Kafayı eğmis düşunüyordu. Hiç birisi uyuyamamıstı. Yorgundular. (Devamı var) BlR «BALIKÇI» VARDI ESERLERİ VE ANISI YILLAR YILI TAZELİĞÎNİ YİTİRMEYECEK BÎR SANATÇI: CEVAT ŞAKİR Halikamas Bahkçısmın edebi kişiliği, eski Anadolu uygarlıgına karşı tutkusu ve bu konudaki renkli varlığı ve eserlerinin kalıcıhğı yanında, arusı da yıllar yılı eîbette tazeliğini yitirme yecektir. Bu yazı dizisinde, Halikamas Balıkçısmın hayat öyküsünden renkli bırkaç çızgıyi beürttıkten sonra, asıl onun yazamadığı can U öykücukleri sunacağız. Oımani, Tarihi Askerl Hülftsası'dır. Yadigâr adlı bır dergıyi de 24. sayısına kadar çıkarıp yoneten Ahmet Cevat Paşa, binlerce ciltlik özel kitaplığını Milli Kutüphaneye bağışlamıstır. Şadan GÖKOVALI Hay arslan! Kurtaracak hem de, eörecekainiz. Bir motor gürültüsü duyuldu. Önce sasırdılra. Catıya uzanıp deliklerden bakmaya başladılar. Çıft kanatlı bir Yunaıı uçagı geldi. karargâhın üstünde bir iki doıandı. Gölgesı de yerde geziniyordu. Derelerden, tarlaîardan hızla geçiyordu. Çeteciler gözleri büyüyerek baktümr. Kimisi iJK görtiyordu: Nedir bu yavu? Uçak he, dedi teğmen. Keşıf yapryor. Herifler motorize. Kamyonlan uçakları hepsi var. Ama iş sonunda gene süngüyle bitecek. SUngüye gelince, hee... Bızimle başa çıkamaz bunlar. Kâzun torbadan ekmek çıkardı, kemirerek yemeğe başladı. Sahl geri sürebilecek mlylz biz bu gâTUTU tegmenim? dij'e sordu. Teğmen uzanıp bir parça ekmek aldı: Elbet sürecegiz. Bunlar Türkün sungüstinU görunce soluğu Atina'da alırlar. Yeter kl biz toplanıp bir araya gelelim. Savaşa girelim. Hem ekmeği ısınyor, hem konuşıryordu. Bilâl geride küs gıbi oturuyor, hiç söze kansmryordu. Yüzti hâlâ bozuktu. Haceli delikten baktı: Hıh, dedi. Gene kamyonlar geliyor. Dag tas toza kesti baksanıza? Arkadan da süvaıı, piyade, hüü... Hep uzanıp delikten baktılar. Kamyonlan saym hele, kaç taneî Kataları sallayarak saydılan Beş tane. Ben altı saydım. Nasü geliyorlar funa bak. Vay givur oglu gâvurlar vsy! Hepsinde bir yılgınlık oldu. Bir süre konuşamadılar. Haceli: Herifler iyi hazırlanmışlar canım, dedi. Biz nerdee, onlar nerde. Fen arkideş fen, dedi Mahmut. Bizimkiler fennc önem vermediler. Çalışmadıl&r. Benim dediğim hep o işte. Teğmen başını salladı: Doğru. Zati o yüzden dü'tük bu duruma. Kötü Yunan ta buralara nasıı geldi? Biz çalışm&dık, kendimize gtivendik. Allah bizden yana deyip oturduk. Daha doğrusu bizi çalıştumadılar. Kötü idare ettiler. Bu millet bu hale düşecek millet değildi. Onlar çalıştılar, fen yolunda ilerlediler. Bizi koyup geçtller. Kamyonların gelişini, konaklama yerine iniişni koğuşturdular. Tacım Dede yukarda olduğu için her şey açık seçik görünüyordu. Sonra suvari birliğı geldi. Her yer toza kesti. Piyadeler daha arkadaydı, üç bölük halinde geliyorlardj. Ve babası Sadrazam Ahmet Cevat Paşanın kardeşl olan Kabaağaçlızade Miralay (Albay) Mustafa Asım Bey'in oğlu Mehmet Şakir Paşa, 1855 yılında doğmuştur. Küçük yaşta annesiyle babasını kaybettiği için ağabeyfi ve kızkardeşiyle birlikte yakınlarımn korumasıyle büyümüş, okumuj ve yükselmiştir. 1880' de kurmay yüzbaşı olarak orduya katılan Mehmet Şakir de, orduda çok başarıh görevler yerine getirmiş, bazı ataşemiliterliklerde de bulunmuştur. 1908' de Korgeneral rütbesindeyken kendi isteğiyie emekliye aynlan Mehmet Şakir Paşa, o sıralarda «diplomat» ünvanını aimıs, Galatasaray Sultanisinde fahri tarih öğretmenliği yapmıştır. Mehmet Şakir Paşa, emekli olduktan sonra Afyonkarahisar'da bir çiftlik satın a!mış ve buraya sık sık gidip gel meye başlamıştır. Yine böyle Istanbul'a bir gelişinde 1919 yılının Ramazan ayında bir kaza kurşunu ile ölmüstür. Söylentıye göre Şakir Paşa'yı oğlu Cevat Şakir vurmuştur. Zekeriva Sertel'in «Cevat'ın Kutsal Sırrı» dediği olayın bu olay oidlığu da belirtilir. Balıkçının Kılıç Ali tarafından beraat ettirildiği ve kendisine «Bir daha HALÎKABNAS BALIKÇISI BİR ÇALIŞMA ANINDA karsıma çıkma» dediği daha sonra idam hükümlusü asker kaçağı için yazdığı bir yazıdan dolayı Istiklâl Mahkemesinde karşısma çıkan Balıkçıyı tanıdığı da belirtilenler arasındadır. Balıkçının Bodrum'a sürülüşü bu yazıdan ötüriidür. Balıkçının babası Mehmet Şakir Paşa da çok değerli eserler bırakmıştır. Eserlerinden birkaçı şunlardır: Yeni Osmanlı Tarihi (Beş cilt), Tarihi Islâm ve Osmani (Okullarda ders kitabı olarak okutulurdu), Selâhattin Eyyübi. Bunun dışında batıh yazarlardan birkaç çeviri de vardır. tir. Bu okulu bitiren Balıkçı, iyi îngilizce bildiği için hazırlık sıntfını okumadan Robert Kolejın birinci sımfına kabul edilmiştır. Burayı Pekiyi dereceyle bitiren Cevat Şakir, lngütere'ye gonderümiş, orada Oxford'ta «Son Çağlar Tarihi» bölümünden mezun olmuştur. Bu üniversitenin kitapıığı Cevap Şakir'e çok şeyler kazandırmıştır. 1913 yılında Agnesia Kafiera adlı bir Italyan kızıyle evlenen Cevat Şakir'in halen sağ ve torun sahibi olan kızı Mutarra Agustina doğmuştur. Cevat Şakir'in bu kızı Vatikan avukatlanndan biriyle evlidir. Agnesia Kafiera adlı ttalyan kızıyle evlenmesi nedeniyle Cevat Şakır sık sık Italya'ya gidip gelmiş, ora da Latincesini ve İtalyancasım klâsikleri orijinallerinden okuyup ezberleyecek kadar geliştiınıistir. Bu arada Roma ve öteki İtalyan kentlerindeki sanat başyapıtlannı da iyiden iyiye incelemıştir. Pilar adlı bir îspanyol kanıı.ıyle de resmen evlenmeden yaşayan Cevat Şakir'in ondan da bir oflu olmuş, bu çocuk 17 yaşmdayken îspanyol içsavaşında ölmüştür. Cevat ŞaMr'in resmen evlendlği ikinci eşi bir öğretmen olan Hamdiye Hanımdır. (Sina Kabaağaç'ın annesi). Fethiye'de de anaokulunda mürebbiyelik yapan ve çok sevilen Hamdiye Hanımla Cevat Şakir çok mutlu zamanlar geçirmış, fakat kalebent ot duğu Bodrum'a giderken, Hamdiye Hanım kendisiyle gelmeyince boşanıp ayrümışlardır. Cevat Şakir, Istanbul'da Remide adlı çok güzei ve aydın bir kızla da önemli bir gönül macera sı yasamıştır. Balıkçı kalebent olarak gıttıgi Bodrum'da kendisi ne yeni bir hayat kurmuştur. Buradk Bodrum'un karya çağındaki adı olan aHaükarnas»ı kendisine takma ad olarak almış, yazılarına Halikamas Balıkçısı imzasını koy muştur. Balıkçının son eşi, aılesi Giritli olan Hatice hammdır. Bu evliliğinden 3 çosuğu olmuştur. İsmet, Aliye ve Suat. Balıkçı, çocuklarmı okutmak için (çok sonraki yıllarda) Bodrum'dan Izmir'e gelip yerleşmisü. Yaşamı Halikamas Balıkçısı ya da «Balıkçı» adıyle daha çok tanınan bu saygıdeğer kişinin asıl adı Cevat Şakir'dir. Soylu ve sanatçı bir ailenın çocuğu olarak doğmuştur. Doğum yeri olarak bazı kaynaklarda Girit, bazı kay naklarda da Atina gösterilir. Kendisinin söylediğine göre kesin dogum yeri Girit'tir. 23 yaşındayken de Istanbul'a gitmıştır. Dedesi Atyonkarahisarlı Kabaagaçlızade Albay Mustafa Asım Beydir. Amcası Sadrazamlıl: da yapmış olan Ahmet Cevat Pasa, babası da Sefir (Büyukelçi) Mehmet Şakir Paşadır. Gorüyoruz ki Balıkçı, adını amcasıyle babasından almıştır. Bu essiz ve uçarı sanatçının, uygarlık tarihçisinm adı kadar kişiliği de babasiyle amcasma baglıdır. Bu nedenle kısaca babası ve amcasıni tanıtahm. Balıkçmın öyküsü Kısaca öykülerini anlattığımız amcası ve babasının aile çevresi küçük Cevat Şakir'in kişiligini büyük ölçüde etkilemiştir. Çofu dünya çapında un yapmış sanatçılar bu aileden yetişmiştir. örneğin ressam Prenses Fahrünnisa Zeyt, Nejat ve Aliye Berger, Füreya... bunlardandır. Küçük yaşlarda mükemmel öğretmenler ve mürebbiyeler elinde yetişen Cevat Şakir ilk kez Büyükada'da mahalle mektebinde okumustur. Resim'e karşı düş künlügü hemen dikkati çekmiş MALKOÇOĞLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOĞLU 5ÜPHELİ ZAFER Y A R I N : Sürgün yeri olan Bodrum'a duyulan ilk sevgi Amcası Amcası Ahmet Cevat Pasa, 1851 yılında babasının görevli bulundugu Şam'da doğmuştur. Askerî Liseden sonra o dönemin Harp Okulunda okumuş, oradan da tegmen rütbesiyle kurmay sımfına geçmiştir. Akademiyi 1871 yılında yüzbaşı olarak bitiren Ahmet Cevat, ordudaki ilk yıllarında Saray'ın ilgisını çekerek binbaşılığa yükseltılmişür. Bu sırada Ruslarla yapılan «Ezerçe» savaşına Aziz Paşanın Kolordu Kurmay Başkanı olarak katılmış ve Komu tanı Aziz Paşanın şehit olması üzerine Kolordunun komutasmi üzerine alarak olağanüstü başan göstermiştir. Bur.dan sonraki savaşlarda da başarılar gösteren Ahmet Cevat, 1884'de Paşahğa yükselmiş, yerli ve yabancı birçok devlet nişanlanm kazanan bir asker olmuştur. Ve nihayet yıl 1892: 41 yaşındaki Cevat Paşa, Abdülhamit'in en güvendiği komutan olarak SadYazamlık müh rünu alır. Namuslu, aydın ve dürüst bir adam olan Cevat Pasa, bu vesveseli Padişah ile acaba nasıl anlaşacak? Onunla zıt düşüncelerdedir. Hafiyeler ve jurnaller döneminde bu Sadrazam, ancak 3,5 yıl görevde kalabilmiştir. Abdülhamit, Cevat Paşayı sadrazamlıktan uzaklaştırır ve evinde oturmaya mecbur eder. Sonunda 1898'de taşıdığı Mareşal rütbesiyle Şam" daki 5. Ordu Komutanlığın? yol lanırsa o a doktorlar deniz hava" sı tavsiye ederler. Saray, onun Istanbul'a dönmesine izin verir. Ardından önemli eserler bırakan. Cevat Paşa, 9 Ağustos 1900 tarihinde Nişantaşı'ndaki evinde ölür. Yazdığı eserlerin en önemlileri; Tarihi Askerîi DİŞİ BOND TİFFANY JONES GARTH CÜSÜM! BU ÇCTB. TAK vi M y B ı z 6 Şubat Muharrem 13 Rumî 1389 Ocak 24 Hicri 1394 Güneş Oğle Ikindi Akşam Yatsı tmsak 7.05 1.34 12.28 6.58 15.13 9.43 17.32 12.00 1.33 19.05 5.26 11.55 GfptSüBSUN?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle