16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CTJMHURfYET 2 Şubat 1974 DEVüYA TAM JAAT'NÖE dftOi... fAKAT APAM OuyüK I TfKN İK USrASl. / Ad&NI YAKALAp/tıM / AN,ÎNDiRE&ilJAtoA X . ( ! OlAfAİÇlfftZ IklNU (/AfiAKTİ EDİMİLYÖMHP Toz Duman Içinde TALİP APAYDIN 131 , Kim o? Tekrar vurdular. Yanasma Mustafa avlu kapısına eğilip baktı. Gözleri büyüdü birden. Geriye sıçradı: Yonan geldl, diye fıaıldad:. Aç ulen, dedı Hamai. Bekleme aç! Köpekleri susturdular. Buyur, ne istedinlz? Ibrahim beyi çagır Yok, gittı... Nereye gıtti? BUmıyorum. Gece ata bindi gitti. Yalan söylüyorsun, het! Bagla şu köpekleri, çabuk! Silâhı çevirdi. Yanasmalar köpeklen he. men susturup bağladılar KorkuJarından ne edeceUerini şaşırdılar. Hele Mustafa, on altı on yedi yaslarında bır çocuktu. Ellerini vukan kaidırdı. Korkudan titriyordu. Yunan subayı başiyle bir işaret verdi, askerler içeri doluştular. Nereye gitti, söyle? Valla bilmiyorum beyim. Biısem söylerim. Gece gitti. Nereye gittigiru söylemedi. Evde silâh var mı? Kendısinde vardı, alıp götürdü Yalan söyleme, seni Kebertirım! Valla yok beyim, aha arayın «Arayın» işareti verdi. Askerler eve doluştular. Her yeri döküp saçtılar. Çuvalları devirdiler. Sandıklan kırdıJar. Ahıra girip samanlan kanştırdılar. Bir >ey bulamayınca Yunan subayı kızdı. Gelin buraya, dedt. îkintzı de geberteceğitn. Geçin duvarın önüne! Silâhıru çevirdi. Hamdı sarardı. Mustafa ağlamaya basladı. Valla bir şey bilmiyoruz beyim. Bız bunun kapısında çalışıyoruz Kendısi çekti gittı. Çoluk çocugunu da götürdıi. Biz bır şey bilmiyoruz. Sus. eşek henf! Yalan söylüyorsun. Saklıyorsun. Yıkın şunlan! Yanaşmaları dovmeye oaşladılar Tekme tokat, ıkı&ıni de yere yiKtılar. Mustafa «jlıyor, bağınyordu. Hamdi yalvarı>ordu. Biz bilmiyoruz beyim. Valla bir şey bilmiyoruz. Günahımızı almayın. Anoo... Uuu .. Alaah... Hamdinin karısı çıkmıstı. bagırıyordu Yapmayıın! Dövmeyün! Ne istersini» allahsızlaar!... Yakuı evlerden duyanlar kapılara çıktılar Bagınp çağırmalar oldu. Köyün Ustünde bir çığlıktır koptu. Tacım Dede yatınnın çatısından bu seslor uzaktan uzağa duyuluyordu. Hay Allah, gördün mü sımdı, tüü .. Bizim evlere de gidecekler. Ulen hanı iyi davranacaktı Dunlar? Gâvur iyi davranır mı be? Adı Ustünde gâvur! Dislerini sıkıyorlar, kendikendllerini ylyorlardı. îçlerınde en bozuk olan Yan Bilâl'dl Ulen ne yaptık biz? Çoluk çocuğu gâvura bırakıp geldik, olur mu bu? O yana bu yana gezinıyor. sinirli &mirli söylenıyordu. Yüzü acı içindeyaı Sakin ol Bilâl. dedi Mahmut. Kendine gel kardes. Şimdi çeker gıderler Nereye giderler? Baksana seslere, tambilir neler ediyorlar? Bagırma ulen, yavaş! Bir sey vapamazlar, korkma. He yapamazlar! Böyle duramayız burada. Gidelim!.. Nereye gideceksin. Biz gidersek öldürürler. öldürsünler... Ben gidecegim! Dur Bilâl! Deli misin? Sabret azıcık. Kolundan asılıp zorla oturtru. Sıkıntıdan terliyordu. Yüzü kapkara olmuştu. Göğsü çıkıp çıkıp iniyordu. Karılara işkence yapıyorlar. nasıl durulur burada? Bağırma Bilâl. Ktme AUahını seversen Kanlara dokunamazlar. korkma. Bir iki döver bırakırlar. Bunlar da însan De. Durup köyü dinlediler. Kafa.an egmışlerdt. Bagınp çağırmalar duyuluyordu. Bir kadın arka arkaya çıglıklar attL Bilâl deli gibi olmuştu. Birden fırladı: Benım karı!.. Değil Bilâl, dur! Mahmut beline sarılıp durdurnıaya çalıştı. Boğuştular. Altlannda tahtalar gıcırdadı Bırak gideceğim! Benim karının sesi bu! Değıl ulen, kendine gel! Hepsi başına topland:. Haceli kızdı: Sus be dürzü! Gidıp de ne edeceksin'ı Gebertirler « v ı , »tjg vuraya1 .. m*t\,\ Ne oloyor: buna yavu? BızTmdeçbluS çocugumuz wrr. Deli mi ne? Bövle vapacaksın nıye geldin? Elini kolunu tuttular. Zorla ıturttular Bilâl ağlamaya basladı. Hay Allah, bir de bunuma ağraş Ben senin böyle olduğunu biımiyordum be. Nasıl adamsm sen? Susun gayri sakinleştı Bazan Döyle olur insan. Kâzım delikten aşağı bakıyordu. (DEVAMI VAR) DÜNDEN BUGÜNE RÜŞVET Turgut ETİNGÜ Çağ ve unvanlar değişir ama,o değişmez u «RÜŞVET» ne denll ve ne de biçım değişıkliği içınde gozler önü, kulak lçi arzı endam eder!. Bakarsınız bir padişahtır! Gelir, Osmanlı Imparatorluğu tahtmda otururl. onarımı için Blzans nalkından para toplarur. Fakat, gelin görün ki, emanete alınan paranın ikı sorumlusu olan «Jagarus» ve Kesis cNeophytus» adlanndakı Papaz efendiler, toplanan paranın çogunu aralannda pay eder ler! Ancak riişvet vererek yaptırabildiklerı üsttinkörü bır ona nm nedeniyle de sonradan sur ların dayanma giiçlerinin çok «zaldığını, bazı tarihciler vazar.. Osmanlı Devleti'nde rüşvetin gelişmesi Yıldınm Beyazid gıbı bir P»disahın kisiligini biraz olsun dUsUniinüz. Onu birkaç fcelimede özetlemek gerekirse: O günlerin kuralları içinde, bir padisahta bulunması gereklı niteliklere sahiptı, denllebihr. Çünkü dürüst. akıllı ve göztl pekti. O, tahta çıktıgı Mrnan, Devlet yönetiminde rtlsvet alıpvermenın ne denlı yaygin olduguna bakıp, hayretten kendini alamadığını tarıhler yazmıyor mu? Hele, sözüm ona Şeriat'm büyük temsilcıleri, adalet dağıtıcıları KADI' ların bu kerte alçalmalanna çokça kızmış olmalı ki, rüşvet alan kadılann agır cezalara çarptinlmalannı buyurmakla kalmamış, riişvet alırken yakalanacak Kadı'nın boynunun vurulmasını da istemiştü. Nitekim, saltanat süresimde bu yüzden bır kaç kadı' nın cellât kemendme boyun verdigi yıne tarihi olaylar dizisinde ver alır. Yine o tarih sayfalarında Sad1 razam Çandarlı Halil Paşa'nın yakınlanndan bir kaç kadı'nın riişvet alma işinde olaganüstü çaba harcadıkları. bu yoldan elde edilen servetlerinin de, Sad razamınkınden çok olduğunu ögrenmekteyiz!. Durumu özetlersek, Padişahın ruşvet salgını karşısında buyrultusu ve bu sert tedbir yüzünden Sadrazam Çandarh'nın huzuru da kaçmıştır. Çünkü, ya kını kadılann bu fermandan ötürü İDe gitmeleri gayri işten değildir!.. Bır çare düşünür Çandarlı Halil Paşa; durumdan tek çıkar yol, bu fermanın kaldınlmasını gerektirmektedir. Çünlrii akrabası kadıiann rüşvetten yana aldıklarım Hünkârın ögrenmesi sadece bir küçük araştırmasına bağlı kalmaktadır!. RÜŞVET, ELE GEÇEN TARÎHt BELGELERE GÖRB DAHA SÜMER UYGARLlGlNDA KENDÎNİ GÖSTERtR. O TARİHTEN BU YANA. OLUŞUMUNU HIZLAND1RIR!. GÜNÜMÜZÜN TÜRKİYESİNDE. İŞ GÖRDÜRMENİN EN ETKİLt, EN GEÇERLİ ÇOZüM YüLUDUR!. AMA BİR TOPLUMU. HELE GERÎ KALMISLIK İÇİN. DE YASANTISIN1 SÜRDÜREN BİR TOPLUMU, ADALET AÇ1SINDAN OLDUĞU KADAR; SOSYAL VB EKONOMİK BİR YIK1MA GÖTÜRMENİN DE EN PRA. TİK YOLU RÜŞVET ALISVERİŞİDİR. İŞTE RÜŞVET'* TEN YANA KISA BİR TARİH DİZİSÎ... tı. Bu gerçekten de bır güldürü adamı idi ama, akıldan yana da çok üstün yaradılışta oldugu bilınmekteydi. Çogu kez. saray ileri gelenlerince Padişaha doğrudan dogruya anlatılması güç konulan o, bir nükte cümlesı içino sıkıştırmaktı usta adamdı. Maskara, Sadrazam Halil Paşa'nın ısteklerini bemen anladı. Belli, dedi. Bunu ulu Hünkânmıza iletmenın bir yolu yordamı elbet vardir. Ardmdan soluğu hemen huzurda aldı. Gerekli saygı ve selâm gösterisınden sonra, yüzüne bı r acaıp anlam vererek: Hünkânm, Şevke'JA Efendim Hazretleri, kulunu? gayri yol cudur! Ferraan ederseniz Bizans denilen diyarı küfre gırîerimYıldınm Beyazid Ukin Sonra maskarasının dili altında yine bir şeylerin gizlendiğini anladığı için sordu: Bre maskara, gitnıeye git ama. n« halt edeceksin o yaban ilinde? Maskara*nın da bekiedigi buydu. Hemen şu karşıiığı verdi: Sevketlu Sultanım, fcrman üzere kelle veren kadıların yerine o caniben ruhban (papaz) »lıp gelem dedim Padisah bu karşıllk üzerine dü şündü. Ertesi gön, Devlet ıımurunda arzı gerekli işler için huzura giren Sadrazam Çandarlı Ha lil Paşaya: .Bu kadı efendiler ruşvet ahrlar. Oysa bu adamlar okumuş, Şer'i Şerife uygun iş görme leri gerekli danişrnend kijilerdir. Ama bunlar hile yaparlar!» AdaIeti akçe ile satarlar!.. Yasa adamıdırlar ama. rüşvet U» iş görür S MALKOÇOĞLU yazan veçizenrAyhan BAŞOGLU 5ÜPHELİ ZAFER Tcrâloiri saygı <v*ya ürkünnT verıcı bir davranış içinde boy gös terır!. Bır bakarsınız «Sadrazam» olur: Astınr, kestirir; çıkarır, ındirir; makam verir, sonra da o makamdan teker meker alaşağı eder!.. Bir bakarsınız «Asasbaşudır. Bir bakarsınız «Valide Sultan>dır. Bir bakarsınız «Yeniçer: Ağası» olu/. Bir bakarsınız, Tanrı yasaları başta gelen kanun uygulayıcısı bir «Kadı Efendi»dir!. Ama ola ki, sol cebinı (El tutırdan aldıgı «altın sikke»leri taşırken cep sökulüp. yerde dağllma korkıısundan ötürü) sağ cebinden bu yuk ve «Bir güzelce muhkem» dlkiş de attırmıstır!.. Sonra çağ ve unvanlar değısir ama o değişmez. Kısacası öylesine makamdan makama geçer ki, değme sahno veya film artistlerl esasında bu kerte degişik bir dizidekı karal;. ter görüntüsünü, böylesine ;çtenlikle yaşatamaz!. lşte bu kadar sanat gücü olan, büyük yeteneklere sahip, en açılmaz gorünen kapılan açtırmada ol^ğanüstü başan gosteren sihir:i bır anahtardır. Yüzyıllar ötesinden, günümuze kadar yaşa itısını «ürdüren ama hep aynı kalabilmis gözalıcı güç, tek kelime ile de özetıer«»bılır: RÜŞVET!» Tannlar Kraliçesl Nlseba, senin koruyucu Tannn olsun!. O, senin oluşumuna sevgı göstersin, senin yazgılanndan tüm kötülükleri alsm!. Senin kardeşierin, senden ajağı olmamalı. Sen, arkarfaşlarının önderi olmalısıh. Katın çevrendekilerin tilmünden'yfllcsek olsun!. Erışkin çocuk, sen bir baba tanıyorsun, ben ikincisi olayım! Yiğitliğin. sana sevgi getirecek. Okul görevlerini iyi yaptın (!), bilim adamı oldun <!). Bilim yerinin Kralfçesi olan Tann Niseba, seni yüceltsin. Niseba'ja hamdolsun!.. » Tabii bundan sonra öğretmenin, oğrencisine tabletini (Toprak dıploma) verdiğini de eklemek bile gereksızdir.) tşte, binlerce yılın ötesinde, bir Sümer öğretmenı ile öğrencisi arasında tablet diploma a!ış verişinin öyküsü boylece biter!... ler. Halkın bilşisizliğınden çıkar sağlarlarl. Ülkemizin lnsanla n bize hesap sormazlar. ıdaletimi ze kusku ile bakmazlar mı? N« halt ederler ki. bu 15lere nilt ka tarlar? Ne demeye hak üzere ol mazlar?... Çandarlı, aşağıdan alarak |6ylece karşıhk verir: Sevketlu Hünkânm, bilesiz ki her külfet bir nimet karsılıfldır. Kadı kullarınız, Devlet kese» sinden aldıkları «kça ile geçin«mezJer. Dışandan venlen akçe'ler ise, adaletten de a}ır gelir . Yıldınm Beyazid, bu konugma sonunda, ülkesindeki tüm kadl aylıklarmın o gilndeo sonra bir kat çoğu ile ödenmesıne (erman verir... Şu alçakbk tablosuna bakınız!.. Gerek Cevdet Paşa Tarihi v» gerekse Ahmet Rasim'in Cnlıi •Osmanlı Tarihi» 10591649 yıllarında, tmparatorluk sınırları içindeki ayan ve derebeylerinin halka yaptıklan zulfim, iskenceleri yansatan çok dikkate değer örnek ler vermektedir. Rüşvet'in. koca Osmanlı lmparatorluğu'nun hemen her kademesine ne kerte hâ kim olduğunu bunlardsn çıkırma mız mümkündür. örneğin, bir ge ce içinde yanlışlıkla Drğıılduklan ileri sürülen biri dervii üç *uçsuzun, esasında boğdurulmalan ge rekli kisilerin, suçlu ve hükümlü olmalarma rağmen, rüîvet karfih ğı nasıl kurtulduklart bik&ye edi lir!.. Riişvet karşısında papaz efendiler? H22'de, Sultan II. ci Murat'ın saldırısında yıkılmıs olan Kostantaniyye (Istanbul) surlannın Padişaha oyun Bır günün sabahında Sadraram, sarayin maskarasını çağırt YARIN: Yüce Padişahı küçük düşüren yön DİŞİ BOND Bir tarih belgesinde ilk riişvet Aşağıda okuyacağınız tarihi bir belge olarak bize kalmış ılk ruşvet olayının oyküsüdur. Bunu tanınmış Sumer ve Etı Çivı Yazıları L'zmanı Sayın Muazzez Çığ bir tablet'ten şöylece çozümlemıştir: (...Hepsınden kötusü öğretmeni ona: «Senin elın yatkın değil:» der ve onu döver!. Daha sonra çocuk babasına, öğretmeninin eve çağrılarak bazı armağanlar (!) verılmesinin iyi olacağını soyler ve babasını bu çağrınm faydasına inandırır. öğretmen, okuldan getlrihr. Evde yüksekçe bir yere oturtulur. Öğrencı, onun açık elini tutar ve öğretmenınin yanında tablet yazma sanatıyle ilgıli tum oğrendiklenni babasına anlatır. Babası, oğlunun öğretmenıne guzelce bir şölen verir. Ona yenı giysiler giydirir. Armağanlar sunar. Parmağına oir halka takar. Bu bahşişlerden kıvanç duyan öğretmen. şıir gibi akıcı, yatkın sözlerle, yazgan olmak isteyen bu öğrencisine, isteğinı şu sözlerle verir: « Çocuk, benim sözlerimi hiç boşlamadığın için yazganlık mertebesine erişmeüsin; o görevi çok iyi yapacaksın! Zorun!u olmadığm şeyleri bana verdin. Bana bahşiş sundun (!), beni çok sevindirdin! Koruyucu L T? TİFFANY JONES GARTH ^ >İ(1BAT1C CTÜME KAD/iB KIM5E TAKVİM 2 Şubat Muharrem 9 Rumî 1389 Ocak 20 Hicri 1394 Güneş 7.09 1.44 Ögle 12.28 7.02 Ikindi 15.09 9.44 Akşam 17.27 12.00 Yatsı 19.00 1.34 îmsak 5.30 12.05
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle