28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 19 Şubat 1974 "Quebee Uluslararası Kitap Fuarı, bu yıl 21 Mayıs'ta açılacak Kanada'nın Quebec kentinde 3 yıldan beri düzenlenmekte olan Uluslararası Kitap Fuarı, bu yıl 21 mayısta açılacaktır. Uç yıldan beri düzenli olarak sürdüriılmekte olan fuarın Orgamzasyon Komitesi, Fuarın herkese açık olduğunu, kıtaplannı sergilemek ısteyen her yayımcının fuara katılabıleceğini bildir mıştır. Yapılan tahminlere göre, bu yılki fuarda 1000 kadar yayımcınm kıtaplarını sergıleyeceği sanılmaktadır. Açıldığından bu yana dünya kitapçılarının yakın ilgisini çeken kitap fuarına geçen yıl, 16 ülkeden 750 %ayımcı katılmış, sergıyi 100.000 kişi gezmişti. Bu yılki fuara ise katılacak yayımcı sayısmın geçen yıla oranla daha fazla olması ve sergilenecek kitaplann 150.000 kişi tarafın dan incelenmesi beklenmektedir. 21 mavista açılacak «Quebec Ulus lararası Kitap Fuarı» 6 gün sürecektır. KIRK YIL önce 13 Şubat 1934' de Cenap Şahabettin ölmuştü. Gömuliişünün karlı bir güne raslamasmdan yararlanan kolay çağ nşımlar, «Elhânı Şıtâ» şairi içın kendi dizelerini kullanmakta bırleştiler: «Karlar / Ki semâdan düşer düşer ağlar... / Karlar / Ki havada uçar uçar ağlar..» Aslında suskun bir yalnizlıkla kendi köşesinde kalmıştı uzun süredir. Bir dönemde şürinin getirdiği yeniliklerle edebiyat tarilımin sayfalarında haklı bir yer aldığı halde, dıli ve dünya göriişüyle bütün bilinçli atılımların karşısma düşmüştü; Milli edebiyat akımınm, Yenl Lisan hareketinin, hece ölçüsünün, gerçekçi ulusçuluğun. Millî Mücadeleye karşı Ali Kemal'le birleşen tutumu onu üniversıte görevmden uzaklaştırmış, «hayalinin kıtlığı yüzünden sonucu kestiremediğini» itiraf eden gecikmiş alkışlan aradığı güveni sağlamamıştı. Btma karşın uzun süre kar. onun adma bağlanan bir konu olarak kaldı. Sanırım pek çok edebiyat öğretmeni, kar yağışmı seyrettikleri pencerelerin kenarmdan öğrencı sınıflarma bu şıir; okumuşlardır. Çünkü gerçekten bir pencere şiiridir Elhânı Şıtâ ve içinde kardan başka şey de yoktur. Ahmet Haşim'in havuzu CUMHURİTET DEVRİMLERİTLE YENİ TÜRK ŞÎÎRtNİN ATNI HEDEFE ÇEVRÎLİ OLDCKLARI SON YILLAR İÇİNDE DAHA İYİ ANLASILDI.. DEVRfMLERLE TENİ ŞtlR ARASINDAKl ORTAK DAVRANISIN, YASANILAN GERÇEGE ATAK UYDURMA GAYRETÎ OLDUGUM SÖYLEYEMEZ MİYİZ? DE\RtMLER ESKİ KLRUMLARI, SİÎR ESKİ KALIPLAR1 İNSAFSIZCA KIRARKEN DOGRLLUK YANLISLIK, GÜZELLİK ÇİRKİNLİK İLKELERİNİ DEGtL. HAYATA DÜNYA GERÇEGİNE UYGLNLUK ÎLKEStM ÖNE SÜRÜYORLARDI.. ÇÜNKÜ ULUSAL DEGERLER, ESKt SttRjN VE İNAMSLAR1N GÜZEL DE GÖRÜNSE SUNİ CENNETLERİNDE DEGİL. YENİ SttRİN VE DEVRİMLERİN HEDEF TUTTIKLARI. NE KADAR ACI DA OLSA SAHİH, DEGÎŞTİRİLMESt MÜMKtN, YAŞANAN GERÇEKLERİNDEDtR. Sabahattin EYÜBOĞLU havz sözctigünün anlammı da sorarlar. Ne bılsınler birim havuzumuzun Arapça aslının böyle olduğunu. Sonra bugünkü dılle açıklamaya çalışırlar parçayı: «Hayatın şekıllerini hayal havuzunun sularında izledım; onun için dünyanm taşlan, bitkileri renkli bir yansıma gıbi görünür bana.» Aslında gerçekten kaçıp düşlere sığınmak, bütün Servetifünun topluluğunun zorunlu ortak yanıdır ve Tevfik Fikret «Hayatı divi hakikatle çarpışan kazanır» dizisini neden sonra yazacaktır. Haşim ise sonuna kadar kendi yeğlediği dünyanm şiirini aramıştır hep. Mütarekenin karanlık gunlerinde çıkarılan dergiye Der gâh yerine haşhaş denmesini teklif ederken de, Yakup Kadri Karaosmanoğlu ile birlıkte düşlerindeki yaşamı nitelerken de aynı eğilimdedir: Günlük gerçeği unut turan bır afyon uyusukluğunun hazzı: «Edebi meşguliyetlerimız haricınde Hasim, nadır biblolar bulup tasnif etmekle, ben de bah çede bir takım ekzotık çiçekler yetıştirmekle meşgul olacaktık. Hatta kendi keyfimiz içın ara^ıra çektığimiz haşişleri bu çiçekler arasında ben yetiştirecektım; onları çubuklara doldurmakla Haşim meşgul olacaktı. Akşam ye meklerini mütaakip sessiz hızmetçiler önümüze tepsileri koyduktan ve çubuklanmızın ateşini yaktıktan sonra yavaşça çekılecekler ve biz, Hasim'le ben, karşı karşıya o geniş divanlara gömülü birer Buda heykeli gıbı hareketsiz kalacaktık..» (1) Nığde dolaylannı dolaşan Ahmet Haşim ise mektuplarında şöyle anlatmaktadır: «Yirmi gün süren ve nice bağ ve bahçe safalarına rağmen ruhumda hiç bir hakiki lezzetin hatırasım bırakmıyan bu devrenin hitammda.. gördüğüm Anadolu hakkında bilmem sana ne yazayım. Evvelâ bu kıtai araziüe kimler yaşıyor? Göriilen harabelerin banisi hangı cins mahlukattır?. Bılâistisna vasıtai cerleri kağnıdır. Ellennde esir olan ökuzler ve bu neviden hayvanat için en zalim bir muhayyilenm bıle icadından âciz kalabileceği bu âlet, bir araba değil hayvana yspısıp onun . canıru çeken bir canavardır... Bu kağmların boyunduruğu altmda masum hayva • Taşra Anadolu DAHA İmparatorluk sınırları daralmadan, elde başka ulkelerin guzellikler toplamı da varken Mehmet Emın Yurdakul, «Ey mü barek Anadolu toprağı! ' . .Yazık sana ağlamayan şiıre ' Yazık sana tıtremeven vicdana / Yazık sana uzanmayar ellere / Yazık seni kurtarmıyan insana» demiştır. (Türk Sazı. 1914). Sanatının zayıflıklarını örten bir yürek sıcaklığı. içtenlik, sorumluluk, sevgi ülkü gücü vardır sözünde. Birkaç yıl sonra ia.şe müfettişliğiyle SİNEMAMIZI saran ekonomik bunalım ve Televızyon'un etkisi karşısinda, ilgili fılm kuruluşları, bazı sa\unma tedbirleri almağa başlamışlardır. 1974 yılı sonuna dek Televizyon yayın alanına alınması kesinleşen Adana ve Samsun bölgelerinden sonra, bunalımın daha da etkin bır hal alacağını gözönünde bulunduran Bölge Filmcıler ve Film tşletmecileri Derneklerı Federasyonu'nun Adana toplantısında alman kararlar açıklanmıştır. Buna göre film yapımcılarıyla yapılacak sözleşmelerde «Filmler Sansür tarihinden başlayarak beş yıl TV'da gösterilemez» koşulu konulacak, aynca yabancı film getiricilerin TV'da gösterme hakkını almış bile olsalar getirdikleri fılmleri Sansür tarihınden başlayarak üç yıl süreyle TRT'ye vermemesi sağlanacaktır. Getirtilen yabancı filmler, Türkiye'de TV'da gösterilme hakkı alınmadan TRT'ye verilirse, Federasyon Türk filmciliğının onurunu korumak bakımındanhem o filmın yurt dişındakı ana firmasma, hem de yurt içındeki ilgili makamlara başvurarak gösterilmesini önleyecektır. natnı çektiği azabı gördükçe onu sevkeden asude köylünun insanlar gibi bir ruhu olup olmadığından şüphe ettim. Anadolululann beceriklilıği ancak öküz tezegmi istimalde.. görülür.. Anadolu, külliyen temizlikten mah rumdur.. Anadolu, hemen serapa frengilidir.. Bilmem Ankara'dan sana bahsetmış miydım? Tahayyül edilecek bir cehennem için bu şehirden daha muvafık bir numune bilmiyorum. Yalçuı kayalar üstüne dağılmış bu fare rengindeki harabe içinde ruhun ve asâbın bütün işkencelerini tatmıştım..» fl> Bu yurt gezisinden hep iğrenilesi izlenlmler edinen Ahmet Haşim'in lezzetle hatırladığı anlar ise seçtiği tekil dünyanın anılandır «Etrafta herşey kararıp bahçede kendi başına otlayan atın hayali bile görülmemeye başladığı dakikalarda, herşeyden çekilen ziyayı sularında cem ile karanlıkta kendi başına parlayan havuzun etrafında oturup .» "(aynı kitap 71) «Berrak bir su kenarında seccadeler üzenne uzanarak geçirdiğımız bir koy gecesi .. Bir tarafta köylüler kuzular pişiıiyor, bir taraftan ayranlar hazırlanıyor, bir taraftan berrak ve ateşin çaylar içiliyor, diğer taraf tan ise mahzun nargilekeşler bir salkım üzümü gurup ziyasına tutup..» (721 Okuyucusuna, kitabının gecesinde ay ışığını onun için yere serdiğini söyliyen Ah Edebiyat Sohbetleri Rauf MUTLUAY met Haşim'in. mehtabı bile inceltilmiş bir karpuz kabuğunun ardından seyrettiğıni bir yazısında Mehh Ce\det Anday anlatmıştu Sönen ve gölgelenen bir dünyaya bir hatırlama zevkiyle bakmayı yeğ'.eyen, yalancı ayın belirsiz karanlığını istiyen Ahmet Haşım'in sevdiği tekil yaşam böyledir işte. İnsansız doğa ŞİİRDE anlatılan karın yağışıdır yalnızca; bu bellı bir tutumu belirler, saırın dünyaya bakış açısmı da. Kar, beyaz bir tit reyış, dumanlı bir uçuş halinde yıtırilmış günleri aramakta, baharm bütün güzellıklerini izlemektedır. Yasemin yapragı, RÜvercin kanadı, taze bulut gıbi kar çiçekleri kara toprağı örtmeli, yapraksız ağaçlan ak bir örtüyle güzelleştirmelidir. Göklerden emeller gibi dökülen kar; göğün, kışın, kerem elinin dökebileceği umut sessizliğidir... Ve Cenab'ın dıli sorumsu/ca kullanan sanatçılığı, şiir boyunca on kez tekrarladığı kar sözcüğünün yerine birdenbire Farsçasını yerleştirmekte sakınca görmez; berfi sefîd der. Dikkat edilirse bu şiirde ne soğuk vardır, ne karın etkilediği bir varlık, ne kışm yarattığı herhangi bir darlık. Sıcak bir odanın içinden yalnızca beyazlık ve yağış güzelliği gözlenmekte, insansız bir doğanın betimlemesi yapılmakta, hareketin ahengi aranmakta, ama karın insan ve toplum açısından var olabilecek hiç bir etkisi akla gelmemektedir. Cumhuriyet öncesindekj şıirimizin ömek bir özelliğı: İnsansız doğa, gerçeksiz gözlem, toplumsuz bireycilik, soramsuz bakış, bencil yalnızlık. • Bir yurdun ruhu AHMET HAŞİM'in havuzu; onun bencil dünyasının, topluma ve insana uzak yalnızlığının, dur gun doğasınm, savaşlara, yenilgi lere, insan acılarına yurt yoksunluklarma sırt çevirmiş mizacmm en açık işaretıdir. İçine gerçcgın yansımadığı bir dınginlık, sınırlüık, suskunluk gölü. Orada şıir tarihimizin Şi'ri Kamer'leri. Göl Saatleri, Piyale'si dogacak ve edebi yat tarihimizin sayfalarına yerleşa cektır. Tıpkı Elhanı Şita, Riyahı Leylâ, Teranei Mehtâb.... gibi. Ne var ki kendi günlerinin beğeni inceliklerini yansıtan bu eserler ne gereken dil özeni, ne beklenen toplumsal sanat açısından vakitlidirler. O fare rengindeki Ankara harabesinde yeni bir devlet kurulmakta, hayvanlarına işkence ettiği sandığı ruhsuz insanların içinde Kuvayı Milliye şahlanışı doğmakta. tas devrinin buluşu olan kağnılarla ulusal orduya güç taşınmaktadır. Ne Cenap Şahabet tin farkmdadır bunun, ne Ahmet Hasim. Çağlarının gerisınde kalmış kentli gozlemciler olarak ınce bir şiir işçiliğıne emek vermekte, ulusun . ulusçuluğun ge reklerini unutup üç dılin olanak larından yarar beklemektedirler. Bu yüzdcn yarınki kuşaklara an cak «tercüme edilerek» ulaşabilir ler; o zaman da en çok emek ver dikleri yer. şiirin sesi kaybolur... ve ortada çok şey kalmaz. Onun için «Memleketimden însan Man zaraları>nda şu dizeler yer almak tadır: «.. Ascıhaşı »nlayamaz Hasim'i / Haklısınız Bay Şekip Aytuna / aşçıbaşıva anlatacak / açık, korkusuz, cesur / haklı ve umut lu hir lek sözü yoktur Ahmct Haşim'ln / Sitr bunlardan mı iharel yalnız, Doktor Bey? / Şiir diinyad?« iharct..» Oysa Ahmet Haşim, Han Duvarlan'nda yatan insan acılanndan hüzün bile duyamamıştır. "Nâzım Hikmet İnceleme Yarışması,,nın koşulları açıklandı «YANSIMA» dergisinin düzenledığı Nâzım Hikmet înceleme Yarışması»nın ödül yönetmeliği açıklanmıştır. Odül yönetmeliğine gore bu yılki yarışmaya yalnızca, Nâzım Hikmefin şiirleri uzenne yapılan hiçbir yerde yayımlanmamış ıncelemeler katılabi lecektır. Son yazı gönderme tarihinin 30 Mart 1974 olarak saptandığı yarışmaya, takma adla katılınamayacak ve yazılann uzunluğu 10 daktilo sayfasından fazla olamayacaktır. Bunun dışında yarışma nın ünlü, ünsüz bütün yazarlara açık olduğu bildirilmiştir. Öte yandan yarışmada dereceye giren yazılardan bınncısine «Sembolik» olarak 1000, ıkincısine 500, üçüncüsüne de 250 liralık telif ücreti ödenecek. ayrıca bu incelemeler, ilgmç bulunan başka yazılarla bırlikte bir kitapta toplanacaktır. Bu arada, yanşmaya katılan y? 71ları değerlendirecek Seçıci Kurul da saptanmıştır. Açıklandığına gore Seçici Kurul, Selâhattın Hilav, Şukran Kurdakul ve Dr. Zıya Oykut'tan oluşmaktadır. Yarışma sonuçlan ise Haziran ayında açıklanacaktır. | TV'da 5 yıllık yerli 3 yıllık da yabancı iilmler oynatılacak Turhan GÜRKAN Ayten Alpman sinemada «Tek Basına» ve «Memlekeüra» adh şarkılarıyle geçen yıl sanat yaşamında büyük bir a*ama yapan kırkyedi yaşındaki hafif Batı muzigi sanafçısı Ayten Alpman, ilk fılmini geçen ay Yıldırım Önalla çevıımiştır. Yırmibcş yıldan beri yapılan sinema teklıflerıni gerı çevıren sanatçının ilk filminin adl ünlü şarkısı «Tek Başına»dır. Fotoğrafta Alpman ve Önal fılmde görülüyorlar. vizyona verileceği» kararına da aykın düşmektedir. Bu çapraşık durum karşısında seyircı şaşkına dönmekte, bölge işletmecileri ise henüz vizyonda bulunan ve parasmı peşin ödedıkleri bır filmin TV'da oynatılmasıyla, mas rafmı bile çıkaramayıp, zarara uğradıklarını ileri sürmektedirler. fılmlerin, süre sonunda ilgili yabancı fırmalara geri verilmesi gcrekmektedir. Tabii kasabalann bahçe sinemalarında posası çıkıp, paçavra hale gelmemişse. Alınan filmler, gösterilme süresi sonunda noter önünde düzenlenen bir tutanakla, bağlı olduğu ülkenin ataşelıklerine verıliyordu. Fakat zamanla bu gelenek bozulmuş, süresi dolan filmler1 geri verilmemeğe başlanmıştır., Simdi 20 25 yıllık filmler herfcîsin elınde var. Biriken fılnırer ; yok bahasına Yeşilçam esnafına satılmakta, bunlar da adlarını değiştirip piyasaya sürmektedirler. Zaman aşımına uğramış bu filmler işte ne yazık ki, bugün yeni bir pazar durumunda bulu nan TV'a da satılabilmekte, bunun acısını da seyırci çekmektsdır. • Düş kurtuluşu ÎŞTE buna Ahmet Haşlm'in havuzu diyorum: Bazı sanatçı lann bilerek yeğledikleri sınırlı bir dünya. Sanata konu yapılan ögelerle şiiri işleyen tutumların belirlediğı bir bakış özelliği. Bunu en ıyi Haşim'in Göl Saatleri'ne önsöz diye koyduğu dörtlükte görme olanağı var, kendi söylüyor: «Seyreyledım e.şkâli hayatı / Ben havzı hayâlin sularmda / Bir aksi mülevvendir anınçün / Arzın bana ahcâr ü nebâtı». Bu şi'ri ne zaman açıklamaya başlasak sınıfta, bılmedikleri sözcükleri arayan öğrenciler, • Eski ve yen» BÜGÜN TVda ya çok eski, ya da çok yeni filmler oynatılmakta, seyircinın geniş anlamda tepkısini uyandırmaktadır. Son gıinlerde «Televızyonda Sinema» programmda yabancı filmlerden oniki yıllık (Hindistan Hududlannda) olanlara rastlandığı gibi, henüz sekız aylık (1973 iın fılmi Afacan Harıka Çocuk) gibi yerli filmler de TV ekranında yer almaktadır. Bu durum, daha önce Yerli Fılm Prodüktörleri îşverenler Sendikası ve Film Prodüktörlerı Cemiyetı'nin aldıklan «Beş yıllık yerli fılmlerin Tele Bir Kurtuluş Savaşı filmi • Yeni bir pazar YABANCI filmlerde ise 4urum. bundan hiç de aşagı kalmamaktadır. îtalya, Amenka, Ingiltere ve Fransa'dan alınan filmler bize en çok yedi, ya da beş yıl için satılmaktadır. Onlar üç yıl üzerinde israr etmekte, biz ise gelıri ancak toplıyabılir gerekçesiyle bu süreyi beş yıl üzerinde tutmayı başarmaktayız. Alınan Kurtuluş Savaşına ilişkin cKahramanlar» (Bayrak) filminİTt çekimi sona erdi. Remzi Cöntürk yönetiminde Şahin Fılm tarafından çekilen îllmde Fikret Haksn, Tugay Toksöz. Salih Güney, Yılmaz Köksal, Tanju Korel, Huseyin Kutman., Atillâ Ergun, Ersun Kazançel, Ahmet Mekin, Gonül Hancı, Handan Adalı, Ülkü Özen, Funda Gurçen, Necati Er, îsmail Hakkı Şen, Nazan Adalı, Sami Tur.ç, Faik Coşkun, Cesur Korak, Süheyl Egrıboz, Neclâ Soylu, Sedef Ecer, Hakkı Kıvanç, Dundar Aydınlı ovnadılar. Fotoğrafta Salıh Gurvey, Yılmaz Koksal, Fikret Hakan, Tugay Toksoz, Tanju Korel görulüyorlar. (1) Yakup Kadri, Ahmet Hasim, 1934. Bugün... Bu gece. Beyoğlu 0 A A A # a # A # ATLAS ı44 08 35) Büyük Soytarı La Folte des Grandeurs Louls De Punes DÜNYA (49 93 81) Poseydon Macerası Poseidon Adventu re Gene Hackman Ernest Borgnıne FITAŞ (49 93 Sl) San Kaatil Çln filmt EMEK 144 84 39) Rüzgâr Olbl Geçti Gone WIth the Wind Çlark Gable Vlvlen Lelgh ELHAMRA (44 22 36) Cemile Djamtla Natalla Arlnbassa rova LÂLE (44 35 95) Seks Te Karete Çın lilmı S.VRAY ı44 16 56) Yaban Kadir İnanır Gülçln Budlkoglu SES (45 24 16) Üç Serseri Karetecı Çln lllml YENİ MELEK (44 42 89) Aşk Yatağında Duello Lando Buzzanca zanca | HAKAN (23 42 33 K. Gümrük) Yaban: Kadir İnanır Gülçln Budlkoglu GİİBÜ& kîtaplan 911 Şair Ruhu: Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi 20.30'da. Cumartesi 15.00 ve Pazar 15.00'de matine. I ALİ POYRAZOĞLU (49 56 52) Canavar Cafer: Pazartesi, Salı. Çarşamba, Perşembe. Cuma, Cumartesi 21 30. Cumartesi 15.30, Pazar 18.30'da matine. İptekl: Çarşamba 15.30, Pazar 15 30'da matine. » GALERİ (Zellha Berksoy Ak tuna Tiyatrosu. 49 56 52 Kü çük Sahne) Lola Blau: Pazartesi. Perşembe, Cumartesi 18 30, Carsamba. Pazar 2130. Salı ı DOSTLAR (47 04 08) Buyuk Dumen Cuma 15.30. 18.30, Cumartesi 18 30. Azlzname: Pazar 15.30. Pazartesi 21.30. Şillde Av Saü 18.30. 21.30 Çarşamba 18 30. 21.30 da. 18 30 ve 21.30 I KENT OYUNCÜLAR1 (48 35 89 46 35 34 Harbiye) İklncl Sokak Pazartesi 21.15. Çarçamu" 15.00 ve 18.15. Oturma odası. Cuma, Cumartesi 18.15 Te 21.15, Pazar 8.5de I GÜLRİZ SÜRURt ENGİN CFZpan. Salı hariç. her çün 18 30 Çarşamba 15.30 ve 21.30. ÖğrenZAR (45 54 26 Avazpaşa) Karenciye her gün tenzllâtlıdır. I BEŞ BASAMAK (47 56 39 Sişll Ümit Tlyatrosunda) Şey tan Aldi Gotürdu. Polislve komedl. Salı hario her gun 21.30, Çarşamba. Cumartesi 15.30. Pazar 18.30 I GENAR MÜZİKAL KOMEDİ (44 14 93 Alkazar) Anahtar Dell*i Müzıkal balell iomedl 3 perde: Salı hariç: Pazartesi, Çarşamba, Perşembe. Cumartesi Pasar 21 30, Cumartesi !8 30, Muzikal komedi 3 perde: Cuma 21.30. Çarşamba. Cumartesi 15.15. Pazar 18.30'da. Perşembe halk RUnü. Pazartesi. Çarşamba va Cuma ögrenci cunü. Pazar 15.15'de. Rastıklı Razlye> PEKCAN KOŞAR (46 94 89 Çişll) Yasamak Guzel Şey Komedi 2 bölüm: Salı. Perşembe hariç, Çarşamba 15 30 ve 18.30 Cuma. Cumartesi. Pazar 18.30. 21.30. Pazartesi 21 30. | TEVFİK GELENBE (33 06 19 Üsküdar) İkl Metre Basma Var: Salı hariç, hercun 21 30. Cumar tesi, Pazar 15 30'da matine | ABDURRAHMAN PALAY (37 10 82 Kadıkoy) Cendere. Salı hariç. her gün 21.30. arşamba, Cumartesi 17'd9 I ÇEVRE TİYATROSU (Metln Se rezli. Altan Erbulak • 23 27 79 Koca M. Paşa). Necati Beyl Gor mek İstiyorum. Pazartesi, Salı hariç. her gün 21,30. Çarşamba Cumartesi. Pazar 15.00 l NİSA SEREZLİ TOLG4 ASKINER (47 18 86 8iş» Ümlt) Paşaların Paşası. Çarşamba 15.30, Prrşembe 18.30. 21.30. Çuma 21.30, Cumartesl 15.30 re 2130. Pazar 18 30 2130. t NİHAT ERBAŞ (38 16 70) Damdakl Muhalif. Salı harlç. her Bün 21.30. Carsamba, Cumar'*si 15.30. Pazar 18 30. Çarşamba ve Perşembe tenzllâtlıdır. | KF.NAN Bİ'KF (36 06 82 Kadıköy) TomiMİ» Salı hariç. her eun 21 30. Cumarresi. Pazar 18 00. Perşembe suare. Cu martesl matlns tenzilâtlıdır ÎLGİLİLERCE BEKLENEN KİTAP : Bakırköy ı İNCİRLİ (71 07 25) Korkunç Oda Faer çhamber Boris Karloff. ı PINAR (23 82 50) Şüphe Hale Soygazl. l TINAZTEPE (71 65 18) Büyük Soytarı La Folie des Gran deus Louis de Funes P. A. SOROKİN'in ÇAĞDAŞ SOSYOLOJİ TEORİLERİ 293 sahife 25. TL. Çeviren: Münlr Raşit Öymen ÇAĞDAŞ SOSYOLOJt TEORİLERİ, İngiliz, Fransız, Alman, Yugoslav, Çek, Çin, Hind, Japon... dillerine çevrilmiştır. SOROKIN, ÇAĞDAŞ SOSYOLOJt TEORİLERİ ile en büyük ününü kazanmıştır. ANKARA ve ISTANBUL'un tanuımış kitapçılarında satılmaktadır. Ödemeli, taahhütlü gönderilebilir. İSTEME ADRESİ: Münır Raşit Öymen Kadıköy, Posta Kutusu 41S TEK PARTİLİ CUMHURİYET (19311938) ATATÜRK ÎNÖNÜ • BAYAR İLİŞKİLERÎ Mahmnt Goloğln Milliyet Dağıtım Ltd. Şt. Kadıköy A KENT (47 77 62) Aşk Yatağında Duello Lando Buzzanca A KERVAN (46 65 01) Gulerken Ağlayanlar Yıldınm Önal Perihan Savaş a KONAK (48 26 06) Günah 8in Raquel Welch Rlchard John son a SITE (47 69 47) Buyuk Soytarı La Folle des Grandeurs: Louis de Funes a ŞAN (40 69 92 Elmadağ) Gulerken Ağlayanlar Yıldınm Onal Perihan Savaş a 1NCİ (40 45 95 Pangaltı) Gulerken Ağlayanlar Yıldınm Onal Penhan Savaş a TAN (48 07 40 Pangaltı) Seks ve Karete Çın ftlml a AS (47 63 15 Harbiye) Poseydon Macerası Poseidon Ad •ventura Gene Hackman Ernest Borgnlng Şişli Üsküdar AS (36 00 50) Sampiyonun İntikamı: Çın lilmi EFES (36 03 62) Sevişmek / Bou levard du Rhum: Brtgitte Bardot Lino Ventura FEZA (36 03 62) Yaban: Kadir İnanır Oülçln Budikoglu KADIKÖY (37 15 97) İkimizde Sevmlştlk Baxter: Britt Ek, land Scott Jacoby KAFKAS (37 43 68) Gulerken Ağlayanlar Yıldınm Önal Perihan Savaj KENT (36 96 12) Ölümün Sesl Play Misty for me: Çlint Eastwood Jessica Walter OCAK (36 37 71) Bebek Yüzlü: Tarık Akan Perihan Savaş OPERA (36 08 21) Karetecl Caniler: çin filmi REKS (3 601 12ı Yasak Duvgular: Roses Rauges et Plments Verts: Gina Lollobriglde SIREYYA (36 06 82) Ölumun Sesi: Play Mlsfy for me Clint Eastwood Jcssica Walter ATLANTİK (55 43 70) Suadiye) Gulerken Ağlayanlar: Tıldırm Onal Penhan Savaş SİNEMA 63 (55 10 84) K. Talı) Stad Delilerl' Les fous du Stade: Les Çharlots SUNAR <33 06 18) Devlerin Yarışı La Coures du Lievre a Ttravers le Champs: Jean Louis Trintignant ÜSKÜDAR (33 24 75) Baba Godfether: Marlon Brando Talip Apaydın : geneldizi: 99 ORTARÇININ OĞLU 2. Baskı Y. Büyük Dağıbm Aşirefendi Cad. 7 Murat Han IST. oilegünlu6ü VMCO pratolinl 1 ^ }gj' • Bu bir roman değil, bir yüreğln kanaması adeta; insan sevgisiyle dolu bir yazar yüreğinin kanaması. Onarılması imkansız bir yanlı? yargıdan doğan, lanutsuz bir haykırı? gibi İçine işliyor insanın.» roman, 10 lira GÜNÜN KİTABI 'ntytn TOrkenlıı fatn Beşiktaş a YILDIZ (47 63 42) Gulerken Ağlayanlar Yıldınm Önal Perihan Savas a YUMURCAK (40 22 27) Yaban Kadir İnanır Gülçln Budık oğlu TİYATRO Aksaray a BLLVAR (21 35 78) Gulerken Ağlayanlar Yıldınm Önal Perihan Savaş a GÜNE.Ş (21 61 40) San Katil Çln filmi a KRISTAL (21 57 66) Ikl Karılı Koca. Lando Buzzanca a YILDIZ (21 11 37) Btiyük Soyrarı / La Folle Des Grandeurs: Louis de Funes a M4RMARA (22 38 60 Beyazlt.) Buvuk Sovtan / La Folle des • Orandpurs Louls de Punes a Ml'RAT ı?4 05 56 Şehremln!) Gulerken Aftlayanlar: Yıldınm Onal Perihan Savaş a IPF.K (22 25 13 Çemberlitas) Aşk Ya'ağmda Duello: Lando a a S\F\K (22 25 13 Cemberlıtaç) San Katil Çin fllml Fatih RENK ı21 15 25) Canavar Yumruk. Çm filmi a SUR (23 67 12 Topkapl) Aşk Yafviında Düello. Lando Buz HARBİYE (40 77 20) Kadınlar da Savaşı Yitırdl Oyun 3 per de: Pazartesi hariç hergün 21.00. Pazar 15.30'da matme. Perşembe halk ve öğrenclye tenzılâtlıdır Haydut Karabu lut Çocuk oyunu: Çarşamba 14.30. Pazar 11 00 YENİ KOMEDİ (44 04 09) En Büyük Kumar omedl 3 bo lüm: Salı hartç, hergün 21.00 de Pazar 15.30'da matine. Perşem be halk ve oğrenctlere tenzllâtU. Hayatı Sevelim Cocuk oyunu: Çarşamba 14 30 ve Pazar 11.00. ÜSKÜDAR (33 01 97) Kubllay Bpleesel oyun. 3 perde. Çuma hariç her gün 21.00 Pazar 15 30'da matine. Perşpmbe halk ve öğrencıye tenzilâthdır. Levlek Sultan Çocuk ovunu: Çarşamba 14 30 ve Parar 11 00'de KADIKÖY (36 31 21) Merhaba Anneclgım Oy\m 3 perde Pazartesi. Salı hariç hergun 21 00 Pazar 15.30'da matine. Perşembe halk ve o^renciye tenzilâtlı DE\XET TİYATROSU (44 31 Bekir Yıldız ALMAN EKMEĞÎ Bir noktayı Iyi anlamah, bunu bjhnesi gereken bütün. yöneticilere anlatmalısınız: Insanları her şeyden yoksutı bılakmadığınız ölçüde güçlüsünüz. Her şeyden yoksun bıraktığınız biri sizin sultanızdan çıknuş. yeniden özgurlüğüne ka SUNAR HİSAR rlniu n saMar B.rlUrdeo Kıyttı 4 Lır* Vıllık Ab.ın€ <5 Lir. <Wren<rıier» 30 Lır* «bonenUnlâr» bır kılıp veniir* < l r P K.50I A . k ı r . I .ID«| , Cem Yayınevi, Cağaloğlu, İstanbul CAMEDA U«!mL lt a: vuşmuştur. %% e yayınlân ank'ara caddesy 13 p.k. 12 'tel. 26 81 42,;]ştant)Uİ nobdl970 * , • • • • . • . • • A.SOLZENİTSİN İLKCEMBER.sayfa:101 MİLÜ SANAT1N SESİ BÜYÜK FİKİR KİTAPLARI Dİ2İSİ No. 19 HALİKARNASSOSLU HERODOTOSUn HERODOT TARİHİ V6M> SAVIS» ÇIKTI PK.2. AVLIK OERGİ , ISTANBUL Asya ile Avrupa arasmdaki ilk büyük çattşmayı anlatan tarih Icitabı. Müntekim Ökmen'in güçlü çevifisi; Azra Erhat'ın sunusuyle çıktı... 640 büyük boy sayfa, mükemmel baskı, 35. TL. REMZİ KİTABEVİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle