16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salvibi: Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecilik T.A.Ş. adına: NAZtME NADİ Genel Yayın Müdürü: OKTAY KURTBÖKE Sorumlu Yaza îşleri Mfldürü: ÇETÎN ÖZBATRAK Basanve Yayan: CUMHURİYET MATBAACILIK ve GAZETECİLİK T.A.Ş. Cağaloğlu Halkevi Sk. No: 39 4ı TELGRAF ve MEKTUP adresi: Cumhnriyet Istanbnl ^ * * Posta Kutusu: Istanbnl No: 24S Telefonlar : 22 42 90 22 42 96 22 42 97 22 42 98 22 42 99 Cumhuriyet TAAHHÜT EDER. B Ü R O L A R : AXKARA: Atatürk Bulvarı Yener Apt. Yenişehir, Tel: 12 09 20 • 12 95 44 • İZMIR: Halit Ziya Bulvarı No. 65 Kat 3, Tel: 3123024709 # GÜNEY İLLERt: K.Köprü 34. S. No. 40 ADANA, Tel. 145501393419731 AHLAK TASASINA ABONE ve İLAN 12 6 3 1 Ayhk Ayhk Ayhk Aylık i'urt içi 360, 180, 90, 30, Jıurt dışı 630, i 315, 157,50 52,50 Başhk (Maktu) 2. ve 7. savfa (Santimi) 3. sayfa (Santimi) 4. 5. 6. sayfa (Santimi) Ölüm, Mevlid, Teşekkür (5 Santim) Nişan, Nikâh, Evlennıe, Doğum Ölüm, MevIicJ, Teşekkür 23 (5 Santim) 400 Lira 95 100 90 150 150 200 SAYISI lüü KURUŞ Millî Güvenlik Kurulu yarın EceviVin baskanlığında toplanıyor ANKARA Ecevlt Hükümetinin ilk defa katılacağı Millî Güvenlik Kurulu Cumhurbaşka nı Korutürk'ün rahatsızhğı nedeniyle yarın sabah Başbakan Ecevit'in baskanlığında, Başbakanlıkta toplanacaktır. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği yetkilileri, Korutürk'ün sıhhatinin müsait olmaması yüzünden toplantıya katılamıyacağını açık lamışlardır. Milli güvenliğimize ilişkin iç ve dış sorunların gözden geçirildiği Millî Güvenlik Kurulu toplantısına, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan, Milli Savunma Bakanı Hasan Es ıt Işık. İçişleri Bakanı Oğuzhan Asiltürk. Dışişleri Bakanı Prof. Turan Güneş. Mallye Bakanı Deniz Baykal, Ulaştırma Bakanı Ferria Güiey. Çalışma Bakanı Önder Sav. Kuvvet Komutanları ile Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Orgeneral Nahit özgür katılacaktır. (THA) SenatO Başkanlık Divanmm oluşumuna ait kararm ıptal gerekçesi açıklandı ANKARA Anayasa Mahkemesi, Cumhuriyet Senatosu Başkanlık Divanı'nın kuruluş şekline dair, Senatoca ittihaz edilen kararı, CHP'nin istemi üzerine iptal etmiştir. İptal karannın gerekcesi dün Anayasa Mahkemesi KanunJar Dairesi Başkanı tarafından şu 5e kilde açıklanmıştır: «1 1.10.1973 ve 132.1973 günlü kararların birlikte esas yönünden Anayasa'ya uygunluk denetiminin yapılmasına, 2 1 ve 13 kasım 1973 günü C. Senatosu Genel Kurulu kararlan nın Anayasa'ya aykırı olduğuna. 3 13 kasım 19T3 günlü kararın biçim yönünden uygunluk denetiminin yapılmasına, 4 a> 6.2.1973 günlü birleşimde ki Başkanlık Divarurun kunıluş şekli dolayısiyle kararın biçim yönünden Anayasaya aykırı olduğuna, b> 6.2.1973 günlü birleşimde Baş kanlık Divanının kuruluşuna yönelen önergenin oya konulmasının 13.2.1973 günlü kararı, biçim yönünden Anayasaya aykırı duru ma düşürmediğine, c) 13.2.1973 gününde çoğunluk olmadığı ileri sürüldüğü halde yoklama yapılmamış olmasının in celeme konusu kararı, Anayasaya aykırı duruma düşürdüğüne, Yukarıda açıklananlara göre, C. Senatosu Genel Kurulunun 1 ve 13 kasım 1973 günlü kararları nın iptaline. karar verildi.» (a.a.) 60 bin maden ifçisinin toplu sözlesme görüsmeierinde uyuşmazlık çıktı MTJRGUL Etibank'm 36 işyerinde çalışan 60 bine yakm maden işçisini ilgilendiren altuıcı dönem toplu iş sözlesme müzakerelerinde taraflar arasında anlaşmazhk çıkmıştır Türkiye Maden Işçi Sendîkala n Federasyonu ile Etibank İşverenler Sendikası arasında iki aydan berı arahksız olarak sürdürülen toplu sözlesme görüşmelerinde işçiler için istenen ücret zamları ve bazı sosyal hak lar konusunda çıkan anlaşmazlı fın Uzlaştırma Kuruluna intikal ettirileceği bıldirilmektedlr. Murgyl Bakır ve Artvin Havahsi Maden tşçileri Sendikası Başkanı Tahsin Ince, «Uzlaştırma Kurulu kararının işçiler lehinde olmaması halinde grev haklannm dogacagım» söjiemiş tir. Başkan, bu durum gerçekleşirse ilk grev uygulamasmın Murgul ve Ergâni Bakır Işletmelerinde yapılacağmı, sonuç almmadığı takdirde 60 bin maden işçisinin topluca greve gideceğini söylemiştir. Başkanm açıklamasma göre 36 sendikacı bu konuda görüş birlifine varmıştır. (THA) YURT DIŞINA (Baştararı 1. Sayfada) çalışanlar veya yeni beceriler edi nenlerin önemli bir bölümü da yurda döndüklerinde aynı işleri sürdürmemektedir. Mesleği unutanlar Planlama Teşkilâtmın yurda dönen işçiler üzerinde örnekleme yoluyla yapmış olduğu araştırmaya göre, örneklemeye giren işçjlerden yurt dışina çıkmadan önce inşaat işçisi olanlann oranı yüzde 1^0 dir. Fakat aynı işçi kümesi içinde, yurt dışmda inşaat işçisi olarak çalışan ların oranı yüzde 8,50 olmuştur. Yurt dışma gitmezden önce düz işçi olanlann oranı yüzde 3,01 iken bu oran da yurt dışında yüzde 8,50"ye çıkmıştır. Maden işçilerinin oranı, gitmezden önce yüzde 0,60 iken giden işçilerin yüzde 10,26's> madenlerde çalışmıştır. Böylece, örnek kümeye gtren işçilerin ancak vüıde 5'i inşaat, maden işçisi veya düz işçi olarak belirgin bir eğitim ve mesleğe sahip degilken, Batı Avrupa'da bu tür işlerde çalışarak mesleklerini unutanların oranı yüzde 25'i aşmıştır. işleri ve montörlük gibi belirgin tecrübe ve beceri isteyen işlerde çalışanların oranı, yurt dışında, yurdu terketmeden öncek; dun m a göre daha joiksek olmakta dır. Yurdu terkeden işçilerin ancak yüzde ll'i bu mesleklere sahipken, >urt dışında bu oran yü/de 27'ye çıkmıştır. Böylece yurt dışında bu tür meslekleri öğrenen yeni işçiler olmuştur. Fakat işçiler yurda döndükten sonra yeni mesleklerinde çalışmak iml.âmna sahip olmamışlardır. yurda döndükten sonra söz konusu rnesleklerle ilgili işlerde ça lışanlarm oranımn yüzde 10'a düşmesi, bunun göstergesi olmak tadır. çalanlar arasında oğlunu görünce bayıldı Gaziosmanpaşa'da evî soyulai ve 12 bin lira parası çalınan Mehmet Gül, Emniyet Müdürlüğünde evini soyan kişüerin ara sında oğlunu görünce düşüp bayılmıştır. Mehmet Gül'ün evinin soyul masından sonra olaya el koyan Hırsızlık Masası memurları. soygunu yapanları tespit etmiş ve bunların Eskişehir'e gittiklerini öğrenmiştir. Istanbul'dan Eskişehir'e giden Hırsızlık Masası memurları Mustafa Gül, Harun Kılıç ve Sıtkı Karatan adlı gençleri pav yonda, konsomatrislerle içni içerlerken yakalamışlar ve Istanbul'a getirmişlerdir. Çalınan parasını almak için dün sabah Emniyete gelen baba Mehmet Gül, hırsızlar arasında oğlu Mustafa Gül'ü görünce düşüp bayılmış ve mt murlar tarafından ayıltılmıştır. Çalınan 12 bin lira parasından ancak 780 lirasını geri alabile:'. ve geri kalan parası da Eskişehir barlarında yenen ba'n.ı, oğlundan davacl olmadlğını söy lemişse de sanıklar hakkmda amme davası açılacağından Mus tafa Gül serbest bırakılmamıştır. (a a) BECCARİA EBU (Bastarafı 1. Sayfada) uygulanan sıkıyönetimin «en yet kıli ve sorumlusu>nun agzından birkaç gün önce resmen öğrenmiştir. «En yüksek yetkili ve sorumlu» kanıu görevlisi, EBU' run, Amerıkaııların Ku KluxKlan ısimli illegal faijatiklerınin tarzlarına benzer çalışma usullerini ve vaptıklan isleri söyle aniatmaktadır: «Sanık bir albayı, iorgu sırasında almışlar karşılanna, masa ya içki koymuşlar, konuştuğu sü rece vermişler ıçkiyi. Simdı baka lım olaya. Bu bir işkence midır? Evet işkencedir, eza etmektir adama. Ama konuşmasını saglamak için imkân bu.» «Bizim dönemimizde Dir kızın ırzına geçildi.» «Daj'ak atılmış. prangaya vurulmuş, saçları kesilmiş. Çamaşırları hariç dUnva ile ilişkisi ke silmiştir.» «Erenköy'deki köşkte elleri iskemleye kelepçeliyd: ayaklan prangalı.» «Gözlere band koyuyorlardı, gördüm bunu> «İlhan'ın (.ünlü yazar İlhan Selçuk) saçı kesildı.» Beccaria'nın yasadığı çağda işkence meşru idi ama çağımızda insan haklarına saygılı özgürlükçü demokratık reümlerle yönetilen bütün toptumıarın olduğu gibi Türkiye'nın de başta Anayasasa olmak üzcre ilgili yasalarında «işkence ve eziyetin yasak olduğu, kimsenin kendisinı suçlayacak biçimde ifade vermeğe zorlanamıyacagı. hakkındaki hUkumlülUk kesinleşinceye kadar her sanıgın suçsuz sayılacağı» yazılı bulunmaKtadır. Aynca Türkiye'nın bu konularda insan haklarını eüvence altına aian uluslararası msan hakları bildirilerinde imzalan bulunmak tadır. Türkiye'de son vHlarda slyasal suçlardan yargılananlar ve hüküm giyenler aıeyhinde kullanılan başlıca kanıt, EBU'nun sorgulama yöntemleri ile elde edilen ikrarlardan ibarettir 12 Mart ara rejiminde siyasal suç sanıkları, Beccaria'nın yukarıda açıkladığımız ve Anayasamızda yer alan eşitlik ilkesine ay kırı olarak suçtan sonra çıkarılan yasalarla adlî güvencelerden yok sun duruma getirilmişlerdir. Tür kiyenin yan tutmayan tamamen bağımsız ve resmî hukukçular ör gütü olan Türkiye Barolar Birliği bu durumu son Genel Kurul bildirisinde şöyle açıklamaktadır: «Son yıllarda süre, biçim, sanık müdafi iliskileri, hak arama ve savunma öziürlüklerini zedele yici yasa değişiklikleri ile uygula ma aykırıhkları adaletin dağıtımı nı olumsuz yönde etkileyen girişimler olarak saptanmıştır.» Beccaria, olması gerektiği çibî bir adalet olmadığı için aftı lüzumlu görüyor. Türkiyede ise, genel affı gerekli kılan diğer nedenler dışında, adalet ilkesi açısından siyasal suçların tamamı nın af kapsamına alınması, lüzumun ötesinde ıforunludur.» Bü zorunluk «geçmişe. çıkartılacak genel afla sünger çekmek» politikasmın doğal bir sonucu sayılma hdır. Adalet Bakanı (Baştarafı 1. savfada) TRT'ye gönderilen bir Bakanlık açıklamasını okumuş ve aıfm ta rihi ile anarşik eylemlere kanşanlann affedilmesine ilişkin sözlerinin bazı gazetelere yar.lış vansıdığını anlatmıştır. Kazan, cezaevindeki mahkumlarla yaptı ğı konuşmalarm nedeninin ise aftan sonra yeniden katılacaklan topluma bu insanların uyraalarmı sağlayıcı nasihatlar niteliğinde olduğunı; söylemiştir. Özellikle AP'li üyeîer, MSP' li Bakanın açıklamalarmı zaman zaman söz atarak ve gülerek izlemişlerdir. Kazan daha sonra CHP Senatörü Hamdi Özer'in, Gomellerin yag skandalına ilişkin KÜndem dışı konuşmasını cevaplamaya geçtiğinde ise çogunlukla Genel Kurul salonunu terketmişlerdir. İşçi eğitimi Planlama Teşkilâtmın araştırması, Batı ülkelerinde işçi çalıştırmanm işçi eğitimi bakımından olumlu sonuçlar vermediğini göstermektedir. Vasıflı işçiler git tikleri yerlerde vasıfsız işlerde çalışmakta: yeni meslekler öğrenenler de dönünce öğrendikle riyle uyumlu işlerde çalışmamak tadır. Gönderilen işçiler arasmda bakkalların oranı yüzde 1,81 iken yurda dönen işçilerde bu oranın yüzde 4,05 e çıkması da. bu duruma öğretici bir ör nektir. Yurda dönünce Diğer taraftan, tesviyecilik, tor na ve freze başında çalışmak. soguk ve sıcak demircılik, dökum Yurt dışma giden işçilerin yaptıklan işler Meslekler Tesviye, torna, freze Demirci Sıcak demirci Dökümcü Montör Motorcu Marangoz, mobilya Teknik ressam Dokuma işçisi Terzi Tarım işçisi Çiftçi Bakkal Kaynakçı în?aat işçisi Düz İşçi Maden işçisi Digerleri Toplam Gitmeden önce T n r t dışında 13.19 7.54 0.90 1,75 1,20 0,87 0,60 4,10 1,20 7,03 2,40 2,12 0.58 0,30 11.76 4.98 4.82 2.63 3,92 0,58 28,92 1,81 3,01 4.69 1,20 8.50 3,01 8.50 0.60 10,26 1R.07 15.54 100,00 100,00 Bankalardan sahte kimlıkle para çeken bir şebeke ele geçirildi Muhtelif bankalardan sahte mühür ve kimliklerle 250 bin lira para çeken bir şebeke Emniyet Ağır Suç Masası memurları tarafından yakalanmıştır. Polise göre, aralarında bir de kadın bulunan şebekeyi idare eden tsmail Gönen bir süre önceki Mersin Ziraat Bankası soygunu sanıklarındandır. Son olarak Niğde Cezaevinden kaçmıştır. Kemal Azer, Ergun Alkan, Naci Gönen ve Hacer Yolcu'dan oluşan şebekeyi kurduktan son ra Gaziosmanpaşa PTT dagıtıcısı Ibrahim Akyol'la anlaşmıştır. PTT dağıtıcı Ibrahim Akyol postaneden aldığı telgraf hava îelerini, bankaya götürmeden önce şebekeye götürmekte ve havalelerden. tespit edüen adlara sahte kimlikler düzenlenmek tedır. Kimlikler düzenlendikten sonra havalelerin gcrçek sahipleri bankaya gelmeden, şebeke mensupları bankaya giderek parayı çekmektedirler. Duruma polisin el koymasl sonucu sanıklar bir bankadan sahte kimlîkle para çekerlerken suçüstü yakalanmışlardır. Polis sanıklann sekiz çeşitli bankadan 250 bin lira para çektiğini bilcfirmiştir. Yurda dönünce 5.92 Gomeller konusu Trenden düşen yedeksubay öğrencisi öldü Piyade yedeksubay öğrencisi Sacit Tekin Tuzla'ya giderken trenden düşerek ölmüştür. Yedeksubay adaymın trenden dUşüş nedeni tespit edilememiştir. Olay pazar gecesi saat 22.00 sıralarında meydana gelmiştir. Tuzla Piyade Okuluna dönmekte olan Sacit Tekin İçmeler mevkiin de bilinmeyen bir nedenle trenden düşmüştür. Hemen ölen öğrencinin düşüş nedeni araştırılmaktadır. Ankara'daki kuyumcu dükkânları soygunu sanıklarından 3'ii de Gaziantep'te yakalandı ANKARA Bir süre önce Kızılay'daki Büyük Çarşıda bulunan 7 kuyumcu dükkânını soymak ve 2,5 milyon lira değerindeki ziynet eşyasını alarak kaçmaktan sanık olanlardan Şehmuz Gökçen, Mehmet Sait Gezen ve bunlara yardımdan sa ntk TâTrer Ergenekon dün Gaziantep'te saklandıklan evde çalınmış eşya ile yakalanmışlarcfır. Ankara 2. Şube Müdürü Kâmil özdilek konu ile ilgili olarak THA muhabirlerine yaptığı açıklamada dün yakalanan Hayri Kağnıcı ile Mehmet Müderrisoğlu'nun ifa delerini değerlendirdiklerini söylemis, «Yakalanan sanıklardan Gökçen ve Gezen'in Suriye'ye geç mek içtn çalışacaklan yolunda verdikleri ifade üzerine özel detektiflerden oluşan bir ekibimizi Gaziantep'e gönderdik. Arkadaşla rımız aldıkları istihbaratı değerlendirerek diğer sanıklardan Gökçen ve Gezen ile bunlara yardım ettiğini saptadığımız sinema bileti karaborsacılıgı yapan Taner Ergenekon adındakl şahsı da sak landıkları evde çalınmış ziynet eşyası ile birlikte ele geçirdiler» demiştir. Özdilek, hepsl öğrenci olan Gökçen, Gezen ve Ergenekon"un Gaziantep'e giden özel ekip tarafmdan dün yola çıkanldığını ve sanıkların Ankara'ya getirilmesinden sonra basına daha geniş bilgi vereceğini söylemiştir. (THA) 1,25 2,49 0,93 1,25 0,31 9,04 1,56 2,49 20,56 4,05 3,44 0,93 3.12 27.41 100,00 İRAN'DA İDAMA MAHKÛM EDİLEN BİR TÜRK'ÜN CEZASI MÜEBBET HAPSE ÇEVRİLDİ ANKARA Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Semih Akbil, uyuş turucu madde sattığı gerekçesiy le îran'da idama mahkum edilen Halit Çelik'in cezasının müebbet hapse çevrildiğini söylemiştir. Îran'da idam edilmiş herhangi bir Türk vatandaşının bulunmadığını bildiren Akbil. yine uyuşturucu madde kaçakçılıgından dolayı Ali Uçar adındaki bir şahsın da 6 yıl ağır hapse mahkum edildigini bildirmiş, •Tahran'da 3, Rizaiye'de de 5 vatandasımız uyuşturucu madde kaçakçılıgından dolayı hapiste bulunmfcktadır» demiştir." (THA) Washington (Bastarafı 1. sarfada) çıkça Amerikan yanhsı bir tutum benimsemiştir. Federal Almanya Maliye Bakanı konuşmasına devamla, «Bonn Hükümeti, Henry Kissinger'in önerdiği yedi maddeyi incelemek için öteki hükümetlerle işbirliği yapmaya ve tüketici ülkeler ile üretici ülkeler. Krasında kaçınılmaz ve zorunlu olan görüşmelerin hazırlığına katllmaya tamamen hazırdır» demiştir. Helmut Schmidt, aynca, gelecekteki petrol ithalâtınm bir kısmmın altın olarak pekâlâ Ödenebileceğini de ileri sürmüştür. İLHAN SELÇUK (Bastarafı 1. sayfada) çisi MİT ajanının raporlarıyle uyumlu ifadeler vermem isteniyordu. Bu sUrekli baskı altında semti meçhulden kurtulmak için bir >ol düşündüm. Görmediğim işkencecilerin istemlerine uygun biçimde kâgıtları dolduracak sorulara uygnn cevaplar verecekttm. Ama tuı ifadenin jşkence altında verüdiğini de yazıoın içine yerleştireceküm. Nitekim geceler boyu düşünerek ve çahşarak işi başardım. Adlna kontrgerilla karargâhı denen semti meçhulde el yazımla doldurduğum 3İrmiyi aşkın sayfada aynı zamanda orada yaşadığım işkencenin koşulları da anlatılmaktadır: Şöyle ki: Birbirini izleyen her cümlenin sondan ikinci keJimesinin baş harfleri yukarıdan aşağıya dızıldiğinde ortaya bir başka cümle çıkmaktadır. Ne var ki benim el yazımla dol durduğum bu kâğıtlardaki metinler dava dosyasında bulunan sorgu tutanağına aynen geçmemiştir. Çünkü, tutanağın yazılış yönteminde ben gözlerim bağlı, ellerim ve ayaklarim zincirlı olarak hazır bulunduruluyordum. Görmediğim bir sorgucu, önünde bulunan çeşitli dokümanlardan bir derleme yaparak bır sen teze varıyor, ve tutanağı istediği biçimde düzenliyoıdu. Bu derleme sırasında benim el yazımla doldurduğum sayfalardan da birkaç paragral olduğu eibi tutanaia geçti. Nitekim ben bu noktaya daha önce Yüksek Mahkemenizdeki sorfcum sırasında değinmiştim. Semti meçhulde alınan ifademin dava dosyasmdaki metnine göre 7'nci sayfa 10'uncu satırından 24'üncil satırındaki cümlenin sonuna kadar devanjedea parçanm .ayjjen benim ifadem^olduğuny şimdi tek rar ediyorum. Bu parça şudur: • 12 Marta doğru Türkiye iflâsa gidijordu. Süleyman Demirel iktidarı giderek yoğunlaşan şaibe altmdaydı. Üniversiteli gençler, sokaklarda, meydanlarda, hatta üniversite binalarının çatıları sltında karşılıklı çatışıyorlar, katl ediliyorlardı. Devletin bütün guçleri, aydınları. askerleri, yargıçlan, sorumluları, sagduyu sahipleri tndişe içindeydiler. Gidiş normal değildi. Anayasa çerçevesinde yeni yönelişlere göre davranmak isteyen devlet memurları ve sorumlularına siyasi iktidar âdeta cezs tertipliyordu. Siyasî iktidar aydtn yazarlan eımek amacındaydı. Toplum yaşamında Anayasa uygulanmıyordu. Bazı çevrelerde bir ordu müdahalesi Iflmmln görülüyordu. Politikacı toplulu|u şuurşuzdu. Memleketseverler ıstırap çekiyorlardı. Bu durumda ne yapmalıydı? önce bir fikir datınıklı^ı vardı. Tek çtkar yolu AtatflrkçOlfikte görüyorduk. Ancak Atatürkçülüğü RÜnün koşullarına göre derinliğine ve genişüğine bütün boyutlanyle yornmlamak gerekiyordu. tşte Devrim dergisi bu ihtiyaçtan doğdu. Ancak dergi çıkarmaya yetecek para bulmak gerçekten mesele idi.» Şimdi aynen bizim olan bu parçada ilk cümleden başlayarak sırayla her cümlenin sondan ikinci keiimesini altalta yazalım : İflâsa Şaibe Katl Endişe Normal Ceza Ezmek Anayasa Lüzumlu Topluluğu I'tırap Ne Dağınıklığı Atatürkçülükte Yorumlamak İhtiyaç Mesele Görüldüğü üzre her cömlenln sondan ikinci kelimesinin baş harfterini topladığımız zaman şu cümle ortaya çıkmaktadır: ÎŞKENCE ALTINDAYIM Tutanağın metninde bulunan bu ifade, benim gerçek ifademdir. Bu ifade aynı zamanda Emniyet Müdürlügünde alındığı söylenen ama bir semti meçhul de düzenlenen sorgu zaptının işkence yöntemleriyle saptandığını da ispatlamaktadır. Sayın yargıçlar, Bilinmeyen bir yerde işkenceyle tutanak düzenleyen ve bu tutanağı resmî bir delil gibl dava dosyasına yerleştirenler, kuş kulu ses bantlannı istedikleri gibi tertiplemekte, değiştirmekte, ithamların mesnedi yapmak için kullanmakta tereddüt mü edeceklerdir? Hiç kuşkusuz taten delil saymadığımız ve delil sayılmayan ses bantlanmn malul olduğu 6*a ortadadır. Bu tür bir davanın savcısı olmaktansa, sanığı olmayı tercih ettiŞimi, Yüksek Mahkemenize saygılanmla arzederim.» Gündem dışı konuşmaya deginen Adalet Bakanı Kazan, yag skandalı davasının 7 yıllık geçmı şi hakkında bilgi vermiş, bu davanm son olarak Uyuşmazlık Mahkemesine sevkedildigini ve bu davaya çözüm getirmek üze. re Uyuşmazlık Mahkemeleri Ka nun Tasansınm hazırlandıgını ve önümüzdeki günlerde Parlamentoya sunulacağını bildirmiştir. Bakan, Gomeller davasmt kurcaladığı için cezalandınlan Sorgu Hakimi Vedat Altuna'nm, devamlı surette yüksek makamları çeşitli yazışmalarla meşgul ettifini, bu nedenle Yüksek Hakimler Kurulunca yer degiştirildigini ve buna yaptığı itirazm da reddedildiğini bildirmiş ve «Sürüncemede kalan bu davanın bir an önce sonuçlandınlıp suçlu larının cezalandınlması için her şev yapılacaktır» demiştir. ; İslâm Olkeleri (Bastarafı 1. Sayfada) Eirlanması için 1820 şubatta ya pılacak olan Dışişleri Bakanları toplantısı ise Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreterı Büyükelçi İs mail Erez'in gıtmesı beklenmek tedır. Dışişleri Bakanlarınuı kon ferans gündemini hazırlamasuıdan sonra konferans 22 şubatta çalışmalarına başlayacaktır. Israil İle Arap ülkeleri arasında çıkan savaştan sonra yapılan çağrı üzerine olağanüstü toplanması istenilen konferans ta özellikle Ortadofu sorunlan üzerinde durulması beklenmektedir. Bu arada iktisadl konular arasında petrol fiyatlanna Arap Ülkeleri tarafından yapılan zammın Üretici Islftm ülkelerine olan etkisinin ele alınacağı sanılmaktadır. C«renilcUgine göre Ttlrk heyeti de müzakerelerden yararlanarak petrol üreten ülkelerle ikili görüşmeler yaparak daha ucuz petrol sağlamak için çaba gösterecektir. Jobert, çok sert konuştu Pransa Dışişleri Bakanı Micher Jobert ise çok sert bir konuşma yapmıştır. Jobert Fransa'nın üretici ülkelerle ikili anlaşmalar yapma hakkını ateşli bir şekilde savunarak, «Fransa'nın petrol satın almak için kurduğu ikili temaslan eleştirip ahlâk dersi vermek isteyenleri» kınamış ve şöyle demiştir: «Daha çok bu ikili anlaşmalara neden ihtiyaç duyulduğu üzerinde durulmahdır. Bir miktar petrolün şirketlerin elinden kurtarıldığı andan itibaren. üretici ülkelerden bir kısmı özledikleri serbestliği bulduklan andan itibaren, ikili anlaşmaların kınanması ve dünya ahengi denen şeyin tehlikeye sokulduğu iddiaları için bir sebep kalmamaktadır ortada.» Fransa Dışişleri Bakanı, kendisinden önce konuşanların Fran sa'ya yönelttikleri eleştirilere cevap veren konuşmasında Federal Aîmanya Maliye Bakanı Helmut Schmidt'i de, bir «daimi grup» kurulması tezini benimsediği için eleştirerek, «Bay Helmut Schmidt, Brüksel'deki çalışmalara katılmadığı halde, orada alınan kararlardan daha da ileri gitmiştir» demiştir. Sanayileşmiş, ülkeler arasındaki istişarelerin ABD'nin önerdiği gibi «müesseseseleşmesi» ne kesinlikle karşı çıkan Michel Jobert, sözlerine şöyle devam etmiştir: «Washington Konferansı, Avrupa'mn hiçbir şey yapamayacağı sonucunda varacağı yerde Avrupa'nın kişiliğinin ve rolünün bilincine varmalıdır. Biz, başta Araplar olmak üzere üretici ülkelerle gerçek bir işbirliğine gidilmesini öneriycruz. (a.f.p. • AP.) Türk Tabipler Birliği zakkumla kanser tedavisi iddiasını inceliyor ANKARA, (Cnmhnriyet Büroso) Mulğa'da, Dr. Ziya Özel'in kanseri kendi buluşu olan ilâçlarla tedavi ettiği yolunda yapılan yayınlar üzerine Türk Tabipler Birliği, iddia edilen yeni buluşla ilgili olarak incelemelere başlamıştır. Birlik Merkez Konsey Başkanı Erdal Atabek, dün bu konuda yaptığı açıklamada, bir buluçun kesinlik kazanabilmesi için ciddî ve bilimsel incelemelerden geçmesi gerektiğini belirtmiş, «Bir iddia bilimin süzgecinden geçmeden tedavi olarak kabul edilir ve uvgulanırsa bu büyük bir yanlış olur» demiştir. Peru Deniz Kuvvetleriırn «İndepencia» okul gemisi İstanbul'a geliyor Maliye Bakanı basın toplantısı yapıyor IstanbaFda (Baştararı 1. sayfada) tür. Böyle bir durum karşısında, daha önceden saptanan paralarm numaralanyle yapılan «Ticaret» olayı ortaya koymuştur. Bazı tüc carlarm da, alıcı rolündeki aramalarda depolannda tonlarca kâğıt ortaya çıkmıştır. Kâgıt karaborsası yaptıklan iddiasıyle yakalanan tüccarlar şutüardır: Nobel (Bastarafı 1. sayfada) Soljenitzin, geçen Cuma ve Pazartesi günleri Savcılığa çagrılmıştı. Yazar. son çağrıya uymayaca|ını bildirerek Sovyet makamlarını kanunlara uynamakla suçlamıştı. Yazarın neden tutuklandığı açıklanmamıştır. Ancak, kendisine yöneltilebilecek suçlar arasında. Stalin döneminin tedhiş olaylanm anlatan ^Gulag TJkımadaları» kitabının Batı ülkelerinde yayımlanmasına yetki vererek Sovyet Telif Hakları Kanununu ihlâl etmesine ve kanunsuz olarak Moskova'da oturmasına ilişkin tahminler yapılmaktadır. [Dış Haberler Servisiı ANKARA, (Cnmhnriyet Bürosn) Maliye Bakanı Deniz Baykal yarın bir basın toplantısı düzenleyerek hükümetin mali konularla ügili genel politikasını açıklayacaktır. Deniz Baykal'ın yeni bütçe üzerinde bilgi vermesi ve vergiler konusunda geniş açıklamaPeru Deniz Kuvvetlerinin lar yapması beklenmektedir. «tndepencia» okul gemisi 1619 Şubat tarihlerinde Istanbul limanını resmen ziyaret edecektir. Bu ziyaret Peru Deniz Kuv Ressam Abidin vetlerinin Türkiye'ye ilk ziyaretidir. Elderoğlu ö!dü Deniz yarbayı Armando Mazotti Pretell komutaslndaki Pe ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) ru okul gemisi 16 Şubat günü Tanmmiş ressamlanmızdan Asaat 9'da Dolmabahçe önünde bidin Elderoğlu, dün geçirdiği demirledikten sonra, gemi ko bir kalp krizi sonucu ölmüştür. mutanı karaya çıkarak Vali, Be1901'de Denizli'de dogan Elderlediye Başkanı, Garnizon Komu oğlu, 1930 yılmda Maarif Cemitanı ile Kuzey Deniz Saha Ko yetinin verdigi ödünç para ile mutanını makamlarında ziyaret Paris'e gitmiş, resim ve sanat edecek ve bu ziyaretler daha öğrenimini orada yaprmştı. ÇaEonra okul gemisinde iade edigının ünlü resim ustaları Andre lecektir. Lhote ve Albert Laurens'in öğrencisi olmuştu. Paris"ten döndükten sonra îzTRT Televizyonu mir ve civanndaki ortaokul ve liselerde 34 yıl süre ile resim ve 25 dakika sanat tarihi öğretmenliği yapmış, pek çok öğrenci yetiştirmişti. yayın yapamadı Yurt içinde 30 sergide eserleAnkara'da TRT merkez stüd rini sergilemiş olan Abidin Elderoğlu, 1964 yılı devlet resim ve yosunun bulunduğu bölgede şe hir şebeke cereyanının kesilme heykel sergisî ikincisidir. si, Türkiye Televizj'onlarının Erderoğlu, asıl başansını yurt 25 dakika yayın yapamamasına dıs;ıda göstermiştir. Amerika, neden olmuştur. tspanya, Fransa ve İtalya'da mü Ankara merkez stüdyolarının ze ve koleksiyonlarda resimleri bulunduğu bölgede cereyan saat vardır. Belçika'da bir halı fab20.43'de kesilmiş ve televizyon rikası iki yüze yakm desenini ha yaymlan 21.08'e kadar yapılama lı yapmak üzere satın almıştır. 1963 Sao Paulo Biennali Şeref mıştır. Merkez stüdyonun yayın yapma Ödülü. 1966 Tahran Biennali birinciliği ve 1972 CagnesSurMer ması nedeni ile merkez stüdyo ile bağlantılı yayın yapan mer birincilik ödülleriyle taltif edilkezler de çalışmamıştır. Böylece miştir. Türkiye Televizyonları 25 daki Elderoğlu"nun cenazesi bugtin ka süre ile yayın yapamamış öğle namazandan sonra Hacıbaytır. ram camiinden kaıdınlacaktır. Yakalananlar Mustafa Ceylan, Cevdet Akgül, Rıza Taybuğa, Avram Behar. Mustafa Rami Aşık, Envçr Aslaner, Avram Zanano. Vitali Abut, Salamon Abut, Rafael Behar, David Behar, Ahmet Boıkurt Yeğenağa. Nizamettin Akdag. Sami Alfandari ve Samuel Venturero. Mali Polis Şube Müdürü Vural Yener, «Türk yayın hayatını etkileyen ve bazı kişileri kısa yoldan milyoner yapan bu duruma müdahale etmemiz gerekiyordu. Sanıklar mal sıkıntısına neden olmak, vergi kaçakçılıgı ve Bakanlar Kurulunun kararına muhalefet suçlarından Savcılığa teslim edilmiştir. Ayrıca bu firmaların ticari defterlerine el konmuştur» demiştir Sanıklar dün topluca Adliyeye verilmişlerdir. Kâğıt tüccarları ilk sorgularından sonra serbest bırakılmışlardır. Bunların tutuksuz olarak yargılanacakları bildirilmiştir. o Bakan, CHP Milletvekili Nurettin Yılmaz'ın bir sorusunu da cevaplandırırken, son altı ay için de, istifa ederek ya da yaş haddi dolmamasma rağmen, istegiyla emekliye ayrılan yargıç ve savcı sayısınm 656'yı bulduğunu açıklamış, bunun nedenlerini sıralarken de «Hakim ve Savcılarımızm daha müreffeh yaşama kavuşturulabilmeleri Adalet dağıtımının olumsuz şartlarına yönde etkileme girişimlerinden so için, her türlü faaliyet gösterile • •• • • mut bir örnek isterseniz, «anryüiCi cektir» d»miş«fr *sek yetkili kamu görevlisUnin, si yasal bir dâvada verdiği kararı beğenmediği Mahkemeyi kaldıra rak yargıçlarmı dağıtmasını «nım satmakla yetiniriz. (Baştarafı 1. sayfada) 1974 Türkiyesinde siyasal dâvaYeni hükümetin devletle yurtların olağanüstü durum yasal ola rak kalkmasına rağmen, olağanüs taş arasında bir köprii kurabil1 tü durumun Askeri Mahkemele mesi için fikir hürriyetine dayarinde ve savaş kurallarına göre lı bir ortam yaratacagını bildiyargılanması sürdürülmektedir. ren Erbakan, yabancı sermayeToplu olarak işlendiği iddia olu nin yeni dönemde Türkiye'nin nan suçlann sanıklardan sıkıyö kalkınması için gerekli olan sanetimin kalkmasından sonra tes nayi dallanna kayması için ça» lışmalar yapılacağuu da açıklalim olan bir bölümü de sivil Adli mıştır. ye Mahkemelerinde yargılanmak tadır. Bu durumun eşitlik ilkesi180 çeşit vergi ne aykırılığı bir yana, askerî yar Erbakan, halen 180 çeşit vergınm dava konusu bir kuruluşu TCK'nun 141'inci maddesinde ta gi olduğumı, bunlara Maliye Banımlanan yasa dışı bir örgüt ola kanımn bile akıl erdiremediğini rak kabul etmesine karşuı, sivil söylemiş ve «Bundan böyle geadliye yasal telâkki ettiği takdir çim indirimi diye bir konu olde adalet anlayışına tüm aykırı mayacak, kazancı ancak kendi kendini geçindirebilen esnaf ve bu vahim çelişki nasıl çözülecek memurdan vergi almmayacak, tir? gerçek para kazanan varlıklı kiAdaletli davranmak «kendine ya şilerden vergi alınacaktır» demiş pılmasını istemediğin bir hareke tir. Erbakan, halk şirketlerinin ti başkasına da yapmamaktır» bi de bu dönemde güçlendirileceğiçiminde tanımlanır. ni ve millî bir savaş sanayinin Şimdi, AP'liler, DP'liler, CGPTı kurulacağını söylem]ştir. (aa) ler ve tanrısal adalete bağlılıklarından kuşku duyulamıyacak olan MSP'liler ve de umudumuz CHP'liler, yetkili kamu görevlisinin ya pıldığını kabul ettiği insanhk dı (Baştarafı 1. Sayfada) şı hareketlerin. kendinize veya ya kmlannıza yapılmasına razı olur larına göre (Anma mukavemetı) musunuz? Elbette ki hayır! Şu B. 30 olmaktadır. Bizde yıkılan binaların ancak yüzde 7'si kamuhalde, siyasal suçların affı konu ya aksetmekte, diğerleri büyük sunu, peşin yargılarmızı bir tara çoğunlukla duyulmamaktadır.» fa bırakarak, adalet ilkesi açısından bir kere daha düşününüz. Si Göçme riski yüzde 14.47 vasal suç sanıkları veya hüküm Öteyandan Anoğlu'na göre, Islülerinin inançlarının tam karşısında bulunabilirsiniz. Eylemleri tanbuFdaki betonarme yapüann ni, suç teşkil etsin etmesin, onay göçme riski yüzde 14,47'dir. Bu lamamak hem hakkınız, hem de rakama göre, teknolojiyi iyi uyödeviniz olabilir. Ancak, unutma gulayan ülkede, örneğin Ingütemak gerekir ki. affa karar vermek, re'de, bir bina çökerse, Türkiyeaf konusu olacak eylemleri onayla de aynı koşullarda 1447 bina çök mak anlamına gelmez. Adam öl mektedir. Rakamlara göre, Türkl dürme veya dolandırıcılık suçları yede 1447 defa daha rizikolu bir nı af kapsamına almanızın. bu ey şekilde bina inşa etmekte, yasalemleri onaylama anlamına gel maktayız. (Avrupa Beton Komitesi yöftetmelikleri, yapılarda göç mediği gibi. me riski kat sayısım yüzde o 0,010,001 olarak istemektedir). Erbakan Eksik malzeme 0k (Bastarafı 1. sarfada) Daha sonra Ege bölgesinin sorunlan ile ilgili olarak İzmir Vilâyet Konağında düzenlenen brifingde bir konuşma yapan Köyişleri ve Kooperatifler Bakanı Mustafa Ok, özetle şunlan söylemiştir: «Köylümüz kendi yönetiminde güçlü bir ekonomik örgütlenmeye giderek siyasi iktidarların eğilimi ne olursa olsun. millî gelirden kendine düşen âdil payı almak isteğindedir. Bunu kişilerin merhametine veya iktidarlann felsefesine bağlı bir ulüfe biçiminde degil. ağırhğını hisset tireceği devamlı bir ekonomik dü zen olarak arzu etmektedir. Ağırlığmm siyasî iktidarlar U zerinde daha fazla hissedilmesi ve yalnız idare edilen degil. idare eden de olmak istemindedir. Özet olarak ekonomik iktidardan da siyasi iktidardan da daha dinamik bir pay istemektedir. Köy işleri ve Kooperatifler Bakanlığı yapı olarak da, zihniyet olarak da gelişen bu dinamlzrne uymak zorundadır ve buna uyacaktır.» (THA) VEFATLAR İÇİN Kıymetli hocalar ve duahanlardan müteşekkil cenaze merasim ekibımız bır telefonla emrlniıdedlr. Gazet« llanı ve umum muamelfit İçin ayn ucret alınmaz. Cenaze tşlerlnl lşletmemlt deruhte eder. ACJ günlerlnizl paylasırız. Dünyada Bugün flybar (Bastarafı 1. Sayfada) Aybar hakkmda soruşturma milletvekili olduğu tarihlerde açılmış ve dosyası Millet Meclisine intikal etmiştir. Ancak yasama dokunulmazlığı nedeniyle Savcıhkça Aybar"m ifadesine baş vurulamamıştı. M. Ali Aybar, 14 Ekim seçimlerinde yeniden milletvekili seçilemediği için yasama dokunulmazlığı kalkmıştır. Aybar'ın ifadesl bugün alınacaktır. TEL: 47 20 06 İslâm Cenaze İşleri NOT : Butfln muameleleı lşletmeye ait olmak fizer* jrurt lçl ve yurt difi, yurt dıımdan yurd» cenaze nakli yapılır. GünOn her saatinde emrlnizdedlr. (Baştarafı s. sayfada) Irk aynmının ve kolonyalizmin her türüne karşıyız. Bu bakımdan Güney Afrika'daki kurtuluş hareketleri desteklenecektir. • NATO'ya desteŞimiz sürecek, fakat bu örgüt savunma için old'uğu kadar yumuşamanın aracı olarak da alınacaktır. Savunma harcama'arımız Avrupalı ortaklar seviyesine indirilirken, Amerikan Polaris üslerinin Ingiltere'den çıkartılması amaçlanacaktır. Nihai hedefimiz, NATO ve Varşova Paktîarının, gelişecek Avrupa ilişkileri karşısında devre dışma cıkartılmasıdır. Uzun İşçi Partisi bildirgesini, çok kısa biçimde özetlemeye çahştık. Başta da söyledigimiz gibi, 1974 için tngilız Sosyal Demokrasisinin hedef.eri bunlar. Ama bu program iktid: ra gelecek mi? Işte ortada olan soru budur!.. Yine yapılan araştırmalardan anlaşıldığına göre, Istanbul'da kötü beton üretimi Kadıköy bölgesinde bulunmakta, Beyoğlu böl gesinde ise genel ortalamaya oranla yüzde 4 kadar daha dayanıklı beton üretilmektedir. Sektörler Araştırmayı yapan Ersin Anoğiu'na göre Istanbul'daki kamu sektörü betonları, özel sektör be tonlarına oranla yüzde 22 daha dayamklıdır. Arıoğlu, araştırmanın Istanbul' daki yapıların yüzde 15'inin bilfiil yıkılma durumunda olduğunu ortaya çıkardığını kaydetmiş, «7 dereceii bir deprem, Istanbul'u harap edebilecektir» demiş, şunlan eklemiştir: «Isıanbul betonlarmın yüzde 4O'ı akıcı kıvamda ımâl edilmekte, suçimento oranı endişesi olmaksızm üretim yapılmaktadır. Şehrimiz betonlarmm üretiminde kullanılan muhtelif çimento markalarının mukavemete tesirle ri birbirinden oldukça farklı değerde bulunmuştur. Çimentolann norm mukavemetlerinin düşük olduğu izlenimi tesbit edilmiştır. Sıri bu konuyu aydınlığa çıkarmak üzere bağımsız bir araştırma programlanmalıdır». (Çiçek Reklft.n: 1981245) Mehmet BARLAS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle