16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHTTRIYET 1 Şubat 1974 frJ|3AUı£|N Ui lB BAŞLApf IJTEDİÎİA» Kı UV ANAMİ... * Bİ>yLE Bîf^T TOZ OUp AUMALLAH •« PAMONA kARAT£(ıNİN DEtöîN A8DSÛL Aö? ?,,. A OLüll Mı/ Toz Duman Içinde TALİP APAYDIN • 130 TUO, çıkarken yapmadık da... Şurdan aşağı çovdürsek? Olmaz. Günah be. Yatıra işenir mi? Ne y&palım arkideş, günah zamanı mı slmdi? Dur olmaz. Gelen olursa süphelenir. tNerden yapılmış bu» der. O da doğru. Ne edeceğiz şimdi? Ortalık iyice ışımadan giaın yapın ge. Iln. Uzaklara gidin, çahların ıçine. Belli olmasın. Bir daha akşama kadar lnmek yok, ona göre. Sakın görünmeyln ha! Şu arkalara gldin. Haceli gittl geldl. Bilâl gittl Teker teker lnlp çıktılar. Btr gören olmadı ya? Yok canım, klm görecek? Biraz sonra sabah ezanı okundu. Ziver Hocanın dümdüz sesi olduğu gibi duyuluyordu. Oku bakalım Ziver Hoca oku. Köy sana kaldı. Başlan eğip düşündüler. Hiç birisi uyuyad Biraz sonra günes doğdu. înmeyelim gayri. Birisi görüverir. Kâmn sen nöbete geç kardaş. Sağa sola ıyi bak. Kimisi yattı, kımisi oturdu, beklemeğe bas ladılar. Çatının gündoğu tarafı açık oldugu ıçın güneş ta içeri vuruyordu. Mahmut eğildi, bir budak deliğınden Tacım Dedenin mezarma bakmağa başladı. Üstündekı yeşil örtü iyice eskımiştı. Baş taraftaki taşa geçirilmiş sarık da tozluydu. «Vay Tacım Dede vay... Yat bakalım rahat rahat. Düşman toprağımıza ayak bastı, baberın yok. Bizım yazımız seninkinden kaTers döndü. Acıkmıştı, toıbadan ekmek çıkardi. îçine biraz peynir sıkıştırdı. Eırtüstü uzanıp yemeğe başladı. Çannın kararmış kiremıtlerine bakıyordu. Aralarından çızgı çızgi gokyüzü görünüyordu. Hıh, dedi Kâzım. Köye bir manga a s . ker gidiyor. Deme? Hepsi fırlayıp kalktılar. Kiremitleri oynaüp aralarından bakmaga başladjlar. Bıze gidiyor bunlar, dedi Mahmut. Yok canım, belki köyü keşfe çıkmışlardır. Başlarında subay var mı baksana? Var. Arka arkaya düşmüş uygun adırma yürüyorlardı. Hepsi silâhlıydı. Vay anam vay! Şimdi eve girenerse, çoluk çocuk, tüü... Bilâl çok sıkıntüıydı. Ufacık yüzünde çizgiler derirJeşiverdı. Birkaç kere dizıne vurdu, ıTüh, tüh!..> yaptı. Bu işe giraıgine pisman olmuatu ama söyleyemiyordu. Durun bakalım canım, ub yapacaklar, daha belli değil. Belli arkideş belli. Bizim kanyı kızı sıkıştıracaklar. Keşke onları da köyden çıkarsaydım. Nereye çıkaracaksın? Bağlara fılân gitselerdi Baska zaman gelirler. Nasıl olsa bulurlar. Dur bakalım, belki bizim düşündügumüı gibi degil. Sustular. Hep egılmiş baKıyurlardı. Askerler köye gırdiler. Bılâl'ın ytlzü tyio» karıştı. Tüh! dedi, tüh... Bize gidiyor bunlar! Yok ulen, nerden çıkardın size gittiklerini? Sağlam dur biraz. Kendini bozma Hey Allah! Nerdesin Allah?.. Bunlan görmüyon mu sen? Göruyor, sus. GUnaha gııme. Yan Büâl'in yüzü ağlayacak gibi bozuktu. 32 Yunan mangası köye girerken silâhları ellerine aldılar. Sungü taktüar. Bir saga, bir $ola bakıyorlardı. KöylUler hep içerilere girlp saklandılar. Kimse görünmüyordu. Bır ölu sessiz'ıgi vardı. Kapıların, pencerelerın araıannd&n bakı. yorlar, birbirlerine «sus. işareti yapıyorlardı. Çocuklar köşelere sinmiş kalmıştı. Oraya buraya baktılar, kimseyi göremediler. Caminin önünde Ziver Hoca ayaga kalkarak karşıladı: Buyurun asker agalar buyurun, hoş geldiniz. Başlannda genç bir suDay vardı. Dün gördügu için Ziver Hocayı tanımıştı. Nerde bu köyün adamı Imam efendiî dedi. Kimseye birşey yapacak değüiz, lcorkmasınlar. Sagol beyim. Ben de dedim emme saklanıyorlar. Buyurun şöyle oturalım. Hayır oturamayız. lşimiz var. Ibrahim Beyi götürecegiz, evi neresi? Ziver Efendinin yüzür.e kurnaa bir ısık yayıldı. Ellerinl uguşturdu. Şu ilerde beyim, iki katlı er. Hımm... Çorbacı desene? Zengindlr beyim. Köyün ağasıdır. Hem de Kemal Paşacı? Öyle he. Varıp kapıyı vurdular. Silâhlan ellerindeydı. Içerde köpekler havlamava basladı (DEVAM1 VAR) MOSKOVA KIŞ FESTİVALl 10 YAŞINDA Zahir Güvemli «Masal Kukla Tîyatrosu» Istanbul'a geliyor rganizatör Nejat Glrgln, Haldun Dormen, Bâlâ Cevanşır, hep beraber, Ermitage mü«esinden çıktıktan sonra, bir gün önce Sovyetskaya otelinde Girgin'i ziyarete gelmiş olan Turayev ve rejisörü Yuri Eliseev'i bulmak üzere Kukla Tiyatro•unda otobüsten indik. Turayev, şimdi yırmi yaşına basrruş olan «Masal Kukla Tiyatrosu (Teatr Skazkı)» nin kurucusu. Gayet hoşsohbet, Rusçadan başka dil bilmeyen, son derece insancıl bir sanatçı. Onun adını verince, hemen başlamak üzere Olan bir kuKİa temsiline bizi aldılar. Birinci bölümden sonra Turayev 1 aradık. Ne öğrenelim? Burası başka bir kukol (kukla' nın Rusçası) tiyatrosuymuş. Nitekim, uzun bir aramadan sonra, bızi otelde boş yere beklemiş olan Turayev'ın tiyatrosuna geldiğimiz zaman, sonuna yetıştigimiz temsılin, bambaşka birşey olduğunu gordük. O ilglyl belli bir yöne aktarmak bizim metodumuz.» Sonra «An», diyor Turayev, <Ah, Boğaz kıyılannda bir kere daha rakı içebilecek miyim». Içecek halbuki. Nejat Girgin gerekll yerlera başvurmuş ve özelliğl olan bu canlı kukla tiyatrosunun Istanbul'a gelmesini sağlamış. Oyundan sonra nâzik ev sahiplerimiz bizi, sanatçıların soyunma odalarmdan bir büyükçesınde şarap ve elmayla ağırladılar. Kukla tiyatrosu temsıllerınden en yenisinin filme ahndığmı, bu filmin belki de Istanbul'da rta gösterilmekte olduğunu haber verdiler. Parçalarını gordük renk li fılmin, ama seslerini duymadık. Duymasak da olurdu zaten. Çünkü onları konuşturan sanatçılar aramızdaydı. Onlan dinliyorduk. Canlı kukla filmlerinde Cekos Türk sanatçılan, Leningrad Masal Kukla Tlyatroranda. önde safda Haldun Dormen. Arkada sajdan organizatör Nejat Girgin, Kukla Tiyatrosunun kurucusu Georgi Turayev,rejisörü Yuri Eliseev, Bâlâ Cevanşir ve öteki sanatçüar. lovaklarla Polonyalıların dünya şampiyonu oldukları üzerine belirsız fikirlerimiz vardı. Ama «Skazki» tiyatrosunun filmınden kesilmiş karelere bakarken bu lşin sadece bir konu aynlığmdan ileri geldiğini, yoksa teknikte Leningrad Kukol'unun, ötekilere gö re belki daha da ileri olduğunu gö'rmemezlik edemedik. işe. Tiyatrolarını bütün dünyaya tanıtmışlar. Kukla animatörlerini daha ziyade gençlerden seçmelerinin başlıca sebebi ses. Her kukla, yaşı ne olursa olsun, çok daha kıvrak ve değışmeye elverişli genç sesler tarafından konuş turuluyor. . T l?te bu kukla tiyatrosu, yaza doğru Istanbul'a gelecek. Sade bir eğlence, hele bir çocuk tiyatrosu olarak degil. Gerçek bir sanat topluluğu niteliğiyle. Bu işten, herhalde yalnız, Boğaz kıyilarında rakı içecek olan Turayev ve arkadaşları degil, daha ziyade temsıllerı seyredenler kârlı çıkacak. Bu değerli adamın inancına gö re kukla tiyatrosu, gerçek hayatla tiyatro arasında bir geçiş çizgisi, bir köprü. «Gençlerünizl bu yoldan tiyatroya çağınyoruz» diyor Turayev. Haklı da. ra.» Ömürlerini vermişler Georgi Turayev de, Yuri Eliseev de, ömürlerini vermişler bu SON Gerçek bir tiyatro Rusya'da iki yüz elli kukla tîyatrosu var. Bunların birkaçı Moskova'da, bırçoğu Leningrad' ta. Ama Karagöz perdesi çapındaki bir dörtgen üzerinde kâh parmaklara geçirilerek, kâh boğazının altmdaki milin hareket ettirilmesiyle oynatılan bu el kuklalannın yanında, Turayev'inki gerçek biı tıyatro. Bir kere kuklalar, irl kıyım. Ondan sonra altı boyutu olan bır sahici tiyatro sahnesinde hareket ettiriliyorlar. Oynatıcıları da incecik, zarif genç kız ve delikenhlar. Onlar da zaman zaman oyun kişileriymiş gibi kuklalarm arasına karışıp sahneye çıkarak ipleri ellerınden kaçırmamak ve duruma hâkim olmak imkânlannı buluyorlar. Gelecek yıl, âriyet olarak banndıkları bu salon ve sahne yerine, kendilerine özgü bir bına verilecek «Masal Tiyatrosu» na. « Bütün oyunlarımız, seyredenlere çocuk olsun, büytlk olsun iyimserlik asılamak ilkesine dayanıyor» diyor Turavey. «Her oyunun felsefî temeli bu. Eğlendirici olmak, sıkıcı bir ders verir gibi eğitmek yerine heyecanlandınp meraka düşürerek ISTANBUL 12. Cl ÎCRA MEMITRLUGL'NDAN Dosya No: 1973/13254 îsmaıl Kayadan vekılı Av. Ahmet Rauf Tanır'a 5.10.1973 tanhlı kıra mukavelesi ile 2.200. TL. sı ve masraflar ödemeye borç lu Istanbul Cihangir Pürtelâşhasan mahallesl Peruat çıkman No: 16,'4 de HERR RÎNG GERLASHa bu borcundan dolayı yapilan takıp ile gönderilen odeme emrı bılâ teblığ mde edılmış, yaptırılan zabıta tahkikatı sonu açık adresi tespıt edilemediğınden gerekli tebligatm 7201 sayılı kanunun ilgilı maddelerı gereğınce ilânen yapılm3sına karar verilmıştır. Bu ılâmn gazetede neşrinden itibaren 30 gün ıçinde borcun ödenmesi. Borcun tamamma veya bır kısmına veya alacaklımn takıbıni bir itirazı varsa 7 günlük kanunı süreye 20 gün ilavesiyle 27 gün içınde sebepleri ile bırhkte I.l.K. nun 62. maddesı gereğince İcra Daıresıne bildırmesi. Kıra akdıni ve sözleşmede ımzayı bu müddet içinde kesin ve açık olarak reddetmediğı takdirde akdı kabul etmiş sayılacajı. Yukarıdakı süreler içmde borç ödenmez veya ıtıraz edılmezse alacaklımn tetkık mercıınden tahlıye talep edebileceğı ve kesınleşen kira alacagından dolayı da haciz talep edebileceği teblig yerine kaim olmak üzere ilân ve ihtar olunur. 24.1.1974. (Basın: 561 881) DİŞI BOND MALKOÇOĞLU yazan veçizen.Ayhan BAŞOĞLU ŞÜPHELİ ZAFER TİFFANY JONES GARTH Çorlu Asliye Hukuk Mahkemesinden tLÂN 19S6/8? Daracı Ay$e Doğu tarafından davalılar Nusret Ilıca vs. aleyhlerıne açılmış bulunan MM. ve iptal davasının yapilan açık yargılamtısı sonunda: Davalı Süleyman Silivrili'nın Amerika'da oıauğu açık adreslnin tesblt edilemedı*ı emniyet tahkıkatından anlaSilmış olmakla mahkememizce ittihat edilerr 30 ^ 1.1966 tarıh, 1959 'u7 esas, 1966/532 karar sayılı ilâmı ile dava mevzuu yenn davalı Nusret üıca'nın ızaleı şuyu d£.vası netıcesi satın aldığından dava sabit olmakla davamn reddine. karar verilmiş, işbu kzrann davalıya en emın ıttılaı vasü olacak şekllde bir mahalll gazete ile ılftoına karar verilmiş, ilân tarihinden itibaren işbu hüküm temyiz edümediği takdirde kesinleşeceği ilân olunur. (Basın: 10867) 888 GAYRtMENKUL İLAN1 ISTANBUL 13. SLXH HtrKUK HAKİMLIĞİNDEN 966/40 Tereke. Mahkememizce terekesine vaziyet edilen Abdülkerim Türkistanh'ya «it Bakırköy Halkalı Köyü Menekşe Deresi mevkilnde kain... 3 pafta 61, 63, 64 parsel sayılı 18496.00 m2 miktarmdaki 3 adet arsanın açık artırma sureüyle satılmasına karar verilmiştir. 3 adet arsanın kıymeti 369.920.00 liradır. thal» bedeli, tellaliye, damga resmi ve ihale pullan alıcılara aitür. l'inci satışı 21.2.1974 perşembe günü saat 14.0O15.O0 arasında ve tahmini kıymetin °,o 75'ini bulmadığı takdirde 2'ncı satışı 26.2.1974 salı gunü saat 14.00 15.00 arasında yapılacanür. Satış, Adliye Sarayı Istanbul 13üncü Sulh Hukuk Mahkemesi salonunda yapüacaktır. Fazla izahat isteyenlerin tasfiye memuru avukat ıVacı Öktem veya mahkeme başkâtibi Suat Ergün'e müracaatları ilân olunur. (Basın: 620) 887
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle