22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 1 Aralık 1974 e > ' l ü l »ymm son günlerinde ulJte ç» pında mutlu bir olay, kimi gaıetelerin ilk sayfslarındaki haberler arasında yer aldı. 13 yıl önce kapatılmış ol»n Bursa Asker! Lisesi, yeniden öğretirae açıldı. Bu haber, o günlerden beri türlü yonleriyle süregelen hiikümet bunslımları dolayısiyle gerekli yankıyı bir tür lü bulamadı. Oysa, önemle durmak gerekirdi bunun üzerinde. Biz, bu yazıda, bu konunun bazı nok talarma değinmck istiyorut Olaylar 1$ ÇOK MUTLU BİR OLAY Hıfzı Veldet VELiDEDEOĞLU kendî sınıfının bilinclnden yoksun bulunan eski bir memur arkadaşıma: «Acaba zatıâliniz hang: eski soylu aileye mensupsunuz?» biçimindt bir ı o m ySneltmistim. Buna karsı, kendismin soyluluk iddiasında bulunmadığını söylemesi üzerine «Şu halde sizin oğlunuz Harp Okuluna alınmamalı» dediğimde, öfkeyle «Ben soylu aileden değilim ama, ayak takımından da dejilim?» yanıtınj vermişti. «Efendimiz» dediğüniz «halk>ın «ayak takınu» sayıldığı bir zihniyetizt belirtisiydi bul sahip olan I'nklar Llsesi'nin dfinkO açılı? tSreni bn oknldan mezun olan çok sayıda vüksek rütbeli komnUnı da bir araya getirmiştir. Törende, Milli Savunma Bakanı Hasan Esat Isık, Kara Kavvetleri Komutanı Orgnl. Eşref Akıncı, Hava Knvvetleri Komntanı Orçnl. Emin Alpkaya, Deniz Kuvvetleri Komntenı Oramiral Hilmi Fır»t, Jandarma Genel Komutanı Orgnl. Orhan Tifit, Yüksek Askerî Şura Üyeleri, 2. Ordn Komatanj Orgnl. Suat Aktulga, Borsa V m lisi Sedat Tolga. Belediye Başkanı tstnet Tavdaç ve ynrttaşlar haıır balonmuştnr. Milli Savunma Bakanı Işık. törende yaptığı konnşma . da ögrencilrrden filkentn sonınlarını da izleraelfrini istemis. «Ancak bnnlar Ozerinde vaziyet almavın» demistir. Kara Knvvetleri Korantanı Orgnl. Esref Akıncı da öfrencüere AtatOrk ilkelerine bağlı kalmalannı öğütleyerek. «Türkiye ancak demokrasi ilkeleriyle kalkınabilir. •eklinde konaşaınştnr. Hava, Kara Askeri Liı«lerinl bir araya getiren Bursa Isıklar Lisesinden mezun olacak 6f> rfncller, veteneklerine före, Kara ya da Hava Harp Oknluna avrılacaklardır.» Niçin Kapatıldı ? 1945'ten sonra ulkemizde demokrasi esintilerl başjaymca, asker yönetimine, daha doğrusu asker kisilerin devlet yönetimindeki ağırlıgına karşı gittikee artan bir tepki başladı. Bunun haklı yanları da yok değildi. Öyle zamanlar oldu ki, 12 veya 14 Bskandan olusan bir kabinenin başkanı ve üyelerinden dokuzu eski askerlerden seçüdi. CHP'nin tek parti döneminin otoriter yönetimi, kimi kişileree bu olguya dayandınlıyordu. Bu dönemin Meclislerinde milli savunma bütçeleri hiç tartısılmadan onaylanıyor, Maresa] Fevzi Çatanak, bu konuda ne isterse o oluyordu. İşte gitgide artan tepki de bundan doguyor. fakat mületvekiUeri ve Bakanlar dahil kimse ses çıkarmağa cesaret edemiyordu. .Asker kafası.nın, daha asker! ortaokullarda oluşmağa başladığı, fısıltı halinde, sövleniyor ve bu okullarla askeri liselerin kaldırılması ve Harbiye'ye sivi] liseîerden öğrenci almması suretiyle asker kafasının «sivilleştirileceği> sanılıyordu. Gerek Osmanlı döneminde. gerek Cumhuriyetten sonra ulkenin baıı illerinde agılmıs olan askerl ortaokullar, demokrasi dönemi gelince, ne yazik ki, büsbütün kaldırüdı; askerl liselerden de bir kısmı kapatıldı, ve Kara, DenU ve Hava Harp Okullanna sivü liselerden öğrenci alınmağa başlandı. Böylece Harp Okullarmın öğrencileri güya «iyi ailelerden» (!) seçilmiş o'.uyordu. Ben, kendi kulağımla işitmişimdir: «Efendım, askerl ortaokul ve liselere fakir çamajırcı, arabacı ve esnnf ailelerinin görgüsüz çocuklan yazılıyor mue. Oysa Avrupa'da özellikle Almanya'da subaylık snylu ailelere özgü bir meslekmiı ve bu nedenle de oralarda ordultr çok güçlü oluyormuş. ..• Hıç unufmam, bu doerultıHa konuşan ve çok 8rnek var ama ben en yakın aile çevremi ele alıyorum: Ulusal Kurtuluş Savaşında Istanbul'da istihkâm üsteğmeni rütbesiyle Haskry Askerî Silâh Deposu Komutanlıftı görevinde bulunduğu sırada Anadolu'ya *1* lâh kaçırdığı için Büyük Zaferden sonra kıdem kazanıp yarbaylığa kadar yükselen ve sonra vefat eden dayıoğlum Muammer Doruk, Harblye'den önce yatılı askeri ortaokuldan ve Kuleli Askeri Lisesi'nd'en mezun olmuştu. Babası (yani dayım) Cemal Efendi Tophane'de tesviyeci ustabaşılığma kadar yükselmiş ve oradan emekll olmuş bir emekçiydi. Eğer devletin sağladıfı bu yatüı okuma olanağı bulunmasaydı, oflunu asker yapamayacak ve belki de okutamayacakü. Evlâdına «kılıç kuşatmak. o dönem babalannm büyük özlemiydL PENCERE Hilton'daki Düğiin eçenlerde Hllton'da blr dilğUn yapüdı. Tatlıoılann oğluyla bir tekstilcinin kın evlenmi». Bu nedenle düzenlenen dUğUnde aileler kesenin agnnı açauslar. TUzlerce şişe visld içilmiş, yüzlerce istakoz kınlınış, yüzlerce mennl patlaötanış, mllyonlarca Uralık mücevher talnlmıs gellne.^ Bir fotomuhabiri arkadaşımız bu görkemli manzaradan görünrUleri gazete sayfalanna yansıtmca, kıyamet toptu; ortalık birblrine girdi: Bu ne rezalettlr, bu ne lsraftır, hem Hllton'da silâh patlatılır mı? Dagba^ı mı burası? Derken polis işe kanştı. Tabanca atanlar savcüığa, götUrüldü. HUton"un tavanını keyfe gelip deUk deşik eden Uşl, anlaşılan açık sözlü adammış: Ne kıyamet kopanyorsuniB yahu? demlş, bisim oralarda her dügünde silâh atılır. Yalan mı? Anadolu'da düğünlerde sHah atmak adettir. Hem Byleslne güçlü bir görenek sayıln1 ki bu davranış, Jandarma ya da polis, tabanca seslerlni duymazlıktan gelir. KOy düğünlerinde, kasaba düğUnlerinde mutluluktan aska gelen çeker parabellumu: Grav, grav, grav™ Hâl böyleyken Hilton'daki düğünün dedflcodusu, tepkİBİ bUyüdtl. Tutucu gsaetelerdeki köse yaaarlan yayUm atesine basladılar. Ahlaksızükıru$, rezaletmiş, görülmemis densizlikmiş bu düğün; faMr fukararun gözleri önünde böyle şey olur mu imiş? Dereler gibi viski içmek, dağlar gibi istakoz yemek, yüzbinlerce lira harcamak ahlâka mğar mı imiş? Yazılanlan okudukça dttsttndUm: Anlaşılan, dedim, Hilton'daki dütünün sahlplerl yeterince güçlü değiller. Gazetelerin ilan musluklannı denetliyen takımından ya da buyük holdinglerln lirvesinden olsalardı, tutucu basın kalem$örlerl sus • pus oturur hatta övgü dolu yazılar daktürUrlerdi. Hilton'daki dUgUn biı iş mi? îstanbul'daki Hilton bir yana, AmerikaMaki Hiltonlarda büyük sermaye sınıfımızın fink attığmı bilmiyen var mı? Eşeğini dövemiyen, semerini dövmiye sıvanıyor? Her neyse iş bu kadarla da kalmadı, AP milletvekiUerinden biri Meclls Baskanlıgına verdigi öoeryeyle olayı parlamentoya getirdl. Ülkenin başka bir sorunu yokmus gibi HUton'daki düğünün öyküsü büyüdükçe büyrüdü. Bir garip toplumdur bizimkisi... Yabancı kurnpanyalaı ülkeyi sömürilr, suspus oturur herkes .. Ülkenin bcr cevheri Ingiliz şirketinin elinin altındadır, gormezlıkteo geunir. AngloAmerikan petrol firmalan yurdun akaryakıi kesimini ipotek altına almıştır, es geçilir. î ; â ç sömürüsü gözler önünde yUrürlUktedir; tek kelime yazmaa tutuct afalar... Ambalajcılılda, montajcıükla kompraaorluklı milyarlar belirli bir sınıfın kasalanna akar dju'nı vutmustur sağtn gajeeteleri... Sonra Hilton'daki bu aügünae akaı vlskiler ve tavanda patlayan mermilerle halkı oyulavıp sureti haktan gOrünmeye çalışır cümlesi... Kapitalist duzenierde sermayeyle sermayeyı birleatirmek için yapılan duğUnler, bir degü, an de«u. rUx değil I. Şarap kıralının kınyle petrol kıralının oğlu, Dİrinç Kıraııtun bAcanağıyle, otomobll kıralının baldızı. conserv» kıralının yeğeniyle meyva suyu kıralının bırader) evlecdirılır. Böylece sınıf billnct peıüeşir, sermaye davan.^ması eelışn pekleslr. Bu olusum sUreclnde her yigıdin bir voğurt viyısı vardır. Kimi Hilton'da dereler gibi akıtır viskilen kimi Londra'da su gibi harcar Türkiye'de sazanıimıs paraları... Kimi keyfe gelip çeker tabancayı. kımı de dansözüı: gobegine yapıstınr binlikleri... C Örneklerin En Büyüğü Annemln teyzeoğlu olup Kuleli Ajker! Llselinde okuyan rahmetli Muzaffer Dayının babatı ise eski Seyri Sefain (Devlet Deniz Yollan) gemilerlnde çarkçıhk yapardı. îkinci kuşaktan yegenim emekli albay Hadi Veldet, Harbiye'ye Maltepe Lisesi'nden fitmişti. Genç yaşta ölen babası Çorum Evkaf Memuru ve yine lkirvci kusaktan yeğenim olup Harbtye"ye Kuleli Askerî Lisesinden gid'en rahmetli Üsteğmen Muzaffer Tarakçı'nın babası d'a Çorum'da Ortnan Memuru Idiler. Yakın derken, galiba çok uıak Crneklere gittim. Manevî açıdan en yakın ve en büyük örneğe gelelim: Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Manastır tdadisi mezunu ve babası da mütevazl bir jümrük memutu dejfl tniydiî Bu taydıklanmın hepsl de halk çocuklandır. Bunlardan Atatürk yeni Türkiye'yl kurmuş, öbürleri de bu vatana, kendi ölçülerinde, hizmetler yapmış ve hepsi orta öğrenimlerinl askert okullarda görmüş kişilerdir. Bu neö'enle, mümkün ve gerekli olan jerlerde askeri ortaokullan v« askeri liseleri yeniden açmalıdır. Ve böylece bugün ilk ve ortaokullan bitiren yoksul çocuklarına yalniz tmam • Hatip Liselerinln kapısı gösterilmemelidlr. Güzel Haber Bu görüş biçlmi «rtık çok gerilerde kaldı, ve halk «efendi»liğinin bilincine ermeğe başladı. Demokrasi, Halkın, halk tarafından, halk yararına yönetilmesi» demek o!duğuna ve ülke yönetiminde oğrenimleri bakımından »aker sivü kişiler ayrunı yapılamıyacağina göre, Atatürkçü ve lâyik öğretim yapan askeri ortaokullan ve askerî liseleri eskisi gıhi canlandırmak ve buralara halkın *ekâ poUnsiyelinden süzülmüs. çocuklan feçerek abnak, devrimci Atatürk Türkiyesinin ge lecekteki güvencesi olacaktır. Bu nedenle 29 eylül 1974 tarihli Cumhuriyet'te, Bursa muhabiH sayın Feridun Evrenesoğlu'nun verdigi ju haberi, mutlu bir belge olmak üzere, olduğu gibi asağıya geçlriyorum. «Bursa Isıklar Usesi, İS yıüık bir aradan •onra, yeniden h i m e t e açılmıştır. Tftrk Silâhlı Knvvetlerinin tarihinde 129 yıllık bir geçmişe Yakından Bîldiğim Örnekler Sayın Milli Savunma Bakanının ve Orcfumuzun bütün komutanlarının. tarihset Bursa Askeri Lisesinin yeniden «çılmasına verdikleri ötıemi alkışlamamak elde değildir. İŞTE OKTAY AKBAL Evet Hayır BİR SOSYOLOGUN ÖLÜMÜ rd. Prof. Dr. Ziyaettin Fah ri Fındıkoglu'nun 16 kasım 1974'te Istanbul'da haytta gözlerini yummasıy le sosyoloj i tarihimiz ve fikir hayatımız büyük bir kayba uğramıs bulunmaktadır. Akademik çerçeve ıCİndc kalırsak, Ziy« Gökalp v« Mehmet tzzet kuşağını izleyen 1901 kuşağının iki seçkm siman. Hilmi Ziya Ülken ve Ziyaettin Fahri Fındıkoğlu da 1974 yılmda, arkalarında on binlerce öŞ renci ve binlerce yazı bırakar^k düşünce tarihimizdeki yerlerlni «lmıjlardır. V nceden belhydi Irmak kabinesinin püvenoyu alamaya•I cagı. Alsaydı şaşardık. Hem anlamı da yoktu böyle bir " glıvenoyu vermenin. Parlanıentodaki partiler «Biz bir hükümet kurmaktan güçsüzıiz, bereriksız:z, dbrt yüz elli lcışilik Mechste Bakan olacak kimse yok. Irmak Bakanlarınjn çoğn dışardan bir kabine kurmuş. aman ne ıyi etmiş» mi diyeceklerdi? B:r çelişki olmaz mıydı bu? Beş parti grubunun bir rürlü anlaşamaması bir başka çeli5kı! Parlamento dışı bir hüküme'in kurulup giiveno>oı alnıası ayrı bir çeliski! Gerçek 5U. bir çplişkiler ortammda olu$umuz... Tutarsahklar, anlamsızlıklar, yanlışhklar... Soruyorlar, «Ne olacak bu iç'.n sonu?» Gazeteciler, yazarlar daha ıyı bilir böyle çeyleri dıye! Oy^a ben de onlara soruyorum. Bakkala, kasaba. gazete satıcısına. biletçlye, ıjçıye: «Ne olacak bu işın sonu?>>. Bir kadın okurum Sakanadan yazıyor: «Şımdi size soruyorum: Seçım istedigimizı nasıl ilân edebiiinz? Duvarlara mı yazahm? îmza mı toplayalım? Ben iki çocuk annesı bir ev kadınıyım, imkânım yok meydanlara çıkıp insan toplamaya, pankartlara sarılıp yüniyüşler yapmaya... Ama şaşıyorum genı;!erirniz neden harekete geçip Türkiye çapmda mitingler düzenlemezler. Eskiden kadmlann politikacılarm isîer:ne fazlaca karışmasma ıçerlerdim. Şimdi böyle düşünmüyorr.m. Psmuk UırİBİarındB, tabanca gölgesinde çalışan işçüerimizin caresiz çocuklan, secekondu'.ann lâğım çukurlarında oynayan bakımsız evlâtlar, hepsi bizim değıl mi? Ştt halöe'bu fiHn kaflım, erkegl yok, içimızdeki acıja,, isyanı haykınnak hepimizin hakku JCilometrelerce uzaktaki çıleli çocugu sevmeyi, onun için ondlşe duymayı, egoirmden vazgeçmeyı, Ecevit ögretti bize. Nasıl mı? Yüreğindeki sevgiyı Türkiye'nin içinde estirerek, Erzunım'dan, Sakarja'ya sevgi bafı kurarak. Açık yürekliligi ile yaptı bunu. Umut ısığını yalnp da yaptı. Uzun lâfın kısası secım istiyoruz. Seçim hem de çok acele seçim. Sa«ır kulaklara sesimizi duyurmak istiyoru» Mektubunun sonunda: «Bir sürprizim var» diyor okurum. Bakın neymiş o? «Ben 1973 ekım seçimlerınde Ecevıt'e inanamayıp oyumu AP'ye veren binlerce klşiden biriyim. Ama daha Kıbrıs 1$1 bile çıkmBdan, Ecevıt'm rüvence, inanç. sevgi dolu dtlrüst vatanseverligine inandım. Bunu daha önce kavrayamadıgım için kendime 14net ettim.» Hemen seçim, erken seçim, yarın seçim!.. B > konuda alv dıgım mektuplardan b!r teki. Öteki partilerin. 'feeiakle AP' nin seçim sandığına niye bir türlü yaklaşamadıtının açıklaması yok mu bu kadın okurumun söilennde? üyunu AP'ye vermis, bir iki ay sonra .Ecevıt'e bağlanmış.. Şimdi iki çocuğunu >aıuna ahp sokaklanı dökUlecek seçim seçim, Ecevit. Ecevit diye... Bir değil, on değil, bın degil böyleleri on binlerle... Yapılacak bir genel seçimin sonuçlan oöyıesine kesmlikle belUyken AP'ler, DP'ler, MSP'ler COPIer seçime giderler mi hiç? Ellerindekinı de kaçırtmayı göze anrıar mı» Ben hıç beklemiyorum böyle bir şeyl yapmalannı, kendiliklerinden Meclis'i dağıtmalannı, nalkın oyunu ıst*melerinl.. Buna olanak yoktur. Başka bir güç, bir etken ortaj» çıVarstı o zaman başka.!.. Irmak kabmesi, o güvenoyu bile alamanus kabine, yeni hükıimet kurulana dek isbasında vekıl» olarak na&u kaiabilecek 1 Bur.u da anlamak güçtür. Asil olmadan vexıl olunur mu? Türkçesi, bugün Ulkemiz huMlmetsizdir. Bunu da ksndjlerini «milliyetçi» dıye niteleyen partilerin kısır Çoklşmelerlne, hasis hesaplanna borçluyaz. Anlasın, anlasmazİT! Birleşin. birleşmezler! CHP"ye meydanı bırakın, bırakmizlar Seçıme gelin, gelmezler! Bir güldürü h&lini alan konusmalar, görüşmeler, yetkili kurul döngülerı tçinde oyalanır dwurlar. zaman çürüturler, o degerli zamanı... Ne olacak, peki şimdi ne olacak? Olanlar ortada oğrencıler arasında kavgalar, kışkırtmalar, kanlı çarpı^maiar... Kurt gibi uluyarak genç arkadaşlarına saldırmayı becerı sayanlaa meydanı boş buldukça cüretlerini de arttırıyorıur Bir yer». bir yerlere dayanıyorlar bunlar. güç alıycırlar. aesıek vjörüyorlar. Ortada güçlü bir hukümet olmayıncj, hatta hiç hükümet olmayınca, sözcügün gerçek anlanııylt «anaışi ortamma ıtilecektir toplum. Şimdi o asamad&yız. îşbe^ırıda b u vekil hukümet var, bir tek kes bile güvenoyu *hp asil olamamış bir başbakan, bakanlar... Lâf salatası yaomakla vakit geçiren parti liderleri.. Öte yanda yeriru gündtn güne sağlamlastıran CHP'ye ve lideri Ecevit'e bağlanan umutlar güvanler. sevgiler... Şimdiki gerçek görünüm Vunan propagandası ; Kıbrıs konusunda Yunonlıların v , $a sırada neier yaptı kîdrını ^ biimek ister misiniz? Dlmltrl Kilsikis» kaynak kitaplar ZfOlSOVfa; 30 hrb Cumhuriyet J553 yınlan arasında ösel bir yeri var* dır. Kendisini 1840 yılından Du yana yakından tammak fırsatıru wılduğum Hocam Fındıkoglu, gençUk yıllan yazılarui(Ja gerçekçi bir yaklaşımla konulannı ıncelemekto idi. Buna sadeoe Uu Ornek vermek ıstiyorum: «Anadolu Mecmuası»nda yayınlanan «Mllliyet Meselesi» başlıklı yazısıcda ortaya koyduju soru güntlmiUde de geçerlidir: «Son seneler tarihının baş sarsıcı ihtan Kar»ısında (Kızıl Elma'dan Anadolu'ya) Bir düzenin çeşitli Urünleridir bunlar. olan dönüş, ancak milli ve tariHihon'daki dufün tathc.nın değil; otomontaıcının. hi bir hakikatin kendiliginüen teFındıkoglu'nun kısa hayat hibuzdotapçının, hatta bırakımz bu kadarını gazetelere ıvi cahUr etmesiyle kabil olmuşrur. kayesi bila ulaştığı yüksek bareklâm veren cinslnden ensesi kahn gazınocu kıralının old»r çalıskan bir kalem kar;ısın Halbuki memleketi hayatı Uc alSsamaklara adım adım ve güçDoktorası olarak yapUğı çalıssa, hangi tutucu Kalemşör ne yazardı? İsın DU ^ n ı n ı orlükleri yene yene ilerlediğini gös m ı 1935 ve 1936 yıllannda Pa da bulundugumuz ortaya çıkar. kadar olması lâzım gelen millitaya koyamadan tatlıcıların dügiınüne sataşmaic: hem ayıp. Öğrencilik yülarından başlayı yetperverlerin bunu gfirmest ve termeye yeter. Erzurum'a bağlı ris'te yayınlanmıştır: Elssai Sur hem günah, hem sahtecilU değil mıdir? rak gazete ve dergilerde sürek sennesi lâzım değil miydi?» (Adı Tortum'un Üngüzek kö'yünde La Transformation Du Code Fami 1901 yılında doğan Fındıkoglu'lial En Turquie; Ziya Gökalp, Sa li olarak yazıiarı çıkan Fuıdıkog geçen dergi, S. 5, s. 186, ajUBUs lu. 1938 1950 yüları arasında 1934). nun ögrenim yıllart, bir yanVie et Sa Sociologie. Cumhuriyet gazetesinde bes dan kadı olan babasuun görev tktisat Fakültesinin kuruluşun îkinci Omefi dll konusunoan yüze yakın inceleme ve makale yeri, bir yandan da Dogu Anadan conra bu fakültenin kadrovermek tstiyorum. Sıvas'ta jayayınlamiftır. 1934 yılında kurdolu'nun goç yılları nedeniyle suna geçen Fındıkoğlu. 1942'dt yınlanan «Kızılırmak» gaJMteiin (sonraları İŞ sürekli değisiklik içinde geçer. profesör ve 1958'de de ordinaryü» dugu ÎŞ dergisı dekl «Temiz TUrkçe» başlıkh lıu ve DÜŞÜNCE adını almıjtır) eli Hakkfiri'de başlayan öğrenimi, olmuş, tktisat Fakültesi dısında yazıstnda Fındıkoglu'nun öoe sükalem tuttugu sürece çücard^ı Malatya ve Kayseri'den sonra Ge Edebiyat ve Hukuk Fakültelerindükleri çok ilgi çekicldir. Yeni k. Yılı Mezvınu Mülkiyelilere önemli fikir ve soıyoloji dergiknbevi Sultanisind», tttO 192T d* de bir süre ögretım uyesi harllerın kabulü ile tüt coruHu lerimizden blri olmuştur. TürkiTvllarında Istanbul'da Posu Tel ı a r a k görev yapntıjtır. Emekliye arasındaki bağı 22 ağlıstbr İ8?9 ye dısında yayınlanan 'thcâeme |raf Mektebi Alisinde. 1922 aynlmcaya kadar surdürdügü tarihli yazısmda söyle görüyordu: îrfan ocağımiî Mülkiyeden mezun olanların 50. yılvt makaleleri de Fındıkoğlu'nun 1925 yıllarında d» Edebiyat Fa«Metnlekette temiz ve caniı bir Kürsü Başkanlıgının yanı ııra, İk dönümü, bu yıl 1924 yıh mezunu agabeylerlmizin iştırayayuüarının bir bölümünü oluıkülteıi'nin Felsefe Bölümündt TUrkçe için derüı btr takınü ve tisat Fakültesi Dekanlıgı. tçti turmaktadır. k n i e 4 aralık 1974 çarsamb» gecesi Ankara Palaı salondevam eder. Mezunlyeti izleyen ilişki duyuluyor. Zaten yeııı harf maiyat Enstitüsü, Gazetecllik Ena larmda Birlığimizce tertiplentn baloda kutlanacaktır. (1925 1929) Erturum, Sıvaı ve titüsü Müdürlügünde d* bu* Suurlanm bcllrlemeye çaiı»u lerin içinde yabancı kelimeıer ken Adresini tejbit «demediğimiı taym 1924 yılı mezunu Ankara'daki felseft ve sosyolojl lunmustur. gımıs Fmdıkoglu^nun yayın dltn dllerini öyle bir gösterdiler ki MülkıyelUere, işbu ilânımız davetiye yerine geçmek üıeögretmenliği yülan, 1930'da kayası şu öcellikleriyle Ugirruxl çek ÖE TUrkçe kelimeleri yasmak Içtn re, saygı ile duyurulur. Bir makale çerçevesi içinde Fın zandıgi Avrupa Imiftıım i\t yeni harfler, bi2e hiç bir kuçıük Mülklyeliler Birlıgl dıkoğlu'nun yayınları üzerinde mektedir: vermedi ve biçilmis bir caftan Strasbourg Universitesinde yeniGenel Haskanlıgı topluca durmak olanagı bile yok1) içinde yasadıgı, yaJundan gibi geldl. Fakat Araptan v« Aden Ulebeliğe dönüsecek, 1934 tur. Bunun nedeni, fındıkoğlu' tanıdıgı yurt köseleri, çefitu koyıluıda Strasbourg Univertitçsinun yayınlarmın geniı bir ala nulanyle llgisini çekmlş, araijur cemden gelmiş kelimeler, terkipler için çok kesme, uzatma, lnce Cun.hunyet • 9555 nln Felsefe Bölümünü de bltirin na uzanması kadar sayıca çok ma ve yaaılarında göntu gozdyle ce, kSklü bir refornı geçiren Isluğudur. 1957 yılına kadar yap baktıgı bu konulara önceıik ver okutma.. gibi bir takım ısareıler tanbul Universitesinde doçent otığı yayınlarımn, kitap, brojür, miştır. tErzurum Şalrleri» (1927), düşündUk. Hele iki, Uç, dört keUmell terkipler, bir nevl yaa kolarak görev alacakUr. Kısa bir çeviri ve makale olarak tasıdığı «Bayburtlu Zihnl» (1928) ve medisi halini aldı. Os Türkçeyı süre tonra doktora çalısmaları ibashkların 2014 oldugunu 1958 yı «Halk Bilglsi Toplayıcılanna elde etmege doğru olan yüniyüş, çin Strasbourg'a dönen FındıkÖZEL lında yayınlanan «Fındıkoğlu Bib Rehbera (1928) bu arada sayılabiişte yazımızı bu güçlüklerden KUToğlu'nun. 1936 yılında doktorasıliyografyası«ndan öğreniyoruz. lir. taracaktır.» m tamamJamıs olarak Edebiyat 1918 1958 yıllan arasındaki bu Fakültesindeki doçentlik göre2) Yurt dışı ve yurt içl geziyazüara 1958 1972 döneminin Aynı yazıda «Oz ve has Türk vini sürdürdüğü görülür. Devlet yayınları da eklenirse ne ka lerinde göriip düşündükleri de dilini elde etmek için ne yapılagazete ve dergilerde yer alan ya bilir?» sorusuna cevap aruyan zılarının bir bölümünün ortaK Fındıkoğlu, muttasıl yerine bıtıDÜRT çizgisidir. Özellikle Anadolu kent şik, muvasalat yerine varmak, KURUCU ÜÖRCTMENİN lerinde yayuüanan gaıete ve dar ulaşmak, kıymet yerine is^tr, gilerde çıkan yazılanııtta bir • ASARIİLBYÜBÜTTÜftü tasarruf yerine tutum, varldat gözlemden yola çıkarak sorunla yerine de gelir söKüklerinı önern ele aldığı dikkati çeker. A ı î mektedir. Kızılırmak gazetesinin met Halil takma adı ile 1934'te 26 ağustos 1929 tarihli sayiamda yayınlanan «Zorlara Dağlar Da yer alan yazısmda da nBugünkü yanroaz» adlı kjtabında Avrupa y u ı ve bilgi dilinden atılacak izlenimleri bir araya getirtimlşyabanct kelimeler yerine konaHAZIRLAMA F E N KURSLARI . . . . . . tir. Kitaba admı veren söz, bu cak Türkçe kelimeler için (Sıvas gun de Paris'in Invalides Meyuı z2z4ED lehçesı) iyi bir yardımcı olsbilir» danında bulunan Türk topları sonucuna varmaktadır. (Sözko(ÜÇÜNCÜ KADEME) üzerinde okunabilir. Gülîer ve nusu ettigimız yazılarla Ugili daGöller Dıyarına yapügı on gün ha ayrntılı bilgi için şu yazımıza Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunca Cumhuriyet 9532 luk bir gcclnin dusündUrdüAİeribakılmalıdır: Türltçenin Yoltintnüsbet bılimlerın temel ve uygulamalı da'larında öğCKKHKHKKKH ni de küçük bir kitapta lopıa da, Dünya gazetesi, 7 mayıs 1955, retim yapan fakülteler ve yüksek okulların matematik, mıştır: «Anadolu Istanbul'u Ças. 4 ve 6). astronomi, fizik, kimya, biyolojı, jeoloji, mühendislik, gınyor». (1963). tıp, veterfnerlik ve hayvancılık, tarım ve ormancıhk koBir ummandan ahnnuş İM dam nulan ve bunların ilgili bolümlerinde hsarvsüstü, yüksek 3) Okuttuğu her dersin iıtabım lisans. master oğrenimmden birine başlamış oianlardan yazrnış, kongrelere suodugu teb la gibi görünse de üzermcte durdugumus iki küçük örnek, Fu> Kurumca seçüeceklere ayda 1.500. TL. karşıhksız de»Ugleri yayınlarnış, yarajU jttrdütekleme bursları verilecektlr. Burs verilenlerin lisans|U kltap ve vazılan dUiıruM çe> dıkoğlu konusunda kestn ve buksız yargılara yönelenlere dunıp üstü, yüksek lisans, master çalışması dışında ücretll virmiştir. Böylece sosyolojl, medü^ünmeleri gerektiğıni gösterveya ücretsiz bir görev almaraalan gerekir. Burslarin todoloji, kooperatifçilik, estsrıK alınabılmesi için asağıdaki şartlan yerine getirmek geahlftk felmfesi ve ahlâjt tuıhı, meye yetebilir. Her büyük duşlinreklidir. sosyoloji tarihi, basın tarihi, ik ce adamı gibi Ord. Prof. Dr. ZijaFnKukoglu'nun da tisat tarihi, egltün ve ötrettm, ettin Fahri A. Türk vatandaşı olmak (Türk asıllı olup, yabancı • aşadığı çagın olaylarına etkiltn sosyalizm, folklor ve etnografya uyruklu bulunan ve memleketimizde okuyan öğve tepkileri oünuş, ele aldığı her konularım kuşatan yUzü a^kıa renciler bursa müracaat edebilir.) konuyu gerçeklerımize oagiama 1 ELEKTRÖC KABLOSU: 7000 Mt Engeç teklif verme takitap. tebUg ve inceleme PındıkB. Üniversite veya yüksek okulların binnden meçabası ve sosyal konulara duydın rihi 11.12.1974 mesai saati sonuna kadardır. Dos. No. oglu imzastm taşımaktadu. zun olarak ve lisansüstü. yüksek lisans, masgu sürekli tlsiyle düşünce Ur:tj. 1974/1244 ter öğrenimmden birine başlamış olmak ve me4) Şahıslan (tbnl Haldun, Zimizde kendine özgü bir yer al2 İTFAtYE MOTOPOMPU: 1 adet engeç teklif verme tazur.iyetie, ya Gökalp, Namık Kemal..) ve mıştır. Kendısine çok şey oor^lu rihi 10.12.1974 mesai laaü sonuna kadardır Dos No a. 10 uzerinden Jeğerlendirme yapılan önemli oluşlan (Felsefe Kongreoldugum Hocam FındıkoğlU'ja 1974/1340 müesseselerde 7.00 lerinde Türkiye, Fransız lhtilâü Tann'dan rahmet, geride oınuttı3 İŞÇİ ELDÎVENİ: 1570 çift engeç teklif verme tarihi ve Tanzimat, Defterdar Fabnıtagı kederli ailesine, arkadaşlaruıa b. 20 üzerınden değerlendirme yapılan 13.12.U74 mesai saati sonuna kadardır. Dos. No. 1974/1346 sı, Karabük..) konu alan moııopve ögrencüerine başsağlıgı diiemüesseselerde 14.00 Şartnameleri MALZEME MÜDÜRLÜĞÜ veznesinden terafilerin de Fındıkoglu'nun yarim. c. 4 üzerinden (A = 4) değerlendirme yamin edilir. Teklifler Bahçekapı 2Î Mayıs Han S. Katta püan müesseselerde 2.80 Saünalma Komisyonu Başkanlığna verilecektir. d. Pekiyi, Iyi ve Orta ile değerlendirme yapılan müesseselerde Iyi ELEMAN ARANIYOR not ortalarnasma sahip olmak. (Basın: 26102) 9539 (Bu maddelerdeki şartlara uyduğunu her öğrenci me\'V%^V^'V^^%^^^^^»»%^«^v» ^vV»^«v«v»v« Şirketin insaat ve montaj İşlerini yapazun olduğu okuldan alacağı bir resmi belge ile Kuruma İ cak olarrTOrlc müteahhitleriyle yapılacak bildirecektir Belge göndermeyenlerin müracaatları dikve yapılmış olan mukavelelerinin hazırkate alınmaz ) ianması ve yürütülmesi işleri için va f C. Yerı ve tarihi ilerde bildirilecek şeçme sınavlaSaha Proje Müdürlüğüne HukukT IVIüşannda başarı gSstermek. virlik yapabilecek kapasıtede bir eleman BaşmUdtlrlügümüı servtslerlnde valıştmlniair ilıere f oranmaktadır D. Üniversıte Bursları Müracaat Formunu (TÜBÎ13 12.1974 günü saat 14.00'de vapıiacak sınavda kszananlarTAK BAY Form Ü 1 69) almak için aşa• TUrk kanun ve nizamlarına göre kendi dan yeteri kadar eleman ahnacaktır. ğıdaki adrese yazılı olarak müracaat etmek. kendin* mukavele hazırlayabilecek, AAağıdaki şartlan taşıyanların 12.12.1874 günü ajsfarnüzakere edebilecek ve karar verebllecek E. Usulüne göre temin edilerek doldurulacak formu mına kadar diploma, nüfus cuzdanı ve oiı foıoğrafla Yıiyetenekta olan ve istenilen belgeleri en geç 3 Ocak 1375 günü dıa Posta Caddesindeki Personel Servtamıze O • Mukavele imzalandiktan sonra «aat 1730*0*3 Kurumda bulunacak şekilde götıilan oiunur. mateahhitlerl* direkt temas edip dermek. müzakerelarde bulunabilecek kabiliyetl ÎST. TELEFON (Bn tarifcten sonra gelen müracaat formlan ile bulunan, eksih belçeli müracaatlar isleme konnlmaı ve ARANAN ŞARTLAR: • Teknik problemleri ve knowhow'ı anlıyan postadaki gecikmeler dikkate alınma/.) • Çok iyi ingliizce bilen (Almanca bilmesl de 1 t n a z Urtaokul mezunu olmak, tlgilenenlerin yazılı olarak Knrnmun ilân ettiji şartlan arzu edilir fakat şart değildir.) 2 18 yasından küçuk, 30 yasından oüvük oımdmak, yerine getirdiklerini belirterek müıacaat formlan için Müracaatçıların( Cumartesi Pazar hariç) 3 ~ Askerligini yapmış olmak Erkekler için). doğrudan doğruya 0 8 : 0 0 1 8 : 3 0 saatleri arasında gorüş* Herhangı bir öğrenün kurumu ıit .iRii: ounamak Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu mek üzere Tutünçiflıklzmıt mevkiındek' S Üskiidar ve KadiKöy çevresi ile Beşınras, SIŞJ MeBilim Adamı Yetistirme Grubu Sekreterligi İGSAŞ Istanbul G'ıbre Sanayii A.Ş cidlyeköy, Levent çevresinde oturanıar teıcib edile{ IPRAŞ Rofinerisl içerisinde ) Personel Atatürk Bulvan No: 225 Kavaklıdere ANKARA ceKtir. Şubesın» müracaat etmelerı nca olunur. adresine müracaatları ilân olunur. Kasım 1974 (Ba$ın: 26142 9540) (llâncüık 9494) 9S34 (Basın: 2b58i) 9543 I Oi «KENDİStNt 1940 YILINDAN BU YANA YAKINDAN TANIMAK FIRSATIN1 BULDUĞUM HOCAM FINDIKOĞLU, GENÇLÎK YILLARI YAZILARINDA GERÇEKÇÎ BÎR YAKLAŞIMLA KONULARINI ÎNCELEMEKTE tDİ> Cavit Orhan TÜTENGİL DORTLER DERSANESİ TÜRKfYE BİLtMSEL ve TEKNÎK ARAŞTIRMA KURUMU Universite Lisans ve Lisans Üstü Bursları ÜNİVERSİTE Denizcılik Bankası T.A.O.'dan Aşağıda yazılı Malzeme Alınacaktır MÜTEAHHİT İDARECİSİ t Memur Alınacaktır l j J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle