Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 12 Ekim 1974 ünyanın çok ülkesinde olduğu gibi, ekonomik. toplumsal ve politik yapılar üzerinde gittikçe ağırlaşan kötü kosullar yurduınuzda da artmakta, büyümekte ve somutlaşmaktadır. Genel anlamda tüm dünyayı etkileyen ekonomik sorunlar, Tiirk politika alamndaki bunaltmlrrm rahatsız edici görüntüsü içinde daha çok endıse verici bir nitelik kazanmaktadır. Günümüzde. bircyleri ve hükümetleri en çok ilgilendiren konu. hiç şüphesiz enflasyonun ştddetle körüklediği hayat pahalıhğı oluyor. Enflasyonist gidişin uluslararası niteliği, ekonemik alanda güçlü devietlerin Maliye Bakaniannı açık ya da gızli toplantUarda bir »raya getirirker,. az gelişmis, özellikle petrol üreten ülkeleri karjıt tedbirlere doğru itiyor. Uluslararası zenginlik ve yoksulluk çeliskUeri. karsıhklı ekonomik savunma çabalarında çelişkili sonuçlar yaratarak yasam yükünü kaçınılmaz biçimde fazlalaştırıyor. Sanayi ürünleri fiyatlarındaki aşvn yükseli?ler enflasyonun başlıca nedeni olduğuna göre, sanayi ürünlerini üreten ve tüketenler arasındaki kaçınıl maz bozuk ilişkiler şimdiki ekonomik sıkıntüann gittikçe artacağmı doğruluyor. Türkiye, bu. uluslararası nitelik kazanan »kono mik ve sosyal çalkantıların dışında elbette kala'tıaz dı. Mal ve hizmet fiyatlarında görülen sürekli artışlar halkımızı acı biçimde düşündürmektedir. Ger çekten yaşam pahalılaşıyor. Çarşı ve pszarlarımtzın her gün yükselis gösteren etıketleri. bir araya gelinen sohbetlerimizde en çok yer tutan konular oluyor. Bu durumu, basit ve maksath biçimde sunula bilecek politik nedenlere, siyasal parti tartısmala D Olaylar ve göriişler İç PoJitika Güçlükleri Dr. NİHAT TÜREL rmın bsır ürünlerine bağlayarak anlamak olar.akfizdır. Yine bu durumdan polis tedbirlerı ya da psikolojik etkenlerle kurtulmayı düşünmek de yaıarsızdır. Bütün bunlsrın yanı sıra, üst yapıds kendisini gösteren hükümet bunalımları ve siyasal yönetim tstikrarsızlığı çeşitli iç sorunlanmızm bunaltıcı ağırhğını bir kat daha yoğunlaîtırıyor. Eıı bunaltı, daha tutarlı ve uyumlu bir çoğunluk hükümetine temel olacak elverişli bir parlamento arit metiği bulununcaya kadar, yani yeni bir seçimle yasama organımız yenilenineeye kadar sürüp gi.decek. Bugün, Parlamentoda gıubu bulunan sıyssal partilerimize hakılınca. tam anlamı ile bir ye'.pazeden bahsetmeğe olanak yoktur. CHP'nin dıjtndd. oy olanakları olan ve sağda yer alan partüerimızin bugünün Türkiyesinde ve çağımıztn genel koşulları içinde, üzerinde durulmağa değer bir düşünce sistemlerinin var olup olmadığını ve neyi ietenlikle isteyip istemedikleıini kestirebilmek gerçekter. güç.. Seğcı koalisyon ya da sola karşı otmak gibi sloganların. bugünkü dünya kofulları ve ekonomik ve sosyal sorunların çağdas niteliği S^rsısında neyi halledebileceği, hele günümüzün demokratik toplumlannda neler kazandırabileceği ya da kaybettirebileceği hiç düşünülmüş müdür? Bir ülkede sağı temsil eden siyasal partiler bu denli çağa ve çağın bilgi ve değerlerine kapah, bu denli sosyal ve siyasal gelişimin düjünce ve uygulama düzeyine uzak olursa, bir denge rejimi ol^n demokrasi hiç şüphesiz rahatsızlanır. Büyük kiüele ri sandık başına götüren şey, sadece inançlar ve ideolojik saplantılar değildir. Umutlar, tazelenen umutlar, demokratik toplumlarda sandıklarm en etken cazibesidir. Sosyal sıntflan ve sınıf bilinci. Sanayileîmiş ileri ülkelere kıyasla pek o kadar belirlenmemiş ve daha çok kaygan kitle görüntüsü veren toplumumuzda, tutarlı ve geçerli umutlarrn siyasal rekabetteki önemi daha da açıktır. Röyle bir toplumsal ortamda. yelpazenin sağ tarafında yer alan siyasal partilerimizin nasıl bir hiçlik denizinde bocaladıkları kolayca göriilüyor. Bunlann ilkel göriintüleri, sanırız, iç politika geHşmelerimizin yüzeyde görülen güçlüklerinden birisi olmakta devam edeceğe benziyor. Oysa, dünyada oiduğu gibi, özellikle kalkınmakta olan ülkeler safında yer alan ülkemizde, gelecek günler bir takım jikıntıları beraberinde getirecektir. Vukarıda da değindiğimiz gibi, dünya çapında boy gösteren enflasyon ve hayat pahalıhaı, bir yandan yaşamı geniş halk yığınlan düzeyinde zorlarken, gerek devlet kesimindeki. gerekse özel kesimdeki ekonomik yatınm girişimlerini geniş ölçüde aksatabilecek. öbür yandan da. geniş ve dar gelirü yığmların ezilmişüğini gidermek için hükümetlerin almak zorunda oldukları ve olaeakları sos yal tedbirlcrle ekonomik büyümenin hızını kesebilecektır. Bu zorunlu çelişkiyi gidermek hem kolsy değildir, hem de sabır ve içtenlik işidir. Batılı bilim ve politika adamlarınca bile. bugünkü enflasyonun. toplumları kemirdiği, sosyal esitsi?l:.k'eri artnrdığı. orta sınıfları gittikçe proletaryalaştırdığı ve demokrasiyi tehdit ettiği âdeta haykırarak söylenirken, Türkiyenin hükümet bunalımları içinde çalkalanması ve siyasal düzeydekı eskilik ve il kellik toplumsal güçlüklerimizin hızını arttınyor. Ekonomik kalkınma yöntemlerinin. siyasal düşünceyi aşarak ortaklaşa bir teknik kazandığı çaEimüda sijasal istikrar ve tutarlılık daha da önem kazanıyor. Siyasal istikrar bir anlamda sosyal istikrarı, ve bu da kalkınma yöntemlerinin daha iyi bir teknikle «aptsnmasını temin ediyor. Demokratik toplumlarda ise. hem siyasal. hem de sosyal istikrarı, açıkça belirlenen sağcı görüşler değil. Sosyal Demokrat iktidarlar gerçekleştirebıliyor... Okuyucu Mektupları İlk ve orta kesım ögretmenleri Sayın Bakan, sıK sılc orta öğıeımdekı büyüjs cğre:ır:en açığından söz etmekudır. Cumhuriyette yer alan bir habere göre. bu açık 41 bin cıvannda idi. Yine Cunınarıyette okuduğumuz bir habere göre, tm yıl ilköğretimde 18 bin cğretmen fazlalığı vardır. Burada Dir nus.usu açıklamak istiyorum: Ilkokul riğretmeııleri içinde ögTetmen yetiştiren yüksek okul ve fakülteleri bilrenler vardır. Bunlar yıuaun her yerinde olmakla heraber, genellikle, büyük şehirrsrimizde bulunmaktadır. Bazıian crtaöğretime ?eçme olanağı bulmuş ise de, büyük kısnu ilk okuldakı görevierine «levam et^ mektedırler. Bunların sayılarıtu oılmiyorum. Sayılan ne olursa olsun, buniann tıme nakledilmeiennde toplumsal yarar Eörüyoruın. Bu yararları şöyle sıralayabiliriz: 1 Ortaögretımdeiu ögretmen açıgı bir ölçude azalabilir. 2 Ilkögretmıacsı figretmen fazlalığınm bir fetsmı olumlu şekilde eritilmış oıur. 3 Ilkokul ögretn.entnin emeği deferlendi: nmiş olur. 4 Başisa öğıetmtnıere <3s örnek olarait, eğitimın ka.itesi artabilir. Durumu yüksek Üsıleriniz» sunuyorum. YENİ YÖNTEMLE YENİ SEÇİM Oktay AKBAL Evet Hayır SİL umhuhyet'in *ürunl=rm da makale diyerekten fıkra anlatılmaz; görü len düşlerden soz edilmez. O kurîara. Cumhuriyet'ın degerlı okurlanna. saygısizlık olur. Okurlar, hele Cumhunyet'in o kurlan, gazetelerinden ciddi ko nulara eğılmesiıu haklı olarak isterler. Bız. Cumhuriyet e yazı yazan yazarlar da elbette okurlarımıza saygılıyızdır. Konularırruzı seçerken, yazarken. gerekli âikkati, ö;eni göstermek zorundayız. Son ıkı yıldır, gazetelerin haberleri, radyo ve televiıyonun yaygınlaşması ile önemini yıtır d: diyemiyeceğim ama, bu araçların verdiğı haberlerin gerisinde kalıyor. Günlük olaylan. gazetelerden önce öğrenebiliyoruz. Elbette radyonun. televizyo • nun giremedigi yurdumuzun çogu bölgeleri için bu yargımız geçerli degıl. Ne ki gazeteler büsbütün önemini yıtırmiyor; insan şöyle bildiğj haberlere bir göz attıktan sonra, fıkralarını, makalelerini okumak, yorumlanna bir göz atmak geıeksinmesinden kendisini alamıyor. Sanınm geleceğm gazete'.eri, bu yönlerine afırlık vermek zorunda: verebildıği den li bu ağıılığı, önemlerini yıtırmiyecekler. Bu gerekçeyle ben, günlük dört beş gazeteyi, ancak BAŞTAN! lamadım. Doktorun tavsiyesine uyarak Mogadon denilen uyku hapım yuttum. Bir süre sonra kara kara düşüncelerle al takke ver kü lâh uyumuş kalmışım. Sen misin uyuyan! Bir karanlık bir karanlık ki, gece mi desem. kuyu mu desem. Karanhğvn içinde iyi seçemediğim birtakım zebaniler dolaşıyor. kulaklarımı sağır edecek bir gürültü, bir yaygaradır kopuyor. Sesleri, anlamaya. seçmeye çalısıyorum. Ortalığı gök gürültüsü gibi bir ses alıyor: «Balyoz Harekatı başladı! Makabline şumulü olan yasalar yürürlüğe girecek!» Kaçmaya, karanlığın için de bir kurtuluş ıçığı aramaya çalısıyorum. Bir bakıyorum benim gibi yanımda bir çok kişi var. Onlar da kaçmak, bir jerlere sokulmak istiyorlar benimle birlikte. A., bunlar 12 Mart olaylarında bir arada bulunduğumuz bilimciler, yazarlar, şairler, gazeteci ler. Bir köseye, karanlık bir köşeye sıkışmışız, kan ter içinde çır pınıyoruz. Derken karanlığın için de koşmaya başlıyoruz. Biraz ötemde ko«an Muammer Aksoy hocayı görüyorum. Ona öfkeyle bağırıyorum: «Yahu şu elindeki \ nayasü fermanını okusana!» O da bana karsılık veriyor: «Tozdan du manrian ve de karanlıktan ferman okunmuyor!» Bir başka Anayasacı gözüme ilişiyor; o da karan lık bir duvarı geçmeye uğrsşmak ta. Ona da bağınyorum: «Anayasanın 20. maddesini oku!« Kar şılık veriyor; «141. ve de 142. mad hükümsüzdür. Okusan yok:..» * r Turgnt GÖKLER lncirii Caddesi 1. Yıldız Sitesi No: 31 BAKIRKÖV eçim yasasmda değifiklik gerekiyor. Bu kesin. Ama na.ıl bir değışiklik? Önemlı olan burası. Şımdiiık partilenn görüşlerıni tam olarak bümiyoruz. CHP on sekiz yaşındaki seçmenlere oy hakkı tanınmasını ister öteden ben. AP de Demirel'in ağzından dar bölge ve çoğunluk yöntemıni önerdi geçen gün. Anlaşılan şucfur, bugurv lerde seçım yasası uzerınde tartışmalar hızlanacak, çeşitli gorüşler ortaya atılacaktır. Hiç bir ulke seçim yasası üzennde kesin bir karara varmamıştır. örneğin Fransa'da sık sık yöntem değiştirilir. Iktidarı elinde tutan güçltre göre yön kazanır bu yasa. Sağcılar birleşirler sola giden yolu tıkamak isterler, yaparlar da bu işi. Bakarsınız solcu bir partı milyonlarla oy »lmjştır, ama Meclis'e pek az temsilci sokar. öte yandan aynı oyu almış tağcı partiler kat kat fazla temsilcilik katanırlar. Bu, hep seçim yasasının ıslendır. Kimi yerde dar bölge, kimi yerde çoğunluk, kımi yerde nısbi seçim yönteminın uvgulandıgı dönemler bile olmujtur. Türkiye'de 1946dan sonra çoğunluk yöntemlne göre oy kuüandık. Bir seçim bölgesinde hangı part; en çok oyu almışsa bütün milletvekilliklerini o parti kazanırdı. Li&te halinde kazanılır ya da kaybedilirdı. Diyelım Istanbul kırk milletvekili seçiyor. CHP beş yü^ bin, AP dört yüz elli bin oy alırsa, bu kırk kisi CHP'li olur, öteki partilerin oylan havaya gider. 1946'da CHP kazandl bu yoldan. 1950. 54, 57 de de DP... Yalruz 195?'de CHP 180 sandalye elde ecfebilmisti bu yöntemle. Bir çok ilde en çok oyu kazanan partı olmayı başardığı için... 27 Mayıs devrimi olma.«a da 1961'de seçimler yapılsaydı sarınım bu yöntemle CHP kesin bir zafer kazanacaktı. Kim yenilirse başhyor seçim yasasını kötülemeye! CHP 1950 öncesinde isteseydi çoğunluk yöntemini değiştirir, nisbl seçim yöntemini getiriıdi. Yapmadılar, sandılar ki çoJunluk yöntemi kendi işlerine ysıayacak! ü gunlerde DP' lilerdi bu yöntemi kötüleyenler. 1950'de bu beğenmedikleri seçim yasası kendilerini dört yüzden çok sandalyeyle iktidara getirip CHP'yi elli altmış kişilik bir grupla bırakınca dort elie «arıldılar bu yasaya. B4 kez CHP'ydi yan^ , yakuıan, boyle seçim yasası olraaz dıytn! Sea ü( buçuk nı,iyon oy al, karsındaki dört buçuk miİyon oy aİsın, ama sandalyelerin nerdeyse hepsi onun olsun! Yıllar bu tür sözlerle geçti. Çoğunluk .yönteral yanlıştı, kötüydü, değiştirilmelıydi. nisbî seçim yöntemi getirilmeliydi. 27 Mayıs'tan sonra CHP'lıler başta olmak üzere herkes nisbi seçimde birleşti, hatta 1965de culusal artık» da uygularwfı, bu yoldan küçük bir parti olan TtP Meclis'e 15 kişi soktu. Sonra bundan da vazgeçtiler, küçük partilere yolu yine tıkariılar. 1969'da AP tek başına İktidar olabilecek çoğunluğu sağladı. Ama 1973 seçimlerind» iş yine değişti, hiç bir parti Meclis'te salt çoğunluğu sağlayamadı. Bildiğiniz bunahmlar birbirini ızledi. Yedi aylık bir ortaklıktan sonra şimdi yeni bir bunahm içinde bulduk kendimizi... Gerçek şu; bu seçim yöntemi de yarüıştır, öozuktur, gerçeklere ters düşmekteıîir. Şimdi yeniden seçim yasası üzerinde düşünülmekte, çıkar yollar aranmaktadır. Ne olabılir çıkar yol? Akla dar bölge yöntemi geliyor. Kimi yerde tek kişilik. kimi yerde üçer kişilik seçim bölgeleri mi kurrnalı? Yani bütün partiler o dar bölgede birer ya da yerine göre üçer aday gösterirler, bunlar arasında yapılır ?eçim. Diyelim Istanbul, kırk ayrı bölçeye, ya da üçer kisilık on onbeş bölgeye ayrılır. Bir yerde CHP kazanırken. başka yerde AP ya da başka bir parti kazanabiür. Bu güçlü partilere öncelik tarnyan bir yöntem oluyor, ama aynı zamanda bağımsız adaylara da olsnak sağlıyor. Hiç bir partmın üyesi olmayan bir acfay kendine, gücüne, ününe, seçmenlerin ilgisine, sevgisine güvenerek belirli bir bölgeden aday olup, kazanabilecektir o zaman... Konu önemüdir, bir kısacık yazıda csöylesi daha iyı böylesi yanlış» demek zordur. Bence dar bölge. ya da belirlt bir oranda oy toplamak zorunluEiına dayanan bir nisb! seçim yöntemi, bulunacak yolların en ıyi?i şibı geliyor. On sekiz yaşındaki gençlere oy hakkı tanımak koşuluyle... AP ile CHP kar?ılıklı görüîlerinl açıklar. bir noktsda bunları birlejürir, bir karara varırlaısa. en kısa zamanda yapılacak bir seçim yurdumuz ıçın yararlı sonuçlar «aâlayabilir. Ama konuyu geniş bir açıdan tartışarak, kamuoyu önünde goTÜşerek, Türkiye'yi yeni yeni çikmazlara düşüren bu tıkanıklığı onadan kalcfıran hîr vörıtemi geıceklfstırerek S C «DEĞERLt OKURLARIMIZ, BU GÖRDÜĞÜM DÜŞÜN YORUMUNU, YAZIMIZI GÜNDÜZ OKURLARSA GÜNE KARŞI, GECE OKURLARSA ŞAVKA KARŞI YAPSINLAR LÜTFEN!» Samim KOCAGÖZ nürcesine Vali Paşanın yatak odasına getirmişler. Eli ayağı buz kesmiş, soguktan zangır zangır titreyen hocaya Paşa. sAman hocarn, iyi ettin de hemen geldin. Unutmadan şavka kaışı sana an latayım. Sen iyi rüya tabir ederrrüşsın.. de bakalım..» demış; ve düşünü anlatmış: «Hocam, bir karanhk. bir karanlık göraüm ki. gece mi desem. kuyu mu desem, bir mavilik, bir mavilik ki gök mü desem, dsniz mi desem. Bir >iikseklik. bir yüksekllk t;ör düm, dağ mı desem. tepe mi desem? Ne buyurursunuz bu düşe?» tliklerine dek üşümüş. saçı sakah diken diken olmuş. tir tir titreyen hoca, karsılık vermij: «Vsl lahi Paşa Hazretleri. Allah tatı devletinizin belâsını verecek ama, bugun mü desem, yacuı mı desem !» Gecenin bu geç saatinde yine ga zetelerdeki partililerin dediklerini, koduklarını okurken, bir eski fıkrayı daha ansıdım: Devrı sabıktaki bu vali mı. yoksa bir başkası mı bilemeyeceiîim: vilâyettekı hai* la, bir vergi konusunda takışmı;. Çok sinırlenmiş. Bütün geceyi öf kesinden uykusuz geçırmiş. Sahah oldukta, kahvesini içmek için pen cerenin yanındaki divana oturmu». Bir de bakmış, sokaktan bir fukara adam geçer. Hemen gürlemiş: adamlarına. «Tutun çu herifi astn!» buyurmuş. Adamlarından biri. sormak cesaretini göstermis: «Paşa Hazretleri, adamm suçu nedir?> Vali Paşa bajırmıs: • Heybeti Devlet zahir olsun!» ı ı I ı.oi Ziraat Yüksek Mühendisi Alınacaktır 18 Şeker Fabrikası Tarım Bölgelerinde çalıştırılmafc üzere ZİRAAT VÜKStK MÜHENDİSLERİ (Zouteknı ve Teknolo.ıi Bölümü dışındaki holumlerden mezun olanlar) alınacaktır. ARANA.N ÎJARTU4R: 1 Devlet Memurlan Kanununda aranan sartları halz olmak. 2 Askerlığiııı yapmamıs olanlar için 27, yapmış olanlar için 3 yajından büyük U olmamak, 3 Herhangı mr kurumı karsı mecburi hia met yükumlülüğü bulunmamak, « Türkive'nin herhangi bir bölgesinde çahşmasına sa£lık bakımından mani bir ozürü clmamak, Görev ılacaklara, Şırketimizde Ziraat Yük. seK Muhendislerıne öcfenen yan ödemeler verılereği gibi, mümkün olan yerlerde konut tahsısı de yapılabilecektir. îitekiilerin Türkly» Şeker Fabrıkalan A.Ş. Genel Müdürlügü Personel Dalresı Başkanhgır.a (Mitaatpaşa Cad. No. 14 Ankara adresıne) 25.10.1974 cuma akşamına kadar müracaat etmelerı ve aynı adreste 5 kasım 1974 Salı gümi ?aat 9.()U'da vapJacak mülâkatta hazır bulunrr.aları rica olunur. B I I TtRKİYE ŞEKER FABRtKALARI A.Ş. Sen misin uyuyan! Böylesine fıkralar, kara kara düşüncelerle uyuma olanağını bu (Basın: 2:i8U8 8102» yine günlük çahşraalanmı bıtirdikten sonra gecelen yatmadan önce . kansünypr, ok fl çinde var. gün topiam bir saat i^ öğrenmek olanağımız Akla neler geliyor neler! Dün gece. gazetelere bakarken, • her zaman oiduğu gibi • fıkraların, makalelerin ötesinde dedıkodu'.ara da gözürn ilışti. Gazetelerin son yıllarda önemli bölürnlerı de bu dedikodular; daha dogru bir deyışle, radyolann verdikleri haberlerin ötesinde politika alamnda dönen sözler, olaylardır: Kım ne demiş? Kim kıme asılmış. takılmış? Resmî beyanlann altındakj gerçekler... Parti başkanlarmdan genel müdürlere, ilçe ör gütlerinden partilerin tâ yurütme, yönetim kunıllanna dek olan bitenler. Bunları okurken insanın aklına neler gelmiyor neler' Ornegin insanın aklına kendı kcn dine eski fıkralar anatısı gelı yor: Devri sabıkta bir paşayı vilâyetlerden birıne vah atamış lar. Paşa hazretleri gittiği vılâyetin eşraiından, buiunduğu kentte rüya tâbir eden ünlü bir hocanın bulunduğunu ögrenmış. Kış, kıyamet. kar yafan bir gecenin yarısmda, gördüğü bir düşle uyanrnış Adamlarına, «hemen o düs yorumlayan hocayı alın buraya getirin!» buyurmuş. Vali Pasanın adamlan. hocayı yata*ından don gömlek, gecelik takke almışlar. Karda kıyamette yollarda sürü Ticaret ve Turizm Yüksek Öğretmen Okulu Müdürlügünden Okulumuza mektupla öjretım İçin yeniden 200 Turizm lsletmeeilifi ÜIKJ Büro Idaresi 200 Isletme ve Muhasebe bölümlerine olmak üzer* topiam 600 ~~ t Balyoz harekatı Deniz ?rKuvvetleri, ^Komutanlığı ^'^ Sejir HidrogiEii ve Oşinografi Dairesi BRfkvı^gırıduı bildirilmiştir. Öjİrenci Alınacaktır. Taban puanlar Litt çıkıslılar için 337 topiam Ticaret Liseıi için 317 » ögretmen Okulu igin 345 » olarak saptanmıştır. Alınacak öğrenciler mülâkata tâbidir. Evvelce mülâkata »lınmış olanlar için bu zorunluk yoktur. ön kayıtlar 14/lS/lfi ektm günleri, mülikat sınavları ise 22 ve 23 ekim günleri okulda yapı'acaktır. Kesin kayıt tarihi 25/31 ekim ve 1 kasım günleridir. Isteklilerin puan kartlarl ile okula caatları duyurulur müra Zebaniler üstümüze çullandıkça çullanmakta. Ötede Yasar'ı görüyorum; «Senin yüzünden bu başımıza gelenler, ne b.. yemeys roman yazarsın?» diye bagtnyorum. O da bana, «Sen ne b.. yemeye yazarsın!» karşıhgını veriyor. Zebaniler bizi «kışttnyor, bastırdıkça bastınyor. Bir çukurun kenarına yığılıyoruz; uçurum mu desem, kuyu mu desem... Allah topumuzun belâsını verecek, hemen mi desem, biraz sonra mı desem... Bir afızdan, bağınsıyoruı: «Yafiu bizden ne istersiniz!» Hep birlikte bagınyoruz ama llhan Selçuk, Çetin Altan, çok fena bir yere sıkışmışlar, bagıranııyorlar. Uçurumdan öte ya kaya atlayalım diye sesleniyor binnden bin... Mümkünü yok... Balyoz Harekatı sUrdürültlyor. Zebaniler, bir bir bin yakaJamaya başlıyorlar. Karanlık, simsiyah görüntüleri var. Yakaladıklarını, daha da karanlıklara atıyor lar. Can Yücel, oralı degil, zebanilerin pençesinde şiir okuyor.. Bir yandan da büyük bir gUrUltU, kulaklarımızın zannı patlatmakta: BALYOZ HAREKATI BAŞLADI! Bir karaDasan lcı sormayın.. çırpınıyorum, bu kez bagırmak istiyorum, bagıramiyorum. Uçuruma, karanlıklara vuvarlanmamak için... «Sil baştan mı?» diye bağırarak uyanmışım. Kan ter içinde kalmışım. Başucumdaki bardaktan bir yudum su alıyorum. Oh be yahu.. düşmüs, gerçek defilmis gördüklerim, karabasanmış.. diye mırıldanıyorum. Yeniden uykuya vardıgımda, yine bir dü$ görmeye başlıyorum. Yukanda anlattığım serüven devam ediyör. Bu kez, bakıyorum, Ecevit'i kıskıvrak bağlamışlar... Hayret! bağladıiUan için zebanilere tesekkür ediyor! Bir kalabahk, bir kalabalık, bizi de bağlamaya hazırlanan zebanılerin üstüne >urümeye başlamış... Yine uyandım; artık uyuma olanağı yoktu. Bir cıgara vakıp oturdum kaldım. Değerlı okurianmız bu gördUgüm düşün vorumunu, yazımızı gündüz okurlarsa. güne karşı, gece okurlarsa şavka karşı yapsınlar lütfen!.. DENİZCİLERE VE HAVACİLARA 106 SAYILI BİLDİRİ 22 ile 26 Kkını 1974 uıııhleri arasmda U9.0ü'dan 17.00'ye dar aşa^i'ia'tı noktalan birleştiren saha ıçmde seyretme, demirleme. avlanma ve bu sahanın 6000 metreye kadar olan yüksekliği can ve r;j»! emniyeti bakımından tehlikeiıdır. • ' KAn\IlKM7 ŞtLE 1 inci nokta : îTılemi *ı dfrrece 10 dakika kui,cy Boylsmı 29 derece 32 dakixa dyğu 2 nci nokta : F.nlemi 41 cıerece 19 dakika kuzey Boyiamı /3 rierpce 32 dakika dogu 3 üncü nokta: Fn!e:ni 4i oeıece 19 dakika Kuzey F.oylamı "S derece 50 dakika dt£u Î 4 üncu nokta: Inlemı 41 aeıece 19 dakika KU7*y Boyiamı i Q aerece 50 dakika dogu DENÎZCtl.FRE VE HAVACİLARA ONEMLK DUYURULUR. (Basın: 23721> 8098 PTT GENEL MÜDÜRLÜGÜNDEN İNŞAAT ILÂNI 1) «823.659.65 TL. KeşU bedelli Anlsara Telekomünikasyon Merkeri bina irîaatı i$i kapah zarf usulil ile eksiltmeye çıkarümiJtn. Geçid teminatı 1 86b 465,79 ılradıı. 2 ı Eksiltme cosjas: ueneı Müdürlügüıiıüz Vapı İsleri Daiiesı ka$Kanlı;ıncu v Ankara & feitfon Basmudurlüğünde görülebiUr. 3) Eksiltme 1.11.1374 Cuma günü saat 16.00'da Genel Müdürlük eksiltma icurıuurca yapılacaktır. 4> İstelclilerin iblO.19T4 Pazartesı günü saat lî.uo'ye kadar eksiltme sattnarr.esinin vı. maddesınde Istemlen belgeler ve müteahhiilık «arnesi aslı ile Genel Müdtirlüge başvurarak ısarak br;ıÇ««: f.lmalan gerekmektedh. 5) Taliplerin bu i.*e aii teklil mektuplarım, eıcsııtmemn yapılacağı günü saa', »a.üO'e kadar thale Komısyonu Başkanlıgın, tevdi edı'mck üzere. Yapı İşleri Dairesine makbuz mukabtlinde vemelerı gerekmekrediı. 6) Teşek.külümüı ıtiteyı yapıp yapmajTwkta veya diledigine ihale etmekte vrbesttir. (Basın: 23S831 8U99 (Basln: 23823 8100) VEFAT MCIVJT <»kJ Evkaf Nazın Rurnelı Beyierbeyı ve ös:n Vaıüerinden El Seıt Müştı NazU Pasârun'forunu Merhum Kenan Pasa ve Uilara Kanbaj'ı» ki». Merhum Cihanfnrlı A w raJ Mehrnı. Pasa aelıru ve Yavuz ^^rhlısı Süvarılerınatn Merhum Rasın Baıaii. *». Mahke Kİ Paieh Fahire Eluem ?e Mernume Nevin iafyurtıUTiun Anneıen \stan Salyurtiu. < m . t » « ve Bala Saiyurtlunun anneannelerı, KüçU2 CJıangir ve Nevın SMyurtlu'nun nineieri 1 ^tııye ökt«m Ue Münire Kanbay'ın abiaları. Meınum Murat Ei Uaien, Sedad fclâeıu ın v Mcrhum Cihangir Safvurtlu ile Marıc Grınstein'iD Kaymvalidelen Bayram Gazetesi Bayram günlerinde yurdumuzun ner yerinde okuyabi leceftiniz gazete İSTANBUL BAYRAM GAZETESİ'dir İlan vererelt yufcsek tirajmdan yararianatnlecegınız yegane gazete Ofset baskılı tSTANBUL BAYRAM GAZETESİ' dir. Adres: Gazeteciler Cemiyeti Cağaloğlu • tstanbul Tel: 22 12 22 26 80 46 Cumhuriyet 8107 B*un: 237U/VU97 SEYİDE SUAT BARAZ Harumetendı iıwnıı;ııınniMHtHiiHnnnmıınnıı nm,M.™ı™nı...".ı... İSTANBUL ASÜYE 10. HUKUK HAKİMLİĞİNDEN Dosya No. 1974/278 Istanbul, Eminönü, Alemdar, Eminsinan mahallesi, Divanyolu sokağı Cilt 107. Sayfa 77 de kayıtlı olup halen tkametgfthlan meçhul Mustafa Kâzım oglu Sabriye'den dogma Arif Hikmet il Mustafa Kâzım kızı Sabriye'den doğma Macide. Gaiplik karan isteyen davacı Nerıman Adarnoğiu vekili Av. Nafi Ziya Basak tarafından gaipliğe nükmedılmesi istenen Arif Hikmet ile Macide aleyhine ıkame oiunan gaiplik davasında: Medenl Kanunun 32. maddesir.e tevfikan uzun yıllar evvel îzmir'e gittikleri, akibetlen hakkında DUgüne kadar bir haber ahnamadığı bu suretle kendılertnl bilen, gören. tanıyan varsa bu hususta mahkememıze bilgi vermeleri veya kendilerinin bu ilândan itibaren mahkememize müracaat etmelerinin temini bakımından duruşmanın 4 aralık 1974 günü saat 10'da olması itibarile keyfiyetin eazete yolu ile ilan edilmesıne karar verildı. (Basın: 79018101) If•••••••••••••••••••• 10 Etım 1974 günü Haktan Rahmetine Kavuşmuştut. Cenazesi U fcium ı»74 Cumartesi günü tbuçün) Bgle namazııu müteafap Teçvıiove Camuna**» öldırılaraK. Zmcirliicuvv mezarhğındalp ebedi Utirahatcâhma tevdt edilecektir. , lan* NOTCelenk göndertln«nıesı ve areu eden.erm nonamr.» Vaöına teberruda omunm»(Cumhurıvet: 8117) Çay Mübayaa ve Büro Memuru Alınacaktır • s FATOŞ <Torla) TEZCAN ile M. YAVUZ TEZCAN ItlllitlfflllllMIHIimfflllHIIHmUIIIIHimiMMIBlimi'.ii!:!.!.. «llllllllltlllltl!ni!lllllHIIIIIIIIIİ"ltnmıllllllllı'!lllimiltlllt«!ii I CUMHURİYET BAYRAM1NDA EN BUYUK HEYECANLARDAN BlR TANES1Nİ DE • ., • .. MÎLLÎ PİYANGO Sunuyor. i . i = a BİR ÇEKILİŞTE ILK DEFA 6 1 M İ L Y O N LİKA 1KRAMIYE... Biletler kapışılmaktadır. Acele ediniz. § [ilffllfflllllMllMtlliniM a) Kurumumuz iao'uraiannda çay mübayaa ısierinde çahştınlmak üzere 2Ü0 aoet lise ve dengi okul mezunu erkek mübayaa memuru. b) Merkez ve îsşr» teşkılâtımızda çaUştırılmwc üzara yeterı kadtu yüksek jku! mezunu Büro memuru almak için sınav açüacaktır. 1 Yajılı sınaıiar £1.10.1974 günü saat »Waa ıcazananlann söziü sınavları m. 2425.1U.1974 »Unieri saat 8.0ü' den itibaren Rıee (M^rks») Çay Fabrikası Müdürlü&ü bınasında yapılacaktır. 2 Sınava tatı;mi.ı lateyenlerin, «5? suyın Kanuriun 4K. maddeiinde beiinilen Genel vt öze! j*rtlar> tasıyan Askerlik nizmeıını yapıo» ve 1.10.1974 tarihi ıtibarıyle au yaş:nı doldurmamiş b'iurıanlann. en ?eç 21.10.1974 eünti mesai sonuna kadar ?;r oi'.ekçe 2 adet vesikal K totoSrat diploma suretı. tasdıkiı r.üıus örneğı ve tcrhıs beigesi ne birlikte Kurumumuz Oi.'ux İşlerı Müdüılügün" müracaatla giriş beljeîerini alrrüan rica olunur. ÇAt hlıhL'MU Ofc.Nfcl. MClitltLCGC evlendüer 11.10.1974 Istanbul Sonuç: 1084 . 8112 MUTLU BİR DOĞUM • Gazetemiz foto muhabirlennden Ali ALAKCŞ'un bir ku yeğeni dünyaya gelmistir. IİJIL ısmi verilen yavruya uzun ömürler cfiler, annesı Serap ile babası Biilent AUAK(J$'u tebrik ederiz. Cumhuriyet 8113 IRSALftR ARANITOR İstanbul'da ve Banliyö'erinde en az 21) dönümlük arsalar aranmaktadır. İlgilenen mal sahiplerinin P.K. 292 OSMANBEY İSTANBUL adresıne mektupla bilgi vermeleri rica olunur. Tamamen mahfuz tutulacak olan müracaatlarda aracı kabul edümeyecektir. Cumhuriyet 8105 (Basın: 23670 8110)